Sosyoloji Bölümü Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe The key mechanisms in social acceptance of wind farms from energy justice perspective: a case study in Turkey(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2025) Dalfidan, Fazilet; Kızıltepe Ceylan, Betül; Sağlam, Nesibe AyşeBased on a case study in Çanakkale province of Turkey, this article examines the mechanisms of social acceptance in the development of wind farms in Turkey from the perspective of energy justice. Through the analysis of in-depth interviews, we identify that Environmental Impact Assessment (EIA) as a tool for social participation, and community benefits as a compensatory mechanism are key mechanisms influencing qualified community acceptance, which we define as the character of social acceptance. By questioning how these mechanisms operate, we incorporate the embedded power and sovereignty relations within the social dimension of wind farms into our analysis.Öğe Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Karşıtı Hareketlerin Gelişimi Karşısında Akademi(İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2024) Gezgin, ElifBu makalede dünya genelinde yükselmeyi sürdüren toplumsal cinsiyet karşıtı hareketlerin Türkiye akademisi üzerindeki etkilerine değinilmiştir. Sosyo-ekonomik dönüşümlerin popülizm, anti-entellektüelizm ve illiberalizm gibi sonuçlarına göz atarak öncelikle neyin içinde olduğumuz sorusuna yanıt aranmış, ardından içinde bulunduğumuz sürecin akademiye toplumsal cinsiyet çalışmaları bağlamında ne gibi etkileri olduğuna örnekler yoluyla değinilmiştir. Türkiye’de bilgiye ve eğitime verilen değerin düşüşüne paralel bir biçimde akademi geneline yansıyan yıpranma ve değer kaybına dikkat çekilmiş, bu etkinin en büyük hızla ortadan kaldırma gayretinde olduğu alanın ise toplumsal cinsiyet araştırmaları olduğu, gerekçeleri ve örnekleri tartışılarak iddia edilmiştir.Öğe Çanakkale’deki Rüzgâr Enerjisi Santrallerinin Kırsal Sürdürülebilirliğe Etkileri(2024) Sağlam, Nesibe Ayşe; Dalfidan, Fazilet; Kızıltepe, Betülİklim değişikliğini azaltma politikaları bağlamında, Türkiye’de rüzgâr enerjisi gelişiminin kırsal topluluklar açısından sürdürülebilir olup olmadığı yerel ve ulusal politika gündeminin önemli konularından biri olmalıdır. Bu bağlamda bu çalışma, Çanakkale’deki Rüzgâr Enerjisi Santrallerinin (RES) yakınındaki kırsal toplulukların çevresel ve sosyal sürdürülebilirliğini nasıl etkilediğine odaklanmaktadır. Çevresel sürdürülebilirlik temiz enerji ve orman, biyo-çeşitlilik ve habitat üzerindeki etki; sosyal sürdürülebilirlik ise sosyal katılım, sosyal adalet ve eşitlik ve topluluğun yaşam kalitesi, yaşam alanları çerçevesinde değerlendirilmektedir. Çalışmanın verileri, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseninden yararlanılarak elde edilmiştir. Araştırmanın örneklemini, Çanakkale’deki RES şirket çalışanları ve kurulum alanlarındaki yerel aktörler oluşturmaktadır. Ocak-Mart 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilen görüşmelerde bölge halkı, yerel paydaşlar ve RES şirketleri için üç ayrı yarı yapılandırılmış mülakat formu kullanılmıştır. Araştırmada bölge halkından 47, yerel paydaşlardan 7 ve RES şirket çalışanlarından 2 kişi olmak üzere toplamda 56 kişi (18 kadın, 38 erkek) ile görüşülerek veriler toplanmıştır. Veriler, MAXQDA programında temalara ayrılarak kodlanmış ve analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, Çanakkale kırsalında RES’ler, temiz enerji oluşuyla çevreyle uyumlu ve çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlarken; ormansızlaşma, biyo-çeşitlilik ve habitat üzerinde baskı oluşturmasıyla çevresel sürdürülebilirliği tehdit etmektedir. RES’ler, kurulum aşamasındaki planlama sürecine bölge halkının sosyal katılımı (Çevresel Etki Değerlendirmesi-ÇED- ve alternatif mekanizmalar) ve köylerin ortak kullanım alanlarının iyileştirilmesi için (okul, yol, cami, altyapı hizmetleri vb.) yapılan sosyal destekler ile sosyal adalete, eşitliğe ve sürdürülebilirliğe katkı sağlamaya çalışmaktadır. Bununla birlikte RES’ler, kurulum alanlarıyla ilişkili olarak gürültü, sağlık ile ilgili endişeler gibi etkileriyle bölge halkının yaşam kalitesinin düşmesine ve arazi kullanımının değişmesiyle sosyal yaşam alanlarının (tarım, mera, piknik, gezinti, manzaralı yerlerin azalması vb.) kısmi olarak sınırlanmasına yol açarak sosyal sürdürülebilirlik üzerinde baskı oluşturmaktadır. Netice olarak Çanakkale kırsalında RES’lerin çevresel ve sosyal sürdürülebilirliğe hem katkı sağlayan hem baskı oluşturan iki yönlü bir karaktere sahip olduğu anlaşılmaktadır.Öğe Transformation of conservative politics, urban space and taste in contemporary Turkey(Routledge, 2022) Akçaoğlu, AksuThis article examines the simultaneous transformation in conservative politics, urban space, and taste following the foundation of the Justice and Development Party (AKP) in Turkey. The AKP represents a new conservative position by softening the Islamist triadic opposition to the capitalist market system, secular state, and material and cultural domination of the modern West. The changing conservative position and representation paved the way for the transformation of conservative middlebrow taste. Based on ethnographic research in a conservative upper-middle class neighborhood in Ankara, this article examines of the opening up of the closed world of the Islamist opposition to the infinite universe of commodities. Deploying Pierre Bourdieu’s conceptual tools, it explicates the observed changes in conservative lifestyles as an outcome of the transformations in the political field, leading to the reconfiguration of conservative urban space and future expectations.Öğe Hosting Overnight Guests: Gendered Unpaid Work as a Solidarity Mechanism of Migrants in the Process of Urbanization in Turkey(Oxford University Press, 2022) Uyar Mura, Elif SabahatThis article addresses overnight guest hosting, which is a widespread solidarity practice among rural-to-urban migrants in Turkey. The fieldwork, based on in-depth interviews with 28 first-generation migrant women, reveals that it was mostly the young migrant women who shouldered hosting tasks as gendered unpaid work, which deepen their time poverty and reinforce their dependence on family. The analysis highlights the links between intersectional disadvantages of young migrant women and poverty, the failure of the welfare state to provide social assistance for migrants, and the familialist character of social policy during the peak years of migration.Öğe Türk Aydını, Modernleşme ve Ziya Gökalp’ın Kültür ve Medeniyete Dair Yaklaşımı(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2021) Demirpolat, Aznavur19. yüzyılda Osmanlı aydınlarının temel sorunsalı ya da problemi Osmanlı Devleti’nin geleceğiyle ilgiliydi; Batı'nın giderek yükselen ekonomik ve politik hâkimiyetinden kaynaklanan çıkmazdan Osmanlı Devleti'ni kurtaracak çözümler bulmaya çalıştılar. İmparatorluğun Geleneksel ulemasının tersine, Osmanlı-Türk aydınları çözümü gelenekte değil, modernitenin temel dinamikleri olan Batı bilim ve teknolojisinde aradılar. Diğer bir deyişle, bu dönemin pek çok Osmanlı entelektüeli Osmanlı devletinin geleceğini modernleşmede, özellikle Batı bilim ve teknolojisinin Osmanlı- Türk toplumuna aktarılmasında görmüşlerdir. Ancak Gökalp, modern Batı medeniyetinin seküler boyutunun tekno-bilimsel akılcılığın ve bireyselliğin artan etkisinden kaynaklandığını fark eden dönemin en önde gelen entelektüellerinde biri olarak görülebilir. O, medeniyet ve kültür kavramlarına odaklanarak, milliyetçiliğin ve laikliğin her alanda, özellikle Batı'da giderek yaygınlaştığı bir dünyada, Osmanlı aydınlarının temel sorunu olan “bu devlet nasıl kurtarılabilir?” sorusuna yönelik olası çözümleri tartıştı. Bu nedenle, bu çalışma ilk olarak Osmanlı aydınlarının modernleşme sorunsalına ilişkin farklı yaklaşımlarını ele almayı amaçlar. Bu çalışmanın temel amacı, Gökalp'ın medeniyet ve kültür kavramlarına dayalı görüşlerini inceleyerek onun Osmanlı-Türk toplumunun modernleşmesine yönelik genel yaklaşımlarını ortaya koymaktır. Bu çalışmanın odak noktası ise, Gökalp’ın medeniyet ve kültür (hars) hakkındaki görüşleridir.Öğe Warrior Values and Society(Il Denaro Group, 2021) Kanca, ElifWar as one of the instruments of the political system, plays a functional role in producing and maintaining the legitimacy of construction of a society. The discursive field of war which is shaped by historical and mythological narratives in social memory is one of the dynamic dimensions of this process. 'War as reality' experienced by society in the historical process and 'war as design' built by society's conceptions of today and shaped by the values attributed to war, play a role in the construction and continuity of this discursive field. Epic genre, which is a special category in mythology and is described as 'narratives of the founding ancestors' and 'hero cult', establish the basis for how a society assigns a meaning to war and how they legalize it. In this article, the way in which oral narratives produce a meaning for society as a political instrument will be discussed in the light of the Gallipoli campaign and of two narratives - A Ballad of Canakkale and the Hennaed Lamb - that are associated with the Gallipoli campaign in social memory. However, in the present study, the Gallipoli campaign is not analysed from a historical perspective but, rather, with reference to why it is the subject of oral narratives. The analysis is based on fieldwork conducted in the city of Canakkale, where the Gallipoli campaign battlefields are located.











