TroyAcademy (2016 - halen)
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Güney Çin Denizi Sorunu Çerçevesinde Çin-Hindistan İlişkileri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2016-04-30) Pekcan, CemreMalakka Boğazı vasıtasıyla dünya O careO için en önemli noktalardan biri olmasının yanı sıra zengin doğal kaynaklara sahip olan Güney Çin Denizi, başta Çin olmak üzere, burada hak iddia eden Tayvan, Vietnam, Kamboçya, Filipinler, Malezya ve Brunei arasında uzun süredir sorun olmaya devam etmektedir. Güney Çin Denizi’nin önemi nedeniyle bu sorun küresel bir boyut kazanmış ve ABD, Japonya gibi devletler de kendi çıkarlarını korumak amacıyla soruna müdahil olmuşlardır. Son dönemlerde ise yükselen bir güç olan Hindistan, özellikle Vietnam tarak ndan, Çin’i dengelemek amacıyla soruna dahil edilmek istenmektedir. Bu bağlamda makalede; Çin-Hindistan ilişkileri ve Güney Çin Denizi’ndeki sorunun gelişimi hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra, Güney Çin Denizi sorununa Hindistan’ın neden ve ne şekilde dahil olduğu, bu durumun bölgesel dinamikler açısından önemi ve Çin-Hindistan ilişkilerine yansımaları incelenmektedir.Öğe Süt Üretim Kooperatiflerinde Etkinlik Ve Verimlilik: Biga Örneği(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2016-04-30) Bektaş, Selahattin; Seki, İsmailBiga İlçesinin hayvancılıkta büyük gelişme potansiyeline sahip olması aynı zamanda bölgeyi bir süt üretim merkezi haline getirebilecek bir potansiyeli de beraberinde getirmektedir. Rekabet gücünün verimlilik arGşına bağlı olduğu gerçeğinden hareketle Biga ilçesindeki kooperatifler vasıtası ile yapılan süt üretiminin etkinlik ve verimlilik analizinin yapılması ve mevcut etkinlik ve verimlilik seviyelerini arttırıcı iktisat politikalarının belirlenmesi Biga ilçesinin bölgesel kalkınma stratejisinin oluşturulmasında önemli bir rol üstlenecektir. Araştırma konusu olan kooperatiflerin etkinlik seviyeleri düşüktür. Bu bakımdan süt üretiminin arttırılması için girdi arGşına yönelik uygulamalardan ziyade yapısal sorunları giderici önlemler alınmalıdır. Kooperatif üyelerinin teknolojik donanımları yetersizdir. Çiftliklerdeki söz konusu yetersizlik giderilirse toplam faktör verimliliğinde dolayısı ile kooperatiflerin rekabet gücü artacaktır.Öğe Mesudiye Zırhlısının Batırılışı ve Bir Mektup(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2016-10-30) Sabah, İsmail (çev.)[No Abstract Available]Öğe Çanakkale Cephesinde Karargâhlar(2016-10-30) Esenkaya, AhmetBu araştırmada 5 nci Ordu’nun kuruluşu öncesi ve sonrasında, Müttefiklerin bölgeden çekilmesine kadar Çanakkale Boğazı, civar sahillerde ve karada icra edilecek olan savunma faaliyetlerinin yürütülmesi için kurulacak olan karargâhlarla ilgili bilgi vermek amaçlanmıştır. Bu amaca ulaşmak için post-pozitivist paradigma altında nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tekniği kullanılmıştır. Mevcut dokümanlar askeri ve devlet arşivlerinden, askeri eserlerden ve anılardan taranarak elde edilmiştir. Yapılan araştırma sonucunda Osmanlı Devleti’nin güneyden gelecek tehlikelere karşı, Boğaz’ın her iki yakasına kaleler yaparak, sahil savunma topları yerleştirerek İstanbul’u savunma çabası, bölgede savaş öncesi ciddi bir hazırlığının var olduğunu göstermektedir. Yönetim, Avrupa’da patlak veren savaşa paralel olarak, süreç çok hızlı işlediğinden dolayı, ne yapılacaksa onunla ilgili süratle karar almaya ve hemen yapmaya çalışmıştır. Bu çabanın özünde karargâhların da ayrı bir önemi vardır. Başkomutanlık, Müstahkem Mevki Komutanlığı, ordu, kolordu, tümen, grup, bölge, alay karargâhları ile mevcut bilgiler titizlikle taranmıştır. Peşinden, savunma ve stratejik anlamda karargâhın kurulacağı yerin tespiti, faal hale getirme, karargâhın tefrişi, karargâh görevlileri ve görevleri tanzimi, muhabere görevlerinin ifası, yazışmalara cevap hazırlanması, istihbari bilgileri değerlendirme, üst birimlerle irtibat kurma, stratejik toplantılar yapma, ‘harp ceridesi’ hazırlama, emirler hazırlama, ziyaretçileri ağırlama ve uğurlama, mutat günlük işleri kesintisiz yapma gibi pek çok hizmetin bir arada nasıl yapıldığı göz önüne serilmeye çalışılmıştır.Öğe Kalkınma Ajanslarında Merkezi ve Yerel Unsurların Etkisi: Kalkınma Ajanslarının Türkiye Uygulaması Üzerine Bir Değerlendirme(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2016-10-30) Kutlu, Salih Ziya; Görün, Mustafa1970 sonrası dönemde bölgesel kalkınma politikalarının giderek daha popüler bir hal alması, bölge ölçeğinde kurumsallaşma çabalarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. İlk olarak 1933 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulan kalkınma ajansları, bu kurumsallaşma çabalarının Avrupa’daki yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Kamu-özel-sivil işbirliğini yerelde gerçekleştirmeye çalışan ajanların Türkiye’de kurulması ise 2006 yılına rastlamaktadır. Literatür taraması şeklinde oluşturulacak çalışmada, merkeziyetçi yönetim anlayışının hakim olduğu Türkiye’de, temel felsefesi yerel yönetişimi gerçekleştirmek olan kalkınma ajanslarının, idari ve mali yapısı ile işlemlerinde merkezi yönetimin etkisi araştırılacaktır. Bu amaçla Türkiye’de kurulan 26 ajansın idari yapılanması, bütçesi ve Kalkınma Bakanlığı ile olan ilişkisi incelenecektir.Öğe Otel İşletmelerinde Çalışanların Algıladıkları Örgütsel Destek Boyutları Üzerine Bir Model Önerisi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2016-10-30) Güçlü Nergiz, HaticeÖrgütsel destek teorisi, çalışan- örgüt ilişkilerini sosyal değişim teorisine dayanarak açıklayan ve anlamlandıran bir teoridir. Çalışanın örgütünden algıladığı desteğin büyük oranda yönetici ve çalışma arkadaşlarına bağlı olduğu görüşü yaygın olmakla birlikte, müşteri davranışları ve müşteri- çalışan etkileşiminin bu algılamayı etkileyip etkilemediği konaklama işletmeleri literatüründe yeterince incelenmemiştir. Bu çalışmada, entelektüel sermaye unsuru olarak müşterilerin çalışanların örgütsel destek algıları üzerinde etkide bulunup bulunmayacağı tartışılmaktadır. Bu bağlamda, turizm endüstrisinde insan kaynağı sermayesini ifade eden ve aynı zamanda entelektüel sermayenin bir unsuru olan müşteri sermayesinden hareket edilmiştir. Bu açıdan turizm endüstrisinde müşteri sermayesinin aynı zamanda çalışanların örgütsel destek algılamasını etkileyen bir boyut olarak ele alınabileceği iddia edilmektedir. Başka bir ifade ile bu çalışmada, entelektüel sermaye unsurlarından olan müşteri sermayesinin çalışanların algıladıkları örgütsel desteğin bir boyutunu oluşturduğu iddia edilmektedir. Çalışma, bu boyutla ilgili kavramsal ve görgül literatürün bir taraması niteliğindedir.Öğe Selim İleri’nin Edebiyatta 50. Yılı: O AŞK DİNMEDİ(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017-04-30) Oktay, GülçinAyşe Sarısayın, Selim İleri (2017). O Aşk Dinmedi: Edebiyatta 50. Yıl, İstanbul: Everest Yayınları, 471 s.Öğe Pirates (!) Strike Back: Turkish Fansubbers Standing up for Fansubbing(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017-04-30) Yıldız, MehmetThis study is primarily intended to describe Turkish fansubbers’ efforts to exist as professionals rather than incompetent amateurs and fansubbing in Turkey and to draft a non-exhaustive fansubber profile on the basis of a corpus mainly consisting of interviews with “famous” Turkish fansubbers, who have been invited for an interview to defend themselves against explicit and implicit allegations and to explain their undertaking. The corpus comprises two types of data source, i.e. print and online media. Drawing on the views of the interviewees, the corpus analysis has assured that the present study can be built on such parameters as legality/ethics, professional recognition, visibility, censorship, quality, motives of fansubbing, remuneration, linguistic proficiency, fansubbing skills and demographics. Together with the literature review, the analyses have shown that the most serious accusation brought against fansubbers is copyright infringement (Hatcher, 2005), i.e. “pirating”, whereas the mildest is mistranslation. Although legal concerns are generally thought to stand out as the severest matter, it is interesting that almost no confrontation exists between fansubbers and copyright holders (Díaz-Cintas and Sánchez, 2006) but it does exist between colleagues and subtitling critics (viewers, columnists or scholars). Thus, it can be speculated that professional recognition is the primary concern of fansubbers although their undertaking is a non-profit voluntary work.Öğe Seyahat Acentalarında Internet Kullanımı ve Sosyal Medya(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017-04-30) Gökdemir, Sinan; Erdem, HalukBilgi teknolojilerinin hayatın her alanında yer alması, turizme katılan bireylerinde bilgi teknolojilerini daha sık ve etkin kullanmasına neden olmaktadır. Turizm pazarlamasının en etkin aktörlerinden olan seyahat acentaları da artan bilgi teknolojisi kullanımına ve rekabete paralel olarak bilgi teknolojisine dayalı sistemleri kullanmak durumundadır. Küresel Dağıtım Kanalları (GDS) ve Merkezi Rezervasyon Sistemleri (CRS) başta olmak üzere seyahat acentalarında internet kullanımı, yeni pazarlara ulaşabilmek, talepte çeşitliliği ve devamlılığı artırmak, rekabet avantajı sağlamak ve işletmenin karlılığını artırmak amacıyla yaygınlaşmaktadır. Özellikle, 3G ve 4.5 G teknolojilerinin de kullanımı ile internet acentacılığı çok önemli olmaya başlamıştır. İnternet üzerinden dinamik web siteleri ile seyahat ve turizm ürünlerine olan talebin güçlü olmasının, internet acentacılığına olan ilgiyi ve rekabeti de artırdığı gözlenmektedir. Bu çalışmanın amacı seyahat acentalarının gelişen teknolojileri ve günümüz insanlarının yoğun olarak kullandıkları sosyal medyayı bir pazarlama aracı olarak kullanmalarını sağlamaktır. Bu sebeple de nihai tüketicinin bilgi teknolojisi, internet ve sosyal medya kullanımına ilişkin gelişmeler ele alınmıştır. Özellikle sosyal paylaşım sitelerinin kullanımı üzerinde durulmuştur. Sosyal paylaşım sitelerinden özellikle dünya çapında yaklaşık 1,7 milyar kullanıcısı olan facebook üzerinde durulmuştur. Ayrıca facebook’un pazarlamadaki avantaj ve imkanları hakkında da bilgiler verilmiştir. Bu konunun seyahat acentaları açısından önem arz ettiği düşünülmektedir. Bu bağlamda araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma ile ortaya çıkan temel sonuç, seyahat acentalarının genel olarak web siteleri ve internet ve sosyal medyayı kullanması gerektiğidir. Çalışmada internet kullanımında çağı yakalayamamış seyahat acentaları için öneriler geliştirilmiştir.Öğe Eleştiride İnce Görmek: Mikro Eleştiri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017-10-30) Bolat, Tuncay[No Abstract Available]Öğe Türk Resim Sanatında Renk Kullanımı(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017-10-30) Baydemir Dabanlı, GülizTürk minyatür sanatında biçime yaklaşım ve renge kısaca değinilerek, Türk resim sanatında akımlar, gruplar ve bireyler bağlamında renk; 19. yüzyıl ressamları- İlk Türk ressamları, Çağdaş Türk resminin ilk dönemi – 1914 / Çallı Kuşağı, Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği, D Grubu, Yeniler Grubu, Onlar Grubu ve Soyut Eğilimler sanatçıları ve resimlerinden örneklerle irdelenmiştir. Türk resim sanatında renk kullanımı gruplar bağlamında, bazı istisnalar olsa da genelde Batı sanatında renk kullanımının bir yansıması olarak görselleşmiş ancak bireysel özgünleşme arayışında olan sanatçılarda renk kullanımı daha deneysel ve özgür bir şekilde ortaya çıkmıştır. Yine de Türk resim sanatında yer alan eserlerde, genelleme yapılacak olursa, baskın bir şekilde yer almış olmakla birlikte renk; başlı başına ana öğe ya da ana biçimsel yapı, formun maddesi ya da temel yapısı olarak belirgin bir şekilde işlev kazanmamıştır.Öğe Entegre Raporlamaya Genel Bir Bakış(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017-10-30) Topçu, GüneşWith the changing business landscape, the need for non-financial information as well as financial information has increased. In order to evaluate a company thoroughly, investors begin to demand all relevant information. Besides, aGer the global financial crisis in 2009, people rely less on corporate information. Analyst presentations, online news and social media are found more reliable. To get rid of those concerns, companies tried to produce more reliable and complete information about themselves. One of the results of this concern is integrated reporting. Integrated reporting is seen as the future of corporate reporting since it includes both financial and non-financial information which reveal a company’s unique value generating power. The aim of this paper is to explain the needs for integrated reporting, its benefits and give information about the implementation of it both in developed and developing countries.Öğe Geçmişi Yeniden Düşünmek: Şehir Devletler(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-04-30) Demirkan, Cem (çev.); Mackenney, Richard; Akyol, İbrahim Tanju[No Abstract Available]Öğe Tabae Roma Dönemi Kırmızı Astarlı Seramikleri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-04-30) Koçyiğit, OğuzBu çalışma Denizli ili, Kale ilçesi sınırlarında yer alan antik Tabae yerleşim yerinden ele geçmiş olan bir grup kırmızı astarlı Roma seramik kabını kapsar. Bu kırmızı astarlı kaplar, Roma döneminin tipik seramikleri olarak bilinen terra sigillataların, doğudaki merkezlerde üretilen türevlerinden oluşurlar. Daha çok Doğu Sigillataları (Eastern Sigillata) olarak adlandırılan bu kaplar, Tabae’nin Roma devri seramikleri arasında ayrı ve nitelikli bir grup oluştururlar. Bunlar arasında etütlük nitelikteki bazı kırık ya da çatlak kaplar olmakla birlikte, çoğunluğu envanterlik olarak değerlendirilen tam kaplardan meydana gelir. Bu kısa çalışma kapsamında, Tabae’de ele geçen bu Doğu Sigillataları hamur ve form özellikleri bakımından gruplara ayrılmışlar, benzerleri ile yapılan analojik değerlendirmeler sonrası tarihlenmeye çalışılmışlardır. Buna göre, kapların çoğunluğunun Batı Anadolu orijinli sigillatalar olduğu ve çeşitli merkezlerden ithal edildikleri anlaşılmıştır. Tüm bunlar, Tabae antik kentinin Hellenistik dönemden itibaren özellikle de Roma dönemi boyunca bulunduğu coğrafya içerisinde önemli bir yerleşim yeri olduğunu ve çevresindeki diğer yerleşim yerleri ile sıkı bir ticari ilişki içinde olduğunu göstermektedir.Öğe Tanzimat Edebiyatının Epistemolojisine Eleştirel Bir Bakış: Düalite ve Öğretmen-Yazar/Öğrenci Okur İlişkisi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-04-30) Güngör, BilginTanzimat döneminin düşünsel yapısı ve edebi estetiği üzerine Ziya Gökalp’ten Ahmet Hamdi Tanpınar’a; Hilmi Ziya Ülken›den Mehmet Kaplan’a kadar pek çok aydın çeşitli yorumlar getirmişlerdir. Bu yorumlar, barındırdıkları çeşitli tezlerle birlikte, çoğunlukla “düalite” ekseninde yürür. Tanzimat dönemi -ve sonraki dönem- aydınlarının kaleme aldığı edebi ve edebiyat-dışı eserler göz önünde bulundurulduğunda bu “postula”nın somut bir temeli olduğunu söyleyebilmek mümkündür. Bununla birlikte Jale Parla, Babalar ve Oğullar (Tanzimat Romanının Epistemolojik Temelleri) adlı eserinde, Tanzimat döneminin düşünsel evreni üzerine farklı yorumlar getirmiş ve böyle bir evren için “düalite” kavramının yersiz olduğunu; bu dönemin aydınlarının ve romancılarının eserlerinde Doğulu değerlere evcilleştirilmiş Batılı değerlerin -en azından Beşir Fuad’a kadar- sorunsuzca eklemlendiğini ileri sürer. Ayrıca bu dönem romancıları ve roman kahramanları ile okur kitlesi arasında “baba-oğul” ilişkisine benzer bir ilişkinin somutlaştığını; Tanzimat Fermanı ile yetkileri kısıtlanan padişahın toplum karşısındaki “baba”lığını bu dönemde romancıların -ve genel Tanzimat aydınlarının- üstlendiğini belirtir. Şüphesiz Parla’nın söz konusu tezleri, kısmen somut bir zemine otursa da, çalışmamız sırasında da görüleceği gibi, bu dönem romancılarının -ve genel olarak Tanzimat aydınlarının- eserleri göz önünde bulundurulduğunda, oldukça “yanlışlanabilir” bir konumda belirir.Öğe Hizmetler Sektöründe Kadın Çalışanların İş Tatmin Düzeyleri ve Pozitif Psikolojik Sermaye Arasındaki İlişkiye Yönelik Bir Alan Araştırması(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-04-30) Topkaya, Özgür; Korucu, GülşahKadınların işgücüne katılım oranlarının genel olarak gelişmiş ülkelerde, gelişmekte olan ülkelere nazaran yüksek olması bu alanda yapılan çalışmaların sayısının artmasına neden olmaktadır. Özellikle hizmetler sektöründe yoğun olarak çalışan kadınların iş tatmin düzeyleri ve çalışma hayatına karşı bakış açılarının belirlenmesi onların işgücü piyasasına katılımları ile ilgili yapılacak çalışmalara rehberlik etmesi bakımından önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı dünyada ve Türkiye’de istihdamın en yoğun olduğu sektör olan hizmetler sektöründe belirlenen beş alt sektörde kadın işgücünün iş doyumu ve pozitif psikolojik sermaye birikimleri arasındaki ilişkiyi yürütülen bir saha araştırması ile Çanakkale İli özelinde ortaya koymaktır. Çalışmanın kadın işgücü ve hizmetler sektörüne yönelik olması önemini teşkil etmektedir. 422 katılımcının yer aldığı araştırmada ortaya çıkan bulgular, katılımcıların iş tatmin düzeylerinin ve pozitif psikolojik sermaye birikimlerinin yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Araştırma sonuçları iş doyumu yüksek bireylerin pozitif psikolojik sermaye birikimlerinin de yüksek ve iş tatmini en düşük alt hizmet sektörünün ise mali hizmetler (banka çalışanları) ve sigortacılık olduğunu ortaya koymaktadır.Öğe Türkiye Ekonomisinde Finansal ve Ticari Açıklık-Çevresel Kalite İlişkisi: Ampirik Uygulama(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-04-30) Albayrak, Barış; Mudam, Elif; Balan, FeyzaDünya çapında yaşanan küreselleşme süreci ile birlikte dünya ülkeleri ticari ve finansal liberalizasyon uygulamalarına büyük önem vererek ekonomilerine hızlı bir ivme kazandırmışlardır. Bunun sonucu olarak son yıllarda çevre-ekonomi ilişkisinin varlığından bahsedilmektedir. Bu bağlamda, çalışmada Türkiye için 1970-2015 dönemini kapsayan yıllık veriler kullanılarak finansal dışa açıklık, ticari açıklık, kişi başına düşen gelir ve karbondioksit emilimi (CO2) değişkenleri arasındaki dinamik ilişkilerin varlığı VAR modeli aracılığı ile araştırılmıştır. Analiz sonucunda CO2 emiliminde meydana gelen değişimin %0,46’sının finansal dışa açıklık, %1,04’ünün kişi başına düşen gelir, %0,42’sinin ise ticari açıklık tarafından açıklandığı ortaya çıkmıştır.Öğe Kilitbahir’de Günümüze Ulaşmayan İki Tabya Hakkında Bazı Tespitler(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-10-31) Acıoğlu, YusufOsmanlı döneminde, özellikle Fatih Sultan Mehmet zamanında top teknolojisi gelişmiş ve buna uygun savunma yapıları inşa edilmiştir. Daha sonra zaman zaman gerek askeri teknolojide gerekse askeri mimaride Avrupa’nın gerisinde kaldığı iddia edilen Osmanlı, büyük ölçüde çağa ayak uydurmak ve kendini savunmak için farklı biçimlerde savunma yapıları meydana getirmiştir. Yüksek duvarlara sahip kalelerin tehlike oluşturmaya başladığı ve henüz tam olarak tabya mimarisinin gelişmediği bir dönemde, belki de bir geçiş yapısı niteliğindeki mazgal açıklıklara sahip kâgirden inşa edilen yapılar ortaya çıkmıştır. Bu yapıların ilk denemelerini Çanakkale Boğazı gibi stratejik öneme sahip bir yerde görmek mümkündür. Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinden elde edilen birkaç belge bu konuda bizi aydınlatmaktadır. III. Selim döneminde, boğaz muhafızı Hacı Ali Paşa tarafından çok kısa sürede yapılan iki tabyanın bu ilk denemelerin bir ürünü olduğu düşünülmektedir. Bu iki yapı, kale ile tabya arasında bir geçişi ortaya koyan, 17. yüzyılda Avrupa’da hudut boylarında daha çok bir şehri kuşatmak ve geçici istihkâmlar olarak yapıldığını gördüğümüz, “Palanka” ismi verilen yapıların form değiştirmiş şekilleri olmalıdır. Osmanlının 17. yüzyılda kullandığı bir savunma yapısı tipini, 19. yüzyılın başlarında aynı malzeme ve inşa tekniğiyle çeşitli şekillerde kullandığı anlaşılmaktadır.Öğe Akıllı Ulaşım Sistemlerinin Dışsallık Bağlamında Değerlendirilmesi: Seçilmiş Ülke Uygulamaları(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-10-31) Kenanoğlu, Mehmet Emin; Aydın, MuratPolislerin, ilk kez ellerini kullanarak, trafiği yönlendirmeleri ile sorunları çözmeye çalışmasından bu yana uzun bir süre geçmiştir. Bu süreçte hem ulaşım araçları hem de ulaşımdan kaynaklı sorunlar farklılaşmış ve çeşitlenmiştir. Nüfus ve araç sahipliği artmış, kısa ve uzun mesafeli seyahat ve yük taşıma eğilimi yükselmiş, ulaşım alanında konfor, güvenlik, hız gibi beklentiler çoğalmıştır. Beklentiler ve gerekliliğin artmasıysa; ekonomik performans, güvenlik, hareketlilik ve çevresel sürdürülebilirliği geliştirmek için ulaşım altyapısı ile bilgi ve iletişim teknolojilerinin uyumunu zorunlu kılmıştır. Bilgi ve teknolojinin, ulaşımın her alanına uygulanması ise ulaşım sistemlerinin akıllı sıfatını kazanmasını sağlamıştır. Ulaşım sistemlerinin akıllı hale gelmesi, gerçekleşen ekonomik faaliyetlerin alıcı ve satıcının yanı sıra üçüncü kişiler üzerinde de fiyatlandırılmamış yan etkiler doğurmasına neden olmuştur. Bu etkiler yararlı olduğunda pozitif, zararlı olduğunda negatif dışsallıklar ortaya çıkmaktadır. Akıllı Ulaşım Sistemi sayesinde insan kaynaklı hatalar minimize edilerek trafik kaynaklı üçüncü kişilerin zaman kaybı, ölümü, kazalar esnasında yaralanması, maddi kayıpları, stres yaşamaları, sağlık sorunları ve hava kirliliği gibi birçok negatif dışsallığın önüne geçilebilmektedir. Bu çalışmanın amacı, yazın taraması kapsamında, Avrupa Birliği ve çeşitli ülkelerin (Avustralya, Singapur, Japonya, Amerika Birleşik Devletleri gibi) Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Hizmetlerini inceleyerek (nedenlerini, uygulamalarını ve çıktılarını) ne tür dışsallıklara sebep olduklarını ortaya koyarak, konunun önemini (insan, çevre ve ulaşım bazlı olması nedeniyle) vurgulayarak bu tür sorun yaşayan ülkelere çözüm önerilerinde bulunmak olmuştur.Öğe Post-Amerikan Dünya Düzeninde Kimlik Politikaları: Yeni Çin Kimliğine Karşı ‘Büyük Amerika’(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-10-31) Çoban Oran, FilizUluslararası İlişkiler Teorilerinde realist paradigma son dönemde ekonomik bir güç olarak yükselişinin Çin’i diğer devletler için ‘tehdit’ oluşturan saldırgan politikalara iteceğini iddia etmektedir. Özellikle ABD, Çin’in bölgesel bir hegemon güç olmaması için Pekin’i çevreleme stratejisi izlemektedir. Buna karşı, Çin Çalışmalarında Çin dış politikasında barış ve uyum politikalarının imparatorluk döneminden beri sürdürüldüğü iddia edilmekte ve ‘yeni Çin’in’ büyük güç politikaları izlemediğinin altı çizilmektedir. Bu karşıt iddiaları sınamak amacıyla bu çalışma, ABD’nin Çin tehdidi algısına post-yapısalcı perspektifle bakmaktadır. Bunun amaçla, öncelikle Çin dış politikasını tarihsel olarak ele alıp 21. yüzyılda Çin yükselişinin ne yönde olduğunu araştırmaktadır. Bu araştırmayla iki sonuca ulaşılmaktadır: Çin’in geleneksel pasifist dış politika söylemine rağmen ABD’nin yeni Çin kimliğini kendine ‘tehdit’ olarak görmesi 21. yüzyılda ABD’nin dünyadaki yerini yeniden tanımlama ve güçlendirmesine de hizmet etmektedir; ABD’nin bu yaklaşımı paradoksal biçimde yeni Çin’i saldırgan politikalara yöneltebilecek ‘aktif savunma’ stratejisi izlemesine neden olmaktadır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »