Eğitimde Kuram ve Uygulama (2005 - halen)
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Okul Öncesi Eğitim Programının 21. Yüzyıl Becerileri ve STEAM Eğitimi Bağlamında İncelenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-31) Kardeş, ServetBireyin bütüncül gelişimi ve iyi becerilere sahip olabilmesi için erken çocukluk yıllarında iyi bir eğitim alması gerekir. Erken çocukluk yıllarında çocuklara verilen eğitime temel oluşturan programın kalitesi ve içeriği bu anlamda önem taşımaktadır. Bu araştırmada 2013 okul öncesi eğitim programının 21. yüzyıl becerileri ve STEAM eğitimi açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılmıştır. Verilerin analizinde ise betimsel analiz yöntemi kullanılmış ve verilerin analizinde, nitel analiz programı olan MAXQDA kullanılmıştır. 2013 Okul Öncesi Eğitim Programı kapsamında, okul öncesi eğitiminin temel ilkeleri, gelişim özellikleri, kazanım ve göstergeler, okul öncesi eğitiminin planlanması, uygulanması, değerlendirilmesi bölümleri incelenmiştir. Araştırma sonucunda 2013 okul öncesi eğitim programının 21. Yüzyıl becerilerinden olan karakter özellikleri ve yetkinlik üzerinde durduğu özellikle iletişim temelli bir program olduğu ancak bilgi, teknoloji ve medya okuryazarlığı anlamında yetersiz olduğu görülmüştür. Bununla birlikte programın STEAM eğitimi bağlamında sanat eğitimini vurguladığı, bilim ve matematik üzerinde durduğu, ancak mühendislik ve tasarım konusunda hiçbir içeriğe sahip olmadığı görülmüştür. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda programın 21. yüzyıl becerileri ve STEAM bağlamında yeniden değerlendirilerek revize edilmesi önerilebilir.Öğe Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerinin Mesleki Deneyimlerini Dile Getirmede Alternatif Bir İfade Aracı Olarak Dijital Hikâye Anlatımı Atölyeleri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-31) Çıralı-Sarıca, Hatice; Koçak-Usluel, YaseminBu çalışmada, dijital hikâye anlatımı atölyeleri yoluyla Bilişim Teknolojileri (BT) öğretmenlerinin mesleki yaşamları ile ilgili deneyimlerini ilk ağızdan kendi sesleri ile dile getirebilmeleri ve bu dile getirilenlerin derinlemesine irdelenerek mesleki anlayışlarının bütüncül bir biçimde ortaya koyulması amaçlanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için bir yılda üçü Ankara’da, diğerleri de Elâzığ, Çanakkale ve Denizli’de olmak üzere altı atölye yapılmıştır. Bu atölyelere katılan 28 BT öğretmeni çalışmanın katılımcılarını oluşturmuştur. Aynı zamanda araştırmacı, atölyelerde kolaylaştırıcı olarak yer almıştır. Veriler, katılımcıların süreçteki tüm anlatılarının ses kayıtları, dijital hikâyeleri, yarı yapılandırılmış odak grup görüşmeleri ve gözlem notları yoluyla toplanmıştır. Veriler tümevarımsal kodlama tekniği kullanılarak içerik analizi ile çözümlenmiştir. Analiz sonucunda, öğretmenlerin mesleki yaşamlarında eğitim politikalarının uygulanışı, öğretim programı, öğretmen yetiştirme süreci, veli baskısı ve zorbalığı, rol çatışması, derse yönelik algı, sınıf yönetimi, özel okul uygulamaları, öğretmen yeterlikleri ve altyapı yetersizlikleri ile ilgili sorunlarla karşılaştıkları ortaya çıkmıştır. Mesleki yaşamlarında karşılaştıkları bu sorunlarla ilgili olarak bazı öğretmenler uyguladıkları çözümleri, bazıları da çözüm olabileceğini düşündükleri önerileri atölyelerde paylaşmışlardır. Aynı zamanda atölye sürecinde ortaya koyulan sorunlarla ilgili birbirleriyle dertleşmişler, kendi süreçlerini gözden geçirmişler, çıkarım yapmışlar ve yeni çözüm önerileri üretmişlerdir. Sonuç olarak öğretmenler, dijital hikâye anlatımı atölyeleri yoluyla mesleki deneyimlerini dile getirmişler ve atölyelerin ürünü olan dijital hikâyelerini oluşturmuşlardır. Böylece bu dijital hikâyelerin dolaşıma girmesi, bu yolla öğretmenlerin seslerinin daha geniş kitlelere ulaşması ve dile getirilen konularla ilgili taraflarda farkındalık oluşumuna yönelik somut bir adım atılmıştır. Buradan hareketle öğretmen adayları için bu dijital hikâyelerin öğretmen eğitiminde kullanılmasının kuram ve uygulama bağının kurulmasında bir köprü oluşturabileceği ileri sürülebilir.Öğe Freirean Dialogue: An Effective Pedagogy for Critical Peace Education(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-31) Gürsel-Bilgin, GülistanDialogue promises fundamental opportunities for peace education pedagogy even in the hidden culture of war and violence in varying educational settings. However, despite remarkable theoretical literature focusing on critical dialogue, there is a need for reconceptualizing dialogue in the light of Paulo Freire’s ideas. This paper discusses dialogue as an effective pedagogy for critical peace education. Towards this goal, it first presents an overview of the concept of dialogue. The second part of the paper provides a discussion of dialogue in critical peace education. In the concluding section, it is suggested that Freirean dialogue is a powerful pedagogy to fulfill the aims of critical peace education. It is also highlighted that research and practice regarding employing dialogue as a transformative pedagogy should be investigated and cultivated by peace educators in ways relevant to various contexts.Öğe 12 Yıllık Zorunlu Eğitim Döneminde Türk Eğitim Sistemi’nin Sayısal Görünümü(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-31) Uslu, BarışBu araştırmanın amacı, Türkiye’de 12 yıllık zorunlu eğitimin uygulandığı 2012-13 – 2019- 20 Eğitim ve Öğretim Yılları arası eğitime dair temel istatistiklerin bütünsel olarak incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda, araştırma genel tarama modelinde tasarlanmıştır. Veriler, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Strateji Geliştirme Başkanlığı ve Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yayınlanan resmi istatistiklerden derlenmiştir. Analiz sürecinde, MEB bütçesi, okullaşma oranları, okul, şube, öğretmen ve öğrenci sayıları ile yükseköğretime geçen öğrenci sayılarına ilişkin bilgiler derlenmiş ve çeşitli hesaplamalarla elde edilen bulgular tablolarla veya grafiklerle özetlenmiştir. Analizlerin sonucu ilk olarak, MEB Bütçesi’nin 2019-2020 Eğitim ve Öğretim Yılı’nda 2012-13 Eğitim ve Öğretim Yılı’na göre 2,64 kat artış gösterdiği belirlemiştir. Bulgular ayrıca, 2012-20 arasında yıllara göre toplam öğrenci sayısının (ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim birlikte) birbirine yakın olduğunu ortaya koymaktadır. MEB Bütçesi’nden öğrenci başına düşen harcama miktarı ise, 12 yıllık zorunlu eğitim döneminde 2.940 TL’den 7.550 TL ’ye çıkmış olsa da Amerikan doları karşılığı olarak 2012-13 yılında 1.614 dolara denk gelen öğrenci başına eğitim harcaması, 2019-20 yılında 1.026 dolara gerilemiştir. Diğer taraftan, 12 yıllık zorunlu eğitim periyodunda şube ve öğretmen başına düşen ortalama öğrenci sayıları 15-30 öğrenci arasındayken, okul başına düşen ortalama öğrenci sayısı ilkokul (192-213 öğrenci) ve ortaokul (296-328 öğrenci) düzeyine kıyasla ortaöğretim düzeyinde (432-628 öğrenci) oldukça fazladır. Bu sonuçlar bir arada değerlendirildiğinde, hem şube hem de okul başına düşen öğrenci sayılarının daha da aşağıya çekilerek Türkiye’deki okullarda öğrenme ortamının genişletilmesi ve zenginleştirilmesi adına yeni okulların açılması ve/veya mevcut okulların fiziki yapısının geliştirilmesi ve doğal olarak bu okullarda görevli eğitimci sayılarında artış sağlanması için eğitim bütçesinin artırılması önemli görünmektedir. Ayrıca, son sınıftayken yükseköğretim sınavına başvuranlardan, yükseköğretimde bir programa yerleşemeyenlerin sayısı sürekli artış göstererek, 2012-13 – 2019-20 Eğitim ve Öğretim Yılları arasında 404.994’ten 608.521’e çıkmış görünmektedir. Yükseköğretime geçiş için bekleyen ve giderek genişleyen bu kitlenin azaltılması için yetkililer tarafından meslek yüksekokulları bağımsız yükseköğretim kurumları haline getirilip bulundukları bölgenin öncelikli alanlarına yönelik programlar açılarak öğrenci kapasiteleri arttırılabilir.Öğe Öğretmen Adayları için FeTeMM Eğitimi Hakkında Öz yeterlik ve Endişe Ölçeğinin Türkçeye Uyarlama Çalışması(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-31) Hacıömeroğlu, GüneyBu araştırmada Geng, Jong ve Chai (2019) tarafından geliştirilen FeTeMM eğitimi hakkında öz yeterlik ve endişe ölçeğinin öğretmen adayları için Türkçeye uyarlama çalışmasının yapılması amaçlanmıştır. Ölçek öz yeterlik, endişe olmak üzere iki boyuttan oluşmaktadır. Endişe düzeyi değerlendirme, bilgi, yönetim, sonuç ve yeniden odaklanma olmak üzere beş alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları kapsamında açımlayıcı faktör analizi, test tekrar test, doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar, uyarlanan ölçeğin özgün halinden farklı bir yapı oluşturduğunu ortaya koymuştur. Uyarlanan ölçek, öz yeterlik (a=.86), bilgi ve değerlendirme (a=.90), yönetim (a=.86), sonuç ve yeniden odaklanma (a=.83) olmak üzere dört alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçeğin bütünü için güvenirlik katsayısı .94 olarak hesaplanmıştır. Açımlayıcı faktör analizi sonunda ortaya çıkan yapının uygunluğunu test etmek amacıyla yapılan doğrulayıcı faktör analizi sonuçları ortaya çıkan modelin kabul edilebilir düzeyde uyum gösterdiğini ortaya koymuştur. Uyarlanan ölçek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracıdır.Öğe Ortaokul Öğrencilerin FeTeMM Mesleklerine Yönelik İlgileri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-31) Timur, Betül; Badur, SercanBu araştırmanın amacı ortaokul öğrencilerinin FeTeMM (Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) mesleklerine yönelik ilgilerini tespit etmektir. Bu araştırmada nicel araştırma yöntemleri kapsamında, tarama araştırması türlerinden kesitsel tarama araştırması modeli kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Çanakkale Merkez’de 2016-2017 eğitim-öğretim yılında 5, 6, 7 ve 8. sınıf düzeylerinde eğitim-öğretim gören 834 ortaokul öğrencisi oluşturmaktadır. Bu çalışmada Kier, Blanchard, Osborne ve Albert (2014) tarafından ortaokul öğrencileri için geliştirilen ve özgün adı “STEM Career Interest Survey (STEMCIS)” olan Koyunlu-Ünlü, Dökme ve Ünlü (2016) tarafından Türkçe’ye uyarlanmış biçimi olan “FeTeMM Mesleklerine Yönelik İlgi Ölçeği (FeTeMM-MYİÖ)” adlı ölçek kullanılmıştır. Bu çalışmada ölçeğin genel ölçüm güvenirliği .91, fen, teknoloji, mühendislik ve matematik alt boyutları için Cronbach ? değerleri sırasıyla .88; .87; .90; ve .91 olarak hesaplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) paket programı kullanılarak t-testi ve varyans analizi (ANOVA) ile değerlendirilmiştir. Öğrencilerin FeTeMM mesleklerine yönelik ilgilerinin cinsiyet ve sınıf düzeyi değişkenlerine göre anlamlı olarak farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Fen alt boyutundaki ilginin cinsiyet, kendini en başarılı bulduğu ders, sınıf düzeyi; teknoloji alt boyutundaki ilginin cinsiyet, kendine ait bilgisayar, tablet ya da çalışma odasına sahip olma durumu, sınıf düzeyi; mühendislik alt boyutundaki ilginin cinsiyet; matematik alt boyutundaki ilginin ise kendini en başarılı bulduğu ders, sınıf düzeyi değişkenleri temelinde anlamlı olarak farklılaştığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Elde edilen sonuçlara yönelik öneriler sunulmuştur.Öğe Altıncı Sınıf Öğrencilerinin Ses ve Özellikleri Ünitesi ile İlgili Başarılarını Ölçmeye Yönelik Bir Test Geliştirme Çalışması(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-31) Aksoy, Şeyma; Özcan, HasanBu araştırmanın amacı altıncı sınıf “Ses ve Özellikleri” ünitesi kazanımlarını kapsayan bir akademik başarı testi geliştirmektir. Araştırmanın örneklemini 2019–2020 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan bir ilin merkez ilçesindeki iki devlet okulunda yedinci sınıfta öğrenim gören 188 öğrenci oluşturmaktadır. İki fen bilimleri alanı uzmanı ve bir fen bilimleri öğretmeninin görüşüne başvurularak ilk etapta 26 soruluk başarı testi oluşturulmuş ve testin pilot uygulaması yapılmıştır. Yapılan uygulamalar sonucunda teste 17 soruluk son hali verilmiştir. Testin son halinin uyum iyi değerleri ?2/df: 2.097, RMSEA: 0.0059, GFI: 0.937, AGFI: 0.928 ve CFI: 0.966 olarak tespit edilmiştir. Soruların faktör yükleri ise 0.340 ile 0.719 arasında değişmektedir. Testin KR-20 iç tutarlık katsayısı 0.785 ortalama madde güçlük indeksi 0.471 ve ortalama madde ayırt edicilik indeksi ise 0.562 olarak hesaplanmıştır. Yapılan analizler sonucunda geliştirilen başarı testinin geçerli ve güvenilir olduğu saptanmıştır.Öğe Yurt Dışı Eğitim ve İkinci Dil Öz-Yeterlik İnançları Ölçeği(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-31) Güvendir, Emre; Acar-Güvendir, Meltem; Dündar, SinemBu çalışmanın amacı öğrencilerin yurt dışında dil eğitiminin sonunda ulaşabilecekleri yetkinliklere ilişkin öngördükleri öz-yeterlik inançlarını ve beklentilerini önceden tespit edecek bir veri toplama aracı geliştirmektir. Çalışma 607 üniversite öğrencisi üzerinde, 2018-2019 akademik yılında gerçekleştirilmiştir. Ölçeğin faktör yapısını ortaya koymak için açımlayıcı (AFA) ve doğrulayıcı (DFA) faktör analizleri uygulanmıştır. AFA sonucunda öz değerleri 1'den büyük 24 maddeden oluşan dört faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu dört faktörün toplam varyansın %61.48’ini açıkladığı görülmüştür. Maddelerin faktör yük değerleri .50 ile .79 arasında değişmektedir. Elde edilen dört faktörlü yapının doğrulanıp doğrulanmadığını test etmek için ikinci bir çalışma grubu üzerinde DFA uygulanmıştır. Modelin yeterliğini ortaya koymak amacıyla incelenen uyum indekslerinin iyi uyuma işaret ettiği görülmektedir. Bu çalışmadan elde edilen bulgular, Yurt Dışı Eğitim ve İkinci Dil Öz-Yeterlik İnançları Ölçeğinin, yurt dışında dil kursuna gitmeyi amaçlayan öğrencilerin dil eğitiminin sonunda ulaşabilecekleri yetkinliklere ilişkin öngördükleri özyeterlik inançlarının ve beklentilerinin önceden belirlenmesinde kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu ortaya koymaktadır.Öğe 6. Sınıf Görme Engelli Öğrencilere Destek ve Hareket Sistemi Konusundaki Kavramların Öğretimi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-31) Yazıcı, Fatih; Sözbilir, MustafaBu çalışmanın amacı; 6. sınıf görme engelli öğrencilerin Fen Bilimleri dersi ve “Destek ve Hareket Sistemi” konusuna yönelik bireysel öğrenme ihtiyaçlarını tespit etmek, bu ihtiyaçları giderecek bir öğretim modeli tasarlayıp uygulamak ve modeli çeşitli açılardan değerlendirmektir. Çalışma, Tasarım Tabanlı Araştırma modeli ile gerçekleştirilmiş olup, tasarım modeli olarak ADDIE modeli kullanılmıştır. Üç temel aşamada tamamlanan çalışmanın ilk aşamasında 6. sınıf görme engelli öğrencilerin fene yönelik bireysel öğrenme ihtiyaçları ve “Destek ve Hareket Sistemi” konusuna ait kavramları öğrenme düzeyleri tespit edilmiştir. İkinci aşamada, tespit edilen ihtiyaçlar doğrultusunda öğrencilerin bireysel özelliklerine uygun öğretim materyal ve etkinlikleri tasarlanıp öğrencilere uygulanmıştır. Son aşamada ise öğretim tasarımının etkililiği çeşitli açılardan değerlendirilmiştir. Çalışmanın ilk aşaması olan ihtiyaç analizinde, 6. sınıfta öğrenim gören ikisi kör 6 görme engelli öğrenci ile çalışılmışken, uygulama aşamasında ise aynı sınıf düzeyinden dördü kör 9 görme engelli öğrenci ile çalışılmıştır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış gözlem ve görüşme formlarından yararlanılmış, Gazi İşlevsel Görme Değerlendirme Aracı ve uzman görüşü formları kullanılmıştır. Elde edilen nitel verilerin analizinde betimsel analiz yaklaşımı izlenmiştir. Çalışma sonucunda “Destek ve Hareket Sistemi” konusuna ait kavramların görme engelli öğrenciler tarafından etkili bir şekilde öğrenilmesi amacıyla hazırlanan öğretim tasarımının, öğrencilerin belirlenen ihtiyaçlarına cevap verdiği ve kavramsal öğrenmelerine olumlu katkılar sağladığı tespit edilmiştir.Öğe Okul Öncesi Öğretmenlerinin Çocuk Kitaplarına İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-31) Uslu, Emine MerveOkul öncesi eğitimin en temel kaynaklarından olan çocuk kitapları, okul öncesi öğretmenlerinin de sınıf içi uygulamalarında en çok kullandıkları eğitim araçlarındandır. Okul öncesi öğretmenleri sınıfında çocuk kitaplarını da kullanarak birçok etkinlik gerçekleştirmektedir. Sınıf içi uygulamalarda da kullanılan çocuk kitapları farklı birçok özellik göz önünde bulundurularak seçilmektedir. Bu çalışmada okul öncesi öğretmenlerin çocuk kitapları ile ilgili görüşlerini ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Çalışma 2019 güz yarıyılında Çanakkale il merkezinde 6 okul öncesi kurumunda görev yapan 22 okul öncesi öğretmeninin katılımlarıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma durum çalışması olarak desteklenmiş ve araştırma verileri analiz tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Okul öncesi öğretmenlerinin çocuk kitaplarına ilişkin görüşleri incelendiğinde çocuk kitaplarının gelişim alanları üzerindeki etkisi ve çocuğun yaratıcılık ve dil becerisi gelişimi üzerindeki olumlu etkilerinin bulunduğu ifade edilmektedir. Öğretmenler çocuk kitaplarını tercih ederken kitapların dış/biçimsel, içyapı ve yazar/yayınevi gibi özelliklerinin önemli olduğunu ifade etmişlerdir. Okul öncesi öğretmenleri çocuk kitapları ile yapılan sınıf içi etkinliklerin, çocukların bilişsel, sosyal-duygusal ve dil gelişimine katkısının olduğunu; yaratıcılığı geliştiren ve bunun yanında bilgi verme özelliği olan kitap seçiminin önemli olduğunu dile getirmektelerdir.Öğe Fizik, Kimya ve Biyoloji Öğretmenlerinin Eğitim Felsefesi Tercihlerinin ve Bilimsel Epistemolojik İnançlarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-06-30) Taşkın, TuğbaBu araştırmanın amacı, fizik, kimya ve biyoloji öğretmenlerinin tercih ettikleri eğitim felsefelerini, bilimsel epistemolojik inançlarını ve bunlar arasındaki ilişkiyi çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu, devlet okullarında görev yapmakta olan 50 fizik öğretmeni, 51 kimya öğretmeni, 50 biyoloji öğretmeni olmak üzere, 151 fen bilimleri öğretmeni oluşturmaktadır. İlişkisel tarama modeline göre gerçekleştirilen çalışmada verilerin toplanmasında “Felsefi Tercih Değerlendirme Formu” ve “Bilimsel “Epistemolojik İnanç Ölçeği” kullanılmıştır. Elde edilen veriler cinsiyet ve branş değişkenleri açısından incelenmiştir. Verilerin analizi için betimsel istatistikler, çok değişkenli varyans analizi (MANOVA) ve korelasyon analizinden yararlanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda elde edilen bulgulara göre öğretmenler arasında en fazla tercih edilen eğitim felsefesinin “deneyselcilik” olduğu görülmüştür. Fizik, kimya ve biyoloji öğretmenlerinin eğitim felsefesi tercihleri üzerinde cinsiyet değişkeninin etkisi incelendiğinde, deneyselcilik boyutunda erkek öğretmenler lehine anlamlı farklılık bulunmuştur. Branş değişkeni açısından yapılan analizlerde, öğretmenlerin branşlarının eğitim felsefesi tercihleri üzerinde etkisi olmadığı görülmüştür. Bilimsel Epistemolojik İnanç Ölçeğinden elde edilen bulgular dikkate alındığında ise, öğretmenlerin tüm boyutlarda “gelişmiş” bilimsel epistemolojik inançlara sahip oldukları belirlenmiştir. Öğretmenlerin bilimsel epistemolojik inançları üzerinde cinsiyet değişkeninin etkisinin olmadığı görülmüştür. Branş değişkeni bakımından, öğretmenlerin bilimsel epistemolojik inançlarının tüm boyutları için anlamlı farklılık bulunduğu tespit edilmiştir. Fizik, kimya ve biyoloji öğretmenlerinin eğitim felsefesi tercihleri ile bilimsel epistemolojik inançları arasında ilişki Pearson katsayısı ile araştırılmış ve bu unsurlar arasında ilişki bulunduğu görülmüştür.Öğe Uzaktan Eğitim Kullanılan Hizmet içi Eğitim Programlarına Yönelik Öğretmen Görüşlerinin İncelenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-06-30) Tekin, OğuzhanMilli Eğitim Bakanlığı, son yıllarda daha az maliyetle daha fazla öğretmene ulaşmak maksadıyla hizmet içi eğitim programlarında uzaktan eğitimi bir strateji olarak kullanmış, bu kapsamda birçok eğitim planlamış ve uygulamıştır. Ancak, planlanan ve uygulanan eğitimlerin niceliğinin fazla olması her zaman niteliğinin de fazla olduğu anlamına gelmemektedir. Eğitim programlarının niteliği, uygun değerlendirme modelleri ile değerlendirilmesi ile ölçülebilmektedir. Eğitim programlarının değerlendirilmesinde bilimsel yöntemler kadar programa katılanların görüşlerinin incelenmesi gibi hümanistik yöntemler de kullanılmaktadır. Bu kapsamda, mevcut araştırmada, uzaktan eğitim yöntemi kullanılan hizmet içi eğitim programlarına yönelik öğretmen görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, nitel araştırma paradigmasına dayalı olgu bilim deseninin benimsendiği araştırmanın verileri, araştırmacı tarafından geliştirilen açık uçlu sorulardan oluşan “Görüşme Formu” ile toplanmıştır. Araştırmanın örneklemini 2018- 2019 öğretim yılında Tokat ili Merkez ilçede görev yapan, daha önce hem yüz yüze hem de uzaktan eğitim hizmet içi programlarına katılmış olan 27 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında bireysel görüşmeler sonucunda elde edilen veriler, içerik analizine tabi tutulmuş ve analizler sonucunda ortaya çıkan 5 tema (öğretmenlerin uzaktan eğitime yönelik duygu ve düşünceleri, uzaktan eğitimin eğitsel etkililiği, avantaj ve dezavantajları, öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerde tercih ettiği yöntemler ve hizmet içi eğitim programların geliştirilmesine yönelik öneriler) altında incelenmiştir. Bulgular, doğrudan alıntılara yer verilerek özetlenmiş, ilgili alanyazın ile karşılaştırılarak tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.Öğe Modern Japon Eğitim Sisteminin Tarihi Temelleri Üzerine Değerlendirme: Meiji’den Shôwa’ya 1868-1950 Arası Döneme Bakış(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-06-30) Özşen, TolgaJaponya’nın 19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren tecrübe etmeye başladığı modernleşme ülkemiz de dâhil olmak üzere dünyadaki Japonya çalışmalarında farklı boyutlarıyla ilgi görmektedir. Türkiye’de bu sürece ilişkin ilgi gören boyutlardan bir tanesi de Japon eğitim sistemidir. Ülkemizdeki Japon eğitim sistemine ilişkin akademik birikim nicel olarak az sayıya, kapsam ve içerik olarak ise sınırlı bir çerçeveye sahiptir. Bu birikim, ağırlıklı olarak günümüz örgün eğitim sisteminin kurumsal yapısına, fiziksel altyapısına ve öğretim programlarına odaklanmaktadır. Japonya’ya özgü sosyokültürel, tarihsel, siyasal dinamikler, tarihsel gelişimi çoğunlukla değerlendirilmemiştir. Bu bağlamda, bugünün Japon eğitim sisteminin zeminini oluşturan Meiji döneminden İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar olan döneme (1868-1950) odaklanılması, söz konusu süreçte bugünkü Japon eğitim sisteminin temellerinin nasıl atıldığı, eğitim sistemine ilişkin politika ve yaklaşımlarda hangi sosyopolitik, sosyokültürel, jeopolitik dinamiklerin etkili olduğunun ortaya konulması Japon eğitim sisteminin köklerine ilişkin genel bir perspektif oluşturulmasında etkili olacaktır. Tüm bunlardan hareketle bu çalışma, 19. yüzyıl son çeyreğinden İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki sürece odaklanarak, Japon eğitim sisteminin tarihsel zeminini dönemin sosyal, kültürel, siyasal ve jeopolitik dinamikleri çerçevesinde ve Japonya’nın sosyokültürel kodları üzerinden irdeleyecektir. Çalışmada, ilgili tarihsel döneme ilişkin veri kaynağı olarak özellikle Japon Eğitim-Kültür-Spor-Bilim ve Teknoloji Bakanlığı (MEXT) web sayfası üzerinde yayımlanan açık arşiv kaynaklardan ve alana ilişkin Japonca basılı kaynaklardan yararlanılmıştır. Bu çalışma ile, ülkemizdeki Japon eğitim sistemine ilişkin alan yazına tarihsel bir perspektif kazandırılması; Japon toplumsal düşün sistemi, tarihsel ve siyasal arka plan ve sosyoekonomik çerçeve bağlamında Japonya’nın o dönemine ilişkin genel okuyucuya bir çerçeve çizilmesi beklenmektedir.Öğe Sınıf Öğretmenlerinin Eleştirel Pedagoji İlkelerine Katılım Düzeyleri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-06-30) Balcı, Ali Tansu; Kocabaş, AyferEleştirel Pedagoji, Frankfurt Okulunda temellenen eleştirel teorinin eğitime yansıması olarak değerlendirilmektedir. Temel olarak günümüz egemen eğitim sisteminin göz ardı ettiği eğiten ile eğitilen arasındaki her türlü baskıcı ve hiyerarşik ilişkiyi reddeden ve eğitimde nesne olarak tabileştirilen özneleri özgürleştirmeyi amaçlamaktadır. Bir entelektüel olarak öğretmen eğitimi de eleştirel pedagojinin temel alanlarından birini oluşturmaktadır. Bu araştırma nicel bir araştırma olup, tarama modellerinden betimsel tarama modelinde tasarlanmıştır. Araştırmada sınıf öğretmenlerinin eleştirel pedagoji ilkelerine katılım düzeyleri ortaya konularak bir değerlendirmesinin yapılması amaçlanmaktadır. Araştırmanın örneklemi, tesadüfi eleman örnekleme yöntemi ile belirlenen İzmir ili Buca, Bornova, Konak ve Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı okullarda görev yapan 588 sınıf öğretmeninden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından hazırlanan Kişisel Bilgi Formu ve Yılmaz (2009) tarafından geliştirilen Eleştirel Pedagoji İlkeleri Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre sınıf öğretmenlerinin Eğitim Sistemi, Okulun İşlevi ve Eleştirel Pedagoji İlkeleri toplam puanları orta düzeyde iken Özgürleşme alt boyutu yüksek düzeyde bulunmuştur. Ayrıca cinsiyet, okullarda öğrencilere eleştirel düşünme becerisi kazandırılmasına yönelik görüşleri ve mevcut ilkokul eğitim sistemine yönelik görüşlerine göre anlamlı farklılıklar bulunmuştur.Öğe Biyoloji Öğretmen Adaylarının Kavram Yanılgılarının Belirlenmesi ve Giderilmesi Üzerine Bir Eylem Araştırması(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-06-30) Adıgüzel, Merve; Yılmaz, MehmetBu araştırma, biyoloji öğretmen adaylarının Genel Biyoloji I dersi kapsamındaki konulara yönelik, kavram yanılgılarını sistematik bir yönergenin takip edilerek belirlenmesi ve giderilmesi amacıyla yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda ‘‘Biyoloji öğretmen adaylarının Genel Biyoloji I dersi kapsamındaki konulara ilişkin sahip oldukları kavram yanılgıları nelerdir ve bunların giderilmesinde sistematik bir yönergenin kullanılmasının etkisi nedir?’’ sorusuna cevap aranmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden, eylem araştırması yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Ankara’da bir devlet üniversitesinde öğrenim gören 19 biyoloji öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmanın yaklaşımlarına uygun olarak planlanan veri toplama araçları ve eğitimler, tüm öğretmen adaylarına aynı sürede (toplam 16 hafta) araştırmacı tarafından uygulanmıştır. Araştırma sürecinde gözlem formları, birebir ve grup görüşmeleri, öğrenci günlükleri, öğrencilerin not defterleri veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Araştırma bu araçlardan elde edilen veriler üzerinden yürütülmüştür. Verilerin düzenlenmesi, özetlenmesi ve yorumlanmasında ise içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada, veri toplama araçlarından elde edilen tüm bulgular yüzde ve frekans şeklinde verilmiştir. Biyoloji öğretmen adaylarında Genel Biyoloji I dersi kapsamında aktif taşıma, bakterilerde çoğalma, fermentasyon oksidatif fosforilasyon ve alel boyutlarında kavram yanılgılarının olduğu belirlenmiştir. Öğretmen adaylarında mevcut olan kavram yanılgılarının sistematik bir yönerge kullanılarak giderilmesine çalışılmıştır. Sürecin sonunda öğretmen adaylarında belirlenen kavram yanılgılarının giderildiği görülmüştür.Öğe Education Incentive Policy for Private Education Institutions in Turkey: Examining Rationales and Outcomes (2014-2017)(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-06-30) Öztürk Çalıkoğlu, Halime; Çekiç, OsmanThere are diversified experiences among countries with respect to formulation, implementation and outcomes of voucher policies around the world. Education Incentive Policy (EIP) was introduced as a privatization mechanism in Turkey in the 2014-2015 school year to expand the share of private education. This study aims to describe and evaluate the first four-year implementation period of the EIP applied as a voucher-like scheme for students attending private education institutions. A qualitative case study design was applied to explore the goals, rationales, and the intended outcomes of the EIP through policy documents and national statistics as data sources. The results showed that Turkish voucher case used the neoliberal economic rationales which are efficient use of resources, increasing equity for disadvantaged students, and enhancing quality by classsize reduction and competition among schools. The eligibility criteria to benefit from the incentive had a targeted feature for a beneficiary profile of low-to moderate income families. On the other hand, the transformation process of Private Tutoring Institutions (PTIs) into private schools had significantly contributed to the expansion of the share of private education. Further, since the government paid less money per pupil, opportunities aroused to increase the education quality in public education. The EIP needs to be examined how the policy consequences have affected quality and investments rising in public schools.Öğe A Critique of Merrill Swain’s Output Hypothesis in Language Learning and Teaching(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-06-30) Peker, Hilal; Arslan, ZeynepMerrill Swain, who coined the Output Hypothesis, has been one of the important figures in the Second Language Acquisition field. She propounded her theory as complementary to Stephen Krashen’s Input Hypothesis suggesting that learners cannot attain full grammatical competence merely through input processing in a language. The Output Hypothesis has been quite successful in terms of shedding some light on unanswered questions related to output. However, there are still some deficiencies in interpreting what the hypothesis intended to explain. Therefore, the purpose of this paper is to critically review the Output Hypothesis by concentrating on the deficiency of an operational definition of comprehensible output, scarcity of output instances and problems arising from forcing learners to produce language.Öğe Lise Öğrencilerinin Edebiyata İlişkin Metaforları(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2019-03-26) Eskimen, Ayşe DeryaBu araştırma, lise öğrencilerinin edebiyata yönelik algılarını, metaforlar yardımıyla ortaya koymayı amaçlamaktadır. Metafor ve eğitim kavramları birbirleriyle ilişkilidir. Zira metafor ve metaforik düşünce, öğrencilerin dünyayı anlamlandırma biçimlerini gösterme, onların edebiyat gibi soyut bir kavrama yönelik düşüncelerini ve tutumlarını belirleyebilme yönleriyle önemlidir. Buna yönelik olarak çalışmada, öğrencilerden edebiyata ilişkin metafor üretmeleri ve “Edebiyat ….…. gibidir/benzer, çünkü; ………” şeklinde oluşturulmuş cümleyi doldurmaları istenmiştir. Araştırmanın katılımcılarını, Kütahya’da bir devlet okulunda eğitimlerine devam eden lise 9-12. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmada olgu bilim deseni kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde içerik analizi tekniğine yer verilmiş; metaforların çözümlenmesi sürecinde eleme ve seçme, adlandırma, kategori oluşturma/geliştirme, geçerlik ve güvenirliği sağlama aşamaları takip edilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgulardan hareketle, 187 lise öğrencisinin 75 metafor ürettiği görülmüştür. Öğrencilerin en fazla metafor ürettikleri kategorilerin 2. ve 5. kategoriler olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin genel olarak edebiyat hakkında olumlu metafor geliştirmiş olmaları da elde edilen diğer bir başka bulgudur.Öğe Prospective English Language Teachers’ Opinions About Community Service Practices(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2019-03-26) Demir, BoraCommunity service applications is a course provided by faculties of education in order to give the prospective teachers the chance to identify social problems related their field, develop project focused on social problems, analyze general needs of the society, become acquainted with public institutions, debate social problems, and develop positive attitude towards participating to community service practices. The aim of this study is to find out prospective language teachers’ teaching experiences and opinions about their community service applications. 20 prospective teachers from an English language teaching department of a state university participated in this qualitative study. The participants were given a semi-structured questionnaire with questions related to their teaching experience at a kindergarten. After 10 weeks and 10 hours of teaching experience the participants’ reports were analyzed according to content analysis approach. The results indicated that most of the participants developed positive attitudes towards teaching in such a public service and reported this activity as inspiring for their future teaching. The study concluded that more importance should be given to community service appliances since it is much helpful for prospective teachers’ teaching experiences and at the same time it provides opportunity for students to identify social related issues and hence develop a bridge between the university and the societyÖğe Çalışmayan Ev Kadınlarının Mutluluk ve Kişisel Gelişim Yönelimi Düzeylerinin İncelenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2019-03-26) Yüksel Şahin, Fulya; Taşkın, TülayAraştırmada, çalışmayan ev kadınlarının mutluluk ve kişisel gelişim yönelimi düzeylerinin bazı kişisel değişkenlere göre incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, “uygun örnekleme” yoluyla seçilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, çalışmayan 321 ev kadını oluşturmuştur. Araştırmada gerekli verileri elde etmek için geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış olan “Oxford Kısa Mutluluk Ölçeği”, “Kişisel Gelişim Yönelimi Ölçeği” ve “Kişisel Bilgiler Formu” kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde SPSS 21 paket programı kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde, Tek Yönlü Varyans Analizi Testi (ANOVA) ve Tukey Testi analizi yapılmıştır. Araştırmada, anlamlılık düzeyi .05 olarak alınmıştır. Araştırmanın sonucunda, ev kadınlarının çalışmama nedenleri sırası ile çocuklarına bakmak için, çalışmak istemediği için, eşi çalışmasına izin vermediği için, geleneksel yapıda kadınların çalışması uygun görünmediği için, iş bulamadığı için ve diğer nedenler olarak belirtilmiştir. Araştırmanın sonucunda, ev kadınlarının % 49.1’inin mutluluk düzeyi düşükken, % 50.9’unun mutluluk düzeyi yüksek çıkmıştır. Ev kadınlarının mutluluk düzeyleri birbirlerine yakın çıkmıştır. Ayrıca, ev kadınlarının % 40.2’sinin kişisel gelişim yönelimi düzeyi düşükken, % 59.8’inin kişisel gelişim yönelimi düzeyi yüksek çıkmıştır. Araştırmanın sonucunda, ev kadınlarının eğitim düzeylerine göre mutluluk düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Ancak, ev kadınlarının eğitim düzeylerine göre kişisel gelişim yönelimi düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Üniversite mezunu olan ev kadınlarının kişisel gelişim yönelimi düzeyi, ilkokul mezunu olan ev kadınlarının kişisel gelişim yönelimi düzeylerinden anlamlı olarak yüksek olduğu bulunmuştur. Yine, üniversite mezunu olan ev kadınlarının kişisel gelişim yönelimi düzeyleri, lise mezunu olan ev kadınlarının kişisel gelişim yönelimi düzeylerinden anlamlı olarak yüksek olduğu bulunmuştur. Araştırmanın sonucunda, ev kadınlarının ekonomik gelirine göre kişisel gelişim yönelimi düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Ancak, ekonomik gelire göre mutluluk düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Ekonomik geliri orta olan ev kadınlarının mutluluk düzeyleri, ekonomik geliri düşük olan ev kadınlarının mutluluk düzeylerinden anlamlı olarak yüksek olduğu bulunmuştur. Yine, ekonomik geliri yüksek olan ev kadınlarının mutluluk düzeyleri, ekonomik geliri düşük olan ev kadınlarının mutluluk düzeylerinden anlamlı olarak yüksek olduğu bulunmuştur.