Yazar "Küçük, Burak" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 1 / 1
  • [ X ]
    Öğe
    Biga kazasında muhacir yerleşimleri ve yaşanan sorunlar: 1856 - 1910
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2015) Küçük, Burak; Sönmez, Ali
    19. yüzyılın ikinci yarısında meydana gelen Kırım Savaşı ve 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında/sonrasında Rusya hâkimiyetindeki topraklardan ve Rus işgaline uğrayan yerlerden Osmanlı topraklarına kitleler halinde göçler gerçekleşmiştir. Osmanlı Devleti, tüm varlıklarını memleketlerinde bırakıp göç etmek zorunda kalan muhacirlerin sevk ve iskânlarını sağlıklı bir şekilde idare edebilmek için birtakım tedbirler almıştır. Bu doğrultuda, çeşitli muhacir komisyonları teşkil edildiği gibi, iskân işlerinin ne şekilde yürütüleceğine dair hükümler içeren birçok talimatnâme yayınlanmıştır. Kurulan muhacirîn komisyonları ve hazırlanan talimatnâmeler çerçevesinde muhacirler uygun bölgelerde iskân edilmeye çalışılmıştır. Osmanlı Devleti, Rusya'nın uyguladığı baskı ve tehcir politikası sonucu Kırım Savaşı'ndan 1865 yılına kadar, Kırım ve Kafkasya'dan gelen kitlesel Tatar, Nogay ve Çerkes göçmen akınına uğramıştır. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı ile birlikte Rumeli'den yaşanan hicretle doruk noktasına ulaşan bu göçler Balkan Savaşları'na değin fasılalı olarak devam etmiştir. Hicret eden muhacirler belli bir plan dâhilinde Anadolu'nun muhtelif bölgelerine yerleştirilmiştir. Stratejik konumu ve sahip olduğu geniş araziler nedeniyle Biga yöresi, muhacirlerin iskân edildiği elverişli bölgelerden biri olmuştur. 1860 yılından itibaren iskâna açılan Biga kazasına başta Balkanlar olmak üzere, Kırım ve Kafkasya cihetlerinden gelen onbinlerce göçmen iskân edilmiştir. Yaşanan muhaceret sonucu Biga'nın demografik yapısı önemli ölçüde değiştiği gibi, muhacirler için kaza genelinde yeni mahalle ve köyler teşkil edilmiştir. Biga'da iskân edilen muhacirlere devlet ve yerli ahali tarafından pek çok yardım yapılmış, ikâmet etmeleri için mesken ve bir miktar arazi verilmiştir. Ancak, Biga'ya gelen muhacir sayısının fazla olması iskân sürecini sekteye uğratmış, muhacirler ve yerli ahali arasında meydana gelen problemler uzun yıllar boyunca çözüme kavuşturulamamıştır.