Yazar "Kurban, Yunus Can" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ayasofya Müzesi Zemin Yüzey Deformasyonlarının Yeraltı Radarı (GPR) İle İncelenmesi(2019) Belce, Efecan; Bekler, Tolga; Kurban, Yunus Can; Yalçıner, Cahit ÇağlarTarihin ve İstanbul’un en önemli yapılarından biri olan Ayasofya geçmiş yüzyıllardan bugüne varlığını koruyarak gelmiştir. Tarihi süreçte farklı kültürlere ev sahipliği yapan Ayasofya hem doğal hem de insan kaynaklı tahribatlara uğramıştır. Günümüzde varlığını müze olarak devam ettiren bu yapının zemininde gözlemlenen çatlakların durum tespiti amacıyla müzede, çalışma alanlarına tahribat bırakmayan yeraltı radarı (GPR) tekniği uygulanmıştır. Penetrasyon özellikleri dikkate alınarak farklı frekanslara sahip antenler kullanılarak galeri katı güney kanadı cennet kapısı önünde çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalar doğrultusunda hem çatlakların tespiti hem de zayıf bölgelerin durumları tespit edilmesi hem de ince çatlakların ana çatlaklar ile bağlantısının durumu araştırılmıştır. Ayasofya Müzesi’nde galeri katında gerçekleştirilen yeraltı radarı jeofizik yöntemi çalışmaları ile üst galeri katındaki çatlak tipi deformasyonların durumu araştırılmıştır. Radargramların zemindeki çatlak ve çökmelerle birebir uyum sağladığı anlaşılmıştır.Öğe Eski Eserlerdeki Yapısal Tahribatların Termal Görüntüleme ve Mikrodalga Nem Ölçümleri ile Belirlenmesi: Ayasofya Müzesi Örnek Çalışması(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017-12) Yalçıner, Cahit Çağlar; Gündoğdu, Erdem; Kurban, Yunus Can; Altunel, ErhanÜlkemizde güncel olarak tarihi önem taşıyan binaların restorasyonuna büyük önem verilmektedir. Bu tarz önemli tarihsel geçmişe sahip binalarda restorasyon çalışması yapılmadan önce deformasyonların ve bozulmaların nedenini araştırmak da çok büyük önem taşımaktadır. Gelişen teknolojik aletler sayesinde restorasyon çalışmaları öncesinde deformasyon ve nedenlerini tahribatsız yöntemler ile belirlemekte mümkün olmaktadır. Yapımı M.S. 537 yılında tamamlanan ve İstanbul’un fethi sonrasında cami olarak kullanılmaya başlanan Ayasofya Müzesi’nin (Hagia Sophia) ana kubbesi, birçok kez çökerek hasara uğramış; 16. yy da ise Mimar Sinan tarafından yapılan istinat duvarı ve payandalar ile bu hasarlar önlenmeye çalışılmıştır. Ana kubbedeki bu hasarların yanı sıra, bina içerisinde de meydana gelen yapısal hasarlar mevcuttur. Bu hasarların önlenmesi amacıyla da, başta galeri katı olmak üzere binada bulunan taşıyıcı elemanlar, metal ve ahşap hatıllar ile desteklemiştir. Bu güçlendirmelerden sonra, bölgede birçok deprem meydana gelmesine rağmen, Ayasofya’da yıkıma yol açan bir deprem olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Tüm bu güçlendirme çalışmalarının yanı sıra, 1930’lu yıllarda Mimar Fossatti kardeşler tarafından ana kubbeye tadilat ve güçlendirme çalışmaları da yapılmıştır. Günümüzde birçok ziyaretçi tarafından yoğun olarak ilgi gören Ayasofya’da, özellikle galeri katında zeminde ve duvarlarında yer alan bu deformasyonların varlığı dikkat çekmektedir. Yapı radarı sonuçlarında tespit edilen duvarlardaki bozulma ve deformasyonların nedeninin araştırılması amacı ile termal görüntüleme ve mikrodalga nem ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçların verdiği görüntü yapı radarının tespitlerine ışık tutacak şekilde olmuştur. Ayasofya Müzesi Galeri Katında yapılmış olan termal görüntüleme işlemi ve noktasal mikrodalga nem ölçümleri yapının maruz kaldığı ve kalacağı sorunları göstererek tahribatsız muayene işlemlerinde başarılı olarak kullanılabileceğini ortaya koymuştur. Bu tarz çalışmalar gerek tarihsel önemi gerekse günümüz ziyaretleri ile ekonomik önemi bulunan yapının korunmasında büyük önem taşımaktadır.Öğe Gelibolu Yarımadası Savaş Arkeojeofiziği Çalışmaları: Şahindere Şehitliği ve Lone Pine Anıtı Örnek Bölgeleri(2021) Yalçıner, Cahit Çağlar; Kurban, Yunus Can; Gündoğdu, Erdem; Yücel, Mehmet AliÇanakkale Savaşı (Çanakkale Muharebeleri), I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. Dünyanın en kanlı ve yoğun çarpışmalarının yaşandığı cephelerde, özellikle İtilaf Devletlerinin kayıpları ile beraber geri çekilme süreçlerinde mühimmat ve teçhizatlarını yanlarına almadan gerek gömerek gerekse tahrip ederek arkalarında bırakmışlardır. Gelişen teknolojik yenilikler sayesinde yeraltında gömülü durumda bulunan obje ya da kalıntılar, planlanan bölgelerde yapılan jeofizik, jeodezik ve uzaktan algılama çalışmaları ile belirlenmiştir. Çalışma kapsamında ilk olarak; tüm alanlarda İHA görüntüleri yardımıyla sayısal yükseklik modeli oluşturulmuş ve ortofotolar üzerinden yer belirleme çalışmaları yapılmıştır. Yerden, gözle belirlenemeyen siper ve çukur gibi birçok unsur bu model sayesinde belirlenmiştir. Ayrıca İHA görüntüleri, yüksek hassasiyetli GPS ile uygulanan yeraltı radarı (GPR) ölçümlerinde de altlık olarak kullanılmıştır. Çalışma kapsamında araştırma bölgeleri Şahindere Şehitliği ve Lone Pine Anıtı çevresi olarak seçilerek jeofizik, jeodezik ve uzaktan algılama-insansız hava aracı (İHA) uygulamaları yapılmıştır. Şahindere Şehitliğindeki ölçümler ile şehitlik alanın bilinen halinden çok daha geniş olduğu belirlenmiştir. Lone Pine bölgesinde yapılan ölçümler ile siper hatlarını birbirine bağlayan tünel yerleri tam olarak haritalanmıştır. Bu kapsamda yapılan ilk ayrıntılı çalışma olan bu uygulama; hem bilinen verilere büyük katkı sağlamış, hem ileride yapılacak çalışmalara yön verecek bulgular sağlamıştır.Öğe Non-destructive damage analysis in Kariye (Chora) Museum as a cultural heritage building(Elsevier, 2019) Yalciner, C. Caglar; Buyuksarac, Aydin; Kurban, Yunus CanNon-destructive testing methods are being increasingly used in the evaluation of cultural heritage buildings. Combined geophysical methods especially can be applied to structural evaluations of these kinds of buildings. Ultrasonic Pulse Velocity (UPV) Test and Ground Penetrating Radar (GPR) were used in a complementary way as non-destructive testing techniques in this study. The main aim of the study is to analyze the internal structural configuration as well as the quality of the stone, internal geometry and physical properties of some structural elements. It was determined that the main cracks in all walls within the building are on an axis. The cracks on this crack axis were determined to have been filled during previous repairs on the GPR profiles. However, the filling material is different from the building materials that constitute the building walls and at the same time the presence of void spaces was determined. (C) 2019 Elsevier B.V. All rights reserved.Öğe Research using GPR into the cause of cracks and depressions in the floor of the gallery of Hagia Sophia Museum(Elsevier Sci Ltd, 2017) Yalciner, Cahit Caglar; Kurban, Yunus Can; Altunel, ErhanHagia Sophia Museum is one of Istanbul's most important historical structures. Considering its location in Istanbul and the use of the building through history, visible damage is noted in the structure. To determine whether this damage noted on the exterior of the building is present in the interior, the gallery of Hagia Sophia Museum was scanned with ground penetrating radar. The GPR scanning of the floor of the gallery revealed the presence of weak zones in the floor and varying scales of deformation within the structure. Detailed study of the vaults showed that the geometrical symmetry of the curve of the vault dome was disrupted. The results obtained in this study show that necessary precautions should be urgently completed to prevent damage to Hagia Sophia, especially when the earthquake expected near Istanbul is considered. (C) 2017 Elsevier Ltd. All rights reserved.Öğe Simav Fayındaki Düşey Yerdeğiştirmelerin, Yeraltı Radarı (GPR) Yöntemi ile Belirlenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017-12) Gündoğdu, Erdem; Kurban, Yunus Can; Yalçıner, Cahit Çağlar; Özden, SühaSon yıllarda yer bilimleri araştırmalarında, sığ derinliklerdeki yeraltına ait bilgilerin detaylı ve hızlı belirlenmesinde kullanılan sığ jeofizik uygulamalardan biri Yeraltı Radarı (Ground Penetrating Radar/GPR) yöntemidir. Bu çalışmada; Simav ve civarında yer alan aktif faylar boyunca, daha önce saha çalışmaları ile belirlenen 3 farklı lokasyonda toplam 5 adet profil ile fayın doğrultusuna dik olacak şekilde GPR çalışmaları yapılmıştır. Bunun sonucunda, Simav civarında yer alan aktif faylardaki, düşey yöndeki yer değiştirme miktarları belirlenmeye çalışılmıştır. Yapılan çalışmalara göre; birinci GPR profilinin gerçekleştirildiği alanda 30 cm ile 80 cm arasında değişen atımlar, ikinci GPR profilinin gerçekleştirildiği alanda 50 cm ile 70 cm arasında değişen atımlar, üçüncü GPR profilinin gerçekleştirildiği alanda 40 cm atım verisi elde edilmiştir. Tüm bu atım verileri; günümüzde bir miktar doğrultu atım bileşenine sahip olan, ancak ana karakteri normal fay olan Simav Fayı’nın düşey atım verilerini temsil etmektedir. Tüm bu veriler, yapılacak olan paleosismoloji çalışmaları için bir altlık oluşturmakta olup, verilerin ve yorumların kesin doğruluğu ancak paleosismoloji çalışmaları sonucunda belirlenebilir.