Bir medcezir manzarası: Türkiye'de laiklik (1928-1948)

[ X ]

Tarih

2008

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bu makale, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulma aşaması ile başlayan Laiklik fikriyatının, 1937 yılında son şeklini alan Laiklik Devrimi'ne dönüşmesi ve Atatürk'ün vefatı sonrası algılanışı üzerinde durmaktadır. Nitekim bu algılanışta içsel olarak çok partili hayata geçişin, dışsal olarak ise Soğuk Savaş ortamının büyük etkisi olduğu görülmektedir. Bu iki ana etken ekseninde, henüz on yıl kadar yetersiz bir zamanın geçmesine rağmen, devrimlerin yerleştiği iyimserliği gösterilmiştir. Özellikle 194O'lı yıllarda Laiklik, 1928-1938 yılları ile kıyasladığımızda, seçim-iktidar sorunu, dış gelişmeler-ekonomik buhran gibi temel etkenlerin aktarımıyla durağanlaşmış, hatta gerilemiştir. Çağdaşlaşma amacının en önemli dayanağı olan Laiklik devrimi, ulusal gereklerin doğurduğu anlayıştan, evrensel anlayışa yönelerek iç dinamiklerini yitirmiş, pasifleşmiştir'. Mustafa Kemal Atatürk'ün deyimi ile \"Türk milleti ve bir de milletler tarihinin bin bir facia ve ızdırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız netice\"lerle yapılan Türk Devrimleri, özellikle Laiklik, Atatürk'ün ölümünden kısa bir süre sonra tahrip edilmeye başlanmış; ardından siyasi arena \"Din Oyunu Aktörleri\"ne açılmıştır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Tarih, Siyasi Bilimler

Kaynak

ATATÜRK YOLU DERGİSİ

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

11

Sayı

42

Künye