Yazar "Kurtul, Didem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ayvacik ve Bozcaada (Çanakkale)' da dağiliş gösteren Hemidactylus turcicus (Linnaeus, 1758) (sauria:lacertilia:gekkonidae) popülasyonlarinin morfolojik ve osteolojik karşilaştirilmasi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2023) Kurtul, Didem; Gül, ÇiğdemMorfolojik ve osteolojik özellikler türün sistematik ve taksonomik sınıflandırılmasında büyük yol göstericidir. Hemidactylus turcicus (Linnaeus 1758) (Geniş Parmaklı Keler) türünün morfolojik ve osteolojik özellikleri türün hem ayrıntılı bir şekilde bilinmesi hem de tanımlanması için önemli ayırıcı karakterleri ortaya koyar. Bu çalışma ile, H. turcicus türüne ait Çanakkale'de dağılış gösteren Ayvacık (anakara) ve Bozcaada (ada) popülasyonlarının morfolojik ve osteolojik özellikleri ayrıntılı incelenmiştir. Ayvacık ve Bozcaada'da dağılış gösteren H. turcicus popülasyonlarına ait örneklerin morfolojik analizler için renk- desen, pholidosis, morfometrik ölçüm ve oranları ayrıntılı belirlenmiştir. Osteolojik incelemeler için müze materyalleri kullanılarak ikili şeffaf boyalı iskelet yöntemi ile kafatası ve gövdeye ait özellikler kalitatif ve kantitatif olarak ayrıntılı incelenmiştir. Hem popülasyon içi erkek- dişi örneklerin hem de iki popülasyon arasında karşılaştırma yapılarak istatistiki açıdan değerlendirilmiştir. Bozcaada ve Ayvacık popülasyonları arasında morfolojik analizler sonucunda renk desen özelliklerinde varyasyonlar bulunmuş olup pholidosis ve morfolojik ölçümlerde bazı farklılıklar belirlenmiştir. Osteolojik analizler sonucunda ise kafatası ve alt çeneye ait kalitatif özelliklerde varyasyonlar görülürken kantitatif özelliklerde ise farklılıklar tespit edilmiştir. Gövdeye ait osteolojik kalitatif özelliklerde sadece Bozcaada popülasyonları için varyasyonlar tespit edilmiş, kantitatif özelliklerde ise iki popülasyon arasında farklılıkların olduğu ortaya konmuştur. Bozcaada'ya ait H. turcicus popülasyonunda daha fazla osteolojik varyasyon tespit edilmiştir. Sonuç olarak, ada popülasyonunun anakaradan farklılaştığı ancak alttür seviyesinde bir farklılık olmadığı belirlenmiştir.Öğe Çanakkale Boğazı Çevresindeki Sulak Alanlardaki Kuş Popülasyonlarının Analizi(ABADER (Adıyaman Bilimsel Araştırmalar Derneği), 2025) Uysal, İbrahim; Kurtul, Didem; Özgül, Ceren Nur; Tosunoğlu, MuratGünümüzde sulak alan ekosistemlerinde yaşanan hızlı yok oluş göz önüne alındığında, yaşanan değişimlere hızlı tepki verebilen kuş türlerinin ve popülasyonlarının izlenmesi sulak alan ekosistemlerinin takibi açısından önem arz etmektedir. Aynı zamanda, sulak alan ekosistemleri de kuş türlerinin yaşam döngüsü ve göç hareketlilikleri açısından kritik öneme sahiptir. Çalışmanın amacı, çok sayıda kuş türünün göç stratejilerinde önemli rol oynayan Akdeniz havzasının kuzeydoğu kesiminde yer alan Çanakkale Boğazı çevresindeki sulak alanlardaki (Kavak Deltası, Çardak Lagünü, Kumkale Deltası, Suvla Tuz Gölü, Umurbey Deltası) kuş türü çeşitliliğindeki aylık değişimleri incelemektir. Ayrıca, bu sulak alanların habitat tipleri ve alanları ile çeşitlilik endeksleri arasındaki korelasyonlar analiz edilmiş ve incelenen sulak alanlar için güncellenmiş tür listeleri derlenmiştir. Saha çalışmaları, nokta ve transekt gözlem metodları kullanılarak 2023 yılında aylık olarak yürütülmüştür. Çeşitlilik endeksleri, her alan için aylık olarak kaydedilen tür ve birey sayıları kullanılarak hesaplanmıştır. Sulak alan alanlarındaki habitat tipleri ve kapsadıkları alanlar ile çeşitlilik indeksleri arasındaki ilişki, Spearman korelasyon analizi ile sınanmıştır. Tüm alanlarda 22 takım ve 61 familyayı kapsayan 279 kuş türüne ait toplam 184.068 birey sayılmıştır. Sulak alanlarda tür zenginliği (Margalef indeksi- M) 15.417 ile 22.718 arasında, tür çeşitliliği (Shannon-Wiener İndeksi- H') ise 1.819 ile 2.416 arasında değişmiştir. Araştırma alanlarının önemli bir göç yolu üzerinde yer alması, göç dönemlerinde tür çeşitliliğini ve zenginliğini artırmaktadır. Sığ yüzey sularının baskın olduğu deltalarda, mevsimsel su seviyelerindeki değişiklikler nedeniyle çeşitlilik indekslerinde daha belirgin farklılıklar gözlenmiştir. Tür zenginliği ile sulak alanların, özellikle tuzcul bataklıklar ve sürekli sulanan tarım alanlarının büyüklüğü arasında güçlü pozitif korelasyon bulunmuş olup, bu da biyolojik çeşitliliği desteklemede habitat büyüklüğünün kritik rolüne işaret etmektedir. Mevsimsel su seviyesi dalgalanmaları da delta bölgelerindeki çeşitliliği önemli ölçüde etkilemiştir. Sulak alanların küresel çapta kaybı göz önüne alındığında, bu hayatî ekosistemleri anlamak ve korumak için standart yöntemlerle uzun vadeli araştırmalar yapılması büyük önem taşıyorÖğe Haematological and Genotoxicological Research on Pelophylax ridibundus and Bufotes variabilis Living Around the Çan (Çanakkale, Turkey)(İstanbul Üniversitesi, 2020) Özgül, Ceren Nur; Kurtul, Didem; Gül, ÇiğdemHaematologic parameters play an important role in the determination of the general health status as well as the physiology of amphibian species and the effects of various stress and poor conditions on some species. With this study, changes in the hematological parameters (red blood cell count, white blood cell count, hemoglobin concentration, hematocrit value, mean cell volume, mean cell hemoglobin and mean cell hemoglobin concentration) on an aquatic (Pelophylax ridibundus) and a terrestrial (Bufotes variabilis) amphibian living around the Çan (Çanakkale, Turkey) were presented. Also, to reveal the DNA damage on these two amphibian species, various nuclear abnormalities like micronucleus, binucleated nucleus, lobbed nucleus, blebbed, and notched nucleus were analyzed. As a result of this study, the aquatic amphibian species when compared with the terrestrial amphibian species, significant differences in hemoglobin concentration (U= 22.5; W=88.5; Z= -3.446; p= 0.001), and heterophil count (U=34.00; W=205.00; Z= -3.79; p=0.00) were determined. The hemoglobin concentration of the terrestrial species was found higher while the heterophil count of the aquatic species was higher. Total nuclear abnormalities were found higher on the B. variabilis species but there was not a significant statistical difference. The micronucleus and other nuclear abnormalities of these two amphibian species when compared, the frequency of the notched nucleus was found statistically different. The frequency of the notched nucleus was higher in the B. variabilis species.Öğe Unusual Winter Activity of Some Amphibian and Reptile Species Living in Bozcaada (Çanakkale, Türkiye)(2022) Özgül, Ceren Nur; Kurtul, Didem; Gül, Çiğdem; Tosunoğlu, MuratAmphibian and reptile species, which are ectothermic animals, spend the winter months underground depending on the seasonal change in temperate regions. The availability of nutrients is also an important reason for the hibernation of these animal species. Ectothermic animals need higher air temperature and body temperature after hibernation to be able to perform their vital activities such as reproduction, feeding, escaping from predators. With the global climate change that is taking place, unusual winter activities can be observed in amphibian and reptile species. In addition, global warming has a significant impact on amphibians and reptiles, which leads to the fact that the species leaves hibernation earlier. As part of the research, field works were carried out in Bozcaada, Çanakkale on 19 and 20 February 2022. During the field studies, sampling was carried out for the detection of amphibian and reptile species, air temperature, coordinates of the observed individuals, habitat characteristics in which they lived, and sex characteristics were recorded. The captured specimens were subsequently released. In this study, Lissotriton schmidtleri, Mauremys rivulata, Testudo graeca, Hemidactylus turcicus, Mediodactylus kotschyi, Ophisops elegans and Ablepharus kitaibelii species in February and data on unusual winter activities were reported. Among the species, winter activity was found for the first time in relation to Ablepharus kitaibelii. Determining the unusual winter activity of ectothermal animals will contribute to the literature on the biology of species and the effects of climate change.