Yazar "Başer, Esra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut Gastroenteritli Çocuklarda Rotavirüs Sıklığı(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2014) Tekin, Mustafa; Topaloğlu, Naci; Yıldırım, Şule; Binnetoğlu, Köksal; Kaymaz, Nazan; Aylanç, Hakan; Battal, Fatih; Vural, Ahmet; Başer, EsraViral gastroenteritlerin ve özellikle rotavirüse bağlı ishallerin epidemiyolojik ve klinik özelliklerinin takip edilmesi ve buna göre korunma ve tedavi stratejilerinin geliştirilmesi önemlidir. Bu nedenle biz de kliniğimize akut ishal nedeniyle başvuran olgularda rota virüs ishallerini araştırdık. 2011-2013 tarihleri arasında ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi çocuk polikliniği ve acil servisine akut ishal nedeniyle baş vuran ve dışkı örnekleri incelenen 263 olgunun hastane kayıt verileri geriye dönük olarak tarandı. Dışkı örnekleri, kalitatif monoklonal antikorlarla kaplanmış kromatografik immunoassay yöntemi ile çalışan ticari bir test kiti (Rota-Adeno Virus Combo Test Device, Ecotest, Çin) ile incelenmişti. Toplam 263 akut ishalli olgu dosyası incelendi. Rota antijen pozitifliği bütün olguların 62’sinde (%23,6) saptandı. 2 yaş altı çocuklarda sıklık %34,5 olarak saptandı. Rota pozitifliğinin mevsimlere göre sıklığı sırasıyla ilkbaharda %27,8, yazın %14,6, sonbaharda %26,3 ve kışın %21,4 idi. Sonuç olarak akut ishalli olgu yönetimi yaşa ve mevsime göre yapılmalıdır. Bu tür ishalli olgularda gerekirse hızlı tanı testleri kullanılarak gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınılmalıdır.Öğe Çanakkale ilindeki günlük hava değişimleri ile çocukluk çağı nöbetleri arasındaki ilişki(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2017) Başer, Esra; Yıldırım, ŞuleAmaç: Konvulsiyonlar çocukluk döneminde en sık görülen nörolojik tablodur. Bu hastalarda oluşabilecek mortalite ve morbidite oranları yanı sıra yapılan tedavilerin ekonomik yükleri toplum için önemlidir. Bu çalışmada elde edilen verilerin analizi sonucunda hem nöbet sıklığını azaltmak, epilepsi hastalarında atak oranlarını azaltmak ve primer koruma sağlamak, hem de literatüre katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya Ocak 2012 ile Haziran 2016 tarihleri arasında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniği'ne, Çocuk Acil Servisine başvuran ve Çocuk Hastalıkları Servisi'nde yatarak tedavi edilirken nöbet öyküsü olan 0-18 yaş arasındaki vakalar dahil edildi. Hastaların demografik ve nöbetle ilgili bilgileri hastanedeki otomasyon sistemlerinden geriye dönük olarak tarandı. Günlük ortalama minimum ve maksimum atmosfer basınç ve sıcaklık değerleri, nem oranları, rüzgar hız ve yönleri Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden temin edildi. Bu meteorolojik değişimlerin nöbet geçirme üzerine etkisi olup olmadığı araştırıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların çalışma takvimi boyunca nöbet geçirilen günler ile nöbetsiz günler arasındaki meteorolojik özellikler arasındaki ilişki incelendiğinde; ortalama nem yoğunluğu ile nöbet oluşumu arasında anlamlı fakat ters bir ilişki saptanmıştır. Buna göre nöbet görülen günlerdeki ortalama nem düzeyi görülmeyen günlere göre anlamlı düzeyde daha düşüktür. Nöbet görülme durumu sıcaklık, basınç ve rüzgar hızı ile ayrı ayrı değerlendirildiğinde ise anlamlı ilişki kaybolmaktadır. Sonuçlar: Çalışmamızda nöbet gözlenen günlerdeki ortalama nem yoğunluğu görülmeyen günlere göre anlamlı düzeyde daha düşüktür. Hava olaylarının çocukluk çağı nöbetleri üzerine etkisini inceleyen daha geniş sayılı prospektif çalışmaların çocukluk çağı nöbetlerinin etyolojisini ve tetikleyici faktörlerini belirlemede faydalı olacağını düşünmekteyiz.