Yazar "Coşar, Emine" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 9qh+'liği Molar Gebelik İçin Bir Risk Faktörü mü?(2016) Güngör, Ayşe Nur Çakır; Sılan, Fatma; Kılınç, Nihal; Gencer, Meryem; Uludağ, Ahmet; Coşar, Emine; Koç, EvrimPolimorfizm olarak kabul edilen 9qh+'liğinin daha önce bazı sorunlara neden olduğunu gösteren çalışmalar olmakla birlikte molar gebelikte daha önce tanımlanmamıştır. Vakalarımız literatürdeki ilk iki 9qh+'liği ile birlikte tanımlanan molar gebelik vakası olması yönüyle önemlidirÖğe Fetal anöploidi açısından yüksek riskli gebeliklerin QF-PCR ile analizi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2013-01) Güngör, Ayşe Nur Çakır; Hacıvelioğlu, Servet; Uludağ, Ahmet; Gencer, Meryem; Uysal, Ahmet; Atik, Sinem; Coşar, Emine; Sılan, Fatma; Özdemir, Öztürk[No Abstract Available]Öğe Fetal Anöploidi Açısından Yüksek Riskli Gebeliklerin QF-PCR İle Analizi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2013) Güngör, Ayşe Nur Çakır; Hacıvelioğlu, Servet; Uludağ, Ahmet; Gencer, Meryem; Uysal, Ahmet; Atik, Sinem; Coşar, EmineKantitatif fluoresan polimeraz zincir reaksiyon (Quantitative Fluorescent Polymerase Chain Reaction, QF-PCR) yöntemi yaygın kromozom anormalliklerine yönelik yapılan düşük maliyetli, hızlı ve otomasyon sağlayan avantajlı bir prenatal tanı yöntemidir. Hastanemizde prenatal anöploidi taramasında aktif olarak kullanılmaktadır. Çalışmamızda 2011 Haziran- 2012 Temmuz ayları arasında ileri anne yaşı, ikili, üçlü yada dörtlü taramada riskli sonuç çıkan hastalar veya ailenin anksiyetesi nedeniyle başvuran hastalardan amniyosentez yapılanların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Değerlendirilen 98 hastanın ortalama yaşı 32.98’di. Hastaların 94’ünün (%95,9) amniyosentez sonucu normal, 3’ünün (%3,1) sonucu Trisomi 21 olarak değerlendirildi. Uninformatif sonuç 1 hastada görüldü. Kliniğimizde uygun hastalarda QF-PCR ile etkin olarak amniyosentez mayiinden 13,18, 21, X ve Y kromozomları taranmaktadırÖğe Gebelerin Üçlü Tarama Testi ve Gebelikte Yapılan Diğer Testler Hakkındaki Bilgi Düzeyinin Ölçülmesi(2011) Ergün, Permin; Köken, Gülengül N.; Coşar, Emine; Şahin, Figen K; Arıöz, Dağıstan Tolga; Yılmazer, MehmetAMAÇ: Bebeğin sağlığına risk teşkil edebilecek bir durumun belirlenip tedavi edilebilmesini sağlamak amacıyla gebelerin hamilelik süresince düzenli kontroller yaptırması çok önemlidir. Bu araştırmada gebelerin üçlü tarama testi ve gebelikte yapılan diğer testler hakkındaki bilgi düzeyinin ölçülmesi amaçlanmıştır. YÖNTEM: Çalışmamıza 35. gebelik haftasından büyük, araştırmayı kabul eden, ek hastalığı olmayan ve tekil gebeliği olan 250 gebe alınmıştır. Araştırma verileri anket formu aracılığıyla toplanmıştır. İstatistik hesaplamalarda ki-kare (X2) testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık ise p<0.05 kabul edilmiştir. BULGULAR: Gebelerin %37,2 si 11-14 hafta tarama testini, %40,3\"ü üçlü tarama testini bilmektedir. Okula gitmemiş gebelerin %78,6\"sının gebelik takibinde hangi tarama testlerinin hangi gebelik haftasında yapılması konusunda bilgisinin olmadığı saptanırken, üniversite mezunlarının %78,6\"sı gebelik haftasına göre tarama testlerinin yapılacağını bilmiştir. SONUÇ: Çalışmamızda yüksek eğitim seviyesinde olan gebeler gebelikte yapılan testler ve yapılma zamanı hakkında daha bilgilidir. Bizim düşüncemize göre eğitim düzeyinin yükseltilmesi ile antenatal dönem daha iyi takip edilecektirÖğe Is 9qh Positivity A Risk Factor For Molar Pregnancy?(T.C. Sağlık Bakanlığı Ankara Şehir Hastanesi, 2016) Güngör, Ayşe Nur Çakır; Sılan, Fatma; Kılınç, Nihal; Gencer, Meryem; Uludağ, Ahmet; Coşar, Emine; Koç, EvrimAlthough some studies found a link between 9qh positivity, postulated as a polymorphism previously, and some abnormalities its relationship with molar pregnancy was not defined yet. Our cases are important because they are the first in the literature that defines 9qh positivity in molar pregnanciesÖğe Kadınların hayatındaki başka bir dönem: Menopoz ve menopozun yaşam kalitesine etkisi(2014) Uludağ, Ayşegül; Çakır, Ayşe Nur Güngör; Gencer, Meryem; Şahin, Erkan Melih; Coşar, EmineAmaç: Çalışmada menopoz öncesi ve menopoz dönemindeki kadınlarda menopozla ilişkili ortaya çıkan semptomların şiddeti veyaşam kalitesine etkisinin belirlenmesi amaçlandı.Yöntem: Kesitsel tanımlayıcı desendeki bu çalışmaya Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Aile Hekimliği polikliniklerine başvuran 40-65yaş arasındaki 300 kadın alındı. Katılımcılara sosyo-demografik bilgileri içeren bir anket formunun yanı sıra, Menopoz İlişkili SemptomÖlçeği (MRS) ve SF-36 Yaşam Kalitesi Ölçeği uygulandı. Kadınlar,STRAW sınıflamasına göre menopoz öncesi ve menopoz dönemiolarak iki grup halinde değerlendirildi.Bulgular: Çalışmaya menopoz öncesi dönemde 57 (%19.0) ve menopozda 243 (%81.0) kadın katıldı. Yaş ortalaması 53.7±6.1 olankatılımcıların menopoza girme yaşı ortalaması 47.7± 4.5 idi. Menopoz öncesi dönemdeki katılımcılar (17.7±10.0) ile menopoz dönemindekilerin (16.0±8.7) MRS toplam puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark yoktu (p>0.05). Menopoz öncesi ve menopoz dönemindeki kadınların SF-36 yaşam kalitesi skorları arasında da anlamlıbir fark saptanmadı (p>0.05). Katılımcıların MRS skorlarıyla yaşamkalitesi rol güçlüğü fiziksel (rho=-0.407; p<0.001) ve rol güçlüğüemosyonel (rho=-0.378; p<0.001) skorları arasında orta derecedeters yönde bir ilişki vardı. Ağrı (rho=0,223; p=0,001) ve genel sağlıkskorlarıyla (rho=0.152; p=0.039) doğrusal yönde zayıf; fiziksel fonksiyon (rho=-0.313; p<0.001), mental sağlık (rho=-0.288; p<0.001)ve sosyal fonksiyon (rho=-0.171; p=0.013) skorlarıyla ters yönde zayıf ilişkiler bulunmaktaydı.Sonuç: Kadınların menopoz öncesinde menopozla ilişkili psikolojik semptomları öne çıkmış olsa da menopoz dönemi ile arasındabir fark saptanmamıştır. Yaşam kalitesi de menopoz öncesi ve menopoz döneminde farklılık göstermemektedir. Menopozileilişkiliyakınmaların şiddeti arttıkça fiziksel ve emosyonel rol güçlüğü yaşam kalitesi skorlarıazalmaktadır.Öğe Onsekiz haftalık spontan olarak sonlanan ve QF-PCR ile saptanan triploidik fetus: olgu sunumu(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2013-03) Yalçıntepe, Sinem; Gencer, Meryem; Uludağ, Ahmet; Güngör, Ayşe Nur Çakır; Kumcular, Tuncer; Coşar, Emine; Sılan, Fatma; Özdemir, Öztürk[No Abstract Available]Öğe Pregnancy womans measuring the level of knowledge for triple screen test and others during pregnancy(Gulhane Military Medical Academy, 2011) Ergün, Permin; Köken, Gülengül N.; Coşar, Emine; Şahin, Figen K.; Ariöz, Da?istan Tolga; Yilmazer, MehmetAIM: In order to find and treat the possible risks for the baby's health, it is important to have some tests regularly during women's pregnancy. The aim of the study was to measure the level of knowledge of the pregnants about the Triple Screen Test and the other tests during pregnancy. METHOD: 250 single, healthy, greater than 35 gestational weeks pregnants were recruited in this study. Data was collected with a questionnaire. Pearson chi-square (X2) test were used in analyses of the data. Statistic significance is quoted at the p < 0,05 level. RESULTS: It's found that %37.2 women knows double screen test and %42.8 women knows triple screen test. %78.6 women high educational level (university) knows that the true of the sreening test, %78.6 women poor educational level (no school) don't know the true of the screening test. CONCLUSION: Our study shows that education is the main factor for determining the level of knowledge of the pregnants about the antenatal screening. We think that if the educational level higher, antenatal period is will be healthy.Öğe Premenstrüel Sendromun Yaşam Kalitesine Olan Etkileri, Sosyodemografik Özelliklerle İlişkili mi?(2015) Eğicioğlu, Hanife; Coşar, Emine; Kundak, Züleyha; Pektaş, Mine; Köken, GülengülAmaç: Bu araştırma, premenstrual sendromun, üreme çağındaki kadınların yaşam kalitesine olan etkilerini ve bu etkilerin sosyodemografik özelliklerle olan ilişkilerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntemler: Üreme çağında bulunan ve en az üç siklus boyunca premenstrual sendromla ilişkili belirtileri yaşayan 240 kadın çalışmaya alınmıştır. Verilerin toplanmasında yüz yüze görüşme ve anket yöntemi uygulanmıştır. Anket formu sosyodemografik sorular ve SF-36 ölçeğinden oluşmaktadır. Bulgular: Yaş ilerledikçe, mental sağlık puanı anlamlı olarak yükselmektedir (p=0.023). Eğitim düzeyi yükseldikçe, fiziksel fonksiyonellik puanı anlamlı olarak artmaktadır (p=0.001). Öğrencilerle kıyaslandığında ev hanımlarının mental sağlık puanı anlamlı olarak yüksektir (p=0.038). Evli/boşanmış/dul olan kadınlarla kıyaslandığında bekar kadınların fiziksel fonksiyonellik puanları anlamlı olarak yüksek olsa da mental sağlık puanı anlamlı olarak düşüktür (sırasıyla p=0.008 ve p=0.003). Çalışan kadınların ve sosyal güvencesi Emekli Sandığı olan kadınların genel sağlık puanları anlamlı olarak yüksektir (sırasıyla p=0.038 ve p=0.034). Adet düzensizliği olan kadınlarla kıyaslandığında düzenli olarak adet gören kadınların fiziksel rol güçlüğü, bedensel ağrı, genel sağlık, vitalite, emosyonel rol güç- lüğü ve mental sağlık puanları anlamlı olarak yüksektir (sırasıyla p=0.002, p=0.008, p=0.001, p=0.002, p=0.015 ve p=0.009). Sonuç: Bu çalışma, PMS belirtilerinin sosyodemografik özelliklerle ilişkili olduğunu göstermektedir. Kadınların sosyoekonomik düzeyinde ve tıbbi bakımında sağlanacak gelişmeler, PMS olgularının yaşam kalitesini olumlu olarak etkileyebilir.Öğe Use of herbal products for alleviating gynecological complaints by Turkish women: A survey of 1329 subjects(Turkiye Klinikleri, 2014) Hacivelio?lu, Servet; Vurur, Gülşen; Uysal, Ahmet; Gencer, Meryem; Güngör, Ayşenur Çakir; Coşar, EmineObjective: The aim of this study was to explore the prevalence of the use of herbal products for various gynecological complaints among a sample of Turkish women. Material and Methods: A total of 1329 women attending our outpatient clinic with various gynecological complaints were interviewed. Data were collected through face-to-face interviews, using a pre-structured questionnaire that included demographic features of the participants and specific questions on herbal use. Results: Two hundred and twenty-eight participants (17.2%) reported that they had taken at least one of the 23 different herbal products named in the questionnaire for their current gynecological complaints. The most frequently consumed products were onion extract (43.9%) and parsley (14.9%). The use of herbal products had most commonly been recommended by family or friends (50.4%). Among the users, 90.8% and 88.6% believed the products to be potentially beneficial and safe, respectively. Moreover only 6.6% of the women discussed using herbal products with their physicians. Conclusion: This research shows that although there is a lack of clear scientific evidence regarding the safety and benefits of herbal products, their use in treating various gynecological complaints is relatively common among Turkish women; nearly one in six interviewers used at least one herbal product. Copyright © 2014 by Türkiye Klinikleri.