Paracetamol and Chlorpheniramine Combination-Induced Linear Ig A Bullous Dermatosis
Yükleniyor...
Tarih
2021
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Türkiye Klinikleri
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States
Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States
Özet
Linear IgA bullous dermatosis (LABD) is an autoimmune, subepidermal vesiculobullous dermatosis. The etiology is unknown in most patients. Most recent case reports report drug-induced
LABD cases. A 35 year-old male patient presented to our clinic with
the complaint of tense bullous lesions located on trunk and extremities which started to occur after using a combinated drug including
paracetamol and clorpheniramine. The lesions on the patient had responsed quickly to systemic and topical corticosteroid treatment, no
new lesion had existed since fifth day of treatment and older lesions
had begun to be epithelized. Clinical findings and histopathologic and
direct immunoflourescent examination findings are important for differentiation between LABD and other bullous dermatoses. The clinical course is lighter than the idiopathic form in drug-induced LABD.
Drug-induced LABD is rarely observed compared to idiopathic form.
Many drugs can cause this condition. The reported drug lists and variety continue to increase. Dermatologists should be aware of the rare
adverse effects that may occur as a result of drug use.
Lineer IgA büllöz dermatozu (LABD), otoimmün, subepidermal vezikülobüllöz bir dermatozdur. Hastaların çoğunda, etiyoloji bilinmemektedir. Ancak son olgu raporlarının çoğu, ilaca bağlı LABD olgularını bildirmektedir. Hastamız, 35 yaşında erkek hasta, parasetamol ve klorfeniramin kombinasyonu bir ilaç kullanımı sonrasında, gövde ve ekstremitelerde yaygın ve dağınık yerleşimli, gergin büllöz lezyonların gelişmesi şikâyetiyle başvurdu. Sistemik ve topikal kortikosteroid tedavisine hızlı yanıt verdi ve tedavinin 5. gününden itibaren yeni lezyon çıkışı olmadı, mevcut lezyonları da iyileşmeye başladı. Klinik ve histopatolojik ile immünofloresan incelemeler gibi laboratuvar bulguları LABD’yi diğer büllöz dermatozlardan ayırt etmede çok önemlidir. Klinik seyir, ilaca bağlı LABD’de idiyopatik olan forma göre daha hafiftir. İlaca bağlı LABD, idiyopatik forma göre nadir görülür. Birçok ilaç, bu tabloya yol açabilir. Bildirilen ilaç listeleri ve çeşitliliği giderek artmaktadır. Dermatologlar, ilaç kullanımının sonucunda gelişebilecek bu nadir advers etki konusunda dikkatli olmalıdırlar.
Lineer IgA büllöz dermatozu (LABD), otoimmün, subepidermal vezikülobüllöz bir dermatozdur. Hastaların çoğunda, etiyoloji bilinmemektedir. Ancak son olgu raporlarının çoğu, ilaca bağlı LABD olgularını bildirmektedir. Hastamız, 35 yaşında erkek hasta, parasetamol ve klorfeniramin kombinasyonu bir ilaç kullanımı sonrasında, gövde ve ekstremitelerde yaygın ve dağınık yerleşimli, gergin büllöz lezyonların gelişmesi şikâyetiyle başvurdu. Sistemik ve topikal kortikosteroid tedavisine hızlı yanıt verdi ve tedavinin 5. gününden itibaren yeni lezyon çıkışı olmadı, mevcut lezyonları da iyileşmeye başladı. Klinik ve histopatolojik ile immünofloresan incelemeler gibi laboratuvar bulguları LABD’yi diğer büllöz dermatozlardan ayırt etmede çok önemlidir. Klinik seyir, ilaca bağlı LABD’de idiyopatik olan forma göre daha hafiftir. İlaca bağlı LABD, idiyopatik forma göre nadir görülür. Birçok ilaç, bu tabloya yol açabilir. Bildirilen ilaç listeleri ve çeşitliliği giderek artmaktadır. Dermatologlar, ilaç kullanımının sonucunda gelişebilecek bu nadir advers etki konusunda dikkatli olmalıdırlar.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Linear IgA bullous dermatosis, Paracetamol, Chlorpheniramine, Lineer IgA büllöz dermatozu, Parasetamol, Klorfeniramin
Kaynak
Türkiye Klinikleri Dermatoloji Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
31
Sayı
2
Künye
Kılıç, S., Ekinci, A. (2021). Paracetamol and chlorpheniramine combination-induced linear ig A bullous dermatosis. [Parasetamol ve Klorfeniramin Kombinasyonuna Bağlı Lineer Ig A Büllöz Dermatozu] Türkiye Klinikleri Dermatoloji Dergisi, 31(2), 132-137. doi:10.5336/dermato.2019-71925