Yazar "Koşan, Ayşen Melek Aytuğ" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acil Tip Stajını Alan Önhekimlerin Staj Öncesi ve Sonrası Meslekî Kaygılarının İncelenmesi (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Örneği)(Tıp Eğitimini Geliştirme Derneği, 2021) Akman, Canan; Koşan, Ayşen Melek Aytuğ; Toraman, Çetin; Akdur, Gökhan; Akdur, OkhanAmaç: Bu araştırmanın amacı acil tıp stajını alan önhekimlerin, bu stajı almadan ve aldıktan sonraki mesleki kaygılarını karşılaştırarak, acil tıp staj eğitiminin önhekimlerin mesleki kaygılarında değişiklik yaratıp yaratmadığına dair fikir edinmektir.Gereç ve Yöntem: Araştırma izlem temelli bir araştırmadır. Araştırma, Türkiye’deki bir tıp fakültesinde öğrenim gören 83 önhekim ile yürütülmüştür. Önhekimlerin mesleki kaygıları “Acil Müdahale Hizmeti Sunan Personel Mesleki Kaygı Ölçeği” ile elde edilmiştir. Veriler, ilişkili örneklemler için t-test ile analiz edilmiştir.Bulgular: Önhekimlerin acil tıp stajını almadan önce en az kaygı yaşadıkları durumlar; “yaşım ilerledikçe fiziksel aktivitelerden dolayı mesleğimi verimli biçimde yapamamak”, “hizmet sunarken sakat kalma riski”, “sakat kalıp gelirimin düşmesi”, “çalışma arkadaşımın bilgi ve beceri yetersizliği”, “hasta nakil sırasında yaşanacak engeller (dar koridor vb.)” ve “müdahale ve nakil ekipmanlarının ergonomik olmaması”dır. Bu kaygılar staj sonunda da yaşanan en düşük kaygılar olarak belirlenmiştir. Önhekimlerin acil tıp stajını almadan önce en fazla kaygı yaşadıkları durumlar; “hizmet sunarken fiziksel şiddet görme olasılığı”, “hizmet sunarken sözel şiddet görme olasılığı”, “personel yetersizliği”, “hizmet sırasında karşılaştığım etik dışı davranışlar” ve “hasta ve hasta yakınlarının bize karşı önyargısı”dır. Araştırmanın sunduğu kayda değer bir bulgu, bu kaygıların acil tıp stajı alındıktan sonra da düşme eğilimi göstermemiş olmasıdır. Sonuç: Araştırmada önhekimlerin aldıkları acil tıp stajının onların yaşadıkları kaygılarda herhangi bir değişiklik yaratmadığı belirlenmiştir. Başka üniversitelerde önhekimlere uygulanan acil tıp stajı ile araştırmada geçen üniversitenin acil tıp stajının öğrencilerin yaşadığı kaygılara etkisi karşılaştırmalı olarak incelenmesi, uygulanan acil tıp staj programının gözden geçirilip, etkililiğinin incelenmesi, önhekimlerin acil vakalara müdahale konusunda yaşadıkları kaygıların nitel araştırmalar ile derinlemesine araştırılması önerilirÖğe Assessment of learning outcomes(IGI Global, 2020) Koşan, Ayşen Melek AytuğWhy do we use assessment? What happens if we don't assess? What does assessment mean for education, decision makers, stakeholders, teachers, and students? How do objectives and learning outcomes guide evaluation? Objectives and learning outcomes are classified by taxonomies by Bloom, Anderson, and Krathwohl. Do these taxonomies also guide the assessment? How does it work? How to measure learning outcomes in the cognitive domain? What are the assessment tools and evaluation methods that are effective in assessment high level cognitive skills? What measuring tools can be used to measure the affective domain? What are the methods of effective measurement in the psychomotor field? How are skills measured? What should be considered in the measurement of objectives and learning outcomes? How can educators benefit from classical and alternative measurement methods? What are the benefits of using multiple assessment? What are the effects of focusing on what learners can do, not how much they cannot do? This chapter explores the assessment of learning outcomes. © 2021, IGI Global.Öğe COVID-19 Salgın Sürecine İlişkin Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi (ÇOMÜTF) Deneyimi(Tıp Eğitimini Geliştirme Derneği, 2021) Demir, Tamer; Koşan, Ayşen Melek Aytuğ; Toraman, ÇetinAralık 2019’dan itibaren tüm dünya COVID-19 küresel salgını ile aktif biçimde mücadele etmek zorunda kalmıştır. Birçok ülkeyi etkileyen hastalık Türkiye’de de 16 Mart 2020 itibari ile örgün eğitime ara verilmesine, insanlar arasında fiziksel izolasyonu, olağan üstü bazı önlemlerin alınmasını gerekli kılmıştır. Bu olağan üstü önlemler hayatın birçok alanını etkilemiştir. Bunlardan biri de eğitim öğretim faaliyetleridir. Bu olgu sunumu Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesinin (ÇOMÜTF) eğitim yönetimi kadrosuyla bu olağan üstü koşullara uygum sağlama, üstesinden gelme, olanakları en verimli şekilde kullanma ve 2020-2021 Eğitim Yılı ve sonrası için almaya çalıştığı önlemleri ve çabasını yansıtmayı amaçlamıştırÖğe Developing an Occupational Anxiety Scale for Emergency Medical Service Professionals(2020) Postacı, Emine Seviç; Uysal, İbrahim; Koşan, Ayşen Melek Aytuğ; Toraman, ÇetinBackground: Emergency medical serviceprofessionals regularly make critical decisionsthat directly affect life-related to patient’s care.Anxiety may restrict the healthcare professionalsduring this period. Present study is aimed todevelop a measurement tool that measuresthe occupational anxiety levels of healthcareprofessionals providing emergency medicalservices in a valid and reliable manner.Methods: In this descriptive study, data wereobtained from three different groups. Thesewere; the group (50 people) to whom openended questions were asked in order to obtainthe scale items, the group (209 people) on whomexplanatory factor analysis and reliabilityanalysis were performed and the group (201people) on whom confirmatory factor analysiswas performed. Individuals in all groupswere healthcare personnel who were involvedin providing emergency and pre-hospitalemergency medical services.Results: As a result of the validity analyses, itwas determined that the scale should consist of22 items with two factors. This structure wasconfirmed by confirmatory factor analysis. Thereliability value was determined to be 0.914 forthe entire scale; 0.922 for the factor of bodily,physical and vital concerns; 0.866 for the factorof concerns regarding setting, staff, equipmentand environmental factors.Conclusion: It was concluded that the scaledeveloped in accordance with these resultsin the context of the participants in this studymeasures the professional concerns of thepersonnel providing emergency medicalservices in a valid and reliable manner. It isof vital importance for all individuals whomay need service at any time to determine thefactors that cause high professional anxiety anddevelop anxiety-reducing measures, especiallyfor Emergency Medical Services professionals.The Occupational Anxiety Scale of EmergencyHealth Professionals developed can be usedin such studies and will be a starting point formore detailed studies.Öğe Grand Rounds Model in terms of Continuing Medical Education and Lifelong Learning(Tıp Eğitimini Geliştirme Derneği, 2021) Korkmaz, Güneş; Koşan, Ayşen Melek Aytuğ; Toraman, ÇetinAim: The rapid change in many fields in the global sense and the need for transformation due to this change has also affected the field of medical sciences; therefore, revisions have been required in medical education practices. For this reason, medical education is considered as one of the fields where change occurs fast. This study aims to examine the Grand Rounds model in terms of continuing medical education and lifelong learning through the analysis of its planning, implementation, and evaluation process. Methods: This traditional literature review, in the context of continuing medical education and lifelong learning, was conducted to examine the planning, implementation and evaluation processes of grand rounds, especially in the United States. In Pubmed, Scopus and Google Scholar search engines, the keywords "Clinical Rounds", "Medical Rounds", "Bedside Teaching Rounds", "Medicine Rounds" and "Ward Rounds", which are called "classical clinical learning cycle", were searched. Then, the studies that included the term “Grand Rounds” model were examined.Results: The grand rounds are designed to follow up-to-date diagnosis and treatment methods, to encourage knowledge sharing among faculty members, to contribute to the lifelong learning skills of students and faculty members, to create an active learning environment for assistants and students, and to share the faculty’s experiences with other stakeholders. It has been observed that the Grand Rounds, which was created in the context of adult learning theory and lifelong learning, has a more comprehensive process than traditional clinical rounds, is applied both in pre-graduate and postgraduate medical education and with the participation of health professionals from various disciplines. The most important stage of the Grand Rounds is planning. Therefore, there are some key elements that should be considered by the organizing committee that will carry out the planning process. These elements include shaping the content around the themes that will meet the needs of the participants, determining the appropriate learning outcomes, and deciding on the presentations that will contribute to the development of students' skills such as clinical reasoning, problem solving and decision making. During the implementation process, sufficient time should be allowed for the participants to discuss, interact, and share information about the subject. After Grand rounds, both the content in the learning cycles and the presenters should be evaluated with valid and reliable tools.Conclusions: Integration of Grand rounds into continuous medical education in Turkey is strongly recommended in terms of providing broader lifelong learning opportunities for medical students, resident physicians and medical educators. [TR] Amaç: Küresel anlamda birçok alanda yaşanan hızlı değişim ve bu değişimin beraberinde getirdiği dönüşüm ihtiyacı tıp bilimini de etkilemekte ve tıp eğitimi uygulamalarında güncellemeler gerektirmektedir. Bu nedenle, tıp eğitimi değişim ve yenilenmenin en hızlı olduğu bilim alanlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu araştırmanın amacı, sürekli tıp eğitimi ve yaşam boyu öğrenme bağlamında Grand Rounds öğrenme döngüsü modelini planlama, uygulama ve değerlendirme açısından incelemektir. Yöntem: Makale türü geleneksel derlemedir. Sürekli tıp eğitimi ve yaşam boyu öğrenme bağlamında özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanan grand rounds öğrenme döngüleri ile ilgili planlama, uygulama ve değerlendirme süreçlerini incelemek için kaynak taraması yapılmıştır. Pubmed, Scopus ve Google Scholar arama motorlarında öncelikle “klasik klinik öğrenme döngüsü” olarak adlandırılan “Clinical Rounds”, “Medical Rounds”, “Bedside Teaching Rounds”, “Medicine Rounds” ve “Ward Rounds” anahtar sözcükleri taranmış; sonrasında ise “Grand Rounds” öğrenme döngüsü modelinin yer aldığı çalışmalar incelenmiştir. Bulgular: Grand rounds öğrenme döngüsünün temel amaçları güncel tanı ve tedavi yöntemlerini takip etmek, öğretim üyeleri arasında paylaşımı teşvik etmek, öğrenci ve öğretim üyelerinin hayat boyu öğrenme becerisine katkı sağlamak, asistanlara ve öğrencilere birlikte aktif bir öğrenme ortamı yaratmak, fakültede edinilen deneyimleri ilgili diğer kişilerle paylaşmaktır. Yetişkin öğrenme kuramı ve yaşam boyu öğrenme bağlamında oluşturulmuş Grand Rounds öğrenme döngüsünün klinik öğrenme döngülerinden daha kapsamlı bir sürece sahip olduğu hem mezuniyet öncesi hem de mezuniyet sonrası tıp eğitiminde uygulandığı, farklı disiplinlerden sağlık profesyonellerinin katılımıyla gerçekleştiği görülmüştür. Grand Rounds öğrenme döngülerinin en önemli aşaması planlamadır. Dolayısıyla, planlamayı gerçekleştirecek komitenin göz önünde bulundurulması gereken bazı temel öğeler bulunmaktadır. Bu öğelerden en önemlisi içeriğin katılımcıların ihtiyaçlarına cevap verecek temalar etrafında şekillendirilmesi, uygun öğrenme hedeflerinin belirlenmesi ve gerçekleştirilecek sunumların öğrencilerin klinik akıl yürütme, problem çözme ve karar verme gibi becerilerinin gelişmesine katkı sağlayacak nitelikte seçilmesidir. Uygulama sürecinde katılımcıların konu hakkında tartışması, etkileşime girebilmesi ve bilgi paylaşımı yapabilmesi için yeterli süre tanınmalıdır. Uygulama sonrasında ise, hem öğrenme döngülerinde yer alan içerik hem de sunum yapan kişiler geçerli ve güvenilir araçlarla değerlendirilmelidir.Sonuç: Tıp fakültesi öğrencileri, asistanlar ve tıp eğitimcilerine yaşam boyu öğrenme fırsatı sunması nedeniyle, Grand Rounds öğrenme döngüsü modelinin Türkiye’de sürekli tıp eğitimine entegrasyonunun sağlanması önerilmektedir.Öğe INVESTIGATION OF PROBLEM-SOLVING ABILITY PERCEPTIONS OF EMERGENCY AND INPATIENT HEALTH PROFESSIONALS(Paramedik Eğitiminde Standardizasyon ve Akreditasyon Derneği, 2021) Postacı, Emine Sevinç; Uysal, İbrahim; Koşan, Ayşen Melek Aytuğ; Toraman, ÇetinObjective: The purpose of this research; to examine the problem-solving ability perceptions of healthcare professionals working in emergency and inpatient services in terms of variables that affect them. Material and Method: This research is a cross-sectional study. Data were collected by problem solving inventory and questionnaire. The population of the study consisted of the personnel working in the emergency and inpatient services, while the sample of the study consisted of staff who agreed to participate in the study and could be reached (N=103). Data were collected by problem solving inventory and questionnaire. Results: In this study, the confidence of those working in the emergency department to the competence of problem solving is higher than the healthcare personnel working in the inpatient service. The approach-avoidance scores of the healthcare professionals working in the emergency service are higher than those of the inpatient service personnel. The confidence in problem-solving competence of single staff is higher than the married ones. The approach-avoidance score of single staff is also higher than the married staff. The approach-avoidance score of the staff without having a child is higher than the ones who have 2 or more children. Also, the approach-avoidance score of staff with 9 years of experience is higher than the ones with 0 to 1-year experience. The self-confidence in problem solving and approach avoidance levels of those who are satisfied with the unit they work in are higher than those who are partially satisfied. The self-confidence of those who work continuously during the day is higher than those who work at night shift. Conclusion: In the study, it was concluded that the health professionals working in the emergency department have higher problem-solving competence than those working in the inpatient serviceÖğe Tıp Fakülteme Mektubum Var!(Tıp Eğitimini Geliştirme Derneği, 2021) Koşan, Ayşen Melek Aytuğ; Akman, Canan; Toraman, ÇetinAmaç: Bu araştırmanın amacı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi (ÇOMÜTF) 2018, 2019 ve 2020 mezunu hekimlerin fakültelerine yönelik duygu, düşünce ve anlamlandırmalarını ortaya çıkarmaktır.Yöntem: Bu araştırma, fenomonolojik nitel araştırma şeklinde tasarlanmıştır. Araştırmada uygun örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri ÇOMÜTF mezunu 32 pratisyen hekimden elde edilmiştir.Araştırmada veriler mezunların fakültelerine yazdıkları mektuplardan elde edilmiştir. Nitel araştırma olarak tasarlanan bu araştırmada geçerlik ve güvenirlik adına gönüllü katılım, yapılan analizlerin araştırma dışı uzmanlara denetletilmesi yoluyla dış denetim, katılımcı doğrulaması, katılıcıların söylemlerinden doğrudan alıntı yapma stratejilerinden yararlanılmıştır. Verilerin analizi içerik analizi ile gerçekleştirilmiştir.Bulgular: Mezun pratisyen hekimlerin mektupları kodlanmış, kodlardan kategorilere ve temaya ulaşılmıştır. Araştırmada tek tema elde edilmiştir: Fakültem. Fakültem teması altında, duygularım, eğitimim, hocalarım, öğrenciler ve mezunlar ne yapmalı, tıp eğitimi nasıl olmalı, çevremdeki insanların ÇOMÜTF hakkındaki düşünceleri kategorileri oluşmuştur. Bu kategoriler altında oluşan kodlar görselleştirilmiş ve katılımcılardan doğrudan aktarım yapılarak sunulmuştur.Sonuç: Fakülteye yönelik kendine güvenme isteği, korku, kaygı, yetersizlik duygusu, fakülteye aidiyet eksikliği, mesleğine yabancılaşma, tıp eğitimi hakkındaki hayal kırıklıkları, bilgi ve beceri eksiliği hissi, yeterlilik hissi, fakültenin verdiği iyi eğitimden memnuniyet duyguları öne çıkmıştır. Bilgi eksikliği, hastaya yaklaşım eğitiminin yetersizliği, yeterli beceri edinememiş olmak, eğitimin teorik ağırlıklı olması, temel bilim klinik bilimler bağlantı eksikliği, eğitim ile günlük yaşam arasındaki uyumsuzluk, Türkiye’deki tüm tıp fakültelerinde eğitimin sorunu olduğu, bazı stajlar yararlıyken yararsız birçok stajın da olduğu ve bunların kaldırılması gerektiği, fakültenin öğrencilerine yeterli eğitim verdiği ve deneyim kazandırdığı düşünceleri öne çıkmıştır. Mezunlar halen öğrenim görmekte olan öğrenci arkadaşlarına seslenerek; kendini yetiştirmek isteyen hasta sorumluluğu almaya çalışır, uzmanlık eğitimine yönelmek gerekir, [EN] Aim: This study aims to examine the feelings, views, and interpretations of the graduate students (2018, 2019 and 2020) of Çanakkale Onsekiz Mart University Faculty of Medicine (COMUFM) towards their faculties.Methods: This study was based on the principles of phenomenological qualitative research design. Convenient sampling method was used in the study. The data were obtained from 32 medical faculty graduates who are general practitioners. The data in the study were collected through letters written by the graduates to the faculties they graduated. To ensure the validity and reliability of this study, which was designed as a qualitative research, several strategies such as voluntary participation, external auditing, participant verification, and direct quotation from participants' statements (verbatim examples) were used. The data were analyzed using content analysis.Results: The letters written by the graduates were coded, and the theme and categories were obtained from these codes. Only one theme was obtained in the study: My faculty. Under this theme, the categories are (1) my feelings, (2) my education, (3) faculty members, (4) what do students and graduates have to do, (5) how should medical education be, and (6) what others think about COMUFM. The codes created under these categories were visualized and presented through verbatim examples from the participants.Conclusions: The most prominent feelings obtained were self-confidence towards the faculty, fear, anxiety, inadequacy, lack in the sense of belonging to the faculty, professional alienation, disappointment about medical education, lack of knowledge and skills, feeling of competence, being satisfied with the education provided by the faculty members. The most common views obtained were lack of knowledge, the inadequacy of education for the approaches to patient, being unable to obtain required skills, theoretical training more than practical training, the lack of connection between basic science and clinical science, the mismatch between education and real life, the education of all medical faculties in Turkey is problematic, some of the internships should be removed, and the faculty members provide quality education and opportunity to experience for their students. The graduates addressed the fellow students by suggesting "the ones who would like to train themselves try to take the responsibility of the patient", "we need focus on residency training", "we need to put what we have learned into practice", "we need to learn effective self-learning strategies", "motivation should be kept high", " we should be hard on the faculty member’s heels who have always aimed to increase students’ knowledge and skills”, "You must correct your deficiencies", "not to harm the patient should be our priority". The graduates suggested that the medical students should care about the clinical skills, the physicians should be trained to work in a team, they should be trained more effectively in terms of the authorities and responsibilities they will take, overcome the ego related to your profession, work selflessly, should take case reports seriously in the training, clinical training should be fully hands-on, it should be ensured that students benefit from the experience of graduates, medical students should be better trained in terms of communication and social skills.Öğe Tıp Fakültesi Öğrencilerinin Bilişsel Esneklik Düzeyleri, Öğrenme Yaklaşımları ve Kullandıkları Öğrenme Stratejileri (Çanakkale Örneği)(2020) Toraman, Çetin; Koşan, Ayşen Melek Aytuğ; Yurdal, Mustafa OnurAmaç: Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin bilişsel esneklikdüzeyleri, öğrenme yaklaşımları ile kullandıkları öğrenme stratejilerinibelirlemek, bunlar arasındaki ilişkileri incelemek; öğrencilerin öğrenme,öğretme ve sınavlara yönelik görüşlerini belirlemektir.Gereç ve Yöntem: Araştırmada açımlayıcı desen karma araştırmayöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın nicel kısmında öğrencilerinbilişsel esneklik düzeyleri, öğrenme yaklaşımları ve kullandıklarıöğrenme stratejileri incelenmiş ve aralarındaki ilişkiler belirlenmiştir.Araştırmanın nitel kısmında bilişsel esneklik, öğrenme yaklaşımları veöğrenme stratejileri ölçeğinden öğrencilerin elde ettikleri puanlar gözönünde bulundurularak, bu ölçeklerden yüksek ve düşük puan alan herdönemden iki öğrenci olmak üzere toplam on iki öğrenci odak grupolarak belirlenmiş ve bu öğrencilerle görüşme gerçekleştirilmiştir.Araştırmanın nicel kısmında tıp fakültesi dönem I’den dönem VI’ya 626 öğrenci, nitel kısımda iseodak grupta yer alan 12 öğrenci araştırma grubunu oluşturmuştur.Veriler, Martin ve Rubin tarafından geliştirilmişAltunkol tarafından Türkçeye uyarlanmışolan “Bilişsel Esneklik Ölçeği”; Batı, Tetik veGürpınar tarafından Türkçeye uyarlanmış olan“Öğrenme Yaklaşımları Ölçeği”; Çelikkayatarafından geliştirilmiştir öğrenme stratejileriölçeğiyle elde edilmiştir.Bulgular: Araştırma sonucunda tıp fakültesiöğrencilerinin bilişsel esneklik düzeyininyüksek olduğu, derin ve yüzeysel öğrenmeyaklaşımına sahip olmakla birlikte derinöğrenme yaklaşımlarının yüzeysel öğrenmeyaklaşımlarından bir miktar yüksek olduğu,sosyo-duyuşsal, anlamlandırma, tekrar vedikkat öğrenme stratejilerinin her birindenyararlandıkları belirlenmiştir. Erkeklerinyüzeysel öğrenme eğilimi kadınlardanyüksektir. Kadınlar dikkat öğrenme stratejisinierkeklerden daha çok kullanmaktadır. Çalışmadayer alan öğrenciler, sınavların kendilerininöğrenme düzeylerini ölçmediğini, sınavlarınonları “bilgiyi ezberlemeye” yönlendirdiğinibelirtmiştir.Sonuçlar: Derin öğrenme yaklaşımı ile yüzeyselöğrenme yaklaşımının bir arada yüksek miktardakullanılması bir çelişki gibi görünse de odakgrup görüşmeleri göstermiştir ki; eğitim sistemiöğrencilere bazı mesajlar vermektedir: “Derinöğrenmeye çalışırsan sınıfı geçebileceğingaranti değil, ancak gereken bilgileri ezberlersendurum net: Başarı!”. Bilişsel esneklik arttıkçasosyo-duyuşsal öğrenme stratejisi kullanımıda artmaktadır. Derin öğrenme yaklaşımıarttıkça sosyo-duyuşsal öğrenme stratejisi,anlamlandırma öğrenme stratejisi ve tekraröğrenme stratejisi kullanımı artmaktadır.Öğe Tıp Öğrencilerinin Motivasyonel Kararlılık, Özyönelimli Öğrenme Hazırbulunuşluğu ve Başarı Yönelimleri Arasındaki İlişki(Tıp Eğitimini Geliştirme Derneği, 2021) Toraman, Çetin; Yurdal, Mustafa Onur; Koşan, Ayşen Melek Aytuğ; Baş, BaharAmaç: Günümüzde eğiticilerden birer öğrenen yoldaşı olmaları, öğrenmeyi yönlendiren başarılı rehberler olmaları beklenmektedir. Diğer yandan öğrenenlerden de kendi öğrenmelerine yön verebilen, eğitiminin paydaşı olabilen, kendi eğitimi üzerinde söz sahibi olması gereken, öğrenmedeki ihtiyaçlarını gerçekçi biçimde görebilen bireyler olması beklenmektedir. Bu bağlamda öğrenenlerin akademik başarıya yönelimi, motivasyonu, özyönelimli öğrenme gibi özellikleri ön plana çıkmaktadır. Bu araştırmanın itici gücü ve hareket noktası öğrencilerinin motivasyonel kararlılık düzeyleri, özyönelimli öğrenme hazırbulunuşluk düzeyleri ve başarı yönelimlerinin belirlenmesi, bunlar arasındaki ilişkilerin incelenmesidir.Yöntem: Betimleyici özelliğinin yanında ilişkisel karşılaştırma türünde yapılandırılmış olan bu araştırmada, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem I’den Dönem VI’ya 780 öğrenci ile çalışılmıştır. Veriler “Motivasyonel Kararlılık”, “2X2 Başarı Yönelimleri” ve “Özyönetimli Öğrenmeye Hazırbulunuşluk” ölçekleriyle elde edilmiştir. Verilerin analizinde betimleyici istatistiklerin yanında korelasyon analizinden yararlanılmıştır.Bulgular: Tıp fakültesi öğrencilerinin büyük oranda amaç yönelimli olduğu, performans yöneliminin ise nispeten daha düşük olduğu görülmüştür. Öğrencilerin motivasyonel kararlılık düzeyleri orta düzeydedir. Genel olarak özyönelimli öğrenme hazırbulunuşluk düzeyleri yüksektir. Öğrencilerin başarı yönelimi, motivasyonel kararlılık ve özyönelimli öğrenme hazırbulunuşluğu birbiriyle pozitif ve anlamlı ilişki içerisindedir. Öğrencilerin öğrenim gördükleri dönem öğrenme yaklaşma, öğrenme kaçınma, performans kaçınma, ulaşılamayan hedefleri yineleme, öğrenme isteği ve öz kontrol düzeylerini farklılaştırmıştır. Öğrenim görülen dönem performans yaklaşma, uzun vadeli hedefleri takip, mevcut hedefleri takip ve özyönelim düzeylerinde farklılaşma yaratmamıştır.Sonuç: Araştırma sonuçları tıp fakültesi öğrencilerinin performans amaç yöneliminden çok öğrenmeye odaklı amaç yönelimine sahip olduğunu göstermiştir. Dönem VI’da motivasyonel kararlılık düzeyi diğer dönemlere göre daha düşüktür. Benzer biçimde en yüksek özyönelimli öğrenme hazırbulunuşluğu Dönem III, en düşük ise Dönem VI öğrencilerindedir. Öğrenme yaklaşma başarı yönelimi ile yüksek düzeyde pozitif ilişki gösteren özellikler öğrenme isteği ve özkontroldür. Öğrenme kaçınma başarı yönelimi ile yüksek düzeyde pozitif ilişki gösteren özellikler performans kaçınmadır. Performans kaçınma başarı yönelimi ile performans yaklaşma yönelimi yüksek ilişki göstermektedir. Uzun vadeli hedefleri takip ile yüksek düzeyde pozitif ilişki gösteren özellikler mevcut hedefleri takip, ulaşılmayan hedefleri yineleme, özyönelim ve öğrenme isteğidir. Mevcut hedefleri takip ile yüksek düzeyde pozitif ilişki içinde olan özellikler ulaşılmayan hedefleri yineleme, özyönelim, öğrenme isteği ve özkontroldür. Özyönelim ile öğrenme isteği ve özkontrol yüksek pozitif ilişki içerisindedir. Öğrenme isteği ile özkontrol yüksek pozitif ilişki içerisindedir. Araştırma bulguları literatür ile benzeşen yönler gösterdiği gibi farklılaşan yönler de sergilemiştir