Yazar "İnce, Bahar" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A high sensitive and cost-effective disposable biosensor for adiponectin determination in real human serum samples(Elsevier, 2021) İnce, Bahar; Sezgintürk, Mustafa KemalOne of the adipose tissue cytokines, adiponectin is a newly defined adipocytokin, which is involved in insulin, glucose and adipocyte metabolisms. It has been determined that the amount of adiponectin in the circulatory system decreases in obese and type 2 diabetic patients. In addition to this decrease, many diseases such as heart diseases, high blood pressure, diabetes, joint diseases, high cholesterol, respiratory disease, gallbladder diseases are associated with obesity. Early detection of a decrease in the level of Adiponectin with a biosensor may be a new target for the prevention and treatment of cardiovascular diseases, immune disorder, joint disorders, especially obesity-related pathologies. In the scope of this study, poly ethylene terephthalate (PET) sheets covered with indium tin oxide (ITO), a unique transparent conductive material, was used as a working electrode which, introduced an extremely cheap and flexible material for this purpose. 3-Glycidoxypropyltrimethoxysilane (3-GOPS), an effective organosilane agent, produced a stable layer to immobilize anti-Adiponectin onto the working electrode surface. The immobilization of anti-Adiponectin onto ITO sheets were proved by the tech- niques, Fourier-transform infrared spectroscopy (FT-IR), Scanning Electron Microscopy (SEM), and Atomic Force Microscopy (AFM). The immunosensor prepared under optimal conditions gave a response in a wide range of concentrations (25 pg/mL–2500 pg/mL with a LOD value of 148 pg/mL) of Adiponectin. Finally, the designed biosensor was applied to real human serum samples and successful results were obtained.Öğe Bahçe atıkları kompostunun yasal düzenlemeler çerçevesinde toprak şartlandırıcısı olarak kullanımının incelenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2015) Erdem, Elif Irmak; İnce, Orhan; Akyol, Çağrı; Özbayram, Emine Gözde; İnce, BaharBu çalışmada, bahçe atıklarından elde edilen kompost ürününün uygun yasal düzenlemeler çerçevesinde toprak şartlandırıcı olarak kullanımının uygunluğu incelenmiştir. Bahçe atıkları ile beslenen 1.35 m3 hacimli kompost ünitesinde kompostlaştırma işlemi Nisan 2015 tarihinde başlatılmıştır. Sistem ve hava sıcaklığı kompostlaştırma süreci boyunca her gün izlenmiştir. Karbon/azot (C/N) oranının sabitlendiği ve kompost sıcaklığının hava sıcaklığına eşitlendiği noktada kompostlaştırma işlemi sonlandırılmıştır. Kompostlaştırma sürecinde hava sıcaklığı 15-18 oC aralığında değişiklik göstermiştir. 3. günde sistem sıcaklığının 70 oC’ye ulaşmasıyla termofilik safhaya geçilmiş ve kompostlaşma süreci 25 günde tamamlanmıştır. 29 Mart 2014 tarihli 28956 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ‘‘Tarımda Kullanılan Organik, Organomineral Gübreler ve Toprak Düzenleyiciler İle Mikrobiyal, Enzim İçerikli ve Organik Kaynaklı Diğer Ürünlerin Üretimi, İthalatı, İhracatı ve Piyasaya Arzına Dair Yönetmelik’’ ve 5 Mart 2015 tarihli 29286 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘‘Kompost Tebliği’’nde organik kaynaklı evsel kaynaklı aerobik parçalanması sonucu elde edilen kompost ürününün toprak düzenleyicisi olarak kullanılabilmesi için C/N oranının 10-30 aralığında, kuru madde içersindeki organik maddenin %35’ten fazla, nem oranının ise %30’dan az ve mineral iyonlar halindeki tuzların 10dS/cm’den az olması gerekmektedir. Bunlara ek olarak ‘‘Kompost Tebliği’’nde kompost ürününün pH değerinin 5.5-8.5 aralığında olması şartı aranmaktadır. Kompostun metal içeriği yasal düzenlemelerde belirtilen değerlere (Cd < 1 mg/kg, Cr < 3 mg/kg, Cu < 450 mg/kg, Ni < 120 mg/kg, Pb < 150 mg/kg, Zn < 1100 mg/kg) uymaktadır. Ancak kompostun nem oranın yönetmelikte ve tebliğde belirtilen değerin üzerinde kaldığı tespit edilmiştir (%77.4). Yasal düzenlemeler çerçevesinde belirtilen azami nem değerinin sağlanabilmesi için, sistemin çeşitli nem dengeleyiciler kullanılarak daha düşük nem oranında başlatılması gerektiği sonucuna varılmıştır.Öğe Lab-on-a-chip systems for cancer biomarker diagnosis(Elsevier B.V., 2023) Özyurt, Canan; Uludağ, İnci; İnce, Bahar; Sezgintürk, Mustafa KemalLab-on-a-chip (LOC) or micro total analysis system is one of the microfluidic technologies defined as the adaptation, miniaturization, integration, and automation of analytical laboratory procedures into a single instrument or “chip”. In this article, we review developments over the past five years in the application of LOC biosensors for the detection of different types of cancer. Microfluidics encompasses chemistry and biotechnology skills and has revolutionized healthcare diagnosis. Superior to traditional cell culture or animal models, microfluidic technology has made it possible to reconstruct functional units of organs on chips to study human diseases such as cancer. LOCs have found numerous biomedical applications over the past five years, including integrated bioassays, cell analysis, metabolomics, drug discovery and delivery systems, tissue and organ physiology and disease modeling, and personalized medicine. This review provides an overview of the latest developments in microfluidic-based cancer research, with pros, cons, and prospects.Öğe Lateral Flow Assay sistemleri için yeni bir kontrol çizgisi stratejisi ve COVID19 Tanı kiti için kullanımının araştırılması(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021) İnce, Bahar; Sezgintürk, Mustafa KemalYeni koronavirüs hastalığı (Covid-19) salgını hızla tüm dünyaya yayıldı. Bu kadar hızlı yayılan bir virüsün bulaşmasını önlemek, yayılmasını kontrol altına almak ve hastaların zamanında tedavisini sağlamak için çok sayıda hastayı ve taşıyıcıları hızlı bir şekilde tespit etmek zorlaşmıştır. Bu nedenle doğru ve hızlı bir test yöntemine çok büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Lateral Flow Assay (LFA) sistemleri, tükürük, kan, idrar ve gıda gibi numunelerde biyobelirteçleri test edebilen, kullanımı basit, tek kullanımlık tanı cihazlarıdır. LFA son yıllarda analit belirleme ve numune analizinde güçlü bir araç olması sebebiyle özellikle pandemi sürecinde büyük bir ilgi görmüştür. LFA sistemleri maliyetli, zaman alıcı ve eğitimli personel gerektiren laboratuvar cihazları için umut verici bir ön tanı alternatiftir. Örnek bölmesine sadece birkaç damla numune eklenerek ve sonuçlar birkaç dakika sonra direk hasta tarafından gözle okunabilir. Yanal akış teknolojisinin iyileştirilmesinde geçmişten günümüze kadar dört ana amaç hedeflenmektedir: daha yüksek hassasiyet, eşzamanlı çoklu analit tespiti yapabilme, daha az maaliyetli ve ticarileştirme. Bu sistemlerin her birinin üretimi için tipik olarak kullanılan malzemeler, işlemler ve malzemelerin kullanılma yolları bu zamana kadar büyük ölçüde değişmeden kaldı. Bu tez kapsamında geleneksel LFA'ların özelliklerine, çalışma prensiplerine, temellerine, uygulamalarına ve tasarım kriterlerine göre malzeme seçimi hakkında detaylı bilgi verilmiştir. Verilen bilgiler ışığında Covid-19 tanı kiti için alternatif ve uygun maaliyetli kontrol çizgileri araştırıldı. Gerekli optimizasyonlar yapılarak bu biyomeküller kontrol çizgisi olarak diğer LFA çalışmalarında da kullanıma hazır hale getirildi.Öğe Rumen sıvısının aşı olarak kullanıldığı büyükbaş hayvan dışkısı İle işletilen anaerobik çürütücülerde asidifikasyon veriminin incelenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2015) Günel, Gülşah; İnce, Orhan; Özbayram, E. Gözde; Akyol, Çağrı; İnce, BaharHayvan dışkısından biyogaz geri kazanımı anaerobik çürütücülerin en önemli uygulamalarından biridir. Bu sistemlerde yüksek selüloz ve lignin içeriği , hidroliz aşamasında hız kısıtlamasına sebep olmaktadır. Hidroliz ve asidifikasyon verimlerinin artırılması, biyometan üretimini önemli ölçüde artırmaktadır. Rumen bakterilerinin yüksek selülolitik aktiviteleri, büyükbaş hayvan dışkısı gibi lignoselülozik atıkların anaerobik çürütücülerdeki arıtımında bir avantaj oluşturmaktadır. Bu çalışmada, büyükbaş hayvan midesinden alınan rumen sıvısının aşı olarak kullanıldığı büyükbaş hayvan dışkısı ile işletilen anaerobik çürütücülerde, farklı oranlarda kullanılan aşının hidroliz ve asidifikasyon verimlerine etkisinin ortaya konması amaçlanmıştır. Uçucu yağ asidi (UYA) üretiminin en yüksek olduğu optimum karıştırma oranının tespit edilmesi amacıyla, rumen sıvısı ile büyükbaş hayvan dışkısı farklı karıştırma oranlarında (%0, %10, %20, %30, %40, %50, %100) 100 mL’lik serum şişelerinde 4 paralelli olarak hazırlanmış ve 40 oC’de inkübe edilmiştir. Bununla birlikte, günlük olarak gaz ölçümleri manometre ile yapılmış, her 10 günde bir paralel şişelerden biri açılarak numune alınmış ve pH, toplam katı madde (TKM), toplam uçucu katı madde (TUKM), toplam Kjeldahl azotu (TKN) ve UYA (uçucu yağ asidi) miktarları tayin edilmiştir. Bu çalışmada en yüksek asidifikasyon verimi %40 rumen sıvısı içeren deney setinde (R5) elde edilmiştir. Deney setlerinde TUKM/TKM oranları %80-85 arasında değişirken, sadece rumen ile işletilen R7(%100) setinde bu oran %50 mertebesinde kalmıştır. En yüksek UYA üretimi 6700 mg asetik asit/L ile R5 (%40)’te elde edilmiştir. Rumen sıvısının aşı çamuru olarak kullanıldığı anaerobik sistemlerde, rumen sıvısının asidifikasyon verimi üzerine olumlu yönde etkisi olduğu görülmüştür.