Yazar "Ekinci, Hüseyin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 14 / 14
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bozcaada Toprakları- I (İklim -Jeoloji-Topoğrafya)(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-12-25) Ekinci, Hüseyin; Yiğini, YusufBozcaada bağları ve şaraplarıyla ünlü, Ege denizinin kuzey-doğusunda ve Marmara bölgesinin güney-batısında yer alan bir Ege adasıdır. Türkiye'nin Gökçeada ve Marmara adasından sonra üçüncü büyük adasıdır. Adanın tarımsal ana ürününü üzüm ve az miktarda tahıl, baklagiller ve diğer meyve ağaçları oluşturur. Ada'yı bu kadar özel kılan terroir'dır. Fransızca bir kelime olan terroir, toprak, iklim ve topografik özelliklerin, insan etkisi ile birlikte bağcılığa ve ürün kalitesine etkisini incelemektedir. Yürütülen çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın I. Bölümünde, Bozcaada’nın sadece iklim, jeoloji ve topoğrafik özellikleri, II.bölümünde toprak haritalaması ve toprak özellikleri, III. bölümünde ise terroir ve bağcılık açısından değerlendirilmesi incelenmiştir. Detaylı toprak etüd çalışması ile Bozcaada topraklarının seri düzeyinde ayrıntılı toprak haritası hazırlanmıştır. Bu çalışma, detaylı toprak haritası ve çeşitli toprak özellikleri ile bağcılığa yönelik bir uygunluk değerlendirmesi olmak üzere iki ana sonuca sahiptir. Ancak, bu bölümde Bozcaada’nın iklim, jeolojik ve özellikle topografik ( eğim, yükseklik, bakı-yöney) özellikleri ile topoğrafik nemlilik indeksi incelenmiştir.Öğe Çan (Çanakkale) Yöresi Bazı Büyük Toprak Gruplarının (1938) Özellikleri Ve Sınıflandırılması(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018-12-28) Pamuk, Ali; Ekinci, HüseyinBu çalışma, Çan (Çanakkale) yöresinde toprak-su haritalarında yaygın olarak yer alan büyük toprak gruplarının önemli özelliklerini ortaya koymak ve sınıflandırmak amacıyla yapılmıştır. Bunlar; Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları, Kahverengi Orman Toprakları, Kolüviyal ve Alüviyal Topraklar ile Rendzinalardır. Farklı fizyografik ünitelerde yer alan söz konusu toprakları temsil edebilecek noktalarda 5 adet toprak profili açılmıştır. Morfolojik incelemesi yapılan toprak profillerinden laboratuvar analizleri için horizon esasına göre 25 adet toprak örneği alınmıştır. İncelenen toprak profillerinin üçünün (profil 1,2,3) üst horizonlarında organik madde %5’in üzerinde diğer ikisinde ise %2’nin üzerindedir. Tüm profillerin gövdelerinde kireç çok düşük olup pH nötr civarındadır. Kil içerikleri 3 ve 4 nolu profillerde %40 civarında, diğer profillerde ortalama olarak %20-25 arasındadır. Yarayışlı demir (Fe), mangan (Mn) ve bakır (Cu) içerikleri yeterli seviyede ancak çinko (Zn) içerikleri genellikle düşük bulunmuştur. İncelenen profillerden 2 ve 4 no’lu profiller Toprak Taksonomisine göre Mollic Haploxeralfs, 1 no’lu profil Typic Haploxerolls, 3 no’lu profil Cumulic Humixerepts ve 5 no’lu profil de Fluventic Haploxerolls olarak sınıflandırılmıştır.Öğe Çanakkale Koşullarında Andezitlerde Toprak Oluşumu(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021-06-30) Ekinci, Hüseyin; Yüksel, AykutÇanakkale’nin Çan (Muratlar Köyü) ve Ayvacık (Bektaş Köyü) İlçelerinde yürütülen bu çalışma, yörede yaygın olarak bulunan andezitik kayaçlar üzerinde oluşmuş iki toprak profilinin fiziko-kimyasal ve minerolojik özelliklerini incelemek amacıyla yapılmıştır.Toprak örneklerinde fiziksel ve kimyasal analizler ve bazı mineralojik analizleri (XRD, SEM-EDX ve major oksit) yapılmış ve kimyasal ayrışma indeksi –CIA, plajioklas alterasyon indeksi – PIA ve SİO2/Al2O3 gibi bazı ayrışma oranları hesaplanmıştır Profil 1 yüzeyde kumlu kil tın, yüzey altında ise kil tın - kil, profil 2 ise genellikle kil tın ve kil bünye sınıfındadır. Profil 1 de CIA ve PIA ayrışma indeksleri profil 2 ye göre çok yüksek bulunmuştur. Buna göre feldspatların optimum ayrışma değerine yaklaştığı ve ileri derecede bir ayrışmanın gerçekleştiği saptanmıştır. Belirlenen yüksek değerdeki ayrışmada hidrotermal alterasyon etkili olmuştur. X-Işını difraksiyon (XRD) analiz sonuçlarında profil 1de yüzey horizonlarında kaolinit belirlenmiş, profilin alt katlarında ise yüksek oranda montmorillonite rastlanmıştır. Profil 2 de başat mineraller olarak özellikle feldspatlar ve muskovit belirlenmiştir. Çalışma sonuçları, profil 1’in profil 2 ye göre ileri derecede ayrışma gösteren, daha farklı horizonlara sahip yaşlı bir profil olduğunu göstermektedir. Toprak profilleri toprak taksonomisine göre sırasıyla Ultic Haplustalf ve Mollic Haploxeralf, WRB sınıflamasına göre ise Leptic Luvisol (chromic clayic) ve Leptic Luvisol (chromic) olarak sınıflandırılmıştır.Öğe Çanakkale Umurbey Ovası topraklarının erozyona duyarlılığının mevsimsel değişimi(2014) Parlak, Mehmet; Yiğini, Yusuf; Ekinci, HüseyinToprağın erozyona duyarlılığı, yağış veya yüzey akışla toprağın parçalanmaya direncidir. ÇanakkaleUmurbey Ovası topraklarının erozyona duyarlılığını (K faktörü) ıslak eleme ve Wischmeier ve Smith (1978)abağının eşitliği kullanarak belirlemek için dört mevsimde 17 toprak serisinden yüz ey örnekleri alınmıştır. Kfaktörleri ve agregat stabiliteleri bakımından mevsimler arasındaki farkın karşılaştırılması tekrarlanan ölçümlüdeneme düzeninde varyans analizine göre yapılmıştır. Farklı mevsimlerde alınan toprakların agregat stabilitesideğerleri (%2.76 ile %4.35) düşük, K faktörü değerleri ise 0.20 ile 0.30 arasında (fazla aşınabilir topraklar)saptanmıştır. Toprakların agregat stabilitesi değerlerini yükseltmek ve K faktörü değerlerini düşürmek içintoprak koruyucu yöntem olarak bitkisel yöntemlere ağırlık verilmeli özellikle organik madde toprağa ilaveedilmelidir.Öğe Çanakkale Yöresindeki Granitik Toprakların Genesisi ve Bazı Özellikleri(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2021-06-30) Ekinci, Hüseyin; Tunç, UğurBu çalışmada Namazgah (Yenice), Evciler (Bayramiç) ve Uluköy (Ezine) Köyü civarında granitler üzerinde oluşmuş üç adet toprak profili incelenmiştir. Bu çalışmada, farklı bölgelerden açılan toprak profillerinden alınan toprak numunelerinin kimyasal analizleri fiziksel analizleri, oksit analizleri, mineralojik (SEM, XRD) analizleri yapılarak açılan profile ait toprakların özelliklerinin belirlenmesi, topoğrafik değişimlerin ve farklılıkların granit kayaçların üzerinde oluşan toprağa ve bu toprakların sınıflandırılması üzerine olumlu ve olumsuz etkilerinin incelenerek ortaya koyma gayesi ile yapılmıştır. Toprak profillerinde genel olarak tınlı kum ve kumlu bünyenin baskın olduğu görülmüştür. Toprak asitliği (pH) genellikle 5 ile 6,9 arasında değişmekte olup asidik ve hafif asidik olarak tespit edilmiştir. Katyon değişim kapasitesi (KDK) değerleri kum içeriğinin yüksek olması nedeni ile düşüktür. İncelenen topraklarda X-Işını difraksiyon (XRD) analiz sonuçlarına göre, kuvars ve feldispatlar dominant minerallerdir. Toprak profillerinde toprak oluşumunun incelenmesinde SiO2/Al2O3 gibi ayrışma oranları ve kimyasal alterasyon indeksi (CIA) gibi indeksler kullanılmıştır. Bu indekslere göre, en yüksek kimyasal ayrışma indeksi 66 olarak bulunmuştur. Araştırma profilleri, analiz sonuçlarına ve morfolojik gözlemlere bağlı olarak toprak taksonomisi ve WRB sınıflandırma sistemine göre sınıflandırılmıştır. Toprak taksonomisine göre profil 1 ve 2 Entisol, profil 3 ise Inceptisol ordolarında, WRB sistemine göre profil 1 ve 2 Arenosol, profil 3 ise Cambisol referans toprak gruplarında sınıflandırılmıştır.Öğe Ekim nöbetinde kullanılan farklı örtü bitkilerinin toprak organik maddesi ve strüktürü üzerine etkilerinin belirlenmesi(2005) Kavdır, Yasemin; Ekinci, Hüseyin; Turhan, Hakan[Abstract Not Available]Öğe Geyikli Yöresi (Çanakkale) Topraklarının Bazı Fizikokimyasal Özellikleri, Sınıflandırılması ve Verimlilik Durumunun İncelenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017-12-26) Ekinci, Hüseyin; Uyanık, SertaçBu çalışma, Çanakkale ili Geyikli yöresi zeytinlik alanlarında yürütülmüştür. Bu amaçla Geyikli zeytin alanlarını temsilen 3 adet toprak profili incelenmiştir. Arazi çalışmaları sonucu incelen 3 adet toprak profilinin morfolojik tanımlaması yapılmış, horizon esasına göre alınan toprak örneklerinde bazı fiziksel ve kimyasal analizler yapılmış ve verimlilik bakımından değerlendirmeleri yapılarak söz konusu topraklar sınıflandırılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, incelenen profillerin azot (N),fosfor(P) ve potasyum(K) içerikleri bakımından genellikle yeterli seviyede olduğu saptanmıştır. Mikro element miktarlarının çinko (Zn) ve demir (Fe) haricinde genellikle yeterli olduğu bulunmuştur. 1 no’lu profil Psamment Haploxeralf, 2 no’lu profil Typic Xerorthents ve 3 no’lu profil ise Fluventic Haploxerepts olarak sınıflandırılmıştır.Öğe Kavak deltası (Saros Körfezi) flora ve avifaunası özellikleri, halofit- toprak ilişkisi ve kıyı kumul değişiminin uzaktan algılama ve CBS ile haritalanması(2008) Özcan, Hasan; Uysal, İsmet; Tosunoğlu, Murat; Sümer, Ali; Erginal, A. Evren; Kelkit, Abdullah; Ekinci, Hüseyin[Abstract Not Available]Öğe Meriç Nehri (Türkiye) Teraslarında Oluşan Toprakların Bazı Profil ve Verimlilik Özelliklerinin Belirlenmesi#(2019) Yüksel, Orhan; Ekinci, HüseyinBu çalışma, Meriç Nehri’ne farklı uzaklık ve yükseklikte yer alan alüviyal teraslar üzerinde oluşmuştoprakların bazı profil ve verimlilik özelliklerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Meriç nehrine dikeykonumda ve farklı uzaklıklarda yer alan dört farklı noktada açılan toprak profillerinin horizon tanımlamasıyapılmıştır. Söz konusu profillerden 28 adet bozulmuş toprak örneği alınarak bu örneklerde bazı fizikselve kimyasal analizler yapılmıştır. Profil 1 (P1), profil 3 (P3) ve profil 4 (P4)’ün bulunduğu arazilerde çeltiktarımı yapılırken, profil 2 (P2) çok uzun süreden beri mera olarak kullanılan bir arazi üzerindeincelenmiştir. Araştırma topraklarının organik madde içerikleri genel olarak “az” ve “çok az” olarakbulunmuştur. En yüksek organik madde değeri P2 de A1 horizonunda (%3,22) ve profil 4 de Aphorizonunda (%2,09)’dır. Toprakların pH değerleri genel olarak “hafif asit” ve “nötr” karakterde olupkireç içerikleri P2 de “kireçli”, diğer profillerde “az kireçli” sınıfındadır. Araştırma örneklerinde P2’detuzluluk sorununa rastlanmıştır. Bu profilde horizonların EC değeri A1 horizonunda 6,51 dS m-1 olarakbulunmuştur. Aynı şekilde bu horizonda Na içerikleri de çok yüksek bulunmuştur. P2, topoğrafik olarakdiğer profillere göre daha çukur bir konumda olup yılın önemli bölümünde su altında kalmaktadır. Bunedenle P2 genellikle yaş olup redoksimorfik özelliklere, yüksek kil içeriğine ve buna bağlı olarak fenadrenaj koşullarına sahiptir. P1, nehire en yakın konumda olup kum içeriği diğer profillere göre yüksektir.Katyon değiştirme kapasitesi (KDK) kil içeriğine bağlı olarak profil 2 de en yüksek, P1 de ise en düşüktür.Profillerde yarayışlı besin elementi içerikleri alt katmanlara doğru azalma göstermekle birlikte profillerinüst katmanlarında fosfor (P), demir (Fe), bakır (Cu), mangan (Mn) ve çinko (Zn) içerikleri “yeterli”bazılarında “fazla” düzeydedir. Buna karşın potasyum (K) içeriği sadece P2 de “yeterli”, diğerhorizonlarda “az” düzeyde bulunmuştur.Öğe Suluca (Lapseki-Çanakkale) Katenasında Toprak Özellikleri ve Taksonomik Değişim(2021) Sivrikaya, Gamze; Ekinci, HüseyinBu çalışmada Suluca-Kocaveliköy (Lapseki-Çanakkale) katenasında beş adet toprak profili incelenmiştir. Farklı rakım ve topoğafyada yer alan toprak profillerinin morfolojik tanımlaması yapılarak, her bir horizondan toprak örnekleri alınmıştır. Çalışma, toprak örneklerinde fiziksel, kimyasal ve bazı minerolojik (XRD, SEM, oksit) analizler yapılarak önemli özelliklerinin saptanması, katenasal farklılıkların toprak oluşu ve sınıflandırılmasına etkisinin ortaya konulması amacıyla yapılmıştır. Laboratuvar analizi sonuçlarına göre toprak profillerinde genel olarak kumlu kil ve kil tekstür sınıfının baskın olduğu görülmüştür. Toprak asitliği (pH) genellikle hafif alkalin olarak bulunmuştur. Organik madde içeriğinin % 0,13-15,9 arasında olduğu belirlenmiştir. Katyon değişim kapasitesi (KDK) değerleri 12,60-43 cmol kg-1 arasında bulunmuştur. Toprak profillerinde toprak oluşumunun incelenmesinde SiO2/Al2O3 gibi ayrışma oranları ve kimyasal alterasyon indeksi (CIA) gibi indeksler kullanılmıştır. Bu indekslere göre, en yüksek kimyasal ayrışma değeri 83 olarak bulunmuştur. İcelenen profiller, analiz sonuçlarına ve morfolojik gözlemlere bağlı olarak toprak taksonomisi ve WRB sınıflandırma sistemine göre sınıflandırılmıştır. Toprak proilleri toprak taksonomisine göre entisol, inceptisol, mollisol ve vertisol ordolarında, WRB sistemine göre ise calcisols, phaozems, leptosols, vertisols ve cambisols referans toprak gruplarında sınıflandırılmıştır.Öğe Tepearası - Eskiköy (Köyceğiz) Yöresi Topraklarının Detaylı Toprak Etüt Haritalanması - Sınıflandırılması ve Drenaj Sorunları(2016) Çelimli, Süleyman Kamil; Ekinci, HüseyinBu çalışmada Tepearası - Eskiköy ovasında bulunan çalışma alanı topraklarının detaylı toprak etüt haritalanması ve bitki besin elementleri yönünden değerlendirilmesi yapılmıştır. Çalışma alanı 1200 da dır. Toprak etüt ve haritalama metodolojisine uygun olarak ön büro, arazi, laboratuar ve ikinci büro çalışmaları yapılmıştır. Çalışmada topografik haritalar ve google earth görüntülerinden yararlanılmıştır. Çalışma alanında 10 adet toprak profili açılmış ve 3 adet toprak serisi saptanmıştır. Bu toprak serileri Boynuzbükü Serisi (B), Mezarlık Serisi (M) ve Tepearası Serisi (T)\"dir. Çalışma alanında en yaygın seri Tepearası Serisi (T)\"dir. Toprak taksonomisine ve WRB\"ye göre sınıflandırma yapılmıştır. Bu toprak serilerine ait fazlar belirlenmiş ve toprak haritası oluşturulmuştur. Çalışma alanında taban suyu gözlemleri yapılmış ve yorumlanmıştır. Ayrıca bitki besin elementi analizi yapılmış ve değerlendirilmiştir.Öğe The influence of clay content, organic carbon and land use types on soil aggregate stability and tensile strength(TUBITAK, 2004) Kavdir, Yasemin; Özcan, Hasan; Ekinci, Hüseyin; Yi?ini, Yusuf; Yüksel, OrhanSoil tensile strength (TS) and aggregate stability (AS) values can be used as indicators of soil structural quality. The objective of this study was to determine the influences of land use types, soil carbon and clay contents on soil structure. Soil samples were collected from 51 different locations from the Kumkale Basin in Çanakkale in April and July 2003. A global positioning system (GPS) was used to determine the coordinates of sampling points. TS, AS, soil organic carbon (SOC), and clay contents were determined. Results of soil analysis and coordinates of sampling points were transferred to the Arc View geographical information systems (GIS) program. Multiple regression analysis showed that TS was positively related (r2 = 0.89 and 0.92 in April and July, respectively) to clay content when SOC was high. The water stable aggregates in pasture soils were approximately 10 times more water stable than those in other agricultural soils in the region. In general, wet AS was more sensitive to cropping and management systems than TS. Soil AS rose with increasing soil SOC content while TS of soil aggregates was mostly influenced by clay content. However, the effect of clay content on aggregate TS rose with increasing SOC conten.Öğe Trace metal fractions, sources, and risk assessment in sediments from Umurbey Stream (Çanakkale?Turkey)(Springer, 2021) Eren, Sadiye Tuğçe; Sungur, Ali; Ekinci, HüseyinTrace metal contamination has become a worldwide problem for aquatic systems, as sediments act as a sink for trace metals. This study was conducted to assess geochemical fractions, sources and potential risks of trace metals (Cd, Cr, Cu, Ni, Pb, and Zn) in sediments of Umurbey stream (Canakkale-Turkey). Sediment samples were taken from seven different locations of Umurbey stream. Aqua regia wet digestion procedure was applied to determine total contents of trace metals and BCR sequential extraction procedure was applied to determine geochemical fractions of trace metals. Trace metal total values were ordered as Zn > Pb > Cr > Cu > Ni > Cd. Just because of topography, geology, and agricultural practices, S4, S5, S6, and S7 sampling points had greater total trace metal concentrations than the other locations. Potential mobility of trace metals in sediment samples was ordered as Cd (62.1%) > Zn (60.8%) > Pb (54.8%) > Cu (46.1%) > Cr (43.0%) > Ni (29.7%). Cd, Zn, Pb, and partially Cu were encountered mostly in mobile phases. Multivariate analyses revealed that pollution in sediment samples was originated from not only anthropogenic but also natural factors. Except for Zn, trace metal concentrations were found to be at tolerable levels of biota. When the contamination factor and risk assessment code results were assessed together, it was observed that Cd, Zn, and partially Pb were weakly adsorbed onto sediments, thus might pose risks on environment in the long run.Öğe Using soil urease enzyme activity as soil quality indicator for reflecting fire influence in forest ecosystem(2009) Çetin, Sema Camci; Ekinci, Hüseyin; Kavdir, Yasemin; Yüksel, OrhanSoil enzyme activities are widely accepted as sensitive indicators of ecological disturbance. This study investigated the effects of forest wildfires on soil urease activity (involved in N cycle) and selected soil chemical properties (total Nitrogen, ammonium nitrogen, organic carbon, C: N ratio and cation exchange capacity) in four different fire-altered forest ecosystems in Canakkale, Turkey. The wildfires occurred 12, 8, 2 years and 2 weeks before soil sampling (Cumali, CU; Gelibolu, GB; Kesan, KS; and Lapseki, LP; respectively). Except recently burned site (LP), other sites showed the similar trends for all measured soil properties. LP site differs from the others due to having different plant community. C: N ratios were higher in burned sites than unburned sites whereas CEC were lower in burned sites than unburned sites. Soil organic C., total N and NH4-N contents decreased in CU, GB and KS sites and increased in LP site. The t test (2 tailed) showed that burning significantly decreased soil organic C in GB and KS sites (P< 0.05), total nitrogen content in GB site (P<0.01) and soil NH4-N content in KS site relative to unburned-burned soils. Soil urease enzyme activities were higher in unburned soils in GB, KS and LP sites; however, burning significantly (P<0.05) decreased soil urease activity in GB and KS sites. Also, CEC and soil urease activity was positively correlated (0.859, P<0.1) in burned soils. The results showed that soil urease enzyme activity showed a better explanation for discriminating fire effect.