Akciğer rezeksiyonu sonrası komplikasyonların önceden belirlenmesinde merdiven çıkma ve 6-dakika yürüme testlerinin yeri
Tarih
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Amaç: Akciğer rezeksiyonlarından sonra kaçınılmaz olarak olguların yaklaşık %25’inde, çoğu kardiyak veya solunumsal olmak üzere komplikasyon gelişir. Bu komplikasyonların sıklığının azaltılması, ancak bu açıdan yüksek risk taşıyan olguların önceden tahmin edilmesi ve gerekli önlemlerin alınmasıyla olanaklıdır. Bu yüzden preoperatif risklerin belirlenmesinde, kardiyovasküler ve solunum sistemlerinin birlikte değerlendirilmesine olanak sağlayan egzersiz testleri son yıllarda daha sık kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada merdiven çıkma ve 6-dakika yürüme testlerinin, postoperatif dönemde ortaya çıkabilecek komplikasyonları önceden belirlemedeki kestirim değerinin belirlenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Bu prospektif çalışmaya, akciğer rezeksiyonu uygulanan 17’si(%68) erkek ve yaş ortalaması 53,1±18,3 (17-75) olan ardışık 25 olgu alındı. Tüm olgulara, standart spirometri ve arteriyel kan gazı analizleri sonuçlarına bakılmaksızın merdiven çıkma ve 6-dakika yürüme testleri uygulandı. Test öncesi ve sonrasında ölçülen dakika solunum sayısı, arteriyel kan basıncı, nabız dakika sayısı ve 6-dakika yürüme mesafeleri prospektif olarak veritabanına kaydedildi. Yirmi (%80) olgu akciğer kanseri nedeniyle opere edildi. Onbeş(%60) olguya lobektomi/bilobektomi, 8 olguya (%32) pnömonektomi ve diğer 2’sine (%8) ise kama rezeksiyon uygulandı. Postoperatif ilk 30 günde ortaya çıkan tüm kardiyopulmoner komplikasyonlar çalışmanın birincil sonucu olarak kabul edildi. Bulgular: Postoperatif dönemde 3’ü atelektazi, diğer 3’ü ise tedavi gerektiren hızlı ritimli atriyal fibrilasyon olmak üzere 6 (%24) hastada komplikasyon gelişti. Postoperatif komplikasyonlar ile cinsiyet, sistolik ve diyastolik kan basınçları, solunum ve nabız sayılarındaki değişiklikler arasında bir ilişki bulunamadı. Tek değişkenli analiz ile yapılan karşılaştırmalarda, komplikasyon gelişen olgu grubunda, 3. ve 5. dakika ortalama nabız sayılarının belirgin olarak daha yüksek olduğu saptandı (sırasıyla p=0,026 ve p=0,035). Çok değişkenli analiz ile, merdiven çıkma testi sonrası 3. dakika nabız sayısının 120’den çok, 5. dakika nabız sayısının 115’ten çok ve 6-dakika yürüme testi sonrası diyastolik kan basıncının ise 65 mmHg’den daha az olmasının postoperatif komplikasyon gelişimini önceden belirleyen bağımsız faktörler olduğu gözlendi (sırasıyla, ?=0,92 ve p<0,03; ?=0,91 ve p<0,04; ?=-0,88 ve p<0,05). Sonuç: Gerek solunum, gerekse kardiyovasküler sistem hastalıkları açısından düşük risk grubunda olmasına rağmen, çalışmamızdaki olguların yaklaşık dörtte birinde postoperatif komplikasyon gelişmesi, yüksek risk grubu olgularının preoperatif dönemde belirlenmesinin önemini daha da destekler niteliktedir. Bu yüzden, hem uygulama kolaylığı, hem de karmaşık cihazlar gerektirmemesi nedeniyle bu testlerin akciğer rezeksiyonu planlanmış düşük risk grubundaki hastalara da uygulanmasını öneririz.