Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi (2015 - halen)

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 65
  • Öğe
    Yara Kaplama Malzemesi olarak Kollajen Esaslı Hidrojel Filmleri
    (2018) Şahiner, Mehtap; Sağbaş Suner, Selin; Turan, Abdullah; Erduğan, Hüseyin; Şahiner, Nurettin
    Yara kaplama malzemesi olarak kullanılacak kollajen/kitosan (koll/kitosan) vekollajen/kitosan/poli(N-izopropil akrilamid) (koll/kitosan/p(NIPAm)) iç içe geçmiş ağ yapılı(IPN) hidrojelleri gluteraldehit ve poli(etilenglikol)diakrilat çapraz bağlayıcıları kullanılarakfilm şeklinde sentezlenmiştir. Hazırlanan hidrojellerin morfolojik karakterizasyonu optikmikroskop ile yapılmış ve hidrojel yüzeylerinde 1-20 µm boyutunda mikro gözenekleriçerdiği belirlenmiştir. Hidrojellerin yapısal ve termal karakterizasyonu FT-IR spektroskopisive termal gravimetrik analiz (TGA) ölçümleri ile belirlenmiştir. Koll/kitosan vekoll/kitosan/p(NIPAm) IPN hidrojellerinin pH 5,4, 7,4 ve 9,0 da denge şişme kapasiteleribelirlenmiş ve koll/kitosan/p(NIPAm) hidrojeli en yüksek pH 5,4 değerinde % 428±97oranında şiştiği belirlenmiştir. Ayrıca hidrojellerin 25-50 ºC aralığındaki denge şişmedeğerleri ölçülmüş ve koll/kitosan hidrojellerinin yaklaşık % 200 şişme değeri ile neredeysebütün sıcaklıklarda aynı şişme derecesine sahip olduğu gözlemlenirkenkoll/kitosan/p(NIPAm) hidrojelinin 25 ºC sıcaklıkta % 312±14 oranında şişerken, yapısındakisıcaklık duyarlı p(NIPAM) den dolayı 50 ºC ısıtıldığında % 59±2 şişme değeri ile küçüldüğügözlemlenmiştir. Ayrıca, hazırlanan koll/kitosan esaslı IPN hidrojelleri deksametazon sodyumfosfat ilacının salımında kullanılmış ve koll/kitosan hidrojellerinin 114,6±2,9 mg/g ilacı 15saatte salarken koll/kitosan/p(NIPAm) aynı sürede yaklaşık 51,3±1,2 mg/g saldığıgözlemlenmiştir.
  • Öğe
    Üniversite Çalışanlarının İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Konusundaki Bilinç Düzeylerinin Araştırılması
    (2019) Yenisarı, Betül; Mestav, Burcu; Öztürk, Ömer Faruk
    İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG), çeşitli endüstri ve faaliyetlere özgü olarak tıp, psikoloji, eğitim,toksikoloji, ergonomi, fizik, kimya, ekonomi, hukuk, teknoloji gibi bilimsel alanlarla ilgilikonulara temas eden geniş kapsamlı ve çok disiplinli bir kavramdır. İSG, bu çok çeşitlialanlarla ilgili ve ilişkili olmasının yanı sıra, bazı temel ilkelere sahiptir. Bu ilkelerden enönemlisi, her çalışanın İSG haklarına sahip olması ve bu hakların güvence altına alınmasıgerekliliğidir. Diğer önemli ilke ise işyerinde sağlık ve güvenliğin tesisi için çalışanın,işverenin ve devletin birtakım sorumlulukları ve yükümlülüklerinin olmasıdır. Hak vesorumlulukların tam olarak yerine getirilmesi için öncelikle bu konuda bilgi sahibi olmak,dolayısıyla eğitim ve öğretim almak gerekmektedir. Bu araştırma çalışmasında, çalışanlarınİSG eğitimi konusundaki bilinç düzeylerini belirlemek amacıyla betimsel bir alan çalışmasıyapılmıştır. Çalışmada nicel araştırma tekniklerinden kaynak tarama ve anket yöntemlerikullanılmıştır. Anket, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin farklı birimlerinde görevyapan akademik ve idari personel ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilmiştir. Katılımcılarınanket formlarına verdikleri cevaplar Cronbach Alpha testi kullanılarak güven analizine tabitutulmuştur. Çalışma sonucunda, çalışanların farklı demografik (cinsiyet, bölüm, medenidurum, unvan gibi) özelliklerine göre İSG konusundaki bilgi düzeyleri ve farkındalıklarıtablolar halinde gösterilmiştir.
  • Öğe
    Sürekli Değişken Modele Dayalı Gözetimli Kuantum Makine Öğrenmesi ile Kişilerin Satın Alma Davranışlarının Tespitinin Simulasyonu
    (2019) Eryılmaz, Ömer; Yılmaz, Murat İhsan
    Bu çalışmada kişilerin satın alma davranışları sürekli-değişken modele dayalı gözetimlikuantum makine öğrenmesi ile incelenmiştir. Bu bağlamda, örnek veriler bulut ortamındanalınmaktadır. Bu verilerin %75’inin eğitim ve %25’inin test verisi olarak, homojen bir şekildeayrılması sağlanmıştır. Ayrılan test verisinin eğitim işleminde kullanılmamasına, öğrenmeişleminin sağlıklı gerçekleştirilmesi için dikkat edilmiştir. Sonrasında bu verilerdeki bağımsızdeğişkenler arasındaki uyumun sağlanması için normalizasyon işlemi gerçekleştirilmiştir.Böylece öğrenme işlemi için hazır hale gelen veriler, sürekli değişken modele dayalıvaryasyonel devre üzerinde gerçekleştirilen gözetimli kuantum makine öğrenmealgoritmasında kullanılmıştır. Ayrıca bu veriler klasik destek vektör makine öğrenmealgoritması ile de simüle edilmiştir. Hem kuantum hem de klasik makine öğrenmealgoritmalarına ait çapraz tahmin matrisleri ve alıcı işletim karakteristiği (AİK) eğrileri eldeedilmiştir. Son olarak veri kümesindeki test verisi haricinde örnek değerler girilerek, sonuçlarmetinsel ve görsel olarak görüntülenmiştir. Elde edilen sonuçların karşılaştırılması sonucundaise sürekli değişken modele dayalı kuantum makine öğrenmesinin daha duyarlı sonuç verdiğitespit edilmiştir. Algoritmalar ile ilgili kaynak kodlar Github’ta bulunmaktadır.
  • Öğe
    Sıfır Değerlikli Mangan ve Ultrases ile Nitratın Kimyasal Denitrifikasyonu
    (2019) İleri, Ayşe Burcu; Terzioğlu, Özge; Çiçi, Yasemin
    Bu çalışmada, sıfır değerlikli mangan (Mn0) ve ultrases (US) prosesleri tekli ve birleşik(US/Mn0) kullanılarak, partikül dozu (0.5, 0.75, 1, 1.5 ve 2 g) ile reaksiyon süresinin (0-60dk) nitrat (NO3-) giderimine etkisi araştırılmıştır. Ultrases prosesi tek başına uygulandığındanitrat (NO3-) giderimine etkisi az iken; Mn0dozu arttıkça NO3-giderimi yükselmiştir. BirleşikUS/Mn0 uygulamasında ise ultrases etkisiyle Mn0 partiküllerinin kimyasal denitrifikasyonkapasitesini arttırdığı belirlenmiştir. Sadece Mn0ile 60 dk sonunda %70 civarında NO3-giderimi gerçekleşirken, aynı deneysel şartlarda ultrasonik mekanik kuvvet etkisi ile 30 dkiçerisinde %95 civarında bir NO3-giderimi elde edilmiştir. US/Mn0ile nitratın indirgenmesisonucu nitrit (NO2-) ve amonyum (NH4+) indirgenme bileşikleri az miktarda oluşurken, azotgazına (N2) dönüşüm oranının arttığı tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Rüzgar Enerjisinin Önemli Geçiş Yerlerinden Olan Çanakkale Bölgesindeki Bazı Rüzgar Enerji Santralleri için Kapasite Faktörü İncelemesi
    (2019) Gençel, Halil; Tarhan, İsmail
    Son yıllarda hızla artan enerji tüketiminin karşılanabilmesi için konvansiyonel enerji kaynaklarıdaha fazla kullanılmak zorunda kalınmıştır. Bunun sonucu olarak ortaya çıkan bazı çevreselsorunlar daha fazla kendini hissettirmiştir. Dolayısı ile temiz, yenilenebilir, ekonomik ve çevredostu alternatif enerji kaynaklarına ilgi artmıştır. Bu bağlamda; Çanakkale ili yenilenebilir enerjikaynaklarından, özellikle rüzgar enerjisi potansiyeli bakımından, oldukça verimli bir konumdadır.Rüzgar enerji santrallerinin gerek yer seçimi gerekse santrallerin enerji üretim verimi, emreamadelik (availability) gibi önemli parametreleri ortaya koymada kapasite faktörü önemli roloynamaktadır. Kurulacak santral tipinin de seçiminde önemli rol oynayan kapasite faktörü,santralin belirli bir periyotta ürettiği enerjinin santral tam kapasite ile çalıştığında üreteceğienerjiye oranı olarak tanımlanır. Öte yandan kapasite faktörü, enerji kaynağı yanında santralintasarımı, meteorolojik koşullar, planlı ve plansız teknik bakım süreçlerinin sıklığı, üretime araverme gibi bazı etkilere bağlı olarak değişir. Bu çalışmada; Çanakkale ili sınırları içerisinde kuruluolan bir rüzgar enerji santralinin kapasite faktörlerinin araştırılması, elde edilecek verilerinkarşılaştırılarak incelenmesi, sonuçların irdelenmesi ve yorumlanması hedeflenmektedir.
  • Öğe
    Riemannian Curvature of a Sliced Contact Metric Manifold
    (2018) Gümüş, Mehmet; Çetin, Sema Camcı
    Contact geometry become a more important issue in the mathematical world with the workswhich had done in the 19th century. Many mathematicians have made studies on contactmanifolds, almost contact manifolds, almost contact metric manifolds and contact metricmanifolds. Many different studies have been done and papers have been published on Sasakimanifolds, Kähler manifolds, the other manifold types and submanifolds of them. In ourprevious studies we get the characterization of indefinite Sasakian manifolds. In order to getthe characterization of indefinite Sasakian manifolds, firstly we defined sliced contact metricmanifolds and then we examined the features of them. As a result we obtain a sliced almostcontact metric manifold which is a wider class of almost contact metric manifolds. Thus, weconstructed a sliced which is a contact metric manifold on an almost contact metric manifoldwhere the manifold is not a contact metric manifold. Sliced almost contact metric manifoldsgeneralized the almost contact metric manifolds. Then, we study on the sliced Sasakianmanifolds and the submanifolds of them. Moreover we analyzed some important properties ofthe manifold theory on sliced almost contact metric manifolds.In this paper we calculated the ????-sectional curvature and the Riemannian curvature tensor ofthe sliced almost contact metric manifolds. Hence we think that all these studies willaccelerate the studies on the contact manifolds and their submanifolds.
  • Öğe
    Preparation of Dextran Cryogels and Some of Their Applications
    (2019) Arı, Betül; Şahiner, Nurettin
    In this study, dextran (DEX) cryogels were prepared using 50% divinyl sulfone (DVS)crosslinker based on the repeating unit of DEX, under cryogenic conditions viacryogellation technique. It was shown that DEX cryogels can be used as column fillersto remove toxic substances such as organic dye, methylene blue (MB), pesticide, andparaquat (PQ) which are harmful to the environment and human health. The maximumabsorption capacity of 15 mg DEX cryogels was determined as 10.69±0.14 mg/g using5 mL of 100 ppm MB dye in about seven minutes, and as 2.87±0.33 mg/g from 5 mL of40 ppm PQ pesticide in about ten minutes. The reusability of DEX cryogel for MB wasalso examined. In the consecutive use of DEX cryogel weighing ~30 mg, initiallycryogel absorbed 6.43±0.15 mg MB/g cryogel from 20 ppm 30 mL MB dye, but thisvalue decreased to 4.71±0.48 mg MB/g cryogel after the fifth use. The same cryogelreleased the same amount of MB dye after the first use of 3.78±0.33 mg MB/g cryogel,but after the fifth use the release amount decreased to 0.92±0.38 mg MB/g cryogel upontreatment with 1 M 30 mL HCl solution. The adsorption kinetics of DEX cryogel forMB were also examined and the Langmuir isotherm model with a correlation coefficientof 0.9983 and the KL value of 0.36, representing the best fit amongst the other wellknown models such as the Freundlich isotherm, Temkin, Elovich and DubininRadushkevich.
  • Öğe
    MovieANN: A Hybrid Approach to Movie Recommender Systems Using Multi Layer Artificial Neural Networks
    (2019) Yücebaş, Sait Can
    The amount of data in World Wide Web is growing exponentially. Users are often lost inthis vast ocean of data. In order to filter the valuable information from vast amount of data,recommendation systems are used. These systems are based on collaborative filtering,content based filtering and hybrid approaches. We combined collaborative and contentbased filtering to build a hybrid movie recommendation system, MovieANN, based onneural network model. To make better recommendations in a collaborative approach, bothuser and movie clusters are formed. In addition to rating information, content informationwas also considered in the formation of the clusters. Clusters are formed according to KMeans and X-Means algorithms. Final clusters are chosen according to Davies-BouldinIndex and intra cluster distance. Homogeneity and density of the clusters are alsoconsidered. Movie and user clusters are mapped in the recommendation phase. The modelis tested on a MoiveLens 1M dataset that consists of six thousand users, four thousandmovies and one million ratings. Four clusters are formed to represent movie – usermappings and for each cluster, a recommendation model based on multi-layer neuralnetwork is constructed. The recommendation performance in terms of accuracy is 84.52%,84.54% in terms of precision and 99.98% in terms of recall.
  • Öğe
    Monte Carlo, Collapse Cone ve Pencil Beam Algoritmalarının Homojen ve İnhomojen Fantomda Açık Alan Ölçümleri
    (2019) Durmuş, İsmail Faruk; Atalay, Emine Dilara
    Radyoterapide doz dağılımının doğru hesaplanması için küçük alan ölçümleri ve hesaplamaalgoritmalarının doğruluğu kritik öneme sahiptir. İnhomojen ortamlarda küçük alandozimetrisindeki belirsizlikler ve zorluklar daha da artmaktadır. Bu çalışmada inhomojen vehomojen fantomlarda 6MV, 6MV-FFF, 10MV ve 10MV-FFF enerjileri ile 1x1, 2x2, 3x3, 4x4,5x5cm2 alan boyutlarında CC04 ve CC01 Razor iyon odaları ile ölçümler alındı. Ölçümler ileMonaco tedavi planlama sisteminde Monte Carlo-Dose to Medium (MC-Dm), Monte CarloDose to Water (MC-Dw), Collapse Cone (CC) ve Pencil Beam (PB) algoritmaları ile yapılanhesaplamalar karşılaştırıldı. Homojen fantom su eşdeğeri RW3 katı fantomlardan, inhomojenfantom ise su eşdeğeri RW3 katı fantom ve akciğer eşdeğeri balsa fantom kullanılarakoluşturuldu. CC04 ve CC01 Razor iyon odaları ile hem homojen hem de inhomojen fantomdaölçümler değerlendirildiğinde, MC-Dm, MC-Dw, CC ve PB ile uyumlu sonuçlar elde edildi.Her iki fantomda da en büyük farklar 1x1cm2alanlarda olduğu görüldü. İnhomojenfantomdaki sonuçlar homojen fantomdaki sonuçlarla karşılaştırıldığında uyum oranınınhomojen fantomda daha iyi olduğu görüldü. CC01 Razor iyon odası 0.01cm3hacme sahip vemerkezi elektrodu grafittir. Bu özellikleri ile CC01 Razor iyon odası ile yeterince güvenilirsonuçlar elde edilmiştir. Alan boyutu küçüldükçe ölçümler ve hesaplamalar arasındaki farklarartmaktadır.
  • Öğe
    Mısır Ununda Karotenoid Analizi İçin Farklı Ekstraksiyon Yöntemlerinin Karşılaştırılması
    (2019) Ordu, Oğuz; Egesel, Cem Ömer
    Mısır tanesinde bulunan karotenoidlerin insan sağlığı üzerine olan etkileri birçok çalışma ileortaya konulmuştur. Yağda çözülebilen bileşikler olan karotenoidlerin mısır tohumundakimiktarının tespiti için farklı yöntemlerden faydalanılmaktadır. Yöntemler arasında farklılıkoluşturan en önemli etkenin ekstraksiyon prosedürü olduğu düşünülmektedir. Bu çalışma üçfarklı yağ ekstraksiyon yönteminin mısırda karotenoid içeriğini tespit etmeye yönelik yapılananaliz sonuçlarına etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada bitkisel materyalolarak 150 farklı mısır genotipi değerlendirmeye alınmıştır. Ekstraksiyon yöntemi olarakSoxhlet (sıcak ekstraksiyon), soğuk (solvent) ekstraksiyon ve doğrudan ekstraksiyonyöntemleri kullanılmıştır. Bu yöntemler ile elde edilen yağların karotenoid içeriği tespiti UVSpektrofotometre cihazı ile 450 nm dalga boyunda gerçekleştirilmiştir. Yöntemlere aitortalamalar Kruskal-Wallis testi ile kıyaslanmış ve analiz sonuçları arasındaki ilişkiler basitdoğrusal regresyon analizi ile incelenmiştir. Soxhlet ekstraksiyonu ile elde edilen yağlarkarotenoid içerikleri bakımından diğer yöntemlerden daha yüksek değerler vermiştir.Regresyon analizi sonuçlarına göre yağ oranı için Soxhlet ekstraksiyonu ve soğukekstraksiyon ile elde edilen sonuçlar arasında doğrusal ve yüksek önemli bir ilişki olduğugözlemlenmiştir. Karotenoid içeriği bakımından karşılaştırılan bu üç yöntem arasındakiregresyon katsayılarının oldukça düşük çıktığı gözlemlenmiştir. Bu bulgular farklıekstraksiyon yöntemleri ile elde edilen yağlar üzerinden yapılan analizler sonucu bulunandeğerlerin karotenoid içeriği tahminlerinde birbirleri yerine kullanılmasının doğru olmadığınıgöstermektedir.
  • Öğe
    Kompleks Etken Madde Oranına Bağlı Olarak ZnFe2O4 Filmlerin İncelenmesi
    (2018) Sarf, Fatma; Yakar, Emin
    Son yıllarda spinel ferrit malzemeler (MFe2O4; M= Fe,Ni,Co,Mg vb.) oldukça farklıalanlarda, örneğin indüktörler, manyetik sensörler, magneto-optik depolama ve kayıt cihazlarıvb., kullanımı ile dikkat çekmektedir. Spinel ferrit malzeme grubu içerisinde yer alanZnFe2O4 (çinko-ferrit) yüksek direnci, mekanik stabilitesi ve düşük dielektrik kayıpları ileözellikle yüksek frekans uygulamalarında karşımıza çıkmaktadır. Basit sentezlenme sürecineve düşük üretim/güç maliyetine sahip ZnFe2O4 malzemelerine olan ihtiyaç bu yöndekiaraştırma ve geliştirme çalışmalarını arttırmaktadır.Bu çalışmada çinko-ferrit filmleri kimyasal banyo depolama ile ITO alttaşlar üstüne farklıoranlarda kompleks etken madde kullanılarak sentezlenmiştir. Kompleks etken madde olarakamonyak tercih edilmiştir. Filmlerin amonyak oranına ve dolayısıyla çözeltinin pH’ına bağlıolarak değişen yapısal, yüzeysel ve optik özellikleri sırasıyla XRD, SEM ve Uv-Vis/Ramanspektroskopisi ile incelenmiştir. XRD spektrumlarından elde edilen veriler ışığında, kristalleşmenin amonyak oranı artışı ile birlikte arttığı tespit edilmiştir. SEM-yüzey morfoloji görüntüleri ile amonyak oranı değişiminin farklı biçimlerde nanoparçacıklar oluşumuna sebepolduğu gözlenmiştir. Ayrıca filmlerin optik özelliklerinin amonyak oranı artışı ile iyileştiğitespit edilmiştir.
  • Öğe
    Kentsel Kimlik Bileşenlerinin Kent Kullanıcıları Tarafından Belirlenmesi: Örnek Kent Çanakkale
    (2019) Sağlık, Elif; Kelkit, Abdullah
    Kentlerin sahip oldukları tüm değerler o kentin kimliğini oluşturmaktadır. Kentsel kimlikbileşenlerinin tespit edilmesinde en uygun yaklaşım kent kullanıcılarının kente yaptıklarıatıflardır. Kente yapılan atıflara ulaşmak için kent kullanıcıları ile yapılan görüşmeler önemlibir araçtır. Bu amaç doğrultusunda; çalışma materyali olarak Çanakkale kenti ve kullanıcılarıseçilmiştir. Çalışma, yazılı kaynak araştırması ve anket uygulaması yöntemi ile Çanakkalekent merkezi sınırları içerisinde örneklenmektedir. Çalışmanın teorik yaklaşımını oluşturankentsel kimlik tipi ve bileşen kavramları anket formlarının oluşturulmasında belirleyiciolmuştur. Kullanıcıların kent için imgesel değerlendirmelerini yapmak amacıyla %0.05örneklem hacmini yansıtan, rastgele örnekleme tekniği ile toplam 112 anket uygulamasıyapılmıştır. Anket formu, Çanakkale kent ölçeğinde halkın sosyo-demografik yapısı ile ilgiliverilere ve çalışma alanına özel yerleşim, donatı ve işaretler ölçeğindeki kimlik bileşenlerineulaşmayı sağlayacak olan detaylı soruları içermektedir. Değerlendirmeler sonucundaÇanakkale kenti için ortaya çıkan tarih, turizm ve boğaz kavramlarının birlikte oluşturduğukompozisyon ile kentin kavramsal yapısı ortaya konmuştur. Fiziksel yapı bileşenleri ise;yollar (Atatürk Caddesi), odak noktaları (Cumhuriyet Meydanı), kentsel donatılar ve işaretler(Rüzgar Gülleri ve Saat Kulesi) ve kentsel sınır (Sarıçay) ölçeğinde belirlenmiştir. Kentinyerel yönetim boyutunda pratik fayda sağlaması beklenen bu çalışmanın sonucundaÇanakkale’ye ilişkin kentsel kimlik kartı düzenlenmiştir.
  • Öğe
    Jeotermal Akışkanın Hidrokimyasal Karakterizasyonunun Belirlenmesi: Simav (Kütahya) Örneği
    (2019) Çardak, Mine; Yücel, Deniz Şanyüksel; Ay, Mustafa Ertan; Acar, Tuğba Söküt; Tınaztepe, Özlem Erol
    Yüksek sıcaklık ve basınç altında jeotermal akışkan ile uzun süre etkileşim içerisinde olankayaçtaki birçok metal(loid) çözünerek suya geçmektedir. Jeotermal akışkanın içerdiğiyüksek metal ve iz element konsantrasyonu nedeni ile çevresindeki su kaynakları üzerindeolumsuz etkileri bulunmaktadır. Kütahya ili Simav ilçesinde Eynal, Naşa ve Çitgöl jeotermalalanları yer almaktadır. Jeotermal akışkan termal turizm, konut ve sera ısıtması amaçlı olarakkullanılmakta, atık suyu Simav çayına deşarj edilmektedir. Bölgede reenjeksiyon kuyusubulunmamaktadır. Bu çalışmada Simav ilçesindeki jeotermal akışkanın hidrokimyasalkarakterizasyonunun belirlenmesi ve olası çevresel etkilerinin değerlendirilmesiamaçlanmıştır. Bu amaç ile Eynal, Naşa ve Çitgöl jeotermal alanlarından 2014 ve 2015yıllarında yağışlı ve kurak dönem olmak üzere 2 kez ve toplam 22 jeotermal sondajdan suörneklemesi yapılmıştır. Elde edilen hidrokimyasal analiz sonuçları ulusal standartlarlakarşılaştırılarak, istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Jeotermal akışkanın sıcaklığı 60.05-88.8 °C, elektriksel iletkenlik değeri 1596-2271 ?S/cm arasında ölçülmüştür. Jeotermalakışkanın katyon dizilimi Na+> K+> Ca2+> Mg2+, anyon dizilimi ise SO42-> HCO3-> Clşeklinde olup, akışkanın su tipi Na-SO4-HCO3'tır. As (684 ?g/l), B (4203 ?g/l), Fe (612 ?g/l)ve Mn (531 ?g/l) konsantrasyonu limit değerlerin üzerindedir. Su Kirliliği KontrolüYönetmeliği'ne göre jeotermal akışkan Na+, SO42-, As ve B konsantrasyonuna göre çokkirlenmiş sular sınıfında yer almaktadır.
  • Öğe
    İkili PolSAR Görüntülerinin Çok Zamanlı Ayrışma ve Kontrolsüz Sınıflandırma Analizi
    (2018) Açıksarı, Emine; Akçay, Özgün
    Sentetik açıklıklı radarın (SAR) güçlü bir yer gözlem aracı olduğu artık ispatlanmıştır. Son onyılda, faz bilgisini muhafaza ederken birden fazla kutuplaşma durumunu ölçebilen SARsensörleri geliştirilmiştir. Polarimetrik SAR (PolSAR) adı verilen sistemler hem dikey hem deyatay polarizasyonlu mikrodalga sinyalleri göndermekte ve almaktadır. Optik veriler elektrooptik sensörler yardımıyla spektral yoğunluk açısından, hedeflerin yansıtıcı ve dağıtıcıözellikleri hakkında çeşitli bilgi sağlarken SAR verileri, polarizasyon durumu ile doğal veinsan yapımı nesnelerin geometrik yapısı, yüzey pürüzlülüğü ve dielektrik özelliklerihakkında detaylı bilgiler içerir. Bu çalışmada C-band Sentinel-1A uydusunun ikilipolarimetrik çok zamanlı uydu görüntülerinden dilim birleştirme ile üretilen polarimetrikgörüntülerin sınıflandırılmasında, polarimetrik ayrışma analizinin uygulama kolaylığı vepolarimetrik imzaların yorumlanabilirliği nedeni ile kontrolsüz sınıflandırma yöntemi tercihedilmiştir. Çalışma kapsamında, daha önce (Single Look Complex) SLC mod ikilipolarimetrik görüntüler kullanılarak PolSAR sınıflandırması ile test edilmemiş bölgede,çalışma alanına ait Sentinel-1A uydusu 2014 ve 2018 yılları ikili polarimetrik çok zamanlıSAR görüntüleri kullanılarak belirtilen hedef ve yöntemlerle, PolSAR görüntülerine H-alfaayrışma algoritması uygulanarak polarimetrik parametreler yorumlanmıştır. Kontrolsüzsınıflandırma ile çalışma alanındaki değişimlerin ortaya konulması ve görsel analizisağlanmıştır. Sınıflandırma sonucunda genel sınıflandırma doğrulukları, 2014 yılı için % 88,5ve 2018 yılı için %89,0 olarak hesaplanmıştır. 2014 ve 2018 yılları için kentsel ve kırsalalandaki arazi değişimleri belirlenmiştir. Çalışma, arazi kullanımı arazi örtüsü sınıflandırmasıiçin ikili polarimetrik C-band SAR verilerinin yeteneklerini incelemeyi de amaç edinmiştir.Ayrıca çalışmanın devamı niteliğinde, farklı bantta çalışan dörtlü polarimetrik SAR ve optikgörüntülerin birlikte kullanımının sınıflandırma analizine etkisi araştırılacaktır.
  • Öğe
    Gönen (Biga Yarımadası) Kuzeybatısında Yer Alan Granitin Yaşına İlişkin İlk Bulgular, KB Anadolu
    (2019) Şengün, Fırat
    Biga Yarımadası’nda (KB Anadolu) Gönen’in kuzeybatısında yüzlek veren granitik kütleniniçerisindeki zirkon tanelerinden LA-ICPMS ile U-Pb izotop analizleri yapılmıştır. KD-GByönelime sahip granit sarımsı kahve renkli olup feldspat ve kuvars mineralleri gözle ayırtedilebilmektedir. Granitik kütlenin üzerine uyumsuz bir dokanakla Jurasik yaşlı BayırköyFormasyonuna ait kumtaşları ve gri, bej renkli Bilecik kireçtaşı gelmektedir. Granitlerin genelmineral bileşimi ortoklas, plajiyoklas, kuvars, biyotit, muskovit ve klorit minerallerindenoluşmaktadır. Aksesuar mineral olarak ise zirkon ve apatit mineralleri gözlenmektedir. Zirkontanelerinin tamamı magmatik kökeni gösteren zonlanmaya sahiptir. Granit içerisindeki zirkonminerallerinden elde edilen U-Pb analizleri 323.6±1.7 My konkordiya yaşını vermiştir ve buyaş granitlerin kristalizasyon yaşını ifade etmektedir. U-Pb yaşları Sakarya Zonu’nda ErkenKarbonifer’de bir magmatizmanın olduğunu göstermektedir. Bu Erken Karbonifermagmatizması Variskan orojenezi sırasında tektonik birimlerin bir araya gelmesine nedenolan yitim olayı ile ilgilidir. Sakarya Zonu’nun Variskan evrimi Karbonifer magmatizması,metamorfizması ve jeolojik evrimi bakımından Balkanlar’da, Pelagoniyan Zonu’nda, RodopMasifi’nde ve orta Avrupa’da gelişen Karbonifer olaylarına benzerlik göstermektedir.
  • Öğe
    Geleceğin Teknolojisi Yenilenebilir Enerji Sistemlerine Geçişte Çanakkale Yöresi Elektrik Şebekelerinin Mevcut Durumu ve Optimizasyonu
    (2018) Özgören, Yıldıray; Koyuncu, Sermet
    İnsanoğlu çağlar boyunca enerji kaynakları ile hep iç içe yaşamıştır. Sanayi devrimininbaşlangıcından itibaren artan enerji ihtiyaçları ile fosil kaynaklar yoğun olarak kullanılmıştır.Günümüzde ise, dünya ve ülkemiz geneline bakıldığında yenilenebilir enerji kaynaklarınayönelim her geçen gün artmaktadır. Özellikle son 10 yıldır yenilenebilir, temiz enerjikaynaklarından üretilen enerjinin, tüm kaynaklardan üretilen enerji içerisindeki payıolağanüstü bir şekilde yükselmiştir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının farklı bölgelerdeyoğunlaşması, özellikle düşük güçlerde adet olarak çok ve coğrafi yönden dağınık olması,elektrik şebekesinde enerji kalitesi yönünden sorunlara neden olmaktadır. Üretimsantrallerinin artışına paralel olarak elektrik şebekesi güçlendirilemez ise, üretim kaynaklarıartsa da enerji kalitesi ve sürekliliği sağlanamayabilir. Önümüzdeki süreçte, yenilenebilirenerji kaynaklarının şebekeye olan etkisi ve üretim kaynağına göre her bir sistemin olumlu veolumsuz durumlarının daha çok araştırılacağı muhakkaktır. Çünkü dağıtım ve iletim sisteminedahil olacak her yenilenebilir enerji kaynağının, sistemin talebinin karşılanması, kaliteninyükseltilmesi hedefleri ile irdelenmesi gereklidir. Elektrik şebekesinin kararlı çalışması içinşebekenin hangi bölümlerine ne oranda yenilenebilir enerji santrallerininirtibatlandırılabileceğinin, önceden tespit edilmesi son derece önemlidir. Dolayısıyla, buçalışmada Çanakkale yöresindeki elektrik şebekelerinin mevcut durumu araştırılmış veyenilenebilir enerji sistemlerine geçişte yapılması gerekenler ortaya konulmuştur.
  • Öğe
    Farklı Su Stresi Düzeylerinde Yer Tabanlı Spektral Ölçümler ile Tatlı Mısırın Verim Tahmini
    (2018) Çamoğlu, Gökhan; Aşık, Şerafettin; Genç, Levent
    Uzaktan algılama, su stresinin ve buna bağlı olarak değişen bitki özelliklerininbelirlenmesinde kullanılan önemli araçlardan biridir. Bu çalışmada, el spektroradyometresi ileyaprak düzeyinde yapılan yansıma ölçümlerinden yararlanarak su stresine bağlı olarakdeğişen mısır (Zea mays saccharata Sturt.) veriminin tahmin edilmesi amaçlanmıştır. Buamaçla, Çanakkale’de, 2007 ve 2008 yıllarında altı sulama konusundan (%100, %80, %60,%40, %20 ve susuz) oluşan bir tarla denemesi yürütülmüştür. Çalışmada her sulamadan önceyansıma değerleri ölçülmüş ve bu ölçümlerden oniki spektral indeks hesaplanmıştır. Mısırınher bir büyüme dönemi için spektral indeksler ile hasatta elde edilen koçan verimleri arasındatek değişkenli ve çok değişkenli regresyon analizleri yapılmıştır. Çalışma sonucunda, verimile spektral indeksler arasında istatistiksel olarak önemli modeller elde edilmiştir. Tekdeğişkenli regresyon analizi sonuçlarına göre, söz konusu ilişkiler vejetatif dönemden sonradaha da güçlenmiştir. Çok değişkenli doğrusal regresyon analizine göre; en yüksek belirtmekatsayıları (R2) vejetatif, çiçeklenme ve tane dolumu-hasat dönemlerine göre sırasıyla 2007yılında 0.945, 0.905, 0.938 ve 2008 yılında 0.703, 0.946, 0.914 olarak bulunmuştur.Çalışmanın sonucu olarak uzaktan algılama ile yaprak düzeyinde belirlenen spektralindekslerden yararlanarak tatlı mısırın koçan veriminin yüksek doğrulukla belirlenebileceğisöylenebilir.
  • Öğe
    Farklı Kalsiyum Dozları ve Azotlu Gübrelerin Domateste Verim ve Verim Özellikleri Üzerine Etkisi
    (2018) Gelmez, Caner; Müftüoğlu, Nuray Mücella
    Çanakkale, özellikle domates üretiminin çok önemli bir parçasıdır. Bu deneme, domatesfidelerinin farklı dozlarda kalsiyum (Ca) besin elementi uygulanan ortamlarda yetiştirildiktensonra, farklı azot (N) kaynakları ile gübrelenerek verim ve verim özelliklerini takip etmekamacı ile yürütülmüştür. Denemenin birinci aşamasında, tohum ekim ortamına kalsiyumhidroksit [Ca(OH)2] kaynaklı dört farklı Ca dozu (0, 100, 200 ve 300 g Ca/m2) uygulanarakfideler elde edilmiştir. Denemenin ikinci aşamasında, saksılara dikilen domates fideleri azotdozları eşit olacak şekilde üst gübre olarak amonyum nitrat (AN), kalsiyum nitrat (KN) ve üregübreleri uygulanarak yetiştirilmiştir. Fide yetiştirme ortamına Ca(OH)2 verilerek yetiştirildiğibu denemede, bitkilerin hiçbirinde çiçek burnu çürüklüğüne rastlanmamıştır. Ancak verimparametreleri incelendiğinde, fide yetiştirme ortamına Ca(OH)2 katılmasının verimde düşüşeneden olduğu tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Elmalarda Chlorpyrifos’un QuEChERS Analiz Yöntemi ile Metot Validasyonu
    (2018) Durmaz, Ahmet Hakan; Tiryaki, Osman
    QuEChERS metodu ile “Golden Delicious” ve “Starking Delicious” elma çeşitlerinde chlorpyrifosetken maddenin kalıntı analizi için 0.05, 0.5 ve 5.0 mg/kg seviyelerinde zenginleştirme yapılarak validasyon gerçekleştirilmiştir. Analizler yapıldıktan sonra LC-MS/MS kullanılarakkromatografik ayrıştırma yapılmıştır. Matris etkisini elimine etmek için matrisli kalibrasyon(MC) kullanılmıştır. Bu yüzden, MCGolden D ve MCStarking D kalibrasyonları kullanılmıştır. Metodun validasyonu, gerçeğe yakınlık (accuracy), kalibrasyonun doğrusallığı, geri alım, cihazdedeksiyon limiti, metodun tespit limiti, tekrar edilebilirlik ve kesinlik gibi kriterler ile gerçekleştirilmiştir. Her iki çözücü kalibrasyon kurvesi ve her iki matris kalibrasyon eğrisi 5-200pg/µl aralığında lineer olarak bulunmuştur. Golden D örneğinden geri alımı; %8.36-14.03 tekrar edebilirlik değerleri ile %70.87-112.99 arasında bulunmuştur (ortalama geri alım %89.32).Starking D elma örneği için ise geri alım; %1.96-12.88 tekrar edebilirlik değerleri ile%69.08-100.3 arasında bulunmuştur (ortalama geri alım %79.82). Tüm metodun geri alımı%15.68 relatif standart sapma ile %84.60 olarak bulunmuştur. Tüm bulgular olması gerekengeri alım sınırlarına (%70-120) ve tekrar edebilirlik kabul oranı için belirtilen değerlere (RSD?% 20) uygundur.
  • Öğe
    Developing Novel Materials to Increase Opacity Performance of the CaOAl2O3-SiO2 System in Ceramic Coatings
    (2019) Çırpın, Arife; Yakar, Emin
    The era we live in is the age of rapid changes. Turkey is a developing country with increasingneeds. As in other countries, the main axis of development inevitably constitutes theconstruction sector. This motivation is a common for the ceramic industry; however it shouldbe focused on the whitening agents used on ceramic tiles with the view of their contributionon the cost including imported ingredients. In this study, a novel whitening agent isformulated by introducing native raw material compositions to reduce costs in ceramic tilesproduction. To characterize the whitening agent, chemical structures of the raw materialswere firstly carried out with particle size, X-ray diffraction (XRD), and X-ray fluorescence(XRF) analyses. Zircon, aluminum and silicon oxide were obtained based on the regardingchemical analyzes in the content of introduced raw materials. In addition, the XRD analysisreveals that grain sizes of zircon, corundum, spinel (Li, Ti), baddeleyite and gibbsite are inbetween 1.50-2.00 µm.