Tarih Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 7 / 7
  • Öğe
    Relations Between the Great War and Wheat Prices: An Analysis from the Ottoman Empire Perspective
    (Emerald Group Publishing Ltd., 2021) Tufan, Ekrem; Savaş, Türker; Atabay, Mithat
    Introduction: It is commonly observed that the ratio of food prices during the war times had become significantly more important than usual periods within the countries including Turkey, known as the Ottoman Empire that previously defeated in Balkans just before the Great World War. The scope of the study is to analyze increased or decreased wheat prices together with price fluctuations during the war period. Aim: This study investigates the food pricing progress during The Great World War and its relationship with wheat prices. Method: A model for the behavior of time series is applied to compare the important days of the war data against the timeline of wheat prices for British, German, and French. The statistical test named Holt-Winters uses exponential smoothing technique to encode the various values from the past and predicts “typical” values for the present and the future. Findings: As a result, it can be said that wheat prices had anomaly patterns during the specific dates in war for French, British, and German sides. Great Britain’s wheat prices increased significantly on April 1915 when landings began on the Gallipoli Peninsula. Wheat prices in Great Britain and Germany dropped significantly just before on July 1916 when the first Battle of the Somme began. However, it increased in Great Britain whilst decreased considerably in Germany in March 1918 when the Soviet Government signed a separate peace agreement with the Central Powers. A significant increase for France was observed only at the end of this war.
  • Öğe
    Dareios’un İskit Seferi: Nedeni, Tarihi ve Süreci Üzerine Bir Değerlendirme
    (Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü, 2021) Kaya, Mehmet Ali; Yazgı, Aytun
    Pers Büyük Kralı I. Dareios tahta çıktığında (MÖ 522) Yakındoğu uygarlıklarının tümü önceki Pers kralları tarafından Pers imparatorluğunun sınırlarına dâhil edilmişti. Dareios iktidarının ilk yıllarını imparatorluk topraklarında çıkan isyanları bastırmak için harcadı. Ancak Pers hakimiyeti henüz Avrupa’ya taşınmamıştı. Geniş imparatorluk topraklarından büyük bir ordu topladı. İskit ülkesine giden güzergahın üzerindeki topraklarda yaşayan Thrak kabilelerini bazen diplomasi ile bazen de güç kullanarak boyun eğdirdi. Pers kralı I. Dareios’un İskit Seferi, Pers hakimiyetini Avrupa’ya taşımayı hedefleyen ilk askeri sefer oldu. Ordusunu Bosporos’ta kurdurduğu gemi-köprü üzerinden Asya’dan Avrupa’ya geçiren Pers kralı I. Dareios, Istros Nehri’ni, İonia, Aiolis ve Hellespontos kıyılarında hüküm süren tiranların yönetimindeki Hellenler tarafından inşa edilen gemi-köprü üzerinden geçerek İskit ülkesine girdi. İki ay kaldığı İskit ülkesinde bir askeri başarı elde edemedi ve geri dönmek zorunda kaldı. Onun bu seferi; nedeni, tarihi, amacı, süreci ve sonucu da dahil pek çok bakımdan sorunludur. Bu makalenin amacı, seferinin sorunlu yönlerine dikkat çekerek bunlar üzerine değerlendirme yapmaktır.
  • Öğe
    From a Chicken in Every Pot to a Time of Scarcity: Rethinking Slavery in the Crimean Khanate
    (Routledge, 2023) Yaşa, Fırat
    This article, by focusing on Crimean slavery, aims to enhance our understanding of the social and economic nature of slavery that underwent a remarkable change between the conquest of Caffa (1475) and the Treaty of Karlowitz (1699), both of which marked a turning point in the history of slavery in Crimea. With the conquest of Caffa by the Ottoman Empire, the Crimean Peninsula turned into a ‘slaving hub’ in Pontic-Danube steppe land for nearly 200 years. In this period, slaves became a basic commodity employed by a wide range of people in Crimea from different backgrounds from urbanites to peasants and from those who were wealthy to those who were penniless. By contrast in the aftermath of Caffa, however, the Treaty of Karlowitz caused a rapid depletion of slaves and consequently a sharp decline in revenues that Crimean Tatars derived from slavery which was accompanied by high inflation in slave prices and therefore a huge labour shortage. Using a micro-global perspective, this article examines these two political occurrences, which are described as a ‘turning point’ and ‘beginning of the transformation’ in Crimean society and explores the nexus between the political contexts and the changes in economic and social life .
  • Öğe
    On Dokuzuncu Yüzyılda Çanakkale Bo?azı'nda Yeni Bir Savunma Noktası: Bigali Kalesi
    (İstanbul University Press, 2021) Keskin, Özkan
    On dokuzuncu yüzyıl başında Osmanlı-Rus gerginliğinin giderek tırmanmasıyla Çanakkale Boğazı’nda tabya ve batarya yapımını devletin öncelikli işleri arasına girmişti. Osmanlı Devleti, Rusya ile yapmış olduğu 1799 ittifakına rağmen barışın kalıcı olmayacağını görüyor ve Fransa’ya yakınlaşmayı tercih ediyordu. Gelişmeler Osmanlı yönetiminin öngörülerinde yanılmadığını gösterdi ve Rusya ile gerginleşen ilişkiler 1806’da savaşa dönüştü. Bu noktada İngiltere, müttefiki Rusya’nın tüm askeri kuvvetlerini Avrupa’da devam eden IV. Koalisyon Savaşında kullanmasını istiyordu. Osmanlı Devleti’nin sulh müzakerelerine oturtulması, ancak İstanbul’un zorlanması ile mümkün olabilirdi. Bu amaçla Çanakkale Boğazı açıklarında bekleyen İngiliz donanması 19 Şubat 1807’de Boğaz’dan kolayca geçerek ertesi gün İstanbul Boğazı’na demirledi. İstanbul’daki İngiliz baskısı devam ederken, Çanakkale Boğazı’nın Avrupa yakasında Bigalı adıyla bir tabya yapımına başlandı. Ancak Sultan III. Selim’in de tespit ettiği gibi, Çanakkale Boğazı’ndaki görevliler tabyanın yapımına gereken önemi vermemişlerdi. Bu çalışmada başta Osmanlı arşiv belgelerinden yararlanılarak, mimarı ve yapım tarihi literatürde tam olarak bilinmeyen Bigalı Kalesi’nin yapımı ele alınacaktır.
  • Öğe
    Yangınlar, kiliseler ve havralar: Osmanlı döneminde Saraybosna’da gayrimüslim mabetlerinin meşrulaşma süreci
    (Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü, 2021) Koyuncu, Aşkın
    Osmanlı Devleti’nde 1856 Islahat Fermanı’na kadar Gayrimüslimlere yönelik şer‘î kısıtlamaların başında yeni kilise ve havra inşa etme yasağı geliyordu. Fetih döneminde Gayrimüslimlere bırakılan mabetlerin kadı ilâmı, şeyhülislam fetvası ve sultanın fermanıyla aslına uygun olarak tamirine izin veriliyordu. Sonradan yapılmış mabetlerin yıkılması zorunluydu. Bu kurallar yeni kurulan şehirler için de geçerliydi. Osmanlılar tarafından kurulan bir şehir olmasına rağmen Saraybosna’da 16. yüzyılda birer Ortodoks ve Latin kilisesi ile bir havra inşa edilmiştir. Bunların nasıl yapıldığı, neden yıkılmadığı ve nasıl meşrulaştığı meselesi çalışmamızın esasını oluşturmaktadır. Osmanlı şehirlerinde siyaseten izin verilen, hoşgörülen ve şeriata aykırı olarak inşa edilen mabetlerin tamir sürecinde şikâyet olmadığı takdirde kadimliğine hükmedilerek meşrulaştırılması mümkündü. Osmanlı döneminde Saraybosna’da yirmiden fazla büyük yangın yaşanmış ve bazılarında kilise ve havralar da yanmıştır. Makalemizde tamir ve inşa sürecinde uygulanan şer‘î prosedürü ve yangınların Saraybosna’daki mabetlerin meşrulaştırılmasında veya genişletilmesinde nasıl bir vasıta olarak kullanıldığını ele alacağız. Ayrıca, belge ve sicillerde kullanılan standart ifadelerin geçerliliğini inceleyeceğiz.
  • Öğe
    Çanakkale merkeze ve ilçelerine yerleştirilen Giritli mübadil göçmenler
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2012) Parlak, Cengiz
    [No Abstract Available]
  • Öğe
    Çanakkale Muharebeleri sırasında İstanbul'da yardım faaliyetleri
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2011) Erdemir, Lokman
    [No Abstract Available]