Yazar "Yücesan, Mesut" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Döviz kuru değişimlerinin dış ticaret üzerine etkileri: Türkiye'nin yeni dış ticaret pazarlar arayışında seçilmiş ülke gurupları üzerine ekonometrik bir analiz(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2017) Yücesan, Mesut; Torun, MustafaTürkiye ekonomisinin küresel ekonomik sisteme entegrasyon derecesi her geçen gün artmaktadır. Bu kapsamda Türkiye 2023 yılında yani, Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılında gerçekleştirilen toplam ihracatı 500 milyar Dolar seviyesine çıkarma hedefini belirlemiştir. Şüphesiz ki 2016 yılı içerisinde 142,6 milyar Dolar seviyelerinde olan ihracat rakamlarının yedi yıl gibi bir süre içerisinde 500 milyar Dolar seviyelerine yükselmesi için Türkiye'nin mevcut dış ticaret pazarları içerisindeki payını artırması ve yeni dış ticaret pazarları arayışına hız vermesi gerekecektir. Çalışmamızın amacı, Türkiye'nin belirlediği ihracat hedeflerine ulaşabilmesi için Ekonomi Bakanlığı tarafından Türkiye ihracatçılarına yol gösterici nitelikte olan hedef ve öncelikli ülke gruplarının döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalardan nasıl etkilendiğini ortaya koymaktır. Bu amaçla, Bakanlık tarafından çeşitli kriterler baz alınarak seçilen ülkelerin dış ticaretleri ihracat ve ithalat olmak üzere iki farklı model kurularak panel veri analizi gerçekleştirilmiştir. Bu sayede döviz kurlarında yaşanan değişimlerin söz konusu ülkelerin ihracat ve ithalatları üzerinde yarattığı etkileri ayrı ayrı analiz etme imkânı doğmuştur. Ulaşılan sonuçlara göre, döviz kuru oynaklığının analize dâhil edilen ülkelerin ihracatlar üzerinde bir etkisinin olmadığı görülmektedir. Ancak söz konusu ülke grubunun ithalatları ile döviz kuru oynaklığı arasında istatistiki olarak anlamlı ve negatif yönde bir ilişki tespit edilmiştir. Döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar arttıkça analize konu olan ülkelerin ithalatları azalmaktadır.Öğe EKONOMİK BÜYÜME VE ENERJİ TÜKETİMİNİN CO2 EMİSYONU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: SEÇİLMİŞ MENA ÜLKELERİ İÇİN PANEL VERİ ANALİZİ(2019) Torun, Mustafa; Yücesan, Mesut; Yağış, OnurBu çalışmada, orta gelir düzeyine sahip seçilmiş 8 MENA ülkesi; Cezayir, Mısır, İran, Irak,Ürdün, Lübnan, Tunus ve Türkiye için ekonomik büyüme ve enerji tüketiminin ????2 emisyonlarıüzerindeki etkisi incelenmektedir. 1988-2014 dönemi yıllık verileri kullanılarak yatay kesit bağımlılığınıgöz önünde bulunduran panel veri analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Serilerin durağanlığı; yatay kesitbağımlılığını ve ortak faktörleri göz önünde bulunduran ikinci kuşak birim kök testlerinden HadriKurozumi (2012) testiyle incelenmektedir, eşbütünleşme ilişkisinin varlığı Westerlung-Edgerton (2007)LM bootstrap testiyle incelenmesinin ardından uzun dönem katsayılarını tahmin etmek için AMG(Arttırılmış Ortalama Grup tahmincisi, Augmented Mean Group estimator) yöntemi kullanılmıştır.Ayrıca nedensellik ilişkisi Dumitrescu-Hurlin (2012) testiyle incelenmiştir. Çalışma sonucunda;ekonomik büyüme, enerji tüketimi ile ????2 emisyonları arasında uzun dönemli bir ilişki mevcuttur.Ülkelerin enerji tüketimlerindeki 1 birimlik yüzde artış ????2 emisyonlarını 0.56 birim arttırmaktadır.Enerji tüketiminin etkilerinden sonra ekonomik büyümenin etkilerine bakıldığında ekonomikbüyümedeki 1 birimlik artış ????2 emisyonunu -0.90 birim azaltmaktadır. Böylece enerji tüketiminin ????2emisyonunu artırdığına, ekonomik büyümenin ise ????2 emisyonlarını azalttıkları sonucuna ulaşılmıştır.İlaveten enerji tüketiminden ekonomik büyümeye doğru ve ekonomik büyümeden enerji tüketimine doğruçift yönlü nedensellik mevcuttur. ????2 emisyonundan ekonomik büyümeye doğru ve ekonomikbüyümeden ????2 emisyonuna doğru çift yönlü bir nedensellik bulunmuştur. İlaveten enerji tüketiminden????2 emisyonuna doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin mevcut olduğu görülmektedir.Öğe Ekonomik Finansal ve Politik İstikrarın İşsizlik Üzerindeki Etkisi: Türkiye İçin Ardl Sınır Testi Ve Nedensellik Analizi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2019-12-31) Yücesan, Mesut; Yağış, OnurBu çalışma Türkiye Ekonomisi üzerinde ekonomik, finansal ve politik istikrarın işsizlik üzerinde yarattığı etkileri ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. Çalışmada Ocak 2007 ve Aralık 2016 zaman aralığında aylık veriler kullanılarak ARDL Sınır Testi yaklaşımı kullanılmış ve değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisinin tespiti için ise Hatemi-J (2012) Asimetrik nedensellik testi tercih edilmiştir. ARDL sonuçlarına göre; Uzun dönemde, ekonomik istikrar ile işsizlik arasında istatistiksel olarak anlamlı ve negatif bir ilişki tespit edilirken, işsizlik ile enflasyon arasında ise istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişkin varlığı ortaya konulmuştur. Enflasyon ve işsizlik arasında tespit edilen doğrusal ilişki Türkiye ekonomisinde yaşanan enflasyonist süreç ile artan işsizlik oranlarına paralellik göstermektedir. Model sonuçlarına göre işsizlik ile finansal istikrar ve politik istikrar arasında negatif yönlü istatistiksel olarak anlamsız bir ilişki tespit edilmiştir. Hatemi- J (2012) asimetrik nedensellik testi sonuçlarına göre ise işsizlikten ekonomik istikrara doğru ve ekonomik istikrardan işsizliğe doğru çift yönlü bir nedensellik ilişkisi tespit edilirken, işsizlikteki pozitif şoklardan enflasyondaki pozitif şoklara doğru, işsizlikteki pozitif şoklardan enflasyondaki negatif şoklara doğru ve işsizlikteki negatif şoklardan enflasyondaki pozitif şoklara doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Ekonometrik uygulama sonucunda ortaya çıkan ARDL sonuçları ile Hatemi-J (2012) Asimetrik nedensellik testi sonuçlarının arasında tutarlılık bulunmaktadır.Öğe Ekonomik Özgürlüğe Etki Eden Faktörler: Yükselen Piyasa Ekonomileri İçin Panel Veri Analizi(2020) Yücesan, Mesut; Yağış, OnurBu çalışma seçilmiş 15 yükselen piyasa ekonomisi üzerinde ekonomik özgürlüğe etki edenfaktörlerin belirlenmesi amacı ile yapılmıştır. 2000-2017 yılları arasında yıllık veriler kullanılarakyatay kesit bağımlılığını göz önünde bulunduran panel veri analizi yöntemi kullanılmıştır. Kurulanmodelde bağımlı değişken olarak ekonomik özgürlük değişkeni kullanılırken bağımsız değişkenlerise ekonomik büyüme, enflasyon, yurtiçi tasarruf, devlet harcamaları ve ticaret özgürlüğü olarakbelirlenmiştir. Ekonomik özgürlük, devlet harcamaları ve ticaret özgürlüğü verileri Fraser Instituteveri tabanından elde edilirken ekonomik büyüme, enflasyon ve yurtiçi tasarruf değişkenleri DünyaBankası veri tabanından temin edilmiştir. Serilerin durağanlığı; yatay kesit bağımlılığını ve ortakfaktörleri göz önünde bulunduran ikinci kuşak birim kök testlerinden Hadri-Kurozumi (2012)testiyle incelenirken eşbütünleşme ilişkisinin varlığı ise Westerlund (2008) tarafından geliştirilenDurbin-H (Durbin-Hausman) testi ile analiz edilmiştir. Sonuçlara göre ekonomik büyümenin,devlet harcamalarının ve ticaret özgürlüğünün ekonomik özgürlük üzerinde istatistiki olarakanlamlı ve pozitif etkiler yarattığı görülmektedir. Söz konusu pozitif ilişki literatürdekiçalışmaların büyük bir kısmına uyumluluk göstermektedir.Öğe FOURIER TİPİ BİRİM KÖK TESTLERİ İLE TÜRKİYE EKONOMİSİNDE SATIN ALMA GÜCÜ PARİTESİNİN GEÇERLİLİĞİNİN TEST EDİLMESİ (1980: M1 - 2019: M9)(2021) Yücesan, MesutSatın Alma Gücü Paritesi (SGP) teorisi, temelinde tek fyat kanunun yer aldığı\rve uzun dönemde reel döviz kurlarının sabit olduğu varsayımına dayanan bir\ryaklaşımdır. Özellikle Breton Woods sonrası dönemde döviz kurlarının dalgalanmaya bırakılması ile birçok iktisatçının SGP’nin geçerliliğini test etmeye yönelik\rçalışmalar yaptığı görülmektedir. Günümüzde ise ticaret savaşları ve korumacı\rpolitikalar nedeni ile başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere birçok ülkenin döviz kurlarında yaşanan yüksek volatiliteden kaynaklanan sorunlarla karşılaşması\rSGP yaklaşımının tekrar gündeme taşınmasına neden olmuştur. SGP yaklaşımının test edildiği çalışmalarda doğrusal ve doğrusal olmayan birim kök testlerinin\rkullanıldığı görülmektedir. Özellikle son yıllarda Fourier fonksiyonlarının kullanıldığı birim kök testlerinin daha yaygın şekilde kullanıldığı görülmektedir. Bu\rçalışmada Türkiye ekonomisi özelinde SGP’nin geçerli olup olmadığını reel döviz\rkuru (RDK) ve Reel efektif döviz kuru (REDK) veri setleri kullanılarak Fourier tipi\rbirim kök testleri (FKPSS, FGLS ve FADF) ile analiz edilmiştir. Hem sabit formda\rhem de sabit-trend formda elde edilen sonuçlara göre analiz döneminde Türkiye\rEkonomisi özelinde her üç birim kök testi sonuçlarına göre SGP’nin geçerli olmadığı sonucuna ulaşılmıştırÖğe Fourier Tipi Birim Kök Testleri İle Türkiye Ekonomisinde Sayın Alma Gücü Paritesinin Geçerliliğinin Test Edilmesi (1980: M1 - 2019: M9)(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021-02-13) Yücesan, MesutSatın Alma Gücü Paritesi (SGP) teorisi, temelinde tek fiyat kanunun yer aldığı ve uzun dönemde reel döviz kurlarının sabit olduğu varsayımına dayanan bir yaklaşımdır. Özellikle Breton Woods sonrası dönemde döviz kurlarının dalgalanmaya bırakılması ile birçok iktisatçının SGP’nin geçerliliğini test etmeye yönelik çalışmalar yaptığı görülmektedir. Günümüzde ise ticaret savaşları ve korumacı politikalar nedeni ile başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere birçok ülkenin döviz kurlarında yaşanan yüksek volatiliteden kaynaklanan sorunlarla karşılaşması SGP yaklaşımının tekrar gündeme taşınmasına neden olmuştur. SGP yaklaşımının test edildiği çalışmalarda doğrusal ve doğrusal olmayan birim kök testlerinin kullanıldığı görülmektedir. Özellikle son yıllarda Fourier fonksiyonlarının kullanıldığı birim kök testlerinin daha yaygın şekilde kullanıldığı görülmektedir. Bu çalışmada Türkiye ekonomisi özelinde SGP’nin geçerli olup olmadığını reel döviz kuru (RDK) ve Reel efektif döviz kuru (REDK) veri setleri kullanılarak Fourier tipi birim kök testleri (FKPSS, FGLS ve FADF) ile analiz edilmiştir. Hem sabit formda hem de sabit-trend formda elde edilen sonuçlara göre analiz döneminde Türkiye Ekonomisi özelinde her üç birim kök testi sonuçlarına göre SGP’nin geçerli olmadığı sonucuna ulaşılmıştırÖğe Trade wars and turkish search for new foreign trade markets under the pressure of foreign exchange rate(Peter Lang AG, 2019) Yücesan, MesutThe concept of trade wars is usually considered as a product of the US President Trump; yet, it has a deeper historical background. Trade wars can be associated with the periods when the focus is on protective foreign trade policies, with free foreign trade assumptions taking a backseat. There have been many periods that could be described as trade wars during the development of the global economic system. It is remarkable that countries resort to protective policies to be less affected by the consequences of the negative conjunctures, usually following wars or crisis. In this sense, similarly, after the 2008 Global Financial Crisis, countries relied on protective policies. The US President Trump has enforced protective policies in the foreign trade activities with many countries, especially China, which contributed to the emergence of trade wars. Turkey seeks to make the best of its foreign trade potential, despite the fluctuations in exchange rates amid the negative outlook caused by the current conjuncture. Also, Turkey must increase its share in existing foreign trade markets and enter new foreign trade markets to meet the desired amount of 500 billion dollars, which is the country's target exports for the year 2023. This study analyzes how the groups of target and priority countries, which are assigned by the Ministry of Economy to serve as a roadmap for Turkish exporters and are annually updated, react to the changes in foreign currency rates in the period of Trade Wars. The findings of the study demonstrate that foreign exchange volatility does not have an impact on the exports of the countries included in the analysis. However, there is a statistically significant and negative correlation between the imports of the mentioned countries and foreign exchange volatility. As fluctuations in foreign exchange rates increase, the imports of the countries in the analysis decrease. The size of this negative correlation is small enough to be overlooked. © Peter Lang AG 2019.Öğe TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNDE KARLILIK VE İSTİHDAM İLİŞKİSİ ÜZERİNE EKONOMETRİK BİR ANALİZ(2019) Yücesan, Mesut; Öksüz, MehmetBankalar sadece mevduat toplayıp kredi veren kurumlarolmaktan çıkıp, yaptıkları faaliyetler ile neredeyse toplumun tamamınıetkileyen kurumlar haline gelmişlerdir. Günümüzde Bankacılık sektörüekonomik sistem içerisinde var olan en önemli aktörlerden biri olarakgörülmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tamamındaekonomik başarının elde edilebilimesi için sağlıklı çalışan bir bankacılıksektörünün zorunluluk olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenletoplumun Bankacılık sektöründen beklentileri de benzer şekildedeğişim göstermiştir. Özellikle son yıllarda Türk Bankacılık sektörüsahip olduğu yüksek karlılık düzeylerine rağmen faiz oranları veistihdama sınırlı katkı gibi birçok başlıkta eleştirilmektedir. Bankacılıksektörü yapısı gereği diğer sektörlere kıyasla toplam istihdama katkıaçısından oldukça sınırlı bir yere sahiptir. Bu durumun temel nedenişüphesiz ki sektörün sahip olduğu sermaye yoğun yapıdır. Gelişmişülke ekonomilerinde Bankacılık sektörünün toplam istihdamiçerisindeki payının %1 ile %10 arasında bir değer aldığı görülmektedir.Türkiye’de ise söz konusu oranın %1’ler düzeyinde olması sektörüntaşıdığı istihdam potansiyelinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Buçalışmada Türk Bankacılık sektöründe yaratılan istihdam ile Bankacılıksektörü karlılığı arasındaki ilişkinin tespiti için 1986 yılı ile 2016 yıllarıarasında yıllık veriler kullanılarak regresyon analizi gerçekleştirilmiştir.Elde edilen sonuçlara göre Türk Bankacılık sektörünün sahip olduğukarlılık düzeyi ile sektörde yaratılan istihdam miktarı arasındaistatistikî olarak anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir.Öğe Türkiye Ekonomisinde Genç İşsizlik Sorunu: Yapısal Kırılmalı Birim Kök Testlerinden Kanıtlar(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021) Yücesan, MesutBu çalışmada Türkiye ekonomisi özelinde genç işsizlik sorununun kalıcı olup olmadığı diğer bir ifade ile işsizlik histerisi yaklaşımının geçerli olup olmadığı araştırılmıştır. Ekonometrik analizde ADF “Augmented Dickey-Fuller” ve PP “Philips-Perron” gibi geleneksel birim kök testlerine ek olarak sırası ile bir yapısal kırılmalı ve iki yapısal kırılmalı Zivot ve Andrews (1992) (ZA), Lee- Strazicich (2003) (LS), Narayan-Popp (2010) (NP) ve Kapetanios çoklu yapısal kırılmalı birim kök testleri kullanılmıştır. 2005:M1 ve 2020:M12 zaman aralığında aylık verilerin kullanıldığı çalışmada geleneksel birim kök testleri olan ADF ve PP durağanlık sınamaları sonucunda Türkiye ekonomisinde işsizlik Histerisi yaklaşımı geçerli olduğu ancak yapısal kırılmaları dikkate alan ZA, LS, NP ve Kapatenious durağanlık sınamaları sonucuna göre Türkiye ekonomisi özelinde genç işsizlik oranı ve genel işsizlik oranlarının uzun dönemde ortalamalarına geri dönme eğiliminde oldukları diğer bir ifade ile histeri yaklaşımının geçerli olmadığı tespit edilmiştir.