Yazar "Altunyay, Korhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Edebi Tür Olarak Mektup, Hatıra ve Günlüklere Yansıyanlar : Çanakkale’de Savaşan Askerlerin Mektup Hatıra ve Günlüklerinde Yer Alan Motivasyon Unsurları(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2014) Altunyay, KorhanEdebiyat bilimi mektup, hatıra ve günlük gibi edebi türleri hem edebi tür olarak hem de araştırma kaynağı olarak kullanır. Bu türler/kaynaklar, aynı zamanda psikolojik araştırmalarda da kullanılır. Mektup, hatıra veya günlük gibi edebi türler, onu yazanın bilinçaltını görmek, hayata, olaylara ve problemlere ne tür açılardan baktığını fark etmek için kullanılır. Mektup, günlük ve hatıralara davranış-tepki ilişkisi açısından bakıldığı vakit pek çok detaya rastlanabilir. Bu çalışmada Çanakkale Savaşları’na katılan askerlerimizin ne tür motivasyonlarla hareket ettiği üzerinde durulacaktır.Öğe Edebî Tür Olarak Mektup, Hatıra ve Günlüklere Yansıyanlar: Çanakkale'de Savaşan Askerlerin Mektup Hatıra ve Günlüklerinde Yer Alan Motivasyon Unsurları(2014) Altunyay, KorhanEdebiyat bilimi mektup, hatıra ve günlük gibi edebi türleri hem edebi tür olarak hem de araştırma kaynağı olarak kullanır. Bu türler/kaynaklar, aynı zamanda psikolojik araştırmalarda da kullanılır. Mektup, hatıra veya günlük gibi edebi türler, onu yazanın bilinçaltını görmek, hayata, olaylara ve problemlere ne tür açılardan baktığını fark etmek için kullanılır. Mektup, günlük ve hatıralara davranış-tepki ilişkisi açısından bakıldığı vakit pek çok detaya rastlanabilir. Bu çalışmada Çanakkale Savaşlarına katılan askerlerimizin ne tür motivasyonlarla hareket ettiği üzerinde durulacaktır.Öğe İbrahim Naci, Allahaısmarladık: Çanakkale Savaşı’nda Bir Şehidin Günlüğü(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2013) Altunyay, Korhanbir bakıma bize içeriden ve doğrudan bilgiler vermekte, bu sayede olayların beşerî yanlarını görmemize olanak sağlamaktadır. Günlüğün 24 Mayıs 1915/Pazartesi ta- rihli ilk metninde İbrahim Naci, İstanbul’dan Çanakkale’ye geliş serüvenini anlatma- ya başlamıştır. Epeyce malumata yer verdiği bu bölümlerde İbrahim Naci yaşanan tüm olayları gerçekçi bir bakış açısıyla ve sade bir dille aktarmıştır. Bu ve ilerleyen sayfalarda askerlerimizin iaşe durumlarını görmek mümkündür. Çok fazla sıkıntı çekmediklerini anlatan İbrahim Naci, bazen günde üç öğün yemek yiyebildikleri- ni, yemeklerden sonra kahve içebildiğini, askerlere birtakım çerezler verilebildiğini anlatmaktadır. Hatta öyle ki yemek listesini bile vermiştir. Kuru fasulye, pilav, par- para, etli nohut, hoşaf ve konserve cephede yiyebildikleri yemeklerdir ve bu ye- meklerin bolluğundan ve çeşitlerinden memnundur. İbrahim Naci cepheyi, içinden geçtiği kasaba ve köyleri, komutanıyla yaptığı sohbetleri de nakletmektedir. Özellikle Çanakkale’den “sevimli, müthiş” gibi sıfatlarla bahsederek memnuniyetini dile getir- mektedir. Düşmanın Çanakkale’yi yerle bir ettiğini, bu yüzden ancak birkaç dükkânın açık tutulduğunu, hayvan ve arabaların atıl tutulduğunu anlatmaktadır. Ayrıca dağ ve tepeleri de somut bir biçimde tasvir ederek dönemin coğrafî şartları hakkında da bilgiler vermektedir