Uluslararası İlişkiler Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • Öğe
    Political Culture in the Baltic States. Between National and European Integration
    (Routledge, 2021) Gülce Uygun, Ayşe
    While political culture in the Baltic states has been analysed from various angles, this book is the first comparative longitudinal analysis of values and political attitudes in Estonia, Latvia and Lithuania. Comprising seven chapters, this book is a survey-based analysis of political culture in the three small Baltic countries, which, despite their geographical and historical similarities, have marked differences.
  • Öğe
    Alman Belgelerine Göre Erken Dönem Cumhuriyet Dönemi Bahriyesi Bağlamında Türk-Alman İlişkileri
    (Ege Üniversitesi, 2021) Alkan, Resul
    Ağırlıklı olarak Alman askeri arşiv belgeleri ışığında kaleme alınan bu makale, iki Dünya Savaşı arasını kapsayan yıllarda Türkiye ile Almanya arasında donanma kuvvetlerinde gerçekleşen bilgi ve teknoloji transferi hakkındadır. Versay Antlaşması sonucunda egemenliği askeri alanlarda sınırlanan Almanya’nın denizaltı üretimi de aynı kapsamda yasaklanmıştır. Bu sebepten dolayı Almanya, Versay Antlaşması’nın kısıtlamalarını aşmak amacıyla Hollanda’da faaliyet gösteren Ingenieurskantoor voor Scheepsbouw firması üzerinden kendi mühendisleri ile gemi üretim ve denizaltı ihraç merkezi olarak faaliyetlerini 1922-1933 yılları arasında örtülü bir şekilde sürdürmüştür. Bu yolla Almanlar, denizaltı teknolojisinin geliştirilmesi suretiyle bilgilerini taze tutmaya devam etmiştir. Alman personelden meydana gelen teşebbüsün ilk alıcılarından olan Türk bahriyesi, Alman denizaltı çarkçıları, teknik personeli ve gemi komutanlarına Alman denizaltı filosunun Versay Antlaşması uyarınca söndürülmesi sonucunda İstanbul’da eğitim ve bilgilerini pratikte uygulama fırsatı sunmaktaydı. Bu, aynı zamanda Alman bahriyesi için ürettikleri denizaltıların kendi personeli tarafından Türkiye’de test edilmesi imkanını da sağlamaktaydı. Bundan dolayı Türkiye, Arjantin, İspanya ve Finlandiya ile beraber İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcına kadar Alman denizaltıcılığının önemli operasyon merkezlerinden biri olarak ön plana çıkmaktaydı. Bu süreçte Türk makamların Alman denizlatılarını tercih etmelerindeki en kilit nokta ise Almanya’nın bu alandaki tecrübesi ve denizaltı konusunda önemli bir geleneğe sahip İngiltere’ye oranla Türkiye’nin bulunduğu coğrafya üzerinde kolonyal emellerinin Birinci Dünya Savaşı’nın akabinde, Hitler iktidarına kadar rafa kaldırmış olmasıdır.
  • Öğe
    Turkish-German Military Relations in the Early Years of the Republic and the Activities of General Hilmar von Mittelberger in Military Academy
    (Hale Şıvgın / Journal Gazi Academic View, 2021) Alkan, Resul
    The Prussian tradition in Ottoman military modernization began with Captain Helmuth von Moltke. Approximately a century after the activities of the delegation headed by Helmuth von Moltke in the Ottoman army, advisors from Germany were re-assigned by the Republic of Turkey at various levels of the army. Compared to previous military delegations, German consultants, whose duties were limited to lecturing at military academies on paper, resigned from their official duties in Germany. They have signed special agreements with the Turkish Armed Forces that do not bind their own countries and military institutions, and have served in Turkey for a wage higher than the salary they earned in their country. Between 1925 and 1939, apart from the military attachés in the German embassies in Turkey, 36 German served in Turkish Military and Naval War Schools. Among these, Hilmar von Mittelberger is the most prominent name with his works that he left behind in a short period of 7 years, with his last position in Germany with the rank of lieutenant general. The German general, who returned to his country with the beginning of the Second World War, attended the talks about Turkey at the headquarters of his country’s general staff, where he informed the generals of the German army about Turkey’s defense power.
  • Öğe
    Alman Belgeleri Işığında Almanya’nın Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Donanmasındaki Faaliyetleri
    (Hacettepe Üniversitesi, 2021) Alkan, Resul
    Bu makalede Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Donanması’nın komutanlığına getirilen Wilhelm Souchon ve Osmanlı Donanmasında görevli Alman danışmanların faaliyetleri ele alınmaktadır. Souchon, görevinin başlangıcında, Almanya’dan denizci subayı ve teknik eleman desteği talebinde bulunarak Osmanlı Donanmasının mürettebat eksikliklerini tamamlamak için ilk adımı atmıştır. Hemen ardından Türk ve Alman mürettebatın ortak tatbikatları neticesinde Osmanlı Donanması kısa sürede savaşa hazır hale gelmiştir. Savaş boyunca Osmanlı donanma subayları ve mühendislerinin yanı sıra sivil denizcilikte faaliyet gösteren denizciler Almanya’da meslekî eğitimlere katılmıştır. 1914-1918 yılları arasında Osmanlı Donanmasında Almanlar tarafından yürütülen reform faaliyetlerindeyse bir sonuç alınamamıştır. Donanmanın ıslahında görevli Alman danışmanlar, savaş şartlarının zorlukları ve Osmanlı bahriyesindeki bazı Türk subaylarının reformlara olumsuz yaklaşımı ile karşılaşmıştır. Osmanlı devlet adamları, donanma filosuna yeni savaş gemilerinin alımında başvurulacak tek ülke olarak Almanya’yı görmüştür. Almanya’dan Osmanlı Donanmasına savaş gemileri ve denizaltıların satın alınması için 3 yılı bulan uzun müzakereler gerçekleştirilmiştir. Nihayetinde 17 Eylül 1917’de Almanya’dan torpidobot ve denizaltıların satın alımını içeren anlaşma imzalanmıştır. Berlin’de Alman Dışişleri Bakanlığı’ndan diplomatlar ve bahriye mensupları arasındaki görüşmelerde Osmanlı Devleti’nden Alman donanmasına ait gemiler için sürekli liman tahsis edilmesi gibi askerî ayrıcalıklar gündeme gelmiş olsa da bu anlaşmada yer almamıştır. Neticede Almanya’dan savaş gemileri ve denizaltıların satın alımını içeren anlaşma, Osmanlı Devleti ve müttefikinin Birinci Dünya Savaşı’ndan mağlup ayrılmasıyla geçerliliğini yitirmiştir.
  • Öğe
    Diplomasinin Dönüşümü ve Dijital Diplomasi
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021-10-28) Baştan, Yücel; Karagül, Soner
    Bu çalışma, temel olarak “dijital diplomasi” kavramına açıklık getirerek, dijital platformların uluslararası ilişkiler ve diplomasi etkinliklerinde kullanımını örnekler üzerinden ortaya koymaktadır. Dijital diplomasi, kavramsal olarak literatürde, pratik olarak ise dış politika uygulayıcıları arasında farklı platformlarda çeşitli yönleri ile tartışılmaktadır. Kavramla ilgili literatürde olan temel tartışma, farklı kavramların benzer anlamlarda kullanıldığı gibi aynı zamanda kavramın kapsamıyla da ilgilidir. Genel olarak kavramsal tartışmalar ve pratik uygulamalar, dijital diplomasinin kamu diplomasisi örneklerini içermesine rağmen kamu diplomasisinin altında bir alt alan olarak değerlendirilemeyecek kadar geniş bir kullanım alanına sahip olduğunu göstermektedir. Dijital dünyanın erişilebilirliği sayesinde bireysel ve kurumsal etkileşim daha fazla dijitalleşmiş, saydamlaşmış ve iletişimin iletkenliği artmıştır. Dış politika yapıcıları da interneti ve sosyal medya kanallarını sadece iletişim ve görüşleri paylaşmak için kullanmamaktadırlar. Covid-19 pandemisi devletlerin, uluslararası örgütlerin ve uluslararası aktörlerin diplomasi yapımının dijital alana kaymasını hızlandırmıştır. Dijital alandaki gelişmeler ve dönüşümler gelecek yıllarda dijital diplomasinin devletler tarafından daha yoğun olarak kullanılacağını göstermektedir.