Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Tez Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 2457
  • Öğe
    Ankara keçisi yetiştiriciliğinde çoban kullanımı
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021) Gezici, Ali; Konyalı, Aynur
    Ankara keçisi yerli gen kaynaklarımız içinde önemli bir değere sahip olup; geçmiş yıllarda ülke ekonomisine hatırı sayılır katma değer yaratmıştır. Ankara keçisinin ürünü olan tiftik; zaman içinde dünya da tekstil sanayinde yapay liflerin kullanılmasıyla ve ülke hayvancılık sorunlarıyla paralel olarak çağın gerektirdiği kaliteye ulaşamayınca; deforme olmuştur. Tiftik kalitesinin kötüleşmesi pazar sorununu beraberinde getirmiş, tiftikten elde edilen ürünlerin üretimi bir yana, hammadde olarak bile tiftik üretimi yapılamaz hale gelmiş, ülke içindeki ekonomik payı azalmıştır. Günümüzde Ankara Keçisi yetiştiriciliği geleneksel olarak faaliyet göstermekle beraber, bu geleneksellik kendi içinde farklılıklar göstermektedir. Aile tipi işletmelerde yapılan yetiştiricilik geleneksel olarak aile üyeleriyle birlikte gerçekleştirilirken; zamanla aile reisinin başında durduğu yabancı çobanlar eliyle yetiştiriciliğin yapıldığı bir uğraşa dönüştüğü görülmektedir. Bu çalışmada Ankara Keçisi yetiştiriciliğinde sürüye kendisi bakan Türk çobanlarla, yabancı çoban kullanılan işletmelerdeki sürü yönetim farklılıklarının gözetilerek; Ankara keçisi verim özelliklerine, tiftik kalite unsurlarına etkisinin belirlenmesi ve hayvan refahı hakkında bilgi sahibi olunması amaçlamıştır. Bu amaçla Ankara ili, Ayaş, Polatlı, Güdül, Beypazarı, Kızılcahamam olmak üzere 5 ilçede Ankara Keçisi Halk Elinde Hayvan Islahı projesinde yer alan 28 yetiştirici Türk çoban ve Yabancı çoban kullanan işletmeler olarak 2 eşit gruba ayrılmış ve sürü takibi yapılmıştır. Anket formları hazırlanarak; doğum dönemi, kırkım dönemi, aşım dönemine ait sürü yönetimiyle ilgili bilgiler elde edilmiştir. Bu anketlere ek olarak çoban anketi ve doğumdan sonraki ilk 3 aya ait ek yemleme anketi ve işletme ziyaretleri sırasında elde edilen veriler ek anketlere eklenmiştir. Bununla birlikte fonksiyonel tartı ile Ankara keçilerinde doğum ağırlığı ve tiftik verimi ağırlığı alınıp, doğum tipi, oğlakların cinsiyeti, doğum aralığı gibi veriler kaydedilmiştir. Ayrıca OFDA2000 cihazı ile 28 işletmedeki Ankara keçi sürülerinden alınan tiftik örneklerinde incelik ölçülmüştür. Bu tez çalışmasında elde edilen sonuçlarda; Türk çoban çalışan işletmelerle, yabacı çoban çalışan işletmeler arasında Ankara keçisi verim özelliklerine etki eden önemli bir fark bulunmamıştır. Türk çobanların yabancı çobanlara göre arazi yapılarını iyi bilmeleri, komşu ilişkileri ve sürü yönetimi kapsamında Türk çobanların daha fazla tercih edildiği belirlenmiştir. Yabancı çobanların yaş ortalaması Türk çobanlardan daha düşük bulunmuştur. Türk çobanların eğitim düzeyi yabancı çobanlardan daha iyidir. Ankara keçisinin refah koşulları yapılan uygulamalar ve bulunduğu koşullar altında iyi değildir. Türk ve yabancı çobanlar Ankara keçisi yetiştiriciliği konusunda eğitilmeli ve toplumda ki statüleri sosyal ve ekonomik açıdan düzenlenmelidir.
  • Öğe
    Tahirova kuzularında prenatal çevre belirteçleri ve postnatal özellikler
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021) Bağcı, Volkan; Konyalı, Aynur
    Bu çalışmada Tahirova koyunlarında doğum sırasında ve sonrasında ananın ve yavrunun davranışları, plasenta özelliklerinin ortaya konması ve postnatal süreçte yavrunun canlılığının tanımlanmasına ilişkin parametrelerin geliştirilmesinin hedeflenmiştir. Çalışmanın hayvan materyali Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Çiftliği Hayvansal Üretim Araştırma ve Uygulama Birimi'nde yetiştirilmekte olan Tahirova koyunu sürüsünden temin edilmiştir. 2017–2018 doğum sezonunda 116 baş koyundan 178 baş Tahirova kuzusu elde edilmiştir. Koyunların doğumları gözlenmiş, postnatal davranışların gerçekleşmesine kadar geçen süreler kayıt altına alınmış ve plasentaları toplanarak değerlendirilmiştir. Doğumların %46,62'si 06:00-15:00 arasında meydana gelmiştir. Doğum kolaylığı üzerinde anayaşı(yıl)ın etkisi önemlidir (P=0,0091). Doğum süresi üzerinde doğum ağırlığının etkisi önemlidir (P=0,0082). Doğum Tipi&Cinsiyet kombinasyonu incelendiğinde, ??en yüksek toplam doğum ağırlığına sahiptir (8,38 kg). Canlılık puanı ile doğum süresi arasında pozitif (r=0,16; P=0,0412) ve canlılık puanı ile D-BKS (r=-0,60, P<0,0001), D-AK (r=-0,28; P=0,0002), D-MY (r=-0,26; P=0,0005), D-MT (r=-0,35, P<0,0001), D-E (r=-0,52; P<0,0001) arasında negatif yönlü ilişki bulunmaktadır. Bu süreler kısaldıkça canlılık puanı yükselmektedir (P<0,05). Ayrıca canlılık puanı ile kotiledon sayısı (r=0,20; P=0,0103), kotiledon yoğunluğu (r=0,21; P=0,0055) ve toplam kotiledon hacmi (r=0,17; P=0,0224) arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiştir. Bundan sonraki çalışmalarda plasentomların oluşum evresini ve doğum ağırlığının şekillendiği evreyi etkileyen varyasyon kaynaklarının incelenmesi ve bunların postnatal davranışlarlarla etkisinin araştırılması önerilmektedir.
  • Öğe
    Sentetik ve bitkisel insektisitlerin balarısı (Apis mellifera) ekotiplerine etkisi
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Dava, Fatih; Savaş, Türker; Kasap, İsmail
    Bu tez projesinde Efe ve Çanakkale yerli arısına sentetik bir neonikotinoid insektisit olan imidacloprid ve bitkisel kökenli neem ekstraktı (azadirachtin) ile bir flavonoid olan kuersetinin verilerek sağkalıma ne denli etkisi olduğu araştırılmıştır. Çalışma 30±2 C ve %30-50 nemde laboratuvar ortamında art arda 2 deneme olacak şekilde yürütülmüştür. Arılar 0-70 saat aralığında kuersetin ile beslenen ve beslenmeyenler olarak iki gruba ayrılmıştır. 72-96 saatler arasında iki grubun şerbetlerine imidacloprid ve azadirachtinin tavsiye edilen dozu eklenmiş; 96-120 saat aralığında yalnızca şerbet verilmiştir. 0-70 saat aralığında, kuersetin uygulanan ve uygulanmayan grupların şerbet tüketimleri Efe arısında 345,9 µL/arı, 338,6 µL/arı, Çanakkale ekotipinde 427,3 µL/arı, 427,9 µL/arı olmuştur. Pestisit uygulanan arıların şerbet tüketiminden kaçındıkları gözlenmiştir (P<0,0001). 72-120 saat aralığında genotipler arasında şerbet tüketimi farklılığı oluşmamıştır (P=0,9253). Arı başına iki saatlik su tüketimi ortalamalarında pestisit gruplarının, birinci denemede Efe arısı ayrı tutulursa, özellikle Çanakkale genotipinde belirgin olmak üzere kontrol grubundan daha yüksek olduğu gözlenmiştir (P<0,05). Pestisit uygulaması öncesi kuersetin ile beslenenlerin beslenmeyenlere göre sağkalım olasılıklarının %25 yükseldiği gözlenmiştir (P=0,0856). Çanakkale genotipine göre Efe genotipinin sağkalım olasılığının %37 daha düşük olduğu gözlenmiştir (P=0,0006). İmidaclopridin bu çalışma koşullarında oral yolla alımı sağkalım olasılığını %88 düşürmektedir. Azadirachtinin sağkalım olasılığına bir etkisi olmamıştır.
  • Öğe
    Sıcaklık stresinin benzer besleme koşulları altındakisüt sığırlarında geçiş dönemi biyolojisine etkileri
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021) Durğun, Hatice; Yurtman, İsmail Yaman
    Sıcaklık stresinin yüksek çevre sıcaklığı ile bağıl nem ile tanımlanabilen bir olgu olup süt sığırlarında hayvan sağlığı, refahı ve verimlilik üzerinde güçlü etkilere sahiptir. Saha koşulları altında gerçekleştirilen gözlemlere dayalı bu çalışma geçiş döneminde benzer besleme koşulları altında barındırılan süt sığırlarının sıcaklık stresine verdikleri biyolojik cevabın incelenmesi amacı ile düzenlenmiştir. Çalışmada hayvan materyali Kış (n=22) ve Yaz (n=28) dönemleri için tahmini buzağılama tarihleri, laktasyon ve üreme performansına ilişkin kayıtlar ver parite sınıfları (3; 4) temelinde seçilmiştir. Çalışmada günlük olarak takip edilen hava sıcaklığı, nispi nem ve sıcaklık-nem indeksi (THI) ölçütlerinden yararlanılarak mevcut mikro-iklimsel koşullar tanımlanmış, her gözlem dönemi açısından geç kuru dönem padoklarındaki besleme koşulları haftalık olarak alınan yem örnekleri üzerinde yapılan fiziksel ve kimyasal analizler aracılığı ile kontrol edilmiştir. Çalışmada yaz dönemi ortalama THI değeri (73,30±4,534) hafif düzeyde sıcaklık stresinin varlığına işaret ederken, söz konusu değer Kış dönemi ortalamasından önemli ölçüde daha yüksek bulunmuştur (50,09±6,529; P<0,05). Kondüsyon skoru, solunum sayısı, süt verimi, serum beta hidroksi bütrik asit, üre ve kalsiyum seviyesi ile alkalen fosfataz aktivitesi periyottan etkilenirken (P<0,05), ruminasyon ve aktivite davranışları, rektal sıcaklık, buzağı doğum ağırlığı ve idrar pH değerleri etkilenmemiştir (P>0,05). Çalışma süresince takip edilen parametrelerin önemli bölümü fizyolojik anlamda geçiş dönemi için tipik ve beklenen eğilimleri sergilemiştir.
  • Öğe
    Metin madenciliğinin tarımda uygulanması
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Temizhan, Ebru; Mendeş, Mehmet
    Bu tez çalışmasında, tarım alanında yapılan çalışmalarda Metin Madenciliği Yöntemlerinden nasıl etkin bir şekilde yararlanılabileceğini göstermek amaçlanmıştır. Metin Madenciliği; kümeleme, regresyon, özetleme, duygu analizi, benzerlik analizi ve ilişki modelleme gibi bazı temel teknikler ve işlemlere sahip olduğu için bu tez çalışmasında Metin Madenciliği yöntemlerinin sahip olduğu tüm özellikler dikkate alınarak bunlardan tarımsal çalışmalarda nasıl yararlanılabileceği etraflıca tartışılmıştır. Aynı zamanda uygulamada en yaygın olarak kullanılan makine öğrenmesi algoritmalarından altı tanesi farklı deneme koşullarındaki performansları ROC eğrileri (Receiver Operating Characteristic Curves) ile karşılaştırılmıştır. Yapılan analizler sonucunda Metin Madenciliği Yöntemlerinden tarım alanında da etkin bir şekilde yararlanılabileceği, ancak örnek genişliği ve kullanılan algoritmaların elde edilecek sonuçların güvenilirliği ve genelleştirilmesinde belirleyici faktörler olarak karşımıza çıktığı görülmüştür. Dolayısıyla Metin Madenciliği yöntemlerini uygulamadan önce bu iki faktörün dikkate alınması gerekir. Diğer yandan kütüphane farklılığının elde edilecek sonuçları anlamlı düzeylerde etkilemediğini, dolayısıyla TextbBlob ya da Vader kütüphanelerinin kullanılması elde edilecek sonuçların güvenilirliğini önemli düzeyde etkilemediği sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    Tahirova koyunlarında mizaç özelliklerinin verim parametreleri ile ilişkisi
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021) Başaran, Engin; Konyalı, Aynur
    Çiftlik hayvanları için stres faktörleri ''çevre faktörleri'' ve ''yönetimsel faktörler'' olarak iki başlık altında incelenebilmektedir. Günümüz koşullarında ülkemizde stresi azaltma anlamında daha çok müdahale edilen nokta çevre faktörleri olmaktadır. Yönetimsel stres faktörlerine bakıldığında türler arası etkileşim, sürü yoğunluğu, sosyal statü ve nakil örnek olarak sıralanabilir. Stres faktörlerini ortadan kaldırmak ya da azaltmak yani 'çevre ıslahı' stres ile mücadelede yaygın olarak kullanılmaktadır. Entansif üretim sisteminin kullanılmasındaki temel felsefe, stresin azaltılması adına uygulanan 'çevre ıslahı' yöntemi için bir kısıtlayıcı olmaktadır. Biyolojik ve ekonomik kaygılar neticesinde stres ile mücadelede kullanılabilecek başka bir yöntem olarak mizaca bağlı 'hayvan ıslahı' gündeme gelmektedir. Hayvanlarda mizaç kavramı, üç düzeyde tanımlanmaktadır; bunlardan en yaygın kullanılanı bireyin strese 'davranışsal' tepkisidir, bunun altında yatan strese 'nöroendokrin sistem'in tepkisi olup üçüncü düzey ise bir hayvanın 'genetiği'nde mevcut belirli bir uyarana karşı verdiği tepkidir. Kalıtımsal mizaç erken yaşam deneyimi gibi genetik kalıcı çevresel etkilerle belirlenmekte ve zamanla değişmez fakat ortaya çıkması hayvanın tabi olduğu çevreden etkilenmektedir. Mizaca yönelik yapılacak seleksiyonların, özellikle entansif üretim modelindeki hayvanların maruz kaldığı stres faktörlerine karşı toleransını artırarak stres kaynaklı biyolojik ve ekonomik zararların önüne geçmesi beklenmektedir. Bu çalışmada Tahirova koyun sürüsünde mizacın belirlemesine yönelik yapılan bazı testler sonucu bazı doğum özellikleribakımından dağılımının ortaya konması amaçlanmıştır. Hayvan materyali olarak Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Çiftliği Hayvansal Üretim Araştırma ve Uygulama Birimi'nde yetiştirilmekte olan 1-4 yaş aralığındaki 64 baş Tahirova Koyunu ve bu koyunlardan doğan 105 baş kuzuya ait özellikler kullanılmıştır. Verim kriterleri olarakbatındaki kuzu sayısı, sütten kesim başarısı, toplam batın ağırlığı ve toplam sütten kesim ağırlığı kullanılmıştır. Mizacın belirlenmesine yönelik Arena, Açık Alan, İzolasyon Kutusu Testlerindeki meleme frekansı, Açık Alan Testinde yürüme süresi ve ayakta durma süresi kayıt altına alınmıştır. Çalışma kapsamında, doğum döneminden sonra anaların mizaç testleri 2 tekrarlı şekilde yapılmış ve mizaç-verim ilişkisi belirlenmeye çalışılmıştır. MDS analizleriyle özellikler ve bu özellikleri gösteren bireylere ait koordinatlar ve buna göre benzer ve farklı bireyler belirlenmiştir. Elde edilen veriler neticesinde koyunlar 4 mizaç grubuna ayrılmıştır. Mizaç grupları arasında sütten kesim başarısı ve toplam sütten kesim ağırlığı bakımından oluşan fark istatistiksel olarak önemli bulunurken, tüm verim kriterlerinde en düşük verime sahip olan grup en stresli olarak belirlenen grup olmuştur. İncelenen parametreler dikkate alınarak en fazla stres belirtisi gösteren 13 koyun seçilmiştir. Seçilen 13 hayvanın varsayımsal seleksiyon ile sürü dışı bırakılması sonucunda elde edilen yeni sürünün toplam batın ağırlığı, toplam sütten kesim ağırlığı, sütten kesim başarısı ve batındaki kuzu sayısı gibi verim parametreleri ve seleksiyondan önceki sürünün verim ortalamaları karşılaştırıldığında yeni sürünün her parametre için daha yüksek verime sahip olduğu belirlenmiştir.
  • Öğe
    Intercultural communication and cultural identity: The perceptions and experiences of learners of English as an international language
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021) Gün, Süleyman; Yavuz, Aysun
    Bu çalışma, bir Türk üniversite ortamında hazırlık sınıfında okuyan İngilizce öğrencilerinin kültürlerarası iletişimsel yetkinliğini (KİY) ve kültürel kimliğini (Kİ) incelemeyi ve KİY eğitiminin sonuçlarını araştırmayı amaçlamaktadır. Bu çalışma, karma yöntem araştırma deseninde düzenlenmiştir. Nicel veriler başarı testleri, ICC anketi, CI anketi ve öğrenen profili anketi ile toplanmıştır. Nitel veriler, öğrenci yansıtıcı raporları ve görüşmelerde sorulan açık uçlu sorularla toplanmıştır. Araştırmanın nicel ve nitel bulguları, KİY eğitimi ile katılımcıların KİY düzeylerinin arttığını ve katılımcıların yüksek düzeyde KİY sonuçları elde ettiğini göstermiştir. Katılımcıların KİY ölçeğinin her bir faktörüne göre puanları incelendiğinde, katılımcıların beceri, farkındalık, bilgi faktörlerinde yüksek düzeyde, tutum faktöründe ise çok yüksek düzeyde öz-yeterlik sergiledikleri görülmüştür. KİY toplam puanları belirli değişkenlere göre analiz edilmiş ve KİY puanları ile cinsiyet, yurt dışı deneyimi, yabancı arkadaşa sahip olma, İngilizceyi günlük hayatta kullanma ve algılanan vatandaşlık değişkenleri arasında anlamlı bir farkın olmadığı, ancak gelecekte yurt dışında yaşama planları ile ilgili olan yurt dışı amaç değişkeni ile anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Aynı zamanda, katılımcıların Kİ puanlarının anlamlı bir şekilde değişmediği, dolayısıyla katılımcıların Kİ düzeylerinin KİY eğitim sürecinden sonra aynı kaldığı söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Kültürlerarası İletişim Yeterliliği (KİY), Kültürel Kimlik, Uluslararası Bir Dil Olarak İngilizce
  • Öğe
    Development, application, and evaluation of general English language MOOC: A MOOC for distant learners of English
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Uygun, Emre; Cesur, Kürşat
    COVID-19 salgınının patlak vermesi, Türkiye'de özellikle genel amaçlı İngilizcenin öğretildiği yükseköğretimin zorunlu İngilizce derslerinde yaygın olarak gözlemlenen uzaktan eğitimin popülaritesini artırmıştır. Uzaktan eğitimin bir ofseti olan kitlesel açık çevrimiçi kurslar (KAÇD), bu milenyumun başında ortaya çıkan yeni bir kavram olarak durmaktadır. Bu tür kurslar, çevrimiçi tabanlı uzaktan öğrenme ortamlarını kullanmakta ve hazır içeriklerini sonsuz ölçeklenebilirlikle tek seferde büyük kitlelere açık bir şekilde sunmaktadır. Aynı mantıkla, eğer bir KAÇD dil eğitimi veriyorsa, kitlesel açık çevrimiçi dil kursu olarak adlandırılır ve sadece on yıldır mevcut olup daha çok ilerlemeleri gerekmekteyken ilgili çalışmalar, özellikle Türkiye bağlamında sayıca eksiktir. Teorik çerçevesini Türk yükseköğretiminde zorunlu İngilizce derslerinin yürütülmesinde uzaktan eğitimin kullanımına ve son zamanlarda artan dil KAÇD'si kullanımına dayandıran bu tez çalışmasının genel amacı, bir genel İngilizce KAÇD'si (GELMOOC) geliştirmek, uygulamak ve değerlendirmektir. Ders, Türkiye'deki bazı devlet üniversitelerinin açık öğretim fakültelerindeki zorunlu İngilizce ders müfredatları incelenerek titizlikle hazırlanmıştır. Ardından, 2957 katılımcının yer aldığı bir aylık kayıt döneminin ardından, kursun tamamlanması için bir akademik dönem ayrılmış ve böylece uygulama başlatılmıştır. Üçüncü olarak, tek grup ön test-son test tasarımıyla nicel bir yaklaşım gerektiren değerlendirme olarak çalışmanın ana kısmı başlamıştır. GELMOOC'un değerlendirilmesi üç aşamalı olarak gerçekleştirilmiştir. İlk olarak, Kitlesel Açık Çevrimiçi Etkileşimli Dil Öğrenme Ortamı çerçevesi, 10 ELT eğitmeni tarafından kursun etkinliğini analiz etmek için kullanılmış ve sonuçlar, kursun iletişim ve değerlendirme teknikleri dışında yüksek etkileşimli dil öğrenme ortamı uygulamaları içerdiğini gösteren betimsel olarak analiz edilmiştir. İkinci olarak, öğrencilerin genel amaçlı İngilizce başarıları kurstan önce ve kursun uygulanmasından sonra ölçülmüştür, dolayısıyla ön test-son test tasarımı kullanılmıştır. Bulgular, kurs katılımcıları arasında İngilizce ön test ve son test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğunu ortaya koymuştur. Daha sonra, katılımcılar bir MOOC öğrenci memnuniyeti anketi doldurmuşlardır ki bunun bulguları, interaktif dil öğrenme ortamı çerçevesinin sonuçlarına paralel olarak; kurs içeriği, tasarımı, sunumu ve desteği ile ilgili yüksek düzeyde öğrenci memnuniyeti gösterirken, değerlendirme ve iletişimsel yönlerde daha düşük puanlar ortaya koymuştur. Son olarak, bu yüksek memnuniyet düzeylerinin İngilizce başarısı üzerinde herhangi bir etkisi olup olmadığı analiz edilmiş ve anlamlı sonuçlar elde edilememiştir.
  • Öğe
    Jeoekonomik bir güç olarak demir çelik sektörünün ekonometrik analizi: Türkiye örneği
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2023) Ergün, Ümit Remzi; Ener, Meliha
    Türkiye'nin ekonomik büyümesinin lokomotif sektörü olan demir çelik sektörünün, Türkiye'nin jeoekonomik gücüne olan katkısının araştırıldığı bu çalışmada, zaman serileri ekonometrisi kullanılarak yapılan analizlerin sonuçlarına göre değerlendirmeler yapılmıştır. Çalışmada, 1983-2022 dönemlerini kapsayacak şekilde yıllık veriler kullanılmıştır. Analizde kullanılan bağımlı değişken demir çelik sektörü ihracatı; bağımsız değişkenler ise istihdam edilen kişi sayısı, ham çelik üretimi, doğrudan yabancı yatırımlar ve toplam uluslararası rezervler olarak seçilmiştir. Çalışmada kullanılan bağımsız değişkenlerin seçiminde literatüre uygun biçimde bir ülkenin jeoekonomik gücüne katkıda bulunan uzun vadeli faktörler dikkate alınmıştır. Bu bağlamda, üretkenlik yapısının karşılığı olarak ham çelik üretimine, demografik yapının karşılığı olarak istihdam edilen kişi sayısına, finansal yapının karşılığı olarak doğrudan yabancı yatırımlara ve dinamik ekonomik yapının karşılığı olarak da toplam uluslararası rezervlere yer verilmiştir. Çalışma, demir çelik sektörünü hem Türkiye hem de uluslararası ticaret özelinde ele alarak sektörel kavramları ve sektörün iktisadî kavramlarını açıklamaktadır. Jeoekonomi kavramına da ayrı bir başlık altında yer verilen çalışmada daha sonra kavramsal olarak demir çelik sektörü ve jeoekonomi ilişkisi ortaya çıkarılmıştır. Bu durumun ampirik olarak desteklenmesi zaman serileri ekonometrisi ve Toda-Yamamoto nedensellik testleri ile gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular hem genel literatürü hem de demir çelik sektörü ve jeoekonomi ilişkisini destekler niteliktedir. Çalışmanın son bölümü ise jeoekonominin, ekonomik olayların jeopolitik sonuçları ve jeopolitik olayların ekonomik sonuçları olarak kavramsallaşmasına uygun olarak, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde sonuç, tartışma ve önerilerden oluşmaktadır.
  • Öğe
    Türkiye'deki büyükşehir ve il belediyeleri 2020–2024 stratejik planlarında yer alan performans göstergelerinin çeşitli parametreler açısından değerlendirilmesi
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Alemdar, Bedrigül Markal; Mestav, Burcu
    5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu 2003 yılında yürürlüğe girdiğinde kamu kurumlarına stratejik plan oluşturma zorunluluğu getirmiştir. Aynı şekilde, 5393 sayılı Belediye Kanunu ile nüfusu 50.000 ve üzerindeki tüm belediyeler ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile büyükşehir belediyeleri stratejik plan hazırlama yükümlülüğü altındadır. Kamu kurumları ve belediyeler 5 yıllık stratejik plan hazırlığı sürecinde amaçlarını ve hedeflerini belirlerken, bu hedeflere ulaşmada en temel adım olan performans göstergelerini de belirlemektedirler. Türkiye'de yer alan Büyükşehir ve İl Belediyelerinin 2020 – 2024 Stratejik Planlarındaki performans göstergeleri farklı parametreler dikkate alınarak incelenmiştir. Bu stratejik planlar, bilgisayar ortamından temin edilerek doküman incelemesine tabi tutulmuştur. Doküman incelemesi sonucu toplanan veriler büyük veri türlerinden yapılandırılmış verilerdir. Hedef kartlarında yer alan amaç – hedef – performans göstergeleri toplanarak çeşitli analizler yapılmıştır. Doküman incelemesi sonrası toplanan veriler, veri ön işleme adımlarından geçirilerek işlenmiştir. Veri setindeki öznitelikler tanımlanarak, sürekli veriler kategorik verilere dönüştürtülmüş ve veriler birleştirilmiştir. Belediyeler için Stratejik Planlama Rehberi'nde özellikleri belirtilen performans göstergeleri, hem rehberde yer alan sınıflandırmalara ve ölçülebilirlik özelliğine göre hem de ana hizmet konularına göre incelenmiştir. Ayrıca Sayıştay Başkanlığı Performans Denetimi Rehberi'nde yer alan ilgililik ve iyi tanımlama kriterleri de dikkate alınarak analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, gelecek planlama dönemlerinde belediyeler için performans göstergelerini belirlerken rehber niteliğinde OLAP küpleri ile akıllı kartlar oluşturulmuştur. Hazırladığımız bu akıllı kartlar, belediyelerin gelecek planlama dönemlerinde performans göstergelerini belirlerken hem gerçekçi gelecek planlarının oluşturulmasına hem de bu çalışmayı yapanlar için 2020 – 2024 dönemi performans göstergelerinin özelliklerinin dağılımının görülmesine imkân sağlayarak zaman kazandıracak bir kaynak olarak hizmet edecektir.
  • Öğe
    Portraits of plurilingual and pluricultural identities of young learners: the valorization of language repertoires
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Ertaşoğlu, Leyla Deniz; Tekin, Mustafa; Gürsoy, Esim
    Son dönemde Türkiye'de değişen sosyal, kültürel ve ekonomik dinamikler nedeniyle okullarda çok sayıda öğrenci çokdillidir. Ancak bu, çocukların kendilerini rahat ve güvende hissettikleri dilde ifade edebilecekleri ve geldikleri sosyokültürel kökenden bağımsız olarak kendilerini değerli hissettikleri bir yer olması gereken sınıfların çokdilli hale geldiği anlamına gelmiyor. Özetle, çokdilli bir sınıfta çocukların dil ve kültür repertuvarları bir yük olarak değil, öğrenmeyi zenginleştiren bir varlık olarak kabul edilir. Bu nedenle çocukların dil ve kültür repertuarının keşfedilip hem çocukların hem de İngilizce öğretmenlerinin bu anlamda bilinçlendirilmesi önem arz etmektedir. Bu noktadan hareketle, mevcut çalışma, nitel bir araştırma tasarımıyla dil portreleri, açık uçlu dil anketleri, röportajlar, sınıf gözlemleri ve öğrenci günlükleri aracılığıyla farklı geçmişlere sahip çocuk öğrencilerin çokdilli kimliklerinin yanı sıra, kimlik inşalarının olanaklarını ve zorluklarını keşfetmeyi amaçlamıştır. Araştırmanın katılımcıları, mültecilerin yoğun olarak yaşadığı Bursa'daki bir İmam-Hatip ortaokulunda öğrenim gören 5. ve 6. sınıftaki 171 öğrenci (toplam 6 sınıftan)ile onların 2 İngilizce öğretmeni ve okul müdürüdür. Çalışmanın sonuçları, katılımcıların ana dillerine değer verdiklerini ve İngilizce öğretmenlerinin sınıflardaki çeşitliliği desteklemeye çalıştığını, ancak katılımcı çocuk öğrencilerin tek dilli bir bakış açısına sahip öğrenme ortamlarında mevcut dil repertuarlarını kullanamadıklarını ortaya koydu.
  • Öğe
    Türkiye'de eğitim harcamalarının ekonomik büyüme üzerindeki etkilerinin incelenmesi
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021) Tunç, Özge; Savrul, Burcu Kılınç
    Eğitim,bir ülkenin kalkınmasına, ilerlemesine, sosyal ve iktisadi açıdan gelişmiş seviyesine, refahına ve ilerlemesine katkı sağlayan en dikkat çeken unsurlardan birisidir. Dolayısıyla eğitim alanı için ayrılan bütçe son derece önemlidir. Bu sebeple araştırma kapsamında ülkemizdeki eğitim giderlerinin ekonomik büyümeye etkilerinin ele alınması amaçlanmıştır. Söz konusu değişkenler arasındaki ilişkiyi tespit etmek için çalışmada klasik durağanlık testleri ve çoklu yapısal kırılmalı birim kök testi uygulanmış, çoklu yapısal kırılmalı eşbütünleşme testi ile eşbütünleşme ilişkisi sorgulanmış ve nedensellik analizi ile VECM varyans ayrıştırılması yapılmıştır. Çalışma [2000.Q1-2020.Q3] dönemini kapsamakta olup veriler TCMB veri tabanından derlenmiştir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda eğitim harcamaları ve ekonomik büyüme arasında uzun vadede istatistiki olarak anlamlı ve pozitif açıdan bir ilişkinin varlığı tespit edilmekle beraber, kısa dönemde bir ilişki belirlenememiştir. Ayrıca Granger Nedensellik Analizi uygulandığında ekonomik büyümeden eğitim harcamalarına tek boyutlu nedensellik ilişkisinin bulunduğu belirlenmiştir. Toparlamak gerekirse çalışma eğitim harcamalarının ekonomik büyümenin önemli bir parçası olduğunu göstermiş ve eğitim politikalarını planlarken büyüme sürecine hız kazandıracak insan sermayesini ortaya çıkarmak için eğitime ayrılan fonların arttırılması gerektiğinin önemini ortaya koymuştur.
  • Öğe
    Forex piyasalarında majör parite ve endekslerde kullanılan indikatörlerin optimizasyonu
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Alaylı, Hasan; Kurt, Serdar
    Gelişen teknoloji ve kullanımının yaygınlaşması ile foreks piyasaları hem uluslararası ticarette korunma enstrümanı olarak, hem de kaldıraçlı piyasada gelir elde etme aracı olarak finans dünyasındaki yerini almıştır. Hisse senedi, döviz çiftleri, endeks, emtia gibi araçların alım satımının yapıldığı piyasa yüksek işlem hacmine sahiptir. Yatırım kararlarını vermek için başvurulan kaynaklardan olan indikatörler teknik analizin vazgeçilmezi olarak yerini almaktadır. Bu çalışmada kullanılan indikatörler arasında yer alan MACD, RSI, CCI, STOCHASTIC, MA, MOM, TİLLSON, PSAR MOST, OTT kullanılmıştır. EURUSD, XAUUSD, NDX üzerindeki standart değerler ve optimize edilmiş değerlerle yapılan işlemlerin getiri eğrileri arasındaki fark karşılaştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre incelenen indikatörlerin optimize edilmiş değerlerinin getiri eğrileri standart değerlerle elde edilen getiri eğrilerinden daha yüksektir. Buna göre incelenen enstrümanlarda indikatörleri optimize etmenin daha yüksek getiri elde etme imkânı yarattığını söylemek mümkündür.
  • Öğe
    Games as an assessment tool: Success or failure?
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Unay, Gülin; Beceren, Sedat
    Hangi öğretim yöntem ve tekniği kullanılırsa kullanılsın, ölçme ve değerlendirme bir öğretmen için kaçınılmazdır. Günümüzde halen geleneksel değerlendirme yöntemlerini kullanan pek çok öğretmen vardır fakat teknoloji öğretmenlere oyunlar dahil pek çok dijital materyali kullanabilme olanağı sunmaktadır. Bu oyunlar hem öğretimin hem de bu çalışmada oyunlaştırılmış dijital değerlendirme olarak adlandırılan değerlendirmenin içine entegre edilmektedir. Bu çalışmada amaç oyunlaştırılmış dijital oyunların geleneksel yöntemlere kıyasla öğrencilerin değerlendirme sonucundaki başarısını ve motivasyonlarındaki değişimini gözlemlemektir. Bu deneysel çalışma, İzmir'de bir özel okuldaki 62 5. Sınıf öğrencisi ve dört İngilizce öğretmeni ile gerçekleştirilmiştir. İki farklı seviye sınıfındaki 4 gruptan oluşan öğrenciler, dijital değerlendirmenin farkını gözetebilmek için kontrol ve deney grubu olarak ikiye ayrılmıştır. 2 ünite öğretimi sonrası uygulanan biçimlendirici değerlendirme sonucuna göre deney grubu öğrencilerinin kontrol grubu öğrencilerinden önemli bir derece başarı farkı oluşmamıştır. Fakat değerlendirme sonrası gerçekleştirilen öğretmen röportajının ve öğrenci görüş kağıtlarının sonucuna göre oyunlaştırılmış dijital değerlendirme uygulanan öğrencilerin kağıt tabanlı değerlendirme uygulanan öğrencilere kıyasla motivasyonlarının gözle görülür biçimde yükseldiği, derse katılım ve istekliliklerinin önemli derecede arttığı saptanmıştır. Ayrıca uygulama sonundaki öğretmen ve öğrenci görüşleri gösterdi ki, her iki katılımcı grup da çalışma sonrasında dijital oyunlaştırmış testleri kullanmayı tercih ettiler. Bütün verilerin ışığında, araştırmacı Kahoot'u geleneksel yöntemlere kıyasla başarılı bir method olarak tanımlamıştır. Anahtar Kelimeler: Oyunlarla Ölçme ve Değerlendirme, Oyunlaştırma, Kahoot, Biçimlendirici Değerlendirme
  • Öğe
    Türkiye'de intihar olayları ile sosyal ve ekonomik göstergeler arasındaki ilişkilerin analizi (2002-2022)
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Kaldırım, Birsen; Mestav, Burcu
    İntihar bir insanın yapabileceği en radikal davranışlardan biridir ve tüm toplumu ilgilendirdiğinden küresel bir sorundur. İntihar davranışları toplumdan topluma farklılık gösterir ve bir dizi değişkenle de ilişkilidir. İntihar davranışı ve bu davranışla ilişkili değişkenlerin örüntüsü sosyoloji, psikoloji ve ekonomi gibi çok farklı disiplinler tarafından analiz edilmiştir. Bu çalışmanın iki yönlü amacı vardır. Bunlardan ilki; intihar vakaları ile sosyal ve ekonomik değişkenler arasındaki ilişkiyi veri madenciliği yöntemlerinden olan birliktelik kuralıyla Türkiye açısından incelenmesidir. Diğeri ise; gelişmişlik düzeylerine göre gruplara ayrılan ve rastgele seçilen diğer ülkelerdeki intihar oranları ve gelişmişlikleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Veriler TUİK ve worldstatistic veri tabanından çekilmiştir. Birliktelik analizinde; olayların birlikte gerçekleşme durumları, destek ve güven değerlerine göre yorumlanmıştır. Değişkenler üzerinden oluşturulan hipotezler, uygun istatistiksel analizlerle değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgulara göre hem Türkiye'de hem dünyada erkek intiharlarının kadın intiharlarından fazla olduğu, en fazla intiharın 15-29 yaş aralığında olduğu, ekonomik kriz dönemlerinde ve sonraki yıllarda intihar sayılarında artış gözlendiği, medeni durumun intihar için belirleyici olduğu fakat eğitim seviyesinin intihar için belirleyici olmadığı gözlenmiştir. Gelişmişlik durumuna göre incelenen ülkeler bakımından elde edilen sonuçlara göre, gelişmiş ülkelerin intihar oranları diğer kategorilere göre yüksek sonuç vermiştir.
  • Öğe
    E-ticarete etki eden faktörler: Türkiye için zaman serileri analizi
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Dişbudak, Ali Can; Ener, Meliha
    Araştırmanın amacı Türkiye'de e-ticarete etki eden faktörlerin zaman serisi analiziyle araştırılması, veriler eşliğinde etki eden konuların öneminin ortaya çıkarılmasıdır. Bu çalışmada, Türkiye'nin e-ticaret hacmi (TL), Türkiye'de internet kullanımı, Türkiye'de sosyal medya kullanımı, Türkiye'de kişi başına düşen GSYİH, Türkiye'de kredi kartı kullanımı, Türkiye'nin e-ihracat hacmi ve Türkiye'de e-ticaret sitesi sayılarının grafiklerle desteklenerek geriye dönük veri analizlerine yer verilmiştir. E-ticaretin hem Türkiye için hem de uluslararası düzende yükselişi gözlemlenmiştir. 1990'lı yıllarda internetin hayatımıza girmesiyle, ticaret anlayışı farklı bir döneme girmiştir. Hem yerel hem de global alanda e-ticaretin hayatımıza ve ekonomiye nasıl etki ettiği de tez içeriğinde yansıtılmaktadır. Araştırmayla birlikte yıllık veriler ışında bu etkinin nasıl geliştiği, hangi dönemlerde yükseldiğini, nelerden etkilendiği görebilirsiniz. Bu sayede e-ticaretin gelecek gelişimini, e-ticareti etkileyen faktörlerin dönemsel değişimi ve gelecek planlamalarda nelere dikkat edilmesinin gerektiği hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Çalışmada internetin gelişimi, ticarete etkisi, e-ticaretin ortaya çıkışı, dünyada ve Türkiye'de e-ticaretin gelişimi, e-ticareti düzenleyen kurumlara ulaşabilirsiniz. E-ticaretin dünya ülkeleri arasında, ticari komisyonlar oluşturularak ele alındığını ve gelecekte de ana hedefin sürdürülebilirlik olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Öneriler ve ortaya çıkan sonuca sonuç kısmında yer verilmiştir.
  • Öğe
    Genre-based academic integrity instruction in l2 writing: Effects on plagiarism, genai utilization, and writing performance
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Kamburoğlu, Nalan Erçin; Razı, Salim; Uzun, Kutay
    Bu çalışma, türe temelli yazma öğretimi yoluyla metnin genel ve üstsöylemsel yapıları hakkında farkındalık yaratmanın intihali ve yazma ödevleri için üretken yapay zeka kullanımını caydırmaya katkıda bulunup bulunmadığını araştırmayı amaçladı. Ayrıca bu çalışma, İngilizce öğrenenlerin intihal anlayışlarını ve intihal tetikleyen faktörleri araştırmayı da hedeflemiştir. Bu araştırmada konverjan karma yöntem tasarımı kullanılmıştır. Veriler, öğrenci ödevlerinin sistematik olarak değerlendirilmesine ve puanlanmasını sağlayan Analitik Puanlama Ölçeği'nin genişletilmiş versiyonu aracılığıyla toplanmıştır. Ayrıca, akademik dürüstlük eğitimi uygulaması öncesi ve sonrası öğrencilerin ödevlerinde intihali tetikleyen faktörleri araştırmak amacıyla akademik dürüstlük anketi uygulanmıştır. Buna ek olarak, katılımcıların akademik dürüstlükle ilgili algıları ve deneyimleri hakkında derinlemesine nitel veri toplamak amacıyla yarı yapılandırılmış ve odak grup görüşmeleri yapılmıştır. Araştırmayı daha da zenginleştirmek için, katılımcılara kendi akademik yazma süreçleri ile ilgili olarak 28 hafta boyunca aldıkları eğitimle ilgili olumlu, olumsuz yönleri ve kazanımları yansıtmalarına olanak sunan rehberli geribildirim görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Son olarak, araştırmacı-öğretmenin süreç boyunca içgörü ve gözlemlerini yansıtan öğretmen günlüğü tutulmuştur. 30 öğrenci tür temelli eğitim alan uygulama grubuna atanırken, geri kalan katılımcılar süreç temelli yazma eğitimi alan kontrol grubunu oluşturmuştur. Uygulama grubu, 28 haftalık bir süre boyunca dört kompozisyon yazmayı içeren bir uygulamaya tabi tutulmuştur. Uygulama grubunun her bir üyesi, 'Elinden Tutma' yaklaşımıyla uygulanan tür temelli geri bildirim almıştır. Ayrıca, her iki grup kendi yazma eğitimlerinin yanı sıra akademik dürüstlük eğitimi de almıştır. Çalışmada tanımlayıcı ve çıkarımsal analizler gerçekleştirilmiştir. Kompozisyon puanları, Analitik Puanlama Ölçeği bileşenlerinin genişletilmiş versiyonundan aldıkları puanlar, akademik dürüstlük anketi verileri, grupların, ön test ve son test ölçümleri arasında farklılık olup olmadığını bulmak için istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır. Görüşme ve geribildirim verileri ve öğretmen günlükleri nicel verilere katkıda bulunmak amacıyla nitel olarak analiz edilmiştir. Çalışmanın bulguları, tür temelli öğretimin yazma performansı üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu ortaya koymuştur. Uygulama grubu, kontrol grubuna kıyasla dört yazma ödevinde de daha iyi performans göstermiştir. Bununla birlikte, kontrol grubunun yama yazı gibi belirli yazma kalıpları sergilemeye devam ettiği, yazma kaygısı ve metin tutarlılığı sağlamada zorluk yaşadığı gözlemlenmiştir. Çalışma, tür temelli öğretimin metinlerarasılığı teşvik etme ve intihalden caydırma konusundaki faydalı etkilerini doğrulayarak ve aynı zamanda üretken yapay zekâ tarafından oluşturulan yazma ödevlerinin kullanımını caydırması üzerinde olumlu etkileri ile sonuçlanmıştır.
  • Öğe
    Türkiye'nin kriz makro ekonomik etmenlerinin lojistik regresyon ile analizi
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Budak, İpek; Mestav, Burcu
    Yıllardır ekonomistler, ülkelerin ekonomik durumu ve gelişimi hakkında bilgi veren bir dizi göstergeyi kullanarak bir ülkenin ekonomik durumu hakkında sonuçlar çıkarmaya çalışmışlardır. Bu amaçla farklı yaklaşımlar benimsemişlerdir. Makroekonomik etmenlerin zaman içinde değişmesinin birçok nedeni olmakla birlikte en etkili faktör sosyo-politik faktörlerdir. Türkiye 1970'lerin ortalarından bu yana birçok sosyo-politik ve sosyo- ekonomik olay yaşamıştır. Bu çalışma, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizlerin makroekonomik etmenlerini lojistik regresyon ile analiz etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Böylece, varsa bir örüntü/trend tespit edilebilecek ve ekonomik göstergelerin gelecekte olası değişikliklere nasıl tepki verebileceğine dair bir öngörüde bulunulabilecektir. Makroekonomik etmenlerdeki değişimler, olası bir ekonomik krizin sinyallerini tespit etmek açısından da önemlidir. Ekonomik krizlerin önemli bir alt başlığı da kriz sinyallerinin başarılı bir şekilde tespit edilmesidir. Çalışmanın temel amacı, makroekonomik faktörlerden yararlanarak kriz sinyallerini lojistik regresyon modeli ile tahmin etmektir. Çalışma sonucunda kriz uyarı göstergeleri olarak sıklıkla kullanılan toplam Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH), işsizlik oranı, kişi başına düşen GSMH ve yıllık enflasyon oranı değişkenler olarak tahmin edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Ekonomik kriz, Makroekonomik Etmenler, Lojistik Regresyon, Gayrisafi Milli Hasıla
  • Öğe
    Türkiye'de uzaktan eğitim yoluyla Japon dili eğitimi alan üniversite öğrencilerinin konuşma becerisi gelişimleri
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Akın, Ata; Çelik, Melek
    Bu çalışma, uzaktan eğitim yoluyla Japon dili eğitimi alan üniversite öğrencilerinin Japonca konuşma becerilerine yönelik tutumlarını ölçmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada bu tutumları ölçmek adına dereceli puanlama ölçeği ve çoktan seçmeli soruların yer aldığı soru formu oluşturulmuştur. Öğrencilerin bu anlamda tutumlarının ne yönde etkilediği hususunda betimsel analiz yöntemine başvurulmuş ve veriler SPSS programıyla analiz edilmiştir. Analiz sonucu istatistiki olarak normal dağılım göstermektedir. Anketin güvenilirliği için ise Cronbach Alpha uygulanmış olup literatürde kabul gören 0.7 değerinin üzerinde sonuç alınmıştır. Çalışma sonucunda öğrencilerin uzaktan eğitim yoluyla Japon dili öğretimine uyum sağlama eğiliminde olmalarının yanında uzaktan eğitim yoluyla edindikleri Japonca konuşma tutumlarındaki memnuniyetsizlik gerçeği, ders içerik ve ortamının dikkatle yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır.
  • Öğe
    A suggested in-service training syllabus for the use of drama techniques in ELT
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Ali, Neslihan; Kani, Zeynep Gülşah
    Bu çalışma, İngilizce öğretmenlerinin drama tekniklerini kullanma amaçlarını açıklamayı, drama tekniklerinin uygulanmasında karşılaşılan zorlukları belirlemeyi, devlet okulunda ve özel okulda çalışan öğretmenlerin uygulamaları arasında farkları tespit edebilmeyi ve öğretmenlerin ihtiyaçlarına yönelik eğitim gerektiren alanları belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırmacı bu çalışmada nitel bir yaklaşım izlemiş ve pragmatik yorumlayıcı bir çerçeve benimsemiştir. Ayrıca araştırma amaçlarına uygun olarak çoklu durum çalışması yöntemi uygulanmıştır. Görüşme oturumlarının ardından araştırmacı öğretmenlerin derslerini gözlemlemiştir. Bu oturumlardan elde edilen veriler tematik analiz yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Öğretmenlere göre drama yönteminin İngilizce öğretiminde özellikle dil becerilerinin geliştirilmesinde, motivasyon ve özgünlük sağlamada olumlu etkileri olduğu görülmüştür. Öğretmenler, bunları sağlayabilmek için rol yapma, kukla, küçük grup oyunu oluşturma, doğaçlama ve hikaye anlatma tekniklerini kullandıklarını belirtmişlerdir. Öğretmenler, uygulamalar sırasında öğrencilerin motivasyonlarının düşmesi, öğrencilerin katılımının kısıtlı olması, sınıf yönetimi, zaman kısıtlılığı, sınıfların kalabalık olması ve materyal yetersizliği gibi sorunlarla karşılaşıldığını ifade etmiştir. Son olarak, devlet okulu ve özel okul öğretmenlerinin uygulamaları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Bulgular öğretmenlerin, drama yönteminin temellerine, dil öğretimindeki etkinliğine ve dil becerilerinin gelişimine uygun drama tekniklerinin yanı sıra drama tekniklerinin planlanması ve uygulanmasına ilişkin teorik desteğe olan ihtiyaçlarını ortaya koymuştur. Bu endişeleri gidermek için, öğretmenlerin gereksinimlerine daha ayrıntılı bir şekilde odaklanılmasını sağlayan, göreve temelli ve kavramsal bir müfredat takip edilmiştir. Önerilen müfredat, temel kavramları içeren teorik oturumları ve ders planlamasının yanı sıra tekniklerin uygulanmasına yönelik çalışmaları içeren göreve dayalı oturumları kapsamaktadır. Anahtar kelimeler: Drama, İngilizce öğretimi, Hizmet-içi öğretmenler, Müfredat tasarımı, Hizmet-içi eğitim