Yazar "Uluocak, Ebru Şengül" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Geomatik Yöntemlerle Heyelanların İzlenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemi Destekli Tematik Haritaların Oluşturulması: Biga Yarımadası (Çanakkale) Örneği(2016) Erenoğlu, Ramazan Cüneyt; Yücel, Mehmet Ali; Komut, Tolga; Uluocak, Ebru Şengül; Akçay, ÖzgünProjedeki heyelan alanları kuzey-batı Anadoluda Biga Yarımadasının kıyı kesimleri boyunca kuzeyden güneye doğru Ambaroba, Şevketiye, Adatepe, Güzelyalı ve İntepe bölgeleri içinde yer almaktadır. Bu projede, geomatik, jeofizik ve jeolojik tekniklerine dayalı disiplinler arası bir yaklaşımla Biga Yarımadasındaki farklı özelliklere sahip ve farklı lokasyonlardaki belirtilen aktif heyelanların zamansal olarak izlenmesi, bölgelerdeki rölatif yer değiştirmelerin tespit edilerek yorumlanması ve elde edilen sonuçlara dayalı olarak tematik deformasyon haritalarının üretilmesi amaçlanmıştır. Proje kapsamında Geomatik olarak çalışılan yöntemlerle sonuç ürün olarak güncel üç boyutlu ve yüksek çözünürlüklü sayısal arazi modelleri, sayısal yükseklik modelleri ve heyelan nedeniyle ortaya çıkan noktasal ve alansal ölçekteki değişimler elde edilmiştir. Jeofizik tomografi ölçümleriyle çalışma alanlarının 2B yer elektrik kesitleri elde edilmiş ve yorumlanmıştır. Ayrıca jeolojik çalışmalar sayesinde heyelan alanlarındaki litolojik birimlerin jeolojik ve yapısal özellikleri ortaya çıkarılmıştır. Bunun yanında insansız hava aracı destekli dijital fotogrametri tekniği yardımıyla heyelanların anlık üç boyutlu modellemesi gerçekleştirilmiş ve farklandırma yöntemiyle alansal değişimler belirlenmiştir. Ayrıca Interferometrik SAR görüntüleri ile arazideki yüzey deformasyonlarının ortaya konması hedeflenmiştir. Tematik harita üretimi aşamasında ise coğrafi bilgi sistemi araçları kullanılmıştır. Deformasyonların izlenmesi amacıyla tesis edilen mikro-jeodezik izleme ağlarında gerçekleştirilen GPS/GNSS ölçmeleri ile yüksek doğruluklu konum bilgisi sağlanmıştır. Dolayısıyla heyelanlardan kaynaklanan noktasal deformasyonlar izlenebilmiştir. İnsansız hava aracı destekli ve yersel fotogrametri yaklaşımı ile üç boyutlu modeller üretilmiş ve heyelanların neden olduğu alansal yüzey deformasyonları belirlenmiştir. Heyelan alanlarındaki yeryüzeyindeki kitle değişimlerinin dönemsel olarak mm düzeyinde belirlenmesinde InSAR yöntemi başarıyla kullanılmıştır. Böylece interferometrik farklandırma tekniğine dayalı olarak heyelanlardan kaynaklanan yeryüzü hareketleri modellenebilmiştir. Jeolojik olarak ise heyelan alanlarının tümü sedimanter, az pekleşmiş, düşey ve yatay hareketlere duyarlı duyarlı birimlerden oluşmaktadır. Jeofizik yöntemler ile çok boyutlu jeofiziksel görüntülemenin yanı sıra, mevsimsel koşullara bağlı olarak heyelan alanlarına ilişkin zamansal değişimi başarıyla izlenmiştir. Coğrafi Bilgi Sistemleri sayesinde ise heyelan riskine karşı gerekli tedbirlerin önceden alınmasına katkı sağlayacak tematik haritalar üretilmiştir. Bu çalışma ile aktif heyelanlar hem disiplinler arası yaklaşım ile zamansal olarak izlenmiş, hem de ortaya çıkarılan tematik haritalar ile mekânsal olarak modellenmiştir.Öğe Signal and noise detection in magnetotelluric data by the artificial neural network method(Hacettepe Universitesi Yerbilmleri, 2013) Uluocak, Ebru Şengül; Ulugergerli, Emin U.; Göktaş, HilalIn this study artificial neural network method was used to classify noisy components in the MT method data. For this purpose a multi-layered, feed-foorward and back propagation model was employed. Noisy time windows were determined to an accuracy of 89% depending on the training data set. In addition, when all types of noise in the data are defined (synthetic data), all noisy time windows can be sellected and eliminated by artificial neural network method.Test results from synthetic and field data indicate that artificial neural network classification is succesfull in identifying and eliminating the noisy data windows compared to both visual inspection and conventional assessment methods.Öğe Yapay sinir ağı yöntemi ile manyetotellürik veride sinyal ve gürültü ayırımı(2013) Uluocak, Ebru Şengül; Ulugergerli, Emin U.; Göktaş, HilalBu çalışma kapsamında manyetotellürik yöntem verisindeki gürültü bileşenlerini sınıflamak için yapay sinir ağı yöntemi kullanılmıştır. Bu amaçla çok katmanlı, ileri beslemeli ve geri yayılımlı bir model oluşturulmuştur. Seçilen eğitim setine bağlı olarak gürültülü zaman pencereleri % 89 doğrulukla belirlenmiştir. Ayrıca verideki gürültü türlerinin hepsi tanımlandığında (yapay veri), tüm gürültülü pencereler yapay sinir ağı yöntemi ile seçilip elenebilmektedir. Yapay veri ve arazi verisi ile yapılan uygulamalar sonucunda, hem görsel denetlemeye hem de geleneksel değerlendirme yöntemlerine göre, gürültülü veri pencerelerini sınıflayıp elemede yapay sinir ağı yönteminin daha başarılı oldugu gösterilmiştir.Öğe Yer Bilimlerinde Modellemeye Genel Bir Bakış; Çevre Jeofiziği Uygulamalarından Çıkarımlar(Tmmob Jeoloji Mühendisleri Odası, 2024) Uluocak, Ebru Şengül; Ulugergerli, Emin UğurYer bilimleri ile ilgili bir araştırmada, jeolojik veya mühendislik problemlerini incelerken, modelleme çalışmaları iki aşamalı olarak işlev görmektedir; i) arazi çalışmasından önce ölçüm parametrelerinin elde edilmesi (kavramsal model) ve ii) arazi çalışmasından sonra, kavramsal model yardımıyla tahmini yeraltı modelinin doğruluğunun kontrol edilmesi. Sayısal modelleme süreci her iki aşamada da tek başına yeterli olmamakla birlikte, disiplinler arası çalışmalardan elde edilen ek bilgilerle sayısal modellerin gerçekçi bir yeraltı yapısına yakınsaması mümkündür. Bu makalede yerbilimlerinde kullanılan modelleme çalışmaları ile ilgili bir iş akışı tanımlanmıştır ve Çanakkale (Türkiye) eski düzensiz katı atık depolama alanında gerçekleştirilen bir çevre kirliliği araştırması bu iş akışı takip edilerek sunulmuştur. Buna göre, kavramsal bir modele göre belirlenen doğrultularda elektrik özdirenç yöntemi ile tomografi ölçüleri alınmış, çalışma alanın yeraltı özdirenç yapısından gözeneklilik kesiti elde edilerek, varsayımsal iki boyutlu (2B) sayısal birleşik kirlilik iletim modeli üretilmiştir. Sonuçlar, jeofizik ölçümlerin yapıldığı yıllar (2004, 2008 ve 2009) ve sayısal modelleme zamanı (13,6 yıl) boyunca depolama sahasından kaynaklanan kirliliğin mekânsal ve zamansal değişimini göstermektedir. Ayrıca, sayısal modelleme sonuçları, olası araştırma profilinin uzunluğu ve derinliği ile (sırasıyla, ~40-250 m ve 0-25 m), ileride bu bölgede yapılabilecek kirlilik çalışmaları için kavramsal bir model sunmaktadır. Sonuçlar, açık atık depolama alanı gibi kirletici bir kaynaktan yayılan kirlilik bulutunun uzamsal ve zamansal yayılımına duyarlı sayısal modeller ve jeofizik çalışmaların birlikte değerlendirilmesinin önemini göstermektedir.