Yazar "Sümer, Sarp Korkut" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 15 / 15
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çanakkale ilinin tarla ürünleri artık ve enerji potansiyelinin belirlenmesi(2016) Sümer, Sarp Korkut; Say, Sait Muharrem; Çiçek, GıyasettinÇanakkale'de tarım sektörü, oldukça geniş ürün çeşitliliğine sahiptir. Tarımsal faaliyetler arasında tarla tarımı, toplam tarım alanının %67'sinde yürütülmektedir. Bu alanlarda, artık potansiyeli bulunan ürünlerin yaygın olarak yetiştirilmekte olması nedeniyle, Çanakkale'de dikkate değer miktarlarda tarımsal artıklar oluşmaktadır. Söz konusu artıklar, Çanakkale için olduğu kadar Türkiye için de enerji kaynağı olarak önemli biyokütle potansiyeli oluşturmaktadır. Bu çalışmada, Çanakkale ilinin tarla tarımı kaynaklı artıkların oluşturduğu biyokütle potansiyeli belirlenmiş ve biyokütle kaynaklı enerji potansiyeli teorik olarak hesaplanmıştır. 2011-2015 yılları arasındaki istatistikleri kapsayan çalışmada, enerji dönüşümüne konu olabilecek tarla tarımı artıkları, ilçelere göre dağılım dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Çanakkale'de gıda maddesi olarak tüketilmek üzere yetiştirilen tarla ürünlerinin hasat sonrasında tarlada bırakılan artıklarından elde edilebilecek toplam enerji potansiyelinin 3.33 PJyıl-1olduğu saptanmıştır. Çalışma, biyokütle kaynaklarının kullanımı, geleneksel yaklaşımların etkisi, ekonomik ve çevresel etkilerin değerlendirilmesi ve tarımsal artıklardan yararlanma konularında tartışma ve bazı çözüm önerilerini de içermektedirÖğe Çeltik üretiminde alana bağlı olarak makina sayısındaki değişimin doğrusal denklemler yardımı ile incelenmesi(2016) Çiçek, Gıyasettin; Sümer, Sarp KorkutTarımsal işletmecilik problemlerinin çözümünde yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biriside doğrusal programlama yöntemidir. Çeltik üretiminde doğrusal programlama yöntemini kullanarak tarım makinaları masrafını minimize edecek modellerin kurulması ve bilgisayar yardımı ile bu modellerin çözümü sonucunda büyük oranda ekonomiklik sağlanacaktır. Edirne ili İpsala yöresinde çeltik üretimine yönelik yapılan bu araştırmada 10 farklı büyüklüğe sahip işletmede yürütülmüştür. Çalışmada çeltik işletmelerinde kullanılması gereken tarım makinaları sayıları ve büyüklükleri QSB paket programı kullanılarak doğrusal programlama yöntemiyle tespit edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen sonuçlar doğrusal denklem şekline çevrilmiştir. Bu denklemler vasıtasıyla İpsala yöresinde işletme büyüklüğü ne olursa olsun birçeltik işletmesinin makina masrafını minimize edecek makinalardan kaç adet kullanması gerektiği ortaya konulabilecektirÖğe Comparing operational characteristics of 540 rpm and 750 rpm PTO in tractors through laboratory tests(2010) Işıktepe, Murat; Sümer, Sarp KorkutBu çalışmada, traktörlerde 540 d/dak ve 750 d/dak kuyruk mili hızları arasındaki farklılıkların laboratuar koşullarında belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç için, benzer teknik özelliklerde üç farklı marka traktöre (JD 5625, NH TD85, MF 3085), laboratuar koşullarında bir kuyruk mili dinamometresi (eddy current) ile yükler uygulanmıştır. Her iki kuyruk mili uygulaması için ayrı ayrı yürütülen denemelerde traktör kuyruk mili torku, traktör motoruna ait yakıt tüketimi, özgül yakıt tüketimi, motor egzoz gazı ve soğutma suyu sıcaklığı parametreleri belirlenmiştir. Traktörlerin kuyruk millerine, 540 d/dak ve 750 d/dak çalışma hızlarında, uygulanan yük adımlarında ölçülen tork değerleri sırasıyla 88 Nm-888 Nm ve 63 Nm-638 Nm arasında değişmiştir. Veri analizleri, maksimum dinamometre yüklerine kadar (0-50 kW) 540 yerine 750 uygulamasının yakıt tüketimi değerlerinde JD 5625, MF 3085, ve NH TD85 traktörleri için sırasıyla %1.00-2.80, %7.56- 12.63 ve %7.59-14.64, oranlarında artışlara neden olduğunu göstermiştir. Denemelerde kullanılan üç traktörde ölçülen motor egzoz gazı sıcaklıkları, 540 ve 750 uygulamaları için sırasıyla, 237-562 ºC ve 229-562 ºC arasında değişim göstermiştir. Motor soğutma suyu sıcaklığı değerleri ise, JD 5625, MF 3085, ve NH TD85 traktörleri için sırasıyla, 79-87 ºC, 63-77 ºC ve 66-72 ºC arasındadır. Araştırma bulguları, 750 d/dak uygulamasının 540 d/dak uygulamasına kıyasla daha düşük kuyruk mili torku, daha yüksek yakıt tüketimi ve özgül yakıt tüketimi değerlerine sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, 750 d/dak kuyruk mili uygulamasının maksimum yüklenmelere kadar, bir çok kuyruk milinden hareketli tarım makinası için 540 uygulamasına önemli bir alternatif olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.Öğe Determination of Coefficients and Biomass Potential for Pruning Residuals in Some Olive Varieties(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2021) Çiçek, Gıyasettin; Sümer, Sarp Korkut; Egesel, Cem Ömer; Say, Sait Muharrem; Aydın, ArdaAs a result of pruning operations in olive orchards, large amounts of biomass material are produced every year. In this study, it was aimed to determine the pruning residual coefficients in olive varieties grown in Southern Marmara Region of Turkey. Amount of pruning residuals and its energy potential due to olive cultivation of the region was determined.. The coefficients were compared with the values obtained from different countries. Possible uses of the residual biomass were also investigated. The study material consisted of young (0-25 years), full-yield (25-50 years) and old (over 50 years) trees of Ayvalık, Gemlik and Domat, widely grown olive varieties in the Southern Marmara Region. The experiment used a randomized plot design sampling 5 trees for each age and variety. The average coefficients of determination for pruning residues were calculated as 33.62 kg tree1year-1 and 5668.63 kg ha-1year-1. Energy potential from pruning residues were determined to be 5.16 PJ for Southern Marmara Development Region.Öğe Effect of different tire configurations on tractor performance(2005) Sümer, Sarp Korkut; Sabancı, AlaettinBu çalışmada, farklı toprak yapısına sahip (killi, kumlu-tınlı) anızla örtülü iki arazide; iki farklı yapıda (diagonal ve radyal) lastik tekerlek ve farklı düzenlemelerinin (arka aks üzerinde tek ve çift lastik) traktör performansı üzerindeki etkileri, iki vites kademesinde deneysel yöntemlerle elde edilen veriler yardımıyla değerlendirilmiştir. Bu amaç için, denemelerde elde edilen veriler yardımıyla, traktörün genel verimi, özgül yakıt tüketimi ve patinaj değerleri belirlenmiştir. Sonuçlar, radyal ve arka aks üzerinde çift lastik tekerlek kullanımının bazı avantajlar sağladığını göstermiştir. Diagonal lastik yerine radyal lastik kullanımı, traktör genel verimini ortalama %3.44 oranında artırırken, özgül yakıt tüketimini ise ortalama %3.08 oranında azaltmıştır. Arka aks üzerinde tek yerine (ek ağırlık) çift lastik (ek lastik) tekerlek kullanılması durumunda, traktör genel verimi ortalama %14.73 oranında artarken, özgül yakıt tüketimi ise ortalama %12.77 oranında azalmıştır. Radyal lastik kullanımı, diagonal lastik kullanımına kıyasla patinaj değerini ortalama %6.7 oranında azaltırken, çift lastik tekerlek kullanımı tek lastik tekerlek uygulamasına kıyasla patinaj üzerinde ortalama %34 oranında bir azalma sağlamıştır. Denemelerde ele alınan faktörlerin gerek ayrı gerekse oluşturdukları etkileşimlerle; traktör performansı üzerindeki etkilerinin istatistiksel olarak önemini ortaya koyan varyans analizi yapılmış ve sonuçlar değerlendirilmiştir. Çalışmada en iyi sonuçlar, Radyal lastik ve ek lastik tekerlek etkileşimlerinde elde edilmiştir.Öğe Effects of different tire configurations on tractor performance(Turkiye Klinikleri Journal of Medical Sciences, 2005) Sümer, Sarp Korkut; Sabanci, AlaettinThe effects of tire ply constructions (radial and bias) and tire arrangements (singles and duals on rear the axle) on tractor performance were evaluated for 2 gear levels on 2 different fields covered with wheat stubble and having different soil types, clay and sandy-loam. For this purpose, the tractor's overall efficiency, specific fuel consumption, and slip values were determined using parameters measured in the study. The results showed that the use of radial tires provided some advantages. For example, overall tractor efficiency with radial tires instead of bias tires increased by 3.44%, while specific fuel consumption decreased by 3.08% on average. When operating with dual tires instead of single tires, overall efficiency increased by 14.73%, while specific fuel consumption decreased by 12.77% on average. Radial-ply tires did not provide a considerable reduction (6.7% on average) in terms of slip compared to bias-ply tires, while the use of duals reduced the slip by 34% on average. Variance analysis was performed and evaluated to determine the statistical significance of effects on the performance of the factors and their interactions. According to the statistical results, the best results were obtained with radial tires in dual configuration. © TÜBİTAK.Öğe Güney Marmara Kalkınma Bölgesinin Tarımsal Mekanizasyon Düzeyinin Belirlenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-07-17) Sümer, Sarp Korkut; Yılmaz, SeçilBu çalışma, Güney Marmara Kalkınma Bölgesinin (GMKA) tarımsal mekanizasyon düzeyinin, 1997-2016 yılları arasındaki değişimini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada tüm veriler, Türkiye İstatistik Kurumu ve Devlet İstatistik Enstitüsü istatistiklerinden alınmıştır. Balıkesir ve Çanakkale illerinden oluşan GMKA’nın tarımsal mekanizasyon düzeyinin değerlendirilmesinde; işlenen tarım alanına düşen traktör gücü (kW/ha), 1000 ha işlenen tarım alanına düşen traktör sayısı (traktör/1000 ha) ve birim traktöre düşen işlenen tarım alanı (ha/traktör) göstergeleri dikkate alınmıştır. Tarım alanı, traktör yığılmalı güç ve sayısal yoğunluğu arasındaki ilişkiler incelenerek bölgenin tarımsal mekanizasyon düzeyinin yıllara bağlı değişimleri değerlendirilmiştir. Ayrıca, ekonomik traktör ömrü de dikkate alınmış, parka giren ve çıkan traktör sayıları kullanılarak park yenilenme oranları hesaplanmıştır. Traktörlerin Türkiye koşullarında, yıllık kullanım saatleri ve uluslararası standartlar dikkate alınarak, 20 yılda ekonomik ömürlerini tamamladıkları kabul edilmiştir. Mekanizasyon düzeyinin değerlendirilmesinde en önemli ölçüt olan traktör parkı, yığılmalı ve ekonomik park olmak üzere iki farklı bakış açısıyla tartışılmıştır. Sonuç olarak, yıllara bağlı olarak mekanizasyon düzeyi göstergelerinde yığılmalı park ile ekonomik park arasında önemli farklılıklar olduğu saptanmıştır. Yığılmalı verilerin yıllara bağlı değişimleri, mekanizasyon düzeyinin sürekli bir artış eğiliminde olduğunu gösterirken, ekonomik park verilerinin kullanıldığı değerlendirme sonuçları yıllara bağlı azalma eğilimi göstermiştir. Türkiye’de mekanizasyon düzeyinin değerlendirilmesinde traktör ekonomik ömrünün dikkate alınmasının daha gerçekçi yaklaşımlar sağlayacağı sonucuna varılmıştır.Öğe İnfrared kurutma yönteminin domates kurutmada kullanılması ve kurutulmuş domatesin bazı kalite özellikleri ve özgül enerji tüketimi üzerine etkilerinin belirlenmesi(2012) Kocabıyık, Habib; Büyükcan, M. Burak; Sümer, Sarp Korkut; Tuncel, Necati Barış; Yılmaz, Neşe[Abstract Not Available]Öğe Kentleşmenin Tarım Alanları Üzerine Etkisinin Uzaktan Algılama ile İncelenmesi – Çanakkale Örneği(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-07-17) Özelkan, Emre; Sağlık, Alper; Sümer, Sarp Korkut; Bedir, Mustafa; Kelkit, AbdullahBu çalışmada, çok zamanlı uydudan uzaktan algılama ile kent alanlarındaki genişlemenin tarım alanları üzerindeki etkisi incelenmiştir. Çalışma alanı Türkiye’nin batısında bulunan ve tarımsal zenginliği ile ünlü Çanakkale ilinin merkez ilçesi olarak seçilmiştir. Öncelikle Landsat uydu görüntüleri coğrafi nesne tabanlı görüntü analizi (GEOBIA) yöntemi ile sınıflandırılarak çalışma alanının güncel arazi örtüsü haritası oluşturulmuştur. Sonrasında yıllar içerisindeki kent ve tarım alanlarındaki değişim tespit edilmiştir. Sınıflandırma işleminde nesnelerin sınıf atanmasında uydu görüntülerinden elde edilen indis görüntüleri (normalize fark bitki örtüsü indisi (NDVI), normalize fark yapılaşma indisi (NDBI), nem stres indisi (MSI), modifiye normalize fark su indisi (MNDWI)) kullanılmıştır. Genel sınıflandırma doğruluğu %85 ve üzeri olarak belirlenmiştir. Elde edilen tarım alanları sınıfı, Çanakkale Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nde oluşturulmuş kadastro bilgileri ile doğrulanmıştır ve iyileştirilmiştir. Uzaktan algılama yöntemleri ile elde edilen çok zamanlı alansal değişim verileri, nüfus, ürün miktarı ve verim değerleri ile regresyon analizi kullanarak ilişkilendirilmiştir. Kent alanlarındaki yayılmanın daha çok şehrin bitişiğindeki tarım arazileri üzerine yoğunlaştığı ve baskı yaptığı ve kentleşmedeki yayılma ile tarım alanları arasında yüksek bir negatif korelasyon (r=-0,985) olduğu belirlenmiştir.Öğe Noise Exposure Levels in Black Tea Processing Factories and Its Effects on Employees(Namik Kemal University - Agricultural Faculty, 2021) Çiçek, Gıyasettin; Sümer, Sarp KorkutThe aim of this study was to determine the daily noise exposure levels in black tea processing factories and to evaluate its effects on employees' occupational health and safety. In the study, the sound pressure level dBA values were measured at the ear levels of the employees in each production unit in three tea factories operating in Artvin Province. These factories where the measurements were made consist of withering, curling, oxidation, drying (boiler and stove) and classification units. These units include various systems and mechanisms formed by conveyors, fans, steam heaters, boilers, reducers, pallets, hoods, screens, gears, and drums. In the measurements performed considering the ISO 9612:2009 (Acoustics Determination of Occupational Noise Exposure Engineering Method) standard, a sound pressure level meter in Type-2 class complying with the requirements of the IEC 61672-1: 2002 was used. A weighted equivalent sound pressure levels were determined using the measured values. Considering these values and working times, personal daily noise exposure levels were calculated. It was determined that the equivalent sound pressure levels and daily personal noise exposure levels at the employee ear level were in the range of 77-87 dBA and 74-83 dBA, respectively. Curling units have the highest equivalent sound pressure level (86.81 dBA) and daily personal noise exposure level value (83.10 dBA) compared to other units, while boilers have the lowest equivalent sound pressure level (76.75 dBA) and daily personal noise exposure level value (73.55 dBA). Considering the regulation on protection of employees from noise related risks, it was concluded that the daily noise exposure level reached the lower exposure action value (80 dBA) in these factories. The study showed that the health and work efficiency of the employees could be adversely affected by noise in tea factories, considering various research results and Regulations on noise.Öğe NOISE EXPOSURE LEVELS IN OLIVE OIL EXTRACTION PLANTS AND ITS EFFECTS ON EMPLOYEES(2020) Çelik, Ahmet; Sümer, Sarp KorkutThe aim of this study is to determine noise levels in continuous olive oil extraction plants and to evaluate their effects on worker health. The study was conducted in 17 continuous system plants. The sound pressure level (dBA) measurements were carried out at the ear levels of operators working in all units used in olive oil production. In the study, considering A weighted equivalent sound pressure levels and working durations, personal daily noise exposure levels were calculated. It was determined that the daily personal noise exposure levels in the loading units located outside the plants ranged from 65 to 85 dBA, and these values were found to be between 72 and 99 dBA in all other indoor units. As a result, it was observed that the upper daily noise exposure action value (85 dBA) was exceeded in all indoor units.Öğe Şeftali Ağacı Budama Artık Potansiyelinin Hesaplanmasına Yönelik Katsayının Belirlenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2019-12-24) Çiçek, Gıyasettin; Sümer, Sarp Korkut; Egesel, Cem Ömer; Say, Sait MuharremBu çalışmada, şeftali ağaçlarında periyodik olarak gerçekleştirilen budama faaliyetleri sonucu oluşan artıkların kütle miktarları dikkate alınarak, budama artık katsayılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çanakkale ilinde yetiştirilen 5-10 yaş aralığında 3 farklı şeftali çeşidi için yürütülen çalışmada, budama artık katsayıları belirlenmiş ve katsayılar kullanılarak, Çanakkale ili ve Türkiye geneli için şeftali yetiştiriciliği kaynaklı budama artık ve enerji potansiyeli hesaplanmıştır. Üç çeşide ait ağaç başına düşen budama artık miktarı yüksek oranda yakın değerlerde bulunmuştur. Ancak birim alana düşen budama artık miktarlarının sıra üzeri ve arası mesafelerdeki farklılıklar nedeniyle tüm çeşit ve bölgelere uygulanabilir olmadığı saptanmıştır. Üç çeşidi temsil eden 7.08 kg ağaç-1.yıl-1 ortalama değerin, Türkiye şeftali üretimi budama artıkları belirleme katsayısı olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır. Söz konusu artıkların enerjiye dönüştürülebilme olanakları araştırıldığında, çeşitli araştırmacılar tarafından ortaya konulan saptamalar ve yaklaşımlar dikkate alınarak, artıkların %70 oranında kullanılabilir olduğu kabul edilmiştir. Elde edilen sonuçlar dikkate alınarak, biyokütleye konu olan söz konusu artıkların değerlendirilme olanakları araştırılmıştır.Öğe Şeftali Ağacı Taç Çapı, Yüksekliği ve Budama Süresi ile Budama Artık Miktarı Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-06-29) Çiçek, Gıyasettin; Sümer, Sarp KorkutBu çalışmada, şeftali ağaçlarında budama öncesi ağaç taç çapı ve yüksekliği ölçüldükten sonra periyodik olarak gerçekleştirilen budama faaliyetleri sonucu oluşan artıkların kütle miktarları belirlenerek ortaya çıkacak artık miktarını tahmin etmeye yönelik denklemler geliştirilmeye çalışılmıştır Bu amaçla Çanakkale ilinde yetiştirilen 5-10 yaş aralığında 3 farklı şeftali çeşidi için yürütülen çalışmada, budama öncesi ve budama sonrası ağaç taç çapı ve yükseklikleri ile budama süresi ve budama miktarları belirlenmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen basit regresyon denklemleri ile budama öncesi taç çapı ve yüksekliğin ölçülmesi ile budama sonrası taç çapı ve yüksekliğin yüksek oranda bir doğrulukla tahmin edilebileceği, budama öncesinde ağaçların taç çapının, yüksekliğinin ve budama süresinin ölçülmesi ile budama sonucunda elde edilen budama miktarının tahmin edilemeyeceği belirlenmiştir.Öğe Türkiye'de Tarımsal ve Hayvansal Atıklardan Biyokömür Üretim Potansiyelinin Belirlenmesi(2016) Sümer, Sarp Korkut; Kavdır, Yasemin; Çiçek, GıyasettinBu çalışmada, Türkiye'de tarımsal ve hayvansal atıkların biyokömüre dönüşüm potansiyeli teorik olarak belirlenmiş ve biyokömür üretim olanakları değerlendirilmiştir. biyokömür potansiyelinin belirlenmesinde, kullanılabilir atık potansiyeli bulunan üretim faaliyetlerine ait TÜİK istatistikleri ile çeşitli kurum ve araştırıcılar tarafından belirlenmiş katsayılar dikkate alınmıştır. Türkiye'de 2015 yılında üretilen tarımsal ve hayvansal üretim atıklarının biyokömür dönüşüm potansiyelinin 3 942 654 ton olduğu saptanmıştır. Toplam biyokömür potansiyelinin % 77'sini hayvansal atıklar, % 22.5'ini bahçe ve bağ budama atıkları, % 0.6'sını ise tarla tarımı atıkları oluşturmaktadır. Çalışmada, biyokömürün kullanım amaçları, dönüşüm yöntemleri, uygulama oranları, yararları üzerine literatür bilgisi sunulmuştur. Atık potansiyelinin ülkemiz koşullarında biyokömüre dönüştürülme olanakları değerlendirilmiş ve mevcut durum ile geleceğe yönelik önerilerde bulunulmuştur.Öğe TÜRKİYE’DE TARIM SEKTÖRÜNDE ÇALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN KANUN VE İŞ HUKUKU KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ(2021) Kanvermez, Çağdaş; Sümer, Sarp KorkutTarım sektörü, çok farklı tehlike ve riskleri barındırması nedeniyle, iş sağlığı ve güvenliği bakımındanincelendiğinde dünya genelinde en tehlikeli iş kollarından biri olarak görülmektedir. Bu sektörde çalışan çoğuişçi, iş sağlığı ve güvenliği kanunu ve ilgili yönetmelikleri ile 4857 Sayılı İş Kanunu’nun kapsamı dışındakalmaktadır. Tarım sektöründe çoğu işletme; çalışan sayısı 50 kişinin altında veya kendi nam ve hesabınaçalışan aile işletmeleridir. Söz konusu bu gruplar İş Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamı dışındakalmaktadır. Bunun sonucu olarak da iş güvenliğine ilişkin mevzuat hükümleri ancak büyük tarımişletmelerinde uygulanmakta ve küçük işletmelerde iş kazaları, iş günü kayıpları, meslek hastalıkları gibivakalar yasal olarak takip edilememektedir. Bu çalışmada tarım sektörü çalışanlarının ilgili kanun veyönetmeliklerde kapsam dışı kalmaları, tarımın kendisine özgü çalışma ve uygulama özellikleri ile çalışanlarındurumları (çocuk veya genç işçi olması, gebe kadınlar, yaşlılar vb.) birlikte değerlendirilmiştir. Yapılandeğerlendirmelerde, çalışma istatistikleri, literatür bilgisi ve iş hukuku ile iş sağlığı ve güvenliği kanunlarıdikkate alınmış ve öneriler getirilmiştir.