Yazar "Temel, Kemal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Endüstri 4.0 Farkındalığının Belirlenmesi: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Örneği(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2019-07-04) Temel, Kemal; Yelkikalan, Nazan; Özcan, SedefEndüstri 4.0 kavramı son sanayi devrimi olarak kabul edilen, teknolojik sistemlerle yeni üretim modelleri geliştirmekle beraber hem toplumlar hem de bireyler üzerinde etkili olmaktadır. Bu durum küreselleşen dünyada değişimin daha hızlı ve etkili olacağının habercisi niteliğindedir. Eğitim süreçlerinin ve geleneksel öğrenme metotlarının hızla değişeceği beklenmektedir. Çalışma üniversite öğrencilerinin Endüstri 4.0 algıları ve bakış açılarını belirlemeye yönelik yapılmıştır. Çalışma kapsamında iktisadi ve idari bilimler fakültesi (İ.İ.B.F.) ile sosyal bilimler meslek yüksekokulunda eğitim gören toplam 1.062 öğrenciye 15 ifade ve 4 boyuttan oluşan Teknoloji Kabul Modeli anketi uygulanmıştır. Veriler, fakülte ve meslek yüksekokulda eğitim gören öğrencilerin arasında algı farkı açısından değerlendirmeye alınmıştır. Çalışma sonuçlarına göre demografik özellikler tanımlayıcı istatistik ile değerlendirilmiş, ölçeğe yönelik faktör analizi uygulanmıştır. Farklılıkların tespiti için t-testi, ANOVA testi uygulanmıştır. Gerçekleştirilen analizler sonucunda elde edilen bulgular ve bu bulgular ile ilgili yorumlamalara çalışmada yer verilmiştir.Öğe HASTANE ÖNCESİ ACİL SAĞLIK HİZMETLERİNDE FARKLI İLLERDE ÇALIŞANLARIN İŞ STRES DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA(2024) Temel, KemalHastane öncesi acil sağlık hizmetleri çalışanları beklenmedik olaylara, beklenmedik zamanlarda ve çoğunlukla tahmin edilemeyen olay yerlerinde müdahale gerçekleştirmektedir. Bu durum sağlık sektörü de dâhil olmak üzere tüm sektörlerdeki çalışma koşullarından farklılık göstermektedir. Çevresel belirsizliğin çok yüksek olduğu bu çalışma ortamı çalışanlar üzerinde negatif etkilere neden olabilmektedir. Bu durum çalışanlar açısından hasta müdahalesinde hata payının daha önemli olduğu bir sürece neden olmaktadır. Hastane öncesi acil sağlık hizmetleri çalışanlarının içinde bulundukları kendine has çevresel faktörler diğer sektörlerde çalışanlardan farklılaşan sorunları da beraberinde getirmektedir. Beklenmedik ve ani şekilde gerçekleşen yaralanma ve hastalıklar olay yerinde tahmin edilemeyen stres ve gerginliğin yaşanmasına da neden olabilmektedir. Çalışanlar hem kendi streslerini hem de olay yerindeki hasta ve hasta yakınlarının streslerini iyi yönetebilmelidir. Hastane öncesi acil sağlık hizmetleri çalışanlarının iş stres düzeyleri hastaya doğru teşhis ve müdahalenin, doğru zaman ve doğru şekilde yapılması açısından önem taşımaktadır. Çalışma, farklı illerde çalışan hastane öncesi acil sağlık hizmetleri çalışanlarının iş stres düzeylerinin ve iller arası farklılıkların tespit edilmesi amacıyla 8 ilde toplam 633 çalışanın katılımı ile gerçekleştirilmiştir (Cronbach's Alpha, 0,886). Araştırma verilerine göre iş stres düzeyleri eğitim düzeyi, farklı illerdeki çalışma koşulları ve çalışanların hobi sahibi olmasına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Özellikle İstanbul özelinde çalışanların diğer illere oranla çok daha yüksek iş stresi yaşadıkları görülmektedir (X2:65.267, p<0.001, ?2: 0.103). Çalışanların eğitim seviyeleri arttıkça iş stres düzeyleri de sorumluluk yükü ve kurmay yetkinin etkisi ile artış göstermektedir (X2:8,522, p:0.036, ?2 :0,0135). Bununla birlikte sosyal yaşamında bir hobi sahibi olan çalışanların olmayanlara oranla daha düşük iş stres düzeyleri yaşadıkları tespit edilmiştir (Z: 2,982, p:0,003, point- biseerial:0,147).Öğe ÖĞRETMENLERİN YAŞAM BOYU ÖĞRENME EĞİLİMLERİ VE KURUMSAL DESTEK ALGILARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA(2024) Temel, KemalBu çalışmada, kamuda görev yapan öğretmenlerin yaşam boyu öğrenme algısı ile yaşam boyu öğrenmede kurumsal destek algılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma çalışma gurubunu kamuda görev yapan öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında uygulanan Yaşam boyu öğrenme eğilimlimi ölçeği Chronbach’s Alfa iç tutarlılık katsayısı 0,97 ve Yaşam boyu öğrenmede öğretmenlerin kurumları tarafından desteklenme algısı ölçeği Chronbach’s Alfa iç tutarlılık katsayısı 0,93 olarak ölçülmüş, ölçeklerin güvenilir ve geçerli oldukları kabul edilerek veriler analiz edilmiştir. Sonuç olarak öğretmenlerin yaşam boyu öğrenme eğilimleri ile yaşam boyu öğrenmede kurumsal destek algıları arasında anlamlı ilişki olduğu, mesleğe yeni başlamış ve daha genç öğretmenlerin yaşam boyu öğrenme eğilimleri ile kurumsal destek algılarının diğerlerine göre pozitif olduğu tespit edilmiştir.Öğe Örgütlerde alternatif çalışma sistemlerinin bireysel ve örgütsel sonuçlarını belirlemeye yönelik bir araştırma(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022) Temel, Kemal; Pazarcık, YenerGelişen teknoloji bireyi ve çalışma hayatını etkileyen unsurları beraberinde getirerek örgütleri nihai amaçlarına ulaşmak için yenilikçi insan kaynakları uygulamalarına ve örgütsel davranışın daha fazla ele alındığı modellere yönlendirmektedir. Bu durum çalışma kavramının içeriğini, şeklini, yer ve zamanını değiştiren faktörler içermektedir. Çalışma hayatının ofis dışına çıktığı, bireyin sosyal hayatı ile iç içe geçtiği standart dışı çalışma modelleri son dönemde yaşanan Covid-19 salgını nedeniyle kullanımı zorunlu uygulamalar halini almıştır. Salgın süreci dünyayı etkilerken çalışma hayatını kökten değiştiren yeni bir düzeni beraberinde getirmiştir. Özellikle esnek ve evden çalışma modellerinin etkileri üzerine geniş bir literatür olsa da bu dönemde çoğu örgütün zorunlu olarak uyguladığı alternatif çalışma modellerin etkilerinin araştırılması ile ilgili bir boşluk bulunmaktadır. Bu kapsamda çalışma modellerinin etkilerinin tespiti amacıyla ilgili literatür ve uzman görüşü neticesinde oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığı ile farklı sektörlerde orta ve üst düzey 16 yönetici ile görüşme sağlanmış, görüşmelerden elde edilen veriler detaylı içerik analizine tabi tutularak kategorik başlıklar sınıflandırılmıştır. Çalışma, salgın döneminde özellikle örgütün fiziki koşullarının dışında uyguladıkları çalışma modellerinin, bireysel ve örgütsel düzeyde farklı etkileri olduğunu göstermektedir.Öğe Sağlık hizmetlerinde bilgi asimetrisi ve ekonomik etkileri: Çanakkale örneği(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018) Temel, Kemal; Aydın, MuratBilgi asimetrisinin hâkim olduğu piyasalarda, alıcı ve satıcılar aynı bilgiye sahip değildir. Bu durum daha iyi bilgiye sahip taraf açısından bir üstünlük sağlarken, bilgiden yoksun taraf içinse asimetri oluşturmaktadır. Simetrik ve asimetrik bilginin yoğun olduğu alanlardan birisi de sağlık hizmetidir. Çünkü sağlık hizmetleri piyasasında hizmet sunucu ve alıcıları arasındaki ilişki temelde bilgiye dayanmaktadır. Hizmet alıcısı konumundaki hastaların, hastalıkları hakkında tam ve detaylı bilgiye sahip olabilmeleri her zaman mümkün değildir. Bunun yanında hizmet sunucu konumundaki hekimlerin, hastalarının hastalıkları ve tedavileri hakkında daha fazla bilgiye sahiptir. Bu durum sağlık hizmetleri piyasasında bilgi asimetrisine neden olarak ekonomik kayıplar ortaya çıkarabilmektedir. Bu tez çalışması kapsamında hem literatür taraması hem de nicel bir araştırma (anket) ile bilgi asimetrisine bağlı olarak hasta-hekim arasındaki ilişki esnasında fiziki şartlar, iletişim, etik ve güven algısının neden olduğu ekonomik etkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini Çanakkale ilinde görev yapan hekimler ile bu hekimlerden hizmet alan hastalar oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında 172 hekim ve 348 hastaya ulaşılarak anket uygulanmıştır. Yapılan çalışmanın sonuçlarına göre sorulan sorulara verilen cevaplar incelendiğinde iki grup arasında algı düzeyi açısından anlamlı farklar olduğu tespit edilmiştir. Sağlık hizmeti kullanımında, eğitim düzeyi ile sağlık bilgi düzeylerinin oldukça etkili olduğu görülmüştür. Hasta ve hekim arasındaki iletişimin, güven algısının, tanı ve tedavi sürecini etkilediği, hastaların hizmet alma eğilimleri üzerinde değişikliğe yol açtığı, bu değişikliklerin hastaların gereksiz ve aşırı hizmet kullanımına, bunun yanında yol, zaman, iş kaybı vb. kayıplar nedeniyle ekonomik kayıplar ve maliyet artışına neden olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Sağlık Hizmetleri, Bilgi Asimetrisi, Hasta-Hekim İlişkileri, Ekonomik Etkiler, ÇanakkaleÖğe Sağlık Hizmetlerinde, Hasta-Hekim İlişkisinde Yaşanan Bilgi Asimetrisinin Ortaya Çıkardığı Ekonomik Sorunlar: Çanakkale Örneği(2018) Temel, Kemal; Aydın, MuratÖZPiyasalarda, her zaman alıcı ve satıcılar aynı bilgiye sahip değildir. Bu durum doğru bilgiyielinde tutan taraf açısından bir avantaj sağlarken, bu bilgiden yoksun taraf içinse bir dezavantajoluşturmaktadır. Sağlık hizmetleriyse bilginin yoğun olduğu alanlardan birisidir. Çünkü hizmetiverenler ile alanlar arasındaki ilişkinin temeli bilgiye dayanmaktadır. Hizmet alan hastaların,hastalıkları ve alacakları hizmet hakkında tam ve detaylı bilgiye sahip olabilmeleri her zaman içinmümkün olamamaktadır. Buna karşılık hekimler, hastaların hastalıkları ve tedavileri hakkında dahafazla bilgiye sahiptirler. Bu durum sağlık hizmetleri piyasasında her iki tarafın aynı bilgiye (simetrik)sahip olmamasına bağlı olarak bilgi asimetrisine neden olmakta, ekonomik kayıplardoğurabilmektedir. Bu çalışma ile bilgi asimetrisine bağlı olarak hasta-hekim arasındaki ilişkiesnasında fiziki şartlar, iletişim, etik ve güven algısının neden olduğu ekonomik etkiler incelenmiştir.Araştırmanın evrenini Çanakkale ilinde görev yapan hekimler ile bu hekimlerden hizmet alan hastalaroluşturmaktadır. Çalışma kapsamında 172 hekim ve 348 hastaya ulaşılarak anket uygulanmıştır.Çalışma sonuçlarına göre hekimler ile hastalar arasında algı düzeyi açısından anlamlı farklar olduğutespit edilmiştir. Hizmet kullanımında, eğitim düzeyinin yanında sağlık bilgi düzeylerinin etkili olduğugörülmüştür. Hasta ve hekim arasındaki ilişkide, iletişim ve güvenin tanı ve tedavi sürecini etkilediğigörülmektedir. Bu durum hastaların hizmet alma eğilimlerini değiştirmektir. Hizmet almaeğilimlerindeki değişiklikler hastaların gereksiz ve aşırı hizmet kullanmasına, bunun yanında yol,zaman, iş kaybı vb. kayıplara da neden olmaktadır. Hekimler açısından da iş kaybı, diğer hastalaraayrılacak zaman kaybı, sarf ve tıbbi malzeme kaybı gibi ekonomik kayıplara ve maliyet artışına nedenolmaktadır.Öğe Şehir Yönetiminde Stratejik Paydaş Bakış Açısının İncelenmesi: Gelibolu Örneği(Mehmet MECEK, 2022) Temel, Kemal; Polat, Dilek Dönmez; Abacı, BekirKent yönetiminde stratejik yönetim yaklaşımının uygulanması, o kent için gelecekte ulaşılmak istenen amaç ve hedeflerin belirlenmesinin yanı sıra ilgili kentte yaşayan halkın beklentilerinin saptanması, yönetsel konulara katılımının sağlanması açısından önemli bir konu haline gelmiştir. Diğer taraftan yerel yönetimlerin, bölgesel ve küresel gelişmeler karşısında kentte gerçekleştirilecek faaliyetler ve atılacak adımları yapılandırmaları gerekli bir hal almıştır. Bu nedenle tüm kurum ve organizasyonların uygulama konusunda tereddüt etmediği stratejik yönetim ve bu kapsamda gerçekleştirilen stratejik planlar kentler için de gerçekleştirilmeye başlamıştır. Buradan yola çıkarak şehrin stratejik planlamasının yapılabilmesi için gerçekleştirilen araştırmada şehirde yaşayanların görüşlerine başvurulmuş, “Nasıl bir Gelibolu hayal ediyorsunuz” sorusuna yanıt aranmıştır. 1073 kişi düşünce ve görüşlerini yazılı olarak cevaplamış, elde edilen veriler transkripsiyonları gerçekleştirildikten sonra MAXQDA programı ile deşifreleri yapılarak kategorik başlıklar oluşturulmuştur. Bu kapsamda sekiz ana kategorik başlık oluşmuş ve frekans aralıklarına göre sınıflandırılmıştırÖğe STRATEJİK YÖNETİM PERSPEKTİFİNDEN BİR ŞEHRİN ANALİZİ: GELİBOLU ÖRNEĞİ(2023) Abacı, Bekir; Temel, Kemal; Polat, Dilek DönmezGünümüzde stratejik yönetim kavramı, şehirler için rekabet edebilirlik ve markalaşma önündeki ön koşul olarak görülmektedir. Stratejik yönetim anlayışının şehirler için artan önemi, yönetim uygulamalarında giderek daha fazla kullanılmaya başlanılmıştır. Şehrin potansiyeli ile mevcut konumunun ortaya çıkarılması gelecekte varılmak istenen noktaya ulaşmada bir avantaja dönüşmektedir. Şehirler bu avantajı sağlayabilmek için tüm paydaşların katılımını sağladıkları yöntemleri kullanmalıdır. Bu bağlamda yapılan çalışma ile şehrin paydaşlarının katıldığı beyin fırtınası yöntemi ile GZFT (Güçlü ve Zayıf yönler ile Fırsat ve Tehditler) analizleri gerçekleştirilmiştir. Bilimsel metotlar ile belirlenmiş 13 tema başlığı temel alınarak analiz için 2 gün 4 oturumdan oluşan toplantılara toplam 350 paydaşın katıldığı bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Çalışmada 13 tema başlığı için şehrin güçlü ve zayıf yönleri ile fırsat ve tehditleri ortaya çıkarılmış, çalışma ile şehrin mevcut durumu ve potansiyeli için gerekli stratejik yönetim ve bakış açısının geliştirilmesi amaçlanmıştır.Öğe The Results of Work Models Applied During the COVID-19 Pandemic(2022) Temel, Kemal; Pazarcık, YenerThe aim of this study is to investigate the individual effects and institutional reflections different organizational work models have in terms of employees and to contribute to the field of application and the related literature by explaining their results and effects on work life. The study is based on the phenomenological research design and focuses on the participants’ experiences during the COVID-19 pandemic. The study was carried out using the interview method on a volunteer basis with 16 managers. The data were analyzed using MAXQDA 2020 and evaluated by collecting two main categorical themes and 13 sub-themes. The study observed negative aspects such as the ineffectiveness of face-to-face communication, prolonged communication times, experience transfer and socialization problems, and the intertwining of professional life and social life. Positive results were determined such as a reduction in time and money spent on commuting, work flexibility, having the opportunity to spare more time for oneself and family, and reduced office expenses. The following determinations were made: organizations offer different levels of employee support, practices have no standardization, the problems employees experience are preventable with sufficient organizational support, and legal regulations are needed. The results revealed deficiencies to be present in crisis management, the organizations to be unprepared for the crisis, and all organizations to need to review their processes regarding fringe benefits. The study has aimed to contribute to the literature by focusing on the results of the work models that have been applied during the COVID-19 pandemic.