Yazar "Gündoğdu, Mehmet Ali" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 30
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 1-Methylcyclopropene Uygulamalarının Fuji (Malus domestica Cv. Fuji Zhen Aztec) Elma Çeşidinde Kalite Özelliklerine Etkileri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-06-29) Sakaldaş, Mustafa; Gündoğdu, Mehmet Ali; Kaynaş, KenanBu çalışmada Ülkemiz için yeni bir çeşide ait yeni bir klon olan Fuji Zhen Aztec’de 1- Methylcyclopropane (1-MCP) uygulamasının yeni formu olan protabs uygulamasının soğuk muhafaza süresince kalite üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bu kapsamda Çanakkale’de bulunan Kepez yöresinden hasat edilmiş Fuji Zhen Aztec meyveleri 312,5 ppb, 625 ppb ve 1250 ppb uygulama dozlarına tabi tutularak 0°C ile 1°C arası sıcaklık ve %90-%95 oransal nem koşullarında sırasıyla 60, 120 ve 180 gün süreçte muhafaza edilmişlerdir. Meyveler soğuk muhafaza süreleri sonunda 7 gün süreyle 20-22°C sıcaklık koşullarında raf ömrüne tabi tutulmuşlardır. Hasattan sonra ve raf ömrü sonunda elma meyvelerinde bazı kalite özelliklerinin değişimi incelenmiştir. Bu özellikler meyve eti sertliği, suda çözünür kuru madde oranı, malik asit miktarı, toplam fenolik bileşik değeri ve etilen emisyon değeri olmuştur. Elde edilen sonuçlara göre; depolama süresinin uzaması tüm kalite özellikleri üzerinde olumsuz etkide bulunmuştur. Bunun yanında 625 ppb ve 1250 ppb dozunda 1-MCP protabs, depolama süresince kalite kayıplarının en az görüldüğü uygulamalar olmuşlardır.Öğe 12 Yaş Öğrencilerine Çevre Dostu Sürdürülebilir Tarımsal Mücadeleye Farkındalık Kazandırılmasında Çanakkale Örneği(2024) Genç, Hanife Yandanya; Gündoğdu, Mehmet Ali; Saran, Ceren; Bayındır, ArzuZeytin (Olea europaea L.), hem yağ üretimi hem de sofralık tüketim amacıyla yaygın olarak yetiştirilen, sağlık için önemi ve yüksek ekonomik değeri nedeniyle ilgi çeken ve çok önemli bir besin kaynağıdır. Bu çalışmanın amacı, 12 yaş öğrencilerine zeytin, zeytin sineği ve zeytinyağı hakkında bilgiler verilerek öğrencilerin, sürdürülebilir tarımsal faaliyetlere farkındalık kazandırılması ve tarımsal üretime özendirilmesidir. TÜBİTAK tarafından desteklenen ‘‘Bahçeden soframıza zeytinin serüveni: Çevre dostu sürdürülebilir tarımsal bir dönüşle markalaşan ürünler zeytinyağ fabrikasında uygulamalar’’ alt konulu etkinlik kapsamında 2022 yaz döneminde, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde, 12 yaş öğrencilerin katılımıyla ‘‘Sihirli Dünyalara Açılan Kapılar-Yaz Bilim Kampı-2022’’ gerçekleştirilmiştir. Etkinlikte öğrencilere zeytin ağacının tarihçesi, zeytin ve zeytinyağı üretimi, zeytinin ana zararlısı olan zeytin sineği ve mücadelesi için OLİPE tuzaklarının hazırlanması ile zeytin fidanı dikimi hakkında bilgiler verilmesinin ardından 17 Zeytinyağı Fabrikası’nda zeytinyağı duyusal tadım değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir. Etkinlik sonunda 21 maddeden oluşan bir anket düzenlenmiştir. Ankete, I. grupta 24, II. grupta 24 kişi olmak üzere toplamda 48 öğrenci katılmıştır. Anket sonuçları Microsoft Excel ve SAS JMP istatistik programı ile değerlendirilmiştir. Etkinliğe katılan I. grup öğrencilerinin %91.67’si, II. grup öğrencilerinin ise %95.83’ü zeytinyağının kalitesinin ‘‘tadım testi’’ ile koklayarak ve tadarak anlaşılabileceği görüşüne katıldıklarını belirtmiştir. I. gruptaki öğrencilerin %100’ü, II. gruptaki öğrencilerin ise %95.83’ü zeytinin sofralık ve yağlık çeşitlerinin bulunduğuna ve I. gruptaki öğrencilerin %100’ü, II. gruptaki öğrencilerin %87.50’si zeytin ağaçlarında görülen en önemli tarımsal zararlının zeytin sineği olduğunu belirtmişlerdir. Çalışma sonucunda, erken yaşlarda kazanılan çevre ve tarım bilinci sayesinde sürdürülebilir bir farkındalığın temellerinin atılmasına yarar sağlayacağı düşünülmektedir.Öğe Artvin Hurması (Diospyros lotus L.) Üzerine Aşılanmış Trabzon hurması (Diospyros kaki L.) Çeşitlerinin Peroksidaz Enzim Aktiviteleri Arasındaki Farklılıkların İncelenmesi(2018) Gündoğdu, Mehmet Ali; Gür, Engin; Ekinci, Neslihan; Şeker, MuratTürkiye’de Trabzon hurması yetiştiriciliği çok eski tarihlerden beri yapılmasına karşın yeterli gelişmesağlanmamıştır. Bunun başlıca nedeni buruk olmayan çeşitlere yeterli ilgi gösterilmemesidir. Ekonomik açıdanönemli buruk olmayan çeşitlerin (PCNA ve PVNA grubu çeşitler) önemli bir sorunu fidancılık aşamasından itibarengörülmeye başlanan anaç ve kalem uyuşmazlığıdır. Buruk olmayan çeşitlerin yetiştiriciliğinin artması için uyuşmaaçısından sorun göstermeyen anaçlara gereksinim duyulmaktadır. Bu çalışma Diospyros lotus anacı üzerineaşılanmış bazı Trabzon hurması çeşitlerinin aşı uyuşma durumları peroksidaz enzim profilleri incelemek suretiyleortaya çıkarılmıştır. Bu çalışmada O’Gosho, Matsumoto Wase Fuyu, Jiro, Hachiya ve Harbiye çeşitleri yonga gözaşısı yapılarak aşılanmıştır. Peroksidaz profillerinin araştırılması için aşılamadan 4, 8 ve 12 hafta sonra aşınoktasından, aşılanmamış Diospyros lotus anaçlarından ve 5 Trabzon hurması çeşidinin yıllık sürgünlerinden kabukörnekleri toplanmıştır. Alınan örneklerin peroksidaz aktiviteleri nişasta jel elektroforezi ile ortaya çıkarılmıştır.Buruk olan ve olmayan çeşitlerin peroksidaz aktiviteleri arasında farklılıklar olduğu belirlenmiştir.Öğe Bazı Sofralık Üzüm Çeşitlerinin 5BB Amerikan Asma Anacı Üzerindeki Vejetatif Gelişim Performanslarının Belirlenmesi(2016) Dardeniz, Alper; Gündoğdu, Mehmet Ali; Akın, Aydın; Ateş, Fadime; Çelik, Mustafa; Gökdemir, Aysun; Kahraman, Kemal AbdurrahimBu araştırma, '5BB' Amerikan asma anacı üzerine aşılı 7 yaşlı 'ÇOMÜ Dardanos Yerleşkesi', 'Sofralık Üzüm Çeşitleri Uygulama ve Araştırma Bağı'nda, 2009 ve 2010 yıllarında yürütülmüştür. 'Cardinal', 'Yalova Çekirdeksizi', 'Amasya Beyazı', 'Ata Sarısı', 'Italia', 'Kozak Beyazı' ve 'Müşküle' üzüm çeşitlerinin; omca kuvveti (1-5), mevcut koltuk kuvveti (0-4), odunlaşan koltuk sayısı (adet/sürgün), sürgün dikliği (1-5), ortalama boğum arası uzunluğu (cm), 4.-5., 7.-8. ve 10.-11. boğum arası kalınlığı (mm), 4.-5., 7.-8., 10.-11. ve 4.-11. boğum aralarının yuvarlaklık katsayısı ile yıllık dalların Hue ve Chroma değerleri belirlenmiştir. Omca kuvveti (1-5) bakımından en iyi gelişim gösteren üzüm çeşitleri sırasıyla Italia (4,18), Kozak Beyazı (4,14) ve Yalova Çekirdeksizi (4,09), en zayıf omcalara sahip çeşit ise Ata Sarısı (3,47) üzüm çeşidi olmuştur. Mevcut koltuk kuvveti (0-4) en yüksek bulunan çeşit Cardinal (2,68) üzüm çeşidi olarak belirlenmiştir. En fazla odunlaşan koltuk sayısı (adet/sürgün) oluşturan çeşit Cardinal (5,93 adet/sürgün), en az odunlaşan koltuk sayısı oluşturan çeşit Kozak Beyazı (3,24 adet/sürgün) üzüm çeşidi olarak belirlenmiştir. Sürgün dikliği (1-5) en fazla olan çeşit Italia (4,63), en az olan çeşit ise Yalova Çekirdeksizi (4,16) üzüm çeşidi olarak tespit edilmiştir. Ortalama boğum arası (cm) en uzun çeşit Kozak Beyazı (10,74 cm), en kısa çeşit ise Yalova Çekirdeksizi (6,01 cm) üzüm çeşidi olarak saptanmıştır.Öğe Bazı yerli ve yabancı zeytin çeşitlerinin fenolojik ve pomolojik özellikleri ile zeytinyağı bileşenlerinin aylık değişimlerinin incelenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2011) Gündoğdu, Mehmet Ali; Şeker, MuratBu araştırmada Türkiye'de ve dünyada yoğun olarak yetiştiriciliği yapılan bazı yerli ve yabancı zeytin çeşitlerinin (8 yerli ve 8 yabancı) fenolojik ve pomolojik özellikleri ile zeytinyağı bileşenlerinin yapılan aylık kontrollerle değişimlerinin gözlenmesi ve belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çeşitlerin tamamı, Edremit Zeytincilik Üretim, Eğitim ve Gen Merkezi Müdürlüğü Gömeç Zeytin Koleksiyon Parselinden temin edilmiştir. Çeşitlerden 22 Haziran 2009 tarihinden itibaren 4 haftalık periyotlarla örnekler toplanmıştır. Toplanan örnekler ölçüm ve analizlerin gerçekleştirilmesi için Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Laboratuvarlarına getirilmiştir. Çalışmada Arbequina, Ascolana, Ayvalık, Domat, Edincik Su, Gemlik, Gordal, Hojiblanca, Karamürsel Su, Manzanilla de Carmona, Manzanilla de dos Hermanas, Memecik, Negral, Samanlı, Uslu ve Verdial çeşitlerinden aylık (4 haftalık) periyotlar halinde toplanan meyvelerde biyokimyasal analizler ve pomolojik ölçümler gerçekleştirilmiştir. Bu analiz ve ölçümlerde çeşitlerin meyve eni (mm), meyve boyu (mm), meyve indeksi (boy/en), çekirdek eni (mm), çekirdek boyu (mm), 100 meyve ağırlığı (g), 100 çekirdek ağırlığı (g), meyvede nem oranı (%), meyvede et oranı (%) ve olgunluk indeksi saptanmıştır. Ayrıca meyvelerin toplam klorofil içerikleri(mg/l), toplam fenolik bileşik miktarları (mg/kg) ve zeytinyağı yağ asitleri bileşenleri de belirlenmiştir. Bununla birlikte zeytin meyvelerinde meyve indeksi baz alınarak meyve şekilleri de hesaplanmıştır.Öğe Bazı Yerli Zeytin Çeşitlerinin Edremit Körfezi Ekolojik Koşullarında Olgunluk Süresince Uçucu Bileşiklerindeki Değişimlerin Belirlenmesi(2024) Gündoğdu, Mehmet Ali; Kaynaş, Kenan; Şeker, MuratBu araştırma; Türkiye’de önemli düzeyde yetiştiriciliği yapılan 2 önemli (Ayvalık ve Gemlik), zeytin çeşidinin Edremit Körfezi ekolojik koşullarında olgunluk süresince uçucu bileşenlerindeki değişimlerin tespit edilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, 2 yıl süresince (2014 ve 2015 yıllarında) Edremit Zeytincilik Üretme İstasyonu Müdürlüğü Gömeç Koleksiyon Bahçesi’nden 15.09.2014-21.12.2015 tarihleri arasında 10 gün arayla 10 defa hasat yapılmıştır. Her hasat döneminde her çeşitten 300 adet zeytin meyvesi alınmış ve hasat edilen meyve örnekleri Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü laboratuvarlarına getirilmiştir. Örneklerin her hasat döneminde olgunluk indeksi belirlenmiş ardından uçucu bileşenlerinin tanımlanması amacıyla ekstraksiyon işlemine tabi tutulmuştur. Çalışma sonucunda her iki zeytin çeşidinde de olgunluk ilerledikçe aldehit oranlarının azaldığı; alkol, ester, hidrokarbon ve keton oranlarının arttığı tespit edilmiştir. Ayrıca her iki çeşidin tüm dönemlerinde en yüksek oranda belirlenen uçucu bileşenlerin ise aldehitler grubundan E-2-hekzenal ve hekzanal bileşikleri olduğu saptanmıştır.Öğe Bazı zeytin çeşitlerinin farklı olgunluk dönemlerinde pomolojik ve biyokimyasal özelliklerindeki değişim(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2018) Gündoğdu, Mehmet Ali; Kaynaş, KenanBu araştırma; Türkiye'de ve dünyada yetiştiriciliği yapılan 5 adedi yerli (Ayvalık, Domat, Gemlik, Memecik ve Uslu), 1 adedi yabancı (Arbequina) kökenli toplam 6 zeytin çeşidinin olgunluk süresince bazı biyokimyasal ve pomolojik özellikleri ile yağ asitleri kompozisyonları ve uçucu bileşenlerindeki değişimlerin tespit edilmesi ve karşılaştırılması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, 2014 ve 2015 yıllarında Edremit Zeytincilik Üretme İstasyonu Müdürlüğü Gömeç Koleksiyon Bahçesi'nden 15.09.2014 – 21.12.2015 tarihleri arasında 10 gün arayla 10 defa hasat yapılmıştır. Her hasat döneminde her çeşitten 300 adet zeytin meyvesi alınmış ve hasat edilen meyve örnekleri ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü laboratuvarlarına getirilmiştir. Örneklerin olgunluk süresince meyve eni (mm), meyve boyu (mm), meyve indeksi, çekirdek eni (mm), çekirdek boyu (mm), çekirdek şekli, 100 meyve ağırlığı (g), 100 çekirdek ağırlığı (g), meyvede et oranı (%), meyvede nem oranı (%), olgunluk indeksi ile meyvelerin toplam klorofil (μg/ml) ve toplam karotenoid içeriklerindeki (μg/ml) değişimler belirlenmiştir. Bununla birlikte zeytin çeşitlerine ait yağ asitleri kompozisyonlarında ve uçucu bileşenlerinde olgunluk süresince meydana gelen değişimler incelenmiştir. Çalışmada elde edilen zeytinyağlarında doymuş yağ asitleri ve doymamış yağ asitleri bileşikleri tespit edilerek bunlar arasında ilişki kurulmuştur. Çalışma sonucunda tüm zeytin çeşitlerinde olgunluk ilerledikçe meyve iriliklerinin arttığı gözlenmiştir. Uçucu bileşenler kapsamında aldehit oranlarının azaldığı, alkol oranlarının arttığı tespit edilmiştir. Ayrıca elde edilen yağlarda ise oleik asidin majör yağ asidi bileşeni olduğu belirlenmesine karşın olgunluk süresince palmitik asit oranının azaldığı, linoleik asit oranının arttığı sonucu çıkmıştır. Diğer yandan tüm çeşitlerin tüm dönemlerinde en yüksek oranda belirlenen uçucu bileşenlerin ise aldehitler grubundan E–2–hekzenal ve hekzanal bileşikleri olduğu saptanmıştır.Öğe Çanakkale Doğal Florasında Yayılış Gösteren Güvem Eriği (Prunus spinosa L.)’nin Pomolojik Özelliklerinin Belirlenmesi(2024) Başaran, Tuba; Gür, Engin; Yılmaz, Neşe; Gündoğdu, Mehmet AliAraştırma, Çanakkale ili Lapseki ekolojik koşullarında, yöre üreticisinin kendi oluşturduğu bahçede tek bir genotipten aşılanan meyveler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu türe ait Güvem eriği örnekleri 2022-2023 yıllarında eylül ayı içerisinde yöre çiftçilerinin hasat ettiği olgunluk döneminde her ağacın dört bir yöneyinden toplanmıştır. Bu amaçla meyvelerin meyve eni (mm), meyve boyu (mm), meyve ağırlığı (g), meyve kabuk rengi (parlaklık, hue, chroma), suda çözünür kuru madde (SÇKM, %Brix), meyve suyu pH’sı, titre edilebilir asit içeriği (TEA) özellikleri değerlendirilmiştir. Güvem eriğinin iki yıllık ortalama değerlerinden meyve ağırlığı 2.33 g, meyve eni 14.44 mm, meyve boyu 14.97 mm olarak ölçülmüştür. Çanakkale ekolojisinde yetişen Güvem eriği meyvelerinin ortalama titre edilebilir toplam asit içerikleri 2.15 g/100 mL, pH 3.54 değerinde, suda çözünür kuru madde miktarı %27,89 değerinde bulunmuştur. Yetiştirildiği ekolojilerde tüketiminin yaygın olmasına rağmen Güvem eriği türünün meyvelerinin tanıtılması ve tüketiminin arttırılması amacıyla üstün özellikli genotiplerin yetiştiriciliğinin yaygınlaşması gerekmektedir. Bu amaçla pomolojik özelliklerinin belirlendiği bu gibi çalışmalar önem arz etmektedir. Çalışmanın sonuçlarıyla, ülkemizde kaybolmaya yüz tutmuş türlerin genetik kaynaklarının korunmasına katkı sağlanması amaçlanmıştır.Öğe Cane Lignification Levels of Some Table Grape Cultivars and American Vine Rootstocks(2017) Dardeniz, Alper; Alı, Baboo; Ateş, Fadime; Savaş, Yüksel; Gündoğdu, Mehmet AliThe present study was conducted to determine the lignification levels of canes of some table grapecultivars (‘Amasya Beyazi’, ‘Ata Sarisi’, ‘Cardinal’, ‘Italia’, ‘Kozak Beyazi’, ‘Muskule’, ‘Yalova Cekirdeksizi’ and‘Yalova Incisi’) and American vine rootstocks (‘140Ru’, ‘1613C’, ‘1103P’, ‘110R’, ‘5BB’ and ‘41B’) during theyears 2013 and 2014. The 7.5–9.5 mm thick scions of table grape cultivars were supplied from ‘Table GrapesResearch and Implementation Vineyard’ of ‘COMU Dardanos Campus’ and 8.0–9.5 mm grafting cuttings ofAmerican vine rootstocks were supplied from ‘Manisa Viticulture Research Institute’ (Manisa/Turkey). Resultsrevealed that cane lignification levels of Vitis species were best represented by width/core and xylem/coreratios and such ratios significantly varied based on cultivars, rootstocks and years. Parameters ratios ofAmerican vine rootstocks were much higher than the ratios of table grape cultivars. Such a case was because ofgenetic differences and much higher fruit cluster loads of grape cultivars than the rootstocks.Öğe Cevizde Bodurluk Üzerine Brassinosteroid (Homobrassinolid ve Epibrassinolid) Uygulamalarının Etkisi(2021) Engin, Hakan; Gökbayrak, Zeliha; Gündoğdu, Mehmet AliÇalışmada, brassinosteroid bileşiklerinden homobrassinolid (HBr) ve epibrassinolid (EBr)’in ‘Chandler’ ceviz çeşidinin erken dönem gelişimi üzerine olan etkileri araştırılmıştır. 2017 yılı mart ayında 2:1:1 toprak: perlit: torf ortamında 70 litrelik saksılara dikilen cevizler, aşı noktasının 20 cm üstünden kesilmiş ve 2018 yılı Mart ayına kadar gelişmesi sağlanmıştır. 1 mg L-1 konsantrasyonunda HBr ve EBr uygulamaları tomurcukların uyandığı ve erkek çiçeklerin şekillendiği dönemlerde iki kez el pülverizatörü ile püskürtülerek yapılmıştır. Anaç gelişiminde, her iki bileşiğin etkili olduğu saptanmıştır. EBr, anacın enine gelişimini %22 artırmıştır. Kalem gelişimi üzerine, brassinosteroid bileşiklerinin etkisi yanında aylar bazında meydana gelen değişimler de dikkati çekmiştir. Kalemin enine gelişimi, HBr ve EBr uygulamalarında aynı oranda engellenmiştir. EBr (%52) ve HBr (%23) değişen oranlarda bodurluk üzerine etkili olmuştur. EBr uygulanan ceviz fidanlarının boyu kontrol fidanlarının yaklaşık %50’si kadardır. Her iki kimyasal dallanmayı artırmaktadır. HBr fidanlardaki dallanmayı %31, EBr ise %52 artırmıştır. Erken dönemlerde EBr uygulaması dallanma üzerine daha etkilidir. Brassinosteroidlerin erken dönemde fidanlarının büyüklüğünün kontrolünde kullanılabileceği tespit edilmiştir.Öğe Comparison of Aroma Compounds and Pomological Characteristics of The Fruits of 'cv. Mondial Gala' and Local Apple Genotype 'Gelin' Cultivated in Canakkale, Turkey(Namik Kemal University - Agricultural Faculty, 2021) Gündoğdu, Mehmet Ali; Gür, Engin; Şeker, MuratVolatiles directly affect the sensorial quality of fresh fruits and therefore consumer preferences. The types and concentrations of volatile compounds show great variability in different apple types and varieties. In this experiment some pomological characteristics and aroma potential of local apple genotype called 'Gelin' or 'Yazlik Elma' and commercial standard apple cultivar 'Mondial Gala' were evaluated. Fruit length and diameter (mm), fruit weight (g), soluble solid content (% Brix), pH, titratable acidity (malic acid ml 100 ml-1), skin and flesh color (L, hue, chroma) were investigated within scope of pomological characteristics. The identification of volatile constituents was performed by Gas Chromatography/Mass Spectrometer (GC/MS) instrument by liquid-liquid extraction using diethyl ether solvent. The amount of the aroma volatile determined with a gas chromatograph-mass spectrometer (Shimadzu QP2010 GC/MS) fitted with a DB-WAX column (30 m x 0.25 mm ID, 0.25 μm film thickness; J & W, USA). According to the obtained results, 23 volatile constituents including 9 aldehydes (45.56%), 7 esters (46.78%), 6 alcohols (6.85%), and 1 other compound (0.81%), were detected in 'Gelin' genotype; 20 volatile constituents including 6 esters (56.08%), 7 aldehydes (34.76%), 6 alcohols (8.13%) and 1 other compound (1.03%), were detected in 'Mondial Gala' cultivar. Aldehydes and esters are main volatiles to fruity and floral aroma especially for apples. Especially, E-2-Hexenal and acetaldehyde for aldehydes and butyl acetate and hexyl acetate for esters are the main volatile compounds detected for the fruits studied. The high contents of these compounds that give pleasant flavor and aroma in fruits play very important part in the preference of fruits by consumers. In addition, the 'Gelin' genotype population can represent a novel source of breeding materials for improvement of aroma characteristics of standard cultivars.Öğe Comparison of Genome Sizes of Persimmon (Diospyros kaki L.) and Caucasian Persimmon (Diospyros lotus L.) Seedling Populations by Using Flow Cytometry(2018) Şeker, Murat; Gür, Engin; Ekinci, Neslihan; Gündoğdu, Mehmet AliFlow cytometry is an improved technique for following cell cycle, determination of ploidy levels, calculationof genome sizes and early selection of candidates in plant breeding studies. Persimmon is generally propagated by usingDiospyros lotus seedlings in Turkey. Moreover some persimmon varieties can be used for propagation as rootstock seedsources. In this study, fresh leaf tissues of Diospyros kaki and Diospyros lotus seedlings were used for obtaining of cellnuclei then stained by propidium iodide and were used for estimation of floresence intensities. According to the obtainedresults caucasian persimmon seedlings were had smaller genome sizes compare to the persimmon genomes and had lessvariation than persimmons. The relative ploidy level of caucasian persimmon seedlings were diploid where as hexploidsin persimmon seedlings. By this experiment it was emphasized that new genotypes which have uniform rootstockcharateristics for PCNA (Pollination Constant Non Astringent) and PVNA (Pollination Variant Non Astringent)persimmon varieties are needed for better performance in persimmon growing.Öğe Determinations of volatile compounds in Bozcaada Cavusu grape variety cultivated at different locations of Bozcaada(2021) Gündoğdu, Mehmet Ali; Şeker, Murat; Dardeniz, Alper; Şahin, Esra; Eren, RamazanObjective: The objective of this study was determine the ratios of volatile components in the ‘Bozcaada Cavusu’ grape variety cultivated in ‘Cayir’, ‘Sulubahce’ ve ‘Ova’ locations of ‘Bozcaada and conducted in 2013. Material and Methods: The thirty years old goble vineyards grafted on \"5BB\" rootstock at different locations of Bozcaada and applied equal care conditions were selected as research material. ‘Bozcaada Cavusu’ grape variety was harvested at different locations at the harvest date and cluster samples were taken in the same day. Results: Based on the findings from the study, it could be stated that some terpenes detected in grape varieties with ‘Muscat’ aroma were also major volatile components in the ‘Bozcaada Cavusu’ grape variety and this variety provided had a very pleasant aroma. Except terpenes, the ‘Bozcaada Cavusu’ grape variety was also rich in compounds with 6 carbons (C6 compounds) which formed by lipoxygenase pathway, usually the desired aroma compounds in grapes and fruits. Conclusion: Among these compounds, it was determined that especially E?2?hexenal and hexanal compounds were the major compounds in the aldehydes group whereas hexanol and Z?3?hexenol compounds were the major compounds in the alcohols group and they were effective in the formation of the desired flavor specific to the variety.Öğe Edremit Körfezi ile Bayramiç Kazdağları Yörelerinden Elde Edilen Zeytinyağların Kimyasal Özellikleri ve Uçucu Bileşenlerinin Karşılaştırılması(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-31) Gündoğdu, Mehmet Ali; Nergis, OsmanBu çalışma, Çanakkale ili Bayramiç ilçesi ile Balıkesir ili Edremit Körfezi yöresinde yetiştirilen Ayvalık çeşidi zeytinlerinden elde edilen zeytinyağlarının kalite özellikleri ile aroma bileşenlerinin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla, Çanakkale ili Bayramiç ilçesine bağlı 9 farklı köy ile Edremit Körfezinde yer alan 9 farklı yöreye ait optimum bakım koşullarında yetiştirilen zeytin ağaçlarından 3 farklı olgunluk döneminde (yeşil, alaca, siyah) hasat edilmiştir. Araştırma sonunda, meyvelerin olgunluk indeksleri ile zeytinyağlarının kalite özelliklerinde yöreler arasında istatistiksel anlamda önemli farklılıklar belirlenmemiştir. Buna karşın, uçucu bileşenlerinde ise; her iki yörede de önemli farklılıklar saptanmıştır. Özellikle aldehit, alkol ve ester bileşen grupları dikkati çekmektedir. Her iki yörenin aroma bileşenleri arasındaki farklılığın klimatolojik farklılıklardan ileri geldiği düşünülmektedir. Klimatolojik farklılıkların başında ise Bayramiç yöresinin Kaz Dağı zirvesinin kuzey batısına düşmesi ve yüksek rakımda yer alması gelmektedir. Edremit Körfezi yöresi ise aynı dağın güney yamacında yer almaktadır. Kaz Dağı’nın her iki yöneyi de yüksek oksijen içeriğine sahip olmasının yanında, Bayramiç yöresinin Kuzey Ege denizinden gelen serin rüzgarların ve iyotlu havayı yüksek oksijenle buluşturması zeytin yetiştiriciliği ve zeytinyağı nefaseti bakımından avantaj sağlamıştır. Zeytincilik için nispeten serin bir yer olan Bayramiç yöresi bu sayede zeytinyağında olumlu aroma bileşenleri bakımından farklı değerler kazanmıştır.Öğe Effects of different calcium oxide dipping concentrations in aroma profiles of pink lady apple cultivar during cold-storage(2021) Ekinci, Neslihan; Gündoğdu, Mehmet Ali; Şeker, MuratObjective: The aim of this research was to assess the profile of volatile compoundschanges during the cold storage in ‘Pink Lady’ apples.Material and Methods: Six-year-old Cripps Pink (Pink Lady) fruits of apple treesgrafted onto M9 rootstock were used as a plant material for this study. The trees werein a commercial orchard in Çanakkale-Turkey. Fruits were carefully picked up by handat the commercial harvesting time. The fruits were dipped into calcium oxide solutions(concentrations of 2 and 4%) during three minutes. Control fruits were exposed todistilled water. Fruits were stored at 0°C and 90% relative humidity for 6 months. Thearoma profiles of apples determined by GC/MS (Gas Chromatography/MassSpectrometry) analysis followed by liquid-liquid extraction. Stored fruits were analyzedfor their volatile contents at the 2nd, 4th and 6th months.Results: Fresh fruits at harvest period contained 15 volatile compounds in total.However, higher levels of aroma volatile compounds were detected in 6 months ofcold storage. According to the chromatography results, control fruits had 24 volatilecompounds, 2% CaO treated fruits had 25 volatiles and 4% CaO treated fruits had 27volatile compounds at the end of the 6 months of cold storage. Apples at the initialstage produced an abundance of hexyl acetate (4.56%), butyl acetate (3.83%), andhexyl hexanoate (1.68%), which confer typical apple aroma characteristics. Mostly,ester production exhibited a fairly broad peak, declining as fruit aged. Isobutyric acid,allyl ester (initial 0.55%) was lower at the beginning of the storage compare to the endof storage (control fruits 0.06%, 2%CaO 0.13%, 4% CaO 0.20%).Conclusion: CaO applications especially 4% concentration had deformation effect onepidermal layer cells on fruit surface. As a result, CaO applications had a significanteffect on aroma enhancement in Pink Lady apples during cold storage.Öğe Effects of different trunk girdlings on fruit yield and pomological characteristics of persimmon (Diospyros kaki L. cv. Hachiya)(2021) Yıldız, Neşe; Şeker, Murat; Gür, Engin; Gündoğdu, Mehmet Ali; Polatöz, Sefa; Ekinci, NeslihanObjective: This study was performed to determine the effects of two girdling practices on yield and some pomological properties of persimmon trees in 2019. Material and Methods: The gridling practices were applied to Hachia variety, common in Çanakkale, as single girdling, double girdling and control. Girdling treatments were performed after full blossom in full yield trees. Fruit yield and some pomological properties of the variety were determined. Fruit weight, fruit width, fruit size, fruit skin colour (L, a, b), pH, titratable acidity (TA) (%), fruit flesh firmness (kg / cm2) and total soluble solid content (TSS) were determined. Results: The highest yield per tree was obtained from the control (120.74 kg tree-1) treatment. The largest fruits with a value of 383.23 g were obtained from double girdling treatment. The double girdling application provided the highest values in terms of fruit length and fruit width (79.22 mm, 94.71 mm, respectively). There was a significant difference (p<0.05) between applications in terms of total soluble solid content. Conclusion: The girdling treatments significantly increased fruit weight, fruit size and total soluble solid amount in “Hachiya” variety.Öğe Farklı Koşullarda Depolanan ANET 30 Şeftali Çeşidinin Aroma Bileşenlerindeki Değişimler(2022) Kaynas, Kenan; Gündoğdu, Mehmet Ali; Kıyı, Hulusı; Akturk, Cemre; Yaman, ŞevketBu çalışma, özel sektör (Anadolu Etap-Çanakkale) meyve bahçelerinde üretilen ANET 30 şeftali çeşidi meyvelerinin depolanmaları süresince aroma bileşenlerindeki değişimin saptanması amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda meyveler, Kontrol, Xtend® torbalar içerisinde modifiye atmosfer paketleme (MAP), hasattan sonra 625 ppb dozunda 1-Metilsiklopropan (1-MCP) uygulanmış ve 1-MCP + MAP olmak üzere, 4 farklı şekilde 0±1°C sıcaklık ve %90±5 oransal nem koşullarında 60 gün süreyle depolanmış ve 20 gün arayla aroma bileşenlerindeki değişim saptanmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre; ANET 30 meyvelerinde önemli aroma bileşeni aldehitler olarak saptanmış, depolamanın başlangıcında ortalama %81.33 olan toplam aldehitler depolama süresince azalarak %64.91 oranına düşmüştür. Ancak bu azalmanın derecesi uygulamalara göre farklılık göstermiştir. Aldehitler dışında laktonlar, alkoller, esterler, terpenler ve diğer aroma bileşenleri olarak saptanmış ve bunların depolama süresince değişimleri farklılık göstermiştir. Depolama süresi uzadıkça terpenler, laktonlar ve esterlerde önemli, alkollerde kısmen artış tespit edilmiş, bunlar dışındaki aroma bileşenler içerisinde hekzenlerde azalma saptanmıştır. Şeftali aromasını veren laktonlardaki artış 60 günlük depolama sonunda %150 oranına ulaşmıştır. Olgunluk ilerledikçe özgün aromayı veren bileşiklerde artış, aldehitlerde azalma saptanmıştır. Depolamanın başlangıcında 13 adet olan ana aroma bileşenlerin sayısı depolama süresince artış göstererek uygulamalara göre 19-30 sayısına ulaşmıştır. Aroma bileşenlerinin oluşumu depolama uygulamaları farklı düzeylerde gecikmiştir.Öğe GEMLİK ZEYTİN ÇEŞİDİNDE LİZOFOSFATİDİLETANOLAMİN (LPE) UYGULAMALARININ MEYVE OLGUNLUĞUNA ETKİLERİ(2021) Sakaldaş, Mustafa; Gündoğdu, Mehmet AliBu araştırma, Gömeç/Balıkesir ekolojik koşullarında yetiştiriciliği yapılan Gemlik zeytin çeşidi ağaçlarına uygulanan farklı dozlarda Lizofosfatidiletanolamin (LPE)’in meyvelerin olgunluğuna etkilerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, ‘Gemlik’ zeytin çeşidine ait ağaçların üstündeki meyvelere hasattan yaklaşık 30 gün önce sırasıyla 0 (kontrol grubu), 1000 ve 2000 (sırasıyla %0.1 ve %0.2) mg/L dozlarında 3 tekerrürlü ve her tekerrürde 2’şer ağaç olacak şekilde LPE uygulaması sprey şeklinde gerçekleştirilmiştir. LPE uygulamasının gerçekleştirildiği Ekim ayından hasat zamanı olan Kasım ayına kadar 10 günlük periyotlar halinde hasat edilen meyvelerde olgunluk indeksi (Oİ), 100 meyve ağırlığı (g) ve et oranı (%), meyvelerin toplam klorofil (?g ml?¹) ve toplam karotenoid (?g ml?¹) içeriği ile toplam fenolik madde miktarına (mg GAE 100 mg?¹) etkisi araştırılmıştır. Çalışma sonucunda, %0.2 LPE uygulaması Gemlik zeytin çeşidi meyvelerinde hasat öncesi döküme sebep olmadan bir örnek renklenmeyi olumlu etkilemiş olmasının yanı sıra kontrol ve %0.1 dozu uygulamalarına karşın meyve kalitesini de yükseltmiştir.Öğe Geyikli Yöresi Zeytinyağlarının Bazı Kimyasal Özellikleri ile Uçucu Bileşenlerinin Belirlenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-06-29) Gündoğdu, Mehmet Ali; Şeker, MuratZeytin ağacı iklim özellikleri bakımından seçicilik gösteren bir türdür. Çanakkale ili Geyikli yöresinin önemli geçim kaynaklarından biri olan Ayvalık çeşidine ait meyvelerden elde edilen zeytinyağının klimatolojik faktörlerin elverişliliği ile yüksek kaliteli zeytinyağı üretimine elverişli olduğu yapılan birçok çalışmada saptanmıştır. Bu kalitenin sağlanmasında; çeşidin genetik özellikleri, uygulanan tarımsal faaliyetler ve zeytinyağı teknolojisinin yanında yörenin coğrafi konumu da etkilidir. Bu araştırma, Çanakkale ili Ezine ilçesi Geyikli yöresinde yetişen zeytin ağaçlarından elde edilen zeytinlerin ve zeytinyağların özelliklerinin belirlenerek, yöre adıyla markalaşmasının ve coğrafi işaret tescilinin sağlanması amacıyla hazırlanmıştır. Araştırma, Çanakkale ili Ezine ilçesi Geyikli yöresi ve Balıkesir ili Edremit Körfezi’nin farklı yörelerindeki zeytin bahçelerinden alınan meyve örnekleri üzerinde yürütülmüştür. Çalışmada, her iki yöredeki farklı zeytinliklerden tam verim çağında bulunan beşer ağaç seçilmiş ve 3 farklı olgunluk döneminde (yeşil, alacalı ve siyah olum) meyve örnekleri toplanmıştır. Bu örneklerde meyvelerin olgunluk indeksi ile yörelere ait zeytinyağların bazı kimyasal özellikleri ve uçucu bileşenlerindeki farklılıklar belirlenmiştir. Çalışma sonunda, Geyikli yöresinin zeytin yetiştiriciliği açısından son derece elverişli bir yer olduğu görülmüştür. Ancak aynı çeşidin farklı yerlerde yetiştirilmesi durumunda olgunluk süresince aroma bileşenlerinin gelişimleri belli bir aşamadan sonra benzerlik gösterdiği saptanmıştır. Araştırma sonucunda her iki yörede de uçucu bileşenler kapsamında özellikle aldehit ve alkol bileşiklerindeki farklılıklar dikkati çekmiştir.Öğe Hasat Sonrası Salisilik Asit Uygulamalarının “Roxana” Kayısı Çeşidinin Muhafazası Süresince Aroma Bileşenlerine Etkisi(2021) Yunusoğlu, Serpil Varlı; Ekinci, Neslihan; Gündoğdu, Mehmet AliBu çalışma, hasat sonrası salisilik asit (SA) uygulamalarının “Roxana” kayısı çeşidinin muhafazası süresince aroma bileşenlerine etkisinin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada, hasat edilen meyvelerde üç farklı dozda (0,5, 1 ve 2 mM) salisilik asit uygulaması yapılmış ve uygulama yapılmamış kontrol grubu meyvelerle karşılaştırılmıştır. Çalışma grubundaki bütün meyveler 1 gün ön soğutma işlemine tabi tutulmuş ve 0±0,5°C sıcaklıkta ve %90±5 oransal nem içeren normal atmosfer koşullarında 45 gün süresince soğuk hava deposunda muhafaza edilmiştir. Araştırmada hasattan sonra başlangıç analizleri ile birlikte 15 günlük aralıklarla suda çözünebilir kuru madde miktarı (% SÇKM), titre edilebilir toplam asitlik (% malik asit) ve aroma bileşen kompozisyonu parametreleri incelenmiştir. Yapılan çalışmada 2 mM salisilik asit uygulaması tüm kriterlerde ön plana çıkmış ve meyvelerin olgunlaşma hızını diğer uygulamalara göre yavaşlatmıştır. Çalışmada incelenen “Roxana” kayısı çeşidine ait meyvelerde aldehit, ester, keton, lakton, alkol ve terpen aroma bileşen grupları tespit edilmiştir. Kayısı meyvelerinin karakteristik aromasına katkı sağlayan bileşen gruplarından lakton ve esterlerde, 1 ve 2 mM SA uygulamaları bu aroma bileşenlerinin olması gereken düzeyde sentezlenmesine katkı sağlamıştır. Ester aroma bileşen grubunda yer alan ve kayısı meyvesi için majör aroma bileşenlerinden olan hekzil asetat bileşeni başlangıçta 332,1 değerinde tespit edilmiş ve olgunluğun ilerlemesiyle miktarında artış gerçekleşmiştir. 15 günlük muhafaza periyodunun sonunda hekzil asetat bileşeninde en yüksek artış kontrol uygulamasında iken, 45 günlük muhafaza süresinin sonunda en yüksek değer 579,9 değeri ile 2 mM salisilik asit uygulamasında tespit edilmiştir.