Yazar "Şener, Sabriye" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The Relationship between vocabulary learning strategies and vocabulary level of Turkish EFL students(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2003) Şener, Sabriye; Koksal, Dinçaym ÖZET Bu çalışma Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü' nde okuyan öğrencilerin kullandıkları kelime öğrenme stratejileri ile kelime bilgileri arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamıştır. Ayrıca bu çalışmanın amacı stratejilerin kullanım sıklıkları, öğrencilerin kelime bilgileri, en çok ve en az kullanılan stratejileri araştırmaktır. Hangi stratejilerin kelime miktarı üzerinde etkili olduğu da bu araştırmada incelenmiştir. Bu çalışma inceleme ve araştırmaya dayalı bir metot (survey research methodology) kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Yukarıda sayılan hedefler doğrultusunda birinci çalışmanın verileri İngiliz Dili Eğitimi Bölümü öğrencilerinden, katılanlara (304 öğrenci) 58 farklı stratejinin sunulduğu bir anket ile toplanmıştır. Schmitt'in (1997) yapmış olduğu çalışmaya dayanarak araştırmacı tarafından hazırlanmış olan bu ankete ek olarak, katılımcıların kelime bilgilerini ölçmek için bir 'Sözcük Düzey Testi' (Vocabulary Levels Test - Nation 2001) de uygulanmıştır. Elde edilmiş olan sonuçlar tanımlayıcı istatistikler (descriptive statistics), T testi (t-test) ve ANOVA teknikleri kullanılarak S AS sistemi (1997), SPSS 9.1, 'MINITAB for Windows 12.2' programları ile analiz edilmiştir. Tanımlayıcı istatistikler göstermiştir ki metine dayanarak tahminde bulunma (guessing from textual context), sınıfta not alma (taking notes in class), ve anadili İngilizce olanlarla iletişim kurma (interacting with native speakers) ankete katılanlar tarafından en çok kullanılan stratejilerdir. Diğer taraftan anlam özellik tabloları (semantic feature grids) kullanma, günlük tutma (keeping a diary) ve hedefler belirleme (setting goals) en az kullanılan stratejiler olarak ortaya çıkmıştır. Her bir strateji grubunun ortalaması hesaplandığında ise saptama (determination) strateji grubunun en çok tercih edilen; sosyal strateji grubunun ise en az tercih edilen grup olduğu görülmüştür. Daha sonra, birden fazla kıyaslamalar yapılarak farklı grupların kelime düzeyleri hesaplanmış, daha ileri sınıflarda yeni kelime miktarı bakımında bir fark olmadığı görülmüştür. Son olarak da Pearson Korelasyon Testi'nin sonuçlarına göre en etkili stratejiIV gruplarının bilişsel {cognitive) ve biliş ötesi (meta-cognitive) gruplar olduğu; en az etkili olan grubun ise sosyal strateji grubu olduğu sonuçlarına varılmıştır. İkinci çalışmaya da yine İngiliz Dili Eğitimi öğrencileri (313 kişi) katılmıştır. Bunların arasından birinci sınıf öğrencilerinden (113 kişi) hem strateji sorularını cevaplamaları, hem de Sözcük Düzey Testini yapmaları istenmiş; diğer katılımcılar (200 kişi) ise daha önceki araştırmada strateji ile ilgili olan anketi yanıtladıkları için sadece Sözcük Düzey Testini yapmışlardır. İkinci çalışmanın sonuçlan birinci çalışmayı doğrular niteliktedir. Sonuçlara göre, en çok kullanılan üç strateji yine aynı çıkmış olup, en az kullanılan üç strateji ise kısmen farklıdır. Farklı sınıfların kelime düzeyleri kıyaslandığında ise belirgin bir farka rastlanmamıştır. En etkin strateji grubu olarak biliş ötesi (meta-cognitive) strateji grubu olarak ortaya çıkmış olup, en az etkin olan ise sosyal strateji grubudur. İkinci çalışmanın sonuçlan ilk çalışmayı doğrular nitelikte olup, her iki testte de öğrencilerin Akademik Sözcük Düzey Testlerinde (Academic Word Levels Tests) başarılı olduklan; az sıklıkta kullanılan kelimelerle yapılan düzey belirleme testinde ise başarısız oldukları gözlenmiştir. Ayrıca, bu çalışmalarda öğrencilerin belli stratejilere bağlanıp kalmak yerine kelime öğrenmek için farklı stratejiler kullanmayı tercih ettikleri görülmüştür. Sonuç olarak öğrencilere farklı kelime öğrenme stratejileri öğretmenin kelime öğrenmeye yardımcı olduğu yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada Öğrencilerin sık kullandıklan kelimelerle (high frequency words) ilgili bir problem olmadığı fakat az sıklıkta kullanılan kelimeler (low frequency words) ile problemleri olduğu görülmüştür. Son alarak da kelime öğrenme stratejileri bilmenin kelime miktan üzerinde olumlu etkisi olduğu görülmüştür.Öğe Willingness to communicate in English as a foreign language among Turkish students in Turkey(Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2014) Şener, Sabriye; Köksal, Dinçayİletişim kurma istekliliği ikinci dil ediniminde son yirmi yıldır büyük önem kazanmıştır. Bu çalışma üniversitede İngiliz Dili Eğitimi Bölümünde eğitim alan öğrencilerin İngilizceyi yabancı dil olarak sınıf içi ve sınıf dışında kullanma istekliliklerini araştırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, bu çalışma öğrencilerin İngilizce iletişim kurma isteklilikleri ile özgüvenleri, motivasyonları, uluslararası topluluklara karşı tutumu ve kişilikleri arasındaki ilişkileri incelemeyi de amaçlamıştır. Bu çalışma 2012-2013 akademik yılı güz ve bahar dönemlerinde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin İngiliz Dili Eğitimi Bölümünde gerçekleştirilmiştir. Nicel veriler bölümündeki 274 öğrenciden toplanmıştır. Çalışmanın nitel kısmı içinse araştırmacı anket çalışmasına katılan 274 öğrenci arasından 26 öğrenci seçmiştir. Nitel veriler ayrıca İngiliz Dili Eğitimi bölümünde çalışmakta olan 11 öğretim elemanından toplanmıştır. Bu çalışma hem nicel hem de nitel veri toplama ve analiz tekniklerini kullanan karma bir araştırma yaklaşımı kullanmıştır. Bu çalışmada veri toplama araçları olarak anket, gözlem ve mülakat kullanılmıştır. Nicel veri elde etmek için bu çalışmaya İngiliz Dili eğitimi bolumu sınıflarından sadece hazırlık, birinci ve ikinci sınıf öğrencileri dahil edilmiştir. Nicel verilerin hesaplanmasında SPSS 21.0 programı kullanılmıştır. Güvenirlik analizinde ölçeğin her bir faktörünün Cronbach Alpha değerleri. 60 ve. 80, arasında yüksek bir güvenirlik olarak bulunmuştur. Betimsel istatistiklerde, frekans, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma ve crosstabulation; farklılık analizlerinde, t-testi, ANOVA; ilişki analizlerinde Pearson korelasyon analizi ve nedensel karşılaştırma analizlerinde çoklu regresyon gerçekleştirilmiştir. Nitel veriler nitel veri analiz teknikleri kullanılarak incelenmiştir. Öğrencilerin İngilizce konuşma isteklilikleri toplam puanlar üzerinden değerlendirildiğinde, sınıf içi ve sınıf dışı çevrede yüksek düzey ve orta düzey arasındadır ve motivasyon yoğunluğu da hem sınıf içi hem de dışında çok yüksektir. Öğrencilerin çoğunun İngiliz dili ve İngilizce konuşulan ülke kültürlerine karşı tutumlarının olumlu olduğu görülmüştür. Öğrenciler konuşma yeteneklerini hem sınıf içi hem de sınıf dışında ortanın biraz üstü olarak belirtmişlerdir. Üç model altında ele alınan regresyon sonuçları dikkate alındığında, öğrencilerin sınıf içi iletişim kurma düzeyleri üzerinde en etkili ve en anlamlı yordayıcının sınıf içi öz-güven olduğu ve doğrudan bir değişim sağladığı sonucuna ulaşılmaktadır. Ayrıca öğrencilerin motivasyon seviyelerinin de kısmen İngilizce iletişim kurma isteklilikleri üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Son olarak kaygı, motivasyon, tutum, iletişim kurma becerisi, kişilik ve iletişim kurma isteklilik ölçekleri ve öğrencilerin sınıf içi İngilizce konuşma istekliliği değişkenleri için Pearson korelasyon katsıyaları hesaplanmış ve bütün bu yordayıcıların özgüven, uluslar arası topluluklara karşı tutumları ve motivasyonun İngilizce konuşma istekliliği ile önemli derecede ilişkisi olduğu saptanmıştır. Ayrıca öğrencilerin özgüven ile tutumları ve özgüven ile motivasyonları arasında önemli derecede ilişki olduğu belirlenmiştir.