Yazar "Maya, İlknur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 20
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe AKADEMİSYENLERİN MESLEK AHLAKINA AYKIRI OLAN DAVRANIŞLARA İLİŞKİN ALGILARI (ÇOMÜ EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖRNEĞİ)(2013) Maya, İlknurAraştırmada, akademisyenlerin gerçekleştirdikleri eğitim-öğretim, araştırma ve topluma hizmet gibi etkinliklerde meslek ahlakına aykırı olarak algıladıkları davranışların neler olduğunun, nedenlerinin ve nasıl önlenebileceğinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca çalışmada, akademisyenlerin yaşadıkları etik ikilemlerin neler olduğunun saptanmasına yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Çalışma grubunu, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesinde görev yapmakta olan yüz akademisyenden kartopu örnekleme yoluyla seçilmiş elli kişi oluşturmaktadır. Verilerin analizinde, içerik analizi türlerinden tümevarımcı analiz kullanılmıştır. Akademisyenlerin meslek davranışlar, en çok eğitim-öğretim işleri daha sonra araştırma işlerinde görülmektedir. Akademisyenler, eğitim-öğretim işleri bakımından en çok mazeretsiz ders yapmamak, mazeretsiz derse geç girmek / dersten erken çıkmak, dersi etkili ve nitelikli olarak yürütmemek, üniversite dışında çalışma nedeniyle üniversitedeki sorumluluklarını yerine getirmemek ve öğrencilere eşit / adil davranmamak davranışlarını meslek ahlakına aykırı bulmaktadır. Akademisyenler, araştırma işleri bakımından en çok araştırmada alıntı ve kaynakları doğru vermemek, nitelikli ve özgün araştırmalar yapmamak ve araştırma verileri üzerinde oynamak davranışlarını meslek ahlakına aykırı bulmaktadır. Akademisyenler, topluma hizmet işleri bakımından topluma hizmet anlamında hiçbir çalışma yapmamak davranışını meslek ahlakına aykırı bulmaktadır. Akademisyenlerin meslek ahlakına aykırı olarak algıladıkları davranışların nedenleri, en çok sırasıyla kişisel özellikler, kısa zamanda yükselme isteği ve zaman yetersizliği, ekonomik yetersizlikler ve kurumsal beklentilerdir. Akademisyenler, meslek ahlakına aykırı olarak algıladıkları davranışların kurumsal kültürün oluşması, yöneticilerin ve çalışanların rol model olması, kurumsal alt yapının olması, kurumun etik değerlerinin olması, vicdani sorgulama, değerler ve karakter eğitimi ve düzenli denetimlerle önlenebileceğini belirtmektedir. Akademisyenler, görevlerini yerine getirirken en çok sırasıyla eğitim-öğretim işleri ve araştırma işleri, üniversitedeki görevleri ve özel sektörde görev alma ve yöneticilerin baskısı ve kişisel değerleri arasında tercih yapma durumunda ahlaki ikilem yaşamaktadırÖğe Comparison of Turkey and Countries with High PISA Achievement in terms of Education Expenditures and Academic Achievements(2021) Maya, İlknur; Yakut, SedatThe aim of this research is to compare the education expenditures of the Economic Cooperation and Development Organization (OECD) countries such as Canada, Finland and South Korea, which are successful in the 2018 cycle of the Program for International Student Assessment (PISA) with Turkey, and to make suggestions for Turkey. The research was designed in the scanning model. The research population is 36 OECD countries. Canada, Finland and South Korea which were succeed in the 2018 PISA and Turkey were selected as samples. Data were obtained from OECD reports on the 2018 PISA cycle and other international and national documents. In the research, document analysis method was used. According to the results of the research, it has been seen that the education expenditures of Canada, Finland and South Korea are high and the countries are successful in PISA. Therefore, it can be said that there is a positive relationship between PISA achievement and education expenditures. Public education expenditures only in higher education in Turkey are higher than Canada, Finland and South Korea and the OECD average. Education expenditures per student in Turkey are below the OECD average and almost a third of that of Canada, Finland and South Korea. There are significant differences when comparing Turkey with other countries (Canada, Finland and South Korea) in terms of Gross Domestic Product (GDP), expenditure per student and teachers' salaries.Öğe Comparison of Turkey and the Countries with High PISA Success South Korea, Finland and Canada in Terms of Transition Education Levels(Mustafa ÖZMUSUL, 2023) Maya, İlknur; Yakut, SedatIt is aimed to compare the countries of South Korea, Finland and Canada, which are highly successful in PISA exam, and Turkey in terms of the transition system between educational levels. Document analysis method was used in the study. In the universe of the study, there are thirty-eight countries from the Organization for Economic Cooperation and Development. Turkey and the countries of South Korea, Canada and Finland which are profoundly effective in PISA, constitute the sample of the study. According to the results of the study, it has been determined that there are no exams in transition from pre-school education to primary education in Turkey, Canada, Finland and South Korea. There is a strict examination in the transition system from primary to secondary education level in South Korea, while there are no central exams in Canada and Finland, and transition to secondary education is made according to secondary school student success. In Turkey, a central examination is held for the transition from primary to secondary education level or students are accepted to secondary education by local placement, considering the addresses of the students according to their success. In Turkey and South Korea, a central exam is applied in the transition system from secondary education to higher education.Öğe Complexity in management: Problems and strategies(Springer Science and Business Media B.V., 2019) Maya, İlknurIn this research, it aims to determine the issues which mid-level managers meet in the context of complexity theory and how they manage them with the strategies in the management of educational institutions. In addition, Çanakkale Provincial Directorate of National Education is analysed as a selected education organisation in the light of complexity theory. In the study, the interview method was used. The working group constitutes a total of ten education administrators working in Çanakkale Provincial Directorate of National Education. The data, given in the research, were written by the researcher in the direction of the sub-problems of the research. These data are grouped according to the theme determined in the direction of the subordinate problems. In the analysis of the data, inductive analysis technique, one type of content analysis, was applied. According to the education administrators, the institution demonstrates the open system feature. In this context, environment (parent, press, public opinion) dimension, student input dimension and output/result dimension are leading issues. The issues that education administrators see most important in the planning, implementation and supervision dimensions of the institution are behaviours showing resistance to change, lack of communication, confusion of decision-makers and repressive behaviour of the local press. In addition, the lack of sufficient and qualified personnel is also a problem. Educational administrators state that the system is chain-bound and that it is not always possible for the institution to be in balance. © Springer International Publishing AG, part of Springer Nature 2019.Öğe DÜNYADA LİSANS DERECESİ DÜZEYİNDE AFET EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ YAPAN PROGRAMLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TÜRKİYE ÖRNEĞİ(2016) Maya, İlknur; Çalışkan, CüneytBu araştırma, dünyada \"acil durum/yardım ve afet eğitimi\" konusunda ilgili üniversitelerin lisans derecesi düzeyindeki programlarının ve Türkiye'de ilk defa 2005 yılında kurulan \"Acil Yardım ve Afet Yönetimi\" lisans programının değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma, Türkiye ile dünyada lisans derecesi düzeyinde acil durum/yardım ve afet eğitimi veren programların tespitini, bu programların kendi içinde gruplanmasını, ülke ve kıta özelinde sayılarının verilerek karşılaştırmalı çözümlemesinin yapılmasını ve Türkiye örneği olan programın incelenmesini amaçladığı için tarama modelindedir. Araştırmada kullanılan yöntem, doküman analizidir. Araştırma verileri, Google Arama Motoru üzerinden İngilizce \"emergency managemet, emergency relief/aid and disaster management\" ve Türkçe \"acil durum yönetimi, acil yardım ve afet yönetimi\" anahtar kelimeleri ile 10.09.2014-20.09.2015 tarihleri arasında tarama yapılarak ve FEMA tarafından sitesinde yayınlanan The College List listesinden elde edilmiştir. Elde edilen veriler arasından, acil durum/yardım ve afet yönetimi konusunda lisans düzeyinde derece veren programlar araştırmaya kabul edilmiştir. Böylece araştırmanın evrenini, anahtar kelimeler doğrultusunda tüm lisans programları oluşturmaktadır. Bu araştırmada kullanılan dokümanlar, resmi web sitelerinden elde edildiği için verilerin geçerliliği ve güvenirliliği için yüksektir denilebilir. Araştırmada, dünya üzerinde acil durum/ yardım ve afet eğitimi konusunda doksan üç tane lisans düzeyinde program bulunmuştur. Bu programların %80,6'sını acil durum/yardım ve/veya afet yönetimi, %10,8'ini milli güvenlik/savunma, terörizm ve acil durumlar, %7,5'ini halk sağlığı ve tıbbi durumlar ve %1,1'ini uluslararası kurtarma ve afet yardımları/insani yardımlar programları oluşturmaktadır. Sonuç olarak, dünya üzerinde acil durum/yardım ve afet eğitimi alanında Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Bangladeş, İngiltere, İspanya, Kanada, Kenya, Yeni Zelanda ve Zimbabve ülkeleri farklı programlar altında lisans düzeyinde insan gücü yetiştirmektedir. Türkiye ise lisans derecesi düzeyinde bu alandaki nitelikli insan gücünü, \"Acil Yardım ve Afet Yönetimi\" programı üzerinden sağlamaktadır.Öğe EĞİTİM DENETİMİ SİSTEMLERİ BAKIMINDAN PISA’DA BAŞARI GÖSTEREN BAZI ÜLKELER İLE TÜRKİYE’NİN KARŞILAŞTIRILMASI(2017) Maya, İlknur; Yılmaz, AsumanBu arastırma, eğitim denetimi sistemleri bakımından Türkiye ile PISA (2012)'da basarı gösteren bazı ülkelerin (Çin-Şanghay, Singapur, Güney Kore ve Japonya) karşılaştırılmasını ve Türkiye egitim denetimi sistemine öneriler getirilmesini amaçlamaktadır. Nitel araştırma yöntemi ile desenlenen araştırmada, doküman incelemesi tekniği kullanılmıştır.Araştırmanın evrenini, PISA (2012) sınavına katılan 34'ü OECD ülkesi olmak üzere 65 ülke oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi olarak, PISA (2012)' da başarı gösteren ve yeterli verilere ulaşılabilen Çin-Şanghay, Singapur, Güney Kore ve Japonya ile Türkiye seçilmiştir. Araştırma verileri yasal dokümanlardan ve bilimsel kaynaklardan elde edilmiştir. Yanı sıra, ülkelerin eğitim sistemleri ile ilgili bilgiler içeren OECD, UNESCO ve IEA gibi uluslararası örgütlerin internet sitelerine başvurulmuştur. Ülkelerin eğitim denetimi sitemleri ile ilgili toplanan veriler, betimsel analiz tekniği ile analiz edilmiştir. Bu veriler, \"okul denetimi/değerlendirmesi uygulamaları\" ve \"öğretmen değerlendirmesi uygulamaları\" temaları çerçevesinde ele alınmıştır. PISA (2012)' da başarı gösteren ülkelerin (Çin-Şanghay, Singapur, Güney Kore ve Japonya) okul denetimi/değerlendirmesi uygulamalarında, okulların eğitim yılı içerisinde kendi hedeflerini belirledikleri ve eğitim yılı sonunda, öz değerlendirmelerini yaparak gelişimsel düzeylerini ortaya koydukları görülmektedir. Bu ülkelerin öğretmen değerlendirmesi uygulamalarında ise, öğretmenlerin eğitim yılı başında kendi bireysel mesleki gelişim hedeflerini belirledikleri, eğitim yılı içerisinde bu hedefleri gerçekleştirmelerine yönelik olarak mesleki yardım aldıkları ve eğitim yılı sonunda, hedeflerini gerçekleştirme düzeylerine göre değerlendirildikleri görülmektedir. Yanı sıra bu ülkelerde, öğretmenlerin değerlendirilmesi sürecinde okul yöneticileri, öğretmenleri, velileri ve öğrencileri içeren çoklu değerlendirmeciler yer almaktadır. Değerlendirme sonuçlarına göre öğretmenler, ek ikramiyeler ve terfiler ile ödüllendirilmektedir. Diğer bir yandan, Türkiye' de okullar maarif müfettişleri tarafından denetlenmektedir. Öğretmenlerin performansları ise, okul müdürleri tarafından değerlendirilmektedir.Öğe EĞİTİM KURUMLARINDA ORTA DÜZEY YÖNETİCİLERİN KARMAŞIKLIK KURAMI BAĞLAMINDA RİSKLERİN YÖNETİMİ KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİ(2019) Maya, İlknurYirmi birinci yüzyıl ve küresel çağ, eğitim kurumlarınınkarmaşıklık ve çok çeşitli risk durumlarıyla baş etmesinigerektirmektedir. Bu çalışmada, karmaşık sistemlerin liderleriningeleceği kontrol etmek yerine var olan riskleri etkili yönetirler ve geleceğiyaratırlar düşüncesi esas alınmıştır. Bu nedenle, araştırmada ortadüzey eğitim yöneticilerinin karmaşıklık kuramı bağlamındakarşılaştıkları riskleri ve bu riskler için kullandıkları yöntemleribelirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırmada, nitel araştırmayöntemlerinden biri olan görüşme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanınçalışma grubu, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Çanakkale İl MilliEğitim Müdürlüğünde görevli on eğitim yöneticisi oluşturmaktadır.Eğitim yöneticilerinin özelliklerine bakıldığında, biri hariç diğerlerierkektir. Eğitim yöneticilerinin kıdemleri, beş ve yirmi yıl arasındadeğişim göstermektedir. Araştırma verilerinin toplanmasında,araştırmacının geliştirdiği ve on açık uçlu sorudan oluşan görüşmeformu kullanılmıştır. Görüşme formunun geliştirilmesi için, riskyönetimi, karmaşıklık kuramı ve liderlik ile ilgili bilimsel yayınlardanoluşan ilgili alan yazının taraması yapılmıştır. Geliştirilen görüşmeformu ile ilgili olarak, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde görevliüç öğretim üyesinden uzman görüşü alınmıştır. Bunun sonucunda,görüşme formuna son şekli verilmiştir. Verilerin analizinde, içerikanalizi türlerinden tümevarımcı analiz tekniği uygulanmıştır. Öncelikle,verilerin araştırmanın amacı ve alt problemleri doğrultusunda yazıyageçirilmesi sağlanmıştır. Sonrasında veriler, alt problemlerdoğrultusunda belirlenen temalara göre gruplandırılmıştır.Araştırmadan elde edilen sonuçlardan biri, orta düzey eğitim yöneticilerinin, eğitim kurumlarının yönetiminde çok farklı risklerle vekarmaşıklık durumlarıyla karşılaştıkları, risklerin ve karmaşıklıkdurumlarının çözümünde genel olarak çağdaş yönetim yaklaşımlarıçerçevesinde stratejiler belirledikleridir. Eğitim yöneticilerinin kurumdaplanlama, uygulama ve denetim boyutlarında en önemli gördükleririskler ise, değişime direnç içeren davranışlar, iletişim eksikliği, yeterlive nitelikli personel eksikliğidir. Ek olarak, karar verme işlerine uzmanolmayan kişilerin karışması ve yerel basının baskıcı davranışları diğerrisklerdir. Orta düzey eğitim yöneticilerinin, eğitim kurumunda risklerinetkili olarak yönetilebilmesi için tüm paydaşların karar almada sözsahibi olmasını sağlama, açık iletişim, risk analizlerini içeren önçalışmalar yapma, belirsizlik yönetimi için SWOT (GZFT) analizi,hedefleri açık olarak belirleme ve yeni çözüm yollarına başvurmastratejilerini seçtikleri görülmektedir. Ne var ki, orta düzey eğitimyöneticilerinin risklerin belirlenmesi, risk önceliklendirmesi, riskdeğerlendirmesi veya risk programı yapmadıkları anlaşılmaktadır. Bunedenle, yöneticilerin risk yönetimi süreçlerine ve risklerin yönetimiyöntemlerine ilişkin bilgi düzeyleri yetersizdir.Öğe İlkokul Öğretmenlerinin Algılarına Göre Okul Müdürlerinin Kültürel Liderlik Davranışlarını Gösterme Düzeyleri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017-02) Maya, İlknurBu araştırma, ilkokul öğretmenlerinin algılarına göre okul müdürlerinin kültürel liderlik davranışlarını gösterme düzeylerini belirlemeyi ve öğretmenlerin algılarının onların cinsiyetine, branşına ve kıdemine göre önemli farklılık gösterip göstermediğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırmanın çalışma evreni, Çanakkale ili ilkokullarında görev yapan tüm öğretmenlerdir. Örneklemi, random yöntemiyle seçilen 404 ilkokul öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada veriler, Yıldırım (2001) tarafından geliştirilen Kültürel Liderlik Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırmanın verileri betimsel istatistikler, t-testi, tek yönlü ANOVA testi ve Tukey anlamlılık testi kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmada temel iki sonuç elde edilmiştir: 1) İlkokul öğretmenlerinin algılarına göre, okul müdürleri kültürel liderlik davranışlarını “orta dü- zeyde” göstermektedir. 2) İlkokul öğretmenlerinin, okul müdürlerinin kültürel liderlik davranışlarını gösterme düzeylerine ilişkin algıları onların cinsiyetine ve branşına göre önemli farklılık göstermemekte iken, kıdemine göre önemli farklılık göstermektedir. Bu nedenle, okul müdürlerinin yetiştirilmesi ile ilgili hizmet öncesi ve hizmetiçi eğitim programlarında kültürel liderlik konusuna önem verilmelidirÖğe Kamu İlkokullarında Yöneticilerin Sergiledikleri Kriz Yönetimi Beceri Düzeylerine İlişkin Öğretmen Görüşleri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2014) Maya, İlknurBu araştırma, kamu ilkokullarında yöneticilerin sergiledikleri kriz yönetimi becerilerinin ne düzeyde olduğunu ve yöneticiler tarafından sergilenen kriz yönetimi beceri düzeylerinin öğretmenlerin cinsiyetine ve kıdemine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemeyi amaçlamaktadır. Nicel yöntem kullanılarak yapılan araştırmanın evreni, Çanakkale ilindeki merkez ilçedeki kamu ilkokullarında görev yapmakta olan öğretmenlerden oluşmaktadır. Örneklemi ise, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında çalışma evreni üzerinden random yöntemiyle seçilen 404 öğretmen oluşturmaktadır. Veriler, Aksu ve Deveci (2009) tarafından geliştirilen İlköğretim Okulu Müdürlerinin Kriz Yönetimi Becerileri Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırmada temel iki sonuç elde edilmiştir: 1) Kamu ilkokullarında çalışan yöneticilerin kriz yönetimi becerileri genelde ve tüm alt boyutlarda “orta düzeyde”dir. 2) İlkokul yöneticilerinin sergiledikleri kriz yönetimi beceri düzeylerine ilişkin öğretmenlerin görüşleri arasında, cinsiyet açısından anlamlı bir farklılık bulunmazken, kıdem değişkeni açısından anlamlı bir farklılık bulunmaktadır.Öğe Karşılaştırmalı Eğitim Bağlamında Bazı AB Ülkeleri ile Türkiye’nin Girişimcilik Eğitimi Uygulamaları(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-06-30) Maya, İlknur; Yılmaz, AsumanBu araştırmada, karşılaştırmalı eğitim bağlamında bazı Avrupa Birliği (AB) ülkeleri (Danimarka, İsveç, Hollanda ve Finlandiya) ile Türkiye’nin girişimcilik eğitimi uygulamalarının karşılaştırılması amaçlanmaktadır. Araştırmada, doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, “Küresel Girişimcilik Endeksi”nde üst sıralarda yer alan bazı AB ülkeleri (Danimarka, İsveç, Hollanda ve Finlandiya) ile Türkiye oluşturmaktadır. Elde edilen veriler, betimsel analiz tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Sonuç olarak, araştırma kapsamında incelenen bazı AB ülkelerinde (Danimarka, İsveç, Hollanda ve Finlandiya); girişimcilik eğitimlerine yönelik çeşitli stratejiler benimsenmekte, tüm eğitim kademelerinde ve öğretim programlarında girişimcilik eğitimleri yer almakta, öğrencilerin girişimci olmasına yönelik uygulamalı eğitimler düzenlenmekte, girişimcilik eğitimi için okullara öğretim materyal desteği sağlanmakta, okullar ile iş dünyası işbirliği içerisinde çalışmakta ve öğretmen yetiştirme programlarında girişimcilik eğitimlerinin yer almasına yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Türkiye’de ise, girişimciliğe yönelik 2015-2018 yıllarını kapsayan “Türkiye Girişimcilik Stratejisi ve Eylem Planı” bulunmaktadır. Ancak Türkiye, tüm eğitim kademelerinde, öğretmen eğitiminde, okullara materyal desteği sağlanmasında ve girişimci kültürün oluşturulmasına yönelik okulların iş dünyası ile işbirliğinde girişimcilik eğitimi uygulamaları açısından yetersizdir.Öğe ÖĞRETMENLERİN MESLEKİ GELİŞİM UYGULAMALARI AÇISINDAN PISA’DA BAŞARILI BAZI ÜLKELER İLE TÜRKİYE’NİN KARŞILAŞTIRILMASI(2018) Maya, İlknur; Taştekin, SunaBu araş t ırmada, PISA (Uluslararası Öğrenci DeğerlendirmeProgramı) 2015’te başarılı olan bazı ülkeler (Singapur, Güney Kore,Finlandiya, Avustralya) ile Türkiye’nin öğretmenlerin mesleki gelişimiuygulamaları bakımından karşılaştırmalı olarak analiz edilmesiamaçlanmaktadır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerindendoküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma evrenini, PISA(2015) sınavına katılan 35’i Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü(OECD) üyesi olmak üzere 72 ülke oluşturmaktadır. Araştırmadaörneklem olarak, PISA (2015)’da üç ders (okuma, fen bilimleri,matematik) açısından yüksek başarı gösteren ve yeterli verilereulaşılabilen ülkeler olan Singapur, Güney Kore, Finlandiya ve Avustralyaseçilmiştir. Karşılaştırma için Türkiye araştırma örneklemine dâhiledilmiştir. Bu nedenle, araştırmada amaçlı örnekleme yöntemikullanılmıştır. Araştırma verileri, resmi belgeler ile bilimsel kaynaklardanelde edilmiştir. Bunlara ek olarak, ülkelerin eğitim sistemleri ile ilgilibilgiler veren uluslararası örgütlerin internet sitelerinden deyararlanılmıştır. Araştırmada ilgili ülkeler ile ilgili elde edilen veriler,“hizmet öncesi mesleki gelişim uygulamaları” ve “hizmet içi meslekigelişim uygulamaları” temaları kapsamında elde edilmiş vekarş ı laş t ırmalar yapılarak yorumlanmıştır. Araştırmada incelenen PISA(2015)’da başarılı olan bazı ülkelerde (Singapur, Güney Kore, Finlandiyave Avustralya) hizmetöncesi/ hizmetiçi mesleki gelişimuygulamalarında, öğretmenlerin daha çok deneyim kazandıkları,uygulamalar içerisinde rol aldıkları, mesleki gelişimlerinde aktif oldukları görülmektedir. İlgili ülkelerde, sürekli gelişimin hedef alındığı veuygulamaların da buna yönelik olduğu görülmektedir. Bu ülkelerdekimesleki gelişim uygulamalarında, daha çok okula ve meslektaşöğrenmesine dayalı faaliyetler yer almaktadır. Bunun yanı sırafaaliyetlerin, çoğunlukla yerel düzeyde tasarlandığı ve yürütüldüğügörülmektedir.Dolayısıyla,faaliyetlerdeçeşitlilikolduğugözlemlenmektedir. Türkiye’de öğretmenler, çoğunlukla kurs ve seminerfaaliyetlerinekatılmaktadır.Meslekigelişimuygulamalarında,öğretmenler genellikle pasif konumdadır. Faaliyetler, tüm öğretmenlerinkatılmasına olanak sağlamamaktadır. Faaliyetler, çoğunlukla merkezidüzeyde yer almaktadır. Sürekli gelişimin hedeflendiği uygulamalar yeralmamaktadır. Bu nedenle Türk eğitim sisteminde, öğretmenlerinmesleki gelişim uygulamalarının öğretmenlerin görüşleri alınarakoluşturulan, sürekli gelişmeyi dikkate alan, okula dayalı vemeslektaşların birlikte öğrenmesini içeren uygulamalar şeklinde olmasıönerilebilir.Öğe Opinions and expectations of instructors on metaverse applications in higher education(Gürhan DURAK, 2024) Çalışkan, Gökhan; Maya, İlknurNowadays, technology is constantly evolving. The use of developing technologies in daily life brings transformation. One of the areas where transformation is inevitable is education. Developing technologies cause the emergence of new applications and paradigms in education. One of these applications is Metaverse, which have increased in popularity in recently. Interest in Metaverse is increasing day by day at higher education. In addition to the benefits that Metaverse provide to the education, it also has some negative effects. In order to benefit from the benefits provided by metaverse at the highest and to minimise the negativities that will arise with the application, multifaceted studies on metaverse should be carried out. In this study, it is aimed to determine the opinions and expectations of the instructors about metaverse in higher education. The research was designed with phenomenology. In this study, a semi-structured interview form was used to determine the opinions of instructors. 23 instructors who work at Canakkale Onsekiz Mart University participated in the study. As a result of the study, it was concluded that the instructors think that education and management processes in higher education will change with metaverse. The studies can be conducted to determine students' opinion on metaverse.Öğe PISA SONUÇLARI AÇISINDAN ÜLKELERİN EĞİTİMLİ OLMAYAN NÜFUS YAPISININ ANALİZİ: ULUSLARARASI BİR PERSPEKTİF(2013) Maya, İlknurEğitim, bir ülkenin ekonomik yönden gelişmesinde ve kalkınmasında olduğu kadar uluslararası alanda sürdürülebilir bir rekabet gücü oluşturmasında önemli bir etkendir. Birçok ülkedeki çalışmalar, özelde eğitimin ve genelde insan sermayesini geliştirmenin ülkenin büyüme oranlarının ve kişi başına gelir düzeyindeki değişmelerin desteklemektedir. Bu nedenle her ülkenin eğitime gereken yatırımı yapması, eğitimde kaliteyi sağlaması ve eğitim sorunlarının farkında olması önem taşımaktadır. Okul dışında kalan çocuklar ve okuryazar olmayan genç ve yetişkin nüfus, gelişmekte olan birçok ülke için önemli eğitim sorunlarını oluşturmaktadır. Kaldı ki toplumun eğitim düzeyi kalkınmayı olduğu kadar, eğitim alanında yapılan uluslararası sınavlardaki başarıyı da etkilemektedir. Bu çerçevede, okul dışında kalan çocuk nüfusu ve okuryazar olmayan genç ve yetişkin nüfus yapısının eğitime ilişkin uluslararası politika belgelerinde yer alan önemli göstergeler olduğu görülmektedir. Bu araştırmada, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı olan PISA (Programme for International Student Assessment) sonuçları açısından ülkelerin eğitimli olmayan çocuk, genç ve yetişkin nüfus yapısının karşılaştırmalı olarak analiz edilmesi amaçlanmaktadır. Araştırmada kullanılan yöntem, doküman incelemesidir. Araştırma evrenini, PISA (2009) sınavına katılan 34'ü OECD üyesi olmak üzere 65 ülke oluşturmaktadır. Örneklemi, PISA sonuçlarında en yüksek (10) ve en düşük (10) başarı gösteren toplam 20 ülke oluşturmaktadır. Araştırmada, en son verilere ulaşılmak istendiğinden ilgili veriler OECD (2012), PISA (2009) ve UIS (2011) istatistiklerinden elde edilmiştir. Bu araştırmada kullanılan dokümanlar, resmi istatistiklerden elde edildiği için verilerin geçerliliğinin ve güvenirliliğinin yüksek olduğu söylenebilir. Sonuç olarak PISA sonuçlarında en yüksek başarı gösteren ülkelerde, ilköğretim ve ortaöğretim kademesinde okul dışında kalan çocuk nüfusu daha düşüktür. Başarılı ülkelerin okuryazar olmayan genç ve yetişkin nüfusu başarısı düşük ülkelere göre daha azdırÖğe POLICIES AND IMPLEMENTATIONS FOR LOW PERFORMING STUDENTS IN SELECTED COUNTRIES PERFORMING WELL IN PISA AND SUGGESTIONS FOR TURKEY(2017) Maya, İlknur; Yılmaz, AsumanBu araştırmada, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA)'nda başarılı seçilmiş ülkelerde ve Türkiye'de öğrencilerin düşük performans göstermelerine etki eden etkenleri, öğrenci değişkenleri ve okul değişkenleri altında sınıflandırarak, ülkelerin mevcut durumlarını incelemek ve PISA (2015) sınavında başarılı seçilmiş ülkelerin düşük performans gösteren öğrencilerine yönelik uyguladıkları eğitim politikalarını ortaya koymak amaçlanmaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini, PISA (2015)'ya katılan 34'ü OECD üyesi olmak üzere 72 ülke oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise, PISA (2015)'da üç ders (fen bilimleri, okuma, matematik) açısından yüksek başarı gösteren ve yeterli verilere ulaşılabilen Singapur, Kanada ve Finlandiya ile Türkiye oluşturmaktadır. Araştırmada veriler, ülkelerin eğitim sistemleriyle ilgili kitap, tez, makale gibi bilimsel basılı kaynaklar ile PISA (2015) ve OECD (2016) veri tabanlarından elde edilmiştir. Belgesel tarama yöntemiyle toplanan veriler, betimsel analiz tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma kapsamında PISA (2015)'da başarılı seçilmiş ülkelerin, düşük performans gösteren öğrencilerine yönelik olarak aşağıda belirtilen eğitim politikalarını uyguladıkları görülmektedir: 1. Başarılı ülkeler, öğrencilerinin başarılarını sürekli olarak izlemekte ve erken tanımlama programlarıyla düşük performans gösteren öğrencileri tespit etmektedirler. 2. Başarılı ülkeler, düşük performans gösteren öğrencilerine yönelik destekleme programları uygulamakta ve özellikle öğrencilerin okuma-yazma ve matematik becerilerini kazanmaları için çalışmalar yürütmektedir. 3. Başarılı ülkeler, göçmenlik geçmişine sahip öğrencileri için okullarında çift dilli eğitim uygulamakta ve birimler oluşturarak bu öğrencilere dil eğitimleri vermektedirler. 4. Başarılı ülkelerde, öğrencilerin okul öncesi eğitime katılmaları teşvik edilmekte ve bu bağlamda geliri düşük ailelere fonlar sağlanmaktadır. 5. Başarılı ülkelerde, düşük performans gösteren öğrencilere sahip okullar izlenerek, özellikle başarısı düşük okullara daha çok ödenek gönderilmekte ve okulların eğitim materyalleri ihtiyaçları giderilmektedir. 6. Başarılı ülkelerde, düşük performans gösteren öğrencilere sahip okullarda bulunan öğretmenlerin sürekli olarak mesleki gelişim uygulamalarına katılımları teşvik edilmektedirÖğe Reliability and Validity Study of the Healthcare Workers’ Multidimensional Glocal Leadership Scale(2021) Erçetin, Şefika Şule; Açıkalın, Şuay Nilhan; Gökbayrak, Mustafa; Çevik, Mehmet Sabir; Maya, İlknurThe concept of leadership is as old as history of humanity. Until today, different definitions have been made\rabout the concept of leadership, but a common concept or definition could not be created because the researchers\rdefined it from their own perspective. We can say that leadership is the act of an individual or a\rgroup by influencing and directing the behaviours and activities of people around to achieve common goals.\rAs the presence of a good leader is important in every organization, it is also an indispensable concept in\rmedical organizations where human health is essential. This is a descriptive study carried out to determine\rthe levels of demonstrating glocal leadership behaviours of pre-hospital emergency healthcare professionals\rand national medical rescue team personnel, and to determine whether these personnel show different levels\rof glocal leadership according to some demographic features (age, gender, professional seniority, education\rlevel). Within this aim, “Healthcare Workers’ Multidimensional Glocal Leadership Scale” consisting of 29\ritems in 4 sub-dimensions and \"Information Form\" to determine the demographic characteristics of the\rstudy group were used as data collection tools. The scale form was delivered to the participants personally by\rthe researchers, and the data was collected by face-to-face interviews. The participants were informed that\rparticipation was based on voluntariness and the answers given would be used only for scientific purposes.\rThe participants were also informed that they could leave the study any time and made to sign the \"Volunteer\rParticipation Form\". The study group consisted of pre-hospital emergency healthcare services, emergency\rcall center healthcare personnel and 20th region UMKE personnel in Edirne province.Öğe Taşımalı İlköğretim Uygulaması ve Bu Uygulamaya Son Verilmesiyle İlgili Veli Görüşleri(2003) Işık, Halil; Maya, İlknurBu araştırmada, taşımalı eğitim uygulamalarına ve bu uygulamadan vazgeçilerek okulların tekrar açılmasına ilişkin veli görüşleri ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Araştırma 2000-2001 öğretim yılında Çanakkale İli’nde gerçekleştirilmiştir. Örnekleme, taşımalı ilköğretim uygulaması ile kapatılıp, tekrar açılan evrendeki dört ilköğretim okulundan biri alınmıştır. Araştırmada, taşımalı eğitim uygulamaları ve bu uygulamalardan vazgeçilerek okulların tekrar açılmasına ilişkin veli görüşlerini saptamak amacıyla geliştirilen “Taşımalı İlköğretim Uygulamaları ve Veli Görüşleri Anketi” kullanılmıştır. Ankete ek olarak da velilerle görüşmeler de yapılmıştır. Anketi 31 veli anketi doldurmuştur. Verilerin analizi frekans dağılımına göre yapılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrenci velilerinin büyük çoğunluğunun taşımalı eğitimi istemediği ve taşımalı eğitimden vazgeçilerek okullarının yeniden açılmasına olumlu olarak baktığı gözlenmiştir. Ayrıca, birleştirilmiş sınıf uygulamasından dolayı köylerinde sürdürülen eğitim öğretimden memnun olmadıkları görülmüştür.Öğe The Impact of Motivational Language Which School Principals Use on Teachers' Organizational Commitment(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2022) Yakut, Sedat; Maya, İlknurIn this researh, it is aimed to determine the impact of motivational language which school principals use on teachers' organizational commitment. The research was designed in a quantitative research and survey model. The data were collected from 826 teachers who work in 58 public schools at the high school level in Çanakkale, Turkey, using the "Organizational Commitment Scale for Teachers" and the "Motivational Language Scale". The data were entered in SPSS program and analyzed by frequency, percentage, Kruskal Wallis-H test, Mann Whitney-U test, correlation and multiple regression. In addition, it has been determined that there is a highly significant relationship between motivational language and organizational commitment according to teachers' perceptions, and that the motivational language used by school principals significantly affects organizational commitment.Öğe Türk eğitim sistemindeki cinsiyet eşitsizliklerinin AB ülkeleri ile karşılaştırılması(2013) Maya, İlknurBu araştırma, Türk eğitim sistemindeki cinsiyet eşitsizliklerini ortaya koymayı ve var olan durumu AB ülkeleri ile karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Araştırmada kullanılan yöntem, doküman incelemesidir. Evreni, Türkiye ve 27 AB ülkesi oluşturmaktadır. Örneklem alınmaksızın tüm evrene ulaşılmak istenmiştir. Araştırmada en son istatistiksel verilere ulaşılmak istendiğinden, ilgili veriler OECD (2012), UIS (2011), EURYDICE (2009) ve MEB (2012) istatistiklerinden elde edilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde, ilgili boyutlarda AB ülkeleri değerlerinin aritmetik ortalamalarına veya yüzdeliklerine bakılmış ve Türkiyenin değerleri ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak Türkiye, eğitimin tüm kademelerinde kızların brüt okullaşma oranları ve cinsiyet eşitliği indeksi ve ilköğretimden yükseköğretime kadar kızlardan beklenen eğitim süresi bakımından AB ülkelerinin gerisindedir.Öğe ULUSLARARASI ÖĞRENCİ DEĞERLENDİRME PROGRAMI SONUÇLARINA GÖRE ÜLKELERİN BAŞARILARINI ETKİLEYEN EĞİTSEL GÖSTERGELER(2016) Maya, İlknurEğitim, ülkelerin ekonomilerinin kalkınmalarında ve uluslararası arenada güçlü bir şekilde varlıklarını sürdürmelerinde ön koşuldur. Bu araştırmanın amacı, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı sonuçlarına göre en çok ve en az başarı sergileyen ülkelerin başarılarını etkileyen eğitsel göstergeleri karşılaştırmaktır. kullanılmıştır. Araştırmada evren, PISA (2012) sınavına katılım gösteren ve 34'ü OECD'ye üye olan 65 ülkeden oluşmaktadır. Araştırma örneklemine ise, PISA (2012) sonuçlarına göre en çok (15) ve en az (15) başarı sergileyen 30 ülke alınmıştır. Araştırma için gerekli veriler, OECD (2012a; 2012b; 2014; 2015) ve UIS (2012) örgütlerinin istatistik belgelerinden sağlanmıştır. Araştırmanın belgeleri, uluslararası kabul gören yasal istatistiki belgelerden sağlandığı için veriler, geçerlilik ve güvenirlik açısından yüksek olarak kabul edilebilir. Ek olarak araştırmanın çözümlenirken, sonuçlarına göre en çok ve en az başarı sergileyen ülkelerin eğitsel göstergeleri karşılaştırılarak yorumlanması sağlanmıştır. Sonuçta, PISA sınav sonuçlarına göre en çok başarılı olan ülkeler, a) okul öncesi eğitim kademesinde brüt okullaşma oranları ve eğitim süresi, b) ilköğretim kademesinde brüt okullaşma oranları, cinsiyet eşitliği ve okul yaşam beklentisi, c) okul öncesi eğitim ve ilköğretim kademesinde öğrenci başına düşen kamu harcamaları, d) ilköğretim kademesinde hem öğretmen başına hem de sınıf başına düşen öğrenci sayısı, yıllık öğretim saati süresi, e) yükseköğretim kademesinde brüt okullaşma oranları açısından daha iyi durum sergilemektedirÖğe YÜKSEKÖĞRETİMİN YÖNETİMİNE KADINLARIN KATILIMI: BAZI AB ÜLKELERİ TARAFINDAN İZLENEN POLİTİKA-STRATEJİLER VE TÜRKİYE İÇİN ÖNERİLER(Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, 2012) Maya, İlknurBu araştırma, yükseköğretimin yönetimine kadınların katılımını sağlamak için bazı Avrupa Birliği ülkeleri tarafından izlenen politika-stratejilerin belirlenmesini ve Türkiye'de yükseköğretim sistemine yönelik öneriler getirilmesini amaçlamaktadır. Araştırmada veriler; AB ülkeleri yükseköğretim istatistikleri, Birleşmiş Milletler CEDAW raporları ve konu ile ilgili alan yazının taraması ile elde edilmiştir. Araştırmanın evrenini, tüm AB ülkeleri ve Türkiye oluşturmaktadır. Ancak alan yazın taramasının sonucunda, bazı AB ülkelerine ulaşılabilmiştir. Araştırmada şu bulgular elde edilmiştir: Avrupa Birliği ülkelerinin bazıları, yükseköğretimin yönetiminde cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik ulusal politikalara sahiptir. Yükseköğretime ve özellikle de lisansüstü eğitime erişim bakımından her iki cinsiyet arasında eşitliği sağlayabilmek için, Avrupa Birliği'nin bazı ülkelerinde kurumsal ve bireysel düzeyde teşvik edici birtakım düzenlemeler yapılmıştır. Bazı Avrupa Birliği ülkelerinde, özellikle yönetici atamalarının daha çok yapıldığı fen bilimleri, teknoloji ve mühendislik alanlarına kız öğrencilerin katılımını desteklemek için birtakım stratejiler izlenmekte, projeler üretilmekte ve üniversitelerde feminist eğitim dersleri sunulmaktadır