Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi (2020 - halen)
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Sürdürülebı?lı?rliğı?n Sosyal Temsilleri?: Ünı?versı?te Öğrencileri? Üzerine Bir Araştırma(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Söylemezoğlu, Ergül; Özdemir Planalı, GamzeTeorik anlamda sürdürülebilirlik; ekonomi, ekoloji ve sosyal sürdürülebilirlik gibi birçok farklı olguyu kapsamaktadır. Ancak bu kavramın Türkiye'deki üniversitelerin paydaşları tarafından nasıl algılandığına dair bir araştırma bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Türkiye'de ilk kez, kurumsal akreditasyona sahip bir devlet üniversitesindeki 165 lisans öğrencisinin katılımıyla yükseköğretimde sürdürülebilirliğin sosyal temsilleri araştırılmıştır. Katılımcıların yaşları 18 ile 43 arasında değişmektedir. Çeşitlilik (d = .70) ve nadirlik indeksleri (h = .75), öğrencilerin sürdürülebilirlik ile ilgili ortak bir anlayışa sahip olmadığını göstermiştir. Ek olarak, sürdürülebilirliğin sosyal temsil yapısında "kalite", "hijyen", "verimlilik", “gıda”, “eğitim”, "teknoloji", "geri dönüşüm", “enerji” ve “ulaşım” kelimelerinin önemli bir yere sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Genel olarak, öğrencilerin sürdürülebilirlik kavramını diğer kurumsal kavramlar, kendi ihtiyaçları ve çevre ile ilgili meseleler üzerinden inşa ettiği görülmüştür. Sürdürülebilirliğin sosyal ve ekonomik yönlerinin ise görece göz ardı edildiği çıkarımına ulaşılmıştır. Araştırmanın bulguları, Türkiye’deki üniversitelerde sürdürülebilirlik kavramına ilişkin daha kapsamlı ve yaygın bir kurumsal anlayışın oluşturulması için geliştirilecek yükseköğretim politikaları açısından tartışılmıştır.Öğe Twitter (X) Ortamında Kamuoyunun Sigortaya Dair Düşüncelerinin Bir Analizi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Ağıllı, SerkanSigorta kişilerin mal, mülk ve hayatına dair gelebilecek risk ve hasarlara karşı bir teminat içeren sözleşme niteliğindedir. Bu kapsamda sigorta insanların yaşam boyu karşılaşabilecekleri zararların bir kısmının karşılanması, giderilmesi konusunda önemli bir yere sahiptir. Ancak sigorta işleyişlerine, sözleşmelerin içeriğine veya sigorta bedellerine yönelik insanların farklı bakış açıları veya düşünceleri olabilir. Bu nedenle bireylerin sigortalar hakkındaki düşüncelerini incelemek ve tartışmak önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı da, Twitter (X) ortamlarında bireylerin sigortaya dair düşüncelerini analiz etmek, bakış açılarını ortaya koymaktır. Amaç doğrultusunda, araştırmanın analizi için bilgisayar tabanlı MAXQDA kullanılmıştır. Veriler öncelikle bir sosyal medya ağı olan Twitter’dan çekilmiş ve tekrar tekrar okunarak kodlar oluşturulmuştur. Araştırma sonucunda, özellikle bireylerin sigorta ve sigortacılıkla ilgili şikâyet içeren veya sigorta talepleri içeren tweetlerine rastlanmıştır. Her iki ana kodun altında yine tekrarlanan tweet ifadelerinin bir sonucu olarak, alt kodlar oluşturulmuştur.Öğe Banka Çalışanlarının İş Tatmini ve Motivasyonu: Tekirdağ İli Malkara İlçesi Banka Çalışanları Üzerine Bir Araştırma(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Çolakoğlu, Tanju; Öktem, MerveÇalışma hayatına yönelik olarak örgütlerin yönetiminde iş tatmini ve motivasyon kavramlarına yönelik araştırmalar her geçen gün artmakta ve yıllara göre değişim göstermekte olup yapılan araştırmalar neticesinde her yıl literatüre farklı çalışmalar ile katkı sağlanmaktadır. Gerçekleştirmiş olduğumuz bu çalışma ile amacımız, Tekirdağ ilinin Malkara ilçesindeki banka şubelerinde görev almakta olan beyaz yaka çalışanların iş tatminleri ve motivasyonları arasında bir ilişki olduğu yönündeki varsayıma dayanarak bu ilişkiyi incelemek ve bu iki kavram arasında bir ilişki varsa hangi unsurlar arasında anlamlı ilişkiler olduğunun tespiti olarak ifade edebilmekteyiz. Çalışmada iş tatmini unsurlarına ve motivasyonun önemi ve çeşitlerine yer verilecek olup, çalışanların iş tatmini ve motivasyonuna yönelik yaptığımız anket çalışmasından elde ettiğimiz bulgular ışığında iş tatmini ve iş motivasyonu algısı arasındaki ilişki ile iş tatmini ve iş motivasyonuna yönelik beklenti arasındaki ilişkiye yönelik elde ettiğimiz bulgular ile ulaşmak istediğimiz sonuçların yorumlamasını yapacak ve bu sonuçların tablolar ile de destekleyerek ulaşmış olduğumuz sonuçlara ve yer verilecektir.Öğe Dijital Ekonomide İşgücü Piyasası: İşgücü Talebinin Vasıf Boyutunda Yine, Yeni ve Yeni Baştan Dönüşümü(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Çelen, Ali İhsanBu çalışmanın temel amacını; dijital ekonomik yapıda yaşanan gelişmelerin vasıf temelinde işgücü talebini kısa-orta ve uzun vadede ne yönde etkileyeceğini saptamak oluşturmaktadır. Yöntem olarak ilgili uluslararası kurum ve kuruluş raporları incelenmiş ve literatür taraması gerçekleştirilerek betimleme, analiz ve yorumlama çerçevesinde nitel veri analizine başvurulmuştur. Sonuç olarak 21. yy.’ın ilk çeyreğinde dijital dönüşüm dalgasını tanımlayan temel kavramlar; üstel hız, genişlik ve derinliktir. Bu etki vasıf gerektirmeyen işlerin dönüşümünde daha radikaldir. Dolayısıyla ulusal veya uluslararası arenada rekabet gücünü korumak isteyen işveren, temelde tasarruf ve esneklik güdüsüyle hareket etmekte dolayısıyla vasıflı işgücüne olan talebini arttırmaktadır. Bu etkinin yakın bir gelecekte vasıfsız-yarı vasıflı işgücünde negatife, vasıflı işgücünde pozitife evrilmesi beklenmektedir. Bu gelişme uyum politikaları bağlamında; işletmeleri dijital becerileri geliştirme, hükümetleri ise istihdam merkezinde daha fazla sosyal politika geliştirme konusunda zorlayacaktır. Vasıfsız işgücü çoğu zaman dijital dönüşüm tartışmalarının merkezinde yer almaktadır. İnovasyon, robotizasyon ve otomasyonun bir sonucu olarak gelecekte vasıflı işgücü için daha fazla fırsat ve düşük vasıflı/savunmasız gruplar için daha az fırsat beklenmektedir. Bunun nedeni her şeyden önce düşük vasıflı işlerin dijitalleşmesidir. Bu çerçevede, kısa vadede vasıfsız ve yarı vasıflı işgücüne yönelik talebin nötr olması, orta vadede talebin azalması, uzun vadede ise talebin dönüşmesi beklenmektedir. Kısa ve orta vadede vasıflı işgücüne talep devam edecektir. Ancak uzun vadede ortaya çıkması beklenen yeni meslekler, yeni vasıflı işgücüne olan talebi hızlandıracaktır. Özellikle yapay zekâ alanında yaşanan belirsiz ve problemli gelişmeler uzun vadede daha etkili olacaktır.Öğe Tobin Vergisinin Robin Hood Etkisi: Gelir Dağılımında Adaleti Yaratır mı?(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Yavan, SercanGelir eşitsizliği günümüzde önemli bir ekonomik sorun olarak tanımlanmakla birlikte sosyal huzursuzlukların ortaya çıkmasında önemli bir faktör olarak görülmektedir. Toplumdaki gelir dağılımındaki eşitsizliğinin ortadan kaldırılması devletin önemli bir işlevidir. Bu nedenle devletin etkili politikalar geliştirme sorumluluğu bulunmaktadır. Bu bağlamda devlet maliye politikası araçlarından biri olan vergileme yoluyla gelir dağılımı adaletsizliğine doğrudan müdahale edebilmektedir. Çalışmada devletin vergileme işlevinin gelir dağılımı adaletinin sağlanması, James Tobin tarafından önerilen Tobin Vergisi üzerinden değerlendirilmiştir. Tobin Vergisi, spekülatif amaçlı finansal işlemlerin sınırlandırılması için ortaya atılmış bir vergidir. Tobin Vergisi, devletin vergi geliri elde etmesi dışında sosyal adaleti sağlamak için de kullanabileceği bir potansiyeli bulunmaktadır. Tobin Vergisi, servet aktarımı yaparak vergilemenin dolaylı toplumsal işlevinin yerine getirmesinin yanı sıra elde edilen vergi gelirinin sosyal hizmetlere yönlendirilmesi yoluyla da toplumsal adaleti sağlamada doğrudan katkı sağlayabilir. ‘Robin Hood’ etkisi olarak da isimlendirilen bu toplumsal adaletin tahsisinde, Tobin Vergisi zenginlerden alınan vergilerin yoksul kesimlere servet aktarımıyla yoluyla sağlayabilir. Tobin Vergisinin uygulanabilirliği, uluslararası işbirliği gerektirmektedir. Bu işbirliği sayesinde Tobin Vergisi, kaynakların daha adil dağıtımını hedefleyen ve uluslararası işbirliğini teşvik eden küresel bir mali araç haline gelecektir. Bu çalışmada, Tobin Vergisinin gelir dağılımı adaletini artırmada önemli bir fırsat sunduğu vurgulanmakta, ancak bu potansiyelin hayata geçirilmesi için kapsamlı bir kamu politikası çerçevesinin oluşturulması ve bu politikaların uygulanması incelenmektedir.Öğe Kadın Çalışanların Yaşadığı Cam Tavan Sendromunun Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkileri: Bankacılık Sektörü Örneği(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Dönmez Kara, Canan Öykü; Acar, EvrimCam tavan sendromu, kadınların kariyerlerinde belirli bir noktadan sonra üst düzey yönetim pozisyonlarına yükselmelerini engelleyen görünmez engelleri ifade eder ve genellikle kurumsal kültür, önyargılar ve cinsiyetçi liderlik beklentileri gibi faktörlerden kaynaklanır (Eagly ve Carli, 2007: 63-71). Bu sendrom, kadınların kariyer ilerlemesini zorlaştırarak, onların örgütsel bağlılık düzeylerini de düşürmektedir. Örgütsel bağlılık ise, çalışanların işlerine ve çalıştıkları kuruma olan duygusal, normatif ve devamlılık bağlılıklarını ifade eder (Meyer ve Allen, 1991: 61-89). Kadınların işgücüne katılımı, ekonomik kalkınma ve toplumsal refah açısından büyük önem taşır. Ancak Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı, gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmaktadır. 2022 verilerine göre, Türkiye'de kadınların iş gücüne katılım oranı %32 iken, erkeklerin iş gücüne katılım oranı %68 olarak kaydedilmiştir. Bu düşük katılım oranı, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında en düşük sıralamalarda yer almasına neden olmakta ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleşmesine yol açmaktadır (UNFPA, 2022: 2). Bu çalışmanın temel amacı, kadınların işyerinde karşılaştıkları engellerin iş tatminleri ve bağlılıkları üzerindeki etkilerini incelemektir. Kadınların işgücüne katılımını artırmak ve çalışma hayatında karşılaştıkları engelleri aşmak için bu sorunların kapsamlı bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Özellikle bankacılık sektöründe kadınların karşılaştıkları cam tavan sendromu kaynaklı sorunları ve bu sorunların örgütsel bağlılık üzerindeki etkilerini inceleyerek, bu alandaki bilgi boşluğunu doldurmayı amaçlamaktadır.Öğe Siparişiniz kargoya verilmiştir: Online alışverişte tüketicilerin kargo deneyimleri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Temel, ErenElektronik perakendecilik geliştikçe, bu iş modelinin doğası gereği ürünlerin tüketicilere ulaştırılması noktasında kargo taşımacılığı faaliyetleri de önemini artırmakta ve birbirine entegre şekilde işlerlik kazanmaktadır. Bir elektronik ticaret gönderisi, bir ürünün sanal mağazanın alışveriş sepetinden tüketicinin kapısına kadarki teslimat sürecini kapsamaktadır. Bu süreç işletmenin kargo ücreti, ücretsiz kargo promosyonu gibi satış öncesi faktörlerden, zamanında teslimat, takip edilebilirlik gibi taşınma sürecine ve teslim sonrasında iade koşulları gibi faktörlere kadar geniş bir deneyim bütününü içermektedir. Bu çalışma, online alışverişlerde tüketicilerin kargo deneyimlerine odaklanarak, kargo süreci ile ilgili çeşitli unsurların satın alma niyetini belirleyen önemli faktörler olduğu varsayımından yola çıkmıştır. Tüketicilerin online alışverişlerinde kargo süreçlerini bütünsel bir deneyim olarak nasıl değerlendirdiğini, çeşitli kargo faktörlerine (fiyat adaleti, ücretsiz kargo eşiği, zamanında teslimat, kargo takibi ve kargo iade koşulları) nasıl tepki gösterdiğini ve satın alma niyeti arasındaki istatistiksel ilişkileri ampirik bir bağlamda incelemeyi amaçlamıştır. Bu amaçlar doğrultusunda, nicel araştırma yöntemi altında anketler vasıtasıyla kolayda örnekleme yöntemine dayalı olarak 394 katılımcıdan veri sağlanmıştır. Elde edilen bulgular, tüketicilerin online satın alma deneyimlerinde çeşitli kargo faktörlerinin önemli olduğunu ortaya koymuştur. Bulgulara göre, kargo deneyiminin boyutları ile satın alma niyeti arasında pozitif ve anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Zamanında teslimat ile satın alma niyeti arasında ilişki ise istatistiksel olarak anlamlı olmamıştır.Öğe Doğal Afetler ve İletişim Kavramları Üzerine Bir Araştırma(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Göktepe, Ahmet OrkunSon yıllarda iklim değişikliği ve neden olduğu yıkıcı etkiler üzerine yapılan araştırmaların sayısının arttığı gözlemlenmektedir. Bu çalışmalar içerisinde doğal afetlerde iletişim ve özellikle sosyal medya konusunda, araştırmacıların ilgisi her geçen gün daha da artmaktadır. Yaşanan afetler sırasında bireylerin yardım isteme veya etmek; kazazedeler ve kayıplar hakkında dua etmek, destek olmak, bilgi ve durum vb. paylaşımları dışında yalan, aldatıcı, kötü amaçlı ve sahte paylaşımlar yaptığı da görülmektedir. Bu tür paylaşımlar, hem afet müdahale faaliyetlerini olumsuz anlamda etkilemekte hem de toplumu korku, kaos, panik, endişe vb. gibi duygulara daha fazla itmektedir. Bu nedenle yapılması planlanan bir dizi araştırmada özellikle orman yangınları konusunda yapılan olumsuz anlamdaki sosyal medya paylaşımlarının neler olduğu ve ne gibi etkiler yarattığı üzerine değinilecektir. Bu anlamda araştırmanın ilk aşaması olan bu çalışmada “Doğal Afetler” ve “İletişim” kavramları üzerine bir literatür taraması yapılarak ilgili yazının bibliyometrik bir analizinin yapılması planlanmıştır.Öğe İşsizlikle Mücadele ve İstihdam Politikaları Bağlamında Çanakkale İŞKUR’un Faaliyetleri Üzerine Bir İnceleme(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Yavuz, Mehmet Uğurİşsizlik olgusunun sosyoekonomik sonuçlar yönüyle günümüz toplumunda yarattığı olumsuzlukları bertaraf etmek için çeşitli politikalar üretilmektedir. Siyasi karar alıcılar açısından mücadele edilmesi gereken bir olgu olarak değerlendirilen işsizlik sorunu yarattığı olumsuzlukların ek olarak toplumların gelişmişlik düzeyini belirleyen bir gösterge niteliği taşımaktadır. Bu nedenle hükümetler işsizlik seviyelerinin düşürücü politikalarını çeşitli kurumlar marifetiyle yürürlüğe koyarlar. Ülkemizde işsizlikle mücadele için faaliyetler yürüten kurumların başında Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) gelmektedir. Toplumu oluşturan fertlerin işsizlik hallerine son vermeyi hedefleyen aktif istihdam politikalarının yanı sıra bireylerin işe ulaşamadıkları süreçte yaşamlarını daha kolay devam ettirebilmesini gaye edinen pasif istihdam politikalarına dair çeşitli enstrümanlar İŞKUR maarifetiyle yürürlüğe konulmaktadır. Bu amaçla özellikle pandemi döneminde önemi bir kez daha ortaya çıkan aktif ve pasif istihdam politika araçlarının kullanımları Çanakkale ili kapsamında incelenmeye ve analiz edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen veriler ile Çanakkale’de işsiz sayısına etkileri bağlamında İŞKUR’un istihdam piyasasında yaşanan gelişmelere uygun bir tepki verip vermediğini anlamaya gayret edilmiştir.Öğe Türkiye’nin Kâğıt ve Atık Kâğıt Dış Ticaretinin Pandemi ile Döviz Kuru Oynaklığı Etkenleri İlişkisinde Araştırılması(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Soygüder, AbdülkadirToplum, çevre ve insan sağlığı için günümüzde daha fazla hassasiyetin geliştiği ve buna göre tüketicilerin ürün tercih ederken bu noktada değişen eğilimlerinin olduğu bilinmektedir. Plastik ürünlerden ziyade daha organik olan, çevrede yok olma süresi az olan biyolojik malzemeler tercih edilmesi çevre ve toplum sağlığı için fayda sağlayacaktır. Bu noktada odun hammaddesinden üretilen kâğıt ve kâğıdın kullanımı sonrası oluşan atık kâğıtlardan yeni katma değeri yüksek ürün üretilmesi önem arz etmektedir. Bunun farkında olan ülkeler öncelikli olarak kâğıt üretimine yatırımlar yapmış ve sonrası geri dönüşüm tesisleri kurarak doğal lif olan atık kâğıtlardan tekrar kâğıttan eşya üretimine başlamışlardır. Türkiye’de selüloz üreten fabrikaların yok denecek kadar az olması yüzünden selüloz ve odun hamuru ithalatını fazla yapmaktadır. Atık kâğıttan kâğıt üretiminde ise atık kâğıt ithalatını çok gerçekleştirmektedir. Bu çalışmada GTİP 47 ve 48 faslına ait pozisyon ve alt pozisyonlarda Türkiye’nin dış ticaret verileri incelenmiştir. GTİP bazında elde edilen veriler Trademap sisteminden elde edilip tablo haline getirilmiştir. Türkiye’nin bu iki GTİP faslında ithalat ve ihracatının hem döviz kuru oynaklığı hem de pandeminin etkisi karşısında nasıl bir etki altında kaldığı merak edilmiştir. Elde edilen bulgular ışığında; Türkiye’de son yıllarda yaşanan döviz kuru oynaklığından GTİP 47 ve 48 olumsuz yönde etkilenmediği ama olumlu yönde de etkisinin yok denecek kadar az olduğu yorumu yapılabilir. pandemi zamanında yaşanan uluslararası ticaretteki dünya geneli kısıtlamalardan hemen hemen hiç olumsuz yönde etkilenmediği sonucuna ulaşılmıştır. Türkiye’nin yüzüncü yılında kağıt ve kağıttan eşyanın GTİP bazlı daha belirgin noktadaki dış ticaretinin araştırma konusunu oluşturması bakımından bu çalışma literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Öğe Industrialization Policies in Turkey 1980-2000 Period(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) İşler, HalukIn the 1970s, with the blockage of the Fordist production method and “the import substitution accumulation regime”, most of the capitalist economies in the world fell into economic crisis, and efforts to overcome this crisis brought neoliberal policies to the agenda under the name of globalization. In Turkey, which was affected by the crisis of Fordism and the globalization trend, a series of economic stability and structural adjustment decisions were taken on January 24, 1980, envisaging an emphasis on market mechanisms and export-based-outward-open development strategies. In the 1980s, Turkey began to adopt policies, to open the economy to world markets and foreign capital, to facilitate the entry of foreign goods into the domestic market, to accelerate privatization policies and to integrate small-medium-sized enterprises (SMEs) into large enterprises. These policies inevitably had great effects on industrialization policies in Turkey. In this study, the dynamics of neoliberalism and the outlines of the process it follows along with globalization in the world were revealed and the effects of this process on the economy and industrialization policies in Turkey were examined. In this regard, economic and industrialization policies in Turkey, specifically for the 1980-2000 period, have been discussed under the following headings: Transition dynamics to the 1980s in the world and in Turkey, basic economic policies, technology policies, research and development (R&D) policies, investment and production policies, small and medium-sized enterprise (SME) policies.Öğe Afet Durumlarında İşsizlik Sigortası Fonunun Kullanımı(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2023) Özmandacı, Zarife; Uğur, Suatİşsizlik, Sanayi Devrimi sonrası birçok ülkenin ana problemlerinden biri olarak ortaya çıkmıştır. Sanayi Devriminin sebep olduğu düşünülen bu durumun bireysel, toplumsal ve iktisadi birçok etkisi bulunmaktadır. İşsizliğin tamamıyla ortadan kaldırılması mümkün olmamakla birlikte olumsuz çıktılarını en aza indirmek için aktif veya pasif politikalar kullanılarak çözümler üretilmektedir. İşsiz bireylerin uğradığı gelir kaybını engelleyerek ekonominin ve bireyin yaşadığı sıkıntıların önüne geçilmek için işsizlik sigortası fonu kurularak bu dönemin oluşturduğu dezavantajın finansmanı sağlamak amaçlanmaktadır. Değişen dünyada iklim krizleri ve olağan dışı birçok salgın hastalık, mevsim değişikliklerinden kaynaklı kuraklıklar, depremler gibi durumlar ile karşılaşılmaktadır. Karşılaşılan bu farklı durumlarda işsizlik ödeneği ve işsizlik sigortası fonunun kullanımı ile krizler çözümlenmeye çalışılmaktadır. Yaşanan krizler neticesinde bu durumdaki bireylerin psikolojik durumları derinden etkilenirken ülkenin ekonomik durumu da sarsılmaktadır. Bu çalışmada işsizlik ödeneğinin bu farklı durumdaki kullanım biçimleri ile yaşanan krizler arasındaki ilişkiler incelenecektir. Küresel ekonomilerin hâkim olduğu günümüz ekonomilerinde doğal afet durumlarında işverenlerin de duyduğu destekler ve uluslararası rekabette yaşanan krizle kaybettikleri gücün desteklenmesi büyük önem taşımaktadır ve bu durumda işsizlik ödeneğinin ne gibi faydalar taşıdığı da önem kazanmaktadır. İklim ve doğal afet gibi durumlarda işsizlik sigortası fonunun finansmanının hangi durumlarda ve ne boyutlarda kullanıldığı incelenerek işsizlik ödeneklerinin kullanıldığı kapsamların tespiti önemli bir konu halini almaktadır. Bu bağlamda çalışmada devletin iç kaynak olarak kullandığı işsizlik sigortası fonunun kullanımı analiz edilecektir.Öğe Göçmen Kadınların Sağlık Sorunları Üzerine Genel Bir Değerlendirme(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2023) Arslan, NeslihanYüzyıllar boyunca insanlar şehirler, bölgeler hatta ülkeler arası hareketlilik içinde bulunmuşlardır. Farklı neden ve sonuçları olan göç olgusu birçok çalışmada incelenmiştir. Zaman içerisinde göç dezavantajlı durumdaki kadınlar üzerindeki sonuçları yönüyle ele alınmaya değer bir konu olarak görülmüştür. Zira biyolojik ve duygusal anlamda hassas ve kırılgan varlıklar olan kadınların göçten yüksek düzeyde etkilendiği söylenebilir. Bu bağlamda göçün kadınlar üzerindeki sosyal, ekonomik, sağlık, kültürel vb etkilerine odaklanan göç ve kadın konulu çalışmaların sayısı giderek artmaktadır. Bu çalışmada göçmen kadınların sağlık sorunları ele alınmıştır. Göçmen kadınların sağlık sorunlarıyla ilgili çalışmaların literatürde görece az çalışılması ve kadınların sağlık sorunlarının oldukça yıpratıcı boyutlara ulaşması, bu konuda daha fazla çalışmanın ortaya koyulması konusunda önemli bir ihtiyaç olarak görülmektedir. Çalışmada göçmen kadınların karşı karşıya kaldıkları sağlık sorunları, üreme sağlığıyla ilgili sorunlar, şiddete bağlı olarak görülen sağlık sorunları ve ruhsal sorunlar şeklinde ele alınmıştır. Çalışma göçmen kadınların ifade edilen alanlarda karşılaştıkları sorunlarla ilgili bir derleme çalışması olup literatür incelemesine dayanmaktadır. Bu kapsamda çeşitli istatistiklere de yer verilmiştir.Öğe Türkiye’de Gençlik ve Siyaset: El Kitapları Üzerinden Bir Değerlendirme (1960-1980)(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2023) Kaçer, MuratTürkiye’de 1960-1980 dönemi gençlerin başını çektiği şiddet eylemlerinin yoğun olduğu, gençlik ve siyaset ilişkisi açısından en önemli dönemlerden biridir. Bu çalışma gençlik ve siyaset ilişkisi bağlamında gençlerin o dönem sıklıkla okuduğu “el kitabı” mahiyetindeki eserler üzerinden bir okuma yapmayı amaçlamaktadır. Bu dönemde çatışan iki kutuptan olan sağ için Necdet Sevinç’in Ülkücüye Notlar, sol için Carlos Marighella’nın Şehir Gerillasının El Kitabı seçilmiştir. Söz konusu süreçte kitapların ve yazarların her iki kesim için önemi ve rolü gözetilerek yazarlarının ele aldığı temalar, dikkat çektikleri ve vurguladıkları hususlar, yazarların dili dikkate alınarak betimsel analiz tekniği ile değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda iç ve dış düşman algısı, “savaş” ve mücadele teması, müesses nizam eleştirisi, diyalektik bir tarih anlayışı her iki kitapta ortak olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte birbiriyle çatışma halinde olan bu iki kutbun doğal olarak bu temalara yükledikleri anlam ve içerik değişiklik göstermektedir.Öğe Hindistan Cumhuriyeti Çelik Bakanlığı: Kurumsal Bir İnceleme(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2023) Ergün, Ümit RemziModern devletin ortaya çıkmasında devletin merkeziyetçi özelliği, kamu hizmetlerini önem düzeylerine göre bölümlere ayırmayı zorunlu kılmıştır. Bu idarî bölümlendirmelerin etkin kamu yönetimi açısından uzmanlaşma, verimlilik ve idarî çatışmaları bertaraf edeceği varsayılmıştır. Çalışma, Hindistan’ın doğal kaynak zenginliği açısından ve demir çelik sektöründe uluslararası ticaretteki konumu ile ilgili olarak Hindistan Çelik Bakanlığı özelinde kurumsal bir inceleme yapmaktadır. Ülkede, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı, KOBİ Bakanlığı, Maden Bakanlığı ve Ağır Sanayi Bakanlığı’ndan ayrı olarak kurulmuş çelik bakanlığının varlığı dikkat çekici olarak değerlendirilmektedir. Çalışmada yöntem olarak alanyazın taraması ve doküman analizi kullanılmıştır. Ülkenin, çelik sektöründeki rekabetçi yapısının yüksek olmasında ve dünyanın ikinci büyük çelik ihracatçısı konumunda bulunmasında müstakil bir hizmet birimi olarak çelik bakanlığının etkisi araştırılmıştır. Çalışma, Hindistan’da geçmişte ve günümüzde çelik varlığı, Hindistan Çelik Bakanlığı’nın tarihçesi, faaliyetleri ve organizasyon yapısı, bütçesi bakanlığın eylem ve politikaları ile siyasî tepkiler başlıklarında konuyu ele almaktadır.Öğe The Digital Transformation Of The European Union Surveillance Technologies From Panopticon To Eurosur(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2023) Tulan, Mehlika ÖzlemThe European Union is currently implementing a digital transformation process in many policy areas. The surveillance technology of the Union is one of them. From the historical perspective, this study concentrates on analysing the relation between Jeremy Bentham’s ‘Panopticon model’ and Micheal Foucault's ‘Watchtower’ approach and the digital transformation of the European Union surveillance technologies. Bentham’s Panopticon model is a metaphor which describes the new society of the eighteenth century. Foucault took it as an example, improved the idea and tried to describe the model as a watchtower. The main aim of Foucault was to illustrate the differences between surveillance techniques before and after the eighteenth century. Taking these models as a starting point, this study aims to show the digital transformation of the European Union’s surveillance methods as a common policy. For this purpose, it will be examined whether the EU's surveillance systems and border policies are a permanent cage for modern society as stated in these models or not, especially during the Covid-19 Pandemic.Öğe Sanayileşme-Enerji Tüketimi ve Büyümenin Co2 Emisyonu Üzerindeki Etkisi: Türkiye için ARDL Sınır Testi Yaklaşımı(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2023) Karaca, Burcu; Çımat, AliGünümüzde çevre kirliliği tüm dünyada olumsuz etkiler yaratmaktadır. Özellikle sanayileşme ve enerji tüketimindeki artış karbon emisyonunun yani hava kirliliğinin artmasına neden olmaktadır. Bir ülkede sanayileşmenin fazla olması o ülkenin sosyo-ekonomik bakımdan iyi olduğunu gösterse de çevresel açıdan olumsuz sonuçlar vermektedir. Çalışmada Türkiye’de CO2 emisyonu (kişi başına metrik ton) üzerinde , kişi başı enerji tüketimi (kg Petrol Eşdeğeri), sanayileşme ve kişi başı gayri safi yurt içi hasıla değişkenlerinin etkisi olup olmadığını 1960-2015 dönemine ait yıllık verileri kullanılarak ARDL Sınır Testi yaklaşımıyla analiz edilmiştir. Elde edilen ARDL sınır testi analiz sonucuna göre uzun dönemde değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişki tespit edilmiştir. Sanayileşme ve enerji tüketimi değişkenlerinin pozitif işaretli ve istatistiksel açıdan anlamlı olduğuna ulaşılmıştır. Yani uzun dönemde sanayileşme ve enerji tüketiminin karbondioksit emisyonunu artırarak çevresel kaliteyi olumsuz yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.. Kişi başına gdp değişkeni teorik olarak beklentileri karşılamasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Sonuç olarak kişi başı gdp artışı CO2 emisyonunu azalttığı gösterirken, kişi başı enerji tüketimi ve sanayileşme değişkenlerinin artışı CO2 emisyonunun artmasına etki ederek çevresel bozulmalara ve temiz havanın azalmasını neden olmaktadır. Elde edilen sonuç doğrultusunda sanayileşmenin olumlu etkilerinden faydalanırken çevrenin olumsuz etkilenmemesi için gerekli olan çevre ile dost politikaların desteklenmesi ve mevcut olanların tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Enerji verimliliği artırıcı uygulamalar faaliyete geçirilmeli ve üretim sürecinde fosil yakıt kullanılması yerine temiz üretim tekniklerine geçilmelidir. Atıkları üretime tekrar dahil ederek yeniden kullanılması sağlanmalıdır. Kalite seviyesi yüksek maliyeti düşük sanayileşmeye yönlendirecek politikalar faaliyete geçirilmelidir.Öğe Destinasyon İmaj Başarımının Ziyaretçi Memnuniyeti ve Davranışı Üzerine Etkisi: Çanakkale Örneği(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2023) Balyemez Yılmaz, Menije; Mestav, BurcuBu çalışmanın amacı, yerli turistlerin destinasyon imajı başarımını algılama düzeylerini ve bunların ziyaretçi memnuniyeti ve davranışı üzerindeki etkisini ortaya koymayı planladık. Bu sayede destinasyon imajını pozitif olarak geliştirmek isteyen mahalli idareciler ve hedef anakütleye yönelik tutundurma faaliyeti gerçekleştirmek isteyen işletmeler için rehber olmasını amaçladık. Araştırmanın evrenini, Kasım ve Aralık 2022 tarihleri arasında Tarihi Alan’ı ziyaret eden 18 yaş ve üstü yerli ziyaretçiler oluşturmaktadır. Anket sayısı Kolayda Örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiş olup anket 400 kişiye uygulanmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre, ankete katılanların büyük bir kısmının destinasyondan genel anlamda memnun olduğu, destinasyon imajı başarımı ile ziyaretçi memnuniyeti arasında yüksek bir ilişki olduğu saptanmıştır. Ayrıca ziyaretçi memnuniyeti ile gelecekteki ziyaretçi davranışı ve destinasyon imajı başarımı ile gelecekteki ziyaretçi davranışı arasında anlamlı ilişki, genç popülasyonun memnuniyet düzeyinin daha fazla olduğu ve destinayon imajı başarımını daha yüksek algıladığı ortaya konmuştur. Şehitliklerin temizliği ve bakımı korunması gerekenler kümesinde yer almışlardır. Bilgilendirme panoları, alandaki yön tabelaları, çöp toplama hizmeti ve çevrenin temizliği ziyaretçiler açısından başarılı bulunmasına rağmen diğer destinasyonlarla yapılan karşılaştırmada performans açısından daha düşük olarak değerlendirilmişlerdir. Bu nedenle bu alanlar üzerinde daha fazla çalışma yapılarak geliştirilmesi gereken konular olarak saptanmışlardır.Öğe Covid-19 Salgınının İşsizlik Üzerindeki Etkisi: TÜİK Ve İŞKUR Verileri Üzerinden Bir Değerlendirme(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2023) Göktaş, NaimHayatın pek çok alanında kalıcı izler bırakan Covid-19 salgını, ekonomik ve sosyal sonuçları olan büyük bir buhrana dönüşmüştür. Çalışma ilişkileri salgının en çok etkilediği alanların başında gelmiş ve başta işsizliğin artışı olmak üzere çeşitli sosyal sorunların büyümesinde salgın ciddi bir rol oynamıştır. Bu çalışmada ise Covid-19 salgını sonrası Türkiye’deki işsizlik olgusunu incelemek ve salgının işsizlik üzerindeki etkisini ortaya koymak amaçlanmaktadır. Salgın sonrası süreçte işsizlik sorununun hangi yönde gelişmeler gösterdiği ile ilgili TÜİK ve İŞKUR verileri üzerinden çeşitli bulgular ortaya konulacaktır. Bu bulgular incelenmeden önce ise çalışmada ortaya konulan kavramlar tanımlanacaktır. Kavramsal çerçeveye dair açıklamalar yapıldıktan sonra Uluslararası Çalışma Örgütü’nün modellediği tahminler ve projeksiyonlarla OECD ülkelerinde işsizliğin güncel durumu, ülkemizdeki mevcut işsizlik sorununu ortaya koymadan önce değerlendirilecektir. Tüm bu bulgular ve değerlendirmeler sonucunda salgının geleneksel işsizlik tanımlarıyla anlaşılamayacak derecede dünyada ve Türkiye’de istihdama ciddi bir darbe indirdiği sonucuna ulaşılacaktır.Öğe Sağlık Ekonomisi Çerçevesinde Sağlık Harcamaları: Türkiye Örneği(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2023) Tunçsiper, Çağatay; Bakar, AsiyeSağlık ve sağlık ekonomisi günümüzde hem ulusal hem de uluslararansın da önemli bir yere sahiptir. Covit19 salgınından sonra sağlık, sağlık hizmeti ve özellikle sağlığa ayrılan bütçe ve yapılan harcamalar büyük payı vardır. Sağlık hizmetinde yapılan teknolojik gelişim, değişim, sağlık reformları; ekonomik gelişme, büyüme ve beşerî ve sosyal gelişimsel yönünden toplumsal refah düzeyini pozitif olarak arttırır. Sağlık yönünde yapılan sağlık bütçesi ve sağlık harcamaları ülkenin ekonomik ve gelişimsel büyümeye büyük katkısı bulunmaktadır. Sonuç olarak Sağlık ekonomisi, sağlık hizmeti ve sağlık çerçevesinde bulunan diğer alt dallar, sektörlerin günümüz koşullarında her ülke için gelişmişlik ve refah yaşam düzeyini arttırma da önemli yeri olduğu için sürekli değişmekte ve gelişmekte olacağından dolayı yatırım ve özel çalışmalara açık olan bir ekonomi dalıdır.
