Yazar "Önal, Umur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Balık larvalarının beslenmesinde kullanılan mikropartikül yemler ve potansiyelleri(2006) Önal, UmurDeniz balıkları üretiminde, larvaları canlı yemlerle besleme bağımlılığı, suni larva yemlerinin yaygın bir şekilde kullanımını engellemektedir. Bu bağımlılığın en önemli nedeni canlı yem kalitesinde formüle edilmiş bir mikropartikül yemin henüz geliştirilememiş olmasıdır. Mikropartikül yemler ile ilgili başlıca problemler yemlerin ebadı, rengi, yoğunluğu ve sertliği gibi fiziksel faktörlerden, içerdikleri besin maddelerinin suya sızmalarından, yemlerin balık larvaları tarafından kabul edilebilirliğinden ve sindirilebiliriiğinden kaynaklanmaktadır. Mikrobağ partiküller ve Çapraz-Bağlı Protein-Duvariı kapsüller, suda çözünen besin maddelerini çok kısa bir süre içerisinde suya sızdırırlar. Lipid Duvarlı Mikrokapsüller ise amino asitler gibi, düşük moleküler ağırlıklı besin maddelerini çok daha etkin bir şekilde tutabilirler ancak fiziksel özellikleri larval besleme için uygun değildir. Larval yemlerin üretimi sınırlayıcı özelliklerinin ve kapasitelerinin belirlenmesi, bu sorunların giderilmesini ve larvaların büyüme ve hayatta kalmalarını destekleyecek yeni mikropartikül yemlerin geliştirilebilmesini sağlayabilir.Öğe Biofouling and Mitigation Methods: A Review(AMG Transcend Association, 2023) Gizer, Görkem; Önal, Umur; Ram, Manoj; Şahiner, NurettinBiofouling accumulates living organisms on surfaces in contact with the water and causes significant economic, structural, and microbial problems on ship hulls, piers, oil rigs, power plants, pipework, water treatment facilities as well as medical devices. In order to mitigate problems associated with biofouling, many toxic and non-toxic antifouling methods have been developed. Unfortunately, most of the methods used to control biofouling are either harmful to the environment or, in some cases, considered effective. Thus, antifouling research's main objective is to develop green, sustainable, viable, widely applicable, and environmentally friendly antifouling technology. In this review, chemical, physical, and biological mitigation methods to prevent biofilm formation employed in the past and present have been discussed along with the current literature. Chemical antifouling methods generally contain antifouling (AF) paints with biocides including copper, silver, thiocyanate, Copper powder, Irgarol 1051, Zinc pyrithione, and Tributyltin (TBT). The physical antifouling control methods employ physical force or surface modifications such as low drag, low adhesion, wettability (super hydrophobicity or super hydrophilicity), as well as microtextured structures that minimize microorganism adhesion and/or accumulation on contact surfaces, hindering the formation of biofouling. The use of nature-inspired antibiological and biomimetic surfaces like shark skin, whale skin, dolphin skin, and lotus leaves are promising for the effective control of biofouling and present opportunities for developing non-polluting technologies.Öğe DİSKUS BALIKLARINDA (Symphysodon spp.)ÜREMEYE ETKİ EDEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ(2008) Çelik, İhsan; Önal, Umur; Cirik, ŞükranAmazon kökenli diskuslar (Sypmhysodon spp.) popüler ve özel süs balıklarıdırlar. Diskuslar eş seçen balıklar olduklarından sorunsuz olarak üretilebilmeleri zordur. Özel üretim tankı ve su kalitesine ihtiyaç duyarlar. Oldukça geniş su kalitesi aralıklarını tolere edebilmektedirler. pH, iletkenlik, sertlik, eş seçme davranışı ve üretim tankı gibi pek çok faktör diskusların üremesini etkilemektedir. Profesyonel ve tecrübeli üreticiler diskus üretebilmek için bir çok taktik kullanmaktadırlar. Bu çalışmada Symphysodon spp.' nin üreme siklusuna ve yumurtlama başarısına etkisi olan bazı faktörler belirlenmiştir. Diskuslar sabit su parametrelerine ihtiyaç duymaktadırlar. Bu balıkların 3.9 ile 7.3 pH aralıklarında, 5 GH altındaki sertlikte, düşük iletkenlik seviyelerinde üredikleri tespit edilmiştir. Üremeye etki eden diğer faktörlerinde üretim tank sistemi ve su değişim rejimi olduğu sonucuna varılmıştırÖğe Ekosistem parametrelerinin karakterizasyonu ile Çardak lagünü (Lapseki, Çanakkale) akivades, ruditapes decussatus, üretim potansiyelinin belirlenmesi ve optimizasyonu(2008) Önal, Umur; Büyükateş, Yeşim; Erdal, Hakan; İnanmaz, Özgür Emek; Çelik, İhsan; Türkoğlu, Muhammed[Abstract Not Available]Öğe The General Profile of Aquarium Sector in Istanbul (Turkey)(Medwell Online, 2010) Çelik, İhsan; Yılmaz, Sevdan; Çelik, Pınar; Saygı, Hülya; Önal, Umur; Başhan, TolgaA survey study was conducted in order to put forth the general status of aquarium sector in Istanbul (Turkey). Within the scope of this study, it is found out that 550-600 aquarium makers, 200 of which are registered to a non-governmental organization operate in Istanbul. A great amount as 50.8% of aquarium businesses in Istanbul is sole proprietorships. They work with a strategy of providing the living things (fish, plant, etc.) and materials (heater, filter, pump etc.) which they trade from domestic and foreign sources and transporting them to the customer. The members of Cyprinidae which is among the fish groups that aquarium makers in Istanbul sell at most, rank the first and Cichliade and living thing breeding groups follow them. It is observed that domestic retail sales are mostly done in winter season (90.9%). Additionally, data on issues such as educational status and work experiences of the employees in the sector, working capacities of the businesses, kinds of plant and animal types produced or imported.Öğe The Growth and Survival of Carpet Clam, Ruditapes decussatus in Çardak Estuary (Çanakkale Strait, Northwest Turkey)(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020) Erdal, Hakan; Önal, UmurBu çalışmada akivadesin Ruditapes decussatus Çardak Lagünü’nde (Kuzeybatı Türkiye) büyüme ve hayatta kalma potansiyeli incelenmiştir. Kum midyeleri farklı substrat özelliklerine sahip 3 istasyonda büyütülmüştür. Sonuçlar, 38.41% iri çakıl, 21.90% çakıl ve 17.16% granülden oluşan C istasyonunda yetiştirilen akivadeslerin, daha küçük tanecik kompozisyonuna sahip diğer istasyonlara göre daha fazla büyüme ve hayatta kalma sergilediklerini göstermiştir. Başlangıç boy ve ağırlıkları sırasıyla, 2,772 cm ve 4,032 g olan akivadeslerin 10 aylık çalışma sonunda, ortalama 3,612 cm boy ve 9,179 g ağırlığa ulaştıkları tespit edilmiştir. Ekim öncesi yapılan taşımanın akivadeslerin hayatta kalma oranını etkilediği gözlenmiştir. Çalışmada tespit edilen büyüme ve hayatta kalma oranları diğer çalışmalarla benzerlik gösterse de, yazın gözlenen yüksek mortalite, bundan sonra yapılacak çalışmalar için en önemli konulardan bir tanesidir.Öğe The Growth and Survival of the European Lobster (Homarus gammarus Linnaeus, 1758) Larvae and Juveniles in a Recirculating System(2024) Osman, Enes; Önal, UmurIn this study, the growth and survival of H. gammarus larvae and juveniles were investigated in two different consecutive trials. In the first trial, newly hatched lobster larvae were raised in 100 liter cylindro-conical tanks in triplicate. Each tank was stocked with 150 lobster larvae (a total of 450 larvae) and the growth and survival of larvae at the end of stage IV were determined. In the second trial, the growth and survival of juvenile lobsters fed on three different diets were determined for a period of 102 days using an integrated recirculating system with 10% daily water renewal. For this purpose, a total of 3 different diets including a mollusk based (M), a crustacean based (C) and a commercial seabass diet (L) were prepared. A total of 135 juvenile lobsters, 45 for each treatment were used for the juvenile growth trial. At the end of the larval growth experiment, the mean carapace and total length of Stage IV larvae were 5.255±0.052 mm and 13.027±0.486 mm, respectively, with no significant differences within tanks (p>0.05) and the mean survival rate of lobsters was 13.11%. In the juvenile growth trial, the highest carapace length was 1.371±0.023 cm in treatment C, followed by 1.251±0.039 cm and 1.187±0.095 cm in treatment M and L, respectively. At the end of 102 days, the mean survival rates of juvenile lobsters were %98.7, %80 and %53.3 in treatments C, M and L, respectively. The most successful diet for juvenile lobsters, with respect to growth and survival, was the crustacean based diet. The findings of this study provide information to help improve the growth and survival rates of larval and juvenile H. gammarus in captivity.Öğe The Growth and Survival of The European lobster (Hommarus gammarus) Larvae in Pseudo-Green Water and Clear Water Under Low Density Conditions(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021) Önal, Umur; Baki, HakanAvrupa ıstakozu, Homarus gammarus, Avrupa’da önemli bir ticari türdür. Son yirmi yıldır devam eden başarılı stok geliştirme çalışmalarına karşın, H. gammarus’un yetiştiricilik yöntemleri hala gelişmektedir.Bu çalışmada, düşük yoğunluklu stoklama şartlarında, konsantre alg içeren pseudo-yeşil su ve temiz su tekniklerinin H. gammarus larvalarının I-IV evreler arasındaki büyüme ve hayatta kalma oranları araştırılmıştır. Tüm larvalar 800 L hacmindeki silindir-konik tanklarda 1.25 larva/L stoklama yoğunluğunda 17.1±1 oC sıcaklık ve 32±1 ppt tuzlulukta yetiştirilmiştir. Istakoz larvaları zenginleştirilmiş Artemia ile 3-5 naupli/ml oranında 10 saat süre (09:30 - 19:30) ile beslenmiştir. Tanklara günlük eklenen konsantre alg, eklenmeyen temiz su şartlarına göre türbiditeyi arttırmış ve görüş mesafesini azaltmıştır. Sonuçlar, farklı gruplardaki ıstakoz larvalarının I-IV evrelerde büyüme ve hayatta kalma oranlarının istatistiksel olarak farklı olmadığını göstermiştir (p>0.05). Ortalama hayatta kalma oranı %3’tü ve gruplar arasında bir farklılık ortaya çıkmamıştır. Artan türbidite şartları ve düşük stoklama yoğunluğu hayatta kalma oranlarını arttırmamıştır. Istakoz larvalarının pelajik evrelerde daha yüksek hayatta kalma oranlarını sağlayacak çalışmaların yapılması gereklidir.Öğe The Occurrence of Ranella olearium (Linnaeus, 1758), in Saros Bay, (North East Aegean Sea, Çanakkale, Turkey)(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-07-24) Önal, Umur; İşmen, Ali; Yığın, Cahide ÇiğdemTwo specimens of Ranellaolearium were landed on November 28th, 2006 off Güneyli, Saros Bay (North Aegean Sea, Turkey), by a bottom trawl from a depth range of 264-366 m. This finding is the second report of this species from Turkish waters and the first report of its existence in Saros Bay.Öğe Yavru kalkan balığının (Psetta maeotica) beslenmesinde taze hamsinin değerlendirilmesi(2006) Ergün, Sebahattin; Yiğit, Murat; Türker, Ali; Önal, UmurBu araştırmada, pelet yem (%50 ham protein ve % 18 ham yağ), taze hamsi (Engraulis encrasicholus; %20,8 ham protein ve %9,2 ham yağ) veya her iki yemle beraber beslemenin, kalkan balığı (Psetta maeotica) yavrularının büyüme ve yem değerlendirme üzerine etkisi incelenmiştir. Üç farklı diyetin iki tekerrürlü olarak incelendiği bu çalışmada, ortalama ağırlığı 41 g olan toplam 90 adet kalkan balığı yavrusu (15 adet/tank) kullanılmıştır. 45 gün süren deneme sonunda, gruplardaki ortalama balık ağırlıkları sadece peletle beslenen grupta (PL) 62,30+2,22 g, hamsi ve peletle yemlenen grupta (HP) 63,54±1,89 g ve sadece hamsi ile beslenen grupta (HS) 62,90±0,89 g olarak tespit edilmiştir. Gruplar arasındaki fark istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur (P>0,05). Günlük yem tüketimi (%, g kuru yem/ g balık ağırlığı) ve yem değerlendirme değerleri (g tüketilen kuru yem/g ağırlık artışı) PL grubunda 0,77±0,01 ve 0,86±0,07, HP grubunda 0,78±0,01 ve 0,82±0,09 ve HS grubunda 0,75±0,02 ve 0,79±0,06 olarak tespit edilmiş ve gruplar arasında fark bulunmamıştır (P>0,05). Araştırma sonuçlarına göre, kalkan balığı yetiştiriciliğinde farklı besleme uygulamalarının büyüme ve yem değerlendirme üzerinde benzer etki gösterdiği görülmüş ve balıkların beslenmesinde sadece pelet yem, sadece hamsi veya pelet yemle birlikte taze hamsi verilebileceği sonucuna varılmıştır.