Yazar "Aday, Mehmet Seçkin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aktif ambalajlama ve yeni muhafaza yöntemleri ile çileğin raf ömrünün arttırılması(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2011) Aday, Mehmet Seçkin; Caner, CengizBu araştırma kapsamında aktif ambalajlama ve yeni muhafaza yöntemleri ile taze çileğin raf ömrünün arttırılması amaçlanmıştır. Dört hafta boyunca +40C'de depolanan çileklerde periyodik olarak; ambalaj içi gaz kompozisyonu, pH, suda çözünür kuru madde, elektrik iletkenliği, renk, tekstür profil, bozulma oranı ve FT-NIR analizleri gerçekleştirilerek, uygulamaların sayılan kalite kriterlerine etkisi incelenmiştir. Bu doktora tezi altı ana bölümden oluşmaktadır.İlk bölümde, farklı absorpsiyon kapasitesine sahip iki oksijen tutucunun (ATCO-100 ve ATCO-210) çilek kalitesi üzerine etkisi incelenmiştir. Suda çözünür kuru madde, renk özellikleri ve tekstürel karakteristikleri bakımından en fazla kayıp, ATCO-100 ve ATCO-210 ile karşılaştırıldığında kontrol grubunda gözlenmiştir. Suda çözünür kuru madde, pH değeri, elektrik iletkenliği, renk değerleri, tekstürel özellikler ve bozulma oranı bakımından ATCO-100 ve ATCO-210 arasında istatistiksel fark bulunmamış olup, bu gruplar ile kontrol grubu arasındaki fark ise istatistiksel olarak önemlidir. ATCO-100 ve ATCO-210 grupları, çilek raf ömrünün uzatılmasında önemli bir etkiye sahiptir.İkinci bölümde, farklı tutucu sistemlerin (karbondioksit ve oksijen) çilek kalitesi üzerine etkisi araştırılmıştır. Bir grup çilek ambalajı içerisine oksijen tutucu (ATCO-210) konulmuş, diğer iki grup çilek ambalajı içerisine ise farklı karbondioksit tutma özelliğine sahip karbondioksit (EMCO-A ve EMCO-B) tutucular yerleştirilmiştir. İçerisinde karbondioksit tutucu (EMCO-A ve EMCO-B) bulunan ambalajlardaki karbondioksit oluşum hızı ATCO ve kontrol grubuna göre düşüktür. EMCO-B çileklerde briks ve elektriksel iletkenliğin korunmasında etkilidir. EMCO-A, EMCO-B ve ATCO grupları arasında renk bakımından farklılık gözlenmemiştir. Duyusal analizler dikkate alındığında, EMCO-B ve ATCO grubundaki çilekler en fazla beğeniye sahiptir. Sertlik değeri kontrol grubunda, diğer uygulamalara göre en düşük olarak tespit edilmiştir.Üçüncü bölümde, farklı klordioksit konsantrasyonlarının (3, 6 ve 9 ppm) çilek kalite kriterleri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Tüm uygulamaların (3, 6 ve 9 ppm) kontrolle karşılaştırıldığında çilekte pH, briks, elektriksel iletkenlik ve tekstürel parametrelerin korunmasında etkili olduğu gözlemlenmiştir. 3 ppm ClO2 uygulaması, çilekte kırmızılığı gösteren a değerinin korunmasına önemli bir etki sağlamamıştır. 6 ppm ClO2 uygulaması ise oksijen tüketiminin azaltılmasında ve titrasyon asitliğinin korunmasında en etkili uygulama olarak değerlendirilmiştir.Dördüncü bölümde, farklı ultrases gücü (30W, 60W, 90W) ve farklı maruz kalma süresinin (5 ve 10 dk) çilekte kaliteyi sürdürmedeki etkinliği araştırılmıştır. 90W ve kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, 30W ve 60W uygulamalarının, çilekte bozulmayı engellemede etkili olduğu belirlenmiştir. Çileğin ultrasese maruz kalma süresi kalite kriterlerinin iyileştirilmesinde önemli bir farklılığa neden olmamıştır. 90W'da çilek dokusu zarar görmüş, raf ömrü kısalmıştır. Kontrol ve 90W uygulamaları ile karşılaştırıldığında, 30W ve 60W uygulamaları çilekte pH, suda çözünür kuru madde, elektrik iletkenliği, renk ve tekstür gibi parametrelerinin korunmasında çok daha etkili sonuçlar vermiştir. Küf gelişimi kontrol grubunda en yüksek çıkmıştır.Beşinci bölümde, ozon farklı konsantrasyonlarda (0,075 ppm, 0,15 ppm, 0,25 ppm) ve farklı maruz kalma sürelerinde çileklere uygulanmıştır. Elde edilen veriler, 0,075 ppm ve 0,15 ppm O3 uygulamalarının kalitenin sürdürülmesinde etkili sonuçlar verdiğini göstermiştir. Çileğin ozona maruz kalma süreleri kalite kriterleri bakımından istatistiksel olarak fark yaratmamıştır. 0,075 ppm ve 0,15 ppm uygulamalarının çilekte pH, suda çözünür kuru madde, elektrik iletkenliği ve tekstür parametrelerindeki değişimlerin geciktirilmesinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Tüm ozon uygulamaları çilekte ağartma etkisine neden olmuştur. Ozon, 0,075 ppm derişimde en düşük, 0,25 ppm derişimde ise en yüksek istenmeyen renk değişimlerine sebep olmuştur. Yüksek ozon konsantrasyonunda (0,25 ppm) çilek kalite parametreleri olumsuz etkilenmiştir.Son bölümde; üçüncü (6 ppm ClO2), dördüncü (30W) ve beşinci (0,075 ppm O3), çalışmalardaki en iyi uygulamaların çilek kalitesi üzerine etkileri karşılaştırılmıştır. Bunun yanında 6 ppm ClO2+30W ultrases ve 0,075 ppm O3+30W ultrases gibi kombinasyon uygulamalarının da çilek kalite kriterleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Sonuçlara göre, 6 ppm ClO2+30W ultrases ve 0,075 ppm O3+30W ultrases kombinasyon uygulamaları; solunum hızının azaltılmasında, küf gelişiminin engellemesinde, pH, briks, elektriksel iletkenlik, renk ve tekstürel özellikteki değişimlerin azaltılmasında olumlu etki göstermektedir. Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, her bir tekil uygulama çilekte kalitenin korunmasına olumlu etkili sağlamıştır.Ayrıca bütün bölümlerden elde edilen FT-NIR spektraları, çilekte depolama süresince meydana gelen değişimler hakkında detaylı bilgi vermekte ve bu yöntemin hızlı, ekonomik ve ürüne zarar vermeyen özelliğinden dolayı kullanım potansiyelinin yüksek olduğunu göstermektedir.Öğe Effectiveness of different packaging films and trays on mushrooms (Agaricus bisporus) subjected to simulated transportation conditions at different vibration frequencies(Wiley Periodicals LLC., 2021) Özturk, Mehmet; Yakar, Emin; Temizkan, Rıza; Aday, Mehmet SeçkinThis study aimed to determine the different vibration frequencies (4, 8, 12, and 16 Hz) and packaging trays and films (Polypropylene trays + microperforated films (MP) and Polystyrene foam trays + polyvinyl chloride stretch films (PVC)) effects on mushroom quality. The quality of the mushrooms in MP was reduced with the increment in the frequency, whereas the effect of the frequency was only detrimental in the mushrooms packaged with PVC at 16 Hz. Oxygen concentration reached the equilibrium state at the level of 15% in PVC and 9% in MP groups. The whiteness index of mushrooms in MP was between 25 and 40, whereas it was around 20-30 in PVC films. However, changes in electrolyte leakage, pH, and hardness were minimal in the mushrooms packaged with PVC. As a result, PVC stretch films reduced the effect of transport frequencies, however, the optimal gas concentrations for mushrooms were only achieved using MP films. Practical applications In this study, effects of different packaging films, and trays were studied on mushrooms (Agaricus bisporus) which were subjected to simulated transportation conditions at different vibration frequencies. Foam trays with PVC films reduced the effect of transportation damage. Transportation damage in MP packages observed to be increased with the rise in the frequency. MP films helped to achieve the desired gas composition inside the packages.Öğe Farklı kaplama materyallerinin kiraz kalitesi ve tüketici istekleri üzerine etkisinin kinetik modellemeye dayanarak değerlendirilmesi(2007) Caner, Cengiz; Aday, Mehmet Seçkin[Abstract Not Available]Öğe Farklı kaplama materyallerinin kiraz kalitesi ve tüketici istekleri üzerine etkisinin kinetik modellemeye dayanarak değerlendirilmesi(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2008) Aday, Mehmet Seçkin; Caner, CengizBu çalışmada farklı kökenli kaplama materyalleri (Kitosan, peynir altı suyu-PAS, şellak) taze kirazlara uygulanarak, bu materyallerin kirazların raf ömürlerinin artırılmasına etkinliği (ağırlık kaybı, pH, titrasyon asitliği, briks, mineral madde, renk, meyve eti sertliği, askorbik asit, antosiyanin ve tüketici beğenilirliği) 11 günlük depolama boyunca periyodik ölçümlerle değerlendirilmiştir.Farklı kaplama materyalleri, solunumu yavaşlatarak bariyer olarak görev yapmıştır. Tüm kaplamalar su kaybı, briks, mineral madde, renk, meyve eti sertliği, askorbik asit, antosiyanin muhafazasında etkindir. Özellikle şellak ve kitosan kiraz kalitesi ve et sertliğini etkin şekilde korumaktadır.Öğe Gıda Endüstrisinde Yeni Bir Kimyasal Ajan: Klordioksit(2013) Aday, Mehmet SeçkinKlordioksit meyve ve sebzelerde dezenfeksiyon ajanı olarak kullanılan en güçlü oksidantlardan birisidir. Gıda endüstrisindeki yüksek kullanım potansiyeli, geniş pH aralığındaki bakterisidal etkisinden ve seçiciliğinden kaynaklanmaktadır. Klordan farklı olarak, düşük konsantrasyon ve düşük reaksiyon sürelerinde bile etkili olup, organik madde varlığında trihalometan ve haloasetik asit gibi toksik ve karsinojenik yan ürünler oluşturmamaktadır. Bu derleme, klordioksitin kimyasal özelliklerini, antimikrobiyal etki mekanizmasını ve meyve ve sebzeler üzerindeki meydana getirdiği etkiyi incelemektedir.Öğe Meyve ve Sebzelerde Aktif Ambalajlama Teknolojisinin Kullanımı(2021) Aday, Mehmet SeçkinSon yıllarda tüketicilerin daha sağlıklı bir yaşam tarzına ve besleyici değeri yüksek olan gıdalara yönelmeleri nedeniyle taze meyve ve sebzelere olan talep artmaktadır. Fakat taze meyve ve sebzeler hasat sonrasında da canlılıklarını devam ettirmekte olup, solunum ve terleme gibi birçok reaksiyonun hızı ortam koşullarına ve uygulanan hasat sonrası muhafaza metotlarına göre değişmektedir. Taze meyve ve sebzelerde kullanılan hasat sonrası muhafaza metotlarının en önemli amacı; solunum hızını yavaşlatmak ve mikrobiyal bozulmayı geciktirmektir. Fakat hangi metot kullanılarsa kullanılsın, kullanılan ambalajlama teknolojisi ve ambalaj materyalleri taze meyve ve sebzelerde raf ömrünü doğrudan etkilemektedir. Geleneksel ambalajlama teknolojileri; içerme, koruma, iletişim ve kullanım kolaylığı sağlama fonksiyonlarına sahip olup, genel amaç ambalaj ürün etkilişiminin inert olmasıdır. Bununla birlikte tüketicilerin yaşam tarzlarının değişmesi, daha taze ve katkı maddesi kullanılmayan ürünleri tercih etmesi ve perakende uygulamalarındaki değişiklikler, yeni ambalaj teknolojilerindeki gelişmeleri tetiklemektedir. Bu teknolojilerden bir tanesi olan aktif ambalajlama, ambalajlara eklenen çeşitli bileşenlerle (oksijen, karbondioksit, etilen tutucular, nem düzenleyiciler veya antimikrobiyaller) meyve ve sebzelerin kalitelerinin korunması ve raf ömrünün uzatılması konusunda gıda endüstrisine alternatif çözümler sunmaktadır. Oksijen tutucular ambalaj içerisindeki oksijen konsantrasyonu azaltarak solunum hızının düşürülmesini sağlarken, karbondioksit tutucular fazla karbon dioksitin üründe meydana getireceği olumsuz değişiklikleri engellemek için kullanılmaktadır. Etilen tutucular klimaterik meyvelerde yaşlanma reaksiyonlarını azaltmak için ambalajlara eklenmektedir. Nem düzenleyiciler ise ambalaj içerisindeki yüksek nem dolayısıyla meyve ve sebzelerde gerçekleşen istenmeyen değişimleri engellemek amacıyla kullanılmaktadır. Antimikrobiyal bileşenler de mikrobiyal bozulmayı azaltmak ve gıda güvenliğini sağlamak için meyve ve sebzeler ambalajlarında yer almaktadır. Bu derleme makalede, aktif ambalajlamada kullanılan bileşenler özetlenmiş ve bu bileşenlerin meyve ve sebzelerdeki uygulamaları açıklanmıştır.Öğe NAR (Punica granatum): SAĞLIĞA YARARI, EKONOMİK DEĞERİ VE HASATSONRASI MUHAFAZA METOTLARI(2020) Çil, Onur; Erdem, Fatih; Aday, Mehmet SeçkinNarın sahip olduğu yüksek besleyici değeri ve benzersiz duyusal özellikleri sebebiyle tüketici talebi ve ticari üretimi son yıllarda artmıştır. Buna ek olarak, nar biyoaktif bileşenler açısından zengin bir kaynaktır ve bu yüzden tüketimi sağlık bakımından birçok fayda sağlamaktadır. Klimakterik olmayan doğasına rağmen, pazarlanabilirliği ve tüketici tarafından kabulü; soğuk zararı, çatlama, kabukta kahverengileşme ve çürüme gibi çeşitli faktörlerden sınırlanmaktadır. Bu problemleri önlemek için farklı hasat sonrası uygulamalar kullanılmaktadır. Bu yöntemler; ısı uygulamaları, modifiye atmosfer ambalajlama, yenilebilir kaplamalar, kimyasal ajanlar ve engel teknolojisini içermektedir. Bu nedenle derlemenin amacı; narın sağlığa faydası, ekonomik değeri ve hasat sonrasında kullanılan farklı teknolojilerin bütün nar ve nar taneleri üzerine etkisini güncel kaynaklardan yararlanarak özetlemektir