1830’LARIN NÜFUS DEFTERLERİNDEN HAREKETLE OSMANLI’DA ASKERE ALINACAKLARIN TESPİTİ
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Osmanlı Devleti’nin ülke genelindeki ilk genel nüfus sayımının II. Mahmut döneminde, H. 1246- M. 1830-1831 tarihleri arasında Anadolu ve Rumeli’nin büyük bir kısmında gerçekleştirildiği bilinmektedir. Konuyla alakalı yapılmış öncü çalışmaların tamamında nüfus sayımların asli amacının Yeniçeri Ocağının ilgasından sonra yeni kurulmuş olan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye Ordusu için insan kaynağının belirlenmesi ile cizye mükelleflerinin tespiti olduğu noktasında görüş birliği mevcuttur. Söz konusu öncü çalışmalar şüphesiz sayımın asli amacını doğru olarak tespit etmişlerdir. Buna karşın Osmanlı’nın ilk genel sayımının ne şekilde yapılmasına dair bir talimatname halen bulunamamıştır. Bu çerçevede literatür sayımın amacına dair bu açıklamasına dayanak olarak sayıma dair merkez ve taşrada üretilen belgeler ve ayrıca sayım sonuçlarının pratiğe yansımaları olan nüfus defterlerini merkeze koymakta ve sayıma dair işleyiş ile süreci bunlar üzerinden açıklamaktadır. Bu bağlamda özellikle askerlik yapabilecek nüfusun tespiti için nüfus defterlerinde kaydedilenlerin isimlerinin altına mim ( ? ) harfinin konulduğu ve bunun askerlik yapabilecek kimseleri gizli bir şekilde belirleyen bir şifre olduğu araştırmacılar tarafından belirtilmektedir. Yukarıdaki izahların doğruluğuna karşın nüfus defterleri tekil olarak incelendiğinde konuyla alakalı yapılan açıklamalarda izahı mümkün olmayan bir durum söz konusudur. Bu da nüfus defterlerinde askerlik yapmaya uygun olanlar için standart bir yaş grubunun olmamasıdır. Çünkü çalışmada değinileceği üzere Osmanlı coğrafyasının muhtelif bölgelerine ait nüfus defterlerinde farklı yaş gruplarının askerliğe elverişli olduğunu ifade eden işaretlemeler mevcuttur ve bu konuda standart bir yaş aralığı olduğunu söylemek mümkün değildir. Çalışmada özellikle bu konunun üstünde durulmuş ve sayıma dair kaleme alınan eserlerin Mansûre ordunun teşekkülüne dair mevzuat ile nüfus sayımının bağlantısını göz ardı ettiklerine kanaat getirilmiştir. Bu çerçevede makale 1830-1831’de yapılan nüfus sayımlarının 1826 tarihli Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye Kanunnamesi ile bağlantıları ve söz konusu ilişkinin nüfus defterlerine olan yansıması değerlendirilmektedir.