Yazar "Coşkun, Baver" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ayvacık'ta (Çanakkale) koyunlarda Coxiella burnetii infeksiyonunun seroprevalansının belirlenmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2016) Coşkun, Baver; Çelik, KemalÇalışmada bakteriyel enfeksiyon olan Q humması'nın Ayvacık bölgesindeki koyunculuk işletmelerinde prevalansının ve prevalans üzerine etkili olabilecek faktörlerin etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Kan örnekleri 2014 yılında Mayıs – Haziran ayları arasında Çanakkale ili Ayvacık ilçesine bağlı toplam 7 bölgede (köy ve mera), koyun yetiştiriciliği yapılan 12 işletmedeki 238 farklı yaştaki sakız ırkı koyundan elde edilmiştir. Sürüdeki örnek alınacak hayvanların belirlenmesinde kene enfestasyonu yönünden pozitif olan hayvanlar öncelikli kabul edilmiştir. Çalışmada 239 serum örneği içerisinden enfeksiyonun epidemiyolojisinde etkili olduğu düşünülen faktörlere göre dengeli bir dağılım oluşturmak için 179 serum analiz için seçilmiştir. Serolojik yöntem olarak ELISA (CHEKIT Q-Fever) kullanılmıştır. Serum örneklerinden elde edilen serolojik bulgulara göre enfeksiyonun Ayvacık ilçesindeki genel prevalansı %20.1 bulunmuştur. Kan örneği alınan işletmelerdeki koyunlarda saptanan kene örneklerinin tür teşhisine yönelik parazitolojik incelemeler sonucunda tüm kenelerin Rhipicephalus sanguineus türüne ait olduğu belirlendi. Kene mücadelesi, yaş ve doğum faktörlerinin prevalansa ve absorbsiyon değerine etkisi istatistiki olarak önemsiz düzeyde gerçekleşirken (P>0.05), sürü büyüklünün absorbsiyon üzerine etkisi önemli bulunmuştur (P=0.02). Çalışmada elde edilen bulgular benzer çalışmalarla kıyaslandığında Ayvacık bölgesinde Q humması prevalansının yüksek sayılabilecek bir düzeye sahip olduğunu göstermektedir. Kene varlığının ve mücadelesinin hastalığın epidemiyolojisinde önemli bir etkiye sahip olmayabileceğini düşündürmektedir. Özellikle işletmelerde doğum sezonlarında etken saçılımının en üst düzeye yükseldiği unutulmamalı ve gerekli yönetimsel önlemler alınmalıdır. Bu bağlamda hastalığın bölgede yayılmasında etkili olan faktörlerin tam olarak belirlenebilmesi için geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.Öğe Effects of chlorsulfuron and feed containing ascorbic acid on some serum parameters in albino rabbits(Academic Journals Inc., 2014) Uzatici, Ahmet; Coşkun, Baver; Çelik, Kemal; Duman, CanAs all around the world, pesticides are used in our country to control the harmful organisms. As is known, however, use of pesticides takes a toll on humans, animals and the environment health-wise and insensible and intensive use causes residues in food, soil, water and air. Even though the use of pesticides creates an increase in quantity product-wise, they are potential toxic materials for humans and animals. In this study, New Zealand albino rabbits (75 days old, 2 kg average live weight) were given chlorsulfuron and vitamin C through feed for 45 days, their liver enzyme activities were monitored and it was checked whether or not the liver was damaged. In the research, levels of GGT and ALK.P in the serum samples received from trial group animals were observed to be sensible in comparison to the control group (p<0.05). © 2014 Academic Journals Inc.Öğe Türk Saanen Keçisi ve Tahirova Koyunlarında Kene Enfestasyonu ve Hematolojik Değerlere Etkili Faktörler(2020) Tölü, Cemil; Coşkun, Baver; Savaş, Türkerİnsan ve hayvan sağlığını ciddi biçimde tehdit eden kenelerle ilgili çalışmalar ülkemizde sınırlıdüzeydedir. Bu çalışmada, Türk Saanen keçisi ve Tahirova koyunlarında kene tür ve enfestasyon değişimi ilekimyasal mücadelenin kene enfestasyonu ve hematolojik özelliklere etkisi irdelenmiştir. Çalışma, 40 baş TürkSaanen keçisi, 40 baş Tahirova koyunu ile yapılmıştır. Hayvanların vücutlarında bulunan keneler vücudunbölgelerine (kulak, baş, meme, bacak, gövde) göre 21 günlük aralıklarla sayılmıştır. Keneler her bir hayvantüründe 10 başlık kontrol gruplarındaki hayvanlarda sayım yapıldıktan sonra bireysel olarak toplanmıştır.Toplanan keneler plastik tüplerle laboratuvara getirilerek tür ayrımı yapılmıştır. Her bir hayvan türündeki 30başlık hayvanlarda ise, kene sayımı yapıldıktan sonra Vena jugularis’ten alınan kan örneğinde, hematolojikparametreler belirlenmiştir. Çalışmada, keçilerde kene enfestasyonu %2,5 olurken, koyunda kene enfestasyonu%2,5-20,0 arasında değişmiştir. Kene enfestasyonu yaz ve sonbahar aylarında, kış aylarından daha yüksekolmuştur. Her iki hayvan türünde de yalnızca Rhipicephalus bursa kene türü belirlenmiştir. Keçilerde kenelerkulakta toplanırken, koyunlarda vulva, kuyruk, meme ve çevresinde toplanmıştır. Keçi ve koyunlarda keneenfestasyonun hematolojik değerlere önemli bir etkisi olmamıştır. Keçi ve koyunlarda hematolojik parametreleryaş ve ölçüm günlerine göre önemli ölçüde değişmiştir (P?0,05). Akarasit uygulaması keçi ve koyunlardahematolojik özelliklerden sadece eozinofil değerlerini önemli ölçüde etkilemiştir (P?0,05). Keçi ve koyunlardaakarasit uygulaması yapılan grupta, uygulama yapılmayanlara göre daha yüksek eozinofil değeri belirlenmiştir(P?0,05). Sonuç olarak çalışma bölgesinde Türk Saanen keçisi ve Tahirova koyunlarında dikkate değer bir doğalkene enfestasyonun olmadığı ve sadece tek bir kene türü ile enfeste oldukları tespit edilmiştir. Keçiler vekoyunlarda eozinofil değerleri akarasit uygulamasına yükselerek tepki vermiştir. Çalışma sonunda, doğal keneenfestasyonun azlığı nedeniyle akarasit uygulamasının yapılmasına gerek olmadığı söylenebilir.Öğe Türk Saanen Keçisi ve Tahirova Koyunlarında Kene Yükü ile Hematolojik Değişime Etkili Faktörler(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2020-07-14) Tölü, Cemil; Coşkun, Baver; Savaş, Türkerİnsan ve hayvan sağlığını ciddi biçimde tehdit eden kenelerle ilgili çalışmalar ülkemizde sınırlı düzeydedir. Bu çalışmada, Türk Saanen keçisi ve Tahirova koyunlarında kene tür ve enfestasyon değişimi ile kimyasal mücadelenin kene enfestasyonu ve hematolojik özelliklere etkisi irdelenmiştir. Çalışma, 40 baş Türk Saanen keçisi, 40 baş Tahirova koyunu ile yapılmıştır. Hayvanların vücutlarında bulunan keneler vücudun bölgelerine (kulak, baş, meme, bacak, gövde) göre 21 günlük aralıklarla sayılmıştır. Keneler her bir hayvan türünde 10 başlık kontrol gruplarındaki hayvanlarda sayım yapıldıktan sonra bireysel olarak toplanmıştır. Toplanan keneler plastik tüplerle laboratuvara getirilerek tür ayrımı yapılmıştır. Her bir hayvan türündeki 30 başlık hayvanlarda ise, kene sayımı yapıldıktan sonra Vena jugularis’ten alınan kan örneğinde, hematolojik parametreler belirlenmiştir. Çalışmada, keçilerde kene enfestasyonu %2,5 olurken, koyunda kene enfestasyonu %2,5-20,0 arasında değişmiştir. Kene enfestasyonu yaz ve sonbahar aylarında, kış aylarından daha yüksek olmuştur. Her iki hayvan türünde de yalnızca Rhipicephalus bursa kene türü belirlenmiştir. Keçilerde keneler kulakta toplanırken, koyunlarda vulva, kuyruk, meme ve çevresinde toplanmıştır. Keçi ve koyunlarda kene enfestasyonun hematolojik değerlere önemli bir etkisi olmamıştır. Keçi ve koyunlarda hematolojik parametreler yaş ve ölçüm günlerine göre önemli ölçüde değişmiştir (P?0,05). Akarasit uygulaması keçi ve koyunlarda hematolojik özelliklerden sadece eozinofil değerlerini önemli ölçüde etkilemiştir (P?0,05). Keçi ve koyunlarda akarasit uygulaması yapılan grupta, uygulama yapılmayanlara göre daha yüksek eozinofil değeri belirlenmiştir (P?0,05). Sonuç olarak çalışma bölgesinde Türk Saanen keçisi ve Tahirova koyunlarında dikkate değer bir doğal kene enfestasyonun olmadığı ve sadece tek bir kene türü ile enfeste oldukları tespit edilmiştir. Keçiler ve koyunlarda eozinofil değerleri akarasit uygulamasına yükselerek tepki vermiştir. Çalışma sonunda, doğal kene enfestasyonun azlığı nedeniyle akarasit uygulamasının yapılmasına gerek olmadığı söylenebilir.