Yazar "Gümüş, Begüm Aygen" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A case of metoclopramide-induced oculogyric crisis in a schizophrenic patient under anticholinergic therapy(2022) Ertekin, Hülya; Gümüş, Begüm AygenIntroduction: Oculogyric crisis (OGC) is a dystonic reaction characterized as conjugate and typically upward deviation of the eyes lasting from seconds to hours which is seen as an uncommon neurologic manifestation. Metoclopramide is a prokinetic agent that is frequently prescribed in the treatment of nausea, vomiting prophylaxis, and vomiting. One of the side effects after metoclopramide treatment is acute dystonic reactions.Case Presentation: We report a case of metoclopramide-induced OGC despite the anticholinergic treatment in patient diagnosed with schizophrenia.Conclusions: Metoclopramide-induced OGC and other acute dystonic reactions may be more frequent than expected. Therefore, clinicians should monitor patients closely during treatment with metoclopramide and necessary precautions should be taken for these reactions.Keywords: Metoclopramide, oculogyric crisis, side effect, schizophreniaÖğe COVID-19 kliniğinde yatarak takip edilen hastaların anksiyete ve depresif belirti düzeylerinin klinik seyir ile ilişkisi(2022) Gümüş, Begüm Aygen; Şevik, Ali EmreGiriş ve Amaç: Pandemi sürecinin psikososyal etkileri ve multisistemik bir hastalık olarak değerlendirilen COVID-19 enfeksiyonunun merkezi sinir sistemine olan direkt ve dolaylı etkileri, psikiyatrik hastalıkların etiyolojisinde inflamasyonun rolü ile ilgili yapılan çalışmalar, COVID-19 enfeksiyonunda psikiyatrik belirtilerin taranmasının önemine işaret etmektedir. Bu çalışmada COVID-19 enfeksiyonu tanısı ile yatarak tedavi edilen hastaların yatışlarının ilk günündeki anksiyete ve depresif belirti düzeylerinin COVID-19 hastalık şiddetinin artışı ile ilişkili olup olmadığının araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmamız, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi COVID-19 kliniğinde 14.06.2021-14.09.2021 tarihleri arasında yatarak takip edilen kronik psikiyatrik hastalık tanısı ve halen kullanmakta olduğu psikiyatrik tedavi olmayan 64 hasta ile tamamlanmıştır. Yatışlarının ilk gününde hastaların sosyodemografik ve klinik verileri, laboratuvar değerleri (lökosit, nötrofil, trombosit, lenfosit, CRP) kaydedilmiş ve Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri (STAI), Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HDDÖ), Standardize Mini Mental Test (SMMT), COVID-19 Algısı Ölçeği (CAÖ), COVID-19'un Kontrolü Algısı Ölçeği (CKAÖ) uygulanmıştır. Klinik seyir, hastane bilgi sistemi üzerinden takip edilmiştir, Sağlık Bakanlığı Kılavuzuna göre hastalık şiddeti artan hastalar, COVID-19 klinik seyrinde kötüleşme olan hasta grubunu oluşturmuştur. Bulgular: Çalışmaya COVID-19 kliniğinde yatarak takip edilen, hafif-orta şiddette pnömoni tanısı olan 64 hasta alınmıştır. Hastaların %35,9'u (n=23) kadın, %64,1'i (n=41) erkekti ve yaş ortalaması 56,50±16,02 yıldı. Hastaların %39,1'inde (n=25) COVID-19 kliniğinde kötüleşme olduğu, COVID-19 kliniğinde kötüleşme olan hastaların STAI- Sürekli Anksiyete puanlarının (p=0,002) ve STAI- Durumluk Anksiyete puanlarının (p=0,026) COVID-19 kliniğinde kötüleşme olmayan hastalara göre anlamlı olarak daha yüksek olduğu görülmüştür. HDDÖ puanlarında ise anlamlı farklılık saptanmamıştır. STAI ve HDDÖ puanlarının hastanede yatış süresi ile STAI- Durumluk Anksiyete puanlarının ise sistemik inflamatuar yanıt indeksi (SII= trombositXnötrofil/lenfosit) ile istatistiksel olarak anlamlı düzeyde pozitif korelasyonu olduğu; STAI- Sürekli anksiyete puanlarının kadın cinsiyet, eğitim durumu ve tanımlanan ekonomik durum, hastanede yatış öyküsü ile; HDDÖ puanlarının eğitim durumu ve tanımlanan ekonomik durum ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Sonuç: COVID-19 pandemisi sürecinde psikiyatrik belirti ve sendromların yaygınlığı artmıştır ve çalışmamızın sonuca göre durumluk ve sürekli anksiyete düzeyleri COVID-19 hastalık şiddetinin artışı ile ilişkili görünmektedir. Psikiyatrik belirtilerin erken dönemde tespit edilmesi, erken müdahalelerin uygulanabilmesi, psikiyatrik hastalık gelişiminin önlenmesi ve COVID-19 prognozu açısından önemli görünmektedir. Psikiyarik belirtilerin daha geniş bir popülasyonda diğer klinik değişkenlerle birlikte uzunlamasına takiple değerlendirilmesi gerekmektedir.Öğe Longitudinal evaluation and treatment compliance of patients with mood disorders treated with electroconvulsive therapy(2021) Gümüş, Begüm Aygen; Ertekin, HülyaIntroduction: The aim of this research was to evaluate the demographic characteristics, diagnosis, treatment compliance and follow-up of outpatient clinic patients who had undergone electroconvulsive therapy for the treatment of mood disorders. Methods: This retrospective study has been conducted based on inpatient and outpatient clinical records of mood disorders patients who were treated with ECT between 2015-2018 in Department of Psychiatry Faculty of Medicine in University of Onsekiz Mart, Çanakkale Turkey. Results: The distribution of study population were classified as bipolar disorder patients [50% (n=5) in manic episode, 30% (n=3) in depressive episode, and 20% (n=2) in mixed episode] and 35% (n=7) of the depressive disorder patients had depression with psychotic symptoms, 60% (n=12) had depression without psychotic symptoms, and 5% (n=1) had catatonic depression. During the evaluation for the reasons of electroconvulsive therapy, the need for rapid response was most important requirement in depression patients, and agitation excitation treatment was most important requirement in bipolar disease patients. During follow-up 55% (n=11) of the depression patients continued their outpatient visits regularly after discharge, and the mean follow-up period was 14.10 months while 70% (n=7) of the bipolar disease patients had continued their outpatient visits regularly after discharge. The mean follow-up period was 11 months. Conclusion: Electroconvulsive therapy may be an important factor that increases treatment compliance for patients with mood disorders.