Yazar "Aykan, Okyanus Necdet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acil servise kronik obstrüktif akciğer hastalığı akut alevlenmesi ile başvuran hastalarda laktat klirensi ile prognoz arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018) Aykan, Okyanus Necdet; Akman, CananAmaç: Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), hava yollarının ve akciğerin, ilerleyici ve kalıcı seyreden inflamatuar hasarı ile karakterize kronik bir hastalıktır. Sigara dumanına, ısınma ve beslenme amaçlı kullanılan yakıtların dumanına ve partiküler maddeye maruziyetin, genetik ve kişisel risk faktörlerinin hastalığın gelişimine etki ettiği düşünülmektedir. Kişisel ve çevresel bu risk faktörlerine maruz kalan bireylerin kontrolü ile risk faktörlerinin eliminasyonu, hastalığın gelişme riskini azaltmak için önemlidir. KOAH kronik, ilerleyici ve önlenebilir yapısıyla toplum sağlığı açısından önemli bir sorundur. Hastalık kronik gidişinin yanı sıra, akut alevlenmelere de sebep olmaktadır ve alevlenmeler hastanın akciğer fonksiyonlarındaki kalıcı bozulmayla da ilişkilidir. Akut alevlenmelerin önlenmesi ile zamanında ve doğru tedavisi, akciğer fonksiyonlarındaki bozulmanın azaltılması ve dolayısıyla morbiditenin önlenmesi açısından önem taşımaktadır. Aynı zamanda mortal seyredebilen akut alevlenmelerde, hastanın prognozunu doğru değerlendirebilecek belirteçlere ihtiyaç duyulmaktadır. Literatür verileri incelendiğinde, KOAH alevlenmesinin yönetiminde, prognostik değere sahip bir biyokimyasal belirteç bulunamamıştır. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak biz de, acil servise KOAH akut alevlenmesi ile başvuran hastalarda laktat klirensi ile prognoz arasindaki ilişki, retrospektif olarak inceledik. Yöntem: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'ne 15.10.2014-15.10.2017 tarihleri arasında başvurmuş, hastane işletim sistemine KOAH atak tanısı girilmiş hastalar taranmıştır. Taramada 1046 KOAH atak tanısı almış hasta değerlendirilmiş olup, hastaların 158'inde hem acil servise başvuru sırasında hem de sonrasında kontrol kan gazı tetkiki bulunmaktadır. 158 hastanın 68'inde kan gazı tetkikinde laktat değerlendirilmiş olup, bu sebepten dolayı çalışmaya 68 hasta dahil edilmiştir. vi Bulgular: Çalışmamıza %26,5'i (n=18) kadın, %73,5'i (n=50) erkek olmak üzere 68 kişi dahil edildi. Yatışı yapılan ve taburcu edilen hasta grupları arasında başvuru sırasında laktat ve laktat klirensi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Yatış yapılan grubun kontrol laktat ortalaması, taburcu edilen grubun ortalamasından daha yüksek olarak bulundu ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı olarak görüldü (p=0,005). Çalışma grubunun başlangıç laktat ortalaması kontrol laktat ortalamasından daha yüksek olarak bulundu ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı olarak görüldü (p=0,002). Tartışma ve Sonuç: KOAH'ın akut alevlenmesi, morbidite ve mortaliteye yol açabilen birçok farklı klinik tablodan oluşmaktadır. Hastaların prognozunu tahmin etmek için kolay, etkin bir şekilde ve rutin klinik pratikte kullanılabilecek bir biyokimyasal belirteç, henüz literatürde bulunamamıştır. Septik şokta ve diğer yoğun bakım hastalarında mortalite göstergesi olarak laktat ve laktat klirensi son yıllarda önem kazanmaktadır. Bu veriler ışığında acil servise başvuran KOAH hastalarında geliş ve kontrol serum laktat düzeyi ile laktat klirensi bir prognostik belirteç olarak çalışılmıştır. Yaptığımız çalışmada kontrol serum laktat düzeyi bakımından taburcu olan hastalar ile hastaneye yatanlar arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Laktat klirensi açısından yapılan kıyaslamalarda taburcu olanlar ile hastaneye yatanlar arasındaki fark, "p" değeri 0,05 bulunduğundan anlamlı olarak değerlendirilmemiştir; ancak p değerinin kesme değerinde olduğu dikkati çekmiştir. Retrospektif olarak yapılan bu çalışmanın sonucunu klinik pratikte kullanmak ve laktat klirensinin KOAH atağındaki prognostik önemini daha iyi değerlendirmek için daha geniş örneklemli, prospektif, kontrollü kilnik çalışmalara ihtiyaç vardır. Anahtar kelimeler: Pulmoner hastalıklar, akciğer kapasitesi, pasif içicilik, biyobelirteçler, laktik asit.Öğe Akut böbrek hasarı olan hastalarda serum düzeltilmiş ve iyonize kalsiyum seviyelerinin karşılaştırılması(2021) Akman, Canan; Bakirdogen, Serkan; Daş, Murat; Balcı, Serdal; Aykan, Okyanus NecdetGiriş: Hastaneye yatırılan hastalarda akut böbrek hasarı (ABH) sık olarak görülmektedir (%1,92). ABH’lı hastalarda serum düzeltilmiş ve iyonize kalsiyum düzeylerinin acil hemodiyalizi öngörmedeki etkisi bilinmemektedir. Bu çalışmada acil serviste ABH tanısı alan hastalarda serum düzeltilmiş ve iyonize kalsiyum düzeylerini karşılaştırmayı amaçladık. Yöntem: Çalışmamız retrospektif olarak planlandı. Grup 1: En az bir kez acil hemodiyaliz seansı alan ABH hastaları. Grup 2: Hemodiyalize girmeyen AKIN evre 1-3 olan hastalar. Hastaların başvuru anında serum düzeltilmiş ve iyonize kalsiyum, kreatinin ve albümin değerleri incelendi. Çalışmanın tüm verileri SPSS 19.0 ile kaydedildi. İstatistiksel anlamlılık için p <0,050 kabul edildi. Bulgular: Serum düzeltilmiş kalsiyum düzeylerinin ortalaması grup 1'de grup 2'ye göre daha düşüktü ve fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p <0,001). Kan gazındaki ortalama iyonize kalsiyum seviyeleri grup 1'de grup 2'ye göre daha düşüktü ve fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p = 0,002).