Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Ilgar, Rüştü" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 20 / 44
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    1987 -2001 yılları arasında Çanakkale kentsel alan değisiminin landsat etm sensor pcı görüntü isleme yazılımı ile değerlendirilmesi
    (2011) Ilgar, Rüştü
    Bu çalısmada Çanakkale kentinin 14 yıllık periyot içerisinde kentsel alan değisimimin uydu görüntüleri kullanılarak değerlendirmesine gidilmistir. 2001 yılı itibariyle Çanakkale il merkezinin kentsel gelisimine bakıldığında; Cumhuriyetin kurulusundan bu yana merkez ilçe nüfusu 81 435’e ulasmıs olup, nüfus artıs oranı %0 33,92 olarak gerçeklesmistir. Kent alanında kilometrekareye 112 kisi düsmektedir. Artan nüfus nedeniyle Çanakkale Belediyesi sınırları içinde yaklasık 1114 hektarlık imar planı yapılmıs konut ve donatı alanı bulunmaktadır. Yine Çanakkale Belediyesinin mücavir alanlarından Güzeyalı-Dardanos bölgesinde 301 Ha.’lık imar planı yapılmıs alan, Karacaören bölgesinde ise 300 Ha.’lık yeni kentsel gelisme alanı bulunmaktadır. Bütün bu gelisim planlarına rağmen bu çalısma ile kentin havaalanı, askeri tesisler ve deniz kıskacına alındığı sonucuna varılmıstır.
  • [ X ]
    Öğe
    Ashab-I Kehf’in İnanç Turizmi Açısından Değerlendirilmesi ve Afşin’in Tanıtımında Kullanılabilirliği
    (Türk Eğitim-Sen, 2021) Ilgar, Rüştü
    Dünyada inanç turizm sektörü 400 milyon insana hitap eden ve 19 milyar dolarlık sermayeyi içeren hızlıca gelişen ve büyüyen bir turizmin koludur. Bu pazarda en büyük payı 5.5 milyon dolarlık pay ile Suudi Arabistan almaktadır. Bacasız sanayi sıcak para sektöründe Türkiye bu pazardan daha çok pay alabilir. Zaten Dünya genelinde 33’den fazla Ashab-ı Kehf’’in yaşandığına inanılan mağara bulunmaktadır. Bunların 4 tanesi Türkiye’dedir. Yapılan araştırmanın sonucunda Ashab-ı Kehf olayı sadece Müslüman aleminde değil, Hristiyan, Hindu inanç sisteminde de yer alır. Dünyadaki Müslüman ve Hıristiyanlık inancına sahip toplam (4 milyar) nüfus düşünüldüğünde büyük bir kitleye hitap eden Ashab-ı Kehf mağarası günümüzde istenilen düzeyde turizmden pay almadığı görülmüştür. Bu araştırma inanç turizmi kapsamında halk arasında “Yedi Uyurlar” olarak da bilinen Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde yer alan mağara ile ilgilidir. İnanç turizm açısından önemli olan Ashab-ı Kehf mağarası Afşin’in tanıtım unsuru olarak daha iyi nasıl yararlanabileceği konusu incelenerek önerilerde bulunulmuştur. Çalışmada veri toplama tekniği olarak ana kaynaklar kullanılmıştır. Konuyla ilgili yapılmış çalışmalara değinilerek mağaranın durumu hakkında bilgi alınmaya çalışılmıştır. Yapılan araştırmanın sonucunda Ashab-ı Kehf olayı sadece Müslüman aleminde değil, Hristiyan, Hindu inanç sisteminde de yer alır. Kur’an-ı Kerim’den edinilen bilgiler çerçevesinde değerlendirildiğinde yaşanmış bir olay olduğu ve bir efsane olmaktan daha öte bir anlam ifade ettiği söylenebilir.
  • [ X ]
    Öğe
    ÇAN TERMİK SANTRAL PROJESİ
    (2008) Ilgar, Rüştü
    Bu çalışmada termik santraller, etkileri ve örnek bir çalışma olarak Çanakkale-Çan termik santrali ve çevreye olabilecek etkileri üzerinde durulmuştur. Günümüzde çevreci yaklaşımlar önem kazanmıştır. İnsanoğlu varolduğu günden bu yana çevreyi biçimlendirmektedir. Bunun minimum düzeyde olması çok önemlidir. Günümüzde de enerji üretiminde çevreye en az zarara verenler ve etkileyenler tercih edilmelidir. Sonuç olarak Çan Termik Santrali, kullandığı yeni teknoloji nedeniyle çevreye duyarlı olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak risk senaryolarına açıktır.
  • [ X ]
    Öğe
    ÇANAKKALE BOĞAZINDA GEÇİŞ İSTATİSTİKLERİNE BAĞLI GEMİ ATIK YÖNETİMİ VE DEĞERLENDİRMESİ
    (2017) Ilgar, Rüştü
    Deniz kirliliğinin çeşitli nedeni vardır. Bunların en önemlilerinden bir tanesi gemi kaynaklı kirliliklerdir. Gemi sintine, balast suyu ve kimyasal yük taşıyan, (LPG, LNG, TTA, TCH) risk oranı yüksek gemiler deniz kirliliğinde büyük tehdit oluşturmaktadır. 2012-2013-2014 yılları Çanakkale Boğazı gemi geçiş istatistiğine baktığımızda geçen gemi sayısı ortalama 43.582'dir. Çanakkale Boğazda toplana yıllık atık miktarı ortalama 170.000 tondur. Verileri oranladığımızda 2012-2013-2014 yılları gemi başına düşen ortalama atık miktarı 3.862 kg'dır. Boğazdan geçen risk oranı yüksek gemi geçişlerine baktığımızda yine aynı yıllar ortalaması 27.547 kg'dır. Verileri oranladığımızda risk oranı yüksek gemi başına düşen ortalama atık miktarı 18.513 kg'dır. Bu oranlar boğaz için azımsanamayacak miktarlardadır. Bu artışta coğrafi ve oşinografik koşulların da etkisi bulunmaktadır
  • [ X ]
    Öğe
    Çanakkale Boğazı Petrol Kirlilik Düzeyinin Saptanması
    (2007) Ilgar, Rüştü; Güven, Cemal
    Çanakkale Boğazı Türkiye’nin kuzey batısında Asya ile Avrupa’nın birleştiği yerde, güneydoğu kuzeybatı uzantılı ülkemizin ve dünyanın önemli suyollarından biridir. Bu boğaz Ege ile Marmara arasındaki etkileşimi sağlar. Bu yüzden ekolojik hayat için oldukça önemlidir. Bilindiği gibi doğal çevrenin bozulması sadece yaşam kalitesini düşürmüyor, ayrıca maddi kayıplara da neden olmaktadır. Kirlilikle ilgili hiç bir şey yapmamanın maliyeti çok yüksek olabilir. Bu yüzden Çanakkale Boğazında “deniz ve kıyı koruma alanında neler yapabiliriz.” sorusuna cevaplar aranmıştır. Sonuç olarak bölgede çevre kirliliği açısından çalışılmamış olan petrol düzeylerinin incelenmesi gerçekleştirilmiştir.Petrol için PAH (Petrol tayininde kullanılan Poli Aromatik Hidrokarbon) analizi deniz suyunda ve sediment UVF analizi ile yapılmıştır. Elde edilen veriler ışığında sonuç ve değerlendirmeye gidilmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    Çanakkale Boğazındaki gemi hareketliliği ve kaza risk haritasının belirlenmesi
    (2015) Ilgar, Rüştü
    Yılda ortalama 50000 gemi Çanakkale Boğazı'ndan geçiş yapmakta olup bunların yaklaşık % 20'si tehlikeli yük taşıyan gemilerdir. Bu yüzden Çanakkale Boğaz yoğun bir ulusal ve uluslararası deniz trafiği olması nedeniyle can, mal ve çevre güvenliği bakımından büyük risklerle karşı karşıya bulunan bir bölgedir. Bu çalışmada Çanakkale Boğazı'nda geçiş yapan gemilerin seyrü seferi, tipi ve miktarları incelenmiştir. Çalışmada elde edilen veriler ışığında en çok görülen kazalar (çarpışma ve karaya oturma) için risk haritası oluşturulmuştur. Sonuç kısmındaysa olası risklerin önüne geçilmesi için önerilerde bulunulmuştur.
  • [ X ]
    Öğe
    Çanakkale İl Merkezi Dershanelerinde Coğrafya Öğretimine Yönelik Değerlendirme
    (International Association of Educators, 2009) Ilgar, Rüştü; Korkut, Cemal
    Bu çalışmada Çanakkale Merkez ilçede yer alan tüm dershanelerde 311 öğrenci üzerinde yürütülen bu çalışmada Coğrafya öğretimi öğrenci görüşlerine göre uygulamaya yönelik değerlendirmelere gidilmiştir. Öğrencilerin dershanelerden beklentilerini ölçmeye yönelik, uzman görüşleri alınarak hazırlanan anket uygulanmıştır. Araştırma il merkezinde yer alan özel dershanelerin tamamında (toplam 9 dershane), Coğrafya dersi alan tüm öğrencilerin (toplam 311) görüşlerine başvurularak gerçekleştirilmiştir. Bu yaklaşımla Çanakkale dershanelerinin Coğrafya eğiminde ulaştıkları noktalar irdelenerek sonuç ve önerilerde bulunulmuştur
  • [ X ]
    Öğe
    ÇANAKKALE İLİNDE ARICILIK FAALİYETLERİ
    (2018) Ilgar, Rüştü
    Arıcılık Avrupa ülkelerinde geleneksel bir uğraşı, Türkiye gibiülkelerde bireylerin gelirini artırıcı bir araç, Güney Amerika gibi ülkelerdeise en önemli bir dış gelir kaynağıdır. Arıcılık faaliyeti geleneksel olaraksürdürülegelen geleneksel bir sosyo-ekonomik faaliyettir. Ülkemizortalama 4 milyon arı kovanı ve 63 bin ton bal üretimi ile dünya genelinde3. ya da 4. sırada yer alır. Türkiye gerek kovan varlığı, gerekse bal üretimiaçısından dünyanın en önemli üreticileri arasındadır. Bu çalışmanınamacı Çanakkale ilinde arıcılık faaliyetlerinin durumunu ve sorunlarınıortaya koymaktır. 2015 yılı verilerine göre, 1 270 üreticiye ait 68 969 adetarılı kovan bulunmakta olup bu kovanlardan toplam 1 393 ton balalınmıştır. Arıcılık işletmesi başına ortalama 54 arılı kovan düşmektedir.Kovan başına bal üretimi ortalaması yeni usul kovanlarda 20 kg, eskiusul kovanlarda 7 kg’dır. Çanakkale ilinde arıcılık faaliyetleri her yıl artışgöstererek devam etmektedir. İlde; 2002 yılında 45 605 olan arı kovanısayısı, 2015 yılında % 51’lik artışla 68 969 kovana çıkmıştır. 2002 yılında785 ton olan bal üretimi ise % 77’lik bir artışla 1.393 tona çıkmıştır. Arılıkyapan köy sayısı yönünden Çanakkale ili değerlendirildiğinde yıllara göredeğişmekle birlikte son yılların verilerine göre toplam 425 köyde arıcılıkyapılmaktadır. Bu köylerde 68 969 adet arı kolonisi bulunmakta olup 1392 676 kg bal, 66 354 kg ise balmumu üretilmektedir.
  • [ X ]
    Öğe
    Çanakkale İlinde Kara Avcılığı ve Yöre Ekosistemine Etkileri
    (Hayrullah KAHYA, 2020) Ilgar, Rüştü
    Çanakkale ili ülkemizin kuzeybatı bölümünde adıyla anılan bir boğazın iki yakasında toprakları bulunan ve ülkemizin en büyük adalarından ikisine sahip bir ildir. Akdeniz ve Karadeniz iklimlerinin birbirine yaklaştığı Marmara geçiş iklimi özelliklerine sahip il topraklarının %54’ü ormanlarla kaplıdır. Ayrıca farklı topografya şekillerine sahip olması il genelindeki flora ve faunanın çeşitlenmesine sebep olmuştur. Çeşitli hayvan ve bitki türlerine ev sahipliği yapması Çanakkale’nin av potansiyelini de artıran bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim il göç yolları üzerinde bulunması sebebiyle ülkemizdeki kuş türlerinin 1/3’üne ev sahipliği yapmaktadır. Bunun sonucu olarak da il genelinde 36 adet genel avlak ve devlet avlağı, 3 adet örnek avlak, 5 adet özel avlak ve 3 adet yaban hayvanı yerleştirme sahası bulunmaktadır. İldeki avcılık faaliyetleri kapsamında kayıtlı 513 avcı, 874 adet ruhsatlı av tüfeği ile faaliyet göstermektedir. Bu derece yoğun av faaliyetinin yapılması il genelindeki tür çeşitliliği üzerinde baskı oluşturmakta, sürdürülebilir av turizminin uygulanmasını güçleştirmekte ve bölge ekosistemi üzerinde çeşitli tahribatlara yol açmaktadır. Bu çalışmada Çanakkale İlindeki kara avcılığı ve bölge ekosistemi üzerindeki etkileri bilimsel metotlarla çevreci bakış açısıyla değerlendirilmiş, sonuçlar ve çözüm önerileri ortaya konulmuştur
  • [ X ]
    Öğe
    Çanakkale İlindeki Fiziki Çevreye Özgü Sorunlarının Değerlendirilmesi
    (2009) Ilgar, Rüştü
    Bilindigi gibi dogal çevrenin bozulması sadece yasam kalitesini düsürmekle kalmaz, aynı zamanda maddi kayıplara da neden olur. Kirliligi önlemek için hiç bir sey yapmamanın maliyeti çok yüksek olabilir. Bu amaçla fiziki mekânda olusacak kirliligi önlemek için arastırmaya konu olan çalısma alanını bilmek ve tanımak önemlidir. Bu çalısmada fiziki mekân üzerinde olumsuz etkileri görülen konular incelenmistir. Konuya sayısal degerlerden ziyade, sosyal bilimlerin bakıs açısıyla bakılmıstır. Çanakkale ilinde sürdürülebilir ve yasanılabilir bir mekân hedefleri dogrultusunca çevre sorunları ortaya konmus ve çözüm önerilerinde bulunulmustur.
  • [ X ]
    Öğe
    ÇANAKKALE İLİNİN SULAK ALANLARI
    (Mehmet Ali KARAMAN, 2021) Ilgar, Rüştü
    Çanakkale ili ülkemizin kuzeybatı bölümünde adıyla anılan bir boğazın iki yakasında toprakları bulunan ve ülkemizin en büyük adalarından ikisine sahip bir ildir. Akdeniz ve Karadeniz iklimlerinin birbirine yaklaştığı Marmara geçiş iklimi özelliklerine sahip ilin % 55’ü ormanlarla kaplıdır. Ayrıca farklı topografya şekillerine sahip olması ile flora ve fauna zenginliği kazandırmıştır. Çanakkale, paleoarktik bölgenin bir bölümünü teşkil eden Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasındaki kuş göç yolları üzerinde bir köprü vazifesi gören alanlardan biridir. Çanakkale ili, sulak alanlar açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Çanakkale il geneli kuş envanterinde tür sayısı 317 olarak ifade edilmektedir. Ramsar Sözleşmesi kriterlerine göre Türkiye’de 135 adet uluslararası öneme sahip sulak alan belirlenmiştir. Bu alanların çoğu su kuşları ve balık türleri açısından oldukça zengin olup, çok sayıda hayvan ve bitki türüne yaşama ve üreme ortamı sağlamaktadır. Çanakkale il sınırları içerisinde Ramsar sözleşmesi listesinde bulunan A sınıfı sulak alan bulunmamaktadır. Bununla beraber bu alanlardan önemli olanlar şunlardır; Kavak Deltası, Suvla Lagünü, Gökçeada Dalyanı, Biga Çayı ve sulak çayırları, Çardak Lagünü, Sarıçay Deltası, Umurbey Lagünü, Kumkale Sazlığı ve Akşin Deltası, Araplar Boğazıdır. Bu alanlar çevresi yaban hayatı açısından oldukça zengin alandır
  • [ X ]
    Öğe
    Çanakkale orman işletmeciliği yarar analizinin coğrafi bakış açıyla değerlendirilmesi
    (2009) Ilgar, Rüştü
    Bu çalışmanın birinci bölümünde ormanların yararlarına değinilmiştir. Daha sonra ülkemiz ve dünya orman yapısı ele alınmıştır. Çalışmanın ana konusunu oluşturan Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğünün çalışma alanı, yapısı ve etkinlikleri bütün yönleriyle ortaya konulmuştur. Çalışma alanının günümüzdeki durumu ortaya konarak; gelecekte bölgede yürütülecek diğer çalışmalara da veri tabanı oluşturacaktır. Türkiye’de diğer bölgelerde yürütülecek olan orman araştırmalarına da entegre olacak coğrafi bir çalışma niteliğindedir.
  • [ X ]
    Öğe
    ÇANAKKALE ŞEHRİNDE YAŞAYANLARIN ŞEHRİN YEŞİL ALANLARINA YÖNELİK ALGI VE FARKINDALIKLARI
    (2022) Ilgar, Rüştü
    Bu araştırma Çanakkale şehri özelinde yeşil alan algısı ve yeşil alanlara olan gereksinimlere yönelik gerçekleştirilmiş uygulamalı bir çalışmadır. Çanakkale şehrinde çok sayıda park alanı bulunmaktadır. Çalışmada yeşil alan ve park algısını ve ihtiyacını ölçmek için, Çanakkale’nin 7 mahallesinde toplam 248 kişiyle yüz yüze anket şeklinde veri toplanarak gerçekleştirilmiştir. Bu anketlerin 227’si değerlendirmeye alınmıştır. Değerlendirmeye alınan anketlerin 107’si kadın, 120’si erkekten oluşmuştur. Çanakkale’de hali hazırda bulunan toplam açık-yeşil alanların alanı 11 746.92 dekar (1.174.692 m2)’ dır. Bu miktar ile kişi başına düşen yeşil alan oranı 9,5 m2 olup, uluslararası normlarda olduğu tespit edilmiştir. Yapılan araştırmalar sonucu Çanakkale şehrindeki yeşil alanların 234 adet semt parkı, 9 adet kent parkı, 129 adet ağaçlık, 65 adet refüj ve kavşak, 5 adet piknik alanı ve 5 adet mezarlık bulunmaktadır. Araştırma sonuçları Çanakkale şehri park ve yeşil alan kullanıcıların ihtiyaç ve isteklerini karşılama düzeylerini, yeni park ve yeşil alanlara ihtiyaç gereksinimlerini ortaya koymaktadır. Çanakkale halkı genel olarak parkları yeterli görse de bunlara erişim ve kullanım konusunda problem yaşamaktadır. Yeşil alanlara ulaşım sonrası çevresinde yeterli otopark olmaması bir diğer sorundur. Halkın oldukça önemli kısmı parkların güvensiz olduğu ve temiz olmadığını düşünmektedir. Özellikle ankete katılan bireylerin verdiği cevaplardan anlaşıldığına göre, eğitim düzeyi arttıkça beklentiler yükselmekte ve memnuniyetsizlik artmaktadır.
  • [ X ]
    Öğe
    ÇANAKKALE ŞEHRİNDE YAŞAYANLARIN ŞEHRİN YEŞİL ALANLARINA YÖNELİK İLGİ ALGI ve FARKINDALIKLARI
    (Cahit AYDEMİR, 2022) Ilgar, Rüştü
    Bu araştırma Çanakkale şehri özelinde yeşil alan algısı ve yeşil alanlara olan gereksinimlere yönelik gerçekleştirilmiş uygulamalı bir çalışmadır. Çanakkale şehrinde çok sayıda park alanı bulunmaktadır. Çalışmada yeşil alan ve park algısını ve ihtiyacını ölçmek için, Çanakkale’nin 7 mahallesinde toplam 248 kişiyle yüz yüze anket şeklinde veri toplanarak gerçekleştirilmiştir. Bu anketlerin 227’si değerlendirmeye alınmıştır. Değerlendirmeye alınan anketlerin 107’si kadın, 120’si erkekten oluşmuştur. Çanakkale’de hali hazırda bulunan toplam açık-yeşil alanların alanı 11 746.92 dekar (1.174.692 m2)’ dır. Bu miktar ile kişi başına düşen yeşil alan oranı 9,5 m2 olup, uluslararası normlarda olduğu tespit edilmiştir. Yapılan araştırmalar sonucu Çanakkale şehrindeki yeşil alanların 234 adet semt parkı, 9 adet kent parkı, 129 adet ağaçlık, 65 adet refüj ve kavşak, 5 adet piknik alanı ve 5 adet mezarlık bulunmaktadır. Araştırma sonuçları Çanakkale şehri park ve yeşil alan kullanıcıların ihtiyaç ve isteklerini karşılama düzeylerini, yeni park ve yeşil alanlara ihtiyaç gereksinimlerini ortaya koymaktadır. Çanakkale halkı genel olarak parkları yeterli görse de bunlara erişim ve kullanım konusunda problem yaşamaktadır. Yeşil alanlara ulaşım sonrası çevresinde yeterli otopark olmaması bir diğer sorundur. Halkın oldukça önemli kısmı parkların güvensiz olduğu ve temiz olmadığını düşünmektedir. Özellikle ankete katılan bireylerin verdiği cevaplardan anlaşıldığına göre, eğitim düzeyi arttıkça beklentiler yükselmekte ve memnuniyetsizlik artmaktadır.
  • [ X ]
    Öğe
    Çanakkale’de kuraklık durumu ve eğilimlerinin standartlaştırılmış yağış indisi ile belirlenmesi
    (2010) Ilgar, Rüştü
    Günümüzde iklim değişiminin en önemli sonuçlarından olan kuraklık gerek Türkiye’nin, gerekse diğer ülkelerin çevre gündemini oluşturmaktadır. Çeşitli hedefler için kuraklığın tanımlanmasının ve şiddetinin belirlenmesinin önemi giderek artmaktadır. Bu alanda çok sayıda kuraklık indisi bulunmaktadır. Bu çalışmada Çanakkale Merkez Meteoroloji İstasyonunda 1929-2007 yılları arasında gözlenmiş aylık yağış toplamlarından oluşan veriler kullanılmıştır. SYİ (Standartlaştırılmış Yağış İndeksi) yöntemini ile 12 aylık (yıllık) ve 3 aylık (mevsimlik) analiz yapılarak incelenmiştir. Analiz sonuçlarına göre, Çanakkale yıllık kuraklık koşullarında artış mevcuttur. Mevsimsel olarak bakıldığında ise özellikle kış mevsimi kuraklık artış eğilimi vardır. İlkbahar mevsimi kuraklığında azalma eğilimi, yaz ve sonbahar kuraklarında ise çok belirgin olmayan bir artış eğilimi bulunmaktadır.
  • [ X ]
    Öğe
    Çevre Eğitiminde Yaygın Eğitimin Rolü ve Önemi
    (2007) Ilgar, Rüştü
    Bilimin ve teknolojinin ilerlemesi ve hızlı bir şekilde yayılması doğaya hakim olma kavramını da çok hızlı bir şekilde değiştirmektedir. Bu değişim çevre bilincini ikinci planda bırakmakta ve ortaya olabildiğince fazla üreten ve tüketen bir toplum meydana getirmektedir. Bu değişim süreci sonunda çevre bilincinin, korunması ve duyarlılığının oluşturulabilmesi için, ona zarar vermekten kaçınan, bilinçli üreten ve bilinçli tüketen, kendisinin de bu çevrenin parçası olduğunu anlayabilen, çevre sorunlarına duyarlı ve bilinçli bir insan modeline ihtiyaç duyulmaktadır. Böyle bir insan modeli dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen çevre sorununun tüm dünyayı aynı derecede etkilediğinin bilincinde olan kültürlerde ortaya çıkmaktadır. Bunu da çevre eğitimi ile sağlamak mümkündür. Eğitim sistemimizde önemli bir yere sahip olan çevre eğitimi, eğitim kurumlarında teorik olarak verilmektedir. Fakat doğal sistemlerin devamını tehlikeye iten bu sorunun çözümü sadece eğitim sistemlerindeki teorik eğitimle mümkün olmamaktadır. “Çevreye duyarlı insan modeli” ancak kültürler ile ilişkilendirilerek bir kültür ve bir yaşam tarzı haline getirilerek sağlanabilmektedir. Teorik bilginin pratiğe ve kültürlere aktarılması da ancak halk eğitimi yani yaygın eğitim ile mümkün olabilmektedir. Bu çalışmanın amacı çevre koruma çalışmalarında yaygın eğitimin genel durumunu ortaya koymaktadır.
  • [ X ]
    Öğe
    Çevreden Gelen Uyaranların Eğitime Etkisi
    (2003) Ilgar, Rüştü
    Bireylerin duygularına, düşüncelerine ve davranışlarına etki eden çevresel uyaranların değerlendirilmesi eğitim sürecinin bir gereğidir. Bu bildiride, çevresel etkileri değerlendirilmesi, çeşitleri, aktiviteleri araştırılıp eğitim ve öğretimde önemi ortaya konmaya çalışılmıştır.
  • [ X ]
    Öğe
    ÇEVRESEL DUYARLILIK AÇISINDAN PETROL SEKTÖRÜ, ÇANAKKALE BOĞAZININ PAZARDAKİ YERİ ve ÖNEMİ
    (Atatürk Üniversitesi, 2018) Ilgar, Rüştü
    Petrol, özellikle ulaştırma sektörünün temel enerji kaynağı olarak, dünya birincil enerji tüketimi içinde en büyük paya sahiptir. 2015 yılı ilk verileri itibariyle petrol, dünya enerji talebinin %32,6’sını karşılamaktadır. Türkiye, başta Orta Doğu ve Hazar Havzası olmak üzere, dünyanın ispatlanmış petrol ve doğal gaz rezervlerinin yaklaşık % 72’sinin bulunduğu bir coğrafyada yer almaktadır Petrol ticareti, artan enerji ihtiyacına bağlı olarak giderek artış göstermektedir. Globalleşen dünyamızda ülkeler ve kıtalararası ulaşımın önemi gittikçe artmakta ve daha ucuz olması nedeni ile deniz taşımacılığı tercih edilmektedir. Petrolün deniz yolu ile taşınması potansiyel önemli çevresel riskleri beraberinde getirmektedir. Petrol taşımacılığında kaza sonucu denize petrol dökülmesi tehlikesi mevcuttur. Boğazlar ve Marmara Denizi ekosistem özellikleri ile riski yüksek hassas bölge olarak tanımlanmaktadır. Denize dökülen petrol ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan bileşikler, ekosistem içerisindeki tüm organizmaları az veya çok etkilemektedir. Petrol dökülmelerinin ekolojik ve ekonomik etkilerinden de söz edilebilir. Ekonomik etkileri çoğunlukla geçici olmakla beraber turizm, enerji üretimi, balıkçılık gibi bazı sektörlere büyük darbe vurabilir. Diğer bir yandan akut ve kronik etkileri nedeniyle canlı yaşamını tehdit eder. Bu çalışmada Çanakkale Boğazı’ndan yıllara göre geçiş yapan gemi sayılarına yer verilerek taşınan tehlikeli madde miktarına dikkat çekilmiştir. Dünya’nın önemli suyollarından biri olan bu bölgenin yoğun ve riskli bir deniz trafiğine sahip olduğu görülmüştür.
  • [ X ]
    Öğe
    Coğrafya Öğretiminde Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri
    (2006) Ilgar, Rüştü
    Özet Bu araştırmanın temeli, ülkemizde Coğrafya öğretiminde yaşanılan so¬runlar ve bunların çözüm esasına dayanmaktadır. Araştırma, ülkemizde Coğ¬rafya dersinin öğretimini kapsayan unsurlar ve buna etki eden etmenlerin nite¬liğini konu edinmiştir. Öncelikli olarak Coğrafya öğretimi genel olarak tanım¬lanmış ve daha sonra Coğrafya öğretiminde yaşanılan temel sorunlar alt başlık¬lar olarak belirtilmiştir. Bu yönle müfredat programı, öğretmen, ölçme değer¬lendirme, ders araç-gereç, ders kitabı ve konu ile ilgili diğer sorunlar incelen¬miştir. Sonunda mevcut durum belirtilmiş ve Coğrafya öğretiminde yaşanan so¬runlara bazı çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Çözüm önerilerine alt başlık-lardaki konuların içerisinde de değinilmiştir. Araştırma sonucunda genel ana¬lizlere ulaşılmıştır: Bununla birlikte Coğrafya öğretiminde sorunların tespitinin, bize çö¬züm arayışlarına rehber olabileceği ve dolayısıyla araştırmanın Coğrafya'nm geleceğine açsından katkı sağlayacağı kanısına ulaşılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Determination of Green Field Plants Most Suitable for Geographical Features of Places with Fuzzy Logic Methods
    (Springer Science and Business Media Deutschland GmbH, 2023) Ilgar, Rüştü; Salahli, Vugar; Sardarov, Yagub; Imanova, Zarifa; Jamalova, Zhala
    Greening is of great importance in improving people's living environments. One of the main problems in greening is to consider the geographical characteristics of the greening region in the selection of plants for greening purposes. In this study, the problem of selecting plants suitable for the greening region is considered as a classification problem. For this purpose, a prediction model based on the J48 algorithm was created and the suitability of the plants for the greening region was estimated with this model. In addition, it has been tried to determine the suitability level of plants for the region with fuzzy inference rules that take into account heat resistance, cold resistance and drought resistance characteristics.
  • «
  • 1 (current)
  • 2
  • 3
  • »

| Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim