Yazar "Vurucu, Servan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 18 / 18
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 18-25 Yaş Grubu arasındaki Viral Hepatit A, B, C Seroprevalansının İki Merkezli Karşılaştırılması(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2024) Kuşcu, Evrim Gülderen; Alıravcı, Işıl Deniz; Kirişci, Özlem; Vurucu, ServanAmaç: Viral hepatit, dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen, akut-kronik enfeksiyon, karaciğer kanseri ve siroz nedeniyle binlerce ölüme neden olan viral bir enfeksiyona bağlı karaciğer iltihabıdır. Bu çalışma, Türkiye'nin doğu ve batı bölgelerinde bulunan iki üniversite hastanesi arasında 18-25 yaş grubunda, ayaktan polikliniğe başvuran hastalarda ve sağlık çalışanlarında viral hepatit A, B, C belirteçlerinin seroprevalans verilerini karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Gereç ve yöntemler: Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine 01.01.2022-01.07.2022 tarihleri arasında ayaktan polikiniğe başvuran yaşları 18 ile 25 arasında değişen toplam 562 hastanın ve sağlık çalışanının verileri retrospektif olarak incelendi. HAV, HBV, HCV’ye ve HIV'e karşı gelişen serolojik belirteçlerin varlığı ELİSA yöntemi ile test edildi. Bulgular: Anti-HAV IgG pozitifliği Çanakkale ve Kahramanmaraş için sırasıyla %25,5 ve %40,3 idi. Kahramanmaraş'ta anti-HAV seropozitiflik oranı Çanakkale'ye göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti (P<0.001). Anti-HBs pozitifliği oranları Çanakkale ve Kahramanmaraş'ta sırasıyla %74,5 ve %75,4 olarak benzer bulundu (P=0.458). HBsAg pozitifliği Çanakkale'de %1,5 iken Kahramanmaraş'ta %0,8 olarak tespit edildi, iki şehir arasında anlamlı farklılık yoktu (P=0.810). Çanakkale'de bir (%0,5), Kahramanmaraş'ta dört (%1,1) hastada anti HCV pozitif bulundu. Kahramanmaraş’ta anti-HCV pozitifliği, Çanakkale’de anti-HIV pozitifliği daha yüksekti (P=0.03, P=0.000). 562 hastanın 171’i sağlık çalışanıydı. Sağlık çalışanlarında anti-HBs pozitifliğinin (%80,7) ve sağlık çalışanı olmayanlarda anti-HAV IgG pozitifliğinin (%38,4) daha yüksek olduğu tespit edildi (P=0.042, P=0.013). Anti-HCV ve anti-HIV pozitifliği açısından sağlık çalışanı olan ve olmayan arasında anlamlı fark yoktu. Sonuç: Anti-HAV seropozitiflik oranlarının 18-25 yaş grubunda düşük olması bu bireyleri akut HAV enfeksiyonu açısından riskli hale getirmektedir. Özellikle Çanakkale'de anti-HAV pozitifliğinin düşük olması bu bölgede aşılamanın desteklenmesi için önem kazanmaktadır. Sağlık çalışanlarının hepatit hastalığına maruz kalma riskleri nedeniyle sağlık çalışanlarına da aşı ile önlenebilir hastalıklara karşı tarama yapmanın ve önlem almanın gerekli olduğu düşünülmüştürÖğe A Case of Brucellosis Presenting with Infarction in the Spleen(Doc Design Informatics Co Ltd, 2022) Alkan, Sevil; Guclu-Kayta, Safiye Bilge; Vurucu, Servan; Akca, Anil; Yuksel, Cihan; Onder, Taylan; Sener, AlperBrucellosis may present with different clinical pictures due to its ability to involve various organs. Although splenomeg-aly can be seen as a result of spleen involvement in brucellosis, splenic infarction is rare. However, left upper quadrant pain may be observed when splenic infarct occurs. This case report presents a case of brucellosis with splenic infarct.Öğe A cluster of atypical brucellosis in the same family(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2023) Alıravcı, Işıl Deniz; Akça, Anıl; Vurucu, Servan; Karatoprak, Tuba Eltimur; Yüksel, CihanBrucellosis is a systemic and chronic zoonotic disease passed by Brucella bacteria, which is endemic in our country. Patients presenting with different clinical manifestations are often accompanied by nonspecific symptoms like fever, night sweats, loss of appetite, weight loss and polyarthralgia. Although Brucellosis can affect all systems. Examples of musculoskeletal and hematological involvement will be discussed in the following two cases. Peripheral arthritis, sacroiliitis, spondylitis, tenosynovitis and osteomyelitis are seen in musculoskeletal involvement, while leukopenia, anemia, and rarely pancytopenia are seen in hematological involvement. Psoas abscess is a rare infection that is difficult and late to diagnose and categorized as primary and secondary. The most common cause of primary psoas abscess is Staphylococcus aureus and it usually occurs by hematogenous spread from a focus of infection in another part of the body. We aimed to present two cases from the same family, one of whom had primary psoas abscess and spondylodiscitis secondary to brucellosis; the other of whom had pancytopenia due to brucellosisÖğe Acute urticaria with Angioedema in a patient with COVID-19 pneumonia: Favipiravir side effect or a rare cutaneous manifestation(Emergency Physicians Association of Turkey, 2021) Çeviker, Sevil Alkan; Şener, Alper; Yüksel, Cihan; Önder, Taylan; Akça, Anıl; Vurucu, Servan; Güclü, SafiyeCoronavirus disease 2019 (COVID-19) has caused thousands of deaths since it was declared as a pandemic and continues to be one of the most followed topics in the world in terms of its course and treatment. Favipiravir is a broad-spectrum anti-viral agent that has been shown to be effective against various Coronaviruses in vitro. However, as with any drug use, side effects may develop with the use of favipravir treatment. We aimed to present a case of angioedema and acute urticaria whom had COVID 19 pneumonia, that we cannot distinguish as a rare side effect due to favipiravir treatment or COVID-19 cutaneous manifestation. According to the available literature, this is the first case reported in our country.Öğe Çanakkale ilinde bir erişkin ülseroglandüler tularemi olgusu(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2022) Kayta, Safiye Bilge Güçlü; Alkan, Sevil; Önder, Taylan; Akça, Anıl; Yüksel, Cihan; Vurucu, Servan; Şener, AlperTularemi Kuzey yarımkürenin hastalığı olarak bilinse de ülkemizde de salgınlar yaptığı veya sporadik olgulara neden olduğu bilinen zoonotik bir hastalıktır. Tularemi öncelikli olarak boyunda lenfadenopatiye neden olan ateşli hastalık tablosunda neden olsa da farklı tutulumlar da yapabilmektedir. Bu hastalık erişkinlerde olduğu kadar çocukluk çağında da görülmektedir. Ülkemizde tularemi hastalığına ilişkin ilk olgular 1936 yılında Trakya’da 150 kişinin etkilendiği bir salgın sonucu bildirilmiştir. Ülkemizde de hastalık farkındalığının artmasıyla farklı coğrafik bölgelerden beraber bildirilen olgu sayıları artmıştır. Hatta hastalığın ilk bilindiği bölgeler dışından da olgular bildirilmeye başlamıştır. Marmara Bölgesi’nde ara ara salgınlara halen neden olmaktadır. En son 2019 yılında hastanemizin yer aldığı Çanakkale ilimiz Çan ilçesinde hızla önlenen su kaynaklı bir salgına neden olmuştur. Bu olgu sunumunda bu salgın sırasında rastlanan bir ülseroglandüler tularemi olgusunu bildirmek istedik. Sunulan olgu, salgın bölgesinden gelen ancak ülseroglandüler tutulumu olan bir olgudur. Bu form, öncesinde sıklıkla kene tutunması ile ilişkilendirilmiştir. Ancak sunulan olgunun kene tutunma öyküsü bulunmamaktaydıÖğe COVID-19 Pnömonisinde Az Rastlanan Bir Bulgu: Ters Halo İşareti- Bir Olgu Sunumu(Tokat Gaziosmanpasa University, 2022) Akça, Anıl; Önder, Taylan; Kayta, Safiye Bilge Güçlü; Yüksel, Cihan; Vurucu, Servan; Doğan, Ebru; Alkan, SevilCOVID-19 çok farklı klinik ve radyolojik tutulumlara neden olabilir. Enfekte olan hasta sayısı arttıkça hastalıkla ilgili bilgi dağarcığı da genişlemektedir. En sık akciğer radyolojik bulgusu, iki taraflı tutulum ve periferik buzlu cam opasiteleri olup, ters halo işareti de nadir atipik tutulumlardan birisidir. Biz de COVID-19 enfeksiyonuyla takip edilen, Toraks BT incelemesinde ‘ters halo işareti’ görülen COVID -19 enfekte olgumuzu sunarak literatüre katkıda bulunmayı amaçladıkÖğe Coxiella burnetii Enfeksiyonlarının Kardiyovasküler Tutulumları(İbrahim İKİZCELİ, 2023) Alkan, Sevil; Önder, Taylan; Şahin, Serpil; Küçük, Uğur; Vurucu, Servan; Gürbüz, EsraQ ateşi, hücre içi patojen olan Coxiella burnetii’nin neden olduğu yaygın bir zoonozdur. Q ateşine bağlı olarak endokardit, aort anevrizması, vasküler greft enfeksiyonu, miyokardit gibi birçok kardiyovasküler komplikasyonlar olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmada Q ateşinin kardiyovasküler komplikasyonlarının gözden geçirilmesi amaçlanmıştırÖğe Eritema Nodozumun Eşlik Ettiği Bir Komplike Bruselloz Olgusu(Mugla Sitki Kocman University, 2023) Kayta, Safiye Bilge Güçlü; Vurucu, Servan; Akça, Anıl; Alkan, SevilBruselloz birçok farklı klinik sunumu olan sistemik bir enfeksiyon hastalığıdır. Deri bulguları nadir de olsa ilk başvuru şikâyeti olabilir. Brusellozun cilt tutumları da birbirinden farklı olabilir. Cilt sunumları arasında en sık eritematoz döküntüler olsa da eritema nodozum hastalık seyri sırasında görülebilir. Eritema nodozumun enfeksiyoz nedenleri arasında çok farklı etkenler bildirilmiştir. Ancak brusellozun etken olması sonucu gelişen olgular nadirdir. Bu olgu sunumunda, bruselloza bağlı eritema nodozum gelişen 26 yaşında bir kadın olguyu sunarak, literatüre katkıda bulunmayı amaçladıkÖğe ESKİ AMA ESKİMEYEN HASTALIK SİFİLİZ: OLGU SERİSİ(Yozgat Bozok University, 2022) Alkan, Sevil; Akça, Anıl; Önder, Taylan; Kayta, Safiye Bilge Güçlü; Vurucu, Servan; Yüksel, Cihan; Şner, AlperÜlkemizde 100 yılı aşkın süredir görülen, Treponema pallidum cinsi spiroketlerin etkeni olduğu sifiliz çok farklı klinik sunumlarla karşımıza çıkabilir. Ağrısız tek bir genital ülser, deri döküntüsü, mukokutanöz lezyonlar ve lenfadenopati gibi birçok patolojiye neden olur. İlk bulaş anından sonra kendiliğinden iyileşen ve yıllarca asemptomatik kalan olgular hastalığın yayılımında önemli rol oynar. Hastalık epidemiyolojisi yıllar içerisinde değişmiş olup, önceki yıllarda genç yaşta saptanırken artık ileri yaşlarda da olgular bildirilmektedir. Biz de bu olgu serisinde; ileri yaşta olan olgular eşliğinde sifiliz farkındalığını arttırmak ve farklı evrelerde farklı klinik tabloları olan olgularımızı sunmak amaçlanmıştırÖğe Intrathoracic and Pulmonary Involvements of Hydatid Cyst Disease(İbrahim İKİZCELİ, 2022) Vurucu, Servan; Yüksel, Cihan; Akça, Anıl; Önder, Taylan; Kayta, Safiye Bilge Güçlü; Alkan, SevilHydatid cyst is a zoonotic disease causing mortality and morbidity, and is endemic in Turkey. The causative agent of the disease is Echinococcus species. Although the liver is the organ that primarily causes the disease, it can sometimes cause very different clinical presentations. Pulmonary and intrathoracic involvements are also among these atypical presentations. In this short review, we aimed to review the literature and raise awareness in terms of intrathoracic and pulmonary hydatid cystsÖğe İshal ve Deri Bulguları ile Başvuran Bir Atipik COVID-19 Olgusu(Cem TIRINK, 2022) Gürsul, Nur Cancan; Alkan, Sevil; Vurucu, ServanKoronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) çok farklı klinik sunumlara neden olabilir. Hastalığın bu akciğer dışı klinik sunumlarına artan vaka sayıları nedeniyle farkındalık ve bildirilen vaka sayıları da artmıştır. Gastrointestinal tutulum (ishal, karın ağrısı, karaciğer ve pankreas tutulumları, gibi) ve deri tutulumu (makülopapüler döküntü, ürtiker, veziküller, gibi) da bunlardandır. Deri bulguları hastalığın çeşitli evrelerinde veya kullanılan ilaçlara bağlı gelişebilir. Bu tutulumlara akciğer bulguları eşlik etmeyebilir. Bu olgular da eğer ayrıcı tanıda COVID-19 akla getirilmezse hastalık atlanabilir. Biz de 77 yaşında, pulmoner semptomları olmayan, ishalle ve yaygın döküntülerle başvuran bir hastada COVID-19 enfeksiyonu tespit ettik ve bu olguyla bilimsel literatüre katkıda bulunmayı amaçladıkÖğe Kedi Isırığı Sonrası Yumuşak Doku Enfeksiyonu(Cem TIRINK, 2022) Vurucu, Servan; Alkan, Sevil; Akça, Anıl; Önder, Taylan; Yüksel, Cihan; Kayta, Safiye Bilge GüçlüHayvan ısırıkları, günlük hayatımızda hekimlik pratiğinde sık karşılaşılan hastane başvuru nedenlerindendir. Bu ısırık yaralanmalarına karşı bazen hastalar duyarsız davranmakta ve sağlık kuruluşlarına başvurmamaktadır. Ayrıca sağlık kuruluşlarında da yaralanma sonrası gerekli kuduz veya tetanoz profilaksileri yapılmakta, ancak antibiyotik profilaksi uygulamaları gözden kaçabilmektedir. Ancak sırık yaralanmaları, özellikle de ekstremilerden olduğunda, geç hastane başvurularında, kirlenme olduysa veya bazı özel immunsupresif gruplarda (diyabetikler ve yaşlılar da dahil) karmaşık hale gelebilmektedir. Biz de bu olgu sunumunda, 85 yaşında immunkompetan bir hastada kedi ısırığı sonrası gelişen yumuşak doku enfeksiyonu bildirmek istedik. Hastanın dirsekten kedi tarafından ısırılma sonrası eklem hareketlerinde kısıtlılık gelişmişti. Antibiyoterapi ile cerrahi tedavi gerektirmeden şikayetleri gerilediÖğe Legionella longbeachae Enfeksiyonları(Karadeniz Doğa ve Çevre Derneği, 2022) Alkan, Sevil; Urkmez, Fatma Yekta; Vurucu, Servan; Yüksel, CihanLejyonelloz vakalarının çoğunu Legionella pneumophila oluşturmasına rağmen son yıllarda dünya genelinde Legionella longbeachae enfeksiyon olgularında artış yaşanmaktadır. Bu etken standart mikrobiyolojik kültürlerde üretilemez ve lejyonellozun tanısında sıklıkla kullanılan idrarda antijen testi ile pozitif sonuç elde edilemez. Artan vaka sayısı hastalık farkındalığı, moleküler yöntemlere veya iklim değişikliğine bağlı olabilirÖğe Lipoprotein(a): A New Intensive Care Unit Admission Predictor in Coronavirus Disease 2019 Patients(Aves, 2023) Kucuk, Ugur; Kirilmaz, Bahadir; Sener, Alper; Alkan, Sevil; Vurucu, Servan; Aksit, ErcanOBJECTIVE: Endothelium-related events in patients with coronavirus disease 2019 are linked to a poor prognosis. Lipoprotein(a) plays a role in vascular endothelial cell dysfunction. This research aims to investigate whether baseline serum lipoprotein(a) levels could be a predictor for intensive care unit admission and related clinical parameters in coronavirus disease 2019 patients. MATERIAL AND METHODS: The research covers 126 patients who were hospitalized in intensive care unit or the non-intensive care unit in our hospital. This prospective cohort study was conducted from January 2021 to June 2021. The patients who were positive for severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 according to real-time polymerase chain reaction test results were included in the study. Two groups were created according to the status of intensive care unit admission. Lipoprotein(a) was studied from blood samples taken at the time of hospital admission. RESULTS: According to the results of the first clinical evaluation, 46 patients were admitted to the intensive care unit and 80 patients were admitted to non-intensive care unit in the hospital. Patients with intensive care unit admission had significantly higher serum lipoprotein(a) levels than patients without intensive care unit admission (40.9 ng/mL and 17.4 ng/mL, P < .001, respectively). The regres-sion analysis revealed that serum lipoprotein(a) levels were independently related to intensive care unit admission (odds ratio 1.242, 95% CI 1.109-1.391, P < .001). In receiver operating characteristic curve analysis, lipoprotein(a) level & GE;31.42 ng/mL had 82.6% sensitivity and 72.5% specificity in predicting intensive care unit admission. The risk of intensive care unit admission was seen to be 12.522-fold higher in cases with lipoprotein(a) level & GE;31.42. CONCLUSION: Lipoprotein(a) could be used as a useful biomarker for the triage of coronavirus disease 2019 patients. Baseline serum lipoprotein(a) levels may serve as a useful prognostic biomarker in patients hospitalized for coronavirus disease 2019.Öğe Neisseria animaloris'in neden olduğu bir pnömoni olgusu(Eskişehir Şehir Hastanesi, 2022) Önder, Taylan; Alkan, Sevil; Özel, Çisil Şeyma; Kayta, Safiye Bilge Güçlü; Akça, Anıl; Yüksel, Cihan; Vurucu, ServanNeisseria animaloris, köpek ve kedi ağız boşluklarının bir kommensali olarak kabul edilen, nadir görülen bir zoonotik patojendir. Hayvanlarda ve nadiren insanlarda enfeksiyonlara neden olabilir, genellikle ısırma travması sonrası yara enfeksiyonlarına neden olabilir. Ancak son zamanlarda birçok farklı insan enfeksiyonunda da etken olduğu bildirilmiştir. Bunun nedeni, tanımlama olanaklarının artması olabilir. Bu yazıda hayvan ısırığı ve teması olmayan, yoğun bakım ünitesinde yatırılan N. animaloris pnömonisi olan 77 yaşında erkek hasta sunuldu. Bu olgu, ulaşılabilen literatürde N. animaloris'e bağlı gelişen ventilatör ilişkili pnömoninin ilk olgudurÖğe Nozokomiyal Rotavirüs Enfeksiyonları(Cem TIRINK, 2022) Alkan, Sevil; Demiray, Emine Kübra Dindar; Akça, Anıl; Önder, Taylan; Vurucu, ServanÇocuklardaki akut gastroenterit etkenlerinin en önemlilerinden olan r otavirüsler zaman zaman hastanelerde, özellikle çocuk hastaların takip edildiği kliniklerde salgınlar yapabilir. Çocuk hastaların yanısıra bağışıklığı baskılanmış hastalar da bu enfeksiyon açısından risk altındadırlar. Bazı hastalar bu enfeksiyonu asemptomatik olarak da geçirebilse de, salgın kontrolünde bu hastaların da yönetimi oldukça önemlidir. Rotavirüs gastroenteritleri, mortalite, morbiditelerine ilave olarak artmış hastane maliyetleri ile de ilişkilidir. Rotavirüs aşısı mevcut olsa da, zorunlu aşı kategorisinde değildir. Bu hastalığın hastane içi yayılımının engellenmesinde el ve çevre hijyeni, izolasyon önlemlerine uyum ve kohortlama oldukça önemlidir. Biz de bu çalışmamızda, gastrointestinal enfeksiyonların sık nedenlerinden olan rotavirüs enfeksiyonlarının nozokomiyal enfeksiyon etkeni olma bakımından literatürün gözden geçirilmesini ve farkındalığı arttırmayı amaçladıkÖğe Pandeminin Dilemması: İlaç Yan Etkisi mi? Ya COVID-19'sa?(İbrahim İKİZCELİ, 2022) Akça, Anıl; Alkan, Sevil; Önder, Taylan; Kayta, Safiye Bilge Güçlü; Vurucu, Servan; Yüksel, CihanKoronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini sürdürmektedir. En sık semptomları; ateş yüksekliği, kuru öksürük, yorgunluk gibi semptomlar olsa da enfekte hasta sayısı arttıkça hastalığın çok farklı sunumlarının da olduğu görülmektedir. Biz yazıda, genitoüriner tüberküloz (TB) nedeni ile 4’lü antitüberkuloz tedavisi alan, karaciğer enzim yüksekliği ilaç yan etkisine değil de COVID-19 enfeksiyonuna bağlanan ve COVID-19 tedavisi sonrası karaciğer fonksiyon testleri tamamen düzelen zor bir olguyu sunmayı amaçladıkÖğe Sars-CoV-2 Tedavisi Olarak Favipiravir Uygulanan Hastalarda Yan Etki Sıklığının Araştırılması(Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği, 2021) Doğan, Ebru; Çeviker, Sevil Alkan; Vurucu, Servan; Şener, Alper; Yüksel, Buse; Gönlügür, Uğur; Şimşek, Tuncer; Ulusoy, Mehmet HakanAmaç: 2019 ve 2020 yılları için SARS-CoV-2 sansasyonel bir virus olmuştur. Maalesef henüz SARS-CoV-2’ye spesifik bir tedavi ajanı geliştirilememiştir. Favipiravir de SARS-CoV-2 tedavisinde deneysel olarak kullanılan antiviral ajanlardan biridir. Bu çalışmada hastanemizde kesin ve muhtemel COVID-19 tanısıyla yatan ve tedavisinin herhangi bir aşamasında favipiravir alan hastalarda görülen yan etkilerin sıklığının belirlenmesi ve bu sayede bilimsel literatüre katkıda bulunmayı amaçladık. Yöntemler: Çalışmamız retrospektif gözlemsel tipte bir çalışmadır. 23 Mart 2020 - 31 Mayıs 2020 tarihleri arasında hastanemizde yatarak tedavi gören kesin ve muhtemel COVID-19 olguları belirlendi ve başlangıç veya ikincil tedavi olarak favipiravir alanlar çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik verileri, laboratuvar tetkikleri ve gözlenen yan etkiler kaydedildi ve veriler istatistiksel olarak analiz edildi. Bulgular: Araştırmaya %37.3’ü (n=50) başlangıçta, diğerleri ikincil olarak favipiravir kullanan toplam 134 hasta dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 66.8±15.7 yıldı. Grubun %38.1’i (n=51) kadındı. Tüm grupta toplam 17 (%13) hastada yan etki tespit edildi. Tüm hastalarda hepatotoksisite, serum ürik asid artışı, nefrotoksisite, gastrointestinal yan etkiler, kardiyak yan etkiler sırasıyla %4.5, %4.5, %1.5, %1.5, %0.7 tespit edildi. Başlangıçta favipiravir başlanan ve daha sonradan favipiravir alan hastalar arasında yan etkiler açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Sonuçlar: Bazı sonuçlar favipiravirin kısa dönemde güvenilirliğini desteklemekle birlikte uzun dönem etkileri için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Özellikle hiperürisemi, QTc uzaması, gebelikte, laktasyon döneminde ve çocuklarda kullanımıyla ilgili çalışmalar yetersizdir. Favipiravir COVID-19 tedavisinde iyi bir alternatif olarak görünmekle birlikte güvenilirliği ile ilgili halen yeterli veri olmaması nedeniyle dikkatli kullanılmasında yarar vardır.