Yazar "Kayan, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Küreselleşmenin kentler üzerindeki etkileri ve küresel kentlerin özellikleriyle ilgili bir değerlendirme(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Dr. H. İbrahim Bodur Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Merkezi, 2015-06) Kayan, AhmetGünümüzde küreselleşme durdurulmaz, karşı konulmaz ve geri döndürülmez bir gelişme süreci olarak ortaya çıkmaktadır. Küreselleşmenin bu özelliğinden dolayı önemli olan küreselleşmeye karşı durmak, değiştirilemeyecek hakikati eleştirmek değil, devletlerin tek başlarına etkileyemedikleri ancak kendisinden etkilendikleri küreselleşme sürecini yakından takip ederek kendi iç siyasi ve ekonomik dinamiklerine uygun bir şekilde yarar sağlamaya çalışmaktır. Küreselleşme ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel yönleri olan bir süreçtir ve çok geniş bir yelpazede etkileme alnına sahiptir. Etkileme alanının en somut olduğu mekanlar hiç şüphesiz kentlerdir. Küreselleşme süreciyle birlikte 1980’li yıllarda gelişen ve yeni bir sürece giren dünya ekonomisinin büyük kentlerle olan etkileşim ve bu kentlerde ortaya çıkan değişim sonucu yeni bir kent tipi ortaya çıkmıştır. Küreselleşme, kentlerin ekonomik, sosyal, siyasal, mekansal ve kültürel alanlarını etkilemekte, kentlerin geleneksel yapısında değiştirici etkide bulunmaktadır. Küreselleşme sonucunda ortaya çıkan, benzer yasam biçimi, benzer giyim tarzı ve benzer eğlenme şekli ile dünyada kentsel yaşantı birbirine benzer hale gelmektedir. Küresel kentleri diğer büyük kentlerden ayıran en önemli özelliği dünya ekonomisinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş olmalarıdır. Küresel kentler, ekonomik etkinliklerin yoğunlaştığı, imalat sanayinin başat olarak ortaya çıktığı, malların, hizmetlerin ve ham maddelerin işlenerek diğer kentlere, bölgelere ve ülkelere ihracatın yapıldığı ve bu ilişkilerin odağında yer alan merkezlerdir. Küresel kentler çok uluslu şirketlerin merkezinin bulunduğu ve dünya çapında finans hareketlerinin var olduğu kentler olmakla birlikte makro düzeyde dünyanın ekonomik ve siyasal kaderini etkileyebilecek kararlar alabilen ve dünyanın ekonomisine yön verebilen kentler niteliğindedir. Küresel kentler aynı zamanda, yabancı bankaların, dünyanın en büyük uluslararası finans şirketlerin merkez ya da bürolarına ev sahipliği yapmakla birlikte, uluslararası ekonominin karar ve kontrol işlevinin merkezi konumundadır.Öğe Temel bileşenler bakımından GAP’ın tamamlanma oranı ve üretim potansiyeli üzerine bir araştırma(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Dr. H. İbrahim Bodur Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Merkezi, 2012-12) Kayan, AhmetGAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerinin tamamını kapsayan Türkiye topraklarının yaklaşık % 10’nuna sahip, çok sektörlü, çok amaçlı, çok bileşenli bir bölge kalkınma projesidir. Düşünsel temelleri 1960’lı yıllara dayanan, temeli 1980’li yıllarda atılan, GAP’ın yapılmaya başlamasının üzerinden 30 yıl geçmiştir. Proje kapsamında 1.822 bin hektar arazinin sulanması, Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde 22 baraj, 19 hidroelektrik santralinin yapımı öngörülmektedir. Aradan geçen 30 yıllık sürede, 2010 yılı verilerine göre, GAP bölgesinde sulanması öngörülen 1.822 bin hektar araziden 300 bin hektar arazi sulanmaya açılmıştır ki bu arazi proje kapsamında sulanması gereken toplam arazinin sadece % 16.5’dir. Ayrıca Projenin temelini oluşturan Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde yapımı öngörülen 22 barajdan 15’i, 19 hidroelektrik santralden sadece 8’i tamamlanmıştır. Dolayısıyla 30 yıllık mazisine rağmen GAP’ın önemli bir kısmı hala bitirilememiştir. GAP sadece bir sulama ve elektrik üretim projesi değildir; aynı zamanda Güneydoğu Anadolu Bölgesini bütünüyle kalkındırmak amacıyla yapıldığı için tarım, sanayi, kentsel ve kırsal altyapı, eğitim, sağlık ve çevre gibi birçok bileşenden oluşmaktadır. Bu çalışmada son bilgiler ışığında temel bileşenler bakımından GAP’ın tamamlanma oranı, eksik kalan kısmı ve üretim potansiyeli konuları araştırılmıştır.