Yazar "Güngör, Selen" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çocukların vücut ağırlığı ve görünümleri ile iştahları hakkındaki ebeveyn değerlendirmelerinin nesnel ölçütlerle ilişkisi?(2014) Peker, Emel; Topaloğlu, Naci; Şahin, Erkan Melih; Eşsizoğlu, Ertan; Uludağı, Ayşegül; Güngör, Selen; Ağaoğlu, HasretAmaç: Ebeveynlerin çoğunun çocuklarının vücut ağırlığı ya daiştahları ile ilgili endişelerinin olması çok yaygın bir durumdur. Hekimler ebeveynlerin çocukları hakkındaki yargılarına güvenmezler.Bu çalışmada ebeveynlerin, çocuklarının vücut ağırlığı ve görünümleri hakkındaki görsel algısı ile iştahları hakkındaki yargılarının,çocuklarının ve kendilerinin beden kitle indeksi (BKİ) gibi nesnelölçütlerle karşılaştırmalı olarak incelenmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp FakültesiEğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıPolikliniğine Ocak-Şubat 2012 tarihleri arasında herhangi biryakınma ile başvuran, ortalama yaşları 6,4±2,8 (2-14 yaş arası)olan 150 çocuk ile anne veya babaları çalışmaya alındı. Ebeveyn ve çocukların BKİ değerleri ile çocukların yaşa göre BKİpersentilleri hesaplandı. Ebeveynlerden, çocuklarının iştahınınasıl değerlendirdikleri sorulup, çocuklarının görünümünüyaş grupları ve cinsiyete göre beden gelişimi için hazırlanmışzayıftan obeze değişen 7 setlik resimlerden uygun bulduklarıylaeşleştirmeleri istendi.Bulgular: Çocukların gerçek BKİ persentil aralıklarıyla karşılaştırıldığında, ebeveynlerin görseller üzerinden yaptığı eşleştirmelerde 55 (%36,7) çocuğun olduğundan daha zayıf değer-lendirildiği görüldü. İki değerlendirme arasındaki fark ebeveynlerinveya çocuğun cinsiyetine göre farklılık oluşturmuyordu ve çocuğunyaşı, ebeveyn eğitimi veya BKİ değeri ile korele değildi.Sonu ç: Ebeveynlerin çocuklarının vücut ağırlığı ve iştahı hakkındaki algıları ve değerlendirmeleri çocuğun durumunu nesnelolarak yansıtmamaktadır. Ebeveynlerle çocukların vücut ağırlığı veiştahları hakkında konuşmak çocuk sağlığı danışmanlığının temelparçalarından biri haline getirilmelidir.Öğe Primer hipertansiyon hastalarında düzenli egzersizin kan basıncı regülasyonuna etkisi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2014) Güngör, Selen; Uludağ, AyşegülAmaç: Bu araştırmada, tanı konmuş ve antihipertansif ilaç kullanan primer hipertansiyon hastalarında, yürütülmekte olan bakımlarına eklenecek düzenli fiziksel egzersize yönelik bireyselleştirilmiş eğitim, danışmanlık ve motivasyonel görüşme uygulamasından oluşan yaşam tarzı değişikliği girişimi ile kan basıncı kontrolü açısından elde edilecek yararı belirlemek amaçlanmıştır. Düzenli fiziksel egzersiz danışmanlığı önerilerine uyum ölçülecek, günlük ortalama kan basıncı ölçümleri ile de bunun kan basıncı değerlerine etkisi belirlenecektir. Yöntem: Randomize, kontrollü, girişimsel desendeki araştırmamıza 87 çalışma, 86 kontrol hastası olmak üzere toplam 173 hasta alındı. Çalışma grubuna fiziksel egzersiz eğitimi verildi. Çalışma grubu hastalarına ilk hafta ve sonrasında aylık telefon görüşmeleri ile egzersiz yapmaları hatırlatıldı. Hastaların başlangıç ve 3 aylık çalışma sonundaki boy, kilo, bel çevresi ve kalça çevresi ölçümleri ile 24 saatlik ambulatuar kan basıncı ölçümleri karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmamıza kadın katılımcıların yaş ortalaması 55,2 ± 5,7 ve erkek katılımcıların yaş ortalaması 56,1 ± 6,9 idi. Katılımcıların 35'i erkek, 138'i kadındı. Çalışma grubunda egzersiz eğitimi sonrası bel çevreleri - 1,1 ± 1,5 cm, kalça çevresi - 0,9 ± 1,0 cm ve beden kitle indeksi -0,6 ± 0,8 kg/m2 azaldı ve giriş ve çıkış değerleri arasında anlamlı fark vardı (p<0,001). Bu hastaların çalışma sonu ambulatuar sistolik kan basıncı ölçümlerinde -2,9 ± 10,2 mm Hg'lık diyastolik kan basıncı ölçümlerinde -2,3 ± 7,6 mm Hg'lık azalma vardı ve aralarında anlamlı fark vardı (p<0,001). Çalışmada kontrol grubunun çıkış ölçümlerinde bel çevresi 0,1 ± 1,3 cm, kalça çevresi 0,1 ± 1,2 cm ve beden kitle indeksleri 0,13 ± 0,8 kg/m2 arttığı saptandı. Kontrol grubunun çalışma sonunda ambulatuar sistolik kan basıncı ölçümlerinde 3,2 ± 9,3 mm Hg ve diyastolik kan basıncı ölçümlerinde 2,3 ± 6,9 mm Hg artma oldu. Sonuç: Düzenli fiziksel egzersiz hipertansif hastaların kan basınç değerlerinde düşme sağlamaktadır. Yaşam tarzı değişikliği özellikle kronik seyirli hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde etkili bir yöntemdir. Yaşam tarzı değişiklikleri sağlık hizmetlerinin sunumunda tedavide ilk aşamada yer almalıdır. Anahtar kelimeler: Hipertansiyon, fiziksel egzersiz, ambulatuar kan basıncı, yaşam tarzı değişiklikleri