Yazar "Kurt, Ünzüle" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 15 / 15
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe An empirical investigation of factors affecting the trade balance of G-20 countries(International Economic Society, 2015) Kiliç, Cüneyt; Balan, Feyza; Kurt, ÜnzüleDuring the last twenty years, economic literature has drawn attention to an encouraging role of efficient institutional implements on economic growth. Also, the world oil prices and real exchange rates inevitably are several important variables affecting many macroeconomic parameters of both developed and developing nations on their process of economic growth/development. This paper investigates the effects of institutional quality and of the world oil prices and real effective exchange rates on the trade balance in G-20 countries over the period 1996-2012. Using a static panel data approach, the results of this study demonstrate that the world oil prices, real effective exchange rates and institutional quality are crucial factors on trade balance for G-20 countries. This study also considers the effect of the 2008 Global Economic Crisis and confirms the negative effect of the 2008 crisis on trade balance for G-20 countries. © International Economic Society.Öğe An emprical analysis of determinants of knowledge and technology output: A panel data analysis(International Academy of Business and Economics, 2016) Aydin, Erdal; Yelkikalan, Nazan; Kurt, ÜnzüleInformation technology outputs have taken its place on the basis of economic growth in the world particularly since the 1990s. With growing importance of human capital that was recognized as a production factor with internal growth models, identification of the factors that accelerate information technology outputs placed at the centre of economic progress gained importance. This paper deals with human capital and research, infrastructure, market sophistication, business sophistication and their effects on knowledge and technology output of 17 developing countries during the period 2011-2015. Using the Pooled Ordinary Least Squares method, this paper showed that infrastructure, market sophistication, business sophistication are significant variables in explaining knowledge and technology output. © 2016, International Academy of Business and Economics. All rights reserved.Öğe Doğrudan Yabancı Yatırımların Co2 Emisyonu Üzerindeki Etkisi: Türkiye İçin Ardl Sınır Testi Yaklaşımı(2019) Kurt, Ünzüle; Kılıç, Cüneyt; Özekicioğlu, HalilDoğrudan yabancı yatırımlar bir ülke ekonomisine sağladığı önemli avantajlar yanında karbondioksit (CO2) emisyonunuartırmak suretiyle çevre ve insan sağlığı üzerinde yarattığı tahribat bakımından bazı önemli dezavantajlara da nedenolmaktadır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler doğrudan yabancı yatırımların sağladığı avantajlar bakımından buyatırımları kendi ülkelerine çekmek isterken gelişmiş ülkeler doğrudan yabancı yatırımların dezavantajlarından dolayıbu yatırımlara karşı bazı engeller uygulamakta hatta kendi yatırımlarını dahi az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelereyönlendirmektedirler. Bu çalışmada Türkiye’de 1974-2014 dönemine ait veriler kullanılarak doğrudan yabancıyatırımların CO2 emisyonu üzerindeki etkisi ARDL sınır testi yaklaşımı ile analiz edilmeye çalışılmaktadır. Çalışmadakişi başına GSYH’nin CO2 emisyonunu azalttığı, enerji tüketiminin ve doğrudan yabancı yatırımların CO2 emisyonunuarttırdığı buna bağlı olarak da Türkiye’de Kirlilik Sığınağı Hipotezinin geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe FİNANSAL GELİŞME VE SOFİSTİKE ÜRÜN ÜRETİMİ İLİŞKİSİ: TÜRKİYE İÇİN AMPİRİK BİR ANALİZ(2018) Kurt, Ünzüle; Azazi, HasanÜlkelerin ekonomik gelişimlerinde finans ve reel sektör önemli birrol oynamaktadır. Gelişmiş bir finans sektörü reel sektörün ihtiyacı olanparasal kaynağı hızlı ve ucuz bir şekilde sağlamakta bu durumdaüretimin aksamadan devamlılığını ve etkinliğini artırmaktadır. Ancakfinans sektörünün fon sağladığı ve bu fonun aracılığı ile üretilmiş olanher ürün ekonomik büyümeye aynı katkıyı sağlamamaktadır. Teknolojikyoğunluğu düşük olan ürünlerin ekonomik büyümeye katkısı sınırlı ikenteknolojik yoğunluğu yüksek yani sofistike olan ürünlerin ekonomikbüyümeye katkısı daha yüksektir. Dolaysıyla etkin ve verimli birekonomik büyümenin sağlanabilmesi için kaynakların sofistike ürünüretimine aktarılması önem arz etmektedir. Bu bağlamda kaynaklarınteknoloji yoğunluğu yüksek ürün üretimine aktarılması, bu üretimingerçekleştirecek kaynaların sağlanması noktasında finansal sistemgelişmişliği önemlidir. Finansal sistemi gelişmiş ülkelerde üreticilerinnispeten daha fazla kaynak gerektiren yüksek teknoojili ürün üretimi içingereklifonlarısağlamalarıdahaazmaliyetliolarakgerçekleştirebileceklerdir. Bu durumda gelişmiş bir finansal sistem dahaetkin ve daha verimli üretim süreçlerini destekleyen bir faktör olarakdevreye girecek ve ekonomik büyümeye ivme kazandıracaktır. Buçalışmada Türkiye’de finans gelişme ile sofistike ürün üretimi arasındakiilişki 1966-2016 dönemine ait veriler kullanılarak FOLS,CCR ve DOLSmodelleri ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda finansal gelişme ilesofistike ürün üretimi arasında pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir.Tespit edilen bu ilişki finansal gelişmenin sofistike ürün üretimini olumluyönde desteklediğini kanıtlamaktadır.Öğe IS KUZNETS’ INVERTED-U HYPOTHESIS VALID FOR TURKEY?: ARDL BOUNDS TESTING APPROACH(2022) Kılıç, Cüneyt; Kurt, Ünzüle; Can, GülistanKuznets (1955) stated that in the early stages of a society's economic development, income inequality would increase with economic growth, and in the later stages of economic growth, income inequality would decrease. The aim of this study is to analyze whether Kuznets (1955) hypothesis was valid for the Turkish economy with the help of ARDL boundary test approach using data from 1987-2019 period. As a result of the analysis, it was found that there is a negative relationship between economic growth and income inequality. These results indicate that Kuznets' inverted-U hypothesis is not valid in Turkey, but rather that the relationship between economic growth and income inequality is similar to the U-shape.Öğe İstikrar Ve Güvenin Tüketici Kredileri Üzerindeki Etkisi: Türkiye İçin Zaman Serisi Analizi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-05-01) Kurt, ÜnzüleBir ülkedeki istikrar ve güven o ülkenin sosyo-kültürel ve ekonomik parametreleri üzerinde önemli bir rol oynamaktadır. İstikrar ve güvenin olduğu ekonomilerde tüketiciler, yatırımcılar devlet harcamalarını ve yatırımlarını artırarak toplam talep kanalı ile ekonomik büyümeyi artırmaktadır. İstikrarsızlığın ve güvensizliğin var olduğu durumda ise tüketiciler, yatırımcılar ve devlet daha temkinli davranarak harcama ve yatırımlarını azaltarak ekonomik büyümeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Bu çalışmada Türkiye ekonomisindeki istikrar ve güvenin tüketici kredileri üzerindeki etkisi [2004:1- 2015:12] dönemine ait veriler kullanarak zaman serisi analizi yöntemi ile test edilmiştir. Analiz sonucunda istikrar ve güvenin tüketici kredilerini arttığı, istikrarsızlığın ya da risklerin ve güvensizliğin tüketici kredilerini azalttığı sonucuna ulaşılmıştırÖğe Kentleşme Ve Sanayileşmenin $CO_2$ Emisyonu Üzerindeki Etkisi: Türkiye İçin ARDL Sınır Testi Yaklaşımı(2020) Kılıç, Cüneyt; Kurt, Ünzüle; Balan, FeyzaKentleşme ve sanayileşme bir ülkede sosyo-kültürel ve ekonomik anlamdabirçok olumlu etkiye sahip iken, bazı olumsuz etkilere de neden olmaktadır.Bu olumsuz etkilerin en önemlilerinden birisi kentleşme ve sanayileşmeninçevre ve temiz hava üzerinde yaratmış olduğu etkidir. Bu etki bir ülkeninsürdürülebilir kalkınma çabalarına engel olduğundan tespit edilmesi ve buetkinin azaltılması için politikalar üretilmesi son derece önemlidir. Buçalışmanın amacı Türkiye’de 1960-2014 dönemine ait verileri kullanarak ARDLSınır Testi Yaklaşımı ile kentleşme ve sanayileşmenin $CO_2$ emisyonuüzerindeki etkisini analiz etmek ve analiz sonucuna göre politika önerilerindebulunmaktır. Analizde Türkiye’de yaşanan kentleşme ve sanayileşmenin $CO_2$emisyonunu artırarak temiz hava üzerinde olumsuz bir etkiye neden olduğusonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç kapsamında Türkiye’de sürdürülebilirkalkınma çabalarının aksamaması için hükümetlerin kentleşme ve sanayileşmepolitikalarını çevre ile daha dost hale getirerek uygulaması gerekmektedir.Öğe KENTLEŞMENİN SAĞLIK HARCAMALARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE İÇİN ARDL SINIR TESTİ YAKLAŞIMI(2020) Kılıç, Cüneyt; Kurt, ÜnzüleKentleşme bir toplumda sosyo-ekonomik ve kültürel birçok avantajı beraberinde getirirken bazı dezavantajlara da neden olmaktadır. Bu dezavantajların en önemlilerinden birisi hiç şüphesiz kendini sağlık alanında göstermektedir.Kentleşme; işsizlik, yoksulluk, aşırı nüfus artışına bağlı olarak ortaya çıkan düşük yaşam standartları, suç, çevre kirliliği, gecekondulaşma, trafik sorunları, yabancılaşma, belirsizlik, endişe, stres ve kaygıların artması gibi olumsuzluklara neden olmakta bu olumsuzluklarda sağlık sorunlarını artırmaktadır. Sağlık sorunlarının da artması sağlık harcamalarının artmasına neden olmaktadır. Bu çalışmanın amacı; Türkiye'de 1975-2018 dönemine ait verileri kullanarak ARDL Sınır Testi Yaklaşımı ile kentleşmenin sağlık harcamaları üzerindeki etkisini analiz etmek ve analiz sonucuna göre politika önerilerinde bulunmaktır. Analizde Türkiye'de yaşanan kentleşmenin sağlık harcamalarını arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç kapsamında Türkiye'de uygulanan kentleşme politikalarının yeniden gözden geçirilerek kentleşmenin sağlık problemleri üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ve zamanla da ortadan kaldırmak amacıyla çevre ile uyumlu planlı ve düzenli bir kentleşme politikasını benimsemesi ve istikrarlı bir şekilde uygulaması gerekmektedir.Öğe Küresel ekonomik kriz döneminde Türkiye ekonomisinde uygulanan para politikalarının makroekonomik göstergeler üzerindeki etkilerinin analizi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2012) Kurt, Ünzüle; Torun, MustafaKüresel ekonomik kriz ABD konut piyasalarında başlamış ve küreselleşme sonucu tüm dünya ekonomilerine yayılmış bir dünya krizidir. Tüm dünya ekonomilerini etkisi altına almış böylesi geniş kapsamlı bir ekonomik krizden çıkış noktasında devlet müdahaleleri zorunlu hale gelmiş ve tüm dünyada ekonomi politikaları önem kazanmıştır.Çalışmanın amacı, küresel ekonomik kriz döneminde Türkiye ekonomisinin durumunu ortaya koyarak krizden çıkış noktasında uygulanan para politikalarının makroekonomik göstergeler üzerindeki etkilerini analiz etmektir.Üç bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde ekonomik kriz ve ekonomi politikaları kavramları açıklanmakta, ikinci bölümde küresel ekonomik krizin oluşumu ve Türkiye ekonomisine yansımaları ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde ise küresel ekonomik kriz döneminde Türkiye ekonomisinde uygulanan ekonomi politikalarına yer verilmekte ardından küresel ekonomik kriz döneminde uygulanan para politikalarının (iç borçlanma faiz oranları, mevduat faiz oranları, reeskont oranları, zorunlu karşılık faiz oranları, TCMB gecelik borç alma ve verme faiz oranları, döviz faiz oranları (USD), emisyon hacmi değişim oranları) seçilmiş makroekonomik göstergeler (büyüme oranları, enflasyon oranları, işsizlik oranları, cari işlemler hesabı, İMKB 100 endeksi) üzerindeki etkileri ekonometrik olarak analiz edilmektedir. Analiz sonuçlarına göre cari işlemler hesabı hariç tüm makro ekonomik göstergelerle para politikası araçları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler olduğu saptanmıştır. Cari işlemler hesabı makro ekonomik değişkeni ile ise zorunlu karşılık oranları, TCMB gecelik borç alma ve verme faiz oranları hariç kullanılan para politikası araçları arasında istatistiksel olarak anlamlı sonuçlara ulaşılmıştır.Anahtar Kelimeler: Ekonomi Politikaları, Küresel Ekonomik Kriz, Makro Ekonomik GöstergelerÖğe KÜRESELLEŞME VE EKONOMİK KOMPLEKSİTE İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ(2018) Kurt, ÜnzüleKüreselleşme ülkeler arası sınırların kaldırılması anlamı itibari ile ekonomik anlamdadeğerlendirildiğinde ülkelerin birbirleri ile serbest ticaret yapabilmelerini ifade etmektedir. Bubağlamda küreselleşme bir taraftan serbest ticaret ülkelerde üretilen ve tüketilen ürünlerinçeşitlenmesine diğer taraftan da rekabet koşullarının değişmesine neden olmaktadır. Dolayısıylaülkelerin küreselleşme ortamında reel ekonomilerini dinamik tutabilmeleri rekabet üstünlüğüsaplayan ürünlerin üretimi ile sağlanabilmektedir. Bu çerçevede katma değeri yüksek ürün üretimiülkelerin rekabet üstünlüğü sağlamalarında önemli bir faktör olarak küreselleşme sürecinin ekonomikbüyümeyi arttırıcı yönde değerlendirildiğinin göstergesi olarak önem arz etmektedir. Küreselleşmeülkelerin ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel etkileşim sürecinde mesafelerin ortadan kalması olaraktanımlanmaktadır. Bu tanımlamadan anlaşıldığı üzere çok boyutlu bir kavram olan küreselleşmeolgusu bu çalışmada ekonomik, sosyal ve politik küreselleşme olarak ele alınmakta ve katma değeriyüksek ürün olarak tanımlanan sofistike ürün üretimi ile ilişkisi araştırılmaktadır. Araştırmasonucunda 1975/2015 dönemi Türkiye ekonomisinde ekonomik, sosyal ve politik küreselleşme ileekonomik kompleksite arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu tespit edilmiştir.Öğe KÜRESELLEŞMENİN SAVUNMA HARCAMALARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE İÇİN VAR ANALİZİ(2019) Kurt, Ünzüle; Kılıç, CüneytDünya da özellikle 1980 sonrası dönemde bilgi iletişim teknolojilerinde yaşanangelişmelerle birlikte ülkeler arasındaki sınırlar ortadan kalkmış ve küreselleşme yoğun birşekilde yaşanmaya başlamıştır. Küreselleşmede yaşanan bu yoğunluk bazı sektörlereönemli avantajlar sağlarken bazıları için dezavantajlar getirmiştir. Bu çalışmada Türkiye’deekonomik, politik ve sosyal alanda yaşanan küreselleşmenin savunma sanayi harcamalarıüzerinde yaratmış olduğu etki 1974-2015 dönemine ait veriler kullanılarak VAR modeliçerçevesinde analiz edilmiştir. Eşbütünleşme sonuçları değişkenler arasında uzun dönemliilişkiyi işaret ederken, nedensellik test sonuçları politik ve ekonomik küreselleşmeninsavunma harcamalarının nedeni olduğunu göstermektedir.Öğe TÜRKİYE EKONOMİSİNDE EKONOMİK İSTİKRAR, TÜKETİCİ GÜVENİ VE DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR İLİŞKİSİNİN ARDL MODELİ İLE ANALİZİ(2018) Kurt, ÜnzüleDoğrudan yabancı sermaye yatırımları 1980’li yılların ardındanserbest ticaretin gelişmesi ile özellikle gelişmekte olan ülkelerin ekonomikkalkınma ve büyümelerinde önemli yere sahip olmuştur. Doğrudanyabancı yatırımlar ülkelerin ekonomik büyümelerinde önemli bir dinamikolarak görülmektedir. Ekonomik büyümenin önemli bir finansmankaynağı olduğu noktasında görüş birliği olan doğrudan yabancı sermayeyatırımlarının ülkeye girişinde etkili faktörlerde bu bağlamda önem arzetmektedir. Doğrudan yabancı yatırımların belirleyicileri konusundaliteratürde önemli sayıda çalışma mevcuttur. Literatür bağlamında,özellikle Türkiye ekonomisi için yapılan araştırmalarda açıklayıcıdeğişkenlerin çoğunlukla ekonomik faktörlerden oluştuğu dikkatçekmektedir. Bu bağlamda çalışmanın literatüre katkısı psikolojik vesosyal faktörlerin doğrudan yabancı yatırımlar üzerindeki etkisineyönelikbirmodelintahminedilmesinoktasındaolmasıhedeflenmektedir. Çalışma kapsamında Türkiye ekonomisi için yapılanampirik literatür taraması ile doğrudan yabancı yatırımların ekonomikbüyüme üzerindeki etkisi saptanmış bu bağlamda doğrudan yabancıyatırımları belirleyen faktörlerin analizi isabetli bulunmuştur. Doğrudanyabancı yatırımların belirleyicileri üzerine literatürde önemli sayıdaçalışma bulunmakla birlikte bu çalışmanın özgün değeri belirleyicilerinarasında piyasa güvenine yer vermesi bu yolla tüketici beklentilerinidikkate alması oluşturmaktadır. Bu çerçevede piyasa güveni ve ekonomikistikrar değişkenlerinin doğrudan yabancı yatırımlar üzerindeki etkisi2004:01 ile 2015:12 dönemi için ARDL modeli aracılığı ile analizedilmiştir. Analiz sonucunda ekonomik istikrar ve piyasa güveninindoğrudan yabancı yatırımlar üzerinde istatistiksel olarak anlamlı etkileresahip olduğu tespit edilmiştir.Öğe TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FİNANSAL GELİŞME, ENERJİ TÜKETİMİ VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ(2019) Kurt, ÜnzüleFinansal gelişme, bir ülkede işlem gören finansal araçlarındünyadaki gelişmelere paralel olarak gelişip çeşitlenmesidir. Gelişenfinans piyasaları başka bir ifade ile bireylerin tasarruflarınıdeğerlendirebilecekleri alternatif yatırım araçlarının artması ile finansalsistemin tam ve etkin kullanımını sağlayarak ekonomik büyümeyiolumlu etkilemektedir. Finansal gelişmenin artması enerji tüketiminiarttırmakta, enerji tüketimindeki artış da ekonomik büyümeyiarttırmaktadır. Tüm etkiler ülkelerin gelişmişlik düzeylerine göre farklılıkgösterse de literatür finansal gelişme, enerji tüketimi ve ekonomikbüyüme arasında güçlü etkileşimin olduğu yönündedir. Literatürincelendiğine Türkiye ekonomisi için yapılan çalışmaların enerji tüketimi- ekonomik büyüme, finansal gelişme - ekonomik büyüme ya da enerjitüketimi-finansal gelişme ilişkisi biçiminde ele alınmıştır. Finansalgelişme, bilgi iletişim teknolojilerinde gelişmeyi ve içsel büyümemodellerinde bir üretim faktörü olarak dikkate alınan teknolojikilerlemenin bir sonucu ve kaynağı olarak enerji talebini etkilemekte,artan enerji talebi ise ekonomik büyümeyi etkilemektedir. Bu çalışmafinansal gelişmenin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini ekonomikbüyümenin önemli bir bileşeni olan enerji talebi bağlamında elealmaktadır. 1950-2015 dönemi verileri ile yapılan çalışmada değişkenlerarası uzun dönemli ilişki Johenson eşbütünleşme modeli ile, Nedensellikise VAR modeli ve Granger Nedensellik modeli ile araştırılmıştır.Araştırma sonucunda finansal gelişme, enerji tüketimi ve ekonomikbüyüme değişkenleri arasında eşbütünleşme ilişkisinin olduğu tespitedilmiştir. Aynı zamanda uygulanan Nedensellik sonuçları finansalgelişmeden enerji tüketimine doğru tek yönlü, enerji tüketimindeekonomik büyümeye ve ekonomik büyümeden enerji, tüketimine doğruçift yönlü nedensellik tespit edilmiştir.Öğe Türkiye'de döviz kurlarının açıklanmasında varlık piyasalarının rolü: Portföy denge modeli üzerine ampirik analiz(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2016) Kurt, Ünzüle; Ener, MelihaKüreselleşen dünyada döviz kuru hareketlerinin tüm makroekonomik göstergelerle ilişkili olması, ülke ekonomisinde döviz kurunu açıklayan değişkenlerin saptanmasını önemli hale getirmiştir. Döviz kurlarını açıklayan modeller iktisat literatüründe birçok çalışmaya konu olmuş, ülkelerde değişen döviz kuru sistemleri ve sermaye hareketleri serbestliğine paralel bir gelişim göstermiştir. Bu bağlamda sermaye hareketlerinin serbestliği ve esnek kur sisteminde geliştirilen portföy denge modeli, döviz kurlarının açıklanmasında reel ve para piyasasının yanı sıra varlık piyasasını da dikkate alan bir modeldir. Döviz kurlarının açıklanmasında bireysel servetten hareket eden modelde, serveti oluşturan varlıklar para stoku, yerli ve yabancı menkul kıymet olmak üzere üç varlıktan oluşmakta ve döviz kuru dalgalanmaları bu varlıkların getirilerindeki değişmelere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda, çalışmanın amacı Türkiye ekonomisinde döviz kurlarının açıklanmasında portföy denge modelinin geçerliliğini araştırmaktır. Çalışmada Türkiye ekonomisi için 2003:01–2014:12 dönemi aylık verileri kullanılarak döviz kurlarının açıklanmasında portföy denge modelinin geçerliliği ARDL modeli yardımı ile araştırılmaktadır. Portföy denge modeli çerçevesinde reel, para ve varlık piyasası ile ilişkilendirilen döviz kuru modelinde açıklayıcı değişkenler; BİST 100 endeksi, vadesiz mevduat, iç borçlanma faiz oranı, dış ticaret dengesi, finansal risk, reel döviz kuru ve TÜFE beklentisi olarak belirlenmiştir. Buna ek olarak çalışmada portföy denge modelinin özel bir durumu olarak açıklanan güvenli sığınak etkisi çerçevesinde politik risk ile döviz kuru ilişkisi Granger nedensellik analizi ile araştırılmaktadır. Çalışma sonucunda, incelenen dönemde Türkiye ekonomisinde döviz kurlarının açıklanmasında portföy denge modelinin geçerli olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Portföy Denge Modeli, Döviz Kuru, Türkiye Ekonomisi.Öğe Türkiye’de iklim değişikliğinin tarım sektörü üzerindeki etkileri: ARDL sınır testi yaklaşımı(2022) Akcan, Ahmet; Kurt, Ünzüle; Kılıç, CüneytDünyanın ikliminde Sanayi Devrimi’ne kadar doğal faktörlerin etkisine bağlı olarak değişim yaşanmasına rağ- men Sanayi Devrimi’nden sonra doğal faktörlerin etkisine ilave olarak insan faaliyetlerinden kaynaklanan (fosil yakıt kullanımı, tarımsal etkinlikler ve sanayileşme gibi) etkilerinde eklenmesiyle birlikte değişimin hızı artış göstermiştir. Sanayi Devrimi sonrası iklim değişikliğinde meydana gelen artış günümüze kadar toplumların sosyo-ekonomik, çevresel ve kültürel olmak üzere birçok faktörü üzerinde önemli değişikliklere neden olmuş- tur. Değişimin en yoğun yaşandığı alanlardan birisi de hava olaylarından bire bir etkilenen tarım sektörüdür. Bu çalışmanın amacı, 1985-2018 döneminde Türkiye’de meydana gelen iklim değişikliğinin tarım sektörü üzerin- deki etkisini ARDL sınır testi yaklaşımı ile analiz etmektir. Analizde, yağış miktarında ve nem oranlarında mey- dana gelen değişimin tarım sektörünün GSYİH içindeki payını pozitif ve anlamlı bir şekilde etkilediği, sıcaklık ve karla örtülü gün sayısında meydana gelen değişimlerin ise tarım sektörünün GSYİH içindeki payını negatif ve anlamlı bir şekilde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.