Yazar "Pekcan, Cemre" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Öğe China’s Global Health Diplomacy in the Post-Pandemic Era: Implications for Southeast Asian Countries(Taylor and Francis, 2023) Pekcan, CemreChina’s foreign policy under the leadership of Xi Jinping has undergone a transformation from a low-profile approach to a more assertive stance. Leveraging its ambitious Belt and Road Initiative, China has brought the Health Silk Road to the forefront of its health diplomacy efforts. The COVID-19 pandemic, which emerged in 2019, presented China with the opportunity to showcase its leadership on the global stage through Health Silk Road diplomacy and to enhance its influence in Southeast Asia through health diplomacy. China successfully kept the pandemic under control within its borders and it then started offering medical aid to many nations by donating masks and vaccines. Although these initiatives strengthened ties with regional governments, opinions of China’s contribution to the pandemic response varied throughout Southeast Asian countries. While several nations considered China to be the most helpful country during the pandemic, a study by Singapore’s ISEAS-Yusof Ishak Institute showed that there were also doubts about China’s economic clout and dependability as a strategic partner. China may need to implement more open and transparent policies and make greater use of its soft power to overcome these problems and further improve its standing in the area. Overall, this chapter highlights the significant role that COVID-19 has played in shaping China’s health diplomacy efforts and its relations with Southeast Asian nations. © 2024 selection and editorial matter, Erman Akilli, Burak Güneş and Ahmet Gökbel.Öğe Çin’in Akdeniz Politikaları Kapsamında Avrupa BirliğiÇin Stratejik Ortaklığı(2021) Pekcan, Cemre; Uygun, Ayşe GülceAvrupa Birliği ve Çin arasında temelleri 2003 yılında atılan Stratejik Ortaklık, ikili ilişkilerinbirçok alanda hızla gelişmesini sağlamıştır. Buna karşın, tarafların bölgesel ve küresel politikalara, temeldeğerlere ve normlara yönelik yaklaşım farklılıkları, Avrupa Birliği’nin Çin’i zaman içerisinde ‘stratejikortak’ yerine ‘sistemik rakip’ olarak tanımlamasına yol açmıştır. Bu makale, Çin’in Bir Kuşak Bir Yolprojesi kapsamında Akdeniz’e yönelik politikalarına ve Avrupa Birliği’nin bu politikaları nasıldeğerlendirdiğine odaklanmaktadır. Makalenin temel iddiası, Çin’in Avrupa Birliği’nin bütünleşememişyapısından faydalanarak Birliğin Akdenizli üyeleriyle bireysel ortaklıklar geliştirdiği ve AvrupaBirliği’ni Akdeniz politikaları kapsamında bölgesel etkin bir aktör olarak değerlendirmediğidir. Bubağlamda makalede Avrupa Birliği-Çin ilişkileri ortaklıktan rekabete dönüşen seyirde incelenmekte,Akdeniz, Birlik açısından bir mücadele alanı olarak ele alınmaktadır. Ayrıca, Çin’in Akdeniz’e yönelikpolitikaları ve Akdenizli üyeler ile kurduğu bireysel ikili ilişkilere odaklanılmakta; Çin’in Akdeniz’deartan etkinliğinin yarattığı endişeler ele alınarak, Avrupa Birliği açısından yansımalarıdeğerlendirilmektedir.Öğe Çin’in uluslararası sisteme bakışı ve ABD’ye yönelik dış politikası (2003-2013)(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015) Pekcan, Cemre; Tuncoku, Ahmet MeteKüreselleşen dünyada, 1980’lerde uyguladığı ekonomik reformlarla birlikte dış dünyaya açılan ve bu sayede günümüzde ikinci büyük ekonomi haline gelen Çin, büyük güç olma yolunda ilerlerken, kültür ve geleneklerinden etkilenmektedir. Binlerce yıllık tarihsel ve kültürel geçmişe sahip bu medeniyetin, dış politika ilkelerini oluştururken faydalandığı en etkili öğreti Konfüçyüs felsefesidir. Ancak, yükselişi bu kadar hızlı devam eden bir devlet, başta ABD olmak üzere bazı Batılı devletleri endişelendirmiş ve Çin hakkında çeşitli tehdit kuramları ortaya atılmasına neden olmuştur. Buna karşılık Çin, “barışçıl bir devlet olduğunu ve statükoya baş kaldırmayacağını ispatlamak adına”, Konfüçyüs öğretisinin temel alındığı uluslararası ilişkiler kuramları ve dış politika ilkeleri oluşturma yoluna gitmiştir. Çin’in bakış açısını daha iyi anlamak için, tez çerçevesinde, bu kuramların en etkilisi olduğu düşünülen Tianxia kuramına yer verilmiştir. 2005’te Çinli Profesör Zhao Tingyang tarafından ortaya atılan Tianxia kuramı, dünyayı tüm insanlar için bir ev gibi düşünen ve devletlerin çıkarlarından ziyade, dünyanın çıkarının ön planda tutulduğu, temelinde barış ve uyumun öngörüldüğü bir kuramdır. Çalışmada, Konfüçyüs öğretisi ve bu öğreti temelinde oluşturulmuş Tianxia kuramı çerçevesinde, 2003-2013 yılları arasında Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao dönemindeki dış politika ilkeleri ve bu ilkelerinin Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerdeki rolü ve etkileri ortaya konulmaktadır. Bu çerçevede, Çin ve ABD arasındaki ekonomik ve diplomatik ilişkilerin yanı sıra, bazı problemli konular incelenerek, belirtilen dönemde, Çin’in ABD politikasının Konfüçyüs öğretisinin etkisiyle şekillenen dış politika ilkelerine uygun olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.Öğe Güney Çin Denizi Sorunu Çerçevesinde Çin-Hindistan İlişkileri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2016-04-30) Pekcan, CemreMalakka Boğazı vasıtasıyla dünya O careO için en önemli noktalardan biri olmasının yanı sıra zengin doğal kaynaklara sahip olan Güney Çin Denizi, başta Çin olmak üzere, burada hak iddia eden Tayvan, Vietnam, Kamboçya, Filipinler, Malezya ve Brunei arasında uzun süredir sorun olmaya devam etmektedir. Güney Çin Denizi’nin önemi nedeniyle bu sorun küresel bir boyut kazanmış ve ABD, Japonya gibi devletler de kendi çıkarlarını korumak amacıyla soruna müdahil olmuşlardır. Son dönemlerde ise yükselen bir güç olan Hindistan, özellikle Vietnam tarak ndan, Çin’i dengelemek amacıyla soruna dahil edilmek istenmektedir. Bu bağlamda makalede; Çin-Hindistan ilişkileri ve Güney Çin Denizi’ndeki sorunun gelişimi hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra, Güney Çin Denizi sorununa Hindistan’ın neden ve ne şekilde dahil olduğu, bu durumun bölgesel dinamikler açısından önemi ve Çin-Hindistan ilişkilerine yansımaları incelenmektedir.Öğe KONFÜÇYÜS FELSEFESİNİN DIŞ POLİTİKAYA ETKİSİ BAĞLAMINDA 2003-2013 YILLARI ARASI ÇİN-ABD İLİŞKİLERİ(2017) Pekcan, CemreKüreselleşen dünyada, 1980\"lerde uyguladığı ekonomik reformlarla birlikte dış dünyaya açılan ve bu sayede günümüzde ikinci büyük ekonomi haline gelen Çin, büyük güç olma yolunda ilerlerken, kültür ve geleneklerinden etkilenmektedir. Binlerce yıllık tarihsel ve kültürel geçmişe sahip bu medeniyetin, dış politika ilkelerini oluştururken faydalandığı en etkili öğreti Konfüçyüs felsefesidir. Ancak, yükselişi bu kadar hızlı devam eden bir devlet, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere bazı Batılı devletleri endişelendirmiş ve Çin hakkında çeşitli tehdit kuramları ortaya atılmasına neden olmuştur. Buna karşılık Çin, \"barışçıl bir devlet olduğunu ve statükoya başkaldırmayacağını ispatlamak adına\", Konfüçyüs öğretisinin temel alındığı uluslararası ilişkiler kuramları ve dış politika ilkeleri oluşturma yoluna gitmiştir. Bu bağlamda çalışmada, Konfüçyüs öğretisi ve bu öğreti temelinde oluşturulmuş Tianxia kuramı çerçevesinde, 2003-2013 yılları arasında Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao dönemindeki dış politika ilkeleri ve bu ilkelerin ABD ile ilişkilerdeki rolünün ve etkisinin ortaya koyulması amaçlanmaktadırÖğe Türkiye-China relations revisited: a neo-Gramscian perspective(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2024) Oran, Filiz Coban; Pekcan, CemreA considerable number of studies have attempted to analyse changes in Turkish foreign policy under the Justice and Development Party administration. These changes triggered the debate about whether Turkish foreign policy shifted its Western orientation. Departing from rising anti-West rhetoric in Turkish foreign policy, this study sets out to explain the recent rapprochement between T & uuml;rkiye and the People's Republic of China. From a critical perspective, it proposed a new way of viewing T & uuml;rkiye's relations with China as a counter-hegemonic rapprochement reshaped by internal/external dynamics in the post-western world order. Consequently, it shows which ideas, material capabilities, and institutions have played roles in the Erdogan administration's challenge to Western hegemony by utilizing relations with China.Öğe Uluslararası İlişkiler Düşüncesinde “Dünya Barışı”: Immanuel Kant ve Zhao Tingyang Felsefesi Üzerine Bir Karşılaştırma(2017) Pekcan, Cemre; Oran, Filiz ÇobanBu çalışma, Uluslararası İlişkiler düşüncesinde yaygın olarak kabul gören Batı geleneği ve Batı-dışı geleneğin uzlaşmazlığı iddiasına karşı Immanuel Kant'ın aydınlanma felsefesinin ve Zhao Tingyang'ın çağdaş bir yorum getirdiği kadim Çin'in tianxia felsefesinin \"dünya barışı\" kavramı üzerine bir karşılaştırma yapmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla, öncelikle iki kozmopolitan dünya görüşünün temel kavramlarına açıklık getirilmektedir. Bu kavramlardan hareketle bu iki görüş açısından dünya barışının sürekliliğinin koşulları araştırılmaktadır. Bu normatif karşılaştırma sonucunda Uluslararası İlişkiler literatürüne Çin ve Batı düşüncesini 'dünya barışı' kavramı üzerinde buluşturan ve uzlaştıran özgün bir teorik katkı yapılmaktadırÖğe World Peace in International Relations Thought: A Comparison of Immanuel Kant and Zhao Tingyang Philosophy(Uluslararasi Iliskiler Konseyi Dernegi, 2017) Coban Oran, Filiz; Pekcan, CemreTo challenge widely accepted claims regarding irreconcilability of the Western and Non-Western traditions in International Relations thought, this study aims to make a comparison on the concept of 'world peace' inImmanuel Kant's enlightenment philosophy and Zhao Tingyang's modern interpretation of ancient Chine's tianxia philosophy. In accordance with this purpose, first it focuses to shedding a light on the main notions of these two cosmopolitan world views. With a departure from these notions, it searches the main principles of world peace in these two perspectives. As a result of this normative comparison, it makes an original theoretical contributionto International Relations literature which meets and reconciles Chinese thought with Western thought on the concept of 'world peace.Öğe Yeni-liberal Kurumsalcılık Çerçevesinde Çin’in Komşuluk Diplomasisi: Hu Jintao ve Xi Jinping Dönemlerine Karşılaştırmalı Bir Bakış(2019) Pekcan, CemreEkonomik anlamda karşılıklı bağımlılığın artması, devletler arasında işbirliğini gerekli kılmaktadır. Paylaşılan bu ekonomik çıkarlar da uluslararası kuruluşların önemini artırmaktadır. Robert Keohane ve Joseph Nye’ın öncülüğünü yaptığı yeni-liberal kurumsalcılık yaklaşımı temel olarak, devletler arasında barışın sağlanması ve sürdürülmesi için uluslararası kuruluşların önemine vurgu yapmaktadır. Günümüzde Çin’in barışçıl bir gelişim mi izleyeceği yoksa statükoya başkaldıran bir güç mü olacağı ile ilgili tartışmalar devam ederken Çin, barışçıl gelişimini vurgulamak için, uluslararası kuruluşlara katılımını artırmakta ve komşularla ilişkilerini ön planda tutarak bu bağlamda çeşitli projeler geliştirmektedir. 1970’lerin sonlarında başlayan iyi komşuluk politikası çerçevesinde gerek Hu Jintao’nun ‘barışçıl gelişim’, ‘uyumlu dünya’ gibi politikaları, gerekse Xi Jinping’in Kuşak Yol projesi, atılan önemli adımlar olarak değerlendirilmektedir. Ancak tabi ki Güney Çin Denizi ve ABD ile yaşanan ticaret savaşları iyi komşuluk politikasını zora sokan unsurlardır. Bu bağlamda çalışmada, Çin’de 2003-2013 yılları arasında Devlet Başkanlığı yapan Hu Jintao ve 2013’te Parti Genel Sekreteri olarak seçilen ve hala görev yapmakta olan Xi Jinping dönemlerinde Çin’in komşuluk diplomasisi incelenerek, neoliberal kurumsalcılık çerçevesinde değerlendirmede bulunulacaktır.