Osmanlı Devleti'nde Kilise ve Havra Politikasına yeni bir bakış: Çanakkale örneği
[ X ]
Tarih
2014
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Osmanlı Devletinde Islahat Fermanının ilanına kadar şer î hukuk doğrultusunda yeni kilise ve havra inşası yasaktı. Mevcut olan mabetlerin aslına uygun olarak tamiri veya yeniden inşası ise Sultanın onayına bağlı idi. Ayrıca, tamir esnasında binanın yükseltilmesine ve genişletilmesine de izin verilmiyordu. Nitekim sonradan ihdas edilen mabetlerin ve aslına uygun olmadan tamir edilen kısımların yıkılmasına dair pek çok örnek mevcuttur. Ancak, bu sıkı kurallara rağmen, gerek Osmanlı döneminde kurulan şehirlerde, gerekse sulhen veya anveten fethedilen şehirlerde dahi yeni kilise ve havralar inşa edilmiş ve bunların bazıları ayakta kalmayı başarmıştır. Ayrıca, 16. ve 18. yüzyıllarda özellikle Rumelide köylerde ve kırsal kesimlerde yeni kiliseler ve hatta manastırlar yapılmıştır. Bunların inşasına Sultanlar tarafından resmî izin verildiğine dair herhangi bir örnek yoktur, ancak bazı yerlerde yeni kilise ve havraların zaman içinde meşrulaştığı görülmektedir. Bu tür yeni mabetlerin inşasına nasıl izin verildiği ve devamına göz yumulduğu meselesi bu çalışmanın başlıca problematiğini teşkil etmektedir. Çanakkalede de 17. ve 18. yüzyıllarda Rum ve Ermeni kilisesi ile bir Yahudi havrası zuhur etmiştir. 1852de ise ruhsatsız olarak bir Katolik kilisesi yapılmıştır. Bu çalışmada Osmanlı Devletinin kilise ve havralar konusundaki resmî politikası ile uygulamadaki örnekleri gözden geçirdikten sonra Çanakkaledeki Rum, Ermeni, Yahudi ve Katolik mabetlerinin ortaya çıkış sürecini inceleyeceğiz. Ayrıca, Islahat Fermanı öncesi ve sonrasında Osmanlı Devletinin Çanakkaledeki kilise ve havralarla ilgili politikalarını değerlendireceğiz.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Arkeoloji, Tarih
Kaynak
Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
12
Sayı
16