Yazar "Mendeş, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 25
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ANOVA F ve K testlerinin III. tip hata olasılıkları bakımından karşılaştırılması(2004) Mendeş, MehmetÇift taraflı hipotez kontrollerinde, I. Tip ve II. Tip hata olasılıkları dışında, III. Tip hata ( $\\gamma$ ) olarak adlandırılan başka bir hata olasılığı da söz konusudur. III. Tip hata olasılığı, birbirleriyle karşılaştırılacak grup ortalamaları arasındaki farkın yönünün dikkate alınmamasından kaynaklanır. III. Tip hata olasılığı özellikle küçük hacimli örneklerle çalışılması durumunda testin gücünü etkilemektedir. Bu çalışmada, Anova F ve K testlerinin III. Tip hata olasılıkları bakımından karşılaştırılması amacıyla bir simülasyon çalışması yapılmıştır. Yapılan 100000 simülasyon denemesi sonunda her iki test bakımından gerçekleşen III. Tip hata olasılıklarının örnek genişliği ve ortalamalar arası farkın artmasına paralel olarak giderek küçüldüğü ve bunun Anova F testinde daha belirgin olduğu görülmüştür. III. Tip hata olasılığının grup sayısı ve varyanslarm heterojenlik derecesinden olumsuz etkilendiği ve bunun K testinde çok daha belirgin olduğu görülmüştür. Varyans oranları 1:3:5 olan üç $\\chi^2$ (3) dağılımlı popu.lasyonun olması durumunda F ve K testi bakımından gerçekleşen III. Tip hata olasılıklarının genel olarak %0.54-1.57 ve %0.92-4.37 arasında değiştiği görülmüştür. Varyans oranlarının 1:2:4:6 olması durumunda III. Tip hata olasılıkları %1.63-5.01've %2.15-14.6 olarak bulunmuştur. Aynı koşullarda dağılımların üstel (exp(0.5)) olması özellikle K-testi bakımından gerçekleşen III. Tip hata olasılıklarının belirgin bir şekilde artmasına neden olmuştur.Öğe Bağımlı iki veya daha fazla korelasyon katsayısının karşılatırılmasında kullanılan test yöntemleri(2003) Mendeş, Mehmet; Karabayır, AliAynı örnekten hesaplanan korelasyon katsayıları bağımlı korelasyonlar olarak adlandırılır. Genel olarak korelasyon katsayılarının karşılaştırılmasında Fisher Z yaklaşımı kullanılır. Ancak, bu yaklaşımın kullanılabilmesi için korelasyonların ayrı (bağımsız) örneklerden hesaplanması gerekir. Aynı örnekten hesaplanan korelasyon katsayılarının karşılaştırılması amacıyla değişik testler geliştirilmiştir. Bu çalışmada, söz konusu testlerden Hotelling (1940) t testi, Williams (1970) Modifıye edilmiş t testi, Olkin (1967) z testi, Meng, Rosenthal ve Rubin (1992) z testi, Dunn ve Clark (1969) z testi ve Steiger (1980) z testi, 21 adet Siyah Alaca ineğine ait 10 özellik arasındaki korelasyon katsayılarından yararlanılarak tanıtılmıştır.Öğe Bilimsel çalışmalarda P-değerinin rapor edilmesi (P<0.01?, P<0.05?, P<0.05?)(2005) Mendeş, Mehmet; Subaşı, Serkan; Başpınar, EnsarBilindiği üzere bilimsel çalışmaların sonuçları genellikle P-değerinden yararlanılarak rapor edilmektedir. Ancak, çalışmaların istatistik analizleri sonucunda bulunan P-değerlerinin, P<0.01, P<0.05 ya da P>0.05 gibi gelenekselleşmiş bir şekilde rapor edilmesi, okuyucuların bazı yanılgılara düşmesine neden olabilmektedir. Çünkü, aynı amaçla yapılmış çalışmalara ilişkin P-değerlerinin 0.05'ten büyük olması halinde, her ne kadar verilen kararlar aynı ise de, bu çalışmalardan elde edilen sonuçların güvenilirlikleri aynı düzeyde olmamaktadır. Bu çalışmada, 15x100x200 cm boyutlarında hazırlanan beton bloğun 3 farklı bölgesinden alınan yüzey sertliği değerleri arasında istatistik olarak önemli bir farkın olup olmadığına ilişkin hipotez kontrolleri üzerinde durulmuştur. Çalışmada, aynı amaçla yapılan denemelerde kullanılan tekerrür sayılarının farklı olması durumunda P-değeri ve dolayısıyla da Ho hipotezine ilişkin varılacak karar ve söz konusu kararın doğruluk derecelerindeki değişime dikkat çekilmiştir. Sonuç olarak; istatistik analizler sonucunda bulunan P-değerlerinin, kesin olasılık değerleri olarak (P=x.xxx gibi) rapor edilmesi, çalışmadan yararlanacak üçüncü şahıslara sağlayabileceği yararlar göz önüne alınırsa daha doğru ve yararlı olacağı sonucuna varılmıştır.Öğe Characterization of aroma-active compounds, sensory properties, and proteolysis in Ezine cheese(Elsevier Science Inc, 2009) Karagül Yüceer, Yonca; Tuncel, Barış; Güneşer, Onur; Engin, Burcu; İşleten, Müge; Yaşar, Kurban; Mendeş, MehmetEzine cheese is a white pickled cheese ripened in tin-plate containers for at least 8 mo. A mixture of milk from goat, sheep, and cow is used to make Ezine cheese. Ezine cheese has geographical indication status. The purposes of this study were to determine and compare the changes in basic composition, aroma, and sensory characteristics, and proteolytic activity of Ezine cheese stored in tinplate containers and plastic vacuum packages during storage. Aroma-active compounds were determined by thermal desorption gas chromatography olfactometry. To evaluate the proteolytic activity, casein and nitrogen fractions were determined. The results indicated that compounds identified at high intensities were dimethyl sulfide, ethyl butyrate, hexanal, ethyl pentanoate, (Z)-4-heptenal, 1-octen-3-one, acetic acid, butyric acid, and p-cresol. Characteristic descriptive terms were cooked, whey, creamy, animal-like, sour, and salty. The level of proteolysis increased in Ezine cheese during storage. Ezine cheese can be ripened in small-size packaging after 3 mo of storage. Approximately 6 mo is sufficient to produce the characteristic properties of Ezine cheese.Öğe Comparison of Commonly Used Methods for Testing Interaction Effect in Time-Course Microarray Experiments(2017) Tran, Nhu Quynh; Koçak, Mehmet; Mendeş, MehmetObjective: The objective of this study is to compare performances of maSigPro, BATS,Repeated Measures ANOVA (RM-ANOVA), and Classical RM-ANOVA, which are commonlyused methods, for testing interaction effect in time-course microarray experiments. Material andMethods: We generated random time-course gene expression profiles from multivariate normaldistribution based on two different covariance structures, three different time-series lengths, andtwo different profile types. Results: The results suggested that the BATS and the maSigPro aregenerally more superior methods to the ANOVA-based methods in terms of sensitivity and specificitymeasures. In general, the BATS was more appropriate for medium and especially for longterm data sets while maSigPro was appropriate almost for all experimental conditions. On theother hand, the ANOVA-based methods had a good performance especially for the short-termtime-course profiles. Conclusion: Thus, we concluded that length of time-course measurementand profile types are two major factors affecting the performances of these methods.Öğe Conditioning goats to avoid eating young Sarcopoterium spinosum plants(2007) Pala, Akın; Mendeş, Mehmet; Akbaş, YavuzBu çalışmanın amacı Alman Asil keçilerinin Sarcopoterium spinosum bitkisini tüketmekten kaçınmayı öğrenip öğrenemeyeceklerini araştırmaktır. Keçilerin taze ağaç fidanları gibi tercih edilen bitkilerin tüketilmesini engelleyecek şekilde şartlandırılması ormanlık alanlara zarar vermelerini engelleyebilir. Sekiz adet keçi iki gruba ayrılmıştır. Bir gruba acı biberle muamele edilmiş bitkiler verilirken diğer gruba Magnesium Hydroxide (MGH) ile muamele edilmiş bitkiler verilmiştir. Keçiler sabah 9 ve öğleden sonra 1 arası, her iki saatte bir yarım saat boyunca gözlenmiş, MGH veya acı kırmızı biberle muamele edilmiş bitkileri kaç defa yeyip yemedikleri kayıt edilmiştir. Analizlerin yapılmasında sekiz adet keçiye ait toplam 224 kayıt kullanılmıştır. MGH ve acı biberle muamele edilmiş bitkilerin tüketimlerinin zamana göre analiz edilmesinde Genelleştirilmiş Tahmin Eşitlikleri (Generalized Estimating Equations, GEE) yönteminden yararlanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda keçilerin, MGH ile muamele edilmiş bitkileri, acı biberle muamele edilmiş bitkilere göre daha fazla tüketme eğiliminde oldukları gözlenmiştir (P=0.04). Diğer taraftan, herhangi bir muameleye tabii tutulmamış bitkilerin tüketilme sayıları bakımından, söz konusu gruplar arasında, istatistiksel olarak önemli olan bir farklılığa rastlanılmamıştır (P=0.43). Uygulama ne olursa olsun, Sarcopoterium Spinosum bitkisinin tüketimi ile herhangi bir uygulamanın olmadığı bitkilerin tüketimi arasındaki farklılığın istatistiksel olarak önemli olduğu görülmüştür (P=0.001). Bu bulgulardan hareketle, hem MGH, hem de acı biber ile muamele etmenin keçilerde etkili olduğu söylenebilir. Dolayısıyla, etkili maddeler kullanılmasıyla keçilerin genç bitkilere zarar vermelerinin önlenebileceği sonucuna varılabilir.Öğe Consumer attıtudes and factors affecting buying decision for functional foods(Gıda Teknolojisi Derneği, 2007) İşleten Hoşoğlu, Müge; Karagül Yüceer, Yonca; Yılmaz, Emin; Mendeş, MehmetGünümüzde tüketiciler gıdalardan sağlık üzerine olumlu katkı sağlayan ve hastalıkları önleyici etkiler beklemektedir. Bunun sonucu olarak, sağlık üzerinde olumlu etkisi olan fonksiyonel gıdalara talep gittikçe artmaktadır. Bu çalışmada, tüketicilerin bu tür gıdalara olan taleplerinin, cinsiyet, yaş, eğitim seviyesi, sağlık durumları, gıdaların fiyat ve etiket bilgileri gibi faktörlere bağlı olarak değişimin araştırılması hedeflenmiştir. Bu çalışma 9 adet sorudan oluşan bir anket çalışması olup, yaşları 20-60 arasında olan 249 kişi üzerinde yürütülmüştür. Ankete katılanların fonksiyonel gıdalara olan taleplerinin dikkate alınan faktörlere göre değişimlerinin ortaya konulabilmesi amacıyla çoklu uyum analizi tekniğinden yararlanılmıştır. Yapılan çoklu uyum analizleri sonucunda, genç tüketicilerin beslenme alışkanlıklarının sağlık üzerine etkisiyle ilgilenmedikleri görülmüştür. Diğer taraftan, beslenmenin sağlık üzerine etkisi olduğu düşüncesinin yaşla birlikte artma eğiliminde olduğu gözlenmiştir. Genç ve orta yaşlı tüketicilerin gıdaların etiketleri üzerindeki besin ve enerji değerlerini inceledikleri ve bu durumun özellikle bayanlarda çok daha belirgin olduğu görülmüştür. Tüketicilerin eğitim seviyesi arttıkça beslenme alışkanlıklarında sağlık ön plana çıkmaya başlamıştır.Öğe COVID-19 Pandemisi ile İlgili Twitter Mesajlarının Metin Madenciliği Tekniği İle Değerlendirilmesi(2021) Temizhan, Ebru; Mendeş, MehmetAmaç: Bu çalışma, yeni tip korona virüs hastalığı-2019 [coronavirus disease-2019 (COVID-19)] ile ilgili sosyal medyada yapılan paylaşımların ve atılan mesajların metin madenciliği tekniği (text mining technique) ile değerlendirilerek halkın bu salgına bakış açısını ve düşünceleri hakkında özetleyici bilgi üretmek amacıyla yürütülmüştür. Gereç ve Yöntemler: Bu amaçla, COVID-19 salgını ile ilgili atılan 40.000 Twitter mesajı metin madenciliği tekniği ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Yapılan metin madenciliği analizi sonucunda, çalışmaya dâhil edilen Twitter kullanıcılarının tweetlerinde esas itibarıyla maske, COVID-19, Ankara Wuhan ve Bilim Kurulu olmak üzere 4 kelime üzerinde odaklandıkları ve yaptıkları paylaşımların bu 4 kelime etrafında şekillendiği belirlenmiştir. Aynı zamanda dikkate alınan Twitter kullanıcılarının, gündemlerini meşgul eden bu 4 kelimeye ilişkin duygu analizleri de (sentiment analysis) yapılmıştır. Bu vesile ile bireylerin gündemlerinde önemli bir yer teşkil eden maske, COVID-19, Ankara Wuhan ve Bilim Kurulu kelimelerinin duygularını nasıl etkilediklerine ilişkin bilgi üretilmesi de mümkün olmuştur. Yapılan duygu analizi sonucunda, bireylerin özellikle COVID-19 kelimesini duymaları ya da bundan bahsedilmesinin kendilerinde negatif bir duygu oluşturdukları sonucuna varılmıştır. Aynı zamanda Bilim Kurulunun kararlarının halkın üzerinde dikkate değer bir etki bıraktığı görülmüştür. Sonuç: Metin madenciliği ve duygu analizleri sonuçları birlikte değerlendirildiğinde halkın COVID-19 salgınının, halkın gündemini ciddi bir şekilde meşgul ettiği ve duyduklarında en fazla etkilendikleri terimlerin maske, COVID-19, Ankara Wuhan ve Bilim Kurulu olduğu sonucuna varılmıştır.Öğe Determination of depression risk factors in children and adolescents by regression tree methodology(2005) Çamdeviren, Handan; Mendeş, Mehmet; Özkan, M. Muhip; Toros, Fevziye; Şaşmaz, Tayyar; Öner, SevaWe used a regression tree method (RTM) to determine risks of depression in children/adolescents. The survey records of 4,143 children/adolescents in a study based in Mersin, Turkey served as data in this study, and multi-step, stratified, and cluster sampling were used. Effects of 24 variables (sex, smoking, parental problems, etc.) were evaluated on depression scores. The Child Beck Depression Inventory (CBDI) was used to determine the level of depression. Subjects were into 12 different groups based on magnitudes of mean depression scores. The interactions among 7 variables determined to be risk factors are shown on a schema. The STATISTICA (ver.6.0) package program was used for all computations. Although traditional statistical methods have often been used for analysis in this field, such approaches are associated with certain disadvantages such as missing values, ignorance of interaction effects, or restriction of the shape of the distribution. To avoid such disadvantages, we therefore suggest the use of the RTM in studies involving numerical-based outcome variables and for the investigation of a large number of variables and it may be more effective than traditional statistical methods in epidemiological studies which determine risk factors. Copyright© 2005 by Okayama University Medical School.Öğe Estimation of growth curve parameters for pepper (Capsicum annuum cv. Kapija) under deficit ırrigation conditions(2012) Demirel, Kürşad; Genç, Levent; Mendeş, Mehmet; Saçan, Melis; Kızıl, ÜnalBu çalışma, kısıtlı sulama koşulları altında farklı büyüme eğrisi modellerini kullanarak biber bitkisinin (Capsicum annuum cv. Kapija) büyüme eğrisi parametrelerini tahmin etmek için yürütülmüştür. Bitki boyu, bitki x-x ve y-y çapı ve klorofil okumaları 12 hafta boyunca bitkideki büyümeyi tahmin etmek için ölçülmüştür. Bitki boyu ve çapı için en uygun modeller Linear, Gompertz ve Logistik model ve klorofil okumaları için Linear, W(t)=A.tBexp(-k.t), W(t)=A(1-Bt) modeller uygun bulunmuştur. Biber bitkisinin boy, x-x ve y-y çapı için belirtme katsayıları (R2) %99.1-99.9 arasında ve klorofil okumaları için %38.8-82.8 arasında değişmiştir. Biberin büyüme dönemi boyunca klorofil okumaları değerleri sürekli olarak artmadığı için, R2 değerleri diğer modellere göre daha düşük çıkmıştır.Öğe Evaluating performance and determining optimum sample size for regression tree and automatic linear modeling(Universidade Federal de Minas Gerais, 2021) Genç, Serdar; Mendeş, MehmetThis study was carried out for two purposes: comparing performances of Regression Tree and Automatic Linear Modeling and determining optimum sample size for these methods under different experimental conditions. A comprehensive Monte Carlo Simulation Study was designed for these purposes. Results of simulation study showed that percentage of explained variation estimates of both Regression Tree and Automatic Linear Modeling was influenced by sample size, number of variables, and structure of variance-covariance matrix. Automatic Linear Modeling had higher performance than Regression Tree under all experimental conditions. It was concluded that the Regression Tree required much larger samples to make stable estimates when comparing to Automatic Linear ModelingÖğe Ezine peyniri I. aroma karakterizasyonu(2009) Karagül Yüceer, Yonca; İşleten Hoşoğlu, Müge; Mendeş, MehmetBu çalışmanın amacı, bir yıllık depolama sonucu Ezine peynirinin aroma-aktif bileşenlerinde ve duyusal özelliklerinde meydana gelen değişimi belirleyerek enstrümental ve duyusal analizler sonucu elde edilen bulgular arasındaki ilişkiyi göstermektir. Peynir örneklerindeki aroma-aktif bileşenler Termal Desorpsiyon-Gaz Kromatografisi Olfaktometri sistemi (TD-GCO) kullanılarak saptanmıştır. Ayrıca tarife dayalı duyusal analiz tekniği kullanılarak lezzet özellikleri dokuz uzman panelist tarafından belirlenmiştir. Gaz kromatografisi olfaktometri ile belirlenen aroma-aktif bileşenler çoğunlukla aldehitler, ketonlar, esterler ve asitlerdir. Yüksek aroma yoğunluğuna sahip bazı aroma maddeleri şunlardır: asetaldehit (yeşil elma), diasetil (tereyağı), hekzanal (kesilmiş çimen), etilbütanoat (şekerli sakız), dimetil sülfit (kaynamış mısır), (Z)-4-heptenal (okside yağ), 1-okten-3-on (mantar), asetik asit (sirke) ve bütirik asit (ransit). Pişmiş, PAS, kremamsı ve fermente terimleri de karakteristik duyusal tanımlayıcılar olarak belirlenmiştir.Öğe Futbolcularda Kas Kuvveti veKemik Mineral Yoğunluğu İlişkisi(2020) Mendeş, Bekir; Karakuzulu, Murat; Çiçek, Hülya; Elboğa, Umut; Mendeş, MehmetAmaç: Bu çalışmada, futbolcu ve sedanterlerde, kas kuvveti ile lomber vertebra (L1-L4) ve femur bölgesi kemik mineral yoğunluğu (KMY), T ve Z skorları karşılaştırılarak aralarındaki ilişkinin, cinsiyete göre nasıl bir değişim gösterdiği belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmaya, düzenli futbol antrenmanı yapan kadın ve erkekler ile benzer fiziksel özelliklere sahip sedanter kadın ve erkeler dâhil edilmiştir. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya, 18-25 yaş grubu futbolcu kadın ve erkekler ile aynı yaş grubundaki sedanter kadın ve erkekler olmak üzere toplam 80 birey, gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmaya dâhil edilen bireylerin el kavrama, sırt ve bacak kuvvetleri ölçümünden sonra, KMY ölçümleri için lomber omur (L1, L2, L3, L4) ve femur bölgesi KMY, T ve Z skorları ölçümleri yapılmıştır. Bireylerin kuvvet parametreleri ile KMY’ye ait T ve Z skorları arasındaki ilişkilerin araştırılmasında, çok boyutlu ölçeklendirme analizi tekniğinden yararlanılmıştır. Bulgular: Lomber vertebra (L1-L4) bölgesi ile femur boynunda, KMY tüm gruplarda futbolcuların lehine anlamlı bulunmuştur. Ancak grup ve cinsiyet farkıgözetmeksizin tüm gruplarda, ölçülen kuvvet parametreleri ile KMY (T ve Z skorları), çok boyut ölçeklendirme analizine göre T ve Z skorlarında el kavrama kuvveti ile ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Kuvvet değerlerinin futbolcularda daha iyi olduğu, ancak lomber ve femur bölgesi KMY’ye ait T ve Z skorları kuvvet arasındaki ilişkinin cinsiyet ve gruplara göre farklılık göstermediği tespit edilmiştir.Öğe Fındık Kabuklarından Elde Edilmiş Odun Sirkesi’ nin In-Vitro Şartlarında Antifungal Etkisinin Belirlenmesi(2018) Koç, İbrahim; Yardım, Erdal Necip; Çelik, Ali; Mendeş, Mehmet; Mirtagioğlu, Hamit; Namlı, AytenBu çalışma fındık kabuklarından elde edilen odun sirkesi’nin, in-vitro şartlarında Aspergillus niger ve Penicilliumdigitatum’a karşı antifungal etkisini saptamak amacıyla yapılmıştır. Odun sirkesi’nin %1, %3, %5, %7 ve %10mL’lik konsantrasyonlarının dâhil edildiği Patates Dekstroz Agar (PDA)’a, mikrofungusların 5 mm çapındakimiselyum diskleri inoküle edildikten sonra 24±1 oC’de 7 gün boyunca inkübasyona bırakılmıştır. İnkübasyonunsonunda mikrofungusların koloni çapları ölçülmüş ve kontrollere göre odun sirkesinin % engelleme oranlarıhesaplanmıştır. Yapılan varyans analizi sonucunda dikkate alınan uygulamalar arasında istatistiksel olarak önemlifarkların bulunduğu görülmüştür (P=0.000). Varyans analizi sonucunda uygulanan Dunnett testi sonucunda isekontrol grubu ile %1 mL odun sirkesi hariç, odun sirkesinin diğer dozları arasında istatistiksel olarak önemlifarkların bulunduğu görülmüştür. Sonuç olarak; odun sirkesinin küf mantarlarını engellemede kullanılabileceğisonucuna varılmıştır.Öğe Growth curve establishment for American Bronze turkeys(2006) Ersoy, I. Erbi; Mendeş, Mehmet; Aktan, SedatThe purpose of this study was to establish the growth curves parameters of American Bronze turkeys. The weekly body weight changes of male and female turkeys were recorded during 11 to 24 weeks of age. The Richards' growth model fitted the turkey weight and age (week) data. Profile analysis was also applied to weight-age data in order to get more detailed information about the differences in the live weights of male and female turkeys in consecutive weeks. Estimates for mature body weight were found as 9720.40 ± 971.33 g and higher for males than for females as 6029.96 ± 316.55 g. Based on Richards' model, male turkeys matured more slowly and it was needed that a more time to reach mature body weight than female turkeys. Results of profile analysis supported those results. Estimates for the absolute growth rate, absolute maturing rate and relative growth rate values were higher for females when compared to males. Male turkeys reached the maximum growth rate at 16.30 weeks of age whereas female ones reached the maximum growth rate at 12.85 weeks of age. Live weights of male and female turkeys, when both reached the maximum growth rate, were 3475.61 g and 2156.06 g, respectively. Male turkeys reached 80% of their mature weights at 24 weeks of age, whereas female ones reached 92% of their mature weight.Öğe How many samples are enough when data are unbalanced?(2005) Mendeş, MehmetDeneme planlamasında en önemli aşamalardan birisi, gerekli olan örnek hacminin belirlenmesidir. Örnek hacminin gereğinden fazla olması kaynakların israfına neden olmaktadır. Gereğinden az olması durumunda ise parametre tahminlerinde oldukça büyük sapmalar meydana gelmekte ve karşılaştırılacak muamele grup ortalamaları arasında gerçekte var olan farklılıklar ortaya konulamamaktadır. Karşılaştırılacak gruplardaki gözlem sayılarının eşit olması istenen bir durumdur. Ancak, uygulamada her zaman eşit hacimli örneklerle çalışmak mümkün olamamaktadır. Bu çalışmada, dengesiz denemelerin söz konusu olması durumunda hangi örnek hacmi kombinasyonlarının % 80'lik güç değerini sağlayabildiklerinin belirlenmesi amacıyla bir simülasyon çalışması yapılmıştır. Yapılan 50,000 simülasyon denemesi sonucunda, pek çok örnek hacmi kombinasyonu ile çalışılması durumunda % 80'lik güç değerine ulaşıldığı görülmüştür. Ancak, örnek hacimlerindeki dengesizliğin artması, araştırıcıyı daha fazla gözlem ile çalışmaya zorlamaktadır. Mesela varyanslar homojen iken n=(16, 16, 16) örnek hacmi kombinasyonu (toplam 48 gözlem) ile varılan güç değerine, dengesiz denemelerin söz konusu olması durumunda ancak n=(12, 30, 30) ve n=(12, 24, 36) (toplam 72 gözlem) örnek hacmi kombinasyonu ile çalışılması durumunda ulaşılmaktadır. Varyansların heterojenlik derecesinin artmasına paralel olarak örnek hacimlerindeki dengesizliklerin testin gücüne olan etkilerinin daha da belirginleştiği görülmüştür.Öğe Linear modeling analysis using for determining the factors affecting 305-day milk yield(Universidade Federal de Minas Gerais, 2021) Genç, Serdar; Mendeş, MehmetThe purpose of this study was to model the factors affecting the 305-day milk yield of dairy cows by using Automatic Linear Modeling Technique (ALM). The data set of this study consisted of eight different cow breeds grown in eight province of Turkey. Results of ALM showed that the accuracy of the model was 64.2 % means that 64.2% of the variation in the 305-day milk yield could be explained by the constructed model. Created model was consisted of four factors namely the Breed, Lactation Length, Parity, and Province. Therefore, those selected factors were more efficient than the others in predicting the 305-day milk yieldÖğe Multivariate Multiple Regression Analysis Based on Principal Component Scores to Study Relationships between Some Pre- and Post-slaughter Traits of Broilers(Ankara Univ, Fac Agr, 2011) Mendeş, MehmetThe main purpose of this study is to show that how can we use multivariate multiple linear regression analysis (MMLR) based on principal component scores to investigate relations between two data sets (i.e. pre- and post-slaughter traits of Ross 308 broiler chickens). Principal component analysis (PCA) was applied to predictor variables to avoid multicolinearity problem. According to results of the PCA, out of 7 principal components only the first three components (PC1, PC2, and PC3) with eigenvalue greater than 1 were selected (explained 89.45 % of the variation) for MMLR analysis. Then, the first three principal component scores were used as predictor variables in MMLR. The results of MMLR analysis showed that shank width, breast circumference and body weight had a similar linear effect on predicting the post-slaughter traits (P=0.746). As a result, since the animals had high value of shank width, breast circumference and body weight, it might be probable that their post-slaughter traits namely heart weight, liver weight, gizzard weight and hot carcass weight were also expected to be high.Öğe Ortanca değerin kullanılmasının ANOVA F testi bakımından gerçekleşen 1. tip hata olasılığı üzerine etkisi(2004) Mendeş, MehmetBu çalışmada, normal olmayan populasyonlarda ortalama yerine ortanca değerin kullanılmasının Anova F testi bakımından gerçekleşen l.Tip hata olasılığı üzerine etkisi araştırılmıştır. Yapılan 50000 simülasyon denemesi sonunda, populasyon varyansları homojen iken ortalamanın kullanılması daha güvenilir sonuçlar verirken, populasyon varyansları heterojen iken populasyon varyanslar ile örnek hacimleri arasında doğru bir eşleştirmenin yapılması durumunda ise ortanca değerin kullanılmasının daha güvenilir sonuçlar verdiği görülmüştür. Ters eşleştirmenin yapılması durumunda ise her iki istatistiğin kullanılması durumunda da oldukça sapmalı sonuçların elde edildiği görülmüştür.Öğe Path analysis of the relationships between various body measures and live weight of American bronze Turkeys under three different lighting programs(2005) Mendeş, Mehmet; Karabayır, Ali; Pala, AkınHayvan ıslahı ve genetiğinde, sebep-sonuç ilişkilerinin bilinmesi seleksiyon hakkında önemli ipuçları verebilir. Sebep değişkenlerinin üzerinde durulan özelliklere katkılarının farklı olması, söz konusu özelliklere en fazla katkı yapan değişkenlerin belirlenmesini gerektirir. Bu çalışmada, Amerikan Bronz Hindilerinin tespit edilen dört özelliğinin (incik uzunluğu, göğüs uzunluğu, göğüs derinliği ve göğüs çevresi), 30. hafta canlı ağırlık üzerine doğrudan ve dolaylı etkileri iz katsayısı metodu (Path analizi) kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz sonuçları, canlı ağırlık üzerine en fazla doğrudan etkiye sahip olan değişkenin incik uzunluğu değişkeninin olduğunu göstermiştir. Genel olarak, göğüs uzunluğu ve göğüs çevresi değişkenlerinin incik uzunluğu üzerinden olan dolaylı etkileri de daha yüksek bulunmuştur. Buradan hareketle, 30. hafta canlı ağırlığa en etkili değişkenin incik uzunluğu olduğu ve bunun modele dahil edilmesinin gerekli olduğu sonucuna varılmıştır.