Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Kara, Fatih" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    Comparison of platelet indices in papillary thyroid carcinoma and microcarcinoma
    (2018) Güvendi, Bülent; Kara, Fatih; Binnetoğlu, Kenan; Güvendi, Gülname Fındık; Adalı, Yasemen; Toyran, Tugba; Yağmurdur, Mahmut Can
    Aim: Papillary thyroid carcinoma (PTC) is the most common primary thyroid malignancy. It is called papillary thyroid microcarcinoma (PTMC) if the nodule is less than 10 mm in diameter. It has been shown that platelets may play an essential role during chronic inflammation, cancer progression, and metastasis. The aim of this study was to examine the value of platelet indices including platelet count, mean platelet volume (MPV), platelet distribution width (PDW), and plateletcrit (PCT) in PTC.Material and Methods: 26 patients (19 female, 7 male) with PTC diagnosis were included in the study. The patients were divided into two groups: papillary thyroid microcarcinoma (PTMC) and PTC. All patients who were included in the study were examined for complete blood count parameters.Results: There was no significant difference between the groups in terms of age and gender. Leukocyte count, neutrophil count and percentage, lymphocyte count and percentage, platelet count, plateletcrit, and MPV were not statistically different between groups. PDW were significantly higher in patients with PTC than in those with PTMC.Conclusion: Our results show that patients with PTC have higher PDW levels compared to patients with PTMC. Elevated PDW in PTC may be useful in diagnosis of the disease and for better understanding of its pathogenesis.
  • [ X ]
    Öğe
    Ortaöğretim Öğrencilerinin Sanal Dünyalarının Günlük Hayatlarına Yansımaları Üzerine Bir Durum Çalışması
    (2017) Elkıran, Yusuf Mete; Yağmur, Yasemin; Kara, Fatih
    Bu çalışmanın amacı; Z kuşağı olarak tanımlanan 2000 yılı ve sonrasında doğan ortaöğretim öğrencilerinin söylemlerinde kullandıkları dili ve kullandıkları bu dili kaynağını tespit etmektir. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseniyle desenlemiştir. Bu araştırmanın örneklem grubunu İstanbul'un Avrupa yakasında bir lisede öğrenim görmekte olan 15-17 yaş grubundaki 32 erkek ve 30 kız öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada örneklem grubunun belirlenmesinde tipik durum örneklemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri, örneklem grubunu oluşturan toplam 62 öğrenci ile görüşülerek toplanmıştır. Araştırma verileri görüşme soruları yoluyla elde edilmiş olup, elde edilen veriler betimsel analiz yoluyla temalara ayrılarak kodlanmıştır. Araştırmada öğrencilerden günlük hayatta ve kendi aralarındaki konuşmalarda kullandıkları kelimeler ve bu kelimelerin anlamlarını yazmaları istenmiştir. Öğrencilerden alınan kelime listeleri tabloya dökülmüştür. Daha sonra öğrencilerle beş sorudan oluşan kısa bir görüşme yapılmış ve bu görüşmede öğrencilerin bu kelimeleri ilk nereden duydukları, bu kelimeleri en çok nerelerde ve kimlerle kullandıkları, bu kelimeleri kullandıklarında yakın çevrelerinin tepkilerinin neler olduğu sorulmuştur. Öğrencilerin verdikleri cevaplar tablolaştırılarak yorumlanmıştır. Z kuşağı olarak tanımlanan bu yaş grubundaki öğrencilerin sanal dünya ve buna bağlı olarak gelişen sosyal medyadan birçok yabancı kelimeyi anadilleri içinde doğal süreçte fark etmeden kullandıkları tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin bu kelimelerden bazılarının Türkçe karşılıklarını hiçbir şekilde bilmedikleri de araştırmanın sonuçları arasında yer almaktadır.
  • [ X ]
    Öğe
    Prevalence of violence against older adults and associated factors in canakkale, Turkey: A cross-sectional study
    (Wiley, 2020) Guersoy, Melike Yalcin; Kara, Fatih
    Aim This study was designed to determine the prevalence of domestic violence against older adults and the associated risk factors in canakkale, Turkey. Methods A cross-sectional, population-based study was carried out, including 1230 individuals aged >= 65 years living in the city of canakkale, Turkey. The population of the study consisted of 73 367 individuals aged >= 65 years, living in canakkale. Sample selection was made with the one-step cluster sampling method. The data were collected by face-to-face interview. The study was approved by the local ethics committee, and written consent was taken from the participants. Results Of the participants, 4.1% had experienced physical violence, 2.5% were subjected to sexual abuse, 23.5% had undergone psychological violence and 12.2% had a history of economic violence. The exposure to any of the given violence types was 28.5%. Risk factors related to violence were being married, having children, educated partner, lack of economic independence, poor self-perceived health, administration of medications by others, feeling lonely, dissatisfaction with life, poor perception of family relations and not participating in family decisions. Conclusions These results show that violence against older adults is a significant problem in a city in western Turkey. Therefore, an in-depth evaluation of the determined risk factors related to violence and actions for its prevention are warranted. Geriatr Gerontol Int 2019; center dot center dot: center dot center dot-center dot center dot.
  • [ X ]
    Öğe
    Ratlarda Rottlerin’in Otofaji Üzerine Etkili Doz Düzeyinin Araştırılması
    (Dicle Üniversitesi, 2021) Kadıçeşme, Şebnem Yıldırımcan; Kara, Fatih; Adalı, Yasemen; Önen, Özlem; Aydın, Uğur
    Amaç: Otofaji, hücresel homeostazda rol oynayan fizyolojik bir süreçtir. Bununla birlikte, otofajik anomaliler kanser, nörodejeneratif hastalıklar ve kardiyovasküler hastalıklar gibi birçok patolojik durumla ilişkilidir. Rottlerin, otofajinin hastalıklarla ilişkisini değerlendirmek için kullanılabilecek ve tedavi stratejilerinde uygulanabilecek önemli bir otofaji aktivatörüdür. Ancak literatürde sıçanlarda otofajinin aktive edilmesinde bu molekülün dozları ile ilgili herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı, Rottlerin’in sıçanlarda otofaji üzerindeki etkili doz düzeyinin araştırılmasıdır. Yöntemler: Yirmi dört rat, her biri altı rat içeren dört gruba ayrıldı. Grup I'e (kontrol grubu) Rottlerin’in çözücüsü (DMSO) verildi. Grup II, III ve IV’e, sırasıyla, 0,5, 2 ve 4 mg/kg Rottlerin intraperitoneal olarak uygulandı. Ratların kalp dokuları otofajik vakuol, LC3B seviyeleri ve anti-LC3B boyanma paterni açısından incelendi. Ayrıca, kan örneklerinde LC3B seviyeleri ölçüldü. Bulgular: Kalp dokularında otofajik vakuol, LC3B düzeyleri ve anti-LC3B boyanma paternleri açısından gruplar arasında anlamlı bir farklılık yoktu. Rottlerin dozu arttıkça, serum LC3B seviyelerinde artış eğilimi gözlendi; ancak, farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı değildi. Sonuçlar: Sonuç olarak, bu çalışmanın bulgularına göre, ratlarda Rottlerin kullanılarak kalp dokusunda otofajiyi aktive etmek için mevcut dozların ve/veya uygulama süresinin artırılması gerektiği görülmektedir. Bununla birlikte, serum sonuçları, farklı dokularda otofajik aktivitenin artmış olabileceğini göstermektedir.
  • [ X ]
    Öğe
    Ratlarda Rottlerin’in Otofaji Üzerine Etkili Doz DüzeyininAraştırılması
    (2021) Kadıçeşme, Şebnem Yıldırımcan; Kara, Fatih; Adalı, Yasemen; Önen, Özlem; Aydın, Uğur
    Amaç: Otofaji, hücresel homeostazda rol oynayan fizyolojik bir süreçtir. Bununla birlikte, otofajik anomaliler kanser, nörodejeneratif hastalıklar ve kardiyovasküler hastalıklar gibi birçok patolojik durumla ilişkilidir. Rottlerin, otofajinin hastalıklarla ilişkisini değerlendirmek için kullanılabilecek ve tedavi stratejilerinde uygulanabilecek önemli bir otofaji aktivatörüdür. Ancak literatürde sıçanlarda otofajinin aktive edilmesinde bu molekülün dozları ile ilgili herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı, Rottlerin’in sıçanlarda otofaji üzerindeki etkili doz düzeyinin araştırılmasıdır.Yöntemler: Yirmi dört rat, her biri altı rat içeren dört gruba ayrıldı. Grup I'e (kontrol grubu) Rottlerin’in çözücüsü (DMSO) verildi. Grup II, III ve IV’e, sırasıyla, 0,5, 2 ve 4 mg/kg Rottlerin intraperitoneal olarak uygulandı. Ratların kalp dokuları otofajik vakuol, LC3B seviyeleri ve anti-LC3B boyanma paterni açısından incelendi. Ayrıca, kan örneklerinde LC3B seviyeleri ölçüldü.Bulgular: Kalp dokularında otofajik vakuol, LC3B düzeyleri ve anti-LC3B boyanma paternleri açısından gruplar arasında anlamlı bir farklılık yoktu. Rottlerin dozu arttıkça, serum LC3B seviyelerinde artış eğilimi gözlendi; ancak, farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı değildi.Sonuçlar: Sonuç olarak, bu çalışmanın bulgularına göre, ratlarda Rottlerin kullanılarak kalp dokusunda otofajiyi aktive etmek için mevcut dozların ve/veya uygulama süresinin artırılması gerektiği görülmektedir. Bununla birlikte, serum sonuçları, farklı dokularda otofajik aktivitenin artmış olabileceğini göstermektedir.
  • [ X ]
    Öğe
    The effect of Hashimoto's thyroiditis on platelets in terms of the their number, size, and distribution
    (2019) Güvendi, Bülent; Kara, Fatih; Güvendi, Gülname Fındık; Adalı, Yasemen; Toyran, Tugba; Binnetoğlu, Kenan; Yağmurdur, Mahmut Can
    Objective: The aim of our study was to investigate whether platelet indices were affected in patients with Hashimoto’sthyroiditis (HT).Method: 11 patients (10 female, 1 male) with HT and 26 subjects with nodular goiters (19 female, 7 male) selected ascontrol group were included in the study. All cases were examined for complete blood count parameters (leukocytecount, neutrophil count and percentage, lymphocyte count and percentage, platelet count, plateletcrit, plateletdistribution width (PDW), and mean platelet volume (MPV)).Results: Leukocyte count, neutrophil count and percentage, lymphocyte percentage, platelet count, plateletcrit, andMPV in the patient group were not statistically different from the control group. Lymphocyte count and PDW weresignificantly higher in patients with HT than in the control group.Conclusion: Our results suggest that patients with HT have higher PDW levels. Increased PDW in HT may be helpful indiagnosis, floow-up, and prognosis of the disease.
  • [ X ]
    Öğe
    Toplu sözleşme ve grev hakkının Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çalışan sivil memurlara uygulanabilirliği
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2006) Kara, Fatih; Gümüş, Mahir
    Günümüzde sendika, toplu sözleşme ve grev haklarının örgütlenme hakkınınuzantısı olduğu, bu haklar olmaksızın sendikaların etkin bir faaliyet gösteremeyeceklerikabul edilmektedir. Diğer taraftan, çalışanların sendikaları aracılığıyla yönetimekatılması da sendikal haklar kapsamında değerlendirilmektedir. Çalışma koşullarınınbelirlenmesi, mesleki gelişim ve verimin artırılması amacıyla, toplu sözleşme yoluyla yada danışma organları oluşturarak, çalışanlar ile yönetim arasındaki iletişimin sağlanması,yönetime katılma hakkının sendikal niteliğini ortaya koymaktadır.Çalışanlara sendikal hakların tanınması uluslararası sözleşmeler çerçevesinde deele alınan haklar arasında yer almaktadır. Fakat kamu görevlileri, sendikal haklardan fiiliolarak (de facto) işçiler gibi yararlanamamaktadır. Günümüzde sendikal hakların işçi veişverenler kadar kamu görevlileri içinde yeterli olup olmadığı tartışılmaktadır. Nitekimülkemizde kamu görevlilerinin sendikal örgütlenme hakkı güncel bir sorun olmayadevam etmektedir. Dünyanın çoğu ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de kamu görevlileritoplu sözleşme ve grev hakkından yararlanamamaktadır. Bu noktada devletin,vatandaşlarına vermek mecburiyetinde olduğu kamu hizmetlerinin, kesintiyeuğratılmama isteği yatmaktadır.Ülkemizde kamu görevlilerinin sendikal hakları, Avrupa Birliği hukukuna uyumçerçevesinde 12 Eylül 2001 tarihinde yürürlüğe giren 4688 Sayılı Kamu GörevlileriSendikaları Kanunu ile en son şeklini almıştır. Bu kanunla kamu görevlileri sendikakurma ve üye olma hakkı elde ederek kamu görevlilerinin sendikalaşması yasal halegelmiştir.4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu ilke olarak tüm kamugörevlilerinin sendikal haklardan yararlanmalarını benimsenmiş, ancak görevlerininniteliği gereği sınırlı sayıdaki kamu görevlisi kanun kapsamı dışında tutmuştur. Kanunun15. maddesinde sendika üyesi olamayacaklar listesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerindeçalışan sivil memurlar da yer almaktadır. Çalışmada, Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışansivil memurlara sendika hakkının tanınması halinde toplu sözleşme ve grev hakkınınuygulanabilirliği incelenmektedir.

| Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim