Yazar "Mutlu, Serhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bozköy’de Kadın ve Erkeğin Mekân Kullanımında Toplumsal Cinsiyet Rolleri: Etnoarkeolojik Bir Yaklaşım(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021-03-31) Mutlu, SerhanAraştırma kapsamında Kuzeybatı Anadolu'da Biga Yarımadası'nda (Troas) Bozköy'de toplumsal cinsiyet rollerini anlamaya yönelik etnografik çalışma yapılmıştır. Etnografik çalışmanın amacı ilerleyen dönemlerde kazısı ve araştırılması planlanan prehistorik dönem Bozköy-Hanaytepe Höyüğü'ne toplumsal cinsiyet rolleri ile ilgili etnoarkeolojik temel veriler hazırlayıp toplumsal cinsiyet rolleri üzerine dikkat çekmektir. Çalışmada Bozköy'deki izlenimler neticesinde toplumsal cinsiyet rollerini özel, kamusal alan ve tarım arazileri başlıkları altında mekân içi ve mekân dışı bağlamında değerlendirilmiştir. Mekân içi ve mekân dışı iş bölümlerinde mimari öğelerden çokça yararlanılmıştır. Tarım arazileri ile köy dışındaki iş bölümünde ise tarım, hayvancılığa dayalı ekonomik değerlerden ve maddi nesnelerden faydalanılmıştır. Çalışmada köyün ekonomik yapısı (tarım, hayvancılık, zeytincilik vb.), köy ekonomisinin konut mimarisine etkileri (tipolojik farklar), köyün demografik yapısı, sosyal değişimlerin konut mimarisine etkisi değerlendirilmiştir. Köyün çevre yerleşmelerle ilişkisi, köyde zanaat veya el işleri, mekân içi ve mekân dışı mimari öğeler ışığında toplumsal cinsiyet rolleri, kadın ve erkek arasında mekân içi ve mekân dışı bağlamında tarımsal arazilerde ve köy dışında iş bölümü, ekonomide kadın ve erkeğin yeri göz önünde tutulmuştur.Öğe HAYDARPAŞA KAZILARINDA ELE GEÇEN 19. VE 20. YÜZYIL DAMGALI TUĞLALARIN ARKEOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ(2020) Mutlu, Serhan; Mutlu, Meral BaşaranOsmanlı İmparatorluğu’nda batılılaşma hareketlerinin yaşandığı 19. yüzyılda özellikle Tanzimat ile beraber Avrupaşehirlerinde yüksek estetiğe sahip sivil ve kamusal mimarinin kent yaşamına kattığı modernliğin getirdiği beğeni İstanbul’a çok sayıda yeni yapının kazandırılmasına vesile olmuştur. Modernliğin yanı sıra Osmanlı sivil mimarisininvazgeçilmez unsuru haline gelmiş ahşabın geniş boyutta yangınlara sebep olmasından dolayı kanuni düzenlemelerle tuğlanın kullanıldığı kâgir yapılara dönüşüm sağlanarak mimari alanda yeni bir sürece geçilmiştir. Mimaridekideğişimlerin ötesinde Endüstri Devrimi’nin Osmanlı’da etkisini gösterdiği 19. yüzyılın ikinci yarısındaki sanayifaaliyetleri ile Avrupa ülkelerinin Osmanlı’yı açık pazar haline getirme isteklerinden kaynaklı ulaşım projelerinegereksinim duyulmuştur. İstanbul’u Orta Doğu’ya bağlayacak demir yolu projesinin ilk durağını oluşturan Haydarpaşa Tren Garı’nın ilki 1873 yılında, ikincisi ise 1908 yılında hizmete girmiştir. Haydarpaşa Garı ve çevresinde Mayıs2018’den itibaren Marmaray CR3 Projesi Haydarpaşa Gar Sahası İyileştirme Projesi kapsamında İstanbul ArkeolojiMüzeleri’nin denetiminde arkeolojik kazılar yürütülmektedir. Kazılar sırasında tespit edilen 19. ve 20. yüzyıla aitdamgalı tuğlalar Osmanlı’nın son döneminde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında kamusal alanda kullanılanbirer yapı malzemesi olup bu çalışmada arkeolojik materyal bağlamında ele alınarak değerlendirilmiştir.Öğe MURAT HÖYÜK ERKEN TUNÇ ÇAĞI ANTROPOMORFİK FİGÜRİNLERİ(2020) Özdemir, Abdulkadir; Mutlu, SerhanBu makale, Bingöl’ün ilk sistemli arkeolojik kazısı olma özelliği gösteren Murat Höyük Erken Tunç Çağı tabakasındanele geçen ve bu çalışmaya konu olan pişmiş toprak antropomorfik figürinleri tanıtır. Murat Höyük, DoğuAnadolu Bölgesi, Bingöl İli Solhan İlçesinde, Murat Nehri kenarında yer almaktadır. Höyük, Kalehan Genç EnerjiA.Ş. tarafından yapılan Aşağı Kaleköy Barajı su tutma havzası içinde kaldığından, Elazığ Müzesi Müdürlüğü kazıbaşkanlığında ve bilimsel bir heyet tarafından 2019 yılında kurtarma kazı çalışmaları yapılarak tamamlanmıştır. 2019yılında yapılan bu arkeolojik kazılar sonucunda I. Tabaka: Orta Çağ, II. Tabaka: Orta Demir Çağ, III. Tabaka: ErkenDemir Çağ ve IV. Tabaka: Erken Tunç Çağ olmak üzere dört kültür tabakası tespit edilmiştir. Murat Höyük, DoğuAnadolu kronolojisine göre Erken Tunç Çağı III’e (MÖ 2500-2200) tarihlenmektedir. Erken Tunç Çağı’na tarihlenenMurat Höyük IV. Kültür katından toplam beş (5) adet pişmiş toprak figürin ele geçmiştir. Bunlardan üçü sağlamikisinde ise kırıklar vardır. Arkeolojide uzun yıllardır tartışılan figürin, idol, heykelcik tanımlarına son yıllarda eklenenantropomorfik (insansı) terimi Murat Höyük buluntuları için kullanılacaktır. Yerleşmede antropomorfik figürinlerintespit edildikleri yerlerin ve kültür katının özellikleri doğrultusunda, uzun süredir cinsiyet tanımı veya anatanrıça gibi dinsel anlamlar yüklemek yerine insan-figürin-mekân ilişkisine odaklı çalışma yapılması amaçlanmıştır. İnsan-mekân ilişkisi göz önüne alınarak anlamları ve işlevlerine yönelik bağlamsal açıdan yapılacak değerlendirmelerile Murat Höyük antropomorfik figürinlerinin bölge literatürüne önemli katkılar sunması öngörülmektedir.Öğe Neolitik ve Kalkolitik Dönem Batı Anadolu antropomorfik figürinlerinde cinsiyet ve sembolizm(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017) Mutlu, Serhan; Takaoğlu, TuranBatı Anadolu'nun Neolitik ve Kalkolitik Dönemi'ne ait çalışmalar uzun yıllar ihmal edilmiştir. Ancak 1990'lı yılların ortasından itibaren arkeolojide farklı algıların oluşması neticesinde bu dönemlere ait araştırmalara hız verilmiştir. Batı Anadolu bu dönemler boyunca çevresindeki uzak ve yakın bölgelerle etkileşim halinde olmuştur. Bölgenin Neolitik Dönem sürecinin başlangıcına dair sürdürülen çalışmalar komşu bölgeleri ilgilendirmesi bakımından son derece önemli iken, Kalkolitik Dönem için 1960'lı yıllardan bugüne dek ortaya atılan göç teorileri Batı Anadolu ve etkileşim alanındaki coğrafyaları doğrudan ilgilendirmektedir. 1980'lerin başından itibaren arkeoloji dünyası post süreçsel arkeolojinin etkisi altına girmeye başlarken Türkiye'de geleneksel arkeoloji yaklaşımı günümüzde hala etkisini sürdürmektedir. Post süreçsel arkeoloji bütüncül ve disiplinlerarası yaklaşımı; inanç, sembolizm, sanat, toplumsal cinsiyet ve hane çalışmaları sayesinde geçmişteki insana dokunur hale gelmiştir. Maddesel kültür öğelerinin ardındaki insanın, cinsiyetine, yaşına, hane ve toplum içindeki rollerine odaklanılmıştır. Arkeolojik verilerin ikincil anlamları; her türlü üretimin, öncesi, o anı ve sonrası ile birlikte değerlendirilmesi gerekliliği ön plana çıkmıştır. İnsan, madde, mekan, doğa, çevre, doğum ve ölüm etkileşimi üzerinde çalışan post süreçsel arkeoloji, insanın her türlü kendini ifade etme biçimi üzerinde durmaktadır. Tez kapsamında, post süreçsel arkeoloji yaklaşımı esas alınarak toplumsal cinsiyet arkeolojisi ve sembolizm kavramları açıklanmaya çalışılmış daha sonra Batı Anadolu Neolitik ve Kalkolitik Dönem'e ait buluntular yoluyla antropomorfik figürine bakış açısındaki eksiklikler ve yanlışlıklar incelenmiş, ve aynı zamanda yeni gereksinimler ve teoriler üzerine bir değerlendirme yapılmıştır.











