Suriye savaşı sonrası Nizip’te kutanöz iç leyşmanyazis olguları

[ X ]

Tarih

2014

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Kutanöz leyşmanyazis (KL) birçok ülkede endemik olarak görülen, dünya genelinde yaygın bir proto- zoon hastalığıdır. Türkiye’nin komşuları olan İran, Irak ve Suriye gibi ülkeler ise KL için yüksek endemik bölgelerdir. Ülkemizde KL olgularının %98’inden fazlası Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden bildirilmektedir. Bu çalışmada, üç buçuk yıllık dönemde Nizip bölgesinde KL prevalansının belirlenmesi ve Suriye iç savaşı sonrası KL olgularında saptanan dramatik artışa dikkat çekilmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya, 01.01.2010-19.03.2013 tarihleri arasında Nizip Devlet Hastanesi Mikrobiyoloji Laboratuvarına klinik KL şüphesi ile gönderilen 341’i Suriye mültecisi olmak üzere toplam 416 hasta örneği dahil edilmiştir. Hastalardan lezyon örnekleri Sağlık Bakanlığı genelgesine uygun olarak alınmış ve hazırlanan yayma preparatlar Giemsa ile boyanarak ışık mikroskobu (x1000) ile incelenmiştir. Mikroskopik incelemede Leishmania amastigot şekilleri görülen toplam 77 (%18.5) hastaya KL tanısı konulmuştur. Hastaların 47 (%61)’si kadın, 30 (%39)’u erkek olup; 52 (%67.5)’sinin 0-19 yaş, 13 (%16.9)’ünün 20-39 yaş ve 12 (%15.6)’sinin 40-60 yaş grubunda olduğu izlenmiştir. Lezyonların dağılımı incelendiğinde; 33 (%43) hastada tekli, 44 (%57) hastada ise çoklu lezyon varlığı tespit edilmiş; lezyonların sıklık sırasıyla yüz, kol ve alt ekstremitelerde bulunduğu gözlenmiştir. Lezyonların ortaya çıkma süresinin ortalama 3.4 ay (minimum 1.5 ay, maksimum 1 yıl) olduğu saptanmıştır. Kutanöz leyşmanyazisli hastalar yaş, cinsiyet ve lezyon özellikleri (sayısı, dağılımı, oluşum süresi) bakımından karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p> 0.05). Çalışmamızda 2010, 2011, 2012 ve 2013 (ilk üç ay) yıllarında Nizip’te saptanan yerli ve Suriye kökenli KL olgu sayıları sırasıyla; 1 ve 0, 2 ve 0, 7 ve 0, 5 ve 62 olarak belirlenmiştir. Buna göre KL tanısı alan hastaların 15 (%19.5)’inin Türk, 62 (%80.5)’sinin Suriye kökenli olduğu gözlenmiştir. Ayrıca, hastaneye başvuran hastaların oranının çadır kentlerdeki mülteci nüfusuna göre oldukça az olması, hastalık insidansının belirlenenden çok daha fazla olabileceğini düşündürmüştür. Sonuç olarak verilerimiz, KL için iklim ve vektör potansiyeli açısından zaten elverişli olan Nizip ve çevresinin, Suriye iç savaşı sonrası mültecilerin yerleşimiyle, hastalığın yayılımında daha da büyük bir sağlık tehdidi oluşturduğunu göstermiş; etkin korunma ve kontrol yöntemlerinin alınması gerekliliğini ortaya koymuştur.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Halk ve Çevre Sağlığı, Genel ve Dahili Tıp, Mikrobiyoloji, Enfeksiyon Hastalıkları

Kaynak

Mikrobiyoloji Bülteni

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

48

Sayı

1

Künye