Eğitim Bilimleri Enstitüsü Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Views on the content knowledge elective courses of the ELT departments and a suggested syllabus(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020) Şenol, Melis; Cesur, KürşatBu çalışma, Yüksek Öğretim Kurumunun 2018 yılında İngiliz Dili Eğitimi programlarında yaptığı güncelleme çalışmalarına istinaden, İngilizce öğretmeni ve öğretmen adaylarının seçmeli alan dersleriyle ilgili düşüncelerini anlamaya ve bunu takiben en çok tercih ettikleri derse yönelik bir ders izlencesi hazırlamaya yöneliktir. İngiliz Dili Eğitimi programlarında yapılan bu son düzenleme sadece var olan programın eksiklerini gidermeye yönelik değil, aynı zamanda lisans programlarındaki seçmeli ders payını yüzde yirmi beş oranına yükseltmeye odaklanmıştır. Yüksek Öğretim Kurumu program için on üç farklı alan bilgisi dersi önerisinde bulunurken, üniversitelere talep üzerine altı ders daha ekleme hakkını vermiştir. Bu doğrultuda, çalışmanın ilk aşaması en çok tercih edilen derse yoğunlaşırken; çalışmanın ana çıktısını oluşturan ders izlencesi ikinci aşamanın odağı olmuştur. Çalışmanın ilk aşaması için nitel ve nicel araştırma yöntemlerinin bir arada kullanıldığı karma keşfedici ardışık desen seçilmiştir. İlk adım olarak, Türkiye'deki devlet üniversitelerinin İngiliz Dili Eğitimi bölümlerinin öğretim planlarında belirtilen alan bilgisi eğitimi seçmeli dersleri incelenerek doküman analizi yapılmıştır. Çıkan derslerin Microsoft Excel ile yapılan sıklık analizi sonrasında, en az "3" programda görülen seçmeli derslerden oluşan bir anket hazırlanmış ve çalışmanın ilk aşaması Türkiye örnekleminden 1093 İngilizce öğretmeni ve öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Bu aşamada 1093 kişiden elde edilen bulgular SPSS 22 tanımlayıcı istatistikler ve ki-kare testleri uygulanarak analiz edilmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında, Türkiye'deki üniversitelerde görev yapan 62 öğretmen eğitmeni en çok tercih edilen seçmeli dersin içeriği ile ilgili görüş bildirmişlerdir. Verilen yanıtlar temalarına göre kodlanmak suretiyle, iki İngiliz Dili Eğitimi uzmanının görüşü alınarak değerlendirilmiş ve ders izlencesinin son şekli verilmiştir. Bulgular katılımcıların alan bilgisi seçmeli ders tercihlerini mesleki ihtiyaçları doğrultusunda yaptıklarına işaret etmiştir. Belirlenen 24 alan bilgisi seçmeli dersi arasından "İngiliz Dili Eğitiminde Yeni Eğilimler" dersi en çok tercih edilen ders olarak bulunmuştur. Katılımcıların alandaki "yeni" olanı bilmeye duydukları eğilimi ortaya koyan çalışmada geleceğin öğretmenlerini canlı tutabilecek güncel konu ve yeniliklere yer veren bir ders izlencesi hazırlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Alan eğitimi bilgisi, dil öğretiminde teknoloji kullanımı, İngiliz dili alanında yeni eğilimler, İngilizce öğretmeni ve İngilizce öğretmen adaylarının tercihleri, karma yöntem araştırması, keşfedici ardışık desen, ders izlencesi hazırlama, seçmeli derslerÖğe An investigation into the impact of anonymous digital peer feedback in undergraduate English as a foreign language writing(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017) Baytur, Burçin; Razı, SalimDil öğretiminde ve özellikle yazma öğretiminde, öğretmen geri dönütü yıllardır başlıca yöntem olmuştur. Ancak yıllar geçtikçe öğretmen geri dönütünün öğrencilerin yazma kalitesini geliştirmesi adına yeterli olmadığı fark edilmiştir. Sonuç olarak, çeşitli çalışmalar neticesinde akran geri dönütü ortaya çıkmış ve yabancı dil öğretiminde ve yazmayı değerlendirmede yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bilgisayar teknolojisindeki ilerlemelerle çevrimiçi akran geri dönütü önem kazanmış ve yabancı dil derslerinde öğretmenler tarafından kullanımı artarak devam etmiştir. Bu doğrultuda, bu çalışma çevrimiçi akran geri dönütünün ikinci dil öğrencilerinin yazdıkları metinlerin düzeltilmesine olan etkisini araştırmak amacıyla nicel ve nitel olarak yapılmıştır. Çalışma, Çanakkale OnsekizMart Üniversitesi'nde 20 hazırlık sınıfı öğrencisi ile yürütülmüştür. Süreç boyunca, öğrenciler geri dönütlerini dijital bir ortam olan, Turnitin'de anonim olarak değiştirmişlerdir. Akran dönütünün dengeli olarak dağıtılmasının sağlanması amacıyla, katılımcılar öncelikli olarak iyi, orta ve zayıf olmak üzere üç gruba ayrıldı. Araştırmanın bulguları öğrencilerin noktalama ve kelime hatalarını bulma ve düzenleme konusunda en iyi olduklarını göstermektedir. Ayrıca, çalışmada gözden geçirenler olarak öğrencilerin ödevlerin düzensel sorunları fark etmede iyi oldukları tespit edildi. Öğrencilerle yapılan birebir görüşmelerin bulgularına göre, çoğu öğrencinin çevrimiçi akran dönütünü memnuniyetle karşıladığı ve anonim olması açısından takdir ettikleri tespit edildi. Çevrimiçi anonim akran geri dönütü öğrenciler tarafından yararlı bulunduğu için, dil öğretmenleri tarafından yazma derslerinde kullanılması önerilmektedir.Öğe Pre-service and in-service efl teachers' views on the general knowledge elective courses of the elt department: Suggested syllabus for the most preferred course(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2019) Akbay, Ahu; Cesur, KürşatYükseköğretim Kurulu (YÖK) seçmeli derslerin yüzdeliklerini artırarak öğretmen yetiştirme programlarının müfredatlarını güncellemiştir. Bu güncelleme kapsamında, YÖK Meslek Bilgisi (MB), Genel Kültür (GK) ve Alan Eğitimi (AE) seçmeli derslerinin sayıları, adları ve içeriklerindeki dağınıklıkları giderip, her bir alan için ortak seçmeli ders havuzu oluşturmuştur. Yapılan değişiklikler yeni seçmeli derslerin açılmasını gerekli hale getirdiği için, bu çalışmanın odak noktası olmuştur. Bu çalışmanın amacı İngilizce öğretmen adaylarının ve öğretmenlerinin en çok tercih ettiği 4 GK seçmeli dersini ve bu dersleri seçmelerini belirleyen kriterleri bulmak ve en çok tercih edilen GK seçmeli dersi için "İngilizce Öğretmen Adaylarının ve Öğretmenlerinin İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalındaki Genel Kültür Seçmeli Dersleri Hakkındaki Görüşleri: En Çok Tercih Edilen Ders İçin Öğretim Programı Önerisi" adı altında bir öğretim programı tasarlamaktır. İki aşamadan oluşan bu çalışmada hem nicel hem nitel veri toplamak amacıyla iki ayrı karma yöntem kullanılmıştır. Çalışmanın ilk aşamasında keşfedici sıralı karma yöntemden yararlanılmıştır. Araştırmacı tarafından 45 devlet üniversitesindeki İngiliz Dili Eğitimi bölümlerinin müfredatları incelenerek Genel Kültür seçmeli ders havuzlarındaki derslerin içerik analizi yapılmış ve bir anket geliştirilmiştir. Anket 1093 İngilizce öğretmen adayı ve öğretmenine çevrimiçi olarak uygulanmıştır. Geçerlik ve güvenirliğin sağlanması amacıyla veri çeşitlemesi deseni yapılmıştır. Nitel veri Microsoft Excel, nicel veri de SPSS 21.0 ile analiz edilmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında dönüştürücü karma yöntemden yararlanılmıştır. Araştırmacı tarafından üniversitelerin farklı bölümlerinde yer alan Diksiyon dersi öğretim programları ve Diksiyon ile ilgili kaynak kitaplar incelenerek içerik analizi yapılmış ve bir anket geliştirilmiştir. Anket 114 İngilizce öğretmen eğitimcisine çevrimiçi olarak uygulanmıştır. İkinci aşamada geçerlik ve güvenirliğin sağlanması için veri çeşitlemesi deseni ve SPSS kullanılmıştır. Nitel veri Microsoft Excel, nicel veri de SPSS 21.0 ile analiz edilmiştir. İlk aşama kapsamında, İngilizce öğretmen adaylarının ve öğretmenlerinin en çok tercih ettiği 4 GK dersi 'Diksiyon', 'Etkili Sunum Becerileri', 'İnsan İlişkileri ve İletişim' ve 'Kültür ve Dil' olarak tespit edilmiştir. 'Kişisel ilgi ve gereksinimlere uygunluğu' katılımcılar tarafından GK seçmeli ders tercihlerini belirleyen en önemli kriter olarak belirtilmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında elde edilen sonuçlardan, Diksiyon dersine konu temelli öğretim programı önerisi için 18 konu belirlenmiştir. Çalışma sonucunda ortaya çıkan diğer bulgulara dayanarak çalışmanın sonunda öneriler sunulmuştur.Öğe An investigation into the secondary school EFL students' perceptions of language learning in a study abroad context(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021) Çetin, Nilgün Önal; Yılmaz, CevdetBu çalışma daha önce yurt dışına giden, altıncı, yedinci ve sekizinci sınıf düzeylerinde 80 özel ortaokul öğrencisine uygulanmıştır. İlişkisel araştırma modelinin kullanıldığı çalışmada nicel ve nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Burada kullanılan her bir alt boyut SPSS 22 programında ayrı ayrı analiz edilmiştir.8. sınıf öğrencilerinden 10'u ile röportaj yöntemi ile görüşülerek yurtdışında eğitim deneyiminin dil öğrenme süreçlerine katkılarına ilişkin algıları değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda yurt dışında eğitim görmüş ortaokul öğrencilerinin motivasyon düzeylerinin dil öğrenimi konusunda genel olarak olumlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışmada, yurt dışı deneyiminin öğrencilerin yalnızca motivasyon düzeylerine değil aynı zamanda konuşma becerilerine, konuşmada özgüven ve kültürler arası farkındalıklarına da katkısı olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Yurtdışında Dil Öğrenimi, Ortaokul İngilizce Başarısı, Motivasyon, Kültürlerarası Farkındalık, Konuşma BecerileriÖğe Perceptions and practices of Turkish EFL teachers and students on the use of global issues(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2019) Kaplan, Mustafa; Yavuz, AysunBu karma yöntem çalışması, ilk olarak küresel meselelerin İngilizce derslerine dahil edilmesi hususunda öğretmen ve öğrencilerin algılarını, uygulamalarını ve farkındalık seviyelerini araştırmayı; ikinci olarak ilk ve orta öğretim İngilizce müfredatlarında ve öğretmen yeterlik belgesinde bulunan küresel eğitim referans noktalarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında, Çanakkale il ve ilçelerinde bulunan 12 Anadolu Lisesinde, 250 öğrenci ve 30 öğretmene yarı-yapılandırılmış anketler uygulanmış, ayrıca eski (2017 öncesi )ve güncel (2017 yılında uygulamaya konulan) ilk ve orta öğretim İngilizce öğretim programları ve öğretmen yeterlik belgesi doküman analizi yöntemiyle taranmıştır. Küresel meselelerin İngilizce dersindeki yeri ile ilgili daha net veriler elde edebilmek için aynı araçlarla nicel ve nitel veriler birlikte toplanmış, ve araştırma eş zamanlı üçgenleme (concurrent triangulation) deseni olarak tasarlanmıştır. Nicel veriler SPSS programı aracılıyla analiz edilmiş, nitel veriler ise tümevarımsal içerik analizine tabi tutulmuştur. Nitel veri analizinin güvenirliği için veriler araştırmacı ile birlikte bağımsız bir değerlendirici tarafından değerlendirilmiştir. Araştırmanın bulguları, öğretmenlerin küresel konuların İngilizce derslerine dahil edilmesi konusunda olumlu bir algıya sahip olduğunu ama özellikle barış eğitimi ve dil emperyalizmi gibi konuların politik olarak hassas olduklarını ve öğretmenin kişisel görüşlerini öğrenciye empoze etme tehlikesinin olduğunu belirtmişlerdir. Diğer yandan çok az öğretmen düzenli olarak küresel meseleleri derslerine dahil ettiğini belirtmiştir. Öğretmenler küresel meseleler konusunda kendilerinin değil MEB, hükümet ya da uluslar arası kuruluşlar gibi daha üst makamların karar vermesi gerektiği görüşünü savunmuşlardır. İkinci olarak, öğrencilerin küresel meselelerin İngilizce derslerine dahil edilmesi hususunda olumlu tutuma sahip oldukları bulunmuştur. Öğrenciler bu meselelerin genel kültürlerine, kelime ve konuşma becerilerine katkıda bulunabileceğini belirtmişlerdir. Ayrıca öğrencilerin bilgi ve tecrübe sahibi oldukları küresel meseleler konusunda daha olumlu bir algıya sahip oldukları görülmüştür. Öğrenciler küresel mesele tabanlı bir dil eğitim müfredatından ziyade, küresel meselelerin standart İngilizce müfredatı içerisinde aralıklarla verilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Üçüncü olarak, Türkiye'de yürürlükte olan ilk ve orta öğretim İngilizce müfredatlarında küresel meselelere çok az yer verildiği belirlenmiş olup, bu meselelerin politik olarak nispeten daha az hassas ve her insanın üzerinde hemfikir olduğu çevresel sorunlar olduğu görülmüştür. Bu sonucun öğretmen ve öğrenci anketlerinde elde edilen verilerle örtüştüğü görülmüştür. Son olarak, çalışmaya katılan öğretmen ve öğrenciler bu çalışmanın küresel meselelerin İngilizce dersindeki yeri konusunda farkındalık seviyelerini arttırdığını belirtmişlerdir.Öğe English as a lingua franca: Turkish EFL teachers' and students' perceptions(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020) Geçkinli, Fikri; Yılmaz, CevdetGünümüzün küreselleşmiş dünyasında, İngilizce, çeşitli dilsel ve kültürel kökenden gelen insanlar için uluslararası bir ortak iletişim dili (lingua franca) haline gelmiştir. İngilizcenin bu değişen statüsünün, İngiliz dili eğitimi pedagojisinin yanı sıra İngilizce öğretmenleri ve öğrencilerinin algıları üzerinde kaçınılmaz olarak bir etkisinin olacağı da bilinen bir gerçektir. Bu bağlamda, bu çalışma, İngilizce öğretmenlerinin ve öğrencilerinin İngilizcenin ortak iletişim dili (lingua franca) olması ve bunun pedagojik etkilerine dair algılarını incelemeyi amaçlamıştır. Bu amaç doğrultusunda, karma araştırmalarda ardışık açıklayıcı araştırma tasarımı kullanılmıştır. Toplam 52 İngilizce hazırlık sınıfı öğretmeni ve 570 İngilizce hazırlık sınıfı öğrencisi, araştırmacının geliştirdiği, biri İngilizcenin ortak iletişim dili olması diğeri de bunun pedagojik etkilerine dair olmak üzere iki ankete cevap verdi. Nicel veri toplama prosedüründen sonra, toplanan verilere SPSS 22 yazılım programı uygulanmıştır. Diğer bir ifade ile İngilizce öğretmenleri ve öğrencilerinin algıları arasındaki farklılıkları araştırmak için Bağımsız Örnekler T Testi'nin yanında ANOVA testleri kullanılmıştır. Nitel veri toplamaya gelince, 10 İngilizce öğretmeni ve 20 İngilizce öğrencisinin katılımıyla beşer kişilik gruplardan oluşan altı yarı yapılandırılmış odak grup görüşmesi yapılmış ve sonrasında da bu verilerin tematik analizi araştırmacı tarafından gerçekleştirilmiştir. Toplanan verilerin analizi, öğretmenlerin ve öğrencilerin İngilizcenin ortak iletişim dili olması olgusuna dair algıları arasında anlamlı bir fark olduğunu ortaya koymuştur. Öğretmenler İngilizcenin ortak iletişim dili olması olgusuna olumlu yaklaşırken, öğrenciler buna karşı tarafsız bir tavır sergileme eğilimi göstermişlerdir. Ancak, İngilizcenin ortak iletişim dili olmasının pedagojik çıkarımları söz konusu olduğunda öğretmen ve öğrencilerin algıları arasında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. Bu hususta hem öğretmenler hem de öğrenciler tarafsız bir duruş sergilemişlerdir. Yeni mezun ve deneyimli öğretmenlerin İngilizcenin ortak iletişim dili olması olgusuna yönelik algıları arasındaki farklılıklara ilişkin bulgulara gelince, yeni mezun öğretmenler bu olguya deneyimli öğretmenlerden daha olumlu yaklaşım sergilemişlerdir. Ancak, her iki öğretmen grubu da aynı olgunun pedagojik çıkarımları hususunda tarafsız bir yaklaşım ortaya koymuşlardır. Öğrencilerin İngilizce seviyelerine göre İngilizcenin ortak iletişim dili olması ve bunun pedagojik çıkarımlarına dair algılarına gelince, sonuçlar her iki durum için de anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Başka bir deyişle, tüm seviye gruplarındaki öğrenciler hem İngilizcenin ortak iletişim dili olması olgusuna ve hem de bunun pedagojik çıkarımları hususunda kararsız kalmışlardır. Sonuç olarak, İngilizce öğretmen ve öğrencileri İngilizcenin uluslararası iletişim dili olması olgusuna olumlu yaklaştıkları halde bunun dil eğitimine olan yansımalarını kabullenmeye henüz tam olarak hazır görünmüyorlar.Öğe The interaction of needs: Exploring the cpd perceptions and needs of efl instructors and administrative staff members(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2019) Arıcı, İsmail; Topkaya, EceBu durum çalışması öncelikle özel bir üniversitenin İngilizce Hazırlık Programında görev alan öğretmenlerin ve yöneticilerin sürekli mesleki gelişim (CPD) algılarını incelemeyi amaçlamıştır. Ek olarak, öğretmenlerin sürekli mesleki gelişim ihtiyaçlarını ortaya çıkarmayı hedeflemiştir. İlaveten, bu çalışma öğretmenlerin ve yöneticilerinin sürekli mesleki gelişim algılarının etkileşip etkileşmediğini ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Araştırma deseni olarak birleştirme (çeşitleme) deseni kullanılmıştır. Veri toplamada 36 öğretmenin sürekli gelişim algılarını ve ihtiyaçlarını belirlemeyi amaçlayan bir ölçek geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Ek olarak, çalışmanın ortaya koyduğu hususları daha iyi anlamak amacıyla gönüllü 9 öğretmen ve 4 yöneticiyle yüz yüze mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Ölçek sonuçları betimleyici istatistikler olarak analiz edilmiş ve ortalama değerler, standart sapma ve frekanslar hesaplanmıştır. Mülakat sonuçları ise tümevarımsal içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Çalışmanın bulguları göstermiştir ki hem öğretmenler hem de yöneticiler sürekli mesleki gelişimi sürekli, öğretmen temelli, dinamik bir süreç olarak bulunmuştur. Ancak, yalnızca öğretmenlerin algılarının mesleki gelişimin en nihayetinde öğrencilerin gelişimini hedeflediği yönünde olduğu saptanmıştır. Ek olarak, ölçme, öğretim becerileri, drama kullanımı, İngilizce eğitimi alanındaki yeni uygulamalar, ve materyal bulma ve geliştirme öğretmenlerin en önde gelen ihtiyaçları olarak saptanmıştır. Çalışma ayrıca göstermiştir ki öğretmenlerin ve yöneticilerin sürekli mesleki gelişim ihtiyaçları genel itibariyle örtüşse de, öğretmenlerin sürekli mesleki gelişim ihtiyaçları hususunda önemli farklılıklar mevcuttur. Örneğin, her ne kadar öğretmenler telaffuz öğretimi ve değerlendirilmesi, özel amaçlar için İngilizce (ESP), drama kullanımı ve yazmayı öğretmeyi önemli ihtiyaç alanları olarak görseler de, yöneticiler bu hususlara değinmemişlerdir. Sonuç olarak, öğretmenlerin ve yöneticilerin sürekli mesleki gelişim algılarının paralellikler gösterdiği söylenebilir. Ancak, öğretmenlerin sürekli mesleki gelişim ihtiyaçları konusunda farklılıklar mevcuttur ki bu durum çalışmanın önemli bir bulgusu olarak ortaya çıkmakla birlikte daha fazla araştırmayı ve müdahaleyi gerektirmektedir.Öğe The role of out-of-class activities in improving ELT students' vocabulary knowledge(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2019) Cengizhan, Merve; Uztosun, Mehmet SercanBu karma yöntemli araştırmada Türkiye'deki İngilizce Öğretmenliği (ELT) bölümü öğrencilerinin sıklıkla ve seyrek olarak yaptıklarını belirttikleri sınıf dışı İngilizce aktiviteleri ve bu aktivitelerle beş değişkenin (cinsiyet, eğitim yılı, kelime bilgisi, İngilizce yeterlilik algısı, günlük hayatta İngilizceye verilen önem) ilişkisi incelenmiştir. Türkiye'deki iki devlet üniversitesinde öğrenim görmekte olan 245 birinci ve dördüncü sınıf ELT öğrencisi çalışmada yer almıştır. Veriyi toplamak için nitel ve nicel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Öğrenciler bir anket ve kelime seviyesi testini doldurmuşlardır. Nicel verilerin analizinden sonra 5 gönüllü öğrenci ile görüşmeler yapılmıştır. Nicel veriler SPSS programında betimsel istatistikler, Pearson korelasyon katsayısı ve Mann-Whitney U testi ile incelenmiştir. Nitel veriler ise içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Bu çalışmanın bulguları Türk öğrencilerinin en çok yaptıklarını belirttikleri aktivitelerin şarkı dinlemek, televizyon dizileri ve filmler izlemek ve İngilizce web sitelerinde gezinmek olduğunu göstermiştir. Buna kıyasla öğrencilerin seyrek olarak yaptıklarını belirttikleri aktiviteler konuşmayı gerektiren video oyunları oynamak, bilgisayarı İngilizce kullanmak ve İngilizce haber okumaktır. Öğrencilerin İngilizce yeterlilik algıları ve İngilizceye verdikleri önem ile birçok aktivite arasında pozitif zayıf ilişki bulunmuştur. Bu iki kavramı pozitif olan öğrenciler, negatif olan öğrencilere kıyasla önemli derecede çok sınıf dışı aktivite yaptıklarını belirtmişlerdir. Kelime bilgisi ve sınıf dışı aktivite yapma arasında korelasyon bulunmamıştır. Sınıf dışı aktivitelerin sıklığı ile cinsiyet ve eğitim yılı arasında zayıf güçlü ilişkiler bulunmuştur. Erkeklerin ve birinci sınıf öğrencilerinin daha çok sınıf dışı aktivite yaptıklarını belirttikleri ortaya çıkmıştır. Bu bulguların ışığında dil öğreniminin yararlılığını arttırmak açısından ilgili taraflara önerilerde bulunulmuştur.Öğe An investigation into perspectives of efl teacher candidates versus vocational high school students on the use of l1 in English classes(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018) Kuru, Mehmet Emrah; Tekin, MustafaBu tezin amacı, Türkiye'deki İngilizce öğretmen adaylarının ve meslek lisesi öğrencilerinin İngilizce derslerinde Türkçe kullanımına yönelik bakış açılarını karşılaştırmalı olarak ortaya koymaktır. Ayrıca İngilizce derslerinde; hangi İngilizce dil becerileri için Türkçe kullanımını daha yararlı bulduklarını, Türkçe kullanmalarının arkasındaki gerekçelerini, Türkçenin hangi ölçüde kullanıldığını (kullanılması gerektiğini) ve Türkiye'deki İngilizce öğretmen adaylarının İngilizce derslerinde ana dil kullanımıyla ilgili tartışmaların farkında olup olmadığını incelemektedir. Türkiye'deki öğretmen adayları ile meslek lisesi öğrencileri arasındaki bakış açılarının karşılaştırılması yoluyla, aralarındaki farklılıkları ve benzerlikleri t-testleri, ANOVA, post-hoc testi aracılığıyla sınıf düzeyleri de dahil olmak üzere çeşitli faktörlere göre analiz etmiştir. Araştırmaya 182 Türk öğretmen adayı ve 136 meslek lisesi öğrencisi katılmıştır. Çalışma, 2017-2018 akademik yılının sonbahar döneminde 2 anket ve 4 görüşme yapılarak uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular, katılımcıların çoğunun İngilizce derslerinde Türkçeyi desteklediklerini ve Türkiye'deki öğretmen adaylarının ve meslek lisesi öğrencilerinin İngilizce derslerinde Türkçe kullanımına ilişkin bakış açıları arasında anlamlı bir farklılık olduğunu göstermiştir.Öğe Evaluation of efl course book 'Traveller Elementary' from the perspectives of instructors and university students(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2019) Özişler, Narin; Cesur, KürşatBu araştırma, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ndeki öğretim görevlilerinin ve üniversite birinci sınıf öğrencilerinin bakış açısından 'Traveller' isimli ders kitabının etkinliğini değerlendirmeye çalışmaktadır. Bu çalışma hem nicel hem de nitel araştırma yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Ders kitabı hakkında veri toplamak için, öğrencilerin bakış açılarını ve öğretim görevlilerinin görüşlerini; yöntem ve dil içeriği, dil becerileri, pratikliği, konu, sosyal ve kültürel değerler açısından değerlendirmek için iki araç kullanılmıştır. Başka bir deyişle, veriler nicel ve nitel olarak analiz edilmiştir. Anket, Zorunlu İngilizce dil dersine devam eden 380 üniversite birinci sınıf öğrencisine uygulanmıştır ve öğretim görevlilerinin ders kitabı hakkındaki değerlendirmelerini, gözlemlerini, inançlarını, önerilerini almak için görüşme belgeleri derinlemesine incelenmiştir. Ayrıca, bu çalışma öğrencilerin başarılarının ve bölümlerinin algılarında anlamlı bir fark yaratıp yaratmadığını belirlemeyi amaçlamaktadır. Öğrencilerin bakış açılarından elde edilen sonuçlar, 3'ün altında ortalama değer olmadığı için, 'Traveller' ders kitabının yöntem ve dil içeriği, dil becerileri, pratiklik, konu, sosyal ve kültürel değerler açısından orta derecede yeterli olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak öğretim görevlileri ders kitabının dil becerileri, pratiklik, sosyal ve kültürel değerler gibi bazı yönlerini zayıf bulmuşlardır. Ayrıca, bulgular daha yüksek başarı puanına sahip öğrencilerin ders kitabıyla ilgili olumlu algıları olduğunu ve farklı bölümlerdeki öğrencilerin ders kitabını farklı algıladıklarını göstermektedir. Çalışma sonuçlarına göre, ders kitabı ne tamamen yetersizdir, ne de mükemmel şekilde yeterlidir. Araştırma bulguları ışığında, İngiliz Dili Eğitimi için önerilerde bulunulmuştur. Bunlardan bazıları şöyledir: Materyal yazarlarının çeşitli şekillerde hazırlanmış, çeşitli alıştırmalar ve aktiviteler sunması gerektiği önerilmiştir. Bu sayede, öğretim görevlileri, öğrencilerin ihtiyaçlarını ve ilgilerini karşılayabilmek için en uygun olanı kullanabilirler. Ayrıca, materyal yazarları sosyal ve kültürel değerlere daha duyarlı olabilirler ve üniversitelerin, öğretim görevlilerinin ve öğrencilerin periyodik olarak düşüncelerini alabilirler. Diğer taraftan, öğretim görevlileri, öğrencilerin yeterlilik seviyelerini ve ihtiyaçlarını, ders kitaplarını seçmeden önce belirlemelidirler. Bunun için, ders kitabının değerlendirilmesi ile ilgili araştırmalar yapabilirler. Son olarak ise, araştırmacıların dil eğitimi alanında kapsamlı bir araştırma yapmalarını kolaylaştırmak için daha fazla araştırma önerileri sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Ders Kitabı Değerlendirme, Metodoloji ve Dil İçeriği, Dil Becerileri, Pratiklik, Konu, Sosyal ve Kültürel Değerler.Öğe The use of Turkish as the mother tongue in efl (English as a foreign language) classrooms(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018) Turhanlı, Irmak; İnal, SevimBu çalışma, öğrencilerin ve öğretmenlerin İngilizce sınıflarında anadil kullanımına karşı tutumlarını ve anadilin hangi amaçlar için kullanılması gerektiği hakkındaki görüşlerini incelemiştir. Çalışma, hazırlık sınıflarında İngilizce'yi yabancı dil olarak öğrenen 96 öğrenci ve 18 İngilizce öğretmeniyle Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu'nda yürütülmüştür. Anketler uygulanmış ve karşılıklı görüşmeler yapılmıştır. Öğrenci anketi aracılığıyla toplanmış olan veri öğrencilerin anadil tutumuna karşı genel tutumunun olumsuz olduğunu göstermiştir. Ayrıca karşılıklı görüşülen öğrenciler anadil kullanımına karşı olumsuz ve olumsuza yakın bir tutum sergilemişlerdir ve sınıftaki esas dilin İngilizce olması gerektiğine inanmışlardır. Öğrenci anketi sonuçlarına göre, öğrenciler ana dilin zor konuları açıklama, duygularını ifade etme, İngilizce deyimleri anlama ve düşüncelerini ifade etme amaçları için kullanılmasını faydalı bulmuşlardır. Bunlara ek olarak, karşılıklı görüşmedeki soruya verdikleri cevap, dinleme ve konuşma derslerinde ana dil kullanımını uygun bulmadıklarını, fakat yazma derslerinde ana dil kullanımının faydasına inandıklarını göstermiştir. Öğretmen anketinin sonucuna göre, öğretmenlerin anadil kullanımına karşı genel tutumu kısmen olumsuz bulunmuştur, fakat öğretmenlerle yapılan karşılıklı görüşmeler öğretmenlerin anadil kullanımına yönelik genel düşüncelerinin olumlu olduğunu göstermiştir. Ayrıca, gerektiğinde ana dilin kullanılması gerektiği fikrini savunmuşlardır ve ana dilin özellikle yeterlilik seviyesi düşük olan öğrencilerle kullanılması gerektiğine inanmışlardır. Öğretmenlerin ana dilin sınıflarda hangi amaçlar için kullanılması gerektiğine dair düşünceleri de belirtilmelidir. Öğretmenler, ana dilin öğrencilerin İngilizce ve Türkçe dillerinin arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri fark etmelerini sağlama, yeni sözcükleri açıklama, zor konuları anlatma, disiplinle ilgili problemleri çözme ve dilbilgisi öğretme gibi durumlarda kullanılmasının faydalı olduğu üzerinde ortak görüş bildirmişlerdir. Sonuç olarak, çalışmanın sonuçları, özellikle öğretmenlerin ana dil kullanımı hakkındaki görüşleriyle ilgili olanlar, son zamanlarda popülaritesini tekrar kazanmış olan ve anadilin makul kullanımını destekleyen iki dilli yaklaşımın öğretmenler tarafından kabul gördüğünü göstermektedir.Öğe An investigation into the impact of digital storytelling on the motivation level of students(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2014) Sever, Tuba; Yılmaz, CevdetMotivasyonun dil öğrenme sürecinde en önemli faktörlerden biri olduğu geniş ölçüde kabul edilmektedir ve etkisi farklı araştırmacılar tarafından farklı bağlamlarda yıllardır araştırma konusu olmuştur. Özellikle ikinci/yabancı dil öğreniminde öğrencilerin motivasyon düzeylerini etkileyen çeşitli faktörler tartışılmaktadır. Bunlar arasında dil öğrenim ve öğretim sürecinde öğrencilerin daha motive ve aktif olmaları için materyal kullanımının büyük önem taşıdığı ifade edilmektedir. Bilgisayarların takdimiyle birlikte öğrencilerin içinde yaşadıkları çevre gibi pedagojik açıdan da dijital ortamlara entegre edildiği yeni bir çağ başlamıştır. Bu nedenle öğrencilerin motivasyon düzeyleri ve dijital araçların dil öğrenim sürecine entegre edilmesi arasındaki ilişki yıllardır araştırma konusu olmuştur. Çağın gerekleri ve eğitim ortamlarında öğrencilerin ikinci/yabancı dil motivasyon düzeylerine dayanarak, bu çalışma dijital öykü oluşturmanın öğrencilerin İngilizce öğrenme motivasyon düzeyleri üzerindeki etkisini cinsiyet, bilgisayar kullanım sıklıkları, bilgisayarı İngilizce öğrenme amaçlı kullanma sıklıkları ve bilgisayar yeterlilik algıları gibi çeşitli değişkenler açısından incelemiştir. Çalışma Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksekokulu, zorunlu ve isteğe bağlı hazırlık programında okuyan 63 öğrenciyle gerçekleştirilmiştir. Araştırma, karmaşık yöntem aracılığıyla uygulanmış ve nicel açıdan öğrencilerin rastgele seçilmediği ancak araştırmacıya ön-test ve son-test puanları aracılığıyla toplanan veri arasında karşılaştırma yapma olanağı sunması açısından önemli bir yere sahip "eşitlenmemiş karşılaştırmalı kontrol gruplu model" e göre tasarlanmıştır. Gruplar deney (33) ve kontrol (30) grubu olarak belirlenmiştir ve deney grubunun dijital hikayeler oluşturmasına yönelik eğitim aldıkları kontrol grubunun ise almadığı iki aylık bir çalışmaya dahil edilmişlerdir. Veriler, Gardner'ın (2004) Tutum/Motivasyon Test Ölçeği'nden direkt alınan ya da adapte edilen iki anket ve bir görüşmenin dahil olduğu hem nitel hem nicel yöntemlerle toplanmıştır. Uygulamanın tamamlanmasının ardından iki gruba da anketler son-test olarak verilmiştir ve deney grubu katılımcılarıyla ayrıca görüşmeler yapılmıştır. Anketler aracılığıyla toplanan veriler, uygulamanın yapıldığı deney grubu katılımcıları ile geleneksel yöntemlerle eğitim alan kontrol grubu öğrencilerinin motivasyon düzeyleri arasında istatistiki olarak önemli bir farklılık olduğunu ortaya çıkaran SPSS 20.0 programı ile analiz edilmiştir. Bulgulara bağlı olarak, deney grubu katılımcılarının motivasyon seviyelerinde bir artış, kontrol grubu katılımcılarında ise son-test puanlarında bir düşüş olduğu ortaya çıkarılmıştır. Veriler, katılımcıların cinsiyet, bilgisayar kullanım sıklığı ve bilgisayar yeterlilik algıları açısından analiz edilmiş ve öğrencilerin ikinci/yabancı dil öğrenme motivasyon düzeylerinde istatistiki olarak önemli etkilerinin olmadığı ortaya konmuştur. Katılımcıların görüşme sorularına verdikleri yanıtlar betimsel analiz yöntemiyle gerçekleştirilmiş ve nicel verilerle benzer sonuçlar ortaya çıktığı görülmüştür. Hem nicel hem nitel verilerle toplanan bulgulara bağlı olarak, dijital hikaye oluşturmanın İngilizce öğrenimi açısından öğrencilerin motivasyon düzeylerinde önemli bir etkiye sahip olduğu ortaya konmuştur. Sonuç olarak, dijital hikaye oluşturmanın dil öğrenme ve öğretme sürecine entegre edilmesinin öğrencilerin daha motive olmalarına olanak sağlaması açısından etkili olduğu düşünülmektedir.Öğe The effect of flipped classroom on young learners' vocabulary learning in primary elt classrooms(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2019) Şık, Pınar; Topkaya, EceTeknolojinin eğitim dünyasında baş göstermesiyle ortaya çıkan son yılların popüler eğitim modellerinden birisi de Ters Yüz Sınıf Eğitim Modelidir. Ters Yüz Sınıf Eğitim Modeli öğrenmenin sınıf dışında dijital bir platformlarda gerçekleşmesi ile sınıf içinde öğrenci ile geçen zamanın verimli bir şekilde aktif öğrenme, oyun temelli öğrenme ve iş birlikli çalışma gibi yaklaşımları uygulamak için zaman kazanması ve böylece öğrenmenin kalıcılığının ve anlamlılığının artmasına olanak sağlayan bir öğrenme modelidir. Açıklayıcı karma yöntem araştırma modelini temel alan, bu çalışma ter yüz sınıf modelinin ilkokul öğrencilerinin İngilizce kelime öğrenmedeki başarıları üzerindeki etkisini ve öğrencilerin, ebeveynlerin ve uygulayıcı öğretmenin ter yüz sınıf uygulamaları hakkındaki algı ve deneyimlerini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. 2018-2019 öğretim yılı bahar döneminde yapılan bu çalışma için öğrenciler rastgele deney grubu (N = 32) ve kontrol grubu (N = 33) olarak seçildi, deney grubu öğrencileri bir kelime dersi videosu ile evde çalışıp derse gelmeleri istenmiş, kontrol grubundaki öğrencilerin aynı kelime öğelerini okuldaki geleneksel yöntemle öğrenmeleri sağlanmıştır. Çalışmanın nicel verileri İstanbul'da bir devlet okulunda toplam 65 4. sınıf öğrencisine Ölçme 1, Ölçme 2 ve Kalıcılık test uygulanarak toplanmıştır. Öte yandan, araştırmanın nitel verileri, deney grubundaki 19 öğrenci ve 12 veli ile yapılan yarı yapılandırılmış görüşmelerden ve araştırma sırasında araştırmacı öğretmen tarafından tutulan öğretim günlüğünden elde edilmiştir. Tüm nicel veriler SPSS 20. yazılımı ile Mann-Whitney U Testi, Friedman Testleri ve Wilcoxon işaret sıralaması testi ile toplanmıştır ve nitel veriler tümevarımsal içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmada ortaya çıkan sonuçlar, deney grubu öğrencileri için kelime öğrenme performansı ve bu kelimelerin kalıcılık düzeylerinin kontrol grubu öğrencilerinden daha yüksek olduğunu ve bu sonuçların istatistiksel olarak anlamlı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, ters yüz sınıf modeli uygulamalarının ilköğretim öğrencilerinin İngilizce kelime öğrenme başarısını arttırmada ki etkisi, öğrenci verilerinden elde edilen nitel sonuçlar ile de desteklenmiştir. Ebeveynler ile yapılan görüşme verileri de bu yeni model hakkında olumlu görüşlere sahip olduğunu göstermektedir. Buna ek olarak, öğretmen günlüğünün analiz sonuçları, modelin zorluklarına rağmen, öğretmenin geleneksel pedagojik yaklaşımla karşılaştırıldığında ters yüz öğrenme yöntemini yararlarını gözlemlediğini göstermektedir. Sonuç olarak, ters yüz sınıf modeli, Türkiye'deki ilkokulların İngilizce dersi sınıflarında sınırlı ders zamanı ve ezbere dayalı öğrenme ile ilgili sorunlara etkili bir çözüm olarak önerilmiştir.Öğe The effect of providing self and anonymous peer feedback on writing assignments in a digital environment among Turkish efl high school learners(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017) Kayacan, Ayten; Razı, SalimYazma becerisi yabancı dil becerileri arasında en önemlilerinden biri olduğu kabul edilmesine rağmen, geliştirilmesi oldukça çaba gerektirir. Yazma derslerinde oluşan sorunların üstesinden gelmek için son zamanlarda öğretmenler, dijital teknolojiyi önceki kuramlarla birleştirerek bundan faydalanma yollarını aramaktadır. Bu sayede, desteklemenin yanında üst bilişin alt dalları olan öz takip ve öz değerlendirme Proximal Gelişim Bölgesi ne göre faydalı olabilir. Bu yüzden, dil sınıflarında öğrencilerin yazma performansını geliştirmek ve dili öğrenmeyi kolaylaştırmak adına hem kendilerine hem de akranlarına verdiklerine dönüt dijital ortamla birleştirilebilir. Bu bağlamda, bu yarı deneysel çalışma yabancı dil olarak İngilizce öğrenen Türk lise öğrencilerinin dijital ortamda yazma ödevleriyle ilgili kendilerine ve akranlarına verdikleri dönütün etkisini araştırmaktadır. Açık uçlu sorular ve analitik değerlendirme ölçeği kullanarak yazma ödevleri puanları üzerinden hem nicel hem de nitel veriler toplanmıştır. İki sınıfta toplam 46 öğrenci dört adet yazma ödevine dijital bir platform olan Edmodo üzerinden hem kendilerine hem de akranlarına anonim dönüt sağlamıştır. Katılımcılar her sınıfta iyi, orta ve zayıf şeklinde gruplandırılmıştır ve her bir öğrenci dört adet yazma ödevine çapraz şekilde hem kendilerine hem de akranlarına anonim dönüt sağlamıştır. Çalışmanın sonuçları öğrencilerin hem kendilerine hem de akranlarına verdiklerine geri dönütlerin öğrencilere ödevlerini yeniden yazarak ikinci taslaklarda anlamlı fark olacak şekilde daha iyi sonuç sağlayarak yazma becerilerine katkı sağladığını göstermiştir. Öğrencilerin aldıkları yazma puanları organizasyon, içerik, dilbilgisi, kelime ve format olmak üzere beş ana bileşende gelişme göstermiştir. Ayrıca katılımcılar, ağırlıklı olarak içerik, dilbilgisi ve format ile ilgili gelişme göstermiştir ve dijital ortamda hem kendilerine hem de akranlarına verdikleri geri dönütle ilgili olarak olumlu tutum sergilemişlerdir. Dijital ortamda her iki dönüt şekli de faydalı bulunduğundan İngilizce öğretmenleri bunları yazma derslerinde birleştirmeleri teşvik edilmelidir.Öğe The critical thinking dispositions of preparatory students and its role on improving English language competence(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020) Kök, Muhammed; Uztosun, Mehmet SercanDil gelişimi çeşitli faktörler tarafından etkilenen karmaşık bir konudur. Alanyazında eleştirel düşünmenin bu faktörlerden biri olabileceğine inanılmaktadır. Bu varsayıma hitap ederek, bu çalışma, eleştirel düşünme eğilimi ve İngilizce dil yeterliği arasındaki olası ilişkiyi ortaya çıkarmak için yapılmıştır. Çalışma, bir devlet üniversitesinde öğrenim gören hazırlık sınıfı öğrencilerinin (N=87) eleştirel düşünme eğilimlerini ve bunun algılanan dil yeterliği ve farklı dil becerileri (okuma, yazma, dinleme, konuşma) gibi bazı değişkenlerle ilişkisini araştırmaktadır. Katılımcılar, 2019-2020 akademik yılı güz döneminde eğitim gören 40 İngilizce Öğretmenliği ve 45 İngiliz Dili ve Edebiyatı hazırlık sınıfı öğrencileridir. Katılımcılarım toplam sayısı 87 idi. Katılımcıların 49'u kadın, 38'i erkekti. Ricketts and Ruds (2005) tarafından geliştirilen ve Demircioğlu (2012) tarafından türkçeye çevirilen " Duygusal Zeka Eleştirel Düşünme Eğilim Envanteri" ölçeği veri toplama aleti olarak kullanılmıştır. Envanter, 5'li Likert ölçeğe ve 3 alt faktöre yani öngörü, bilişsel olgunluk ve yenilikçiliğe sahiptir. Veriler Sosyal Bilimler için İstatistik Paketi (SPSS) 21. versiyon ile analiz edilmiştir. Mann-Whitney U and Spearman analizleri yapılmıştır. Bulgular, katılımcıların orta seviyede eleştirel düşünme eğilimine sahip olduklarını göstermiştir. Fakat, katılımcıların eleştirel düşünme eğilimleri, İngilizce dil yeterliği ve algılanan İngilizce yeterliğiyle ilişki göstermemiştir. Dahası, algılanan okuma, yazma ve telaffuz öngörü ve yenilikçilik alt faktörleriyle düşük ilişkiye sahip oldukları saptanmıştır. Bu bulgular, eleştirel düşünme, dil yeterliği ve algılanan dil yeterliği arasında ilişki olmadığını göstermiştir. Bu çalışmada, eleştirel düşünme ve dil arasındaki ilişki sorgulanabilir bulunmuştur. Anahtar kelimeler: Eleştirel düşünme, eğilim, dil sınavları, dil yeterliğiÖğe An investigation into the relationship between students attributions, mediated learning experience and motivation in English language learning(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2012) Tekir, Sinem; Erten, İsmail HakkıBu çalışma İngilizce dersinde aracılı öğrenim deneyiminin öğrencilerin atıfları üzerine etkisi olup olmayacağını ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Bu araştırma, öğrencilere kendi İngilizce öğretmenleri tarafından, aracılı öğrenim deneyimi sağlanmadan önce ön-test ve sonrasında son-testlerin uygulandığı bir yarı deneysel, tek gruplu, zaman serisi şeklinde bir çalışmadır. Çalışma Altınoluk Niyazi Erol İlköğretim Okulu, Altınoluk, Balıkesir'de gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar 2010 yılının birinci sömestrindeki 7. Sınıf öğrencileridir. Dönemin başında öğrencilerin atıflarını ölçmek için atıf anketi ve motivasyonlarını belirlemek için tutum ölçeği uygulanmıştır. Bir süre sonra öğrencilere öğretmenleri tarafından sekiz hafta süre ile aracılı öğrenim deneyimi sağlanmıştır. Sürecin sonunda, son-test olarak aynı anket ve ölçek öğrencilere uygulanmıştır. Sonuçlar arasındaki farkları ölçmek amacıyla Sosyal Bilimler için İstatistik Paketi (SPSS) kullanıldı. Veri analizleri sonuçlarına göre, sekiz haftalık uygulama sürecinin büyük bir fark oluşturmak açısından yeterli olmadığı ortaya çıktı. Ancak, yine de öğrencilerin başarı atıflarında değişiklikler olduğu gözlendi. Bu nedenle, dil sınıflarında daha iyimser öğrencilere sahip olmak amacıyla, aracılı öğrenim deneyinin uygulanması önerilebilir.Anahtar Kelimeler: Atıflar, Aracılı Öğrenim Deneyimi, Motivasyon, Yabancı Dil Öğrenimi.Öğe Türkiye'de erken yaşta yabancı dil eğitimi: Veli ve öğretmenlerin erken yaşta yabancı dile yönelik algı ve tutumları(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2012) Atadere, Yıldız Kuru; Dellal, Nevide AkpınarAvrupa Birliği ülkelerinin yabancı dil öğrenme, bilme ve yabancı dil eğitimine erken yaşta başlanması yönündeki vurguları hem diğer ülkelerde hem de ülkemizde yabancı dil eğitimine daha erken yaşta başlama eğilimlerini ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmada, Avrupa ülkelerinde ve Türkiye'de yeni bir araştırma ve uygulama alanı olan ?erken/çocuk yaşta yabancı dil eğitimi? hakkında; bu eğitimi veren öğretmenlerin ve çocuğunu erken yaşta yabancı dil eğitimi veren kurumlara gönderen velilerin erken yaşta yabancı dil eğitimine ilişkin algı ve tutumları araştırılmıştır. Anket yoluyla, veli ve öğretmenlerin erken yaşta yabancı dile ilişkin görüşleri alınmaya ve bu konudaki algıları saptanmaya çalışılmıştır. Anketler aracılığıyla elde edilen verilerin değerlendirilmesi, SPSS16.0 (Statistical Package for the Social Sciences) programı yardımı ile frekans analizi esas alınarak yapılmıştır. Yanıtlar, frekans ve yüzdesel olarak tablolaştırılarak ve şekiller halinde betimlenerek, yeterlik değerlendirmesi yapılmıştır.Araştırmada erken yaşta yabancı dil eğitimi veren öğretmenlerin, bu yaş çocuklarına dil eğitimi verirken yöntem ve içerikler açısından bilinçli hareket ettikleri, diğer taraftan çocuğunu erken yaşta yabancı dil eğitimi verilen kurumlara gönderen velilerin, çocukları erken yaşta dil öğrensin diye bilinçli bir şekilde bu okullara gönderdikleri belirlenmiştir. Ayrıca Türkiye'de erken yaşta yabancı dil eğitimi konusunda ağırlıklı olarak kurumsal sorunlar yaşandığı ve bu eğitimi veren öğretmenlerin mutlaka bu alana yönelik özel bir eğitimden geçmeleri gerektiği kanısına varılmıştır.Anahtar Sözcükler: Erken Yaşta Yabancı Dil Eğitimi, Dil Edinimi, Erken Yaşta Yabancı Dil AlgısıÖğe Teacher Portfolio: Effects and implications for English language teachers' competencies and professional development(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2011) Çelik, Handan; Topkaya, Ece ZehirBu çalışma öncelikle İngilizce öğretmenlerinin öğretim yeterlikleri ve mesleki gelişimlerine ilişkin algılarını belirlemeyi amaçlamıştır. Daha sonra, öğretmen gelişim dosyası oluşturmanın bu noktalar üzerindeki etkileri araştırılmıştır.Çalışmanın örneklemini Çanakkale il merkezinde bulunan özel bir ilköğretim okulunda görev yapmakta olan anadili İngilizce olmayan altı öğretmen oluşturmaktadır. Nicel ve nitel araştırma yöntemlerini izleyen bir vaka çalışması olarak, bu çalışma yeterlik anketleri ve görüşmeleri içeren ön-test, son-test tek grup ön-deneysel tasarımını kullanmıştır. Nicel veriler betimleyici istatistikler ve ikili örneklem testler kullanılarak analiz edilmiştir. Nitel veri için ise, tümevarımsal içerik analizi yapılmıştır.Nicel veriler öğretmenlerin öğretim yeterliklerine ilişkin algılarının, öğretmen gelişim dosyası oluşturma süreci öncesinde oldukça yüksek olduğunu göstermiştir. Ancak, süreç sonrasında öğretmenlerin yeterlik algılarında bazı düşmeler olduğu saptanmıştır. Bununla birlikte, nitel veri ise öğretmenlerin sürece tam olarak dahil olmalarını engelleyen zaman yetersizliği ve aşırı çalışma yükü gibi güçlükler yaşadıklarını ortaya çıkarmıştır. Buna rağmen, tüm süreç öğretmenlerin daha fazla öz-değerlendirmeci ve yansıtmacı olmaları bağlamında eleştirel ve samimi olmalarını sağlamıştır. Ayrıca, bu süreç öğretmenlere gelişim dosyası oluşturmanın önemi konusunda bilinç kazandırmıştır.Özetle, öğretmen gelişim dosyası oluşturmanın zor bir süreç olmasına ve birtakım güçlükler içermesine rağmen mesleki gelişim için etkili bir yol olduğu söylenebilmektedir.Öğe English language teachers' perceptions of common mistakes regarding teacher personality and teaching styles(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017) Tekin, Nil Mümine; Cesur, KürşatBu çalışmanın amacı, İngilizce öğretmenlerinin karakterleri ve öğretim yöntemleri ile ilgili olarak yaptıkları yaygın hatalara dair algılarını incelemektir. Öğretmen karakterinin öğretim sürecine etkisini ve öğretmenlerin karakter farklılığından dolayı belli öğretim yöntemlerine olan eğilimlerini incelemek için, İngilizce öğretmenlerinin yaygın yaptıkları hataları araştırmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda, öğretmenlerin kişilik özelliklerinin, dil öğretimini ve farklı öğretim yöntemleri kullanmalarını nasıl etkilediğini de incelemektedir. Bu betimsel çalışmada, nicel araştırma metodolojisi uygulanmıştır. Literatür ve uzmanlar eşliğinde, araştırma sorularını incelemek için bir anket tasarlanmıştır. Anket 175 İngilizce öğretmenine uygulanmıştır. Anketteki maddelerin iç tutarlılığının analizinin sonucunda, yüksek Cronbach Alpha güvenilirlik testi değerleri ortaya çıkmıştır. Anket, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitelerde çalışan öğretmenlere uygulanmıştır. Katılımcılar tarafından doldurulan anketler vasıtasıyla toplanan veriler SPSS 20 kullanılarak; Tanımlayıcı İstatistik, Cronbach Alfa güvenilirliği, parametrik olmayan Kruskal-Wallis ve Mann-Whitney U-testi yardımıyla analiz edilmiştir. Betimleyici istatistiklerin bulguları, İngilizce öğretmenlerinin, öğretmen kişilik özellikleri ve öğretim yöntemleri ile ilgili olarak sık yaptıkları hataları göstermektedir. Parametrik olmayan testler ise, öğretmenlerin çalıştığı okul türü-cinsiyet-deneyim ile öğretmen kişilik-öğretim yöntemleri ile ilgili öğretmen hataları arasında anlamlı bir fark olduğunu göstermiştir. Yukarda bahsedilen her bir etmen, bu çalışmada ayrıntılı olarak incelenmiş ve tartışılmıştır. Bu çalışmanın sonunda, öğretmenlerin bilişsel, sosyal ve kişiler arası beceriler konusunda bilinçlenmelerine yardımcı olmak ve yanlış davranışları mümkün olduğunca ortadan kaldırmak için, İngilizce öğretmenlerinin kişilik özelliklerine ve öğretim yöntemlerine ilişkin hatalar incelenmiştir. Çalışma, öğretmenlerin öğretiminin verimliliğini ve öğretmen-öğrenci arasındaki etkileşimi artırmak için bazı pratik tavsiyelerle sona ermektedir. Son olarak ise, araştırmacılara sahada daha kapsamlı bir çalışma yapmaları için bazı öneriler sunulmuştur.Öğe The relationship between university students' foreign language learning anxiety level and foreign language self-concept of academic ability level(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2012) Sanlı, Şeyda; Köksal, DinçayBu araştırma yabancı dil öğrenme kaygısıyla yabancı dil akademik benlik tasarımı arasındaki ilişki ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu araştırmaya Uşak üniversitesi eğitim,fen edebiyat, mühendislik ve iktisadi ve idari bilimler fakültesinde eğitim gören 1010 öğrenci katılmıştır. 1010 öğrencinin Yabancı dil öğrenme kaygısı ve akademik benlik tasarımının ranj ve derecesi yabancı dil öğrenme kaygısı (FLCAS) ve akademik benlik tasarımı ölçeği (SCAS) kullanılarak belirlenmiştir. Bu ölçekler kulanılarak toplanan very SPSS 11.5 programı kullanılarak yaş,cinsiyet, eğitim şekli,fakülte,üniversitedeki bölüm,anne eğitimi,baba eğitimi, anne mesleği, baba mesleği, okul başarısı olarak kendini nasıl gördüğü, gelir seviyesi ve lisedeki bölüm gibi yordayıcı değişkenler açısından incelenmiştir. Analiz sonuçlarına gore öğrencilerin cinsiyeti ile yabancı dil akademik benlik tasarımları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. ANOVA testi sonucuna gore, öğrencilerin yabancı dil kaygı seviyeleri öğrencilerin bölümlerine, fakültelerine,anne babalarının eğitimine,anne babalarının mesleğine, okul başarısı olarak kendilerini nasıl gördüklerine, gelir seviyelerine ve lisedeki bölümlerine gore değişmektedir. Yabancı dil akademik benlik tasarımı ölçeği ANOVA testi sonucuna gore, öğrencilerin yabancı dil akademik benlik tasarımı seviyeleri öğrencilerin bölümlerine, fakültelerine,anne babalarının eğitimine, babalarının mesleğine, okul başarısı olarak kendilerini nasıl gördüklerine, gelir seviyelerine ve lisedeki bölümlerine gore değişmektedir. Ayrıca korelasyon sonucuna gore yabancı dil öğrenme kaygı seviyesi ile yabancı dil akademik benlik tasarımı seviyesi arasında anlamlı ve negatif bir ilişki vardır.