Yazar "Tahmaz, Alper" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
  • [ X ]
    Öğe
    Bibliometric assessment of Thelaziosis research in Europe from 1970-2023
    (University of Tabriz, 2023) Tahmaz, Alper; Alkan, Sevil; Aydemir, Selahattin
    Given the increase in cases of thelaziosis in recent years, especially in Europe, we evaluate the publication patterns of research focusing on Thelazia. We also discuss the results of published articles and how more clinical and epidemiological information on Thelazia is still needed. All the documents registered in Web of Science with the subject of Thelazia between 1970 and 31 March 2023 were analyzed, using the Online Analysis Platform of Literature Metrology and the VOS viewer as tools. Between 1970 and March 2023, there were 336 publications on Thelazia. During the same period, these documents were mentioned 5597 times, averaging 16.66 times for each record. Thelazia's first publications appeared in 1970, and 55.95% of all publications were published after 2010. Regarding total publication numbers, the most influential country was Italy (n = 87), followed by the United States (n=57). The most prolific author in this field was "Domenico Otranto" (n = 77), while the journals that drew the most papers were Parasites & Vectors (n = 30) and Veterinary Parasitology (n = 29). The findings of this article will be useful in defining research priorities related to Thelazia and diagnosing the importance of scientific production associated with this pathogen. © 2023, Published by University of Tabriz.
  • Küçük Resim
    Öğe
    HIV-1 enfekte bireylerde insan lökosit antijeni (HLA)-B*57:01 pozitifliği prevalansının dağılımı ve tedavi üzerine etkileri: Türkiye Haritası-BUHASDER Çalışma Grubu
    (Ankara Mikrobiyoloji Derneği, 2024) Büyüktuna, Seyit Ali; Öksüz, Caner; Tahmaz, Alper; Sarıgül Yıldırım, Figen; Kaya, Selçuk; Çelik Ekinci, Semiha
    İnsan immün yetmezlik virüsü [human immunodeficiency virus (HIV)]/kazanılmış immün yetmezlik sendromu [acquired immune deficiency syndrome (AIDS)], tüm yaş gruplarındaki bireylerin hem beklenen yaşam süresini hem de genel yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen kritik bir küresel halk sağlığı sorunudur. HIV enfeksiyonunun manzarası, etkin kombine antiretroviral tedavilerin (ART) kullanılmaya başlanması nedeniyle son yıllarda önemli ölçüde değişmiştir. HIV tedavisi için birinci basamak ART rejimlerinin temel bileşenlerinden biri, bir nükleozid HIV ters transkriptaz inhibitörü olan abakavirdir. Abakavir viral replikasyonu baskılamada ve hastalığı yönetmede etkili olsa da HLA-B*57:01 pozitif hastalarda yaşamı tehdit eden aşırı duyarlılık reaksiyonunun ortaya çıkma potansiyeli nedeniyle klinik faydası gölgelenmektedir. Ülkemizde HIV-1 ile enfekte hastalarda HLA-B*57:01 prevalansı ile ilgili çeşitli merkezlerden elde edilen lokal veriler mevcuttur. Bu çalışmada, ülkemizin birçok bölgesinde takip ve tedavisi yapılan HIV ile enfekte hastalarda HLA-B*57:01 genotipinin prevalansını belirlemek amaçlanmıştır. Bu çalışma, 01.01.2019-31.07.2022 tarihleri arasında HIV-1 ile enfekte tanısı alan 18 yaş ve üzerindeki hastaların verilerinden oluşan retrospektif bir çalışmadır. Katılımcıların yaş, cinsiyet, doğum yeri, hastalığın bulaş şekli, ölüm durumları, ilk klinik başvurudaki CD4+ T hücre sayısı ve HIV RNA düzeyleri, HLA-B*57:01 pozitifliği ve kullanılan yöntem, hastalığın klinik evresi, almış oldukları tedavi ile oluşan virolojik yanıt süresi hasta dosyalarından kaydedilmiştir. Toplam 16 merkezden veri toplanmış olup her merkez HLA-B*57:01’i tespit etmek için farklı yöntemler kullanmıştır. Bunlar; diziye özgül oligonükleotit prob hibridizasyon (SSOP), DNA dizi tabanlı tiplendirme (SBT), tekli özgül primer-polimeraz zincir reaksiyonu [single-specific primerpolymerase chain reaction (SSP-PCR)], alele özgül PCR [allele specific-PCR (AS-PCR)] ve kantitatif PCR [quantitative-PCR (Q-PCR)] yöntemleridir. Çalışmaya HIV ile enfekte 523 erkek (%86), 85 (%14) kadın olmak üzere toplam 608 kişi dahil edilmiştir. Hastaların yaş ortalaması 36.9 ± 11.9 (18-73) yıl olarak saptanmıştır. HLA-B*57:01 aleli prevalansı %3.6 (22 hasta) olarak bulunmuştur. HLA-B*57:01 aleli pozitif bulunan hastaların CD4+ T lenfosit sayısı 10 hastada (%45.5) > 500/mm3 olarak saptanırken, HLA-B*57:01 negatif hastalarda ise CD4+ T lenfosit sayısı 216 hastada (%36.9) > 500/mm3 olarak bulunmuştur (p> 0.05). HLA-B*57:01 aleli pozitif bulunan hastalarda tanı anında viral yük daha düşük olarak gözlenmiş ancak istatistiksel olarak anlamlı saptanmamıştır (p> 0.05). Hastaları takip eden merkezlerde farklı tedavi algoritmaları kullanılmakla birlikte HLA-B*57:01 pozitif olan olgularda virolojik yanıt süresinin daha kısa olduğu tespit edilmiştir (p= 0.006). HLA-B*57:01 aleli varlığının her ne kadar aşırı duyarlılıkla olan ilişkisi nedeniyle olumsuz bir etkisi olsa da HIV enfeksiyonunun daha yavaş ilerlemesi ve AIDS gelişme riskinin azalmasıyla olan ilişkisi nedeniyle de ilgi çekmeye devam edecek gibi durmaktadır. Ayrıca “HIV enfeksiyonu tedavisi için abakavir içeren ART rejimi başlamadan önce, hastaların HLA-B*57:01 açısından taranması maliyet etkin midir?” sorusunun cevabı aransa da HIV tedavi rehberleri bu konuda risk altındaki hastaların belirlenmesi için taramayı önermeye devam edecek gibi gözükmektedir.
  • [ X ]
    Öğe
    Research trends and hotspots of osteoarticular involvement in brucellosis
    (University of Tabriz, 2022) Uyar, Cemile; Alkan, Sevil; Tahmaz, Alper
    Human brucellosis causes a variety of clinical symptoms and osteoarticular involvement is the most common involvement. We conducted a bibliometric analysis study on osteoarticular involvement in brucellosis. The study's aim was to investigate the impact of publications in this field and to discover research development and clusters. We used the Web of Science (Wos) database to obtain the data. The titles, document types, publication years, authors, organizations, keywords, abstracts of each record, H-index, and citations were analyzed. We analyzed 642 documents (research articles and review articles). 83.178% of them were published in Science Citation Index Expanded (Sci-Expanded) indexed journals. English (88.785%) was the most preferred language. Researchers from 70 countries contributed to the growth of scientific studies. Turkey was ranked first with a total of 177 publications. The United States of America (11.059%), Peoples' Republic of China (8.411%), Iran (6.698%), and Spain (6.698%) were the top five countries according to the number of publications. The publications were cited 11118 times (17.32 per item) and the mean of the H-index was 51. The publications published between 2000-2009 received the highest number of citations and had the highest H indexes. H indexes and citation numbers of publications have decreased since 2010. This is the first report that shows the trends of osteoarticular involvement in brucellosis. In conclusion, financial support for scientific studies in regions where brucellosis is endemic may increase the number of articles to be published in the future from these regions. © 2022, Published by University of Tabriz.
  • [ X ]
    Öğe
    Türkiye'deki gebelerde Toxoplasmosis seroprevalansının havuz analiz yöntemiyle araştırılması
    (Resul YILMAZ, 2022) Demiray, Emine Kübra Dindar; Alkan, Sevil; Barutçu, Adnan; Tahmaz, Alper
    Amaç: Gebelikteki toxoplasmozis fetüste nörolojik sekellere neden olabilir. Ancak ülkemizde bu tarama rutin olarak yapılmamaktadır. Bu nedenle hastalığın net prevelansına dair bir genel bilgi mevcut değildir. Bu çalışmada ülkemizden yapılan gebelikte toxoplasmozis seroprevelans çalışmalarını havuz analiz yöntemi ile değerlendirmeyi ve bölgeler arasındaki hastalık seroprevelans farkını gözler gönüne koymayı amaçladık. Materyal ve metod: Türkiye'de son 30 yılda gebelikte toksoplazmoz seroprevalansı ile ilgili İngilizce ve Türkçe yayınlanmış literatür değerlendirildi. " Toxoplasmosis " veya " Toxoplasma gondii" veya " TORCH" ve " seroprevalans" VEYA " IG G" ve " hamile kadınlar " veya " gebelik " veya " hamile " ve " Türkiye " anahtar kelimeleri kullanılarak dört uluslararası veritabanı tarandı. Yayınlar genel prevelans, şehir, bölge, yıl, örneklem büyüklüğü, tanı yöntemi açısından değerlendirildi. Konferans bildirileri çalışmaya dahil edilmemiştir. Mülteci kadınların örneklem olduğu çalışmalar hariç tutuldu. Bulgular: Toplam 58 çalışma ve 256612 test sonucu dahil edildi. ELISA (n=22) en çok tercih edilen laboratuvar tanı yöntemiydi. Türkiye'deki gebe popülasyonda ortalama Anti-Toxo IgG seroprevalans oranı %36,76 olarak bulundu. Anti-Toxo IgM oranı ise ortalama %2,91 olarak bulundu. Çalışmamız, en yüksek Anti-Toxo IgG testi sonucu; Güneydoğu Anadolu (%59,43), Akdeniz (%43,95) ve Doğu Anadolu (%40,89) bölgelerinde saptandı. Anti-Toxo IgG test sonuçları en yüksek olan bölgeler; Ege Bölgesi (%30,25), Marmara Bölgesi (%31,21) ve Karadeniz Bölgesi (%31,80) idi. Anti-Toxo IgM test sonuçları en yüksek olan bölgeler ise; Ege Bölgesi (%5,65), Akdeniz Bölgesi (%2,77) ve Güneydoğu (%2,21) Anadolu Bölgesi olarak saptandı. Sonuç: Türkiye’nin batısında (Ege Bölgesi), doğuya kıyasla düşük toksoplazma seroprevalansı ile ilişkili yüksek toksoplazma enfeksiyonu duyarlılığı nedeniyle, konjenital toksoplazmoz riskini önleme amaçlı, en azından bölge tabanlı prenatal toksoplazma taraması yapılmalıdır