Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Baş, Serçin" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    Nörootolojik semptomu olan ve olmayan hastalarda anterior inferior serebellar arter ile vestibülokohlear sinir ilişkisinin manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirilmesi
    (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2014) Baş, Serçin; Uysal, Fatma
    Giriş-Amaç: Anterior İnferior Serebellar Arter (AİSA) ile vestibülokohlear sinir arasındaki anatomik-radyolojik ilişkinin klinik ile olan ilişkisi literatürde farklı sınıflamaların kullanıldığı çalışmalarda değerlendirilmiştir. Çalışmamızda AİSA ile vestibülokohlear sinir arasındaki anatomik-radyolojik ilişkinin daha önce kullanılan iki sınıflamaya göre değerlendirilmesi ve hangi sınıflamanın nörootolojik vertigo, tinnitus ve işitme kaybı gibi semptomları daha iyi yansıttığının saptanması amaçlandı. İlave olarak internal akustik kanal (İAK) girişinde kanal yapılarına vestibülokohlear sinir temasının klinik ile olan ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıstır. Materyal- Metod: Ocak 2011- Kasım 2012 tarihleri arasında Kulak Burun Boğaz Polikliniği 'ne başvuran, klinisyen tarafından ayrıntılı anamnezi alınan ve fizik muaynesi gerçekleştirildikten sonra her iki kulağa yönelik İAK-MR Görüntülemesinin gerçekleştirilmesi amacıyla bölümümüze yönlendirilen, nörootolojik semptomu olan yada olmayan 364 hasta çalışmaya alındı. Çalışmamıza alınan hastalara ait klinik ve muayne bulgulara hastane arşiv sisteminden ulaşıldı. Görüntüleme öncesinde herhangi bir sebeple nörootolojik ameliyat geçirmiş ve spesifik odyolojik testleri pozitif vestibulokohlear hastalık tanısı almış olgular çalışma dışı bırakıldı. Çalışmamızda cinsiyet sınırlaması yapılmadı ancak çocuk yaş grubu sınırı 18 yaş kabul edilerek 18 yaş altı olgular çalışmaya dahil edilmedi. Çalışmada 1,5 T manyetik alan gücüne sahip MRG cihazı (Signa Excite; GE Healthcare, Milwaukee, Wis) ve 8-kanal faz dizilimli baş koili kullanıdı. Lokalizer görüntü elde olunduktan sonra sırasıyla aşağıdaki sekanslar çalışıldı (Tablo 1). 1. SE T1 aksiyal ve koronal MRG ( her iki kulak yapılarına yönelik ), iv. kontrast madde öncesi ve sonrasında 2. SE T2 aksiyal beyin MRG 3. Aksiyel 3D-FIESTA MRG ( her iki serebellopontin sisterne yönelik ) Tüm görüntüler işlem sonrası analiz için iş istasyonuna (Advantage Windows 4.1, GE Healthcare) aktarıldı. Çalışmaya alınan 364 hastaya (728 kulak ) ait İAK MR Görüntülemeler konusunda deneyimli radyolog tarafından retrospektif olarak değerlendirildi. Tüm beyni içeren T2A aksiyal kesitler sinyal artışına neden olabilecek patolojiler ya da ek konjenital anomaliler açısından incelendi. Aksiyal 3D-FIESTA MRG serilerinde bilateral serebellopontin sisternde AİSA ve vestibülokohlear sinirler arasındaki anatomik ilişki daha önce Mcdermott ve arkadaşları ( 1 ) ile Şirikci ve arkadaşlarının kullandıkları sınıflamaya ( 3 ) göre her iki kulak için ayrı ayrı değerlendirildi. Anatomik-radyolojik sınıflama bulguları ve vestibülokohlear sinir'in İAK girişinde kanal anatomik yapılara temasının nörootolojik semptomlar ile ilişkisi ki kare (Fisher Exact ) testi kullanarak istatiksel olarak değerlendirildi. Çalışma öncesinde anabilim dalı akademik kurulu ve fakülte etik kurulundan izin alındı. Bulgular: Vertigo, tinnitus ve işitme kaybı ile iki sınıflamaya göre değerlendirilen vestibülokohlear sinir ve AİSA arasındaki anatomik-radyolojik ilişki arasında ve vestibülokohlear sinirin İAK girişinde kanal yapılarına teması ile arasında istatiksel olarak anlamlı bulgu saptanmadı. İstatiksel anlamlı tek bulgu vertigonun kadınlarda erkeklere kıyasla yüksek saptanmasıydı. Sonuç: Nörootolojik şikayeti olan ve etyoloji araştırılan olgularda vestibülokohlear sinir ile AİSA'in değişik derecede teması tek başına etyolojiden sorumlu tutulmamalıdır. Dekompresyon operasyonu düşünülen olgularda nörovasküler kompresyon bulgularının MR incelemelerde belirtilmesi anatomik varyasların raporlanması açısından anlamlı olabileceği gibi operasyon kararının alınmasında ve klinisyeni yönlendirmede tek başına belirleyici olmamalıdır.

| Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim