Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Karababa Ababay, Arzu Cana" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    A Jungian analysis of the self-destructive effects of individualism in Oscar Wilde's The Picture of Dorian Gray and Salome
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Karababa Ababay, Arzu Cana; Kantar, Dilek
    Bu çalışma, bilinçdışının bilinç u?zerindeki u?stu?nlu?ğu? ve egemenliğini iki edebi esere odaklanarak Jungcu bir mercekten analiz etmektedir. Oscar Wilde'ın Dorian Gray'in Portresi (1891) ve Salome (1891) adlı eserleri u?zerinden insan doğasının karanlık yönlerini, ikiliklerini ve karmaşıklıklarını Jungcu psikolojinin bileşenleri olarak ikili cinsiyet karşıtlıkları aracılığıyla gözlemleyip keşfetme fırsatı buluyoruz. Bu karşılaştırmalı analiz aracılığıyla, cinsiyetin eril/dişil karşıtlıkları u?zerinden insan doğasının karanlık yönleri arasında bir bağlantı kurabiliyor ve psişenin arketipsel bileşenlerini belirleyebiliyoruz. Bu bağlamda, Dorian Gray'in feminenleştirilmiş kişiliği, onun anima'sı, Salome'nin gu?ç kazanma yolundaki masku?len kişiliği animus ile karşılaştırılınca, manipu?lasyon, gu?ç dinamikleri ve hedonistik arzu temalarının benzer bir biçimde örneklediklerini göru?yoruz. Dorian Gray'in Portresi'nde gizlice beslenen gölge kendini zaman içinde gösterir ve karakterin nihai sonunu getirir çu?nku? bilinçdışından yapay bir ayrılma nihayetinde su?rdu?ru?lemez. Buna karşılık, Salome' de aşırı beslenen gölge benliği kontrol altına alır ve bu ele geçiriş egoya u?stu?nlu?k sağlamasıyla sonuçlanır. Bu çalışma, iki edebi eserdeki erkek ve kadın baş karakterlerde gölge'nin ortaya çıkışını incelemekte ve cinsiyete bağlı olarak arketipik özellikleri vurgulamaktadır. Gölge, tipik olarak psişenin bir bileşeni olarak gizlenmiştir; incelediğimiz eserler gölgenin harekete geçişini göstermektedir. Salome'de neredeyse hayvani bir arzu, gölgeyi u?stu?n bir konuma yu?kseltirken, Dorian Gray'in Portresi'nde de gölge, Dorian'ın bencil doğası nedeniyle ruh u?zerinde u?stu?nlu?k kurar. Her iki metnin karşılaştırmalı analizi, Wilde'ın kaleminden psikolojik manzaraların karmaşık tasvirini ortaya çıkararak, cinsiyet, gu?ç, denetimsiz hedonizm, içsel çöku?ş ve insan ruhunun karanlık yönleri arasındaki etkileşimi derinlemesine anlamamızı sağlar. Bu karakterlerdeki anima ve animus'un psişik tezahu?rlerindeki karşıt cinsel özelliklerle bağlantılı olan cinsiyet rollerinin akışkanlığı, bu özelliklerin ve davranışların belirli bir cinsiyete özgu? olmadığını, daha geniş bir insan deneyiminin parçası olduğunu vurgular.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Contrasting Shadows: The Jungian Archetypes in Oscar Wilde's Salome and Dorian Gray
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2024) Karababa Ababay, Arzu Cana
    This study explores the ascendancy and dominance of the unconscious over consciousness by focusing on two literary works by Oscar Wilde, Picture of Dorian Gray (1891) and Salome (1891) which will be analyzed simultaneously through a Jungian lens. This comparative analysis draws an inference between the darker aspects of human nature through binary oppositions of gender and identifies the archetypal constituents of the human psyche. Dorian Gray's feminized persona, his anima, is juxtaposed against Salome's masculine persona animus. In The Picture of Dorian Gray, the typically concealed component of the psyche, which is the shadow, is nurtured by Dorian’s narcissism and manifests itself. This ultimately leads to the demise of the character, as the artificial separation of the self from the unconscious is ultimately unsustainable. Conversely, in Salome, the excessively indulged shadow self takes over and dominates the psyche. The shadow archetype highlights diverse atypical qualities based on different genders and exerts supremacy over the psyche due to its self-centered nature. The complexity and fluidity of gender roles connected to the anima and animus, which are the contrasexual attributes in their psychic manifestations illustrated in these characters, underscore that these traits and behaviors are not inherently confined to a specific gender but are part of the broader human experience

| Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim