Yazar "Gür, Engin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 20
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Artvin Hurması (Diospyros lotus L.) Üzerine Aşılanmış Trabzon hurması (Diospyros kaki L.) Çeşitlerinin Peroksidaz Enzim Aktiviteleri Arasındaki Farklılıkların İncelenmesi(2018) Gündoğdu, Mehmet Ali; Gür, Engin; Ekinci, Neslihan; Şeker, MuratTürkiye’de Trabzon hurması yetiştiriciliği çok eski tarihlerden beri yapılmasına karşın yeterli gelişmesağlanmamıştır. Bunun başlıca nedeni buruk olmayan çeşitlere yeterli ilgi gösterilmemesidir. Ekonomik açıdanönemli buruk olmayan çeşitlerin (PCNA ve PVNA grubu çeşitler) önemli bir sorunu fidancılık aşamasından itibarengörülmeye başlanan anaç ve kalem uyuşmazlığıdır. Buruk olmayan çeşitlerin yetiştiriciliğinin artması için uyuşmaaçısından sorun göstermeyen anaçlara gereksinim duyulmaktadır. Bu çalışma Diospyros lotus anacı üzerineaşılanmış bazı Trabzon hurması çeşitlerinin aşı uyuşma durumları peroksidaz enzim profilleri incelemek suretiyleortaya çıkarılmıştır. Bu çalışmada O’Gosho, Matsumoto Wase Fuyu, Jiro, Hachiya ve Harbiye çeşitleri yonga gözaşısı yapılarak aşılanmıştır. Peroksidaz profillerinin araştırılması için aşılamadan 4, 8 ve 12 hafta sonra aşınoktasından, aşılanmamış Diospyros lotus anaçlarından ve 5 Trabzon hurması çeşidinin yıllık sürgünlerinden kabukörnekleri toplanmıştır. Alınan örneklerin peroksidaz aktiviteleri nişasta jel elektroforezi ile ortaya çıkarılmıştır.Buruk olan ve olmayan çeşitlerin peroksidaz aktiviteleri arasında farklılıklar olduğu belirlenmiştir.Öğe Beyaz nektarin tiplerinin AFLP moleküler markör polimorfizmi ile aroma bileşenlerinin Prunus cinsine giren önemli tür ve çeşitlerle karşılaştırılması ve melez populasyonların oluşturulması(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2012) Gür, Engin; Şeker, MuratBeyaz nektarinler Çanakkale ilinde yetiştirilen endemik bir genotip olup, çok zengin ve beğenilen bir aroma yapısına sahiptir. Son yıllarda iç pazarlarda gerçekleşen tanınma ve tüketici tercihi nedeniyle üretiminde önemli artışlar kaydedilmiştir. Beyaz nektarinler yüksek kalite özelliklerine sahip, yeni sert çekirdekli meyve çeşitlerinin geliştirilmesi için özgün bir materyaldir. Bu çalışmada beyaz nektarin ile erik, şeftali, badem, kayısı çeşitleri arasında melezlemeler yapılmış, şeftali ve nektarin ile aroma bileşenleri karşılaştırılmış ve Prunus cinsine giren türler ile genetik akrabalık durumu araştırılmıştır.Melezleme sonuçlarına göre elde edilen meyvelerde tutum oranı ve bazı pomolojik özellikler incelenmiştir. Bu amaçla 2008-2011 yılları arasında 94 kombinasyonda toplam 19046 çiçekte melezleme yapılmıştır. Bu analizler sonucunda meyve tutum oranı en yüksek %26,10 ile Beyaz Nektarin X Erik kombinasyonundan elde edilmiştir.Çalışmamızda beyaz nektarin tipleri (17-BN-01, 17-BN-02, 17-BN-03) ile diğer nektarin çeşitleri (Armking ve Fantasia), basık şeftali çeşidi (Domat) ve şeftali çeşitlerinin (J.H. Hale, Redhaven, Early Red ve Cresthaven) aroma bileşenleri araştırılmıştır. Aroma bileşenlerin tanımlanmasında katı faz mikro ekstraksiyon tekniği ve GC/MS cihazı kullanılmıştır. Aroma ekstraksiyonlarında C6 bileşikleri, esterler, alkoller, ketonlar, aldehitler, laktonlar, terponoidler ve diğer bileşikler grubuna giren ucucu bileşikler tanımlanmıştır. Beyaz nektarin tiplerinde tanımlanabilen ucucu bileşik oranı %95,60 olmuştur. Beyaz nektarin tiplerinin toplam ester ve lakton miktarları ile terpenoidlerin içerisinde yer alan linalool bileşiği diğer çeşitlere göre daha yüksek konsantrasyonlarda bulunduğu izlenmiştir.Çalışmamızda beyaz nektarin tiplerinin diğer Prunus cinsine giren şeftali, nektarin, kiraz, kayısı, badem ve erik ile genetik akrabalık oranları belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla şeftali (Royal Glory), kiraz (Premier Giant), kayısı (Roxana), badem (Texas), nektarin (Caldesi 85), erik (Black Diamond) ve beyaz nektarin (17-BN-01 ve 17-BN-02) genotipleri kullanılmıştır. Genetik akrabalık oranlarını belirlemek için AFLP analizi yapılmıştır. AFLP analizlerinde 6 primer kombinasyon kullanılmış, toplam 282 AFLP fragment elde edilmiştir. AFLP analizleri sonucunda beyaz nektarin tiplerinin diğer şeftali ve nektarin çeşitlerinden farklı genetiksel özelliklere sahip olduğu görülmüştür. Hazırlanan dendrogramda beyaz nektarin tipleri birbirine genetik olarak en yakın bulunurken, kiraz çeşidi en uzak bulunmuştur.Öğe Beyaz nektarin tiplerinin AFLP moleküler markör polimorfizminin prunus cinsine giren önemli türlerle karşılaştırılması(2012) Gür, Engin; Şeker, MuratBu çalışmada beyaz nektarin tiplerinin diğer Prunus cinsine giren şeftali, nektarin, kiraz, kayısı, badem ve erik ile genetik akrabalık oranları belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla şeftali (Royal Glory), kiraz (Premier Giant), kayısı (Roxana), badem (Texas), nektarin (Caldesi 85), erik (Black Diamond) ve beyaz nektarin (17-BN-01 ve 17-BN-02) genotipleri kullanılmıştır. Genetik akrabalık oranlarını belirlemek için AFLP analizi yapılmıştır. AFLP analizlerinde 6 primer kombinasyon kullanılmış, toplam 282 AFLP fragment elde edilmiştir. AFLP analizleri sonucunda beyaz nektarin tiplerinin diğer şeftali ve nektarin çeşitlerinden farklı genetiksel özelliklere sahip olduğu görülmüştür. Hazırlanan dendrogramda beyaz nektarin tipleri birbirine genetik olarak en yakın bulunurken, kiraz çeşidi en uzak bulunmuştur.Öğe Beyaz Nektarin Tiplerinin Prunus Cinsine Giren Önemli Türlerle Melezlenmesi(2014) Gür, Engin; Şeker, MuratBeyaz nektarinler Çanakkale ilinde yetiştirilen endemik bir genotip olup, çok zengin vebeğenilen bir aroma yapısına sahiptir. Son yıllarda iç pazarlarda gerçekleşen tanınma ve tüketicitercihi nedeniyle üretiminde önemli artışlar kaydedilmiştir. Beyaz nektarinler yüksek kaliteözelliklerine sahip, yeni sert çekirdekli meyve çeşitlerinin geliştirilmesi için özgün bir materyaldir. Buçalışmada beyaz nektarin ile erik, şeftali, badem, kayısı çeşitleri arasında melezlemeler yapılmıştır.Melezleme sonuçlarına göre elde edilen meyvelerde tutum oranı incelenmiştir. Bu amaçla 2008-2011yılları arasında 94 kombinasyonda toplam 19046 çiçekte melezleme yapılmış olup, en yüksek meyvetutum oranı %26.10 ile Beyaz Nektarin X Erik kombinasyonundan elde edilmiştir.Öğe Çanakkale Doğal Florasında Yayılış Gösteren Güvem Eriği (Prunus spinosa L.)’nin Pomolojik Özelliklerinin Belirlenmesi(2024) Başaran, Tuba; Gür, Engin; Yılmaz, Neşe; Gündoğdu, Mehmet AliAraştırma, Çanakkale ili Lapseki ekolojik koşullarında, yöre üreticisinin kendi oluşturduğu bahçede tek bir genotipten aşılanan meyveler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu türe ait Güvem eriği örnekleri 2022-2023 yıllarında eylül ayı içerisinde yöre çiftçilerinin hasat ettiği olgunluk döneminde her ağacın dört bir yöneyinden toplanmıştır. Bu amaçla meyvelerin meyve eni (mm), meyve boyu (mm), meyve ağırlığı (g), meyve kabuk rengi (parlaklık, hue, chroma), suda çözünür kuru madde (SÇKM, %Brix), meyve suyu pH’sı, titre edilebilir asit içeriği (TEA) özellikleri değerlendirilmiştir. Güvem eriğinin iki yıllık ortalama değerlerinden meyve ağırlığı 2.33 g, meyve eni 14.44 mm, meyve boyu 14.97 mm olarak ölçülmüştür. Çanakkale ekolojisinde yetişen Güvem eriği meyvelerinin ortalama titre edilebilir toplam asit içerikleri 2.15 g/100 mL, pH 3.54 değerinde, suda çözünür kuru madde miktarı %27,89 değerinde bulunmuştur. Yetiştirildiği ekolojilerde tüketiminin yaygın olmasına rağmen Güvem eriği türünün meyvelerinin tanıtılması ve tüketiminin arttırılması amacıyla üstün özellikli genotiplerin yetiştiriciliğinin yaygınlaşması gerekmektedir. Bu amaçla pomolojik özelliklerinin belirlendiği bu gibi çalışmalar önem arz etmektedir. Çalışmanın sonuçlarıyla, ülkemizde kaybolmaya yüz tutmuş türlerin genetik kaynaklarının korunmasına katkı sağlanması amaçlanmıştır.Öğe CCC, PP333, GA3, Dormex ve Etrel uygulamalarının bazı kiraz çeşitlerini çiçeklenmesi üzerine etkileri(2004) Engin, Hakan; Ünal, Ali; Gür, EnginBu çalışma farklı zamanlarda çiçek açan Merton Premier, Bing, Van, Early Burlat ve Salihli kiraz çeşitlerinin çiçeklenmelerini çakıştırmak amacıyla 2003 yılında yapılmıştır. Çalışmalar Kemalpaşa ve Lapseki'deki üreticilere ait bahçelerde yapılmıştır. Uygulamalar çiçeklenmeden yaklaşık 40 gün önce yapılmıştır. Her iki bölgede farklı kiraz çeşitlerine uygulanan GA3 ve CCC'in etkili olmadığı saptanmıştır. 100 ppm PP333 uygulanan kiraz ağaçlarının tam çiçeklenmesinde 2 güne ve 2000 ppm Etrel uygulanan kiraz ağaçlarının tam çiçeklenmesinde 3 güne varan gecikmeler tespit edilmiştir, %5'lik Dormex uygulamasının yapıldığı kiraz ağaçlarında Kemalpaşa'da 9 gün, Lapseki'de 8 gün erken çiçeklenme belirlenmiştir. PP333 ve Etrel uygulamalarıyla çiçeklenmesi erken olan kiraz çeşitlerinin çiçeklenmesinin geciktirilmesi ve Dormex uygulamalarıyla çiçeklenmesi geç olan çeşitlerin çiçeklenmesi öne alınarak, farklı zamanlarda çiçek açan kiraz çeşitlerinin çiçeklenmeleri karşılaştırılabilir.Öğe Comparison of Aroma Compounds and Pomological Characteristics of The Fruits of 'cv. Mondial Gala' and Local Apple Genotype 'Gelin' Cultivated in Canakkale, Turkey(Namik Kemal University - Agricultural Faculty, 2021) Gündoğdu, Mehmet Ali; Gür, Engin; Şeker, MuratVolatiles directly affect the sensorial quality of fresh fruits and therefore consumer preferences. The types and concentrations of volatile compounds show great variability in different apple types and varieties. In this experiment some pomological characteristics and aroma potential of local apple genotype called 'Gelin' or 'Yazlik Elma' and commercial standard apple cultivar 'Mondial Gala' were evaluated. Fruit length and diameter (mm), fruit weight (g), soluble solid content (% Brix), pH, titratable acidity (malic acid ml 100 ml-1), skin and flesh color (L, hue, chroma) were investigated within scope of pomological characteristics. The identification of volatile constituents was performed by Gas Chromatography/Mass Spectrometer (GC/MS) instrument by liquid-liquid extraction using diethyl ether solvent. The amount of the aroma volatile determined with a gas chromatograph-mass spectrometer (Shimadzu QP2010 GC/MS) fitted with a DB-WAX column (30 m x 0.25 mm ID, 0.25 μm film thickness; J & W, USA). According to the obtained results, 23 volatile constituents including 9 aldehydes (45.56%), 7 esters (46.78%), 6 alcohols (6.85%), and 1 other compound (0.81%), were detected in 'Gelin' genotype; 20 volatile constituents including 6 esters (56.08%), 7 aldehydes (34.76%), 6 alcohols (8.13%) and 1 other compound (1.03%), were detected in 'Mondial Gala' cultivar. Aldehydes and esters are main volatiles to fruity and floral aroma especially for apples. Especially, E-2-Hexenal and acetaldehyde for aldehydes and butyl acetate and hexyl acetate for esters are the main volatile compounds detected for the fruits studied. The high contents of these compounds that give pleasant flavor and aroma in fruits play very important part in the preference of fruits by consumers. In addition, the 'Gelin' genotype population can represent a novel source of breeding materials for improvement of aroma characteristics of standard cultivars.Öğe Comparison of Genome Sizes of Persimmon (Diospyros kaki L.) and Caucasian Persimmon (Diospyros lotus L.) Seedling Populations by Using Flow Cytometry(2018) Şeker, Murat; Gür, Engin; Ekinci, Neslihan; Gündoğdu, Mehmet AliFlow cytometry is an improved technique for following cell cycle, determination of ploidy levels, calculationof genome sizes and early selection of candidates in plant breeding studies. Persimmon is generally propagated by usingDiospyros lotus seedlings in Turkey. Moreover some persimmon varieties can be used for propagation as rootstock seedsources. In this study, fresh leaf tissues of Diospyros kaki and Diospyros lotus seedlings were used for obtaining of cellnuclei then stained by propidium iodide and were used for estimation of floresence intensities. According to the obtainedresults caucasian persimmon seedlings were had smaller genome sizes compare to the persimmon genomes and had lessvariation than persimmons. The relative ploidy level of caucasian persimmon seedlings were diploid where as hexploidsin persimmon seedlings. By this experiment it was emphasized that new genotypes which have uniform rootstockcharateristics for PCNA (Pollination Constant Non Astringent) and PVNA (Pollination Variant Non Astringent)persimmon varieties are needed for better performance in persimmon growing.Öğe Effects of different trunk girdlings on fruit yield and pomological characteristics of persimmon (Diospyros kaki L. cv. Hachiya)(2021) Yıldız, Neşe; Şeker, Murat; Gür, Engin; Gündoğdu, Mehmet Ali; Polatöz, Sefa; Ekinci, NeslihanObjective: This study was performed to determine the effects of two girdling practices on yield and some pomological properties of persimmon trees in 2019. Material and Methods: The gridling practices were applied to Hachia variety, common in Çanakkale, as single girdling, double girdling and control. Girdling treatments were performed after full blossom in full yield trees. Fruit yield and some pomological properties of the variety were determined. Fruit weight, fruit width, fruit size, fruit skin colour (L, a, b), pH, titratable acidity (TA) (%), fruit flesh firmness (kg / cm2) and total soluble solid content (TSS) were determined. Results: The highest yield per tree was obtained from the control (120.74 kg tree-1) treatment. The largest fruits with a value of 383.23 g were obtained from double girdling treatment. The double girdling application provided the highest values in terms of fruit length and fruit width (79.22 mm, 94.71 mm, respectively). There was a significant difference (p<0.05) between applications in terms of total soluble solid content. Conclusion: The girdling treatments significantly increased fruit weight, fruit size and total soluble solid amount in “Hachiya” variety.Öğe Eğimli Kiraz Bahçesinde Toprak Erozyonu ve Kiraz Köklerinin Anatomik Yapısı(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017-08-01) Parlak, Mehmet; Taş, İsmail; Koyuncu, Şamil; Gür, Engin; Uysal, İsmetÇanakkale’ nin Lapseki İlçesi, sahip olduğu coğrafya ve iklim koşulları nedeniyle Türkiye’nin önemli kiraz üretim merkezlerinden birisidir. Eğimli alanlarda kurulan kiraz bahçelerinde toprak erozyonu sürdürülebilir arazi yönetimini etkilemektedir. Böyle bir özelliğe sahip bahçedeki toprak kaybı ağaçların etrafında oluşan tümseklerin yüksekliği ölçülerek belirlenmiştir. Bu metodla saptanan toprak kaybı yılda 2.14 ton/ha bulunmuştur. Ayrıca kiraz ağacı köklerinde yıllık halkalarda görülen eksantrik yapının sonucu olarak, ksileme ait trakelerde önemli farklılaşmaya neden olmaktadır. Özellikle yıllık halkalar daralırken, bitkide erozyona tepki olarak trake çaplarında belirgin bir artış gözlenmiştir. Yaklaşımımız meyve bahçelerinde toprak erozyon sürecinin ve büyüklüğünün anlaşılmasına yeni bir bakış açısı sağlamanın yanısıra, bitkide verim kaybına neden olan anatomik farklılaşmayı ortaya koymaktadır.Öğe Hasat Öncesi Gibberellik Asit (GA3) Uygulamasının 0900 Ziraat, Van, Early Burlat Kiraz Çeşitlerinin Kalite Özelliklerine Etkilerinin Belirlenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021-06-30) Gür, Engin; Savaş, ElifGülgiller (Rosaceae) familyasına ait olan kirazın anavatanı (Prunus avium L.) Kuzey Anadolu ve Güney Kafkasya’dır. Ülkemiz kirazın birçok çeşidinin yetiştiriciliğini yapmaya uygun sıcaklığa ve alanlara sahiptir. Bu olumlu özelliklerden dolayı Türkiye, kiraz üretiminde dünyada söz sahibi ülkelerin başında yer almaktadır. Artan üretimle beraber meyvelerde aranan verim ve kalite değerleri de önem kazanmıştır. Meyvelerdeki uçucu aromalar da kalite kriteri olmasından ve bitki gelişim düzenleyiciler ile ilişkilerinin bulunmasından dolayı önemlidir. Üretimde lider konumda olan ülkemizin ihracatta da ilk sırada olması, tüketicilerin taleplerini karşılayabilmesi için yetiştiricilikte yapılacak önemli uygulamalar bulunmaktadır. Bu uygulamalardan biri kaliteyi ve verimi artırıcı etkisi olan gibberellik asit (GA3) uygulamasıdır. 2020 yılında yapılan çalışmamız üretimde önemli illerimizden biri olan Çanakkale İlinin Lapseki İlçesinde bulunan kiraz bahçesinde yürütülmüş; Early Burlat, 0900 Ziraat, Van kiraz çeşitlerinde hasattan 1 ay önce farklı dozlarda GA3 uygulanmıştır. İnsan sağlığı açısından birçok olumlu etkiye sahip olan kirazda yapılan çalışmada, üç çeşit için üç farklı uygulama yapılmış ve pomolojik özellikleri belirlenmiştir. Gibberellik asit uygulanan meyveler ile uygulama yapılmamış meyveler arasında önemli farklar saptanmıştır. Çalışma sonucunda meyve ağırlığı, meyve eni ve boyu, meyve et sertliği, meyve et rengi, SÇKM (% brix) ve TEA değerlerindeki değişimler çeşitler ve uygulamalar arasında önemli görülmüştür.Öğe Hasat Öncesi Gibberellik Asit Uygulamalarının ‘Bayramiç Beyazı’ ve ‘Caldesi 2000’ Nektarin Çeşitlerinin Meyve Kalitesine Etkileri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-12-25) Gür, Engin; Eroğul, DenizÜlkemizde erken dönemden geç döneme kadar olan, çeşitleriyle farklı bölgelerde farklı hasat zamanlarında uzun bir dönemde nektarin yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ülkemizde bilinen nektarin çeşitleri dışında endemik bir tür olan ‘Bayramiç Beyazı’ nektarin çeşidi ile yetiştiricilik Çanakkale iliyle sınırlı olmak üzere yapılmakta ve tüketici tarafından talebi her geçen gün artmaktadır. Bu çalışma ile bölgede yetiştiriciliği yaygın olarak yapılan ‘Bayramiç Beyazı’ ve ‘Caldesi 2000’ nektarin çeşitlerinde hasat öncesi yapılan farklı konsantrasyonlarda gibberellik asit (GA3) uygulamasının meyve kalitesine etkilerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu nektarin çeşitlerinin ağaçlarına meyvelerin renk dönümünde olduğu aşamada yapraktan 25 ve 50 ppm konsantrasyonlarda GA3 uygulaması yapılmıştır. GA3 uygulaması yapılmayan ağaçlar kontrol (0 ppm) olarak kabul edilmiştir. Her iki çeşide ait nektarin meyveleri ticari olum döneminde hasat edilerek bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiştir. Sonuçlar, GA3 uygulamalarının nektarin meyveleri için önemli kalite parametreleri olan meyve ağırlığı, iriliği, meyve eti sertliği ve SÇKM miktarını arttırdığını göstermiştir. 50 ppm GA3 uygulanan nektarinlerde meyve eti sertliği 25 ppm GA3 uygulananlara göre kısmen daha yüksek bulunmuştur. ‘Bayramiç Beyazı’ ve ‘Caldesi 2000’ nektarin çeşitlerinde hasat öncesi GA3 uygulamaları özellikle 50 ppm GA3 uygulamasının meyve kalitesini arttırdığı saptanmıştır.Öğe Hasat Öncesi Giberellik Asit Uygulamalarının ‘Bayramiç Beyazı’ ve ‘Caldesi 2000’ Nektarin Çeşitlerinin Meyve Kalitesine Etkileri(2018) Gür, Engin; Eroğul, DenizÜlkemizde erken dönemden geç döneme kadar olan, çeşitleriyle farklı bölgelerde farklı hasatzamanlarında uzun bir dönemde nektarin yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ülkemizde bilinen nektarin çeşitleridışında endemik bir tür olan ‘Bayramiç Beyazı’ nektarin çeşidi ile yetiştiricilik Çanakkale iliyle sınırlı olmaküzere yapılmakta ve tüketici tarafından talebi her geçen gün artmaktadır. Bu çalışma ile bölgede yetiştiriciliğiyaygın olarak yapılan ‘Bayramiç Beyazı’ ve ‘Caldesi 2000’ nektarin çeşitlerinde hasat öncesi yapılan farklıkonsantrasyonlarda gibberellik asit (GA3) uygulamasının meyve kalitesine etkilerinin ortaya konulmasıamaçlanmıştır. Bu nektarin çeşitlerinin ağaçlarına meyvelerin renk dönümünde olduğu aşamada yapraktan 25 ve50 ppm konsantrasyonlarda GA3 uygulaması yapılmıştır. GA3 uygulaması yapılmayan ağaçlar kontrol (0 ppm)olarak kabul edilmiştir. Her iki çeşide ait nektarin meyveleri ticari olum döneminde hasat edilerek bazı fizikselve kimyasal özellikleri belirlenmiştir. Sonuçlar, GA3 uygulamalarının nektarin meyveleri için önemli kaliteparametreleri olan meyve ağırlığı, iriliği, meyve eti sertliği ve SÇKM miktarını arttırdığını göstermiştir. 50 ppmGA3 uygulanan nektarinlerde meyve eti sertliği 25 ppm GA3 uygulananlara göre kısmen daha yüksekbulunmuştur. ‘Bayramiç Beyazı’ ve ‘Caldesi 2000’ nektarin çeşitlerinde hasat öncesi GA3 uygulamaları özellikle50 ppm GA3 uygulamasının meyve kalitesini arttırdığı saptanmıştır.Öğe Lapseki Ekolojisinde Yaygın Bir Şekilde Yetiştirilen Şeftali Çeşitlerinin Pomolojik Özelliklerinin Belirlenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-31) Gür, Engin; Gündoğdu, Mehmet Ali; Şeker, MuratBu araştırma, 2020 yılında Çanakkale ilinin Lapseki ilçesindeki üretici bahçelerinden alınan şeftali çeşitlerine ait meyvelerde yürütülmüştür. Pomolojik analizleri yapılan şeftali çeşit ve genotipleri: Isabella, Merril Gem Free, Royal Glory, Royal Gem, Extreme Glow, Summer Red, Glohaven, Crest Haven, Extreme July, Red Elegant, J. H. Hale, Extrem486, Extrem568, Royal Jim, Black Abdos ve Sırrı’dır. Çeşitlerin meyve ağırlıkları 154,53–485,0 g, meyve sertlikleri 0,84–10,79 kg/cm2; suda çözünür kuru madde miktarları %7,53–%14,50; tire edilebilir toplam asit içerikleri ise 0,26–1,24 g/100mL arasında değişmiştir. Bu bölgede yetiştirilen şeftali çeşitlerinin coğrafi işaret tescilinin yapılarak ulusal ve uluslararası pazarlarda marka değerinin oluşturulması için bu tür çalışma sonuçları büyük önem taşımaktadır. Çalışma ile bu çeşitlerin bazı kalite parametreleri belirlenmiştir.Öğe Lapseki Ekolojisinde Yetiştirilen Farklı Nektarin Çeşitlerinin Bazı Pomolojik Özelliklerinin Saptanması(2024) Gündoğdu, Mehmet Ali; Gür, Engin; Şeker, MuratBu araştırma, 2020 yılında Çanakkale ilinin Lapseki ilçesindeki üretici bahçelerinden alınan nektarin çeşitlerine ait meyvelerde yürütülmüştür. Araştırmada, Caldesi 2000, Extreme 28, Amiga, Extreme Red, Venüs, Star Red Gold, Caldesi 85, Sun Gold, Sweet Lady nektarin çeşitlerinin kalite parametrelerinin saptanması amacıyla pomolojik özellikleri üzerinde çalışılmıştır. Pomolojik özellikler kapsamında nektarin çeşitlerinde ticari hasat olgunluğu aşamasında meyve eni (mm), meyve boyu (mm), meyve ağırlığı (g), meyve kabuğu ve meyve eti rengi (parlaklık, hue, chroma), meyve eti sertliği (kg.cm?²), çekirdek eni (mm), çekirdek boyu (mm), çekirdek ağırlığı (g), meyve eti oranı (%), suda çözünür kuru madde (SÇKM, %Brix), meyve suyu pH’sı, titre edilebilir asitlik (TEA, %sitrik asit) özellikleri belirlenmiştir. Çeşitlerin meyve eti sertlikleri 3,63-11,29 kg.cm?²; meyve ağırlıkları 104,42-327,24 g, titre edilebilir toplam asit içerikleri 0,52-1,37 g 100?¹ ml ve suda çözünür kuru madde miktarları %7,60-12,30 arasında değişiklik göstermiştir. Bu çalışma sonunda, Lapseki ekolojisinde yetiştirilen nektarin çeşitlerinin bazı önemli kalite özellikleri belirlenmiştir.Öğe Lapseki İlçesi’nin Tarım Potansiyeli(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-12-31) Yılmaz, Neşe; Gür, Engin; Kaçan, AliLapseki Marmara Bölgesinde yer almaktadır. Sahip olduğu coğrafik yapı ve ekolojik koşullar sebebiyle ülkemizin tarım potansiyeli ve ürün çeşitliliği yüksek ilçeler arasında yer almaktadır. Topraklarının verimli olması, ikliminin çok sert geçmemesi ilçede tarımsal üretimin önemini daha da arttırmıştır. Lapseki, 361.788 dekar tarım arazisine sahiptir ve bu arazilerin; %32 tarla ziraati arazisi, %18meyve bahçesi, %3’ü sebze ziraat arazisi olarak kullanılmaktadır. Ticari değerli ürünler ön plana çıkmıştır ve bölge halkının üretimini önemli ölçüde etkilemiştir. Bölgede özellikle yoğun olarak meyve yetiştirilmekte ve yüksek kalitede ürün elde edilebilmektedir. Lapseki şeftali, nektarin ve kiraz yetiştiriciliğinde marka haline gelmiştir. Yüksek gelir getiren şeftali yetiştiriciliği, tarım ile uğraşan nüfusun geçim kaynağını oluşturmaktadır. Türkiye şeftali üretiminin %11,10’ luk kısmı Lapseki İlçesinden karşılanmaktadır. Özellikle ihracat açısından önemli olan tür ve çeşitlerin yetiştiriciliğinin yapılması gerek bölge ve gerekse ülke ekonomisi açısından büyük önem taşımaktadır.Öğe Örtü Bitkisi (Cover Crops) Uygulamasının Catherina Şeftali Çeşidinin Verim, Fenolojik Özellikler, Pomolojik Özellikler ve Meyve Uçucu Bileşenleri Üzerine Etkilerinin Belirlenmesi(2024) Şeker, Murat; Efil, Levent; Özer, Emin; Gür, Engin; Ekinci, Neslihan; Gündoğdu, Mehmet Ali; Kaya, ÇağlarÖrtü bitkilerinin yaygın olarak bilinen olumlu etkileri arasında toprak verimliliği ve meyve ağaçlarında kılcal kök faaliyetlerinin arttırılması, dolayısıyla mikrobesin elementlerinden daha yüksek seviyede yararlanma, hastalık ve zararlı mücadelesinde çok yönlü kazanımların elde edilmesi, etkin bir yabancı ot kontrolünün sağlanması ve toprak pH düzenlemesi bulunmaktadır. Canlı malç olarak da bilinen örtü bitkisi uygulamalarının meyve verim ve kalitesi üzerine de olumlu etkileri bulunmaktadır. 2021 2022 yıllarında yürütülen bu çalışma, örtü bitkisi uygulamasının Catherina şeftali çeşidinin verim, fenolojik özellikler, pomolojik özellikler ve meyve uçucu bileşenleri üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Anadolu Etap Kumkale işletmesinde (Çanakkale) bulunan deneme parselinde belirlenen sıra aralarına 9 farklı türe ait tohum karışımı ekilmiş ve tohumların çimlenmesini takiben arazi koşullarında fenolojik, fizyolojik ve vejetatif gelişme performansını belirlemeye yönelik ölçümler yapılmış, meyve verimini belirlemek için sayımlar gerçekleştirilmiş, meyve örnekleri alınarak kalite analizleri ile olgun meyvelerde uçucu aroma bileşenlerini belirlemeye yönelik kromatografik analizler yapılmıştır. Örtü bitkilerinin şeftalilerde meyve fiziksel özellikleri ile biyokimyası üzerine değişik etkileri olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Örtü bitkisi uygulamasının meyvelerde lakton, ester ve bazı önemli terpen bileşiklerinin sentezini yoğunlaştırdığı belirlenmiştir.Öğe Peyzaj Uygulamalarında Sık Kullanılan 4 Farklı Serin İklim Çim Tohumunun Farklı Ortamlarda Gösterdikleri Performansların Belirlenmesi(2019) Alkan, Yavuz; Sağlık, Alper; Kelkit, Abdullah; Gür, Engin; Sağlık, ElifÇalışmada, Çanakkale kentseli çim alan tesisinde ağırlıklı kullanılan çim tohumlarından Lolium perenne Topgun (İngiliz Çimi), Festuca rubra Red Skın (Kırmızı Yumak) ve Poa pratensis Avalanche (Çayır Salkım Otu) her birinin kum, mil, bahçe toprağı ve her üçünün eşit karışımından oluşan 4 farklı yetiştirme tavasındaki çimlenme performanslarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Kaplama hız ve oranları ile renk ve dokudan oluşan performansları çok az, az, fazla ve çok fazla dereceleri kapsamında belirlenerek en uygun ortam/ortamlar tespit edilmiştir. Her çim tohumu için 4 tekerrürlü yapılan bu çalışmada tava başına ortalama ölçüm değerleri alınarak en uygun ortamın tespitine gidilmiştir. Sonuç olarak, her üç çim türüne ait tohum çeşitlerinin sırasıyla eşit karışım, mil, ve bahçe toprağının yer aldığı tavalarda en iyi performansı gösterdikleri tespit edilmiştir. Bu tespitleri teyit etmek için ortalama ölçüm değerlerine uygulanan Post-Hoc Testi sonucunda 1. derecede “eşit karışım”, 2. derecede ise, “mil” lehine anlamlı fark olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, varyans analizine göre de, çim tohumlarının farklı yetiştirme ortamlarına gösterdikleri tepkimelerin 0,05 düzeyinde önemli olduğu tespit edilmiştir (P<0,05). Birbirini teyit eden bu sonuçlara göre de, Çanakkale kent insanının yaşam standartlarını yükselten çim alan tesisinde, çalışma kapsamında denemesi yapılan çim türlerine ait tohumların, kum, mil ve bahçe toprağından oluşan eşit oranlı kombinasyonda estetik ve işlevsel açıdan en iyi kullanım potansiyeline sahip olduğu ortaya çıkmıştır.Öğe Şeftali-Nektarinlerde Aroma Biyosentez Genlerinin Karakterizasyonu, Dönemsel Aroma Gelişiminin İzlenmesi ve Aroma Yapısını Kontrol Eden Genlerle İlişkili QTL lerin Saptanması(2019) Seker, Murat; Ekinci, Neslihan; Gür, Engin; İpek, AhmetAroma yapısı sert çekirdekli meyvelerin kalite özelliklerinin degerlendirilmesinde ve tüketici begenisinin kazanılmasında agırlıgını giderek arttıran önemli bir faktördür. Ülkemizin yerel genotiplerinden olan beyaz nektarinler, meyvelerde aroma olusumu ve gelisimi, biyokimyasal sentez süreci ve genetik mekanizmaları degerlendirmek açısından son derecede elverisli genotiplerdir. Aromaya iliskin özellikler meyvecilikte en karmasık karakterlerin basında gelmektedir. Genetiksel oldugu kadar çok sayıda çevre kosulundan da etkilenebilmektedir. Bu özelligin hem moleküler genetik hem de kromatografik yöntemlerle incelenmesi çok az sayıdaki arastırma çerçevesinde ele alınmıstır. Çok yıllık meyve türleri içinde model tür olan seftali ve nektarinlerinlerde aromanın detaylı bir sekilde incelenmesi önemli bir arastırma konusudur ve diger meyve türleri için de örnek olusturmaktadır. 2015-2019 yılları arasında yürütülen ve TÜBITAK tarafından desteklenen bu arastırma projesinde seftali ve nektarinlerde aroma biyosentezinde rol alan genlerin tam uzunluktaki transkiptleri RACE (Rapid Amplification of cDNA Ends) yöntemi ile elde edilmis, ilgili genlerin ifadeleri meyve gelisimi ve olgunlasma süresince qPCR ile belirlenmistir. PpLOX1, PpLOX2, PpLOX3 ve PpLOX4 genleri; PpHPL1 geni; PpADH1, PpADH2 ve PpADH3 genleri ve PpAAT1 genlerinde anlatım çalısmaları yapılmıstır. Aynı süreçlerde kromatografi teknikleri ile aromatik bilesik miktarları ayrıntılı bir sekilde ortaya çıkarılmıstır. Bu çalısmalar kapsamında aroma yogunlugu ile öne çıkan Beyaz Nektarinler dikkate alınmıstır. Aroma analizlerinin yapılmasında Gaz Kromatografisi / Kütle Spektrometresi kullanılmıstır. Meyvelerde aromatik yapıyı olusturan uçucu bilesikler hassas bir sekilde belirlenmistir. Ayrıca, yapraklarda uçucu bilesiklerin degisimi de yine kromatografi teknikleri ile incelenmistir. Yapılan kromatografi analizleri ile Beyaz Nektarin, Cardinal ve Armking meyvelerinde C6 Bilesikleri, Aldehitler, Esterler, Alkoller, Ketonlar, Laktonlar, Terpenler ve Diger Bilesikler gruplarına giren aromatik bilesiklerin meyve gelisimi ve olgunlasması süresince degisimi irdelenmistir. Bu süreçte linoleik asit ve linolenik asit yag asitlerinin degisimi de degerlendirilmis; hexane, hexanal, ethyl acetate, hexyl acetate, benzaldehyde, ?-octalactone, ?-decalactone, ??decalactone bilesiklerinin sentez reaksiyonlarının öncül yag asitleri oldukları kuvvetli korelasyon iliskileri ile ortaya çıkarılmıstır. Çalısmadan elde edilen bulguların basta Prunus genetigi ve ıslah çalısmaları olmak üzere, aroma biyokimyası için de önemli sonuçlar ortaya koyacagı düsünülmektedir.Öğe Üvez (Sorbus domestica L) Meyvesi Pomolojik Özelliklerinin Belirlenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-06-29) Gür, Engin; Kartal, TubaÜvez (Sorbus domestica L.) kışın yaprağını döken, farklı yükseklikte (3-25 m) boylanabilen, Gülgiller (Rosaceae) familyasına ait çalı yada orman ağaçlarıdır. Ülkemizde üvezin bölgelere göre farklı türlerine rastlanmaktadır. 2019-2020 yılı üretim sezonunda yapılan bu çalışmada Tokat ilinde üretici bahçesinden temin edilen insan sağlığı açısından birçok olumlu etkiye sahip olan üvezin ham ve olgunluk evresinde pomolojik özellikleri belirlenmiştir. Sorbus domestica meyvelerinin pomolojik analizinde meyve ağırlığının ham iken 23,23 g ağırlığındayken olgunlaştıktan sonra 18,23 grama düşmüştür. Elde edilen verilere göre ham evresindeki üvez meyvesinin ortalama meyve ağırlığını 23,23 g olgunlaştıktan sonra ise 18,23 g olarak ölçülmüştür. Ham evresindeki meyvelerin ortalama meyve boyu 32,65 mm, meyve eni 34,65 mm; olgunlaşan meyvelerin ortalama meyve boyu 29,25 mm ve meyve eni 29,99 mm olduğu gözlemlenmiştir. Ham olan meyvelerin SÇKM, pH, TEA değerleri olgun meyvelere göre daha yüksek değerlere sahip olduğu yapılan çalışma sonucunda saptanmıştır. Meyve olgun iken ham evresine göre pomolojik değerlerinde azalma görülmüştür.