Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Temel, Erdem" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    Bazı Atık ve Toprak Düzenleyicilerin Toprakta Solucan Davranışlarına Etkisi
    (2013) Türkmen, Cafer; Temel, Erdem; Çatal, Galip
    Bu çalışmada, farklı materyaller (torf, perlit, organomineral gübre ve çay atığı) karıştırılarak elde edilmiş topraklara solucanların yönelim durumları belirlenmiştir. Bu amaçla, farklı materyal karıştırılmış topraklar ile kontrol toprağı arasına bırakılan solucanların açtıkları tünellerin toplam alanları ölçülmüştür. Elde edilen verilere göre, solucanların açtıkları kanalların yüzey alanları; organomineral gübreli karışımda 23,53 cm2, perlitli karışımda 24,26 cm2, çay atıklı karışımda 35,76 cm2, torflu karışımda 48,01 cm2 ve katkısız (kontrol) toprakta ise 83,92 cm2 olarak ölçülmüştür. Bu verilere bağlı olarak, kontrol toprağının diğer ortamlara göre tercih edilme oranın istatistiksel olarak önemli olduğu saptanmıştır (p<0,05). Kontrol toprağı dışında, farklı materyal karıştırılmış toprakların arasındaki tercih edilme durumları önemsiz düzeyde olmuştur (p<0,092).
  • [ X ]
    Öğe
    Determination of Cu, Pb, and Zn Contents of Soils Formed on Different Parent Materials (Çanakkale, Türkiye)
    (2024) Temel, Erdem; Everest, Timuçin; Sungur, Ali; Özcan, Hasan
    This study was carried out to determine the heavy metal (Cu, Pb, and Zn) contents and their differences in soils formed on three different parent materials (basalt, clastic and carbonate rocks and granite) in the Ezine district of Çanakkale province. For this purpose, surface sampling was conducted in soils formed under natural conditions on different geological materials. Heavy metal contents of the soil samples were determined using flame atomic absorption spectrometry using the wet digestion Aqua regia method. Analysis of variance (ANOVA) was used to determine the elemental differences in soil samples. Pearson correlation analysis was applied to reveal the relationship between heavy metals and the physicochemical properties of soils taken from different parent materials. As a result of the evaluation, the mean Cu concentrations in the samples ranged from soils formed on basalt (40.8 ± 3.8 ?g/g)> soils formed on clastic and carbonate rocks (24.8 ± 1.5 ?g/g)> soils formed on granite (22.5 ± 2. 8 ?g/g); mean Pb concentrations followed the order of soils formed on granite (37.50 ± 3.30 ?g/g)> soils formed on clastic and carbonate rocks (35.67 ± 2.74 ?g/g)> soils formed on basalt (21.6 ± 6.7 ?g/g). The mean Zn concentrations of the soil samples were as follows: soils formed on basalt (80.9 ± 8.7 ?g/g)> soils formed on clastic and carbonate rocks (44.1 ± 3.7 ?g/g)> soils formed on granite (37.0 ± 9.4 ?g/g). Pb concentrations of all soil samples were found to be higher than the average of the earth's crust.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Effects of soil texture on trace metal concentrations and geochemical fractions in the soil of apple orchards (canakkale, NW Turkey)
    (Taylor and Francis Ltd., 2023) Sungur, Ali; Temel, Erdem; Everest, Timuçin; Soylak, Mustafa; Özcan, Hasan
    The effects of soil texture on trace metal concentrations and geochemical fractions in an apple orchard soils were investigated. For this purpose, soil samples were taken from the apple orchards with two different soil textures located on the same geomorphological unit in Çanakkale, Turkey. A wet digestion was used to determine total trace metal concentrations, and a sequential extraction method was used to determine geochemical fractions of the metals. According to average total concentrations of all metals, except Pb, were found to be significantly higher (p < 0.05) in clay soils. Sequential extraction analysis showed that potential mobile fractions were ordered as Cd (68.8%) > Pb (52.4%) > Cu (42.0%) > Zn (34.8%) > Ni (32.3%) > Cr (22.9%) in clay soils and as Cd (61.6%) > Pb (51.6%) > Cu (40.2%) > Zn (30.7%) > Ni (30.8%) > Cr (24.9%) in loamy soils. The results revealed that all metals, except Pb, in exchangeable/acid soluble, oxidizable and, potential mobile fractions were found to be significantly higher in clay soils (p < 0.05). It was figured out that clay contents played an effective role in total concentrations of metals and their distribution in geochemical fractions.
  • [ X ]
    Öğe
    Farklı Arazi Örtüsünün Arazi Degradasyonu Üzerine Etkileri:Çanakkale Çıplak Köyü Örneği
    (2021) Everest, Timuçin; Sungur, Ali; Parlak, Mehmet; Temel, Erdem; Özcan, Hasan
    Bu çalışma, Çanakkale-Karamenderes ovasının fluviyal taşkın düzlüğü üzerinde oluşmuş ve benzer özelliklere sahip fakat farklı arazi örtüsünün bulunduğu üç farklı parselde gerçekleştirilmiştir. Çalışmada arazi örtüsündeki değişimin toprakların fiziko-kimyasal özellikleri ve ağır metal içerikleri üzerine olan etkileri incelenmiştir. Amaç doğrultusunda 15 yıldır mısır tarımı yapılan arazi (P1), 7 yıldır mısır tarımı yapılan arazi (P2) ve münavebeli tarımın yapıldığı arazi (P3) olmak üzere üç farklı parsel seçilmiştir. Taksonomik incelemeler neticesinde (P1)’de önemli düzeyde sıkışma ve pulluk altı katmanının oluştuğu belirlenmiştir. Analiz sonuçlarına göre (P1) profilinde hacim ağırlığında %12’lik artış yaşanırken, diğer parsellerde bu artışın %7,5 (P2) ve %8,6 (P3) olduğu görülmüştür. Çalışma sonuçları ağır metallerin önemli derecede litolojiden etkilendiği fakat Cd ve kısmen Pb’nin antropojenik kaynaklardan etkilendiğine işaret etmiştir. Cd elementinin konsantrasyonları her üç parselde kritik değerlerin üzerinde bulunmuş ve toprakların Cd ile kontamine olduğu belirlenmiştir. Diğer yandan, Pb’nin birinci derece kaynağı litoloji olmakla beraber antropojenik kaynaklardan da (emisyonlar ve tarımsal üretimde kullanılan kimyasallar) etkilenmiş olabileceğini gösterilmiştir. Jeobirikim indeksine göre yapılan değerlendirmedebu sonuçları desteklemiştir. Sonuç olarak 15 yıl ard arda mısır tarımı yapılan parselde toprağın bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerinde (özellikle sıkışma, Cd ve Pb içeriği) değişim olduğu ortaya konmuştur.
  • [ X ]
    Öğe
    Serpantin topraklarında ağır metallerin sürdürülebilir kullanım açısından jeokimyasal özelliklerinin belirlenmesi
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Temel, Erdem; Sungur, Ali
    Bu tez çalışması kapsamında Çanakkale ili sınırları içindeki serpantin anamateryali üzerinde oluşmuş doğal alan (tarım yapılmayan) ve tarım topraklarından toplam otuz bir yüzey örneği alınmıştır. Alınan toprak örneklerinin fiziko-kimyasal özellikleri, toplam ağır metal konsantrasyonları ve ardışık ekstraksiyon yöntemi kullanılarak ağır metallerin jeokimyasal fraksiyonları belirlenmiştir. Ağır metallerin ekosistem üzerindeki etkilerini ortaya koymak için çevresel risk indeksleri (RAC, Cf, Er ve RI) hesaplanmıştır. Tarım toprakları için yaygın değerler göz önünde bulundurulduğunda toprakların toplam ağır metal konsantrasyonları ortalamaları Co, Cr, Cu, Ni ve Zn elementleri konsantrasyonlarının uluslararası standart değerlere göre yüksek, Cd ve Pb elementleri konsantrasyonlarının ise bu standart değerlere çok yakın olduğu görülmüştür. Gerçekleştirilen faktör analizi ve hiyerarşik kümeleme analizi de benzer sonuçlar vererek Cd, Co, Cr ve Ni elementlerinin litolojik; Pb ve Zn elementlerinin antropojenik ve litolojik; Cu elementinin ise antropojenik etkilerin daha yoğun olduğu hem litolojik hem de antropojenik etkilerle topraklarda zenginleştiğine işaret etmiştir. Ağır metallerin fraksiyonları incelendiğinde Co, Cr ve Ni'in tüm örneklerde F4 (kalıntı) fraksiyonunda baskın bulunduğu tespit edilmiştir. Risk değerlendirme kodu (RAC) değerleri incelendiğinde, Cd ve Pb orta düzey risk sınıfında bulunmuştur. Ağır metallerin ekolojik risk indekslerine (Er) bakıldığında ise Cd elementi orta risk sınıfına girmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    Serpantin Üzerinde Oluşmuş Topraklarda Kobalt, Krom ve Nikelin Jeokimyasal Fraksiyonlarının Belirlenmesi (Çanakkale- Ezine, Türkiye)
    (Mevlüt AKÇURA, 2022) Özcan, Hasan; Sungur, Ali; Everest, Timuçin; Temel, Erdem; Bozcu, Mustafa; Soylak, Mustafa
    Serpantin üzerinde oluşan topraklarda Cr ve Ni gibi bazı elementler oldukça yüksek konsantrasyonlara ulaşabilmekte ve toprak sisteminde meydana gelen yer değişimleri ve kayıp süreçleriyle ekosistemi olumsuz etkileyebilmektedir. Biga yarımadasında değişik lokasyonlarda farklı arazi kullanım türleri altında serpantin toprakları bulunmaktadır. Bu çalışmada sebze tarımı yapılan Çanakkale-Ezine İlçesi anayol güzergâhındaki serpantin üzerinde oluşmuş alanlardan alınan toprak örneklerinde Co, Cr ve Ni içeriklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Farklı sebze yetiştirilen beş parselden alınan 15 ve kontrol amaçlı tarım yapılmayan alandan üç adet toprak numunesi çalışmanın materyalini oluşturmuştur. Metallerin jeokimyasal fraksiyonlarını belirlemek için ise ardışık ektraksiyon yöntemi kullanılmıştır. Kontrol topraklarındaki metal konsantrasyonlarının tarım yapılan toprak numunelerine göre 3-4 kat daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Tarım yapılan parsellerden alınan toprak numunelerinde bulunan Cr ve Ni konsantrasyonları tarımsal üretim açısından limit değerlerin üzerinde bulunmuştur. Metallerin potansiyel hareketliliği, tarım toprakları için Co (%50.6) > Ni (%19.3) > Cr (%6.7) ve kontrol için Co (%34.6) > Ni (%20.3) > Cr (%6.0) şeklindedir. Potansiyel mobil fraksiyonlar göz önüne alındığında, özellikle Co ve kısmen de Ni en fazla indirgenebilir fraksiyonda belirlenmiştir. Bu sonuç, Co ve Ni’nin çoğunlukla Fe/Mn oksitler tarafından adsorbe edildiğine veya çöktürüldüğüne işaret etmektedir. Tüm numunelerde metaller değişebilir fraksiyonda oldukça düşük oranlarda bulunmuştur. Bu durum antropojenik etkinin çok zayıf olduğunu, büyük oranda litolojik etkileşimi açıklamaktadır. Tarım ve kontrol alanı toprak numunelerinde tüm metaller çoğunlukla kalıntı fraksiyonda belirlenmiştir. Toprağın mineral yapısındaki metalleri gösteren kalıntı fraksiyonu, toprak örneklerinde bulunan Co, Cr ve Ni içeriklerinin çevre jeolojisinin özelliklerini yansıttığını göstermektedir.
  • [ X ]
    Öğe
    Yaprak Gübrelemesi ile Roka (Eruca vesicaria) Bitkisinin İyotça Zenginleştirilmesi
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017) Aksu, Gizem; Temel, Erdem; Altay, Hamit
    Bu çalışma ile roka (Eruca vesicaria) bitkisinin yapraktan gübrelenen mikro element iyot ile zenginleştirilmesi hedeflenmiştir. Çalışma potasyum iyodürün 5 dozu (0, 0.2, 0.4, 0.8, 1 mM KI) ve 2 uygulama zamanı (hasattan 1 ve 2 hafta önce bir defa) ile 3 tekerrürlü olarak serada kurulmuştur. Bitki yaş ve kuru ağırlığı, yaprak eni, boyu ve alanı, klorofil içeriği ve bitki iyot içeriği belirlenmiştir. Sonuçlar MINITAB 17.0 istatistik paket programında tek yönlü varyans analizi (One–Way ANOVA) ile değerlendirilmiştir. İstatistiki açıdan konular arasında varyans analizi sonuçlarına göre önemli bulunan farklar LSD testi ile kıyaslanmıştır. Topraktan ve yapraktan yapılan iyot uygulamaları bitki yaş ve kuru ağırlığında istatistiksel olarak önemli (P<0.05)bir fark yaratmıştır. Yaprak eni, boyu ve alanı üzerine uygulama zamanı istatistiksel olarak önemli (P<0.01) bulunmuştur. Klorofil içeriğinde istatistiksel bir fark bulunamamıştır. Bitkilerin iyot içeriği yapılan uygulama dozlarına paralel olarak artış göstermiştir. Bitkilerin iyota maruz kalma süresi uzadıkça iyot içeriğinde önemli bir artış olmuştur. Sonuç olarak roka bitkisinin iyot içeriğini arttırmada potasyum iyodürün kullanılabileceği ancak bitkiye vejetatif olarak zarar vermeyecek dozu belirlemek için daha detaylı doz çalışmalarının yapılması gerektiği belirlenmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    Yaprak uygulaması ile roka bitkisinin iyotça zenginleştirilmesi
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2016) Temel, Erdem; Altay, Hamit
    Bu çalışma ile roka bitkisinin yapraktan uygulanan mikro element iyot ile zenginleştirilmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda uygulanan iyot dozunun ve uygulama zamanının etkilerinin bitki gelişimi üzerindeki etkileri ve iyot içerikleri belirlenmiştir. Deneme potasyum iyodür (KI) kaynak seçilerek iyodun 5 farklı dozu (0; 0,2; 0,4; 0,8; 1 mM KI) ve 2 farklı uygulama zamanı (hasattan 1 ve 2 hafta önce bir defa) ile 3 tekerrürlü olarak serada kurulmuştur. Çalışmanın sonunda, gövde yaş ağırlığı, gövde kuru ağırlığı, yaprak eni yaprak boyu, yaprak alanı, klorofil içeriği ve iyot içeriği belirlenmiştir. Elde edilen verilere göre yapılan iyot uygulamaları ile gövde yaş ağırlığı, gövde kuru ağırlığı, yaprak eni, yaprak boyu, yaprak alanı azalmıştır. Bunun yanında ilgili parametreleri uygulama zamanı da etkilemiş ve bitkiler iyota maruz kaldıkça vejetatif olarak olumsuz etkilenmiştir. Klorofil içeriğinde istatistiksel olarak önemli bir fark bulunamamıştır. Sonuçlara göre iyot içeriği yapılan uygulamalara paralel olarak artış göstermiş 0,8 mM iyot uygulaması bitkilerin en yüksek iyot içeriğine ulaşmasında yeterli olmuştur. Bunun yanında iyota maruz kalma süresi uzadıkça da iyot içeriğinde önemli bir artış olmuştur. Çalışmanın sonunda roka bitkisinin iyot içeriğini arttırmak için potasyum iyodür kullanılabileceği ancak vejetatif kısımlardaki olumsuz etkinin azaltılması için daha detaylı doz çalışmalarının yapılması gerektiği belirlenmiştir. Anahtar Sözcükler: İyot, Roka, Zenginleştirme, İyot eksikliği
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Yapraktan Uygulanan Potasyum İyodürün Roka (Eruca vesicaria) Bitkisinin İyotça Zenginleştirilmesine Etkisi
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017-12-26) Aksu, Gizem; Temel, Erdem; Altay, Hamit
    Bu çalışma ile roka (Eruca vesicaria) bitkisinin yapraktan gübrelenen mikro element iyot ile zenginleştirilmesi hedeflenmiştir. Çalışma potasyum iyodürün 5 dozu (0, 0,2, 0,4, 0,8, 1 mM KI) ve 2 farklı uygulama zamanı (hasattan 1 ve 2 hafta önce bir defa) ile tesadüf parsellerinde faktöriyel deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak sera şartlarında yürütülmüştür. Roka bitkisinin iyoda tepkisini belirlemek amacı ile bitki yaş ve kuru ağırlığı, yaprak eni, boyu ve alanı, klorofil içeriği ve bitki iyot içeriği belirlenmiştir. Yapraktan uygulanan KI bitki yaş ve kuru ağırlığında istatistiksel olarak önemli (P<0,05) bir fark yaratmıştır. Bitki yaş ağırlığı 42,58’den 32,1 g’a bitki kuru ağırlığı ise 5,63’den 4,12 g’a düşmüştür. Yaprak eni, boyu ve alanı üzerine uygulama zamanı istatistiksel olarak çok önemli (P<0.01) bulunurken; klorofil içeriğinde istatistiksel bir fark bulunmamıştır. Bitkilerin iyot içeriği yapılan uygulama dozlarına paralel olarak artış göstermiştir. Hasattan 1 hafta önce uygulanan KI roka bitkisinin I içeriğini 1,23’den 9,22 mg kg-1 ’a çıkarırken; 2 hafta önce uygulanan KI 5,04’den 242,93 mg kg-1 ’a çıkarmıştır. Her iki uygulamada da en yüksek I içeriğine 0,8 mM KI uygulaması ile ulaşılmıştır. Bitkilerin iyoda maruz kalma süresi uzadıkça iyot içeriğinde önemli bir artış olmuştur. Sonuç olarak roka bitkisinin iyot içeriğini arttırmada potasyum iyodürün kullanılabileceği ancak bitkiye vejetatif olarak zarar vermeyecek dozu belirlemek için daha detaylı doz çalışmalarının yapılması gerektiği belirlenmiştir.

| Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim